Merhabalar tekrar arkadaşlar. Kıbrıs ile ilgili, gittik geldik, edindiğim son izlenimler şöyle;
Trafik hala sağdan akıyor
Araç fiyatları pound'a endeksli olduğundan, Türkiyedeki kadar pahalı olmasa da bir hayli artmış.
İşyeri kiraları pound cinsinden çeviriliyor, örneğin kiran 1000 Sterlin, her ay mevcut kurdan çevirip ödüyorsun.
Özellikle Girne de ev kiraları da böyle, ya da aylık l bile belirlense, ilk girişinde örneğin 400 Pound diyor, ona göre tl ye çevitiyor bir seferlik de olsa, her ay 7-8 bin TL kira ödüyorsun. Girne zaten Bodrum gibi, ev ve dükkan bulmak pek zor.
Magosa ve Lefkoşa ya da gittik, Lefkoşa zaten pek bana göre değil, Magosa bir hayli gelişmiş, 1999 dan sonra çağ atlamış. Çok şaşırdım. Gerçi girne de öyle, çok gelişmiş. Şehir merkezinin dışına doğru yürüdüğünde yazlık siteler, tarlalar bağ bahçe falan vardı. Oralar şehir merkezi şimdi
Kiralar poundla olduğu halde aylık kazançlar TL ile. Dolayısıyla her ay TL olarak o parayı toparlamak oldukça zahmetli.
Ulaşım, Taksi ve dolmuş Pahalı. Yeme içme pahalı. Personel maaşı pahalı, Yani Pound olarak olsa bunlar çok pahalı olmayacak belki, amerika ve ya avrupa gibi, para birimini kafanda çevirmek stresinden kurtulman gerekecek sadece ama burada gerçekten çeviriyorsun. Kazanırken TL harcarken Pound (gerçi Türkiyede bile öyle ya arrtık)
Personel maaşı pahalı derken, asgari ücret 6 bin civarı fakat o paraya pek personel bulunmaz. 7-8 binden aşağı personel yok. Ama zavallı personel 8 de alsa ev kirası 6 iken nasıl olacak, hep TL nin azizliği. Şanslı olanlar evlerinde 1 yıldan uzun süredir oturanlar. Onlar 1500-2000 den oturuyor hala.. Bir önceki hükümetin hedefi yılbaşından itibaren Euro ya geçmekmiş, biz gitmeden 2 gün önceki pazar gün yapılan seçimi diğer parti kazanınca (CTP falan deyip ortamı siyasete boğmak istemiyorum) euro işi rafa kalkmış. Orayı da karıştırdım yani, peki ya bizim dönüşümüzden 2 gün sonra Falyalıyı vurmaları.. Bak o işte parmağım yok gerçekten...
Yeme içme pahalı demişken gıda fiyatları da pahalı, her bişe Türkiyeden gittiğinden domates TR de 5 TL iken orada 15-24 tl arasında değişiyordu. Patates 13 den başlıyrdu. 1 kg yoğurt 25 TL Gerisini de buna göre orantılayın.
Geri kalan mal ve hizmetler, mallar çoğunlukla ingiltereden geldiğinden pound fiyattan dönmüş olup pahalı. Hizmetle de işçiliğin ve hammaddenin pahalı olmasından dolayı pahalı. Ama tabi, gelirin aylık 2000 pound olsa bu sıkıntılar hiç olmaz. Türkiyenin yanıbaşındasın, domates 0,7 pound, Yoğurt 1,3 pound olurdu. Gül gibi geçinip giderdin.
Trafikte yayalara hala saygı, öncelik ve yol verme, kural olarak hatta yasa olarak devam ediyor. Kalabalık ve acelenin başkenti Girnede bile bu böyle.
Girne ve trafik demişken, yollar çok dar, yapılaşma kasaba kökenli olduğundan çarpık yapılaşma, binalar ve yollar uyumsuz ve kötü görünüyor. Bir kentsel dönüşüm şart.
Eski liman bölgesi hele daracık. Yine de hoşuma giden, merkezde olduğu halde dokusu bozulmamış eski sokaklar, rum evleri vardı. Resimlerini atarım.
Ayrıca araba park edecek yer konusunda ciddi sıkıntı var. Ana caddelerde dar olduğu için cep falan yok. Bodoslama kaldırıma çıkıp arabasını bırakıyor insanlar.
Bir çok yerde yola inmek zorunda kalıyorsun ve arkandan, yol payı olmayan arabalar geliyor. En kötüsü de daha henüz 3 yıldır oraya yerleşmiş arkadaşım bile kanıksamış konuyu, şikayet ettiğimde yoo falan diye geçiştiriyor. İnkar ediyor, böyle bir sorun yokmuş gibi konuşuyor. Sonradan anladım ki bunlar yollarda yürümedikleri için fark etmiyorlar. Her yere arabayla gittiklerinden, kaldırıma park edenlerden biri de bu
Bizde yasadışı algılanan BET işleri buranın iddia bayisi gibi. Pıtırcık gibi her yerde var. En çok da hititbet. Ufak çaplı kumarhane her biri.
Bir de normal kumarhaneler var ki evlere şenlik. Işıl ışıl, sahte bi Las Vegas... Ama içerideki tipler çok salaş, bitik, döküntü idi. Konuştuğumuz gedikliler (10 yıl ve üzeri Kıbrısta yaşayanlar) dışarıdan kumar oynamanın haricinde Kıbrısta çalışan yerleşmiş kişilerin kumara gidenlerini, nasıl tarif edeyim, en alt tabaka olarak görüyorlar. Batakhane gözüyle bakıyorlar. Bu arada kumarhanelere KKTC vatandaşları, Türk Askeri personel, Herhangi bir milletten öğrenci ve 25 yaş altı giremiyor.
Girdiğin zaman, yeme içme sigara vesaire ücretsiz.
Bir de Coin tayfası var. Her bi köşede, coin alıp bozdurabileceğiniz change ofis tarzı yerler var. Genelde 20 li yaşlarında kirli sakallı zayıf bi oğlan çocuğu bilgisayarın başında, gerisi boş bi dükkan.. Coinleri sıkı sıkı takip ediyo herhal. Ben zaten o işlerden pek anlamıyorum da, adadaki Siyahi nüfus, bu işlere yoğunlaşmış, hatta coin işlerini, kendi ülkelerindekini dolandırma yöntemleriyle birleştirmiş bir topluluk.
Bizdeki Torex morex gibi uyduruk firmalar kurup milleti coine yatırım yaptırıp, sonra cüzdanlarını patlatıp her seferinde milyon dolarlar vuruyorlarmış. Bu ülkeler Kıbrısı ''Tanımadığından'' bu kişilere dava açıp tale etme gibi bir durumları olamıyormuş. Cayman adalarına kadar gitmeye gerek yok, eğer ülkeniz KKTC yi tanımıyorsa rahatlıkla ülkenizdeki insanları dolandırabilirsiniz. Her Coin firması dolandırıcı değildir tabi, ama buradaki siyahiler bunu ciddi meslek edinmiş. Bir de aynı amerikadaki abartılı siyahiler gibi, pembe ve ya altın rengi mercedes lere, Range Roverlere biniyorlar. Kıyafetler de yakın
Sonuç olarak KKTC ile ilgi başlangıç maliyetleri ve yaşarken elde edilen gelir ve yaşam maliyetleri, hiç de buradan planlandığı gibi değil. Çalışan olarak gitmek, bir tanıdık, hazır bir iş, kalacak bir ev olmadıktan sonra çok meşakkatli. Kendi işini yapma planı ile gitmek ise Türkiyede iş kurmak gibi kolay değil.
Şirket kurma, muhasebe giderleri 35 bin TL Ayrıca 50 bin TL, ve ya döviz karşılığı, işiniz devam ettiği sürece bankada teminat olarak kalacak. Bu ikisi kolay. Merkez Girne de kiralık, iyi iş yapacak bir yerde dükkan kiralamak, 5-7-10 bin sterlin gibi aylık kiralar. Yıllık peşin isteniyor genelde. + 3 aylık depozito. Ev tutarken de en az iki kira bir depozit, sadece mülkler kiralanırken 100-110 bin sterlin başlangıç maliyeti var. Daha dükkana sandalye almadık.. Eğer dükkanı biraz uygun bir yerde tutayım deseniz zaten iş yapamazsınız. İşletmenizin içine masa sandalye koltuk, mutfak gereçleri, buzdolabı makineler, tezgahlar hep türkiye ya da ingiltereden geldiğinden olağan üstü pahalı. İkinci el olarak da bu ürünler pahalı. Yani bizim fakirliğimizden dolayı pahalı. Kabaca bir iletme kurdun, ev tuttun dükkan tuttun, daha eline kuruş geçmeden 3 milyon lira gibi bir başlangıç maliyeti var.
Açıkçası bu maliyet benim için çok fazla. Emin olun bunun altında bir para ile yola çıkmak işi yarıyolda bırakıp 6-7 ay dayandıktan sonra çöküşe başlamaya sebep olacaktır. Ben bu yüzden fırsat buldukça gezmeye giderim ama KKTC ye göçmeye harcanacak para ile rahatça avrupaya hatta amerikaya ve ya kanadaya yerleşilir.