herkese merhabalar. kasım 2021'de akraba zoruyla yapılan başvuru, yolun ortasına geldiğimiz hayatımızı tamamen farklı bir eksene oturttu. yaklaşık 10 aydır her gün bıkmadan, usanmadan sürekli cevap verip bize yol gösteren @gucarslan ve @smartcells başta olmak üzere tüm grup ve forum yöneticilerine can-ı yürekten teşekkür ediyorum. hakkında tek satır fikrimin olmadığı bu süreçte, kazandığımı öğrendiğim akşam forumu ve sonrasında telegram grubunu buldum, başka hiçbir yere bakmadan tüm süreci buradaki kıymetli insanların sayesinde tamamladım. hakkınız ödenmez, iyi ki varsınız.
mülakat tarihimiz 10 mart'tı, aynı hafta iki kez izin almamak için sağlık muayenesini 5 mart cumartesi olarak planladık. 3 mart perşembe günü silivri devlet hastanesinde pcr testlerimizi verip beklemeye geçtik. aynı akşam negatif test sonuçlarımızı alıp cuma akşamından ankara yolculuğumuz başladı, telegram grubunda dv2022 talihlileri için anlaşma yapıldığı belirtilen seven deep otele yerleştik. otel genel manada ortalama, fakat hareketli bir caddede olduğu için gece uyumakta biraz zorluk çektiğimizi söylemem lazım.
sabah aracımızı otel görevlilerine teslim edip unganlar'a doğru yürümeye başladık. otelin konumu hem unganlar'a hem de büyükelçiliğe oldukça yakın, iki konuma da yürüyerek erişim mümkün. meşhur iş hanının dördüncü katında 10:35 randevumuz için 10:00 civarında hazır bulunduk. iki görevlinin bulunduğu odaya giriş yaptık,içeride özellikle iran uyruklu insanlardan oluşan bir kalabalık vardı. görevli hanımefendi en erken 10:45 civarında bizi alabileceğini bildirerek bizi bekleme salonuna yönlendirdi. bekleme esnasında forum kullanıcılarından Mithat Abi ve ailesi ile tanışıp sohbete başladık, okursan selamlar Mithat Abi 10:50 civarında evrak kaydımız alındı, fotoğraflarımız çekildi ve beklemeye başladık. Kısa bir beklemenin ardından Handan Hanım önce beni, sonra eşimi, en son da 6 yaşındaki oğlumuzu muayeneye aldı. Muayene sırasında genel kontroller yapıldı, önceki deneyimlerde sorulan sorular yöneltildi. tamamına iki saniyelik aralıklarla "hayır, asla, olmadı, hayır" şeklinde cevap verdikten sonra üç aşı ile uğurlandım. eşime de aynı şekilde üç aşı vuruldu. oğlumuza ise su çiçeği ikinci doz aşısı uygulandı ve muayene kısmı 11:30 civarında tamamlandı. bu bölüm için toplam 670 USD'yi kredi kartından TL olarak ödedim, günlerden cumartesi olmasına rağmen kur farkı yoktu. eşim ve benim kan tahlili ve akciğer röntgeni çektirmemiz gerektiği söylendi, oğlumuz için ek bir işlem gerekmedi. saat öğleye yaklaştığı için bir alt katta röntgen ve kan verme işlemlerini de tamamlayıp iki kişi için 95 USD de burada ödedik, benzer şekilde kur farkı yoktu burada da. tekrar dördüncü kata çıkıp muayene adımını tamamlamış olduk. o gün saat 17'ye kadar ankara'yı terk etmememizi önerdiler, bir aksilik olursa iletişime geçecekleri bilgisini verdiler. 12:45'te iş hanından ayrıldık, Ata'mızı ziyaret edip biraz zaman geçirdik, 16:30'a kadar haber gelmeyince dönüş yolculuğumuz başladı.
10 mart'taki mülakat için hava durumu uyarılarını dikkate alarak 9 mart sabahı yola çıktık. sağlık muayenesi dosyalarımızı teslim almak için 15:30 civarında unganlar ofisindeydik. bankoda görevlilerden biri içeri girer girmez daha meramımızı anlatmadan üçümüzün de adını söyleyip dosyalarımızın hazır olduğunu söyledi. gerçekten bu hafıza karşısında hissettiğim şaşkınlıktan bahsetmeden geçemedim aynı hanımefendi, evraklardan sadece kapalı zarfın konsolosluğa teslim edilmesi gerektiğini, aşı kartını çoğaltarak muhafaza edilmesinin faydalı olacağını, ilk uçuşumuzda verilen CD'lerin mutlaka yanımızda götürülmesi gerektiğini belirterek dosyalarımızı teslim etti. karşılıklı iyi dileklerimizi ileterek ofisten ayrıldık. muayene öncesinde, sırasında ve sonrasında her aşamada çok yardımcı oldular, sorularımıza net ve yeterli cevaplarını ilettiler. sonrasında otele yerleşip mülakat saatini beklemeye başladık. biraz yukarıda bulunan ykb şubesinden vize ücretini usd olarak çekip görüşme öncesi tüm hazırlıkları tamamlamış oldum.
ben normalde de biraz telaşlı biriyimdir, ancak mülakat öncesi yıllardır hissetmediğim kadar gerildiğimi hissettim. kafamdaki bütün soru işaretleri gece boyunca kafamı kurcaladı, sabah da bunun stresi ile doğru dürüst kahvaltı bile yapamadan otelden ayrıldık. ankara'nın sabah trafiğini de düşünerek 10:15 randevusu için 9:15'te otelden ayrıldık. saat 09:45 civarı arabamızı konsolosluğun karşı sırasının arka sokağındaki otoparka bırakarak kaktüs cafe'nin yolunu tuttuk. ödeyeceğimiz 990 usd, acil durumlar için biraz tl ve dosyalarımızı yanımıza aldık. emanetlerimizi teslim edip konsolosluğa geçtiğimizde saat 09:55'ti. güvenlik görevlisi arkadaşlar, birkaç dakika sonra bizi alacaklarını belirtip kısa süre beklememizi rica ettiler. saat 10:00 olduğunda girişteki covid formunu tek nüsha olarak doldurduk ve giriş yaptık. içeri girdiğimizde x-ray kontrol ve sadece bana basit bir elle arama yapıldı. üzerimde metal eşya olmamasına rağmen x-ray uyarı verdiği için bu kontrol yapıldı, sonrasında da bir sorun olmadan görüşme salonuna geçtik.
görüşme salonuna girişte hemen soldaki görevliye pasaportlarımızı verip sıra numaramızı aldık ve beklemeye geçtik. numaramız yandığında üç kişi için 990 usd'yi ödeyip pasaportlarımızı bıraktım. sıra numaramız 2-3 dakika sonra tekrar yandı, yan taraftaki bankolardan birinde evrak teslimine geçtim. hazırladığım tüm evrakları talep ettikçe görevliye ilettim. tam sırasını hatırlamasam da, adli sicil kayıtlarımızı, sağlık raporlarımızı, evlilik cüzdanımızı ve iki fotokopisini, benim diplomamın aslını ve bir fotokopisini, banka kayıtlarımı, askerlik durum belgemi, nüfus kayıt örneklerimizi teslim ettim. burada biraz detay vermek gerekirse, e-devlet dışında bir doküman götürmedim, terhis belgem ve fotokopisi hazırdı istemediler, eşimin diplomasını istemediler. maddi olarak, gram altın hesabı, dolar hesabı, maaş kesintilerimden istifa sonrası elde edeceğim tutarı, sahibi olduğum aracın ruhsatını ve rayiç bedelini, sahibi olduğum evin tapusunu ve endeksa üzerinden aldığım rayiç bedelini gösterdim. Tapu ve ruhsatın fotokopilerini de teslim ettim. Toplamda 14.500 USD + ev + araba gibi bir bildirim yaptım diyebilirim, mülakat sırasında yerleşmeyi düşündüğüm şehir olarak houston'ı belirttim. tüm hesap dökümleri farklıydı (TL, USD, gram altın olarak) sorun olmadı. sonrasında tekrar bekleme alanında mülakat sıramızı beklemeye başladım.
en uzun bekleme bu kısımdı muhtemelen. bir yandan vizesi onaylanan kişilerin yüzündeki mutluluğu görüp bir yandan AP'ye kalan bir iki kişinin sorunu nedir acaba diye düşünerek 30 dakika civarında bekledik. bekleme alanında su, tuvalet ve çocukların rahatça koşturabileceği kadar alan bulunuyor 11:00 civarında numaramız son kez yandı ve uzak doğulu olarak tarif edilen kişi olduğunu düşündüğüm hanımefendi ile mülakatımız başladı. öncelikle sağ elimizi kaldırıp yeminimizi ettik. arkasından benim ve eşimin parmak izleri alındı. oğlum küçük olduğu için onun yerine ben sadece sol elimin dört parmağı ile parmak izi verdim. sonrasında sorular başladı. ingilizce olarak tamamladık, herhangi bir problem yaşamadık. başlıklar halinde sorular şöyleydi,
- hangi bölümden mezunsunuz?
- şu anki göreviniz nedir ve bu görevi ne kadardır yapıyorsunuz?
- öncesinde neler yaptınız?
- daha önce amerika'da bulundunuz mu?
- daha önce amerika vizesine başvurdunuz mu?
- nereye yerleşmeyi düşünüyorsunuz?
- eşiniz ne mezunu?
- gidince ne yapmayı düşünüyorsunuz?
- eşiniz de çalışacak mı?
- orada akrabanız ya da arkadaşınız var mı?
- ilk gittiğinizde arkadaşınızın yanında mı kalacaksınız?
bu soruların tamamına mümkün olduğunca kısa ve net cevaplar vererek ilerlettim. eşime doğrudan bir soru sormadılar. toplamda 3-4 dakika ya sürdü ya sürmedi. sabahki heyecanım tamamen kaybolmuştu. mülakat da sohbet havasında geçince oldukça rahat hissettim kendimi. son sorudan sonra bilgisayara bir iki giriş yaptıktan ve teslim ettiğimiz evrakların orijinallerini verdikten sonra beklenen cümle geldi. "tebrikler, vizenizi onaylıyorum. 5 gün içerisinde vize basılmış olarak pasaportlarınız adresinize gönderilecek."
teşekkür edip yüzümüzdeki saklayamadığımız gülümseme ile bankodan uzaklaştık. konsolosluktan çıktığımızda saat 11:45 civarındaydı. kaktüs cafe'den emanetlerimizi teslim aldık ve maceramızı şimdilik tamamlamış olduk.
ne kadar yazsam, teşekkür etsem yeterli gelmez muhtemelen. Maya Angelou'nun şu sözü bu foruma ve buraya can veren insanlara çok uyuyor. "insanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirler. insanlar onlara ne yaptığınızı da unutabilirler ama insanlar, onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar..." forumun kurulmasında, gelişmesinde emeği olan herkese çok teşekkür ediyorum. süreç boyunca hep doğru şekilde yönlendirildik, sorularımıza hep tam cevaplar aldık. bu forumda başlayan ilişkilerin uzun yıllar korunduğunu ve korunacağını düşünüyorum. benim için vize süreci bitmiş olsa da eğer ihtiyaç olursa sonraki yıllarda kazanan arkadaşlarımıza yardımcı olmak için buralarda olacağım.
okuyan herkese sevgiler...