Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!

  • @nehir-siyamm Deneyimlerinizi aktardığınız için çok teşekkür ederiz.

    İlk tanışma pek beklenen gibi olmamış olsa da, sonradan işlerin yoluna gireceğine inanıyorum. Sonuçta baştan başlamak çok zor bir iş, bu yolculukta olumsuz dönemeçler çokça olacaktır.

    İnsan beyni doğası gereği olsa gerek, olumsuzlukların üzerinde daha fazla tutulu kalıyor. Güzel şeyleri ise hemen arka plana atıyor. Bu gerçeği sürekli kendinize hatırlatıp resmin bütününe bakınca her şeyin aslında daha iyiye gideceğini, her olumsuzluğun size bir tecrübe olarak döneceğini düşünün.

    Yolunuz açık olsun 🙂


  • @nehir-siyamm, içinde söyledi: Göçmen Vize ile ABD'ye ilk giriş

    yer çöplük içindeydi, balya balya esrar yakılmış gibi kokular tek bir insandan çıkıyordu. Metro vagonlarında, walking dead sahnelerini aratmayacak zombi görünümlü tipler… Korktum. Sağda solda uzanmış evsizler, bağırıp çağıranlar, çöplükten beter leş gibi sokaklar, koca lağım fareleri… Brooklyn böyle bir yer değildir herhalde ben kötü yerine denk geldim diye düşündüm. Moralim bozuldu.

    Paylaşımınız içim teşekkürler. Amerikadaki yeni hayatınızda mutluluklar dilerim.


  • Herkese merhaba Amerikaya giriş çıkış yaptım ve süreci belki tecrübe açısından herkesle paylaşmak istiyorum.
    Amerikaya bir an önce gitmeyi iple çekiyordum ancak okulumdan dolayı bir türlü doğru zamanı bulamadım. Okulumun tamamen bitmesine birkaç ay kaldı.
    Öncelikle okulum aniden omicron’dan dolayı 20 gün ara verdi. Bende bu süreci fırsat bilip hemen uçak biletlerine bakarken buldum kendimi.Önce Amerikadaki arkadaşlarıma haber verdim elbette 🙂
    Gideceğim yer San Diegoydu ve girişi Los Angeles havalimanı üzerinden yapmaya karar verdim. Thy de uçak biletleri 14500 tl civarındayken ben AirFrance’ı 7800 tl civarlarına uçuşa sadece 3 gün kala gidiş dönüş olarak buldum. Gidiş 10 ocak - Dönüş ise 19 ocak tarihleriydi.
    Tabiki pandemiydi, 24 saatte pcr testiydi, Healthpass aşı kartıydı, transit vizesiydi (Fransa ve Hollanda için transit vizeye gerek yok hiçbir problem çıkarmıyorlar) derken ekstra onca şey araştırdım. Ve bileti cesaret edip aldım. Sonra bir gün öncesi gecesi geldim İstanbul Havalimanına Pcr testimi oldum. Pul almadım. Sabah uçağa geçtim. Amerika uçuşlarından önce bir form veriyorlar. Fransada kibar bir hanımefendi doldurmamızı istedi. Ben formu İstanbul’da aldım Fransada doldurdum ve verdim. İstanbul’da tek bir bilet veriyorlar Amerika uçuşunuzda bileti aynı bilette yazıyor. Çok detay var ancak genel olarak söylemem gerekirse Fransa uçuşundan oldukça memnun ayrıldım. Havalimanında siz sormasanız bile yardım ediyorlar. Hele o ‘Mösyö’ değişleri yokmu 🙂. İki saatlik bir aktarma süresinin ardından Boeing 777 ile Lax, e inişimizi yaptık ve herşey başladı. İnişten sonra 12-13 dakika Polis veznesiyle görüşmek için sıra bekliyorsunuz. Greencard lılar Citizen kısmından giriş yapıyorlar. Sarı zarfı beyefendiye teslim ettim Cd bende kaldı ve fotoğrafımı çekti.
    (Ssn’im hala gelmediği için selective service formunu hala dolduramadım. Geldiği zaman online bir şekilde halledeceğim. )
    Sonra kendimii Los angelesta buldum 🙂
    Bir abimin işyeri havalimanına çok yakındı ve İrvine taraflarında oturuyordu, esktra bir tesadüf uçuş saatim onun iş çıkış saatine denk gelince beni aldı ve San Diegoya arkadaşımın yanına bıraktı. Ben geleceğimi söyleyince kendi teklifte bulundu yoksa ben Flixbustan ayırıyordum biletimi lax - san diego 9 dolardı zannediyorum. Flixbus işinize yarayabilir bu konularda:) O yüzden belirttim.
    Geldim San Diegoya, Finest city’ ye 🙂 9-10 günlük giriş çıkışımda çok şey görmemi sağlayan bir detay vardı. Buradaki arkadaşlarla amazon delivery yapma şansı buldum. Şehri, trafiği bolca gezme görme şansım oldu 🙂 Şehirde herşey gayet iyiydi. Açıkçası her şey var şehirde isteyene downtown hayatı, isteyene tatil köyü ortamı, isteyene öğrenci apartment, isteyene tipik American house.
    Şehir bana genel olarak güvenli geldi. Şehrin büyüklüğünde kaybolmadım.
    San Diegoda toplu ulaşım çok iyiydi bence. Caddelerinde onlarca otobüs geçiyor. Otobüsleri sürekli görmek mümkün.
    Birde şehirde tramvay var ve bütün şehri içeren uzun bir rotası var. Toplu ulaşım iyiydi diyebilirim.
    Şehirde mevcut ev fiyatları pahalı geldi.
    Yemekler muhteşemdi özellikle meksika mutfağını çok beğendim.(Carne Aseda Fries) mutlaka denemelisiniz.
    Ayrıca Dunkin Donuts kahvaltı için idealmiş.
    Porsiyonlar oldukça büyük 10 günde alışmışım şuan Türkiyede zorlanıyorum 🥲
    Yaşadığım çok tecrübe oldu. Hepsi muhteşem deneyimlerdi. San diegodan Los angeles’ a Dönüştede grubumuzdan gittiğimde görüşmeyi çok istediğim bir abim gelip beni San diego’dan aldı. Çok güzel bir muhabbetin ardından ertesi gün Lax’ten Klm 787 uçağı ile Amsterdam’dan sorunsuz bir şekilde döndüm. ( Dönüşte pcr testine gerek yokmuş)
    Genel olarak özetlemem gerekirse muhteşem bir deneyimdi. Hatta dönerken zorlandım diyebilirim. Çok güzel dostlarım varmış Amerikada. Bunu öğrendim güzel ülke güzel insanlarla çok başka oluyor. (Hepsiyle bu gruptan tanıştım.)
    Birkaç ay sonra temelli yerleşmenin planlarını heyecanla yapıyorum. Umarım faydalı deneyimler ve bilgiler verebilmişimdir. Herkese esenlikler😇


  • @miguldu Hocam paylaşım için Teşekkürler, yerleşme sürecinizinde böyle keyifli geçmesi dileğiyle...


  • @miguldu Hayırlı olsun.Amerikada kuracağın düzeninde ilk girişindeki gibi güzel olsun.
    Verdiğin bilgiler çok değerliydi.


  • @miguldu Hayırlı uğurlu olsun 🙂

    Hem yazdıkların, hem de yaşadıkların herkesi mutlu ve motive edecektir diye düşünüyorum. Ben okurken gülümsedim mesela 🙂

    Süper deneyim , devamında başarılar dilerim. Darısı başımıza 🙂


  • @miguldu Yaşadığın deneyimi paylaştığın için teşekkürler. Umarım Amerika'daki yeni yaşamın gönlünce olsun.

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @miguldu gözünüz aydın, tebrik ederim.
    daha güzel tecrübeleriniz okumak dileğiyle.


  • @miguldu Hayırlı olsun. 🙂


  • @miguldu Hayırlı olsun. Bundan sonraki yaşamınızda başarılar.


  • Merhabalar,

    Mart başı Amerikaya taşınmayı planladığım şu günlerde biraz geç olsa da (kusura bakmayın) Ekim ayında yaşadığım Amerikaya ilk giriş tecrübemi paylaşmak istedim. İlk girişimi 24-30 Ekim arası olacak şekilde New Yorktan yaptım. Uçuşu THY üzerinden ANK-IST-NEW YORK şeklinde olacak şekilde 7000 tl civarına almıştım. Bu arada bu yolculukta elinde turist vizesi olan kuzenimde bana eşlik etti. İlk girişimi Amerikan vatandaşları için olan değil others kısmından yaptım. Yaklaşık 20-25 dakika bekledikten sonra görevli sarı zarfı alıp gidebileceğimi söyledi. Emin olamayıp kendisine başka yapmam gereken bir şey olup olmadığını tekrar sordum, gidebileceğimi söyledi. Böylece ilk girişimi yapmış oldum. Benim gibi tek amacı girdi çıktı yapmak olanlara New Yorku tavsiye ederim. Maliyet konusunda biraz yüksek olabilir ama public transport konusunda iyi olmasından dolayı kısa sürede çok şey görebiliyorsunuz (Ben genelde yürümeyi tercih ettim). İlk defa Amerikaya gelecek arkadaşlar için tavsiyem, belli youtuberların videolarını gelmeden izlemeleri. Bunu kötülemek için söylemiyorum ama bazı arkadaşlar hayal kırıklığına uğrayabiliyor. Ben daha önceden Amerikayı ziyaret ettiğim için herhangi bir hayal kırıklığına uğramadım (Kişisel olarak American Dream'e inanıyorum), sadece ne ile karşılaşacağını bilmek önemli. Umarım taşınma işlemini gerçekleştirebilirsem, daha detaylı bahsedeceğim.

    Saygılarımla


  • Millet çatır çatır yerleşiyor valllahi Darısı bize olsun işallah 🙂 herkese başarılar dilerim. Yeni hayatlarında.


  • @tamura Degerli bilgiler icin tesekkurler. Yol gosterici olmus. Bol şanslar


  • Selamlar,
    Benimki de biraz uzun olacak galiba ama olaylar şöyle gelişti:
    1 şubat günü Istanbul-->Chicago-->San Diego uçuşuyla ABDye girişimi yaptım.
    İstanbulda girişte herhangi bir problem yaşamadım, check-in için sıraya girmeden önce gözen pasaport kontrolü yapıyor. Sonra ikinci gözen makina ile kontrol ediyor ve bir bakmışsınız o koca valizlerden kurtulmuşsunuz. Sonra harç pulu almaksızın pasaport sırasına geçtim ve görevli neden harç pulumun olmadığını, olması gerektiğini vs söyledi. Ona DV1 vizesi sahibi olduğumu ve harç ücretinden muhaf olduğumu söyledim, inanmadı ve bankoların yanındaki polis bankosuna gönderdi. Oradaki polisler durumun farkında ve hemen görevliyi arayıp geçmeme izin verdiler, görevli kadının pis bakışları altında tabi 😑
    Sonrasında uçuşa geçtik ve 12 saatlik ilk uçuşuma merhaba dedim. THY ile uçmama rağmen koltuklar beklediğim kadar rahat değildi açıkçası. Ve o kadar uzun süre uçmak gerçekten zor bir deneyim oldu, kendini sürekli meşgul edecek şeyler bulman gerek.
    Chicagoya indiğimizde aktarma uçuşuma 2 saat vardı ve yetişebileceğimi düşündüm. Gerçekten de yetişebilirdim çünkü gümrükte işim hemen bitti. Göçmen evraklarımı gösterdim ama odaya vs alınma durumu bende olmadı. Pasaporttaki görevli aylardır sakladığım sarı zarfımı hunharca açtı, evraklarımı kontrol etti, CDyi almadı ve adresi teyit etti. Sonra bir foto çekti ve kartınız 28 gün içinde gelecektir diyerek beni uğurladı. 5 dakikadan az sürmüştür. O kadar hızlıydı ki pasaportu damgalamayı unuttu mu acaba diye bile düşündüm ve hemen pasaporta baktım. Yuvarlak, admitted yazan bir damga içine DV1 ve girdiğim tarih yazılmıştı sadece. Ama admitted kısmı benim için yeterli 😂 Yalnız pasaport sırasına girmeden önce gümrük bildirimi için bir evrak doldurmanız isteniyor. (Bu yüzden yanınızda bir kalem olması sizi epey kurtarır, rica etmek zorunda kalmazsınız.) Bunu uçakta sormuştum ama hostes gerekli olmadığını söylemişti. Ayrıca uçakta ABD yasaları gereği her yolcu valizini gümrükten geçirmek zorunda diye bir anons geçildi. İşte burası aktarmamı kaçırtan yer. Pasaporttan geçtim ama valiz beklemek zorunda kaldım ki gümrükten geçirip yoluma devam edeyim. Ama yooo. Bekle bekle bekle derken uçuşa 20 dakika falan kala valizlerim geldi. Canhıraş şekilde gümrük x-rayinden geçirdim. Önümdeki bir abinin valizinde toz gibi şeyler içeren kaplar vardı ve abiyi didik didik ediyorlardı. Benim valizlere ise bakmadı bile. Sonuçta sıradan valiz, kıyafet vs dışında bir şey yoktu.
    Gümrükten geçtikten sonra valizlerinizi alıp bir sonraki uçuşunuzun bankosuna koymanız gerek. Bu işlem tamamen bizim sorumluluğunuzda. Koşarak United Airlines bankosuna gittim ama orda görevli kadın adımı sordu ve sizi yarınki uçuşa transfer ettik, yetişemeyeceksiniz dedi. Ta ta ta taaaaa.
    Neyseki THY oteli ayarlamıştı. Uçuşum normalde 20.06idi. Sabah uçağı ise 9.00. Uçuşlar arası 12 saatten fazla bir zaman olduğu için havayolu barınma ve yemeğinizi sağlıyor.
    Valizlerimi United bankosuna verdim, yeni biniş kartımı aldım ve THY bankosuna doğru yola çıktım. Orada bir görevli formu doldurdu, shuttlea nereden bineceğimi anlattı ve THYnin oda (300$, Comfort Inn)+akşam yemeği(30$)+kahvaltı(20$) karşıladığını söyledi.
    Sonra shuttlea doğru yola çıkıp, binip otele geçtim. Otelde resepsiyonist sabah uçağımın kaçta olduğunu ve shuttlea kaçta binmek istediğimi sordu. 7.10 shuttle için ayarlama yaptık.
    Beklediğimden oldukça iyi ve baya temiz bir odaydı. Gece uyumaya çalıştım ama jetlag olmuşum, gece 2de tüm uykum biti. Sabah da bir kar fırtınasına uyandık. İnanılmaz soğuktu ki ben ankaralıyım 😅
    Neyseki uçuşta bir gecikme görünmüyordu. Havaalanına girdim, güvenlikten geçerken tabiri caizse donuma kadar arandım. Ayakkabılarımız dahil her şeyi çıkarıp x-rayden geçirdik. Ayrıca kendimiz de şu içinde dönen bir zımbırtının olduğu dedektörün içinde bir kontrole daha girdik. Derken bu da bitti ve uçağı beklemeye başladım. Bir kabin görevlisi gecikmesinden dolayı biz de bir kaç dakika uçağa geç girdik. Ama fırtına kaynaklı zaten 45 dakika rötarımızı yemiştik.
    Sonunda pilot gitmeye hazır olduğumuzu söyledi ve -11 dereceden +15 dereceye doğru 4,5 saat kadar uçtuk.
    Üniversite arkadaşım gelip beni aldı ve ta daa.
    Sonunda yolculuk macerası bitmişti. Sırada farklı türden bir macera var 😇
    Benim de başımdan geçenler bunlar, umarım işe yarar bilgiler vermişimdir.
    Yalnız bir şey sormak istiyorum ABDdeki arkadaşlar, Wells Fargodan hesap açmaya çalıştım ama bana üzerinde adres ve adımın yazılı olduğu bir fatura göstermen gerek dedi. Sizler böyle bir durumla karşılaştınız mı? Nasıl hallettiniz ya da hangi bankayı kullanıyorsunuz?
    Ve son olarak, USCIS için 220$ vergisini 3 şubatta yatırdım, girdikten sonra.

    Teşekkürleer 🙋🏽♀

  • ⭐⭐⭐

    @misirgevregi Tebrikler, ABD'ye hoş geldiniz. Yeni hayatınızda bol şans dilerim 🙂

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @misirgevregi gözünüz aydın, tebrikler.
    bundan sonraki süreçte de sağlık ve başarı diliyorum.


  • @misirgevregi yeni hayatınız hayırlı 🙂 tebrik ederim.


  • Merhabalar 06/02/2022 tarihi ile Şikago üzerinden ABD'ye ilk girişimizi gerçekleştirdik. Biz vize aldıktan sonra CDC tarafından ABD'ye giriş kuralları değiştirilmişti. Güncel kurallara göre uçuştan en az 24 saat öncesine ait bir test ya da 90 gün içinde COVID geçirdiğinizi ispatlayan bir belge sunmak zorundasınız. Kendim için bu testi uçuştan yaklaşık 22 saat önce yaptırdım ve yaklaşık 1 saat sonra sertifikam gönderildi. UK'dan yaptığımız için oranın hükümetine akredite bir test merkezine yaptırdım ki sorun çıkmasın. Eşim ve kızım Kasım ayında COVID geçirmişlerdi. Eşim için yine NHS (UK'nın resmi sağlık dairesi oluyor) üzerinden online olarak bir COVID Pass Recovery temin ettik. Kızım ise 16 yaşından küçük olduğu için NHS'ye online register olamıyordu. Bu yüzden bağlı bulunduğumuz GP'den (UK'da aile hekimliği birimi olarak görev yapan kurumlar) bir yazı yazdırdık. Aşılar için ise 18 yaşına kadar olanlar için aşı gereksinimi yoktu. Ancak ABD'ye girdikten bir gün sonra test yaptırma zorunlulukları var. Ancak uçuştan 90 gün önce COVID geçirmiş çocuklara ABD'ye geldikten sonra test yaptırma zorunluluğu bulunmuyor. Bu yüzden biz çocuğumuza yaptırmadık. Yetişkinler için ise ilk 2 doz aşının yapılmasının ispatlanması isteniyor. Biz yine NHS üzerinden online olarak COVID Pass Vaccination bastırdık. Yalnız seyahat için bu belge farklı bir metotla elde ediliyor. Sizin pasaport bilgilerinizi istiyor sistem. Ben de sorun olmadı ama eşim pasaportunun fotosunu 6-7 kere gönderdi ancak öyle sisteme giriş yapabildi. Herhangi bir parlama, üzerindeki fotoğrafın sistem tarafından doğru okunamaması sisteme giriş yapmanıza müsaade etmiyor. Neyse 6 Şubat günü Heatrow havaalanına gittiğimizde oradaki uçuş görevlisi ilk olarak bu belgeleri kontrol ediyor. Daha sonra check-in işlemlerini yaptırabiliyorsunuz. Şikago'ya uçuşumuz takriben 9 saat sürdü. İndiğimizde oradaki görevlilere green kart talihlisi olarak göçmen olduğumuzu söyledik. Onlar bizi normal pasaport işlemlerinin yapıldığı bir bankoya yönlendirdi. Önümüzde 4-5 kişi vardı ve 5 dakika içinde sıra bize geldi. Oradaki görevliye durumumuzu belirttik ve green kart giriş işlemlerini kendisinin yapacağını söyledi. Biz en az 45 dakika falan sürer sanıyorduk ama 15 dakika içinde işlemlerimizi bitirdi. (Doğrusu bu kadar hızlı olacağını düşünmüyorduk) Daha sonra check-in bagajlarımızı teslim alıp uçakta dağıtılan ve doldurmuş olduğumuz form ile gümrük görevlisinin yanına gittik. Gümrüğe girmeden önce green kart işlemlerimizi yapan görevli yanımızda ne kadar nakit para olduğunu sormuş ve o formun üzerine kırmızı kalın uçlu bir kalemle miktarı yazmıştı. (10K doların üzerinde olmaması gerek) Biz forma yanımızda getirdiğimiz eşyaların değerini 20K dolar olarak yazmıştık ve gümrükteki görevli formu adam akıllı okumadığı için bizim yanımızda 20K dolar getirdiğimizi sandı. Adama mevzuyu anlatana kadar bir 2-3 dakikamız gitti. Biraz sert çıkarak yanımızda getirdiğimiz eşyaların maddi değeri olarak bu miktarı yazdığımızı eşim açıkladı. Neyse o aşamayı da geçtikten sonra check-in bagajlarımızı Terminal 5'deki görevlilere oradan çıkmadan önce teslim ettik. Bu bagajlar buradan bir sonraki uçuş yapacağımız uçağa teslim edilmek üzere alınıyor. Böylelikle diğer terminale geçerken yanınızda bu ağırlıkları götürme meşakkatinden kurtuluyorsunuz. Havaalanı içinde hizmet eden hafif raylı sistem vasıtasıyla diğer uçuşumuz için yararlanacağımız Terminal 1'e geçtik. Burada da bir güvenlik kontrolünden geçtikten sonra Seattle uçuşunu beklemeye başladık. Daha önce bir tanıdığımıza aldığımız ve UK'ya gönderttiğimiz SIM kartımızı Seattle uçuşu öncesi aktive ettirerek hedefimize varmadan telefon hattı sahibi olmaya muvaffak olduk. Seattle'a inince Lyft uygulaması üzerinden kalacağımız yere kadar araç çağırabildik bu sayede. Yorucu bir yolculuktan sonra nihayet ABD'deyiz. Yediğimiz jetlag'dan mütevellit ancak kendimize gelebildik. İnşallah bundan sonrası dah güzel olur hem bizim hem de buraya gelecekler için.


  • Bu arada ABD'ye gelecekler CDC'nin sitesi üzerinden güncel bilgileri kontrol etsin ve buna göre vaziyet alsın uçuştan önce ki olumsuz bir sürpriz ile karşılaşmasınlar. Benim verdiğim bilgiler şu an için geçerli olan bilgilerdir. Bu durumun göz önüne alınmasını rica ederim.


  • @elif-başargil Hayirli olmasini temenni ederim. Tecrubelerinizi vakit buldukca aktarirsaniz yol gosterici olacaktir. Mutlu gunler dilerim🙂


Benzer Başlıklar

Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

84
Çevrimiçi

40.1k
Kullanıcı

4.3k
Konu

420.0k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum