Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!
  • ⭐⭐

    18 günlük ABD gezimizi tamamlamış bulunuyoruz. Bu gezide deneyimlediğimiz konular belki birilerine faydalı olur diye aktarmak istedim. Geziyi 7 yaşımdaki kızım ve eşimle beraber yaptık. Ancak baştan şunu söylemek isterim; ABD'de yaşayan kişilerin verdiği bilgiler elbette daha kıymetli, bizlerin bu kısa sürede gördükleri ancak anı olarak aktarılabilir. Dolayısıyla eksik / hatalı şeyler olursa şimdiden affola.  ( @kartalveat , @Serapp, @selamibasaran sizleri de eklemek istedim seyahat deneyimini merak ettiğiniz için )

    ABD'YE İLK GİRİŞ
    Gezi rotamızı ilk etapta şu şekilde planlamıştık:  Mersin - İstanbul - Miami - Orlando - Washington DC - Maryland - New York - Boston - İstanbul - Mersin.  Sonrasında hem maliyetli hem de yorucu olur diye DC ve Maryland'i listeden çıkardık. 13 Temmuz 2023'deki Miami uçuşumuza ait bileti THY'den almıştık ve yaklaşık 10 buçuk saat sürecek bu yolculuk çok rahat geçti. Uçuşun TR saati ile 14:05 te olması bence önemli bir faktördü. Yerel saat ile 19:30 gibi Miami havalimanı'nda olduk. Dolayısıyla otele geçip uyuduğumuzda ertesi gün dinlenmiş bir şekilde kalktık.  Bu nedenle tavsiyem öğlen uçuşlarını tercih etmek. ABD'ye gitmeden önce taksi kullanımları için Lyft uygulamasını telefonuma indirmiş ve cüzdana para aktarmıştım. Lyft pink diye bir hizmet var onun da 1 aylık ücretsiz kullanımını bu vesiyle aktif hale getirdim. İlk 2 kullanım için %50 ( belirli bir limite kadar ) ve ayrıca pink'ten dolayı priority pickup diye öncellikli hizmeti ücretsiz almış oldum. Tabi "pink" üyeliğini hemen iptal ettim ki bir sonraki dönem para çekmesin ( ay sonuna kadar kullanım hakkı devam ediyor ). Uber ile karşılaştırdığımda bu daha avantajlı geldi, özellikle ilk defa kullanıyorsanız. Seyahatin en çileli kısmı ABD'ye giriş aşamasıydı. Uzun bir kuyrukta çoluk çocuk, bebek , köpek topluca ayakta bekletildi insanlar.1.30 saat sürdü işlemler. 30'a yakın gişeden sadece  3 tanesi açıktı, her zaman böyle mi bize mi denk geldi bilmiyorum.  Mobile Pass olanlar tabi ki hızlıca geçti ancak turist olduğumuz için biz kullanamıyoruz. Miami'ye gideceklere tavsiyem o kuyruğa girmeden önce su, tuvalet ihtiyaçlarını gidermeleri. Yoksa büyük bir çile sizi bekliyor.  Sıra bize geldiğinde pasaportları ilettim. Ne amaçla geldiğimizi sordu, "vacation" dedim. Kaç para nakit var dedi, cevapladım. Fotoğraflarımız çekildi ve işlemimiz 2 dakikada tamamlandı.  Terminalden çıktıktan sonra hemen bulunduğumuz konuma ve terminale bakarak lyft uygulamasından taksi çağırdım.  10 dakika kadar sonra ulaştı ve ilk konaklayacağımız otele doğru yola çıktık. Cüzdanda para mevcutsa yolculuk bitince sizin bir işlem yapmanıza gerek yok, konuma ulaşınca para cüzdandan çekiliyor. Dilerseniz belirli bir limit altına inince karttan tekrar yükleme yapmasını sağlayabiliyorsunuz.

    MIAMI
    Miami'de konaklamak için 13 - 17 Temmuz arasını belirledik. Dinlenmek ve kendimize gelmek için süreyi biraz uzun tuttuk. Otel olarak downtown ve bayside'a yakın The Elser Hotel Miami'yi tercih ettik. Biraz tuzluydu ama ev konforundaydı.  Buzdolabı, bulaşık makinesi, fırın, ocak , çamaşır ve kurutma makinesi kadar herşey mevcuttu.  Daha sonradan tahsil edecekleri günlük "amenties" fee dedikleri havuz ve diğer tesislerin kullanımı biraz üzdü ama erken rezervasyonla biraz daha ucuza almıştık ve genel olarak memnun kaldık. Ertesi gün bayside marketplace'i gezdik. Genel olarak yeme içme ve alışveriş mekanları pahalı. Skechers'da 2. ye %50 kampanyası vardı ondan faydalandık. Hard Rock Miami'yi ziyaret ettik. Bu çevrede biraz turladıktan sonra market arayışına girdik ve Whole Foods Market'e uğradık. Yiyecek içecek olarak epey güzel şeyler vardı. Yemeklik bir şeyler ve 12'li biramızı da aldıktan sonra otele geri döndük. İlk günün yorgunluğunu atmak için otelin havuzuna gittik. 10. katta çok güzel bir havuzu var.  Ertesi gün Wynwood Walls'u ziyaret etmek için online bilet aldık. Çok güzel eserler var. Çocukla katılabileceğiniz bir adet sprey ile duvar boyama etkinliği de vardı, ücretsiz faydalandık. Dönüşte taksi ile Bayside markete geldik ama felaket bir yağmur bastırdı. Taksiden indikten sonra epey ıslandık. Buraların ani bastıran yaz yağmurları dedikleri gibi felaketmiş. Yağmurdan sığınmak için "bubba gump shrimp co" denilen forest gump temalı mekana sığındık. Yemekler fena değil ancak fiyat / performans olarak bence çok tercih edilecek bir mekan değil. Serviste çok yavaştı. Sonrasında otele dönerken "ross dress for less" sloganlı bir mağazaya girdik. Gitmeden önce bilmiyordum ama meşhurmuş. Çok uygun fiyata marka ürünler mevcut. Beden ve numara bulabilirseniz tabi.  Ertesi gün Miami South beach'e gitmek için taksiye bindik. Okyanusa da girelim dedik gelmişken. Epey berrak ve dalgasız bir zamana denk geldik. Su tuzluydu ve biraz yüzdükten sonra kurumak için çıktık. Üst değiştirme yeri ve tuvalet bulamadık. Şezlong kiralayan yerlere sorduk ancak ana caddeki mekanlardan başka tuvalet olmadığını söylediler.  Amerika genelinde meşhur olan düğmeye basıp su içme çeşmesi hemen sahilin çıkışında mevcuttu. Burada şişelerimize su doldurduk. Ayrıca ayak yıkama ve duş alanı vardı. Sonra downtown'a döndük ve biraz daha gezdikten sonra otele döndük. Miami genel olarak güzel ama pahalı bir şehir. Ertesi sabah otelden çıkış yapmak ve kiraladığımız arabayı almak için lyft ile Miami havalimanına doğru yola çıktık.  Miami'ye ilk geldiğimizde araç kiralamadık çünkü hem otelin otoparkı pahalıydı hem de Miami içerisinde gideceğimiz noktalarda otopark ücreti ödemek masraflı olacaktı.   Gelmeden önce çok uygun fiyata kiraladığımız Alamo şirketine ait alana geldik. Burası çok düzenliydi. Hemen ehliyetleri verdik işlemlerimiz yapıldı. Ek sürücü ücretsizdi eşimi de dahil etmiştim. Görevli "Full depo istermisiniz $63", olur tamam dedik. Galonu $3.49 'a geliyor. Ama bu seçeneği seçtiğinizde ( dolu depo olarak alıp boş depo teslim ) depoda kalan benzin teslim ettiğinizde firmaya kalmış oluyor. Bu önerdikleri şeyi satın almazsanız  yani dolu depo teslimi seçerseniz gelirken benzini sizin doldurup teslim etmeniz gerekiyor. Doldurmazsanız bu seferde yaklaşım $5.5 dolardan kalan kısmı doldurup size fatura ediyorlar. Vaktiniz var ise bu seçeneği de seçebilirsiniz. Arada ek yol yardım filan bişeyler daha satmaya çalıştılar yok dedim sağolun. Sonra bize bir kağıt ve harita verdi, aşağı kata inip 6 numarada bulunan herhangi bir araca binip gidebileceğimizi söyledi. Bayağı şaşırdık daha önce böyle teslim alma görmemiştim. Hatta eğer oturma izniniz ve ehliyetiniz var ise hiç bu adımları bile yapmadan Accelerated Check-In yapıp kendi başınıza aracı teslim alabiliyorsun. Biz mid suv bir araç seçmiştik. Toyota rav 4, nissan rogue ve ford bir araç vardı. Gezip baktık, ama zaten gelmeden önce RAV4'ü kafaya koymuştum. Temiz güzel bir araç. Donanımı da iyi. Navigasyon almadık gereksiz yere. Kendi telefonumdan açtım , Apple'ın haritası çok iyi rahatlıkla gidebiliyorsunuz.  Bu arada otoyol ücretlerini arabayı teslim ettikten sonra kartınızdan çekiyorlar, dilediğiniz gibi tüm hızlı geçiş noktalarını kullanabiliyorsunuz. Yaklaşık 2 saatlik sürecek Orlando'daki otele doğru yolculuğumuza başladık. Yollar güzel, bazı noktalarda 2 şeride düşüyordu ama genel olarak iyiydi. "Service plaza" dedikleri yerler mola yerleri. Bizdeki gibi sağdan girmiyorsunuz, ilginç ama bazılarına giriş "sol şeritten".  Anlayana kadar 2 tane yeri kaçırdım. Mola yerinde aracı eşime verdim, kendisi de ehliyetini yeni almıştı. İlk defa otobana çıkıyordu ve sürüş deneyimi azdı. Rahatlıkla sürebildi, 40 dakika kadar kendisi kullandı. Yolda inanılmaz bir yağmur bastırdı ve sonrasında güneş açtı. Bizim otobanlarda şahit olduğumuz ölü kedi köpekler yoktu ancak 1 tane ölü aligator ve tanımlayamadığız bir hayvan gördük. Tırların / kamyonların lastik parçaları yollarda olabilir dikkatli olmak lazım. Genel olarak 65 mile / saat hız limiti var bizdeki 105 km/saat hıza denk geliyor. Ancak kimse buna uymuyor, genelde daha hızlı geçip gidiyorlar. Dönüşlere dikkat etmeniz lazım, "right lane must turn right" gördüğünüzde oraya girip sonrasında aradan tekrar yola çıkmak büyük sıkıntı yaratabilir, kesik düz çizgilere dikkat etmek lazım. Türkiyedeki şoförler çok sever böyle aralara girmeyi ama burada pek ona izin verilmiyor, cezası da varmış.

    ORLANDO
    En uzun süre kalacağımız (tema parklara gideceğimiz için) Orlando'daki otelimize (hyatt regency grand cypress) 17 Temmuz'da giriş yaptık. Otel bayağı geniş bir alanda, otoparkı yeterli ancak ücreti günlük $25.  İlk oteldeki gibi girer girmez karttan security fee çektiler. Biz zaten konaklamaya ait ücreti önden ödemiştik ama farketmiyor. Epey büyük bir tutarda bloke koydular kartıma ( iade etmek üzere). Otopark ücretini de 2 defa çektiler yanlışlıkla.  Sonra hesaplamadan dolayı hata yaptıklarını tespit ettim ve bunu kendilerine bildirdim ( kahvaltı dahil olmasına rağmen 1 günlük kahvaltıyı fiyata yansıtmışlar). bundan dolayı özür dileyip otopark ücretini almadılar.  Gitmeden önce mutlaka yedek kart, limit olmasına dikkat edin. Yoksa bir anda kartınızda limit dolabilir. Tekrar geri ödenmesi de 1 haftayı bulabiliyor. Eğer dolar hesabınız var ise kredi kartınızın ekstra para birimini dolar olarak yapmanız kur farkı ödememek için faydanıza olacaktır. Yine tüm kart aktivilerinizi inceleyin, yanlış hatalı işlem yapabiliyorlar. Orlando'da sırasıyla Disneyland, Universal Studios ve Kennedy Space Center'ı gezdik. Disneyland biraz hayal kırıklığı oldu. Hem uzun bekleme süreleri hem de yağmurdan dolayı bazı alanların kapatılıp açılması ve koşuşturma bizi yordu. Yemek yemek için bile mücadele etmeniz gerekiyor, yer yok. Çocuğa söz vermemiş olsak gitmemeyi tercih ederdik. Otoparkı ücretli, standart parking $25 dolar , girişe yakın olan preffered parking $50. Biz standart olanı kullandık, diğeri gereksiz. Zaten aktarma aracı ile ana girişe götüyorlar sizi.  4 tane tema park var biz 1 tanesine bilet aldık ( magic kingdom park ). Gereksiz pahalı, herşey ticari zaten. Adamlar standart sıra bir de "lightning lane" diye sıra türetmişler daha fazla para ödeyip sıra beklemeden girebilmeniz için. Neyse eğer ilkokul çağında çocuğunuz varsa girer girmez Fantasy Land'a gitmek daha iyi orada en azından bazı yerler kapalı bekleme alanı, klima var. Tomorrowland kısmı güneş veya yağmur altında beklemek zorunda kalacağınız kısım, orayı en son gezmenizi tavsiye ederim. Mobil uygulamasını kurup aktiviteleri takip edebilirsiniz.
    Ertesi gün ziyaret edeceğimiz Universal Studios çok çok daha iyiydi. Hem daha az bekleme süreleri hem de gölge alanlarda beklemek bizi çok yormadı. Epey güzel aktiviteler var ve çoğuna katılabildik. Burada da yine farklı farklı tema parklar var biz sadece Universal Studios kısmını gezdik, hepsi için ayrı ücret var. otopark kısmı yine ücretli $25. Uygulamasını kurmanızı tavsiye ederim. Etkinlikleri ne zaman başlayacağını ortalama bekleme sürelerini takip edebilirsiniz. Ayrıca restoranlara gitmeden masa ayırıp sipariş verebiliyorsunuz.  Güzel bir gün geçirdik, eğlendik yorulduk otele geri döndük.
    Ertesi gün Kennedy Space Center için arabamızla yola çıktık. Buraya toplu taşıma yok,  1 saatlik bir mesafede. Taksi ile gidip gelmek masraflı olur. Araba bu açıdan önemli. Otopark ücreti $10 en azından daha insaflı. Bileti online almıştık, çok kalabalık değildi. Fazla sıra beklemeden etrafı gezdik ve ücretsiz otobüs turuna katıldık.  Ücretli turlar da var içeride ama bence fazladan para vermeye gerek yok. Çok sıcak bir gündü her zaman olduğu gibi. Eğer her detayı okumuyorsanız 2-3 saatlik bir gezi yeterli olacaktır. Arada interaktif deneyimler var, güzeldi genel olarak.
    Kalan 5 günü alışveriş merkezleri, marketler ve dinlenmek için ayırdık. Walmart'tan çok uygun şeyler aldık, yine Orlando Premium Outlet denilen yerden ünlü markalara ait giyim ürünlerini çok ucuz fiyata alabiliyorsunuz. Mutlaka bu noktaya uğramanızı tavsiye ederim. Otopark ücretsiz. Çok geniş bir alan, 2-3 kere geldik ama gezmediğimiz yerler kaldı yine de.  Wallmart'ın olduğu noktada Five Guys vardı.  4 gün boyunca ordan yedik, bizim kız çok sevdi tadını. Porsiyonlar çok büyük, sakın "büyük boy" patates istemeyin bütün torbayı patates ile dolduruyorlar 🙂  Küçük boy yeterli. Girişte ücretsiz kabuklu yer fıstığı var, içecek bardağı alınca sınırsız içebiliyorsunuz.  Tabi bu her şubede böyle değil. ( orlando premium outlet te yok mesala )
    Bu arada benzin alırken bayağı bir sıkıntı yaşadık. $1 kadar doldurup "limit reached" uyarısı verdi devamlı. Önce kredi kartını okutuyorsunuz sonra benzin tipini seçip doldurmaya başlıyorsunuz. Görevliyi çağırdım o da denedi olmadı. Kendi kartıyla denedi çalıştı. Sorun benim iş bankası kredi kartımda. Belli ki bir şekilde bloke ediyor işlemi. Tüm mekanlarda kartı rahatlıkla kullabilmiştim aslında, burada farklı bir şekilde çekiyor o yüzden izin vermedi sanırım. Neyse ki eşimin access kartı çalıştı onunla doldurabildik. Bu tip sorunların oluşabileceğini göze alarak çeşit çeşit kart almakta ve gelmeden önce tüm yurtdışı izinlerini açtırmakta fayda var.
    Genel olarak Orlando'yu beğendik.  Ancak nüfusun büyük bölümü Hispanik kökenli olduğu için İngilizce bilen sayısı az.  Ayrıca otobanlar ile çevrili bir şehir. Pek yürünebilir alanları yok alışveriş merkezleri ve tema parklar dışında. Arabanız yok ise şehir içerisinde yürüme alanları mevcut değil, toplu taşıma da gelişmiş değil, bu yüzden buraya gelecekseniz araba kiralamanızı tavsiye ederim. Akşam üstü bazı noktalarda trafik yoğun olabiliyor.  25 Temmuzda aracı teslim etmek ve New York'a olan uçuşumuz için Orlando havalimanına geldik. Teslim etme işlemleri de yine çok kolaydı, tabelalar ve görevliler sizi yönlendiriyor.  Delta havayolları ile olan uçuşumuz için güvenlik ve pasaport kontrolü biraz uzun sürdü, bunu dikkate alarak biraz daha erken gelmekte fayda var.

    NEW YORK
    Uçaktan indikten sonra bavulları almak için bir otobüse binip üstüne 10 dakikalık bir yürüyüş yaptık. yine lyft ile taksi çağırdık ancak indirimli haklar bittiği için epey pahalıya geldi. Bence yalnız seyahat etmiyorsanız yanınızdaki kişiye ait yeni bir hesap açıp indirip almakta fayda var. Mevcut eşyalar ile gözünüz kesiyorsa ve yorgun değilseniz metroyu da kullanabilirsiniz.  Kaldığımız otel broadway'in olduğu caddeydi, adı New York Marriott Marquis. Havalimanında buraya gidene kadar müthiş bir trafik vardı. Kaldığımız otel ve çevresi de yine insan seliydi. İstanbul'dan kaçan bizler buraya görünce tabi bunaldık. Sokaklar leş gibi kokuyor. Her noktada size birşey satmaya çalışan tur operatörleri. Bilmiyorum biz sevemedik buraları, belki downtown olduğu içindir , şehir dışı daha güzel yerleri vardır mutlaka.  Otel çevresini, central park, özgürlük anıtı, brooklyn köprüsü gibi noktaları gezdik. Bu geziler için metro card aldık makineden ve para yükledik. Çocuk için ücret ödememiz gerekiyor mu diye sorduki görevli gerek yok dedi.  ( 7 yaş , turnikeden beraber geçtik). Metrolar da yine leş gibi kokuyor. Bir kere kliması çalışmayan bir vagona bindik , sıcaktan eridik resmen. Gittiğimiz her noktada sıcak, kalabalık ve pis kokularlardan bunaldık, fiyatlar da çok yüksek. Niagara şelalesine gideriz diye planlamıştık ama günübirlik turlarla gitmek çok yorucu geldi, gözümüz kesmedi. 25 Temmuzda giriş yaptığımız otelden 29 temmuzda çıkış yaptık.  Sonrasında keşke burada daha az kalıp Boston'da daha çok kalsaydık dedik kendi aramızda. 29 temmuz sabah 10.30'da Kamil Koç ile olan New York - Boston yolculuğumuz için otobüs alanına geldik 🙂 Evet yanlış duymadınız Kamil Koç'u satın alan Flixbus isimli firma burada otobüs seferleri düzenliyor birçok şehire.  İlk başta 4 saat 50 dakika gözülen sefer, new york'tan bir türlü çıkamamızdan dolayı 6 saat kadar sürdü. Otobüs çok yeni değil, konforlu bir yolculuk olmadı. (imkanınız var ise uçak ile gitmek daha iyi olur) Tek avantajı ucuz olmasıydı ve yol üstünde birçok noktayı görme fırsatımız oldu. Otobüs Connecticut kıyı kesiminden geçerek yukarı doğru çıktı. Burada çok güzel kasabalar / şehirler gördük ,greenwich, stamford gibi. Boston'a vardığımızda yağmur atıştırmaya başlamıştı.

    BOSTON
    İlk durak olan Cambridge'i varınca gözümüz gönlümüz açıldı. Çok güzel düzenli yollar ve evlerin arasında geçerek son durak olan South Station'a vardık ve InterContinental Boston oteline 600 metre olan yolu yağmurdan dolayı yürüyemedik. Taksi çağırdık yine ama taksiye gidene kadar sırılsıklam olduk. O gün gezmeyi planlıyorduk ancak yağmur akşam geç saate kadar yağdığı ve Kamil Koç bizi çok yorduğu için enerjimizi ertesi güne sakladık. Boston bizi büyüledi. Avrupa şehri gibi temiz düzenli, yürüme alanları geniş, yeşillikler içerisinde bir şehir. Tabi şehirle Fallout 4 oyunundan dolayı ayrı bir bağım var. Bilenler bilir oyun Boston'ın post-apocalyptic döneminde geçiyor.  Zaten gelen turistlerin çoğu "şurayı kazmıştım, şurada şu görevi yapmıştım" diyor. Freedom trail denilen ve sizi şehirin tüm tarihi noktalarına götürecek bir seyahat rotası var. İnternette aratırsanız zaten haritası mevcut. Yine greenway denilen çok güzel bir yürüyüş rotası var. Şehirde yürüyerek çok rahatlıkla gezebiliyorsunuz, çoğu yerde dinlenme alanları, masalar var. Boston Common park çok güzel. Quincy market denilen türlü türlü yemek içecek ve hediyelik eşya satılan bir pazar var. İnsanlar güleryüzlü. Toplu taşıma ağı gelişmiş, feribotlar ile havalimanına ulaşım var. Şehir her açıdan çok düzenli. Kalabalıktan veya trafikten yana bir sıkıntı yaşamadık.  Keşke biraz daha fazla kalabilseydik dedik. Burası aynı zamanda ABD'ye taşınma planlarını hızlandırmak için farklı aksiyonlar almaya yöneltti bizi, başka bir konu altında zamanı gelince  ayrıca bahsedeceğim. Uçuşumuz 31 Temmuz 23:05'teydi. Otelden biraz geç çıkıp havalimanına geçtik. Burada sıra yok denecek kadar azdı. Çok düzenli ve hızlı bir şekilde ilerledi. Uçağa binmeden önce son bir polis kontrol noktasında bize girişte sordukları gibi ne amaçla geldiğimizi, ne kadar nakitle geldiğimizi sordular. Sonra uçağa bindik. Gece uçuşu olması ve uyuyamamak bizi mahvetti. Başka alternatif olmadığı için mecbur bu saate almıştık. Neyse ki 8 saatlik bir uçuştu, biraz hızlı geldik ve macera dolu Amerika yolculuğumuz böylece sona erdi 🙂

  • ⭐⭐

    @tufank Ufak tefek aksiliklere rağmen çok güzel bir gezi olmuş. Detaylı anlatımınız için teşekkürler, elinize sağlık. Benim de oğlum ilk girişini yapmak üzere haftaya New York'a gidiyor. Sonra ben de gideceğim. Kirli de olsa pis de koksa New York'u bir görelim bakalım 🙂
    ABD'de yaşama düşüncesi de şimdiden hayırlı olsun👍

  • ⭐⭐

    @Serapp teşekkürler 😊 oğlunuza yeni hayatında bol şans diliyorum, size de iyi yolculuklar ve gezmeler 👋

  • ⭐⭐

    @tufank teşekkürler. Çok detaylı ve güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık. Bir çırpıda okuyuverdim.Ve hatta kayıt ettim.Benim rotam Boston hariç sizinle aynı şekilde , NY dan dönmek üzerine idi,şimdi siz yazınca Bostona da uğramamız lazım diyorum.Tabii öncelikle vizemizi almamız lazım. Bide bizde sizden fazla bir küçük kız daha var. Bakalım nasıl olacak. Ortadoğuya hoşgeldiniz o zaman. 🙂

  • ⭐⭐

    @selamibasaran çok teşekkürler. NY kişiden kişiye değişir ama biz İstanbuldan bunalıp Mersine taşındığımız için kalabalık çok cezbedici gelmedi. Ama tabi şehrin ayrı bir havası var, özellikle gençler için daha cezbedici. Yeni yerler gezip deneyimleyince bir şekilde yorgunluk unutuluyor. Asıl yorgunluk ortadoğuya dönünce başlıyor, zihinsel yorgunluk 😃 umarım sizler de en yakında vizenizi alır, gezi planınızı hayata geçirirsiniz.


  • @tufank Gezinizden ailecek büyük keyif almış olmalısınız.
    Bu detaylı anlatımınızdan benim açımdan faydalı gördüğüm şeyler oldu
    1-Jetlag olmamak için Amerikaya uçuş biletlerini öğle saatlerine bulmak gerektiğini
    2-Newyork hakkında yazdıklarınızın neden orayı sevemediğimin canlı ispatı olmuş.Belki bir kaç gün geziler ama yaşanmak için düşünülmez.
    3-Amerikaya yerleşme şansım olsa tercih ettiğim ilk yer olan Bostona ve civarına bir kez daha sevgiyle bağlanmamı sağladınız.
    Anlatımlarınız ve bilgi olarak bizlere yardımlarınız için size çok teşekkür ederim.

  • ⭐⭐

    @kartalveat ilginiz ve yorumunuz için ben teşekkür ederim. Boston hayran kalınmayacak gibi değil, orada yaşama fırsatı bulanlar bence çok şanslılar.

  • ⭐⭐

    Gezimizden bazı fotoğraflar paylaşmak istedim. Çok fazla fotoğraf var sadece manzara / mekan olanları aldım, bizim yer aldığımız fotoları dahil etmedim.

    Miami

    IMG_2891 Large.jpeg IMG_2889 Large.jpeg IMG_2744 Large.jpeg IMG_2735 Large.jpeg IMG_2728 Large.jpeg IMG_2721 Large.jpeg IMG_2690 Large.jpeg IMG_2682 Large.jpeg IMG_2676 Large.jpeg IMG_2697 Large.jpeg

    Orlando

    IMG_2961 Large.jpeg IMG_2826 Large.jpeg IMG_2814 Large.jpeg IMG_2796 Large.jpeg IMG_2787 Large.jpeg IMG_2761 Large.jpeg

    New york

    IMG_2924 Large.jpeg IMG_2907 Large.jpeg IMG_2891 2 Large.jpg IMG_2874 Large.jpeg IMG_2933 Large.jpeg

    Boston

    IMG_2976 Large.jpeg IMG_2974 Large.jpeg IMG_2973 Large.jpeg IMG_2971 Large.jpeg IMG_2969 Large.jpeg IMG_2966 2 Large.jpeg25971-profilecover-1692270653813.jpeg

  • ⭐⭐

    Çok güzel fotoğraflar👌 Elinize sağlık

  • ⭐⭐

    @Serapp teşekkürler 🙏


Benzer Başlıklar

  • 3
  • 14
  • 3
  • 2839
Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

80
Çevrimiçi

41.0k
Kullanıcı

4.4k
Konu

426.1k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum