Merhaba, ben de eşim ile bugün girmiş olduğumuz mülakat deneyimlerimizi aktarmak istiyorum. Biz ilk başvuruyu 2022 Ocak ayında yaptık ve mülakat randevumuz 5 Eylül 2023 günüydü. Mart ayı gibi bir mail geldi ve mülakatımız 19 Nisan tarihine çekildi.
Mülakat saatimiz sabah 7:45 olduğundan erkenden oraya gittik. İçeri girişlerde araba anahtarı HARİÇ, hiçbir elektronik eşya ve çanta almıyorlar. Bu sebeple eşyalarımızı arabaya bıraktık. Konsolosluğun bulunduğu muhiti pek beğenmediğimizden olacak, o mahalledeki sokaklara değil, 500 mt aşağıdaki Carrefour' un otoparkına aracımızı park ettik. Girişin tam karşısındaki mekanlar sabah 6:45 civarı açıktı ve biz de oturup çay kahve alarak saatin geçmesini bekledik.
Saat 7:20 civarlarında ilk alımlar başlandı (7.30 randevusu olanlar ile) ve biz de dışarıda oluşan sıraya katıldık. Yaklaşık 7:35 gibi bizi de içeriye aldılar. İlk önce bir kaba üst araması, sonrasında pasaport ve fotoğraf kontrolünden geçtik. Bu noktada birçok kişinin fotoğrafı 6 aydan daha eski olduğu gerekçesiyle geri çevrildi. (Daha önce herhangi bir yerde kullandığınız bir fotoğraf ile giderseniz ve 6 ay geçti ise bunu tespit edebiliyorlar.) Bu aşamadan sonra bir x-ray cihazından geçtik, kemer dahil her şeyi çıkartıp geri giyindik.
X-Ray kısmından sonra binaya giriş tamamlandı ve koridorun sonundaki bir asansörden üst kata çıktık. Bir L koridoru geçtikten sonra insanların bankolarda beklediği alana geldik. Girişte sağda danışma gibi bir masa vardı ve orada pasaportumuza bir barkod yapıştırıldıktan sonra sırası ile 3 farklı sıraya girdik.
İlk sıra pasaport kontrolü idi. Bir görevli pasaportumuza ve resmimize baktı ve bizi bir yan bankodaki sıraya gönderdi. 2. sıra parmak izinin alındığı sıra idi ve talimatlara uyarak parmak izlerimizi verdik. Ardından asıl mülakatın olduğu gergin 3. sıraya girdik.
Birinci, ikinci ve üçüncü sıraların tamamında diğer mülakata girenlerin mülakat deneyimlerini duyma imkanı olabiliyor. Zira mülakat görevlileri gayet duyulabilir şekilde mikrofonlar ile konuşuyorlar.
Mülakat gerçekleştiren 3 farklı banko çalışmaktaydı. 2 Kadın ve 1 Erkek çalışandan oluşan bu bankolara tek bir sıradan giriliyor ve sıranız geldiğinde kim müsait ise ona yöneliyorsunuz. Bizim düşüncemize göre, kadın çalışanlar biraz daha ılımlıydı. Ancak gözle görülür bir suratsızlık veya ret oranı yoktu.
Gözlemlerimiz %60 üzeri olumlu kararlar çıktığı yönündeydi. Olumsuz sonuç aldığını gördüğümüz kişiler evli ve küçük çocuklu 2 aile ile 2 farklı yalnız erkek adaydı. Yaşları 30 civarıydı ve turistik amaçlı gitmek istediklerini söylediklerini duymuştuk.
Biz sırada beklerken ilk olarak biraz fazla şık giymiş olabileceğimizi düşündük. Zira hemen hemen herkes son derece gündelik kıyafetlerle gelmişti. Biz temiz, şık bir görünümün olumlu etkisinin olacağını düşünüyorduk ancak hiç te öyle görünmeyen bir erkek adayın daha önce ABD' ye gitmemiş olmasına rağmen (Avrupaya gitmişti) kabul aldığını görünce şaşırmıştık. Umarım bu yazıyı okumuyordur ama, görsel olarak ABD' de kaçak kalma potansiyeli en yüksek aday oydu
Sıra beklerken farkettiğimiz 2. konu ise şuydu: mülakat görevlilerinin Türkçe dil seviyesi oldukça düşük. Biz mülakata gelmeden önce Türkçe mülakat yapmayı kararlaştırmıştık ancak Türkçelerinin kötü olduğunu farkedince sırada iken karar değiştirip İngilizce mülakat yapmaya karar verdik.
Sıra bize geldiğinde dalgalı saçlı kadın görevli ile eşleştik ve bize doğrudan "Good Morning" diyerek mülakatı İngilizce başlattı, biz de sürdürdük. Aramızdaki diyalog hatırladığımız kadarıyla şu şekildeydi:
G: Görevli
B: Biz
G: Günaydın!
B: Günaydın!
G: Evli misiniz?
B: Evet.
G: Kaç yıldır?
B: 3 yıldır.
G: Çocuğunuz var mı?
B: Hayır.
G: Neden ABD' ye gitmek istiyorsunuz?
B: Yılbaşı tatil planımız var.
G: Ne iş yapıyorsunuz?
B: Ben avukatım, eşim sağlık bakanlığında paramedik.
G: (Eşime Doğru) Kaç yıldır çalışıyorsunuz?
B: 7 yıl
G: Yeşil pasaportunuz yok mu?
B: Hayır henüz hak kazanmadık.
G: Daha önce yurt dışına gittiniz mi?
B(Eşim): Ben Almanya ve Fransaya gittim.
B(Ben): Benim ilk çıkışım olacak.
G: Birlikte mi gittiniz?
B: Hayır.
G: Neden?
B: Henüz evli değildik.
G: Neden birlikte Avrupa' ya gitmiyorsunuz, neden özellikle ABD?
B: New York' ta yılbaşı döneminde xxxxxx yerlerini görmek istiyoruz. (3 tane plan saydım, sabırla dinledi ve not aldı)
Sonrasında arkasında duran kağıtlar arasından meşhur sarı kağıt bana doğru yaklaştı. İlk başta sarı kağıdın ne olduğunu hatırlayamadım ancak görevli hemen bana doğru kısa bir açıklama yaptı.
Vize mülakatımızda bir olumsuzluk olmadığını ancak başvurumuzun idari işleme tabi olduğunu söyledi. "Bugün/yarın bir e-mail alacaksınız ve sizden bazı bilgi ve belgeler talep edilecek, onları doldurup bize gönderin. Cevaplarınız değerlendirilecek ve size bilgi verilecek. Eğer sizin durumunuz onaylanırsa eşinizin de vizesi işlenecek" diyerek bize pasaportlarımızı ve sarı kağıdı vererek uğurladı.
Bunun olumsuz bir şey olduğunu düşünerek biraz buruk ayrıldık oradan. Biraz da şaşkındık. Bizden önce hiçkimse sarı kağıt ile gitmemişti. Ancak ufak bir araştırma yaptığımızda sarı kağıdın genellikle name check olduğunu öğrendik. Benim hem ismim hem soyismim oldukça yaygın. Muhtemelen benzer isimde bir kişi bir şekilde ABD sınırları içerisinde karalisteye alındı. O kişinin ben olmadığım tespit edildiğinde vizemizi alacağımıza inanıyoruz.
Not: Bahsi geçen e-mail henüz tarafımıza ulaşmadı.
Not2: Mail 1 gün sonra tarafımıza ulaştı, içeriği bir bilgi formu.
Not3: Aklımıza gelmeyen bir şey olursa iletiyi düzenleyip eklemeler yapabilirim
Umarım bu anlattıklarım bir işinize yarar veya heyecanınızı bir nebze yatıştırır. Çünkü bilinmezlik en büyük korku ve heyecanı yaratan şey ne yazıkki