Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!
  • ⭐⭐⭐⭐

    Ana vatandan çıkmanın bir diğer yolu da yavru vatan. Yaşam tarzı, gündelik hayat ve kültür açısından Türkiyeden pek çok fark barındıran, ekonomik bakımdan bir çok olanak barındıran Kıbrıs'ı değerlendirmeye başladım. Gerçi daha önce de düşünmüştüm ama bu amaçla harcanacak para ile Amerika ya da Kanada da hayat kurulur diyerek vazgeçmiştim. Şimdilerde vize konusunda yaşadığım olumsuzluk neticesinde hiç değilse Kıbrıs olsun düşüncesindeyim.
    Avantajları;
    1 Dil konusunda minimum sorun.
    2 Resmi işlemler konusunda ülkemizle benzerlikler.
    3 Vergi konusunda yükün daha düşük olması.
    4 Türkiye vatandaşlarına oturum konusunda sağlanan kolaylıklar.
    5 Küçük alanda yüksek turizm ve öğrenci faaliyetleri.

    Kıbrıs, oturum izni almak için şirket kurmak, bu şirketin 50 bin Euro sermayesi olması, ve ya bir Kıbrıslı kefil (muhtemelen avukat) ile ortak olmak gibi başlangıç şartları var.

    Aramızda Kıbrıstan arkadaşlar varsa bildiklerini burada paylaşabilir, bana da diğer arkadaşlara da yol gösterebilirler. Benim de tanıdığım bir iki arkadaşım var. Ocak sonunda 8-10 günlük bir ziyaretle yerinde de inceleme yapacağım. Orada olup tanışabileceğimiz, ev dükkan kiralama gibi konularda tavsiye verebilecek arkadaşlarımız varsa buradan yada özelden yazabilirler. Hiç değilse tanışmış oluruz.

  • ⭐⭐⭐⭐

    @ibrahimasar abi Hakkınızda hayırlısı olsun.

  • ⭐⭐⭐⭐

    @denizci10, içinde söyledi: K.K.T.C.

    @ibrahimasar abi Hakkınızda hayırlısı olsun.

    Sağol denizci. Eski rotaya geri döneceğiz inşallah. Pek çok konuda buradan avantajlı. 1999 da gittiğimde de pek beğenmiştim. Daha da gelişmiş şimdi. Hiç değilse para ve disiplinli çalışma ile bir şeyler elde etmek mümkün. Amerika, Kanada, Avrupa ülkeleri artık pasaportumuza bakıp terörist, muhtemelen göçmen, istenmeyen din sahibi gibi yaftalarla kapılarından habire geri çevirecek bizi, anlaşıldı. Bunların sebebi de gerçekten, ama gerçekten bizi idare eden insanların duruşu sebebiyle bu olumsuz bakış mevcut. 90 öncesi yurtdışına çıkmak da iş yapmak öğrenci ya da göçmen olmak da çok daha mümkünmüş. Tanıştığım 50 yaş üzeri 200 ün üzerinde yurtdışı bağlantısı olan kişi, hep 70-80-90 lı yıllarda, çok kolay yöntemlerle gitmişler. Türkiyeyi, bıraktıkları gibi zannettiklerinden geri dönüp burada bir düzen kurma hayalinde olanlar vardı. Hepsini vazgeçirdim. 🙂 Kanaldan bi girdim, ''yaaa, öyle olmuşmu gerçekten...'' diye diye döndüler yeni memleketlerine..


  • @ibrahimasar Hocam umarim istediginiz sekilde gelisir hersey!

    Ben yillar once KKTC de ogrenci olarak birkac yil gecirmistim. O zamanlar daha yeni kurulmus bir ulkeydi ve nufus falan cok kalabalik degildi. Simdi hersey eminim cok daha farklidir.

    Biraz ozetlersem, Ben okul nedeniyle Magosa'daydim. En cok ogrenci de orada bulunuyor. Girne biraz daha turistik bir gorunume sahip. Lefkosa ise baskent olmasindan dolayi biraz daha kalabalik.

    O zamanlar, kendim de ogrenci oldugum icin, biz ogrenciler icin en onemli olay yemek ve eglenceydi. Yani restaurant/cafe olayi ve bar/club turu yerler tercihimizdi. Magosa'da zaten okul kampusunun hemen karsisinda restaurant ve cafeler siralanmisti. Yine Magosa kale icinde bircok boyle yerler vardi. Eglence kismi icinse sehir icinde birkac yer vardi ama sehrin kuzeyinde Salamis Hotel tarafina dogru genclere hitap eden yerler vardi. Birde kampus icerisinde restaurant + cafe turu yerler vardi. Haftaici dogal olarak cok busy yerlerdi. Bazen oturacak yer bulamazdik. Hem yemekler hemde cafe urunleri satiyorlardi.

    Ben oradayken, mutfak vb alisverisleri kale icindeki kucuk marketlerden yapiyorduk. Birde arkadaslarla kiraladigimiz eve (kale disinda, guney Magosa'daydi) cok yakin kucuk bir market ve firin vardi. Hersey olmuyordu orada ama kahvaltiliklari falan oradan aliyorduk.

    Limana yakin sokaklarda turistik esya ve valiz falan satan isyerleri vardi. Ayrica yine limana yakin olarak kale icinde bir de meyve sebze ile kasaplarin oldugu alisveris yeri vardi. Yan tarafinda bir cafe vardi. Orada arkadaslarla batak, okey falan takilirdik. Hemen birkac sokak sonra da kucuk bir restaurant vardi. Kizarmis ceyrek tavuk, patates kizartmasi, tursu ve icecekden olusan sabit bir menuleri vardi ve en sevdigimizdi o zamanlar...😊

    Birde kale disinda, kampuse giden yol uzerinde bir alisveris merkezinde hamburgerci vardi. Local bir isletmeydi. Orada tavuklu bir burger yiyorduk. Tadi hala damagimda kalmis. 😁

    Lefkosa'da cok bulunmadim. Birkac defa gittim ve hic begenmedim. Sadece aklimda kalan carsi dedikleri birkac sokak vardi. Heryerde isyerleri dukkanlar saticilar vardi. Orasi cok kalabalik ve hareketliydi. Ithal urunler getirip, satan cok yer vardi. Ozellikle giyecek ve mutfak esyalari...

    Girne'yi cok sevmistim, ozellikle yat limanini ve etrafindaki restaurant ve barlari. Bazen haftasonlarinda birkac arabaya dolusup kizli erkekli Girne'ye gidiyorduk. Eglenceli zamanlardi. 😄 O zamanlar gazinolari da unluydu. Biraz para kazanmisliklarimiz da oldu ama toplamda buyuk ihtimalle kayiplardaymisizdir! Neyse, Girne'nin cevresinde buyuk oteller var. Daha cok turistik bir yer ve turistlere hitap ediyor. Liseden bir arkadasim da orada buyuk bir otelde mudurluk yapiyordu Covid oncesi. Simdilerde baska bir otele gecti sanirim. Yine eskilerden bir arkadasim da yat kaptanligi yapiyor.

    Girne'deyken bir defasinda yat limanindayken cocukluk arkadasima rastladim. Kendisi beni tanidi ve birden konusmaya basladik. Bira falan ictik. Yedek subay olarak Girne limaninda gorev yapiyordu. Birkac defa deniz otobusu ile Girne-Tasucu hattinda gidip-gelirken Girne limaninda ben ve arkadaslarima cok yardimci olmustu. ☺

    Eski anilar canlandi 30 yil oncesinden...

  • ⭐⭐⭐⭐

    Merhabalar tekrar arkadaşlar. Kıbrıs ile ilgili, gittik geldik, edindiğim son izlenimler şöyle;
    Trafik hala sağdan akıyor 🙂
    Araç fiyatları pound'a endeksli olduğundan, Türkiyedeki kadar pahalı olmasa da bir hayli artmış.
    İşyeri kiraları pound cinsinden çeviriliyor, örneğin kiran 1000 Sterlin, her ay mevcut kurdan çevirip ödüyorsun.
    Özellikle Girne de ev kiraları da böyle, ya da aylık l bile belirlense, ilk girişinde örneğin 400 Pound diyor, ona göre tl ye çevitiyor bir seferlik de olsa, her ay 7-8 bin TL kira ödüyorsun. Girne zaten Bodrum gibi, ev ve dükkan bulmak pek zor.
    Magosa ve Lefkoşa ya da gittik, Lefkoşa zaten pek bana göre değil, Magosa bir hayli gelişmiş, 1999 dan sonra çağ atlamış. Çok şaşırdım. Gerçi girne de öyle, çok gelişmiş. Şehir merkezinin dışına doğru yürüdüğünde yazlık siteler, tarlalar bağ bahçe falan vardı. Oralar şehir merkezi şimdi 🙂
    Kiralar poundla olduğu halde aylık kazançlar TL ile. Dolayısıyla her ay TL olarak o parayı toparlamak oldukça zahmetli.
    Ulaşım, Taksi ve dolmuş Pahalı. Yeme içme pahalı. Personel maaşı pahalı, Yani Pound olarak olsa bunlar çok pahalı olmayacak belki, amerika ve ya avrupa gibi, para birimini kafanda çevirmek stresinden kurtulman gerekecek sadece ama burada gerçekten çeviriyorsun. Kazanırken TL harcarken Pound (gerçi Türkiyede bile öyle ya arrtık)
    Personel maaşı pahalı derken, asgari ücret 6 bin civarı fakat o paraya pek personel bulunmaz. 7-8 binden aşağı personel yok. Ama zavallı personel 8 de alsa ev kirası 6 iken nasıl olacak, hep TL nin azizliği. Şanslı olanlar evlerinde 1 yıldan uzun süredir oturanlar. Onlar 1500-2000 den oturuyor hala.. Bir önceki hükümetin hedefi yılbaşından itibaren Euro ya geçmekmiş, biz gitmeden 2 gün önceki pazar gün yapılan seçimi diğer parti kazanınca (CTP falan deyip ortamı siyasete boğmak istemiyorum) euro işi rafa kalkmış. Orayı da karıştırdım yani, peki ya bizim dönüşümüzden 2 gün sonra Falyalıyı vurmaları.. Bak o işte parmağım yok gerçekten...
    Yeme içme pahalı demişken gıda fiyatları da pahalı, her bişe Türkiyeden gittiğinden domates TR de 5 TL iken orada 15-24 tl arasında değişiyordu. Patates 13 den başlıyrdu. 1 kg yoğurt 25 TL Gerisini de buna göre orantılayın.
    Geri kalan mal ve hizmetler, mallar çoğunlukla ingiltereden geldiğinden pound fiyattan dönmüş olup pahalı. Hizmetle de işçiliğin ve hammaddenin pahalı olmasından dolayı pahalı. Ama tabi, gelirin aylık 2000 pound olsa bu sıkıntılar hiç olmaz. Türkiyenin yanıbaşındasın, domates 0,7 pound, Yoğurt 1,3 pound olurdu. Gül gibi geçinip giderdin.
    Trafikte yayalara hala saygı, öncelik ve yol verme, kural olarak hatta yasa olarak devam ediyor. Kalabalık ve acelenin başkenti Girnede bile bu böyle.
    Girne ve trafik demişken, yollar çok dar, yapılaşma kasaba kökenli olduğundan çarpık yapılaşma, binalar ve yollar uyumsuz ve kötü görünüyor. Bir kentsel dönüşüm şart.
    Eski liman bölgesi hele daracık. Yine de hoşuma giden, merkezde olduğu halde dokusu bozulmamış eski sokaklar, rum evleri vardı. Resimlerini atarım.
    Ayrıca araba park edecek yer konusunda ciddi sıkıntı var. Ana caddelerde dar olduğu için cep falan yok. Bodoslama kaldırıma çıkıp arabasını bırakıyor insanlar.
    Bir çok yerde yola inmek zorunda kalıyorsun ve arkandan, yol payı olmayan arabalar geliyor. En kötüsü de daha henüz 3 yıldır oraya yerleşmiş arkadaşım bile kanıksamış konuyu, şikayet ettiğimde yoo falan diye geçiştiriyor. İnkar ediyor, böyle bir sorun yokmuş gibi konuşuyor. Sonradan anladım ki bunlar yollarda yürümedikleri için fark etmiyorlar. Her yere arabayla gittiklerinden, kaldırıma park edenlerden biri de bu 🙂
    Bizde yasadışı algılanan BET işleri buranın iddia bayisi gibi. Pıtırcık gibi her yerde var. En çok da hititbet. Ufak çaplı kumarhane her biri.
    Bir de normal kumarhaneler var ki evlere şenlik. Işıl ışıl, sahte bi Las Vegas... Ama içerideki tipler çok salaş, bitik, döküntü idi. Konuştuğumuz gedikliler (10 yıl ve üzeri Kıbrısta yaşayanlar) dışarıdan kumar oynamanın haricinde Kıbrısta çalışan yerleşmiş kişilerin kumara gidenlerini, nasıl tarif edeyim, en alt tabaka olarak görüyorlar. Batakhane gözüyle bakıyorlar. Bu arada kumarhanelere KKTC vatandaşları, Türk Askeri personel, Herhangi bir milletten öğrenci ve 25 yaş altı giremiyor.
    Girdiğin zaman, yeme içme sigara vesaire ücretsiz.
    Bir de Coin tayfası var. Her bi köşede, coin alıp bozdurabileceğiniz change ofis tarzı yerler var. Genelde 20 li yaşlarında kirli sakallı zayıf bi oğlan çocuğu bilgisayarın başında, gerisi boş bi dükkan.. Coinleri sıkı sıkı takip ediyo herhal. Ben zaten o işlerden pek anlamıyorum da, adadaki Siyahi nüfus, bu işlere yoğunlaşmış, hatta coin işlerini, kendi ülkelerindekini dolandırma yöntemleriyle birleştirmiş bir topluluk.
    Bizdeki Torex morex gibi uyduruk firmalar kurup milleti coine yatırım yaptırıp, sonra cüzdanlarını patlatıp her seferinde milyon dolarlar vuruyorlarmış. Bu ülkeler Kıbrısı ''Tanımadığından'' bu kişilere dava açıp tale etme gibi bir durumları olamıyormuş. Cayman adalarına kadar gitmeye gerek yok, eğer ülkeniz KKTC yi tanımıyorsa rahatlıkla ülkenizdeki insanları dolandırabilirsiniz. Her Coin firması dolandırıcı değildir tabi, ama buradaki siyahiler bunu ciddi meslek edinmiş. Bir de aynı amerikadaki abartılı siyahiler gibi, pembe ve ya altın rengi mercedes lere, Range Roverlere biniyorlar. Kıyafetler de yakın 🙂
    Sonuç olarak KKTC ile ilgi başlangıç maliyetleri ve yaşarken elde edilen gelir ve yaşam maliyetleri, hiç de buradan planlandığı gibi değil. Çalışan olarak gitmek, bir tanıdık, hazır bir iş, kalacak bir ev olmadıktan sonra çok meşakkatli. Kendi işini yapma planı ile gitmek ise Türkiyede iş kurmak gibi kolay değil.
    Şirket kurma, muhasebe giderleri 35 bin TL Ayrıca 50 bin TL, ve ya döviz karşılığı, işiniz devam ettiği sürece bankada teminat olarak kalacak. Bu ikisi kolay. Merkez Girne de kiralık, iyi iş yapacak bir yerde dükkan kiralamak, 5-7-10 bin sterlin gibi aylık kiralar. Yıllık peşin isteniyor genelde. + 3 aylık depozito. Ev tutarken de en az iki kira bir depozit, sadece mülkler kiralanırken 100-110 bin sterlin başlangıç maliyeti var. Daha dükkana sandalye almadık.. Eğer dükkanı biraz uygun bir yerde tutayım deseniz zaten iş yapamazsınız. İşletmenizin içine masa sandalye koltuk, mutfak gereçleri, buzdolabı makineler, tezgahlar hep türkiye ya da ingiltereden geldiğinden olağan üstü pahalı. İkinci el olarak da bu ürünler pahalı. Yani bizim fakirliğimizden dolayı pahalı. Kabaca bir iletme kurdun, ev tuttun dükkan tuttun, daha eline kuruş geçmeden 3 milyon lira gibi bir başlangıç maliyeti var.
    Açıkçası bu maliyet benim için çok fazla. Emin olun bunun altında bir para ile yola çıkmak işi yarıyolda bırakıp 6-7 ay dayandıktan sonra çöküşe başlamaya sebep olacaktır. Ben bu yüzden fırsat buldukça gezmeye giderim ama KKTC ye göçmeye harcanacak para ile rahatça avrupaya hatta amerikaya ve ya kanadaya yerleşilir.

  • ⭐⭐

    KIBRIS Turk cumhuriyeti kucucuk bir biz cumhuriyet diyoruz ama turkiyeden baska taniyan yok,avrupa devletlerinin ambargosu altinda zannediyorum, cunku hava alanina hic bir yabanci ucak inmiyor.kendim bir hafta kaldim tur yaptim.bana gor bir iki hafta sonra insanin SIKILACAGI bir yer.cok az parayla iki kisi 5 gun tatil yaptik,kaldigimiz otelde 3 ogun yemek var yok,yok, alkol bedava,otel calisanlari musterilere kral muamelesi yapiyorlar,bu oteller nasil para kazanirlar anliyamadim.

  • ⭐⭐⭐⭐

    Resimler
    IMG-20220126-WA0021.jpg

  • ⭐⭐

    @ibrahimasar, içinde söyledi: K.K.T.C. (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti)

    Resimler

    alt metni
    alt metni
    alt metni
    alt metni
    alt metni

    Resimler gözükmüyor abi.

  • ⭐⭐⭐⭐

    Büyük olduğu için ayrı ayrı atıyorum.20220202_172213.jpg 20220202_221915.jpg

  • ⭐⭐⭐⭐

    @uzaysan, içinde söyledi: K.K.T.C. (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti)

    @ibrahimasar, içinde söyledi: K.K.T.C. (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti)

    Resimler

    alt metni
    alt metni
    alt metni
    alt metni
    alt metni

    Resimler gözükmüyor abi.

    Resimler büyük. Sürükleyip atayım dedim, kb leri yüksek. Müsait bir zamanda ayarlayıp tekrar yükleyeceğim.


  • Kıbrısta 6 ay yaşadım. Büyük şehirden gidenlere köy gibi gelecektir. Ben izmirden gittim ve hiç beğenmemiştim. Sadece deniz kenarı bölgeler biraz daha canlı ve hoş gelmişti gözüme. Yapılacak tek etkinlik casinolarda oyun oynamak ve vakit geçirmek. Arada bir meyhaneyede uğranabilir. Onun dışında herhangi bir sosyal aktivite yok. Ulşaşım yok. Alkol ucuz yiyecek pahalı. Evler ucuz kiralar pahalı. Devlet işleri bizim burdaki muhtar amcalar gibi yönetiliyor. Zamanında devlet çalışanlarına 1 er ev tahsis edilmiş, hepsinin masalarında merso anahtarı, bir işiniz düştü mü defalarca yalvarmak peşlerinden koşmak gerekiyor.
    Asgari ücret Türkiye'den fazla olsada yetmiyor. Ayrıca asgari ücrete çalışan sayısı az. Hatta direkt çalışan sayısı az aynı amerika gibi çalışmayı sevmıyorlar. Çünkü dediğim gibi zamanında savaştan sonra göçenlere bile ev tahsis edilmiş. Herkesin en az 1 ortalama 2 3 evi var.
    Elektrik şirketi mafya gibi cart curt kafasına göre tüm şehrin(lefkoşa) şalterini indirebiliyor. ( belediye binası dahil )
    Her evde zorunlu su deposu mevcut. Su ilk depoya akıyor sonra eve pompa ile basılıyor. Suyu berbat.
    Sokaklarda çöpçü dilenci yok.
    Trafikte tamamen avrupai görüşler mevcut, makas atan üstünüze kıran yok tamamen kurallara uyuluyor.
    Yollarda hız yapmak imkansız, direkt kamera foto çekip basıyor cezayı 🙂
    Arabalar çok ucuz ve '' 2010-2015 Türkiye fiyatları gibi ''

    Not: Çok fazla beğenmesemde bir yerliden duymuştum, kıbrısın suyunu içince bırakamazsın diyordu. 2020 pandemi başlangıcında izmire geri döndüm ve 2senedir kıbrısa geri dönmek için kanım kaynıyor. Bir türlü denk gelmedi gitmek..

    Ben yeni ve sakin bir hayat kuracağım diyorsanız 1 milyon Türk Lirası ile hem evinizi hem arabanızı alıp sakin ve kaliteli bir hayata başlayabilirsiniz. Evler ortalama 40 45K Sterlin.

  • ⭐⭐⭐⭐

    20220202_172213.jpg

    Girne bölgesinde bir kilise.

  • ⭐⭐⭐⭐

    20220127_140301.jpg

    Kaldığımız daireden manzaramız.

  • ⭐⭐⭐⭐

    20220129_154759.jpg

    Çıkartma plaj bölgesi. 1974 yılında denizden adaya ilk çıkarmanın yapıldığı bölge.

  • ⭐⭐⭐⭐

    20220128_163131.jpg

    Girne limanı ve Girne Kalesi.

  • ⭐⭐⭐⭐

    20220129_152142.jpg

    Karaoğlanoğlu yolunda bir tarihi kilise.

  • ⭐⭐⭐⭐

    20220131_120736.jpg

    Gazimağusa yolu. Trafik ters tabii.

  • ⭐⭐⭐⭐

    20220131_143141.jpg

    Gazimağusa Çoban Mustafa Paşa Cami.

  • ⭐⭐⭐⭐

    20220131_143755.jpg

    Namık Kemal Zindanı.


  • Yani diyorsun ki adamlar öyle bir sistem kurmuş ki, küresel elitler veya ingilizler ne dersen, onların kurallarına göre dünya şekillenir ve sen(Türkler) o oyunun içinde yokuz.. Ülkemiz ve kktc neden bu halde? Neden adamların sisteminin içine dahil olup, alım gücümüzü yükseltemiyoruz, huzurla yaşayamıyoruz? Coğrafya etkisinden midir bizden midir nedendir bilinmez elimiz kolumuz bağlı ve birileri artık bunu halledeceğine sanki daha kötü hale getirip sistem tarafından kendi kendimizi yok ettirmeye çalışıyor..

    Şurada aramadığımız ülke kalmadı, düşünmediğimiz yol kalmadı, hayırlısı olsun. Belki de kalıp kendimiz için mücadele etmelyiz, elbette tepeden aşağıya bir akış yerine batırış olduğu için elimiz kolumuz bağlı.Sevgiyle kalın


Benzer Başlıklar

  • 8
  • 13
  • 19
  • 29
Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

78
Çevrimiçi

40.2k
Kullanıcı

4.3k
Konu

420.1k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum