@ercan-tekoglan Amerikada tutunamayıp geri dönenler varmı içinde söyledi:
Merhabalar, kendi hikayemi paylasmak istiyorum. Oncelikle benim gordugum sey ulkemizin egitim sistemi ve yetisme tarzimizdan dolayi bahsi gecen olay yasansa bile kimse dile getirmiyor getiremiyor elalem ne der korkusuyla. Kimisi burada bunu acikca dile getiriyor ama kimisi de yuzunde sahte bir gulumsemeyle yasiyor. yine de hissedebiliyorsunuz.
Ben mayis 2018 de ilk girisimi yaptim kalifornia ya.devlette 4b li calisan bir ziraat muhendisiydim.iyi kotu ozel tecrubesi intermediate seviye ingilizce ile hayalerim ideallerimin pesinden kostum.mezun olunca meslek disi ama cin de kisa bir tecrubem oldu, sonra avusturalya icin ugrastik fln sonra green card oldu....arkadasim basvurmustu benim adima acikcasi ve sansima ilk seferde cikti. her ne kadar hazirlansam da yeterli butceyi denklestiremedim hic bir zaman.borclu bir sekilde yillik iznimi aldim 20 gun atladim geldim.
Yaptigim en buyuk hata nasilsa ingilizceyi orada mecbur ogrenecem diye yan gelip yatmak oldu 1 sene.uzerine bir sey koymadan geldim ama yeterli olmadigini gordum.reading ve writing olarak daha ust seviyede olsam da konusmada tokezledim hep ve onun stresini yasadim.ama yine de devamli is basvurusu yaptim ve gerek telefon gerek yuz yuze lokantadan buyuk firmalarla devamli gorusmeye, pratik yapmaya calistim.
Ssn isleminin uzamasiyla karar verme surecinin sonuna geldim.izndim bitmis ancak henuz ssn yoktu ve ise baslayamiyordum.maddi imkanimin kotu olmasindan dolayi arabada alamamistim.bunlar hep stres olarak geri dondu.2 yil memurluk yaptim ama demek ki o zihniyet yerlesmis az da olsa ve garantici bakma huyu edinmisin hayata karsi.derken istifa dilekcemi devreye sokturdum arkadasima ve ssn i beklemeyi devam ettim.
hintli bir bayanin yaninda kaldim o sure boyunca.normal oda kirasini odedim.bisikletle etrafi gezmeye gayret ettim.o bolgede beni karsilayan bi abi vardi sagolsun o da evinde misafir etti yardimci oldu.ama o da calismak zorundaydi haftada bir anca gorusuyorduk.derken yalnizlik da geldi catti.insanin birden bu sekilde birden yalniz kalmasi kotu oluyormus kendimi guclu zannederdim halbu ki.
derken bi anlik bosalmayla temmuz sonunda donme karari aldim.memuriyet gitmis elimdeki parayi sifirlamadan en azindan borcsuz bir sekilde dondum.ozel sektorde is aramaya basladim.2 haftada isimi buldum hizlica.turkiyenin sayili meyve uretim firmalarindan birinde basladim hemen ise.hayatin guzel yani da bu bence, bazen ne kadar hazirim desenizde hic bir zaman hazir olamiyorsunuz ancak en caresiz durumunuzda birden bir isik parliyor.
derken basladim calismaya, tabi cevremde insanlar yapamadi edemedi, memurlugu yaktin bosuna,gul gibi isin vardi nidalariyla dolasti durdu.yeri geldi kabullendim yeri geldi bahaneler urettim.
isler guzel giderken tabi sabah uyandigimda kendimi kendime karsi suclu hissetmeye basladim.nerde kaldi benim ideallerim hayallerim.maddi olarak devletten daha iyiydim ama ruhen bir sucluluk hissediyordum.derken duramadim, terkrar yoklamaya basladim amerikayi derken bir gun (ki halaa anlamlandiramam) londradan birisi linkedin uzerinden mesaj atti ve kiraz konusunda avrupali birisinin danismanlik istedigini iletti. dedim birisi isletiyo beni, ne alaka.1 ay gecmeden randevu talebi geldi ve ca uzerinden almanya ile gorustum.telefonu kapattigimda 80 dk olmus, kendi meslegim uzerine 80 dk konusmustum.karsiliginda ise ucak bileti ve 1 aylik masrafimi karsilayacak bir ucret yaziyordu.psikolik galiba ama dedim ercan bu bi isaret bas git.is yerine durumu izah ettim ve 1 ay izin aldim.sagolsunlar anlayis karsiladilar.derken texasta eski bir arkadasin yardimi ile is ve ev isini hallettim.1 ay boyunca bakip durum degerlendirmesi yapcaktim.okulla gorusup ona gore bir adim atarim diye planladim. aralikta tekrar uctum amerikaya.halaa burdayim. 1 ay icerisinde hic aramama ragmen meslegimle alakali 4 is teklifi aldim.gorusmeler devam ediyor okul isi de halloldu sayilir. master yapip yola devam etmeyi dusunuyorum.sadece in state olmayi bekliyorum.
Kisaca hikayem bu sekilde.gelip donen ama tekrar gelen birisi olarak boyle bir hikaye paylasabilirim. Bu surecte tabi @crazycells in de buyuk destekleri oldu.Tekrara tesekkur ediyorum kendisine.
Yas 30. bazen 50 gibi hissediyorum. Lakin simdiye kadar gorup igrendigim sey, hayattan ne istiyorsaniz hayat veriyor size onu.onunla ne yapacaginiz size kalmis tabi.hayatta calisan, emek veren kazaniyor.Yeri gelir dusulur ama kalkmasini ogrenmek gerek. yetistirilirken hep rahat yetistirildim.amerikada ki cocuk yetistirme konusuna gipta ile bakiyorum ve birey olarak yetistirme konusunda hak veriyorum. Biz hep basari hikayelerini paylasiyoruz ya da basaramadiklarimizi basarmis gibi paylasiyoruz. Kendimize karsi durust olamiyoruz.
Hepimiz Turkiyede birer aslaniz kaplaniz, zekilikte ustumuze yok, en iyisi hep bize. Evet, cok egolu bir milletiz. En mukemmel biziz hep.yazdiklarimi okuyanlar belki de bazi konularda yargilayacaklar beni, elestirecekler.saygi ile karsilarim. Dostoyevski demis ya "Ne yaparsan yap pişman öleceksin demişler belki yaptıklarından belki de yapmadıklarından" diye. En azindan ozgur bir sekilde canimin istedigini yapiyorum su hayatta.
Sevgilerle,
Öncelikle hikayenizi paylaşma konusunda gösterdiğiniz medeni cesaretinizi kutlarım.
Bizde "elalem ne der?" ve "kol kırılır yen içinde kalır" sözleriyle ifadesini bulan, dışarıya karşı daima dik ve başarılı görünme kompleksi var. Bunda toplumun yeni ama riskli bir şeyleri deneyenleri değil, hayatını hiçbir yeni şeyi denemeden, statüko peşinde, güvenli ve risksiz yoldan giderek geçirenleri onaylamasının, maceraya atılanların cesaretini kırmasının, deneyip başaramayanları hakir görmesinin de rolü var. Toplumdaki bu bakış açısı ve bizdeki bu kompleks yüzünden zaten zor olan hayatı kendimiz için daha da zorlaştırıyoruz. Büyük başarılar elde edemiyoruz. Yapılan son araştırmalara göre ülkemiz gençlerinin en büyük hayali memur olmakmış. İnanabiliyor musunuz? Yıl 2019 ve gençlerimizin en büyük hedefi memur olmak. Memuriyete giden yolların da ülkemizde sıklıkla liyakatten ziyade kayırmacılıktan ve "sakıncasızlıktan" geçtiği de malum iken. Bu konu uzun, fazla girmeyeyim.
Bu gibi "başarısızlık" (?!) ve başarısızlıklara rağmen vazgeçmeme hikayelerinin daha çok paylaşılmasını dilerim.
"Talih cesurdan yanadır" diyerek bu yazıyı bitiriyorum.