@travelleth geçen seneye kadar kesin çıkacak gözüyle bakıyordum, eşya almıyor minimalist yaşayıp üzerine letgodan ne varsa ufaktan azaltıyordum evi. Bu sene tüm fikirlerim değişti hatta 6 Şubat Kahramanmaraş depremi olunca dünya fani sevdiklerimden uzak ne uğraşıcam gözüyle bakıyordum. Bu sene kendimi çıkmayacağına inandırdım, greencard için dolar biriktirmek yerine yatırıma yöneldim, geçici malzemelerle hayatıma idame edeceğime balkon takımı kombi yenileme ankastre filan (hiç yapmayacağım şeyler, servis eskisini tamir etsin çıkmazsa seneye alırız mantığıyla 5 yıldır bekleyen işlerdi) hepsini yapıyorum hatta hele 11 gün kalmış bugünde süpürgemi yenileyeceğim hatta ve hatta 6 mayısa kadar hatta 6 mayıs günü sabahtan olsun heyecan daha iyi olur telefonumu ve çocuğun tabletini de değiştirmeyi düşünüyorum nasılsa çıkmaz bende iyi ki aldım bak işte seçimden sonra zamlanırdı mantığına girerim artık bana %99 olasılığı olmayan bir kura için hayatımı yönlendirmek garip geliyor ve kendime kocaman şaşırıyorum.
Şimdi benim neden burada olduğumu kesin soruyorsunuzdur, İnsan vazgeçemiyor, alışkanlık diyebilirsiniz, umutlarınızı paylaşmak istemem olabilir yıllardır forumdayım burası benim ailem gibi şöyle düşünün ben kıskanç biri değilim ve sana çıktı bana neden çıkmadı demek bana göre değil onun yerine şöyle düşünüyorum aaa forumumuzdan da şu kullanıcı kazanmış ne güzel ben kazanamasam da bak forumdan bu arkadaşımız kazanmış ne güzel hayallerini umarım gerçekleştirir.
Ayrıca şunu belirteyim gidin gidemeyin, kazanın kazanmayın hayat hep güzel yine güneş doğuyor yine sabah yine akşam oluyor biz yaşlanıyoruz çocuklarımız büyüyor onların büyümelerini izliyor geleceklerini düşünüyoruz. Orada yada burada çocuklarımız hep iyi olsun hayırlı mutlu ve sağlıklı olmalarından başka bir şey istemem.
Hepimizin gönlü ne taraftaysa onu yaşayalım ve hayal kırıklıklarından uzak yaşamlarımız olsun.
Bu forum ve tüm üye kullanıcılar çok değerlisiniz, hepiniz için hayırlı olanı diliyorum.

Best posts made by gariban
-
RE: DV2024 Sohbet Odası
-
RE: DV2023 Sohbet Odası
Bugün günlerden San Diego (Kalifornia)
San Diego ABD’nin güney-batısında bulunan Kaliforniya Eyaleti’nin ikinci, ABD’nin ise 9. En büyük şehridir. Meksika ile sınırı olan bir sahil kentidir. Emekli nüfusunun yoğunluğu ve kumsallarıyla ünlüdür. Nüfusu ise 1.300.000’dir. ABD’nin Florida’dan sonra ki en popüler tatil şehri olan San Diego aynı zamanda denizcilik alanında da çok gelişmiştir. ABD’nin ana deniz filosu bu şehirde yer almaktadır.
San Diego ABD’nin güney-batısında bulunan Kaliforniya Eyaleti’nin ikinci, ABD’nin ise 9. En büyük şehridir. Meksika ile sınırı olan bir sahil kentidir. Emekli nüfusunun yoğunluğu ve kumsallarıyla ünlüdür. Nüfusu ise 1.300.000’dir. Şehir tatil otelleri, kumsalları, dünyaca ünlü tema parkları ve hayvanat bahçeleriyle dünyada büyük ün yapmıştır. Özellikle San Diego’ya en yakın şehir olan Meksika’nın Tijuana şehriyle arasında önemli bir turizm faaliyeti bulunmakla birlikte, ABD’nin doğu yakasında yaşayan birçok vatandaş tarafından kumsal tatili için tercih edilir. Bunun yanında emekliler şehri olarak da bilinen San Diego’nun nüfusu yaşlı vatandaşların yoğunluğuyla dikkat çekmektedir. San Diego saydığımız tüm özellikleriyle, çalışma hayatını bırakıp emekli olan birçok insanın hayallerindeki şehirdir.
San Diego gezip görülecek yerler bakımından da zengindir. Subtropikal iklimi ve konumu nedeniyle ülke içinden ve Meksika’dan daha çok turist çeken San Diego, yıllardır yaz tatilcilerinin popüler şehirlerinden biri olmuştur. Şehrin sloganı ise “Amerika’nın en güzel şehri” olarak bilinmektedir.
San Diego Amerika Birleşik Devletleri’nin güney-batısında, Kaliforniya eyaletinin ise güneyinde, Meksika sınırında bulunmaktadır.
San Diego’ya gidilecek en uygun zamanMayıs – Eylül aylarıdır. Bu aylarda sıcaklık genellikle 25 – 30 derece arasındadır. Subtropikal bir iklime sahip olduğundan mevsimler arası farklar çok azdır. Bunun yanında San Diego’nun gece ile gündüz sıcaklıkları arasında büyük farklar yoktur. Özetle yaz mevsimi San Diego’nun en güzel olduğu dönemdir.
San Diego’da Başlıca Gezilecek Yerler ;Downtown
San Diego’nun şehir merkezinde tarihi yapılarla çevrili Gaslamp Quarter denilen bölge en hareketli yerdir. Broadway’den San Diego Körfezi’ne kadar uzanan bu bölge mağazalar, restoranlar, kafeler ve sanat galerileri ile çok hareketli ve günün her saati canlıdır. Hortons Plaza Alışveriş Merkezi de şehir merkezindeki en hareketli yerlerden biridir.
Şehir merkezi’nin diğer güzel bölgesi ise Little Italy’dir. Buradaki restoranlar çok güzeldir ve akşam saatlerinde ise çok canlı olur.
Şehir Merkezi’nin deniz kenarında bulunan Seaport Village yürüyüş için ideal bir bölgedir. Bu alışveriş merkezi küçük hediyelik dükkanlarıyla beraber özellikle Pasifik Okyanusu’ndan çıkan balıkları deneyimleyebileceğiniz restoran ve çeşitli kafeleriyle muhakkak zaman geçirilmesi gereken çok keyifli bir yerdir.
Yine deniz kenarında önündeki ‘Sevdiğine Kavuşan Bahriyeli ‘ heykeli ile ünlü olan ‘Midway Museum’ şehir merkezinde görülmesi gereken noktalardan bir tanesidir. Bu heykel 2. Dünya Savaşı sonrası New York Times’daki öpüşen bir çiftin çekildiği fotoğraftan uyarlanmış bir heykeldir. Çiftler için ise bu heykelin önünde fotoğraf çektirmek San Diego’‘Midway Museum’ ise savaş uçaklarının sergilendiği bir gemi müzesidir.
Old Town
San Diego’da Old Town bölgesi’ni ziyaret ettiğinizde şehre göç eden ilk Meksikalıların kurduğu eski tip evleri görebilirsiniz. Buradaki tek katlı evler ve nostaljik çevre sizi geçmişe götürür. Bu bölge şehrin Latin ve Amerikan geçmişini yansıtır.
Old Town ‘ Old Town State ‘ parkı, Meksika restoranları ve yerel hediyelik eşya dükkanları ile size harika bir Meksika havası sunar.
Coronado Adası
Başrollerinde Marilyn Monroe’nın oynadığı ‘ Bazıları Sıcak Sever ‘ filmine ev sahipliği yapmış Coronado Adası ise San Diego’nun en büyüleyici yeridir. Bu adada daha çok San Diego zenginleri yaşamaktadır.
Coronada Adası’na köprü ile 10-15 dakikalık bir sürede karayolu ile gidilebileceği gibi adaya Downtown’dan feribotla da ulaşabilirsiniz. Feribottan indiğinizde kartpostallarda yer alan San Diego manzarasını karşıdan izleme fırsatına sahip olursunuz.
Her sene dünyaca ünlü zenginlere ev sahipliği yapan hayaletleriyle de ünlü ‘Hotel del Coronado ‘ adanın en meşhur yerlerinden biridir.
La Jolla
‘La Jolla’ bölgesi San Diego’nun kuzeyinde doğal bir koydan oluşmuştur ve şehrin en ünlü semtlerinden biridir. Sanat galerileri, lüks restoranları, geniş caddeleri, küçük butikleri, ünlü mağazaları ile şehrin en cazip bölgelerinden biridir.
Okyanus kıyısında harika bir yürüyüş yapmak için tercih etmeniz gereken yer La Jolla Cove’dur. Bu bölgede şehrin göbeğinde inanılmaz bir doğa ile içi içe zaman geçirebilirsiniz.
Burada aynı zamanda Deniz Aslanlarını da doğal ortamlarında gözlemleyebilirsiniz. Özellikle gün batımında La Jolla Cove’da harika bir manzara oluşur.
Prospect street La Jolla’nın ana caddesidir. Bunun yanı sıra Fey Avenue, Girard Avenue civarlarında da ise zevkle yürüyerek zaman geçireceğiniz caddelerdir. Bu bölgelerde ünlü markaların gösterişli mağazalarının yanı sıra küçük butikler, sanat galerileri, hediyelik eşyacılar bulunmaktadır.
Okyanus girmek için ise San Diego’nun içinde tercih edebileceğiniz en güzel plaj La Jolla plajıdır. Plajda ister okyanusa girerek, ister kumların üzerinde zaman geçirebilir ya da sahil yolunda nefis bir yürüyüş yapabilirsiniz. Tabi ki bu plaj tüm San Diego sahilleri gibi sörfçüler için de tercih edilir.
San Diego’nun bütün Pasifik sahil boyu harikadır ancak La Jolla kıyıları anne adaylarımızın günlük yürüyüşleri ve güneş banyosu yapmak için en fazla tercih ettikleri bölgedir.
Balboa Park
İçinde Natural History Museum, Air Space Museum, Art Museum gibi birçok müzeyi barındıran 14 dönümlük Balboa Park San Diego’da muhakkak ziyaret edilmesi gereken yerlerden bir tanesi.
Müzeleri, inanılmaz bahçeleri, tarihi binaları ile harika bir atmosfer sunar bu kocaman park ziyaretçilerine.
Balboa Park’ın içinde Amerika’nın en büyük Hayvanat Bahçesi olan ‘ San Diego Zoo’ bulunmaktadır. Bu hayvanat bahçesinin en büyük özelliği dünyada görme fırsatını çok az yakalayabildiğiniz Pandalara ve Koalalara ev sahipliği yapmasıdır. Hayvanlara olabildiğince doğal ortamlarında yaşatma imkanı sunan bu hayvanat bahçesinde anı zamanda kangru, penguen gibi pek çok başka hayvan türlerini de görebilirsiniz.
Bolba Park hamile adaylarının en çok vakit geçirdiği yerlerden biridir. Günlük yürüyüşleriniz ve aktiviteler San Diego’da geçireceğiniz zamana büyük keyif ve renk katar.
Tema Parklar
Sea World: Su hayvanlarının eğlenceli şovlarını seyredebileceğiniz, sulu aktivitelere katılabileceğiniz özellikle çocuklarla çok güzel vakit geçirilen bir tema park. En özel şovu olan katil balina şovunu mutlaka izlenmelisiniz..
San Diego Safari Park: Safari tecrübesini yaşayabileceğiniz yien San Diego Hayvanat Bahçesi'ne ait bir aktivite.
Legoland: Lunaparkı, su parkı ve akvaryumu ile her yaş grubundan çocukların harika vakit geçirdiği bir park.
San Diego gece hayatı bakımından oldukça aktiftir. Gece hayatı genellikle bar ve kulüplerde yaşanmaktadır. Bu mekanlar ise genellikle Downtown, Gaslamp Quarter ve Pasifik Plajı’nda bulunur. Fiyat olarak da çok uygun olan mekanlarda bir şişe biranın fiyatı ortalama 4-5$’dan satılır. San Diego’da eğlence yerleri ise genellikle gece 2 ve sonrasına kadar açık olsa da saat 2’den sonra alkol satışı yasaktır. San Diego gece hayatı çok eğlenceli olduğu kadar çok dikkatte gerektirmektedir. Paranızı ve değerli eşyalarınızı yanınızda taşımamak bir turist olarak faydalı olacaktır.
San Diego'da görüşürüz forumdaşlar -
RE: DV2023 Sohbet Odası
Merhaba forum ailem,
Bugün günlerden Indianapolis (Indiana).
Indianapolis, ABD’nin Indiana Eyaleti’nin başkenti ve en kalabalık kentidir. 864 binlik nüfusu ile ABD’de en kalabalık on altıncı şehir konumundadır. Yerli halklar yaklaşık olarak MÖ 2000 yılında buraya yerleşmişlerdir. Indianapolis adını “Hintliler Ülkesi” anlamına gelen Indiana eyaletinden almıştır. Indianapolis ise “Hintliler Şehri” anlamına gelmektedir. 1821 yılında Indiana Eyaleti’nin bir parçası olarak kurulan bu şehir asırlar boyunca taşımacılıkla ünlenmiştir. Öyle ki taşımacılıkla olan tarihsel bağından dolayı kentin takma isimleri “Amerika Kavşağı” ve “Demir yolu Şehri”dir.
Özellikle finans, sigorta, eğitim, sağlık ve toptan ticaret sektörlerine dayanan ekonomisiyle ABD’deki en büyük yirmi beşinci ekonomik bölgedir. Indianapolis aynı zamanda amatör spor ve otomobil yarışlarının merkezi haline gelmiştir. Şehir, belki de dünyanın en büyük günübirlik spor etkinliği olan Indianapolis 500’e ev sahipliği yapmasıyla ünlüdür. Indianapolis, 1987 Pan American Games ve 2001 World Police and Fire Games gibi ulusal ve uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmıştır. Kent iki büyük spor kulübüne de ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar NBA takımlarından Indiana Pacers ve ulusal futbol liginden Indianapolis Colts’tur. Şehrin yardımsever insanları dünyanın en büyük çocuk müzesi, devasa hayvanat bahçesi, tarihî binalar ve alanlar ile kamusal sanat gibi kendi kültürel kurum ve koleksiyonlarını korumaya ve geliştirmeye yardımcı olmuştur. Indianapolis aynı zamanda ABD’nin savaş gazilerine ve zayiatlarına adanmış önemli bir anıt koleksiyonuna sahiptir.
Indianapolis şehri Amerika Birleşik Devletleri’nin kuzeydoğusunda yer alan Indiana Eyaleti’nde yer alır. Aynı zamanda eyaletin başkenti olan Indy, Chicago ve Detroit gibi şehirlere yakın bir konumda yer alır.
Çocuklara sanat, kültür ve bilim alanında çeşitli deneyimler sunan Children’s Museum of Indianapolis, nehir kenarında bisiklet sürüp yeşillikler üzerinde güneşin tadını çıkarabileceğiniz White River State Park, vahşi hayvanları yakından görebileceğiniz Indianapolis Zoo, yaz aylarında serinletici etkiye sahip Canal Walk, ülkenin en büyük üçüncü mezarlığı Crown Hill Cemetery, dünyanın en büyük ve en çeşitli otomobil müzelerinden Indianapolis Motor Speedway Museum, kentin savaş tarihine ışık tutan Soldiers & Sailors Monument, şehrin önemli sporlarından beysbol maçlarının oynandığı Victory Field, dünyanın birçok yerinden sanat eserlerine sahip sergileriyle ünlü Indianapolis Museum of Art ve Amerikan eski başkanlarından Benjamin Harrison’ın evi Benjamin Harrison Presidential Site bulunur.
-
RE: DV2024 Sohbet Odası
İlk kez bu sene başvuru yaptığımı nasıl mı unuttum? Konuyu bağlıycam merak etmeyin; Afad çalışanı olarak depremi daha bir canlı gördüğüm için çok korktum ve evimiz yok ama deprem öncesi satılık daire bakıyorken şimdi vazgeçip eşime arsa üzeri tek katlı bina için ısrar etmeye başladım. Eşime dedim ki "sen arsa al bu evi yap, sana söz bahçeye kümes kurup tavuk besler, bostan ekerim" . Önce biraz şaşırdı sonra da gülerek bana artık "Amerika'ya gitmek istemiyorsun herhalde" dedi. Ben Ağustos'ta Kanada turist vizesine başvurmuş, Kasımda ise ret almıştım ve artık 12. greencard başvurusuna ek olarak masrafı bir yana bu Kanada vizesi için 1 hafta parmak izi vermek için yollarda çoluk çocuk dolaşmıştık (1 hafta yol boyu aile ziyaretleri yaptığımız için sürdü). Ret gelince önce üzüldüm, sonra kabullendim. Eşim dayanamadı beni yurtdışında yaşayan arkadaşımın yanına götürdü teselli olmam için. Sonra nedense vazgeçtim ve aklımdan çıkmış. Eşim söyleyince fark ettim sanırım artık istemiyorum, Birkaç saat geçti ben nasıl hayallerimden vazgeçtiğimi düşündüm sonra da eşime "burada da Amerikadaki gibi yaşarız dedim" o da nasıl olacağını sorunca "mutfağı Amerikan yaparız" diyerek gülüştük. Evet sevgili Forumdaşlarım buranın eski müdavimi ve eski ateşli Amerika Rüyası hastası biri olarak bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama sonuç olarak diyorum ki umarım bana çıkmaz çünkü çıkarsa da gitmem bu saatten sonra. Şimdi çıkarsa başkasının günahına girdiğimi düşünebilirsiniz çünkü ben olsam düşünürdüm ama başvuru yaparken bu düşüncede değildim. Gene de bu forumu seviyorum ve sizlerle her yıl nasıl sonuç gününü beklerken güzel sohbetler ediyorsak hüznümüzü de paylaşmamız gerekir diye düşündüm.
Merak etmeyin sonuçlar açıklanınca çıkıp çıkmadığını yazarım.
Hepiniz çok değerlisiniz, kendinize iyi bakın. -
RE: DV2023 Sohbet Odası
Merhaba forum ailem,
Bugün günlerden Louisiana.
Louisiana (LA), 123,675 km2 toplam alanı ile Amerika Birleşik Devletleri’nin 31. büyük eyaletidir; 4,6 milyon nüfusu ile ise 25. sırada gelmektedir.
Louisiana, Amerika Birleşik Devletleri’nin orta-güney kısmında yer alan bir eyalettir. Doğusunda yer alan Mississippi ile sınırının yaklaşık yarısını MississippiNehri oluşturmaktadır. Güneyinde Meksika Körfezi, batısında Teksas ve kuzeyinde Arkansas yer almaktadır. Doğu-batı yönünde 381 km, kuzey-güney yönünde ise 380 km uzunluğa sahip olan Louisiana’nın 639 km sahilşeridi vardır.
Bugünkü Louisiana’nın bulunduğu alan büyük ölçüde Mississippi Nehri tarafından oluşturulmuştur ve bu oluşum süreci New Orleans’ın aşağısında Mississippi Deltası’nda hala devam etmektedir.
Eyaletin bugünkü sınırları içinde ilk Yerli yerleşimlerinin 15.000 kişi kadar olduğu tahmin edilmektedir. Kaşifler, Kuzey Amerika’ya yerleşmeye başladıklarında, kuzeybatı Louisiana’da pek çok Caddo Yerlileri kabilesi ve kuzeydoğuda Tunica dili konuşan küçük gruplar yaşamaktaydı. Güneybatıda Atakapa grubu; güney-orta Louisiana’nın bataklık alanlarına doğru ise Chitimacha grubu bulunuyordu.
1541 yılında, eyaletin bugünkü sınırlarına ilk gelen kişinin Hernando de Soto olduğu tahmin ediliyor. Ondan uzunca bir süre sonra, Kanada’dan yola çıkan Robert Cavelier, Sieur de la Salle, 9 Nisan 1682 tarihinde Mississippi yakınlarına ulaşmıştır. Kral Louis XIV’nin şerefine Louisiana adını verdiği bu bölgenin Fransa topraklarına ait olduğunu bildirmiştir.
1714 yılında Louis Juchereau de St. Denis, Louisiana’daki ilk kalıcı Avrupa yerleşimi olan
Natchitoches’u kurdu. Bundan 4 yıl sonra ise Sieur de Bienville New Orleans’ı kurdu.
1762 yılına kadar Fransız yönetiminde kalan Louisiana, bu sürede pek bir gelişme göstermedi. Ancak, İspanya yönetimine geçtikten sonra refaha kavuşmuştur. Amerikan, İspanyol, Kanarya Adaları’ndan gelenler ve en önemlisi Nova Scotia’dan Acadian mültecileri ile nüfus artmıştır. 1800’lere kadar 50 bin kişiyi bulan nüfusun büyük bir oranı da Afrika ve Antiller’den getirilen siyah köleler oluşturmaktaydı.
1800 yılında, Louisiana’nın yeniden Fransız yönetimine devredilmesini talep eden Napoleon bu konuda başarılı olamayınca, çareyi Birleşik Devletler’e satmakta bulmuştur.
Louisiana, 30 Nisan 1812 tarihinde, 18. eyalet olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne kabul edilmiştir.
Louisiana’nın başkenti Baton Rouge, 728 bin civarındaki nüfusu ile Lousiana’nın ikinci büyük şehridir. Acadiana veya Cajun Country’nin de resmi olmayan başkentidir. Mississippi Nehri’nin doğu bankında yer alan Baton Rouge, Louisiana State University (LSU)’ye ev sahipliği yapmaktadır ve büyük bir liman olanağı sunmaktadır.Lousiana'da görüşürüz forumdaşlar
-
RE: DV2023 Sohbet Odası
Bugün günlerden Maine.
Stephen King'in neredeyse tüm kitaplarına konu olan eyalet. Kendisi de bu eyalette doğup büyümüş.
Maine, Amerika Birleşik Devletleri'nin en kuzeydoğusunda bulunan New England bölgesindeki bir eyalettir. Güneydoğusunda Atlas Okyanusu, batısında New Hampshire, kuzey ve kuzeybatısında Kanada'nın Québec eyaleti ile sınırı vardır. En büyük kenti olan Portland'ın nüfusu 65.000 civarında olup, başkenti Augusta'dır.
-
RE: DV2023 Sohbet Odası
İyi Bayramlar Forum Ailem,
Bugün günlerden Kentucky Counseling Center(KCC)'in olduğu eyalet Kentucky.
Amerika Birleşik Devletleri’nin güneydoğu merkez bölgesine bulunan Kentucky, ülkenin en kalabalık 26. eyaletidir.
Kuzeyinde Indiana ve Ohio ile, doğusunda Virginia ve Batı Virgia ile, güneyinde Tennessee, batısında da Missouri ile komşudur. Kuzey ve batı sınırları tamamen Mississippi Nehri tarafından belirlenmiştir. Mera alanlarına sahip olan Kentucky, özellikle bu verimliliğin yüksek olduğu Bluegrass adlı bir bölgeye sahiptir. Bu bölgeye konulan adın sebebi topraklarındaki değişik mineraller sebebiyle büyüyen mavi otlardır. En nemli subtropikal iklim türüne sahip olan eyalet, bolca yağış alır ve dört mevsimi de yaşar.
En büyük şehirleri Louisville ve Lexington’dur. Bu şehirler üretim açısından destek vermekle beraber turizmde de önemli rol oynamaktadır.
Doğu’da Appalachin Dağları’nın sınırladığı Kentucky eyaleti, bu bölümde dağlık olmasına rağmen genelde düz bir topografya özelliğine sahiptir. Kuzey sınırı Ohio Nehri, batı sınırı Mississippi Nehri tarafından oluşturulur.
Tennessee, Virginia, Batı Virginia, Ohio, Indiana, Illinois ve Missouri eyaletleri olmak üzere yedi eyalete sınırı olan Kentucky, 5 ana bölgeye ayrılır.
Kentucky’deki Tatiller / Bayramlar / Önemli Günler
· MLK Jr’ın Doğum Günü (16 Ocak),
· Başkanlık Günü (20 Şubat),
· Anma Günü (29 Mayıs),
· Bağımsızlık Günü (4 Temmuz),
· Kurban Bayramı (1 Eylül)
· İşçi Bayramı (4 Eylül),
· Kolomb Günü (9 Ekim)
· Kıdemliler Günü (11 Kasım),
· Şükran Günü (23 Kasım),
· Noel (25–26 Aralık
Kentucky’de Bulunan Türkiye Dış Temsicilikleri
ŞİKAGO KONSOLOSLUĞU
Adres: 455 North Cityfront Plaza Drive NBC Tower, Unit: 2900 Chicago, IL 60611Kentucky’nin Ekonomisi
Çoğu Amerika Birleşik Devletleri eyaleti gibi Kentucky’de de ekonominin bel kemiği tarımdır. At, sığır, keçi, tütün, süt ürünleri, domuz, soya ve mısır üretiminde de ticaretinde de büyük bir role sahiptir. Hatta mükemmel çiftçilik faaliyetleri ile tanınır. Ülke tarihindeki ilk şaraphane eyaletin Jeassamine bölgesinde başlamıştır. Şimdilerde yarışların yapıldığı Bluegrass bölgesi verimli toprağı sayesinde büyük at yetiştirmeye oldukça uygundur. Ekonomide önemli bir yeri olan tütün de hem üretimi hem ticareti bakımından eyalete katkıda bulunmaktadır.
Araba üretiminde de önemli bir yere sahip olan eyalette Chevrolet Corvette, Ford Expedition, Ford Explorer, bütün Ford F-serisi, Toyota Camry, Toyota Avalon ve Toyota Sienna markalarının fabrikaları bulunmaktadır. Enerji, yakıt üretimi de yapılmaktadır. Geçmişte kömür üreticisi durumundayken endüstrideki düşüş sebebiyle bu alanda istihdam çok fazla azalmıştır.
Kentucky’nin en önemli özelliklerinden biri de dünyadaki Bourbon viski üretiminin yüzde 95’ine sahip olmasıdır. Hatta üretilen varillerin sayısının eyalet nüfusunu aştığı bile söylenir. Bu büyüyen market hem turizm hem de ekonomi açısından oldukça önemlidir.
2017’de eyaletin işsizlik oranı yüzde 5 olarak belirlendi ve 2014 yılında Kentucky en yaşanabilir ABD eyaleti olarak seçilmişti.
Kentucky’nin Kısa Tarihi
Binlerce yıldır farklı insanlar tarafından ev olarak benimsenen Kentucky’nin en eski kültürlerinden biri Hopewell ve Adena’nın da bulunduğu Woodland halklarıydı. Daha sonra ise Mississippili yerliler bu bölgeye yerleşti.
17. yüzyılda Fransız kaşifler, Kentucky’de yaşayan birçok topluluğu keşfedip belgelemişlerdi. 18. yüzyılın ortalarına doğru Avrupalı sömürgeciler bölgeye girdiğinde, Kızılderili toplumlar bölgeye pek de yerleşmemişti.
1792 yılındaki devrimle, Applachian Dağları’nın batısındaki ilk Amerika Birleşik Devletleri eyaletlerinden biri haline gelmişti. İç Savaş sırasında önemli merkezlerden biri olan eyalet, Konfederasyon ile birlikte hareket etmesine rağmen ikiye bölündü ve yerel halktan birçok insan eyaletin kuzeyi için savaştı. 10. yüzyılda mısır üretimi ile birlikte Doğu Tarım Kompleksi’nin yerini alacak kadar üretken hale geldikten sonra, tarım konusunda kendini geliştirmeye devam etti. 20. yüzyıla kadar bir tarım alanı olarak bilinen Kentucky eyaleti, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nin askeri üsleri olan Fort Knox ve Fort Campbell’in kömür üreticisidir. Tarihin önemli kişiliklerinden Abraham Lincoln’ün de doğum yeridir.
En nemli subtropikal iklime sahip eyalet, 4 mevsimi de yaşamaktadır. Bol yağış alır, ayrıca yaz ve kış mevsimlerindeki sıcaklıklar arasındaki farklar çok yüksektir. Kuzey bölümleri batı bölgelerden daha soğuktur. Ancak güney ve batı bölgeleri daha çok yağış alır. Bir genelleme yaparsak Kentucky, nemli sıcak yağışlı yazlara, orta derecede soğuk karlı kışlara sahiptir.
Kentucky eyaletinde toplamda 418 şehir bulunmaktadır. Eyaletin başkenti olan Frankfort, diğer bilinen şehirler ise Louisville Jacksonville, Georgetown, Covington ve Lexington’dur. -
RE: DV2023 Sohbet Odası
Merhabalar Forum Ailesi,
Bugün günlerden Houston, TX
1837 yılında kurulan Houston şehri,Amerika Birleşik Devletleri’nin Teksas eyaletinde yer alır. Eyaletin doğusunda bulunan kentin 2 milyonu aşkın nüfusu vardır. Houston büyük metropol bölgesinin nüfusu ise 5 milyon kadardır. Teksas eyaletinin en büyük şehri olan Houston, ABD’nin ise en büyük dördüncü şehridir. Galveston Koyu’nda bulunan Houston, Teksas Körfezi kıyısındadır. Şehrin içinden geçen nehirden dolayı “nehir şehri” anlamına gelen “Bayou City” olarak da bilinir. Kentin orijinal takma adı ise NASA’ya ait bir uzay merkezine ev sahipliği yapmasından dolayı “Space City”dir. Houston Limanı dünyanın en işlek on limanından biridir. Enerji ve havacılık sektöründeki etkinlikleriyle bilinen bir kenttir. Houston, 1836 yılında New Yorklu iki emlakçı olan John Kirby Allen ve Augustus Chapman Allen tarafından satın alınmıştır. Bu iki girişimci burada daha sonra adı Sam Houston olan bir yerleşim yeri kurmuşlardır. 1837 yılında birleştirilen kent 1839 yılına kadar Teksas Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur. Daha sonra başkent Austin’e taşınmıştır. Houston’da yaşayan insanların %36’sı İspanyol, %17’si froamerikan, %9’u Asyalıdır.
Çok kültürlü yapısıyla ve yüksek yaşam standartlarıyla göze çarpan bu şehrin turistik etkinliği oldukça yoğundur. Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan kent ziyaretçilerine gezilip görülmeye değer onlarca müze, doğa alanı, bilim merkezi ve eğlence alanları vaat etmektedir. Şehir merkezinde bulunan Theater District’te kültür ve sanata doyabileceğiniz gibi eğlence
merkezlerinde eğlenebilir, restoranlarda lezzetli Houston yemeklerini yiyebilirsiniz. Museum District’te ise farklı kategorilerdeki müzeleri gezebilirsiniz. Bu müzelerden en ilgi çekici olanları Houston Museum of Natural Science ve Buffalo Soldiers National Museum’dur. Toplamda
337 parka ev sahipliği yapan Houston, şaşırtıcı doğa alanlarıyla her daim ziyaretçilerin durak noktasıdır. Çok geniş alanlara yayılmış ve içinde birbirinden farklı sürprizlerin sizi beklediği Hermann Park, Memorial Park ve Sam Houston Park bunlardan bazılarıdır. Hermann Park’a
geldiğinizde mutlaka Houston Zoo’yu ziyaret etmelisiniz. Burada yüzlerce farklı hayvan türünü yakından inceleyebilir hatta onları besleyebilirsiniz. Kentin ilk botanik bahçesi Herman Brown Park da görülmeye değer yerlerdendir.Sporseverler için harika bir kent olan Houston’da spora ait her türlü izi bulabilirsiniz. Hemen hemen tüm spor dallarındaki profesyonel liglerde bir spor takımına sahip olan kentte en yaygın sporlar basketbol, futbol, golf ve araç sporlarıdır. NBA’nin başarılı takımlarından Houston Rockets takımı bu kenti temsil etmektedir. Houston Rockets’in basketbol maçlarını oynadığı Toyota Center ve Houston Texans isimli futbol takımının stadyumu olan NRG Stadium kentin en büyük spor kompleksleridir. Oldukça kullanışlı bir şehir içi ulaşımına sahiptir. Kentte üç adet metro güzergâhıyla birlikte, binlerce otobüs hizmet vermektedir. En çok kullanılan ulaşım araçları raylı sistemler, otobüsler, taksiler ve bisikletlerdir. Houston bisiklet dostu bir şehirdir. Kentin belirli bölgelerinde yer alan kiralama alanlarından bisikletinizi kiralayıp size ayrılan yollarda ulaşım sağlayabilirsiniz. Houston’a geldiyseniz mükemmel bir gece hayatının sizi
beklediğini söyleyebiliriz. Western temalı barlar, birbirinden lezzetli likörlere sahip şirin mekanlar ve konseptli gece kulüplerini burada bulabilirsiniz. Kent gece kulübü ve eğlence mekanları bakımından her kesimden insana hitap edebilecek kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. Genellikle Downtown ve Midtown bölgelerinde yoğunlaşan bu mekânlarda turistler kadar yerli halk da yoğunluğunu hissettirmektedir.Houston’a festivaller kenti demek yanlış olmaz. Yılın her ayında bir festivale rastlamak mümkün. Houston Livestock Show and Rodeo’da kıyasıya rekabetin görüldüğü rodeoları izleyebilir, festival sonunda ünlü şarkıcıların konserleri eşliğinde eğlenebilirsiniz. Eğer spor hayatınızın ayrılmaz bir parçası ise Tour de Houston’da binlerce kişiyle birlikte büyük maratona katılabilirsiniz. Kentin diğer meşhur festivalleri ise Japon Festivali, Houston Barbekü Festivali, Houston Caz Festivali ve
Pride Houston’dır. Alışveriş yaşamına dair geniş seçeneklere sahip olduğunuz bu kentte, Galleria gibi büyük alışveriş merkezlerinde son moda ürünleri satın alabilir; Harwin Drive bölgesinde sıkı pazarlıklar sonucunda birbirinden şık vintage ürünlerini sevdikleriniz için inceleyebilirsiniz. Houston’da her köşe başında çiftçilerin kendi ürettikleri organik sebze ve meyveleri sattıkları tezgâhları görebilirsiniz. Houston sıcak ve nemli iklimiyle her yıl ziyaret edilebilir gibi görünse de yılın belli dönemlerinde fazla yağış alır. Bu sebeple Houston’ı ziyaret etmek istiyorsanız yağışların ve sıcaklıkların makul derecelerde olduğu şubat-nisan ve eylül-kasım dönemlerini tercih etmelisiniz. -
RE: DV2023 Sohbet Odası
Günaydın forum ailesi,
bugün günlerden Ohio.Amerika Birleşik Devletleri’nin yüzölçümü bakımından en geniş 34. eyaleti olan Ohio, devletin orta batısında yer almaktadır. İsminin anlamı Iroquoisdilinden gelmektedir; büyük nehir anlamını taşımaktadır. Eyalet tarımda, teknoloji ve sağlık sektöründe oldukça gelişmiştir. Fazlasıyla göçe
sahne olduğundan kültüründe Avrupa ve başka etnik grupların izlerini barındırmaktadır. Özellikle Cleveland bölgesi Alman ve İrlandalıların yoğunlukta yaşadığı bir bölge olduğundan, orada bu iki kültürün izleri çok net bir şekilde fark edilmektedir. İstihdam açısından en uygun eyaletlerden biri olan Ohio’da, çok fazla festival ve etkinlik düzenlenmektedir. Her mevsimyağış alan iklim özellikleriyle de beslenmektedir. Nehir kıyılarında keyifli gezintilerin yapılabildiği, farklı şehirlerindeki festivaller, etkinlikler ve müzelerin ziyaret edilebildiği, görülecek tarihi ve mimari eserlerin çokluğu bakımından turistik açıdan oldukça önemli eyaletlerden biridir. Tarihte
Buckeye ağaçlarıyla bilinmesinden ötürü ‘Buckeye Eyaleti’ lakabına sahiptir. Ekonomik açıdan özellikle önemli olmasının sebeplerinden biri de kuzeydoğu ve orta batı hattından kargo ulaşım hattı ve lojistik bölgesinde yer almasıdır. Bu iş trafiğinin işlek olması açısından oldukça gelişmiş otobanlara sahiptir. Ülkenin en büyük 10. karayolu ağına sahiptir. Ohio beysbol, basketbol, futbol, hokey gibi Amerikan kültürünün en önemli spor dallarının profesyonel takımlarına ev sahipliği yapmaktadır.Amerika Birleşik Devletleri’nin kuzeydoğu bölgesine doğru yer alan bir eyalettir. Ohio’nun coğrafi konumu, ekonomik büyüme ve genişleme için oldukça etkilidir. Kuzeyde Erie Nehri, Ohio’ya oldukça uzun bir kıyı şeridi sağlamaktadır. Güney sınırı ise Ohio Nehri tarafından tanımlanmaktadır. Doğuda Pennsylvania, kuzeybatıda Michigan, batıda Indiana, güneyde Kentucky, güneydoğuda ise West Virginia’ya komşudur.
Her mevsim yağış alan Ohio’da en fazla yağış mayıs ayında gözlenir. Nemli karasal iklime sahip olan eyalette, en soğuk ay ocaktır ve ortalama -2 derecelik bir sıcaklık hakim olur. En sıcak ay olan temmuzda ise ortalama 25 derecelik sıcaklıklar görülür. İklim koşulları, hava durumu ve festival zamanları göz önünde bulundurulduğunda turistik sezon haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsar. Bu dönemde fiyatlar yükselmekte ve kalabalık fazlalaşmaktadır. Daha sakin ve maddi açıdan uygun bir seyahat için ekim, kasım tercih edilebilir.
Amerikan mutfağının ana malzemelerinden biri olan etin bin bir çeşidini Ohio’da deneyebilirsiniz. En popüler tüketim biçimi olarak barbekü veya hamburger gösterilebilir. Ohio’nun büyük kentlerinden Cincinnati’nin en önemli yiyeceklerinden biri olan “Cheese Coney”, küçük sosisli sandviçlerin içine soğan, cheddar peyniri, kıyılmış sığır eti ve biber katılarak yapılır.“Buckeyes” ise, Ohio’nun özel bir ağacından yapılan fıstık ezmeli ve Ardıç meyveleri, turunçgil kabuğu ve kişnişle yapılan “Watershed Cin” mutlaka tadılmalıdır. “Pawpaw”, Ohio’da yetişen bir meyve türüdür. Bu meyveyi eyalete gittiğinizde mutlaka denemelisiniz, sanki tropikal adalardan birine gitmiş gibi hissedeceksiniz. Ayrıca bal ve vanilya gibi farklı aromalarda bulunan Oyo viski, kırmızı kış buğdayından yapılmıştır. Bölgeye özgü olan bu içecek tarçın aroması da barındırmaktadır.
Eyaletin başkenti olan Columbus, aynı zamanda en büyük şehridir. Eyaletin şehirleri genel olarak farklı özellikleriyle bilinir. Turistik, ekonomiye katılan değer, üretim ve doğal güzellikleriyle çeşitli niteliklere sahipleridir. Columbus dışında diğer bilinen şehirler ise Cleveland, Cincinnati, Toledo, Akron ve Dayton’dur. Columbus, ABD’nin üçüncü en kalabalık başkenti, ayrıca orta batı Amerika’nın en kalabalık ikinci şehridir.
Cleveland ise Ohio’nun en büyük ikinci şehridir. Erie gölünün güney kıyısında yer alan şehir, oldukça fazla park ve bahçeye sahiptir. Sivil mimari bakımından oldukça etkileyici bir şehir merkezine sahip olması ve tarihi yapıları sebebiyle turistlerin ilgisini çekmektedir. Cincinnati, Ohio’nun en büyük üçüncü şehri ve Hamilton idari bölgesinin başkentidir. Amerika’daki ilk profesyonel beysbol takımına sahip olan şehir, “Kraliçe Şehir” olarak anılır. Oldukça modern bir şehir merkezine sahip olması yemyeşil parkları ve dolaşım alanlarıyla turistlerin ilgisini çekmektedir. Özellikle Alman ve İrlandalı göçmenlerin yerleştiği bir bölge
olduğu için bu iki kültürün etkisi fazlasıyla hissedilmektedir. -
RE: DV2023 Sohbet Odası
Günaydın forum ailesi,
Bugün günlerden CaliforniaKaliforniya (CA), 424 bin km2’lik yüzölçümü ile Alaska ve Texas’ın ardından ABD’nin büyük üçüncü büyük eyaleti olmakla birlikte 39 milyonu geçen nüfusu ile de en kalabalık eyalet olma özelliğini taşır. Kaliforniya, 1850 yılında 31. eyalet olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne katılmıştır. Özellikle altının burada bulunmasının ardından nüfusun ani artış gösterdiği Kaliforniya’da, buna bağlı olarak hızlı bir gelişim yaşanmıştır.
William Todd tarafından tasarlanan Kaliforniya’nın eyalet bayrağı, 1911 yılında kabul edilmiştir. Beyaz zemin üzerinde, sol üstte kırmızı bir yıldızın yer aldığı bayrağın ortasında çimenlerin üzerine yürüyen bir boz ayı figürü bulunmaktadır. Yıldız ve ayının altında ise CaliforniaRepublic” yazısı bulunmaktadır. Bayrakta yer alan “yıldız” için Texas’ın “tek yıldız”ından esinlenilirken “boz ayı” da eyalette sıkça görülen ayıları temsil etmektedir. Californiya Eyalet Arması’nda, tanrıça Minerva ve onun kalkanının önünde bir boz ayı yer almaktadır. Ayrıca, Sierra Nevada ve San Francisco Bay manzaraları ile birlikte, madenci, bir demet buğday, gemiler; yukarıda da eyaletin mottosu ve 31 tane yıldız bulunmaktadır. Eyaletin resmi ağacı “Kaliforniya Çamı”dır (sekoya). 3000 yaşına kadar yaşadığı bilenen sekoyalar dünyanın en uzun (120-140 m) ağaçlarıdır. Sequoia National Park’ta bulunan bu dev ağaçlardan biri olan General Sherman, yaşayan en büyük ağaç (hacimsen anlamda) olarak bilinir. Ağırlığı 2000 tonun
üzerinde olan sekoya, 85 metre uzunluğunda ve 24 metre genişliği ile denizlerin devi mavi balinanın 10 katı büyüklüğündedir. Kaliforniya, şarapları ve ev yapımı biralarıyla ünlüdür. Napa, Sonoma ve Mendocino Kuzey San Francisco’daki en önemli şarap bölgeleridir.
“Altın Eyalet” adı önceden beri Kaliforniya ile özdeşleşmiş olmasına rağmen, 1968 yılında resmi olarak eyaletin takma adı haline gelmiştir. 1800’lerin ortasında altının Kaliforniya’da keşfedilmesi ve baharda eyaletin her yerinde görülen altın renkli Kaliforniya gelinciği de bu ismin yerleşmesine katkı sağladığı söylenmektedir. Eyaletin mottosu ise, yine altının keşfine atıf yapar nitelikte
“Buldum!” anlamına gelen “Eureka”dır.
Kaliforniya’nın yıllar içinde çok fazla göç alması sonucunda, toplam nüfus dahilinde yabancı kökenli kişilerin sayısı yüzde 26’ya kadar yükselmiştir. Bu, 50 eyalet arasındaki en yüksek orandır. Yabancı kökenli nüfusun neredeyse yarısını Latin Amerikalılar; üçte birini de Asyalılar oluşturmaktadır.
Kaliforniya’nın başkenti Sacramento, yarım milyonluk nüfusuyla eyaletin en büyük 6. şehridir. SanFrancisco Bay ile Sierra Nevada dağları arasındaki CentralValley’in verimli ovalarının karşısında yer alan başkentin içinden iki de
nehir geçer (American, Sacramento). 4 milyon nüfusuyla eyaletin ve New York’tan sonra ülkenin en büyük şehri olan LosAngeles, sunduğu imkanlarla eğlencenin başkentidir. Hollywood ile dünyaya açılan ve böylece dünyayı da
buraya getirmeyi başarmıştır. Universal Studios Hollywood’da Stüdyo Turu yapıp gerçek film stüdyolarını gezmek, 1915 yılından beri buraya gelenlerin en
gözde aktivitesidir. Eyaletin en güneyinde yer alan ve 1,3 milyon nüfusuyla ikinci en kalabalık şehri olan plajlarıyla ünü San Diego, Tijuana, Meksika ile sınır komşusudur. Balboa Park, Old Town, SeaWorld, San Diego Zoo burada
görülmesi gereken yerler arasındadır. 1 milyonu geçen nüfusuyla, Silikon Vadisi’nin de merkezi olan SanJose, pek çok teknoloji şirketine ev sahipliği yapmaktadır. San Francisco’ya yakın olmasına rağmen oradan çok farklıdır.
Tersane, un değirmeni ve atölyeleriyle eyaletin ilk imalat merkezi olan San Francisco, bugün Amerika’nın en büyük Chinatown’ı ile turistlerin sıkça ziyaret ettiği bir kuzey sahil kentidir. Orta-San Joaquin Valley’in yerleşim merkezi olan Fresno, SierraNevada dağlarındaki Yosemite, Sequoia ve
KingsCanyon gibi milli parklara yakın bir konumdadır. San Francisco ile Los Angeles’ın ortasında bulunan Bakersfield, güneydeki SanJoaquinValley’in en büyük şehridir ve burada yağ üretimi yapılmaktadır. İspanya dışında, dünyadaki en kalabalık Bask nüfusu burada bulunur. Anaheim, tüm modern tema parklarının atası niteliği taşıyan Disneyland’a ev sahipliği yapmaktadır. Çölün içinde yer alan PalmSprings, golf, spa, kumarhaneler ve dünyaca ünlü Hava Tramvayı ile küçük ama görülmesi gereken bir yerdir. Toplam 8 tane
adadan meydana gelen Santa Barbara Adaları, aliforniya’nın 32-97 km güneybatı açıklarında yer almaktadır. Farallon ada ve adacıklar grubu ise San
Francisco Bay’in 48 km batı açıklarında bulunmaktadır.
Avrupalıların bugünkü Kaliforniya’nın bulunduğu bölgeye ilk gelişleri, Yeni Dünya’nın zenginliklerini aramak üzere yola çıktıkları Keşif Çağı’nda olmuştur. 1500’lerde ilk Avrupalı kaşifler bölgeye geldiklerinde, burada 300 bin kadar Yerli yaşamaktaydı. Kuzey Amerika’da hiçbir yerde Californiya’daki kadar çok Yerli dili ve kültürü çeşitliliği bulunmamıştır. Kuzeyde Wiyot, Central Valley’de
Yokuts ve güneyde Diegueño başta olmak üzere 100’den fazla kabileye ayrılan bu Yerli topluluklarının nüfusu 19. yüzyıl sonlarına doğru yarıya düşmüştür.
İspanyollardan ve Portekizlilerden oluşan ilk misyonerler Kaliforniya’ya 1700’lerde gelmeye başlamışlardır. Bu misyonerler 18. yüzyıl başlarına kadar San Francisco’dan San Diego’ya kadar olan okyanus kıyısı boyunca 21 misyon
kurmuşlardır. Dini yayma görevinden fazlasının da icra edildiği bu misyonlarda Yerli topluluklarına ayakkabı, mum, sabun yapımı, at ve sığır bakıcılığı ile ekip biçme gibi el becerileri de öğretiliyordu. 1821 yılında yapılan ve Meksika Bağımsızlık Savaşı olarak da bilinen Meksika-Amerika Savaşı’nın ardından, Kaliforniya 25 sene boyunca Meksika
yönetiminde kalmıştır. 1846 yılında bağımsız hale gelen Kaliforniya, California Republic (Kaliforniya Cumhuriyeti) adını almıştır. Bundan kısa bir süre sonra, 1848 yılında, Sierra Nevada dağlarında altının keşfedilmiştir. Bununla birlikte “Gold Rush” (Altına Hücum) ortaya çıkmış ve pek çok kişi zengin olma hayalleriyle batıya göç etmeye başlamıştır. Bunun sonucunda Kaliforniya’nın yerli
olmayan nüfusu 2 yılda 15,000’den 300,000’in üzerine yükselmiştir. Bağımsızlığını sadece 4 sene sürdürebilmiş olan Kaliforniya, 9 Eylül 1850’de 31. eyalet olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne katılmıştır.Yeryüzü çeşitliliği yönünden zengin olan Kaliforniya’da, buna paralel olarak iklim de çeşitlilik göstermektedir. Kıyılarda ortalama günlük sıcaklıklar 21°C civarlarında seyrettiği daha ılıman bir iklim görülürken dağlık alanlarda kışlar çok sert geçer; ayrıca eyalette dünyanın en sıcak yerleri olan çöllere de rastlanmaktadır. Kışın bile dondurucu soğukların pek yaşanmadığı Kaliforniya’da, yağmur daha çok eyaletin kuzey taraflarında yaygınken kar yağışının ise sadece dağlarda görülür. Kuzey Yarıküre’de kaydedilen en yüksek sıcaklık olan 56.6°C 1913 yılında Death Valley’de ölçülmüştür. Yaz aylarında sıcaklık 49°C civarlarına kadar çıkabilmektedir. Bunun aksine, dağlarda ise sıcaklık eksi derecelere düşmektedir. Eyaletin en büyük şehri olan Los Angeles’ta yıllık ortalama sıcaklık 18°C civarlarındayken Ocak ayı en düşük sıcaklık 9°C, Temmuz ayı en yüksek sıcaklık ise ortalama 27°C olarak görülmektedir.
Latest posts made by gariban
-
RE: DV2025 Sohbet Odası
@kelala var onun formülleri, hem forumdan da yardımcı oluyorlar kazan da gerisi çözülür ben 20 senedir bekliyorum
-
RE: Kaç Yıldır Green Carda Başvuruyorsunuz Ve Çıkmıyor ?
yaş 38 oldu 18den beri önce ara ara olmak üzere son 6 yıldır aralıksız başvuru, halen buradayız bakalım bu sene de çıkmasın gene başvururuz sorun yok. O değilde 21 yıl önce Almanya'ya gittim her kapıda 3-4 mercedes evler iki katlı bol para vardı geçen sene gittim bir evde bir wolkvagen ya var yada ne bilim o bmwler mercedesleri gözüm aradı, dolu dolu cafelerde hep suriyeleli ganalı vardı sanki yurtdışında eski tat yok, hollanda'ya çıktım ama yok o eski tat. Umarım USA bizi hayal kırıklığına uğratmaz, uğratacaksa da çıkmasın
-
RE: DV2025 Sohbet Odası
@newbie97 forum sohbet odasından her yıl ortalama 3-4 kişiye çıkıyor ama herkes hevesleniyor, aynen dediğin gibi 4 gün için hiç gerek yok sıkıntıya girmeye, he de geç
-
RE: DV2025 Sohbet Odası
bakıyorum herkes dönmüş foruma, hadi bakalım bu sene bari bikaç eski müdavime çıksın
-
RE: DV2025 Sohbet Odası
vay be greencard bekleyerek bir ömür tükettik ama yine buradayız, günaydın hepimize
-
RE: DV2025 Sohbet Odası
hadi bakalım yerimizi aldık son günlerde sizi yalnız bırakmak istemedim
-
RE: DV2025 Sohbet Odası
nolcak şimdi? seçimde de kaybediyoruz kanım çekildi. Önümüzdeki 5 yıllık planda afganistana dönecez gibime geliyor
-
RE: DV2025 Sohbet Odası
@Birgariphayat, içinde söyledi: DV2025 Sohbet Odası
Arkadaşlar japonya hakkında düşünceleriniz nasıl?
din bazlı yaşamadıkları için harika ama kültür olarak rahat bir millet olduğumuz için çamaşır ve bulaşık makinası yerleştirilemeyen ufak evler bana göre değil, amerikan rüyası büyük ev büyük araba demek japonya nerden çıktı şimdi
-
RE: DV2025 Sohbet Odası
@adgercu hep böyleydi bu ilk değil son olmayacak biz burada kemik kadroyuz
diğerleri geçici kazanınca gelirler kartlarını alınca toz olurlar
-
RE: DV2025 Sohbet Odası
@kemallacin, içinde söyledi: DV2025 Sohbet Odası
@hamsisever, içinde söyledi: DV2025 Sohbet Odası
ben bi gidp tekrar bakayım belki cıkmıştır sistemsel hata vardır, hep hayeller hayeller
Forumda bir üyenin yedek talihli olarak kazanıp gittiğini gördüm ama ne kadar zaman aralıklı bakılması gerekiyor bilmiyorum
ilk defa duydum yıllardır buradayım
olabilir mi ki çünkü lütfen olsun