Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!

  • Bu konu altında work and travel ile ilgili hertürlü soruyu sorabilirsiniz.iki sene wisconsin door county de bu program ile çalıştım yazları elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

    İş değiştirme
    Vergi iadesi
    İkinci iş bulma
    Araba satın alma
    Travel sürecinde çalışma

    Ayrıca aşağıya elimde olan ve travel yapmak isteyenlere yardımcı olacağını düşündüğüm bilgileride paylaşıyorum


  • NEW YORK
    JFK International Airport- JFK’den Manhattan’a geliş için ilk seçenek “NYC Airporter” yani shuttle servisleri. İndiğiniz terminalden dışarı çıktığınızda mutlaka göreceğiniz beyaz minibüslerle $16a yarım saat içerisinde şehir merkezine ulaşmanız mümkün. İkinci seçenek ise subway/metro kullanmak. JFK’de hangi terminalde inerseniz inin, ilk önce Jamaica Station yönündeki AirTrain’e bineceksiniz. Binerken herhangi bir ücret ödemeniz gerekmeyecek ancak Jamaica Station’da indikten sonra turnikelerden geçmeden önceki makinelerden AirTrain+Subway bileti almanız gerekecek, bu da yaklaşık $7.75 tutar. Bu bilet normal metro biletlerinden farklıdır, dolayısıyla ücretlendirmesi de farklı oluyor. Daha sonra kartla birlikte turnikelerden geçip E trenine binerek Manhattan’a inebilirsiniz. Yolculuğunuz yaklaşık 1 saat civarında sürecektir.

    LaGuardia Airport- LaGuardia’dan Manhattan’a geçiş için ilk seçenek yine “NYC Airporter” kullanmak; yolculuğunuz yaklaşık yarım saat dakika sürecek ve $14 tutacaktır. İkinci seçenek ise Q70 yada Q47 numaralı otobüslerle Jackson Heights/Roosevelt Avenue metro durağına ulaşmak ve oradan E, F , M, R veya 7 hattını kullanarak Manhattan’a ortalama 45 dakikada gelmek. Tabi ki yine otobüs ve subway kullanmak için karta ihtiyacınız olacak, bu kartı da havaalanında B, C ve D terminalleri içindeki makinelerden alabilirsiniz. Q70 için $2.75, metro için de yine $2.75 ödemeniz gerekecektir.

    Şehir içinde kullanabileceğiniz bir Subway haritası vereceğim sizlere çünkü 7/24 kullanabileceğiniz, en kolay ve en hızlı ulaşımı metrodur; ayrıca meşhur 24 hatta sahip olan New York metrosunu da görmüş olursunuz. Metroyla ulaşım için tabi ki MetroCard’a ihtiyacınız olacak, bu kartı da metro istasyonlarındaki makinelerden $1 a alıp içine istediğiniz kadar yükleyebilirsiniz. Her biniş $2.75 tir ancak eğer sık kullanırım diye düşünüyorsanız 7 gün boyunca sınırsız kullanabileceğiniz MetroCard’ı $31 a alabilirsiniz. Haritayı linkten indirebilirsiniz: http://web.mta.info/nyct/maps/subwaymap.pdf

    • Times Square: Görülmezse New York’a gittim diyemeyeceğiniz meydan tabi ki burası, West 42nd’nin Broadway ve 7th Avenue ile birleştiği yerde bulunuyor. Hem araba hem yaya trafiğinin oldukça yoğun olduğu meydanda alışveriş yapabileceğiniz çok sayıda mağaza, yemek yiyebileceğiniz yerler de bulunmakta. Ayrıca Duffy Square diye geçen ve pek meşhur olan kırmızı merdivenleri de burada bulabilirsiniz. Subway’in 1,2,3,7, N, R,Q ve S hatlarıyla Times Square-42nd, A,C ve E hatlarıyla da 42St-Port Authority Bus Terminal istasyonunu kullanarak ulaşabilirsiniz.

    • Madame Tussauds: 234 West 42nd Street üzerinde ve Times Square’e oldukça yakın olduğu için bu balmumu müzesini de gezebilir ve birbirinden ünlü onlarca kişinin heykellerini burada görebilirsiniz. Haftaiçi 10:00-20:00, haftasonu da 10:00-22:00 arası açık olan müzenin biletlerini kapıda $37, online olarak ise $30 a alabilirsiniz.

    • Ripley’s Believe It or Not! : West 42nd Street üzerinde, Madame Tussauds müzesinin hemen yanındaki bu müzede de dünyanın “en”lerini bulabilirsiniz: en uzun, en kısa, en ilginç, en korkunç… New York’taki Ripley’s dünyadaki en büyüğü olup yaklaşık 1000 adet eser bulunmaktadır. Yine 234 W 42nd St, Lexington& 3rd Avenue arasında bulunan müzenin biletlerini online olarak $25 a alabileceğiniz gibi kapıdan da $30 a alabilirsiniz; saat 09:00-01:00 arasında da ziyaret edebilirsiniz. Metronun 1,2,3 hatlarıyla Times Square durağını, A,C ve E hatlarıyla da 42St-Port Authority Bus Terminal durağını kullanarak ulaşım sağlayabilirsiniz.

    • Statue of Liberty& Ellis Island: New York’a gidip de Özgürlük Heykelini görmemek tabi ki olmaz. Lady Liberty’nin üzerinde bulunduğu Özgürlük adasına çıkmak için Battery Park’tan adaya giden feribotlara binmeniz gerekiyor. Park içerisinden 08:30 ve 17:00 saatleri arasında 15-20 dakika aralıklarla kalkan feribotlara binebilirsiniz. (Battery Park’a ulaşımı 1 hattıyla South Ferry durağından, 5 hattıyla da Bowling Green durağından sağlayabilirsiniz). $18 a biletlerinizi aldıktan sonra birkaç güvenlik noktasından geçip feribotla adaya ulaşabiliyorsunuz, hatta eğer Reserve+Crown biletlerden alırsanız meşaleye kadar çıkabiliyorsunuz. Biletlere ayrıca Ellis Island’a ulaşım da dahil. Milyonlarca göçmenin ülkeye ilk giriş yaptıkları yer olan bu ada, uzun yıllar boyunca gümrük kontrol noktası olarak kullanılmış ancak artık müzeye dönüştürülmüş.

    Eğer ki ben adaya çıkmasam da önemli değil, Lady Liberty’i uzaktan görsem yeter derseniz yine South Ferry Station’dan Pier 5 ı bulmanız ve ücretsiz olarak Staten Island Ferry’e binebilirsiniz. Feribot 7/24 çalışır ve Staten Island’a yaklaşık 25 dakikada ulaşır. Ancak aynı feribotla hemen geri dönülmüyor, inip bir sonraki feribota binmeniz gerekecektir.

    • Central Park: Yıllık ortalama 25 milyon ziyaretçisi olan ve birçok film ve diziye konu olan Central Park’ı siz de mutlaka görmelisiniz. 59th ve 110th arasında, ve 5th Avenue ile 8th Avenue arasında kalan bölgeyi kaplayan park içerisinde birçok göl, heykel ve restaurant bulabilirsiniz; ayrıca 3 saat boyunca bisiklet de kiralama imkanı bulunmaktadır. Parkın en güneyindeki köşelerine N,Q ve R hatlarıyla 5 Av/59 St durağına, 1, A,C, B ve D hatlarıyla da 59th/ Colombus durağına ulaşabilirsiniz. Central Parkın en güzel bölgelerinden birinde bulunan Belvedere Castle’ı görmek isterseniz de doğrudan A,C, B ve D hatlarını kullanarak 81St/ Museum of Natural History durağını kullanabilirsiniz.

    • Grand Central Station: Dünyanın en büyük tren garı olmasının yanı sıra muhteşem mimarisiyle görülmeye değer bir yapı. 89 East 42nd St üzerinde bulunan binaya giriş ücretsiz, ancak daha detaylı bilgi edinmek için de $9 karşılığında Audio Tour alabilirsiniz. Aynı zamanda Terminal içerisinde çok sayıda restaurant ve alışveriş mağazaları da bulunmaktadır. 4,5,6,7 ve S hatlarıyla Grand Central-42nd durağını kullanarak Terminale ulaşabilirsiniz.

    • 9/11 Memorial&Museum: 11 Eylül 2001’de meydana gelen saldırıda hayatını kaybeden 3000 kişi için yapılan Anıtı ücretsiz olarak ziyaret edebilirsin, İkiz Kulelerin yıkıldığı yereler yapılan şelaleri görebilirsiniz. Daha detaylı bilgi ve sergiler içinse müzeye $24 a girebilirsiniz. 180 Greenwich Street üzerinde bulunan Anıta 1 ve R hatlarıyla Cortland St durağına, E hattıyla da World Trade Center durağını kullanarak ulaşabilirsiniz.

    • One World Trade Center: 9/11 Memorial’ın hemen yanında bulunup yıkılan İkiz Kulelerin yerine yapılan “Özgürlük Kulesi” dünyanın 4. en uzun ve New York’un en uzun binasıdır. 100, 101 ve 102. katlarında bulunan Observation Deck’ten muhteşem New York manzarasını görebilirsiniz. Sabah 09:00’dan gece yarısına kadar 285 Fulton Street’te bulunan binanın girişi West Street üzerinde bulunuyor, ve $32 karşılığında gözlem katına çıkabilirsiniz.

    • Empire State Building: New York’un manzarasını görebileceğiniz 3 gökdelenden biri olan 102 katlı Empire State Binası, New York’un en uzun 2.binası ve en bilinen sembollerinden bir tanesidir. 5th Avenue ve 34st üzerinde bulunan binanın 86. katındaki Main Deck’e $32 karşılığında saat 08:00-02:00 saatleri arasında çıkabilirsiniz. Eğer manzarayı 102. kattan görmek isterseniz de Main Deck+Top Deck için $52 ödemeniz yeterli olacaktır. N,Q ve R hatlarıyla 34St- Herald Sq durağından binaya ulaşım sağlayabilirsiniz.

    • Rockefeller Center: New York manzarasını görebileceğiniz son gözlem katı olan “Top of the Rock”, birçok bina ve yapının oluşturduğu bir komplex olan Rockefeller Centerda bulunuyor. Şehrin önemli sembolleri olan Atlas ve Prometheus heykelleri de bu komplex içindedir. 5th Avenue ve 49th-50th Street arasında bulunan yapıya B,D,F ve M hatlarıyla 47-50 St- Rockefeller Center durağını kullanarak ulaşabilir, “Top of the Rock” Observation Deck’e de $30 a çıkabilirsiniz.

    • Brooklyn Brigde: Şehrin en önemli sembollerinden biri olan köprü, East River üzerinden Manhattan ve Brooklyn’i birbirine bağlar. Yayalar ve bisikletlilerin kullanımı için de köprünün ortasında ve araç trafiğinin biraz üzerinde geniş bir şerit oluşturulmuştur. Köprünün Manhattan girişi Park Row ve Center Street’ten olup New York City Hall’un tam karşısındandır. Köprüye ulaşımı 4,5,6 hatlarıyla Brooklyn Bridge-City Hall, J ve Z hatlarıyla da Chamber St durağını kullanabilirsiniz.

    • Charging Bull: Şehrin bir diğer sembolü olan boğa heykeli, Wall Street Financial Center’ın da simgesi haline gelmiştir. Broadway ve Morris St köşesindeki Bowling Green Park üzerinde bulunan heykele 4 ve 5 hatlarıyla Bowling Green durağından sağlayabilirsiniz.

    • Yankee Stadium: Amerika’nın en iyi baseball takımlarından biri olan New York Yankees’in ev sahipliğini yapan Yankee Stadium, 52.000 kişilik kapasiteye sahip olup Bronx bölgesinde bulunmaktadır. Stadyum E 161st St üzerinde bulunup, 4, B ve D hatlarıyla ulaşım sağlayabilirsiniz. Vaktiniz olup da maça gitmek isterseniz uygun biletleri buradan bulabilirsiniz: http://www.cheaptickets.com/events/performers/new-york-yankees-tickets. Maç değil de turla gezelim derseniz de biletleri Gate 6’den $25 karşılığında alıp saat 12:00-13:40 arasında gezebilirsiniz.

    • Madison Square Garden: Basketbol ve buz hokeyi severlerin yakından tanıyacağı New York Knicks ve New York Ranger’ın ev sahipliğini yapan 6 katlı “The Garden”, aynı zamanda konserler, sirkler, buz showları ve box maçları için de kullanılır ve dünyanın en ünlü arenası olarak bilinir. Etkinlik sayfasının linkini de iletiyorum sizlere: http://www.thegarden.com/. W 31 St ve 8th Avenue köşesinde bulunan binaya A,C, E ve 1,2,3 hatlarıyla 34 St- Penn Station durağını kullanarak ulaşabilirsiniz.

    • Metropolitan Museum of Art: Amerika’nın en büyük sanat galerisi ve dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi “The Met”, 17 faklı bölümde 2 milyona yakın eser sergilemektedir. Müze içerisinde Antik Yunan, Antik Roma ve Antik Mısır’dan günümüze kadar dünyadaki bir çok kültürün ve dinin eserlerini görme şansına sahip olabilirsiniz. 7 gün açık olan müzeyi Pazar- Perşembe günleri 10:00-17:30 arası, Cuma ve Cumartesi günleri de 10:00-21:00 arası gezebilirsiniz. Girişte her ne kadar bilet fiyatlarını 25 dolar diye gösterse de (bilet ücretleri vakıfa yardım olduğundan) recommended fiyatlar olup aslında gönlünüzden ne koparsa mantığı vardır. Müze Central Park’ın içinde 5th Avenue üzerindedir ve A ,C, B ve D hatlarını kullanarak 81St/ Museum of Natural History durağını kullanıp Central Park’ın içerisinden geçerek müzeye ulaşım sağlayabilirsiniz.

    • Museum of Modern Art(MoMA): Mimari, dizayn, heykel, resim ve kitap gibi yaklaşık 300,000 eserin bulunduğu müze modern sanatın önemli müzelerinden bir tanesidir. Picasso, Van Gogh, Cezanne, Matisse, Frida ve Gauguin’in en bilinen eserleri de bu müze içerisinde bulunmaktadır. Müzeyi 10:30-20:00 saatleri arasında $25 karşılığında ziyaret edebilirsiniz. 11 West 53 St, 5th ve 6th Avenue arasında bulunan müzeye E ve M hatlarıyla 5th Ave- 53 St durağından ulaşım sağlayabilirsiniz.

    Bunların dışında eğer New York’ta harcayabileceğiniz fazlaca zamanınız varsa aşağıdakilere de uğrayabilirsiniz:

    • Dünyanın en pahalı ve en iyi alışveriş yapılabilecek caddesi olan 5th Avenue

    • Bryant Park ve New York Public Library

    • Greenwich Village

    • SoHo

    • Little Italy

    • Chinatown

    Son olarak da tur bilgilendirmesi içerisinde de söylemiştim ancak yine de kalabilecek yer bulmanız için birkaç site önereceğim sizlere:

    1- http://www.hiusa.org/new-york/new-york/new-york-city

    2- http://www.hostels.com/

    3- http://www.hostelworld.com/


  • CHİCAGO

    • Michigan Avenue, Chicago’ya giden herkesin bildiği bir cadde. Bu cadde üzerindeki köprüde harika nehir fotoğrafları çekilebilirsiniz, aynı şekilde şehrin kalbi sayılan 5 yıldızlı otellerin, ünlü marka ve mağazaların yer aldığı kısımdır, yine loop içerisinde yer alır. Köprünün hemen altından kalkan bot turlarına katılmak isterseniz, köprünün hemen altından bot turları düzenlenir, şehri göl üzerinden de gezebilirsiniz, turların uzunluğuna ve çeşidine göre fiyat belirlenmektedir, en çok rövanşta olan ise Architecture River Cruise diyebiliriz, fiyatı ise kişi başı 35$ . Ama isterseniz bu turlara katılmak yerine de yine o bölgede bulunan köprünün çevresinde- Chicago River Walk - göl kenarında yürüyüp etrafı seyredebilirsiniz.

    • Magnificent Mile üzerindeki (North Michigan st) birbirinden ünlü mağazaları görmek mümkün. Apple, Burberry, Louis Vuitton, Escada, Prada, Georgio Armani bunlardan bazıları. Aynı şekilde birçok lokal ve dünya çapında birçok markanın mağazalarına denk gelebilir ve alışverişinizi yapabilirsiniz. Caddenin sonuna vardığınızda karşınıza tarihi Water Tower çıkacak. Hemen ardında da Michigan Aveanue’ya varacaksınız keza ilerleyen satırlarda bahsedeceğimiz Hancock kulesi de hemen solunuzda kalacak.

    • Bu listenin başında Millennium Park gelir ki kendisi şehrin merkezinde, Grant Park’ın içerisindedir diyebiliriz, Grant Park, Chicago’nun ön bahçesi olarak bilinir, her yıl orada düzenlen müzik festivalleri ile ünldür ve içerisinde bir çok farklı turistik yer vardır;
      Millenium Park, The bean, Crown Fountain, The art institute of Chicago, Agora bunlardan bazılarıdır. Milenyum parkında patenlerle gezenler, bisikletle tur atanlar, köpeğini gezdirenler, merdivenlerden kaykayla kaymaya çalışan gençler daha neler yok ki, çimenlerin içinde bir sincaba bile rastlayabilirsiniz. Millenium Park içerisinde Cloud Gate nam-ı diyar The Bean yer alır, metal devasa fasulye, orayı fotoğraflamak Chicago’ya gidildiyse şartlardan biri, Cloud Gate’in hemen arkasında restoran vardır. Yine aynı park içerisinde demirbaşlarından sayılan Crown Fountain vardır, büyük bir sütunun üzerine her 5 dakikada bir değişen insan yüzleri yansıtırlar ve içerisinden su fışkırır, sıcak yaz günlerinde serinlemek için kullananlar da var elbette. Ve aynı şekilde Jay Pritzker Pavillion da bu parkın içerisinde yer alır ve bu alanda da birçok etkinlik düzenlenir, ücretsiz jazz, blues konserlerine denk gelmeniz yaz boyunca çok olası, etkinlik takviminden takip edebilirsiniz. Parka giriş ücretsizdir ve bu parkı gezerken Chicago’ya gidip de görülmeden dönülmemesi gereken birçok şeyi bu park içerisinde tamamlarsınız. Süre olarak tüm gününüzü bile burada harcayabilirsiniz, tabii 2 saate indirmek de sizin elinizde.

    Malum Chicago’ya gidip de böyle yüzlerce metre yüksekliğe çıkıp manzarayı seyredip ona karşı fotoğraf çekilmemek olmaz. Bunun için ise iki farklı seçeneğiniz vardır, bunlardan biri Skydeck Chicago (Willis Tower), bir diğeri ise John Hancock Obervatory. Chicago’ya gidildiğinde olmazsa olmazlardandır bu kulelerden birine çıkmak. İkisine birden çıkmanıza gerek yoktur, çünkü hem boşa masraf olacaktır hem de amaç genel olarak aynı Chicago’yu kuş bakışı seyretmek. İkisi arasındaki farklardan bahsetmek gerekirse Skydeck’te 103. Kata kadar çıkabilirsiniz, Hancock’ta ise 94.kata kadar çıkabilirsiniz, ama 95.kattaki loungea çıkarak hem bir şeyler içip hem de manzarayı seyretmek oldukça cazip, Skydeck’te ise 103.kattaki çıkıntılı camdan bölmeye geçerek fotoğraf çekilebilirsiniz. Skydeck yetişkenler için ücreti 19.5$, Hancock ise 18$’dır.

    Etrafta birçok farklı tiyatroya denk gelirsiniz fakat filmlere konu olmuş ünlü Chicago tiyatrosunun önünde bir fotoğraf çekilmemek olmaz, eğer ki oyun izlemek isterseniz takvime buradan ulaşabilirsiniz

    Eğer doğa ve bitkilerle ilgiliyim hem onları görürken hem de kulağımda hoş bir tını kalsın derseniz, Chicago Botanic Garden da kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri. Park içierisinde 2,5 Milyon farklı bitki çeşidi var ve bunlara ek olarak parkta sürekli etkinlikler düzenlenmektedir, konserler, festivaller gibi. Fotoğraf çekmeyi seven arkadaşlar için harika bir spot. Parka giriş ücretsizdir.
    http://chicagobotanic.org/calendar/event/

    Amerika’nın en çok ziyaret edilen hayvanat bahçelerinden olan Brookfield Zoo ve Lincoln Park Zoo da Chicago içerisinde yer alır. Tercihinizi Brookfield’den ziyade Lincoln Park’ı tercih edebilirsiniz, zira Brookfield giriş ücreti 16.95$ iken, Lincoln Park Zoo ücretsiz!

    Shedd Aquarium uzunca bir süre Dünya’nın en büyük akvaryumu olarak hizmet etti, içinde binlerce balık çeşidi vardır, en ilgi çekici olanı ise 100 yaşından büyük Akciğer balığı Dünya’nın en yaşlı yaşayan balığı olarak biliniyor. Mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında yer alır mevki olarak da Adler Planetarium yakının da yer alır. Ücret yetişkinler için genel giriş ücreti 8 dolardır, içeride katılmak isteyeceğiniz etkinliklere göre fiyat artışı olabiliyor, siteyi ziyaret etmenizi tavsiye ederi.

    http://www.sheddaquarium.org/plan-a-visit/buy-advance-tickets/#

    Plajlarıyla pek duymamış olsanız bile yüzmeniz iyiyse ve bir de sıcak havalarda buralarda bulunacak olursanız, Michigan Lake etrafında olan onlarca beachten birine gitmenizi kesinlikle tavsiye ederim, gündüz yüzmeye gidemeseniz bile akşam içeceklerinizi alıp oraya gittiğiniz de öbek öbek toplanmış her yaştan insan gruplarını görebilirsiniz. Şehir merkezine oldukça yakındır, öyle ki 1 saat evvel elinde Starbucks bardağıyla koşarken gördüğünüz takım elbiseli amcamızı şimdi kendini gölün sularına atmış görebilirsiniz. Oak Street Beach ve North Avenue Beach ünlü plajlarından bazılarıdır.

    Navy Pier, yapıldığı zamanlar dünyanın en büyük iskelesi durumundayken günümüzde ise turistlerin uğrak mekanı olan yerlerden biridir. İçerisinde restoranlar, çocuk eğlence alanları, eğlence parkı, sineme ve tiyatro salon, müze, kongre ve fuar alanları mevcuttur. Burada yapılabilecek en güzel aktiviteler ise, birçok alandan görülebilen büyük dönme dolabı- Ferris Wheel- ile Chicago’yu farklı açıdan seyretmek, bisiklet kiralayıp kıyı şeridinde gezmek inanılmaz keyifli olabilir, veya isterseniz ve hava da güzel ise Navy Pier’den kalkan bot turlarına katılıp hem harika manzara fotoğrafları çekebilir hem de Michigan gölünün tadını çıkarabilirsiniz

    Chicago bir müze cenneti, her türlü, her çeşit müze mevcut. Örneğin Adler Planetarium, Amerika’nın ilk gökevi ve bilim müzesidir. Astronomi merakı olanlar bir uğrasın derim, içerisinde sürekli 3D gösterimler ve sergiler olur. Ücret yetişkinler için 29.95$.

    Art Institute of Chicago, Chicago sanat enstitüsü de görülmeye değer müzelerden biridir, içerisinde birçok heykel ve resim sergileri bulunmaktadır, müze kültürünü pek sevmeyen ben dahi buradaki tablolardan etkilenmiştim.
    René Magritte, Matisse, Picasso, Modigliani, Dalí gibi birçok ünlü sanatçının eserlerine sahip bir koleksiyonu vardır. Millennium Park’a çok yakındır. Ücret yetişkinler için 35$.

    The Field Museum of Natural History, bu müze de en çok talep gören müzelerden biridir, nasıl bir yer olduğunu ise “Müzede Bir gece” filmini izlediyseniz aklınızda çok rahat canlandırabilirsiniz. Bu müzede Antik Mısır mumyalarından tutun Dinozorlara kadar birçok farklı sergi ve 3D gösterimler vardır. Ücret yetişkinler için 18$.

    Museum of Science and Industry, bu bilim ve endüstri müzesinde ise anne karnındaki bebeğin büyümesinden, tsunami, şimşek, hortum gibi doğal olayların bilimsel çalışmalar ile yapay ortamdaki simülasyonlarını veya iki kişinin karşılıklı beyin gücüyle topu nasıl hareket ettirdiğini izleyebilirsiniz, uğramaya değer. Ücret yetişkinler için 18$.

    ULAŞIM

    Ulaşım olarak yoğun bir metro ve otobüs hattı mevcut, fakat gezeceğiniz bölgelerin genellikle loop-downtown- bölgesinde olacağını düşünürsek çok fazla ihtiyacınız olmayacaktır. Ama gerekli durumlarda toplu taşıma araçlarını tercih edebilirsiniz.

    Hava alanlarından ulaşım için eğer O’hare en işlek havaalanlarından bir tanesidir, şehir merkezine yaklaşık olarak 29km civarındadır. Havaalanından şehir merkezine ulaşımda ilk tercih edilen ulaşım aracı transit trenlerdir. Chicago’da 8 farklı tren hattı vardır ve bunların her birinin rengi de farklıdır. Havaalanı ile şehir merkezi arasında sefer yapan hattın rengi ise mavidir. 24 saat hizmet verirler. Gündüz 5/15dakikada bir sefer yaparlar, gece saatlerinde ise 15/60 dk aralıklarındadır.

    Havaalanından diğer ulaşım şekilleri ise taksidir, her kapıda denk gelebilirsiniz. Veya araba kiralamak isterseniz yine terminal kapılarının önünde araba kiralama şirketlerine götüren shuttle bekler, ve sizi ofislerine veya garajlarına götürürler, Alamo, Budget, Enterprise, Dollar, Hertz gibi birçok farklı araç kiralama şirketi mevcut.

    Eğer Midway Airport’a uçacaksanız, buradan da CTA(Chicago Transit Authority) raylı sistemini kullanarak, havaalanından şehir merkezine 30 dakika gibi bir sürede ulaşabilirsiniz, bunun için ise turuncu hattı kullanmanız yeterlidir.
    Mail içerisinde otobüs ve metro hatlarıyla ilgili ayrıntılı bilgi ve fiyat bültenlerini gösteren bilgileri içeren pdf ekte mevcuttur.**
    http://www.transitchicago.com/assets/1/maps/L-system-map-Mar2015.pdf

    Chicago bisiklet kültürüyle bilinen Amerika’nın büyük şehirlerinden biridir, şahsa ait bisikletlerin yanı sıra DIVY diye bir sistem mevcut tüm şehirde, çok geniş kendi bisiklet ağına sahiptir. Ve bu sayede şehri gezmeye giden herkes isterse bisiklet kiralayabilir, bunun için ise kredi kartı veya debit kartınız olması yeterli. Yıllık veya günlük olarak kiralayabiliyorsunuz, 24 saat kullanım için 9.95$ bir ödeme yapıyorsunuz, ve sonrasında gönlünüzce şehri bisiklet ile keşfedebilirsiniz.

    Tek yapmanız gereken ekstra ceza ücreti ödememek adına 30 dakikada bir bisikletlerin bulunduğu yüzlerce istasyonlardan birinde check-in yapıp şifrenizi yenilemek. Yüzlerce istasyon mevcut bunu ister telefonunuza uygulamayı indirerek isterseniz, web sitesinden veya kiosklar üzerinden bakarak size en yakın olanını öğrenebiliyorsunuz, inceleyebilmeniz adına sitenin linkini iletiyorum. Tüm şehri özellikle loop bölgesinden başlayarak sahillere kadar bisikletle keyifle ve rahatça gezebilirsiniz, çünkü her bölgede küçük istasyonları mevcut hem ekonomik olur hem de gönlünüzce durup devam edebilirsiniz. Kesinlikle tavsiye ederiz! J
    https://www.divvybikes.com/stations

    Bisiklet ile gezerken yardımcı olması adına bu siteyi kullanabilirsiniz; bisiklet yollarını içeren haritalar mevcut;
    http://www.cityofchicago.org/cityinfo/cdot/bikemap/keymap.html

    Girişi ücretli olan turistik yerleri aktif olarak gezmek isteyenlere City Pass veya Go Card Chicago tarzı kartları önerilir, bu sayede giriş ücretlerinizi tek tek kapıda ödemeden hem vakit kazanırsınız hem de daha uygun fiyata ziyaretlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. İnceleyebilmeniz için sizlere linkleri iletiyorum, ücretler ise görmek istediğiniz yer sayısı veyahut günlük kullanıma göre değişkenlik göstermektedir. Örneğin, City Pass’in yaygın tarifelerinden biri 9 gün boyunca kullanılabilen 5 farklı yere girmenize izin veren kart 96$ iken, Go Card 1 günlük sınırsız 85$ veya 2 günlük 120$ gibi seçenekler sunabiliyor.

    Chicago adeta bir etkinlik, festival başkentidir diyebiliriz, her yıl düzenlenen genel Chicago festivallerinden bahsedecek olursak, her yıl Ağustos ayında Grand Park Music Festival, Lollapalooza ve Hot Dog Festival düzenlenir; Eylül ayı içerisinde Summer Dance, Chicago Jazz; Ekim’de ise Chicago International Film, Chicago Marathon Festivalleri gibi etkinlikler düzenlenir, ilginizi çeken etkinlikler varsa gideceğiniz tarihte event olup olmadığına veya diğer alternatiflere göz gezdirmek için;

    http://www.chicagoevents.com/festivals-events.cfm

    Millennium Park Konser Takvimi için;
    http://www.cityofchicago.org/city/en/depts/dca/supp_info/millennium_park.html

    Açık hava sineması, tarihler biraz kısıtlı fakat ilginizi çekebilir diye düşünüyorum;

    Özetlemek gerekirse;

    I.Derece Gezilecek Yerler(Olmazsa Olmazlar)

    • Magnificent Mile
    • Water Tower
    • The Loop
    • Sears Tower
    • Hancock Kulesi
    • Navy Pier
    • Michigan Gölü ve Çevresi
    • Adler Planetaryum ve Astronomi Müzesi
    • Millenium Park
    • Chicago Sanat Enstitüsü
    • Lincoln Park

    II.Derece (Vakti Bol Olanlar)

    • Chicago Ulusal Kütüphanesi
    • Field Doğra Tarihi Müzesi
    • Grant Park
    • Bilim ve Endüstri Müzesi
    • Brookfield Hayvanat Bahçesi
    • John Shedd Akvaryum
    • Oak Street Beach
    • North Avenue Beach

  • LOS ANGELES

    Eğlence dünyasının başkenti olarak adlandırılan Los Angeles kelimenin tam anlamıyla sizi büyüleyecektir. Kültürel atraksiyonların yanı sıra NASA nın göz bebeği Endeavour, efsanevi Universal Studios ve yüzlercesi bu şehirde size kucak açmış bekliyor. Film sektörünün bel kemiği olan Hollywood ve tanınmış film şirketlerinin stüdyolarını burada gezebilir ve film çekimleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. LA e gelmişken mutlaka Warner Bros ve Walt Düsney stüdyolarını görün derim. Global bir metropol olan Los Angeles aynı zamanda basketbol severler içinde şampiyonlar şehri olarak da adlandırılıyor. Sizinde burayı gezerken mutlak görmeniz gereken bazı yerler var ve bu yazıda onları bulacaksınız. Öncelikli olarak Los Angeles büyük bir şehir olduğundan gezme kısmında toplu taşıma sizi çok yoracaktır, tavsiyem havalimanına indikten sonra araba kiralayıp şehri öyle gezmeniz. 2 ve ya 3 kişilik gruplarda bu yöntem sizin için çok daha ekonomik olacaktır.

    Universal Studios Hollywood: LA ı gezmek mi istediniz burayı gezmeden hiç bir şekilde LA ı gezmiş olmayacaksınız. Açılış saatinde yani en geç sabah 10 da parkta olun ve tüm gününüzü ayırın. Transformers, Jurassic Park, Mumya’nın olduğu alt kısımlardan başlayın gezmeye. Buralar en kalabalık yerler olduğu için önceliğinizi buralara vermenizi tavsiye ederim. Tüm ünite ve şovlara katılan özellikle WaterWorld bunların başında gelsin. Her güzel şey gibi bu güzelliğinde size maliyeti $95.

    Griffith Gözlem Merkezi: Los Angeles in en yüksek tepelerinin birinde bulunan ve tüm LA i ayaklarınızın altına seren, aynı zamanda burayı meşhur eden ünlü HOLLYWOOD yazısını en güzel görebileceğiniz yerlerden biri. Griffith gözlem merkezinin muhteşem havası ve 360 derecelik müthiş Los Angeles görseli vakit geçirmeniz için sizi bekliyor.

    Hollywood Sign: Los Angeles in simgesi olan Hollywood yazısını çoğu yerden görebilmeniz mümkün ama LA e kadar gelmişken yakından da görsem daha iyi olur derseniz biraz yüremeniz gerekecek. Patika çok dik olduğundan yürüyüş için rahat ayakkabı gizmenizi tavsiye ederim.

    California Science Center: LA e iyiki gelmişim dedirtecek bir müze. Bu müzede bir çok şeyin yanı sıra sadece televizyonlardan görmeye alıştığımız Endeavour isimli emekliye ayrılmış uzay mekiğini görme fırsatını bulacaksınız. 16 Mayıs 2011 de 25. Görevi için uzaya çıkan bu mekik artık California Science Center da meraklıları için sergileniyor. Ücretsiz olarak gezebileceğiniz bu müzeyi sabah 10 dan akşam 5 e kadar ziyaret edebilirsiniz.

    Getty Center: 1200 Getty Center Dr üzerinde bulunan bu müze muhteşem bahçeleri ve mimarisiyle sizi büyülerken aynı zamanda eşsiz bir LA manzarası sunuyor. Girişi ücretsiz olan bu yerde sadece arabanız için 15 dolar ödemek durumunda kalıyorsunuz.
    Hafta içi 10:00am – 5:30pm
    Haftasonu 10:00am – 9:00pm
    saatleri arasında ziyarete açık olan bu yer için en az 2-3 saat ayırmanızı tavsiye ederim.

    Rodeo Drive: Burası Los Angeles ın vazgeçilmez bölgesi olan Beverly Hills te bulunan muhteşem bir cadde. Burada gezinirken ucu bucağı olmayan lüks e tanıklık edebilirsiniz. Markaların birbirleriyle yarıştığı bu caddede herşeyin son modelini bulabilirsiniz. Burada alışveriş yapmasanızda mutlaka gezilip görülmesi gereken biryer. Siz burada gezinirken yanınızdan geçen araba 2 milyon dolarlık fiyatıyla bir Bugatti Veyron olabilir bunlarada hazırlıklı olun.

    Hollywood Boulevard: Los Angeles ın en işlek caddelerinden biri olan bu bulvar aynı zamanda Walk of Fame yani ünlüler kaldırımı olarakta geçiyor. Burada bir çok ünlünün yıldızlar içine yazılmış isimlerini ve onlara ait el ve ayak izlerini görebilirsiniz.

    LA’de bir gün: Los Angeles ı gezmek için çok fazla vakti olmayanlar veya bir gün içinde görülebilecek yerlerin hepsini aradan çıkartayım derseniz bu günü birlik tur tam size göre. 6801 Hollywood Blvd üzerinden katılabileceğiniz “A day in LA” turuna ödemeniz gereken ücret $89.

    Nethercutt Museum: Klasik araba tutkunlarımı var aramızda? O zaman tek kelime ile muhteşem bir klasik araba koleksiyonu görmek isterseniz Nethercutt müzesi sizleri bekleri. Girişleri ücretsiz olan bu müzede yoğunluktan ötürü dışarıda kalmamanız adına rezervasyon yapıp gitmeniz işinizi kolaylaştıracaktır.

    Staples Center: LA i gezeceğiniz döneme göre konser, pre season games ve gösterileri izleme imkanı bulabilirsiniz. Aktivite takvimine Staples Center in websitesindeki Events bölümünden bakabilirsiniz. Özellikle basketball severler için 2 Ekim LA Clippers vs Golden State – Pre Season ve 11 Ekim LA Lakers vs Maccabi Haifa – Pre Season maçları görülmeye değer. Biletler şimdiden satışa sunulmuştur ve sizinde 20 bin kişilik bu salonda yer bulabilmeniz için acele etmeniz gerekmektedir.

    Natural History Museum of Los Angeles County: Sizi milyonlarca yıl eskiye götürecek bir müzeyi gezmek istermisiniz? Bu müzede dinazorlar, sürüngenler ve onlarca hayvanın fosillerini bulabilirsiniz. 12 Dolar giriş ücreti olan bu müzede paranızın boşa gittiğini asla düşünmüyorsunuz.

    Battleship USS Iowa: United States Navy e bağlı savaş gemilerini ziyaret edebilirsiniz. Tarihe tanıklık eden bu emekli savaş gemileri içerisindeki müzesiylede sizi büyüleyektir. Giriş ücreti 18 dolardan başlayan bu tur 250 S. Harbor Blvd. Üzerinde sizleri beklemektedir.

    Santa Monica Bay: Burada gün batımını aynı zamanda okyanus’da sörf yapanları izleyebilirsiniz. Santa Monica da dünyanın birçok yerinden gelmiş turistlerle aynı ortamda bulunabilirsiniz. Upuzun sahili, neşeli halkı ve harika cafe/restoranlarıyla sizi cezbedecek biryer.

    Madame Tussauds Hollywood: Ünlülerin bal mumu heykellerini bulabileceğiniz bu müze artık bir klasik haline gelmiştir. Eğer vaktiniz varsa ve daha önce gezdiğiniz yerlerde Madema Tussauds a uğramadıysanız görülesi bir yer olarak listenizde bulunabilir. 30 dolar girişi ücreti olan bu müzeyi sabah 10 dan akşam 7 ye kadar ziyaret edebilirsiniz.

    The Hollywood Museum: Bu müzede çok ilginç şeyler bulabilirsiniz. Bu güne kadar izlemiş olduğunuz Hollywood yapımı filmlerde ön plana çıkmış ikonlar, kıyafetler, resimler, araçlar vb. Yüzlerce farklı şeyi bu müzede görebilirsiniz. Özellikle film e ilgisi olanları kesinlikle görmek isteyeceği bu müzede diğerleride sıkılmadan vakit geçirebilirler. 1160 N. Highland Ave. Üzerinde bulunan bu müzeyi Pazartesi ve Salı günleri hariç sabah 10 dan aksam 5 e kadar ziyaret edebilirsiniz. Müzenin giriş ücreti 15 dolardır.

    Six Flags Magic Mountain Las Angeles: Eğlence dünyasının başkenti dediğimiz Los Angeles’da Six Flags a gitmeden olmazdı. Bu eğlence parkında yüzlerce oyuncağa binebilir, muhteşem bir deneyim yaşayabilirsiniz. Biletinizi daha ucuza online alabileceğiniz gibi kapıda da $72.99 alabilirsiniz.

    Konaklama için aşağıdaki siteleri kullanabilirsiniz.


  • LAS VEGAS +GRAND CANYON

    Las Vegas, Amerika Birleşik Devletlerinin en renkli şehri diyebiliriz. Bu renklilik sadece Strip'deki otellerin ışıkları degil, aynı zamanda birbirinden farklı show larıylada Las Vegas ın eğlence hayatına doyum olmuyor. Aynı zamanda Vegas ta gezinirken mini dünya turuda yapmış oluyorsunuz. Mısır Piramitleri, Eyfel kulesi, Özgürlük anıtı gibi dünyaca ünlü yapıtların imitasyonlarını görme imkanı bulacaksınız.

    Eğer Vegas a Utah ya da Arizona eyaletlerinden geçip arabayla gelecekseniz mutlaka yol üzerinde Grand Canyon a uğramanızı şiddetle tavsiye ederim. Eğer uçakla Vegas a gelip bu bölgeyi gezmeyi düşünüyorsanız bu durumda da araba kiralayıp Vegas a yaklaşık 4 saat uzaklıkta olan Grand Canyon u gezebilirsiniz.

    Las Vegas Havalimanından şehir merkezine gidebilmek için kullanabileceğiz 4 farklı shuttle bus vardır, bunların fiyatları 7 ila 10 Dolar arasında dır. Strip ya da Downtown bölgelerini tercih edebilirsiniz konaklama için. Oteller çoğu seyahat bölgesine nazaran çok ekonomiktir lüks otellerin fiyatları bile 30 dolar dan başlar ve odaların durumuna göre artış gösterir.

    Şehir içi gezinimlerinizde otobüs hatlarını kullanabilirsiniz Deuce ve SDX hatlarıyla Vegas içerisinde 6 Dolar karşılığında 2 saatlik pass alarak yada 8 dolar karşılığı 24 saatlık pass ile yolculuğunuzu yapabilirsiniz. Otobüs durak ve fiyatlanları hakkında detaylı bilgiyi ekte görebilirsiniz.

    Otellerde kalmak zorunda değilsiniz ama otellerin hepsini gezebilirsiniz. Buralarda göz kamaştıran mağazalar, ilgilinizi çekebilecek tiyatrolar, havuz başı showlar ve botanik bahçeler görebilirsiniz. Ayrıca kumarhanelerde gezinirken yada kollu makinelerde oynarken ikram edilen içecekleri çekinmeden alıp yudumlayabilirsiniz.

    Vegası Vegas yapan ve gelen heresin görmesi/yapması gerekenleri aşağıda bulabilirsiniz.

    Grand Canyon: Las Vegas tan 4 – 5 saatlik bir çöl yolculuğu yaptıktan sonra ulaşabildiğiniz bu yer tam bir doğa harikası. Burayı gezerken size tavsiyem sabah güneş doğmadan erken saatlerde oraya varmanız ve bütün gününüzü bu manzarayla geçirmeniz. Eğer yürümeyi seviyorsanız Canyon un dibine kadar inme imkanınız olacaktır. Yalnız yanınıza bol su alın ve tepedeki güneşten kendinizi koruyunuz. O uçsuz bucaksız büyüklük ve derinlik hem görsel olarak hemde fotoğraf severler için inanılmaz kareler sunuyor. Park giriş ücreti araba başına 30 dolardır.

    Hoover Dam – Vegas a yaklaşık 1 saat uzaklıkta olan ve zamanın en büyükleri arasında yer alan Hoover barajı Neveda ve Arizona eyaletlerini birbirinden ayıran bir barajdır. Akşam 5 e kadar barajı ziyaret edebilir ve fotoğraf albümünüze güzel kareler ekleyebilirsiniz. Baraj turu 30 dolardır.

    Bellagio Fountains – Hollywood filmlerinden görmeye alışık olduğumuz Bellagio Hotel in havuzundan yükselen muhteşem su şovu. Las Vegas’da Strip üzerinde izlenebilecek en gösterişli şovlardan biridir. Akşam saatlerinde ışık görseliyle birlikte çok daha güzel bir şova dönüşebiliyor.

    Who wants a million dollar??? Güzel bir Las Vegas hatırası isteyenler için 1 Milyon Dolar ile fotoğraf çekinme imkanı Fremont street üzerinde Club Binion un hemen yanında. Sabah 9 dan akşam 11:30 a kadar sunulan bu fırsatı kaçırmamak için en az 21 yaşında olmakta aranan şartlar arasında.

    SlotZilla Zip Line – Downtown Las Vegas ta dünyanın en büyük kollu kumar makinesindan harekete geçerek Fremont Street i uçarak geçmek isteyenler için çok güzel bir deneyim, 2 farklı seçenek ile sunulan bu atraksiyon “Zipline” ve “Zoomline” olarak alçaktan (24 Metre) veya yüksekten (35 Metreden) yaklaşık 550 metre uzunluğundaki caddeyi uçarak geçirme imkanı sunuyor. Fiyat olarak sizi çok zorlamayacak aktiviteyi Zipline ı 20 Dolara, Zoomline ı ise 40 Dolara deneyebilirsiniz.

    High Roller – Dünyanın en büyük dönme dolabı olma özelliğini taşıyan High Roller Las Vegas ın kalbinde yer almaktadır. Yerden 168 Metre yükseklikte 30 Dakikalık muhteşem Vegas görseli için 27 dolar ödemeniz gerekmektedir.

    Stratosphere Tower– Vegas a gelen herkesin görmesi gereken yerlerin başında gelir, Burada macera tutkunları için sınır yoktur. Insanity, X Screem, Big Shot, Sky Jump bunların başında gelir– Stratosphere otelinin tepesinde Las Vegas manzarası eşliğinde lunapark deneyimi yaşamak isteyenlerin uğraması gereken bir yerdir. Eger tek oyuncağa binmek isterseniz fiyat 25 dolar, iki oyuncağa binerseniz 30, üç oyuncak için 35 dolardır ödemeniz gerekecektir. Bunlar arasında en makul olan 36 dolar karşılığında günlük pass almanızdır. Sky Jump fiyatı ise 199.99 dolardan başlamaktadır.

    Red Rock Canyon – Kızıl taş ve taş yığınlarının olduğu Western filimleri meraklıları için nostalji oluşturacak bir yerdir. Şehrin gürültüsünden uzak doğal çöl ortamı görmek isteyenler için 7 dolara görülmesi gereken yerlerden biridir.

    Madame Tussauds Las Vegas – Bir çok ünlünün mumdan yapılmış heykelleri ve Vegas a özel görsellerin yer aldığı bu müzede eğlenceli saatler geçirebilirsiniz. Online bilet alırsanız giriş ücreti daha ekonomik olan müzede kapıda da 30 dolar karşılığı biletinizi alabilirsiniz.

    Big Bus Las Vegas – Vegas şehrinin tüm turistik yerlerini üstü açık otobüsle turlamak ve gezinirken şehir hakkında bilgi almak için bu tura katılmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Tur ücreti 42 dolar olan bu aktiviteye Las Vegas Boulevard üzerinden binebilir ve rehber eşliğinde şehir hakkında bilmediğiniz bir çok şeyide öğrenebilirsiniz.


  • MİAMİ

    Miami’ye araç kiralamak dışında hava yoluyla ulaşmak isterseniz havalimanının merkeze uzaklığından dolayı Airport Flyer veya shuttle servisleri tercih edebilirsiniz. Bölge’de belki de hiç bilmediğiniz ve sizi şaşırtabilecek detay halkın %65 oranında kesiminin İspanyolca konuşuyor olmasıdır, ve 5.000 civarında Türk yaşamaktadır.

    Nereye Gidilir? Ne yapılır?

    South Beach-Miami Beach: Miami denilince akla gelen en turistik bölgelerdir, renkli kumsallar ve gece gündüz demeden sürekli aktif olan plajlarda yazın keyfini çıkarabilirsiniz.

    Bal Harbour (Bal Körfezi): Miami sahilinin en lüks bölgesidir. En iyi otel, restoran ve alışveriş merkezlerinin bulunduğu yerdir.

    Star adası: Miami sahilinin kıyı kesiminde yer alan yapay bir oluşumdur. Bu adanın mimarisi oldukça dikkat çekmektedir. Birçok dünya yıldızının evi bu bölgededir

    Miami Seaquarium (Miami Deniz Akvaryumu): Özel girişimciler tarafından kurulan ve dünyanın en büyük deniz hayvanı koleksiyonunu içeren Osenaryum

    Downtown Miami (Miami şehir merkezi): Güney Florida’nın kültürel, finansal ve ticari merkezidir. Önemli müzeler, parklar, eğitim merkezleri ve şirketler, devlet daireleri, konsolosluk ve tiyatro (Olympia Theaer) binaları bu bölgede bulunur. Eğer basketbol hayranı ve NBA sezonunun devam ettiği bir dönemde Miami’de iseniz Miami Heat’i American Airlines Arena’da izlemek keyifli olacaktır.

    Little Havana (Küba Mahallesi): Abd’de yaşayan Kübalıların yaşam şekilleri görüp, yemeklerinden tadıp, puro fabrikaları ( Little Havana Cigar Factory) ziyaret edebileceğiniz küçük bir Küba deneyimi yaşayabilirsiniz.

    Coral Gables: Miami merkezinin güneydoğusundan kalan bölge, Avrupa tarzı villaları, Venedik havuzu, botanik bahçesi, su parkı ve güzel yolları ile görülmeye değerdir.

    Mimai’de gece hayatı oldukça hareketlidir. Bölgenin en hareketli yeri şüphesiz Ocean Drive, Coconut Grove, Washington Meydanı ve tabi ki Güney Sahili’dir. Otellerin gece kulüplerine gidebileceğiniz gibi kumsal barları da tercih edebilirsiniz.

    Collins Avenue ve Lincoln Road Miami’de alışverişin en önemli bölgeleridir. Havalimanına yakın olan Dolphin Mall bir alışveriş, eğlence ve yemek kompleksidir, 250’ye yakın outlet mağazanın bulunduğu bu alışveriş merkezinde dünya markalarının büyük çoğunluğuna ulaşabilirsiniz.
    Aventura’da bu merkezlerden biri. Gitmeden önce mağazaların web sitelerinden indirim olup olmadığını kontrol edebilir ve kupon alabilirsiniz.

    Önemli Tavsiyeler

    Geziniz süresince Miami dışında Orlando’ya uğrayacak olursanız alışverişi oradaki outletlere bırakmanızı tavsiye ederim keza ABD’nin en iyi outletlerinin oradakiler olduğu bilinmektedir.


  • ORLANDO

    Orlando şehri dünyanın eğlence parkları (theme park) başkenti olarak görülür. Miami’ye yakınlığı ve otel, yemek, alışveriş konularında göreceli olarak daha uygun olduğu bilinen Orlando’da gidilmesi gereken en önemli yerler Seaworld isimli tema parkı Universal Stüdyoları, Epcot, Nasa Space Center, Buena Vista Gölü boyunca yer alan Walt Disney World. Bunların dışında birçok park var ama en tercih edilenleri bunlar. Universal Studio’yu zaten tam anlamıyla gezmek isterseniz tek bir gün yeterli olamayacaktır, şayet uzun gezmek isterseniz günlüğü 147 USD iken gün sayısı arttıkça bu meblağ azalıyor.

    Az önce bahsettiğimiz gibi alışveriş merkezleriyle tanınmış bu bölgede özellikle Premium ve Prime Outlet Center bunların en popüler olanlarıdır.
    Miami Travel planınızı özellikle yaz aylarından Kasım ayı bitimine kadarki aralıkta yaptıysanız hava durumunu kontrol ederek gitmenizi öneririm, bu aylar Atlantik’den gelen kasırga dönemidir. Miami birçok filme ev sahipliği yapmış ve yapmaktadır, filmlerin çekildiği bu bölgeleri bizzat görmeniz sizin için eğlenceli bir deneyim olabilir.

    Bireysel travel yapabileceğiniz gibi tur seçeneklerini değerlendirebilmeniz amacıyla aşağıdaki web sitelerini inceleyebilirsiniz.

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @redur47 (J1) work and travel bilgilendirme ve gezilecek yerler içinde söyledi:

    Bu konu altında work and travel ile ilgili hertürlü soruyu sorabilirsiniz.iki sene wisconsin door county de bu program ile çalıştım yazları elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

    İş değiştirme
    Vergi iadesi
    İkinci iş bulma
    Araba satın alma
    Travel sürecinde çalışma

    Ayrıca aşağıya elimde olan ve travel yapmak isteyenlere yardımcı olacağını düşündüğüm bilgileride paylaşıyorum

    elinize saglik.


  • Araba satın alma
    bu konu hakkında bazı merak ettiklerim var öncellikle en ucuz araba ne kadara bulabilirim ve bana toplam ne kadara maal olur?

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @mamma-mia (J1) work and travel bilgilendirme ve gezilecek yerler içinde söyledi:

    Araba satın alma
    bu konu hakkında bazı merak ettiklerim var öncellikle en ucuz araba ne kadara bulabilirim ve bana toplam ne kadara maal olur?

    Sayin @mamma-mia su konuya bir goz atmanizi tavsiye ederim:
    https://yesilkartforum.com/forum/topic/368/abd-de-yeni-araba-alirken-dikkat-edilmesi-gerekenler

    Ayrica ikinci el almayi planliyorsaniz, su konuya da bakabilirsiniz:
    https://yesilkartforum.com/forum/topic/144/amerika-da-ikinci-el-araba-almak/


  • @redur47 merhaba, mesajınızın üzerinden baya bir zaman geçmiş ancak sanırım forumda aktifsiniz. Bir arkadaşımın kardeşi önümüzdeki sene gitmek istiyor ama çevresinde tecrübe edinip ajansından memnun olan biri yok maalesef.

    Siz hangi ajansla gittiniz acaba? Tavsiye eder misiniz?


  • @VolkanU yero ile gitmiştim kesinlikle tavsiye etmem

  • Bu başlıktan bahsedildi. Kullanıcı:   crazycells crazycells 

Benzer Başlıklar

  • 2
  • 1
  • 18
  • 9
Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

107
Çevrimiçi

40.1k
Kullanıcı

4.3k
Konu

419.9k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum