Herkese merhaba,
2 Ağustos’taki konsolosluk görüşmem olumlu sonuçlandı =)) Ve ben de bu zamana kadar başımdan geçenleri paylaşmak istedim, çünkü cidden her tecrübenin farklı bir katkısı oluyor bu yolda. Birazdan okuyacağınız yazı bir parça uzun olacak ama umarım keyifle ve faydalanarak okursunuz
Ülke gündeminin ve iş ortamının yarattığı bunalımla mücadele ettiğim bir zamanda, hiç bir bilgim olmamasına rağmen bir arkadaşımın önerisiyle 2016’da green card çekilişine kaydımı yaptım. Açıkçası aklımda çıkacağına dair en ufak bir inanç yoktu ama “ya olursa” fikri hiç denememekten daha cazip gelmişti.
Sonra inanılmaz yoğun ve hızlı bir dönem başladı hayatımda. En özet haliyle; 5 sene boyunca emek verdiğim kariyerimi sonlandırıp bambaşka bir alana zıplamaya karar verdim ve bu da doğal olarak hiç kolay olmadı. Bütün bunların yanı sıra, stress kaynaklı bütün hastalıkları yaşadım, 2017’de her ay en az 1 kere hastanelik oldum diyebilirim. Ve böyle kendimce mazeretlerim nedeniyle green card olayımı tamamen unuttum :o Aklımdan çıkmış işte
Gel zaman git zaman bu yoğun dönem sonucunda ben bir üniversitede istediğim doktora programına kabul aldım, dersler inanılmaz hızlı ve yoğun bir şekilde başladı, onlara adapte olmaya çalıştığım bir dönemde okulda asistan olarak çalışmam teklif edildi Akademisyen olmak istediğim için çok mutlu oldum bu teklif karşısında ama bir yoğunluk daha eklendi tabii Ve evet, aklıma green cardın g’si bile gelmedi
2018 Mayıs ayında, okuldaki diğer asistan arkadaşlarımla bu ülkede akademisyen olmanın gitgide ne kadar zorlaştığı üzerine yaptığımız muhabbet sırasında goygoyuna “yurtdışına çıksak nasıl olur?” konusu gündeme geldi. Hani, arkadaşlarımı da ezmek istemiyorum ama kıraathane geyiği kıvamında sohbetimiz devam ederken, birden “ya ben galiba green carda başvurmuştum??” düşüncesi aklıma geldi. Hemen odama geçip kontrol ettiğimde beklediğimin aksine, “You are randomly selected” yazısıyla karşılaştım :s İşin daha da vahim/enteresan/ironik kısmı, bu bilginin Mayıs 2017’de verildiği :s
Hemen büyük panikle araştırmaya başladım. Lotonun çıkmasının ne kadar büyük bir şans olduğunu anladıkça gamlı baykuş halim çoğalmadı değil 30 Eylül 2018’e kadar hakkımın geçerli olduğunu öğrendiğim zaman bir an önce işlemlere başlamam gerektiğini anladım. Hemen DV260 formunu doldurdum ki bu formu doldururken asla yanlış bilgi vermemeye dikkat ettim. E- devletten SGK kayıtlarıma bakıp bütün iş girişlerimi günü gününe doldurdum mesela. Hemen dediğime de bakmayın, formu tam anlamıyla doldurmam 1 tam iş günümü aldı
Sonra, oldukça kafamın karışık olduğu bir bekleme süreci başladı. Acaba case numaramın (2018EU14XXX) sırası geçmiş miydi? Sırası geçtiyse bu görüşmeye çağırılmayacağım anlamına mı geliyordu? Bu soruların yanıtlarını tam istediğim netlikte bulamadım Her gün, her saat başında https://ceac.state.gov/IV/Login.aspx sitesine girip kontrol ettim, bu sefer geç kalmak istemiyordum. Yaklaşık 1.5 ay kadar sonra e-mail geldi ve 2 Ağustos’ta görüşmeye çağırıldığımın bilgisini aldım Allahım ne mutluluk, ne heyecan Görüşmeye yaklaşık 1,5 ay vardı, to-do listemi yapmaya hemen başladım. Bu arada youtubedaki greencard tecrübelerini paylaşanların vloglarını keşfettim. Spesifik bir isim vermiyorum, girdiğiniz zaman zaten göreceksiniz ama çok vlog var bu konuyla alakalı.
Sağlık testinin nasıl olduğuna gelince... Önce http://www.doctorun.com/tr sitesinden randevu almanız gerekiyor. Randevuyu alırken hatırlatmakta fayda var: Vizeniz, sağlık raporunuzu aldığınız günden itibaren 6 ay süreyle geçerli oluyor. Yani, benim gibi konsolosluk randevunuza iki hafta varken gitmenize gerek yok Tam ne kadar ödeme yaptım hatırlamıyorum açıkçası ama TL ile de ödeme yapabilirsiniz.
Mülakat sırasında yaşadıklarımla ilgili paylaşmak istediğim detaylar şöyle:
• Konsolosluğa randevu saatinizden 2 saat önce gitmenize gerek yok. Kapıdaki görevliler, randevu saatine göre sıraya sokuyorlar zaten. 2 saat önce de gitseniz sizden yarım saat sonra gelmiş ama randevu saati sizden daha önce olan kişiyi daha önce alıyorlar.
• Konsolosluğa çok yakın hızlıca kahvaltı edebileceğiniz bir mekan var. Vaktiniz varsa, orada çay içmenizi öneririm. İçeride sadece su var çünkü
• Benim kafam karışmıştı acaba resmi evrakları İngilizce'ye çevirmemiz gerekiyor mu diye. Hayır, ya İngilizce ya da işlem yapılan ülkenin resmi dilinde olan evraklar kabul ediliyor. Siz gene fazla fazla evrak hazırlayın, ama;
o En son mezun olduğunuz okulun diplomasını istiyorlar. Ben fazla belge göz çıkarmaz diyerek üniversite diplomamı da yanımda getirmiştim ama bakmadılar.
o SGK dökümüm ve son çalıştığım kurum olan üniversiteden aldığım imza sirkülerli resmi yazıya da bakmadılar. Belgelerimi teslim ettiğim sırada an itibariyle nerede çalıştığımı sordular sadece. Hatta şöyle komik de bir durum oldu. Şu an çalışıp çalışmadığımı sorduklarında “Evet çalışıyorum ama SGK’da kaydım yok” dediğimde “önemli değil” dedi görevli. Araştırma asistanı olarak çalıştığımı söylediğimde de “Yüksek Lisans için değil mi?” diye sordu ve ben de “Hayır, doktora için” dedim. Herhalde, teyit mi etmek istedi bu şekilde, bilemiyorum. Zaten hemen yüksek lisans diplomamı istedi akabinde ve orijinalini aldı.
o Bütün banka hesaplarımın ve bireysel emeklilik hesabımın dökümünü yanımda götürdüm. Sadece iki tanesine üstünkörü bakıp “Yeterli bu kadar” dedi ama işin ironik tarafı üçüncü banka dökümümde esas dolar hesabım ve 10 bin dolar vardı Zor denkleştirdiğim bu paranın boşa gitmesini istemedim ve görevli memura “Bunu da işleme alın lütfen, esas dikkat edilmesini istediğim buydu” diyerek banka dökümünü uzattım.
• Gelelim mülakat sırasında yaşadıklarıma. Mülakatın kısa süreceğini tahmin ediyordum okuduğum ve izlediğim tecrübe etmiş kişilerin verdikleri bilgiye dayanarak ama bu kadar kısa sürmesi bana da sürpriz oldu Önce parmak izimi aldılar. Sonra doğru söyleyeceğime dair yemin ettirdiler. Bunun ardından görevli memur önce hangi üniversiteden mezun olduğumu, hangi bölüm ve hangi yıl mezun olduğumu, daha sonra da yüksek lisansı hangi okulda yaptığımı ve hangi sene mezun olduğumu sordu. Aldığı cevapları bilgisayara girmesini bitirdikten sonra kafasını kaldırıp “Tebrikler, vizeniz onaylandı, pasaportunuza basılmış bir şekilde gönderilmesini talep ettiğiniz PTT şubesine postalanacak” denildi. Bu kadar Hepsi toplasan toplasan iki dakikayı geçmedi yani Oysa ben kendimi ne sorulara hazırlamıştım
Bu kadar uzun uzun yazmamın sebebi, greencard için karamsarlığa düşen varsa içlerini rahat ettirmek=) Benim örneğimde de görebileceğiniz gibi ucundan kıyısından fark edilse bile şans size gülebiliyor. Esas bundan sonrasının çok zorlu geçeceğini biliyorum ama işlerin böyle olumlu ilerlemesi bana manevi destek oluyor diyebilirim. Her isteyene bu zorlu süreçte olumlu haber gelir inşallah