@tugba_nyc_love
2001 - 2004 arası, San Diego'da, devlet üniversitesinde okudum. Bir dönemlik okul ücreti (tuition) 4.000 Dolar, kayıt ücreti (registration fee) 800 Dolar idi. Amerika'da okumak için, gayet mütevazı rakamlar olduğu söylenebilir. Kiram (su faturası içinde), ayda 800 Dolar; elektrik, kablo, telefon gibi sabit giderlerim, 200 Dolar civarında idi. F-1 öğrenci vizesi ile, yalnızca kampüs içinde ve en fazla 20 saat çalışarak (yasal sınırlar bunlar), yalnızca yeme, içme ve gezme giderlerimi karşılayabiliyordum. Okul ücretleri, kira, sabit giderler Türkiye'den geliyordu. Üstelik, okul kırtasiyesinde kasiyerlik, okul kantininde komilik gibi vasıfsız (Saati $6.75) değil; 20 saati doldurmak için, aynı anda birkaç hocanın lisansüstü (Saati $10.10) ve araştırma (Saati $13.70) asistanlığını yaptığım yarı-vasıflı işlerde çalıştım.
Okul bitip, 1 yıllık Optional Practical Training sürem başladığında, bir yandan H-1 getirecek iş arayıp, diğer yandan vasıfsız işlerde çalıştım. Saati $5'dan bahçıvanlık (o zaman California'da asgari ücret $6.75 olmasına rağmen, abinin bende emeği olduğundan öyle anlaştık), $7'dan güvenlik görevliliği, $75'dan (geçici süreli, proje bazlı) POP pazarlama elemanlığı (Migros'ta margarin sürülmüş ekmek tadımı yaptırdığınızı düşünün) yaptım. En iyi günümde, kiramı, sabit giderlerimi, yiyip, içip, gezdiğimi karşılayabildim. Arabanın sigortası, benim sigortam geldiğinde, Türkiye'den destek gelmeden, peynir gemisi yürümedi.
Bugün, San Diego'da aynı dairenin kirası 1.450 Dolar. New York'ta aynı dairenin kirası 3.900 Dolar.
Aralık 2019 - Ocak 2020'de gittiğimde, New York'ta, 20 sene önce, çekilişten Green Card kazanarak gelmiş, Türk ailelerin evlerinde (temizlik, yemek, bulaşık, çamaşır, ütü gibi aklınıza gelebilecek bütün) ev işleri ve çocuk bakıcılığı yaparak (ne kadar ağır da olsa, vasıfsız işler), ayda 3.600 Dolar kazanan (ve hala tek kelime İngilizce konuşamayan) bir Türk ablayla tanıştım. Ama dediğim gibi, New York'ta 1+1'in kirası 3.900 Dolar. Abla, Brooklyn'in Manhattan ve East River görmeyen kesimlerinde yaşıyor, işe metroyla gidip geliyordu. Şansı ve hayatta kalabilmesinin tek sebebi, eşinin ve şu an yetişkin olan oğlunun da vasıfsız işlerde çalışıyor ve kendisine destek veriyor olmasıydı. Üstelik, Trump öncesinde, kardeşini, onun eşini ve çocuklarını da bir şekilde yanına aldırarak, bir destek sistemi kurabilmişti (En azından, beklenmedik masraflarda, çevresinde kendisine destek olabilecek birileri var).
Doğuştan vatandaş olan Amerikalı arkadaşım, New York'ta okurken, vasıfsız işlerde çalışarak (garsonluk yapmış) geçimini ve okula ilişkin sarf malzemesi masraflarını karşılayabilmiş olsa da, okul ücretini öğrenci kredisiyle ödeyebilmiş. Üstelik, doğuştan New York'lu olduğundan, yabancı öğrencinin ödediği ücretin üçte birini ödüyor. Ona rağmen, ödemek kolay değil. New York, muhtemelen, Massachusetts, Connecticut ve New Jersey'den sonra, okulların en pahalı olduğu eyalet.
Ucuz eyaletler, büyük su kütlelerine kıyısı olmayan, sanayii nispeten az gelişmiş eyaletler olabilir. Idaho, Montana, North ve South Dakota, biraz daha pahalı olmak kaydıyla, Nebraska, Oklahoma, Iowa gibi... Bunun bir istisnası Alaska olabilir. Zira, suya bolca kıyısı var.
New York'ta hem okumak, hem çalışmak, hem "yaşamak" mümkün değil midir? Mümkün olduğunca ucuz bir okulda, birkaç ev arkadaşıyla, şehir merkezinden uzak bir yerde, mütevazı bir dairede, birkaç işte çalışarak mümkün olabilir. Ama o da F-1 vizesiyle mümkün değildir. Çekilişten Green Card kazanırsanız olabilir. Ama o takdirde de, birkaç işte çalışıp, part-time okusanız bile, okul bitmeden "yaşamaya" ne kadar zaman ve haliniz kalır; orası meçhul. Üstelik, beklenmedik harcamalar için, bir destek sistemi hala şart. Zira, Amerika acımasız bir yer.
Gerçekçi olursak, çalışarak okumak için daha mütevazı bir şehir / eyalet seçmeniz; hayaliniz bu ise, New York'a okul bittikten sonra gitmeniz, hem finansal, hem zamansal, hem de ruhsal olarak daha sağlıklı ve fizibil olabilir.
Bol şans...