Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!
  • ⭐⭐

    .....2009 yili evliligimizin 40 inci yil donumuydu,ne yapalim nereye gidelim derken,bir hava yolu sirketi hawaii icin biletlerinde indirim yapmisti,tamam iste oraya gidelim deyip bilet aldik ve bu sayede amerika ile ilk tanismamiz oldu.Australya pasaportumuz oldugu icin net uzerinden esta vize aldik,o zaman 9 dolarda vize parasi odedik,bir kac dakikada vizemiz net uzerinden onaylandi....ucuz biletle gittigimiz icin ucakta ancak su icebiliyoruz,10 saatlik yolculuktan sonra honolulu sehrine indik,,,time line diye bir sey vardir,iki kutup arasinda hayali bir cizgi yaratmislar,ucakla giderken bu cizgiyi gecince bir gun geriye gidiliyor,diyelimki pazar aksam uzeri ucak kalkti 10 saat uctuktan sonra yine pazar sahabi erken saatte hawaii de olduk,giderken kazaniyoruz donuste kaybediyoruz.
    ....ucaktan inerken aloha hawaiiye hos geldiniz diye selamlandik,ucakta bir karantina formu vermislerdi ne var ne yok isaretledik,yiyecek gida bakimindan,buskuvit kuru badem ve cikolata vardi, pasaport gorevlisine soyledim karta bir kirmizi daire cizdi, cikis kapisina yaklasirken baska bir gorevli karta bakti ve cikis kapisini gosterdi.aloha welcom to hawaii..

    ....o zamanlar hawaii japon kayniyordu,her tarafta japonca tabelalar,turizm sektorunde calisan herkes az cok japonca biliyordu,japonlarin bir numara seyahat yeriymis hawaii. waikiki bolgesinde guzel bir otelde kaldik o zamanlar 150 australya dolari geceligiydi,waikiki bolgesi zaten sehirin kalbi sayilir,her yer renkli ve turist kayniyor,bol bol gezdik bir kac tura katildik.sayili gunler cabuk geciveriyor,guzel ve tatli hatiralarla sydney e donduk,daha sonraki yillarda 5 defa daha gittik,amerikanin en sevdigim yeri hawaii oldu,cunku orda turist nimet oldugu icin turislere cok deger veriyorlar....bahsis vermeyide burda ogrendik,bazilari nerde benim tip diye soruyor,bahsis almak ve vermek geleneksel olmus.

  • ⭐⭐

    .waikiki cok sirin bir yer,aksam uzeri bir cok yerde mahalli danslar yapiliyor,her tarafta gaz isigiyla yanan portakal renkli mesaleler var,degisik bir atmosfer yaratiyorlar.meshur pearl harbour var,ikinci dunya savasinda japon filosunun amerikan donanmasina ani baskin verdigi kucuk liman,eh birde burayi gorelim deyip otobuse bindik,ilerde bir durakta yolcular bekliyor,duragin yaninda bir cop bidonu var,yaninda bir afro-amerikan adam bekliyor,otobuse binecek yolculardan biri karton bardakli kahve almis,otobus gelince bardagi cop kutusunun icine birakti,dikkatli bakiyorum afro-amerikaN evsizlerden biri olmali copten bardagi aldi,dudaklariyla bir yokladiktan sonra atilmis kahveyi icmeye basladi,,cok garibime gitmisti.hawaiidede cok evsiz insanlar oldugunu dusunuyorum ne varki galiba hukumet bu insanlari waikiki bolgesine birakmiyor.

    ....bir selale turu yapmistik minubuste 8-10 kisi kadar,bir tanesi genc hanimdi donus yolunda biraz sohbete basladik,aslan turk asilliyim dedim,ya oylemi amaan benim turk arkadaslarim var cok guzel yemerk yaparlar filan dedi, hangi sehirde yasadigini sordum,soyledi ama ismi aklimda kalmadi ya amerikanin ana vataninida gormek isterim dedim,cok fazla bir degisiklik yok, sakadan gelirsen bizede ugra dedi,tamam gelecek yil gelirim dedim.

    ....2011 yilinda yine amerikaya gitmek kismet oldu bu defa sanfrancisco dan basladim orda bir hafta kaldim, sehir merkezinde kaldigim icin ekseri gercek amerikalilar ve ispanyol kokenlileri gordum,en cok gordugum sey de evsiz barksiz insanlarin burda daha cok olmalariydi,,,sehir merkezinde bir super market var buyuk bir binanin alti,galiba en altinda istasyon var.. bir magazadan bir sey aldiktan sonra tezgahtara super market nerde dedim, cok hizli kelimelerle tarif etti sadece gidecegim yonu anliyabildim,kulaklardada biraz problem var, neyse ana caddeye geldim,her kosede dikilen oturan issiz gucsuz insanlar var,bir afro-amerikan tekerlekli sandalyede oturuyor,hah iste bu adama marketi sorabilirim deyip sordum,adam binanin kosesini gosterip karsisini isaret etti,thank you deyip arkami dondum,adam hey diye seslendi avucunu acti, eh bize market tarif etti bahsis istiyor,bir kac kurus bozuk para verdim,tarife gore markete yurudum ama yurudugum yer siseci cikti yani icki dukkani,neyse ickici super market karsida dedi,bizde gidip otelde yemek icin bir seyler aldik.

  • ⭐⭐

    .hawaiiye ilk gittigimiz zamandi, odamizdaki banyoda tuvalet kagidini tutan demir dusuyordu,herhalde temizlikci rapor etmis,bir ara kapi calindi,otel bakimcisi sahis geldi,baktim filipino,isini yapti,biraz cene yaptik...burda nalburiye satan yerler yokmu elektrikli takimlari filan nerde bulurum, sehir merkezi neresi diye sordum..ala-moana da sears diye shop var orda herseyi bulabilirsin dedi,tesekkur ettim adam elime cebime bakiyor,bir yer soyledi utanmasa para isteyecek,,,,sonra ala-moana ya gittik sears magazalari 3 katli ve cok buyuktu,gercekten her sey vardi,biraz ilerdede wall mart varmis,daha sonra galiba bu sears magazalari iflas etti.
    ....hawaiide iyi islerde hep chin asillilar var, ofis isleri dukkan sahipleri filan,hawaiiyi isgal etmis gibiler,
    ....filipinlilerde cok, onlarda otellerde temizlik isleri,otelerden yolcu tasima isleri gibi ayak isleriyle ugrasiyorlar.ana ticaret tamamen chinlilerin eline gecmis durumda,zaten eyaletin cogunlugu chin kokenli.

    ..san francisco da muze olan eski alkadraz hapisane sine gidelim dedik, iskeleler fisherman wharf denen bolgede cable -car ile gittik,adaya gidecek tekne biraz evvel kalkmis bir saat beklememiz lazim, iskelenin yaninda stand bir bufe var,suyumuz bitmisti,bufeyi isleten tam meksiko biyikli meksikali,bir sise su ver dedim adam suyu verdi, 3,70 dolar dedi,bu paraya kucuk sise sumu icilir aldik birkere kucuk siseye o kadar para vermek bayagi agirima gitti.

    .....san francisco nun caddeleri cok bayirlidir,sahilden denize acilinca cok guzel gorunur,sehir merkezinden sahile inen meshur tramvaylar var,bunlara cable car diyorlar,yerin altina muazzam bir celik halat sistemi dosemisler,bu tramvaylarda motor filan yok yer altinda giden kabloya kancalaniyorlar.ilk gittigimde bindik o zaman bir kisi 5 dolardi...2016 yilinda bir daha san francisco ya gittik,haydi bir defa daha cable car lara binelim dedik bu defa bilet 8 dolar olmus gidis donus 32 dolar odedik,normal troleybus veya otobus ile gitseydik senior oldugumuz icin 4 dolara gidis donus yapardik..

    .....san francisco da otele yerlestik eh bir yorgunluk dus u alalim dedik girdim banyoya asagida salter gibi bir sey var cevirdim dusdan su akmaya basladi salteri yari yola getirdim buz gibi su akiyor,allah allah bu koca otelde sicak sumu yok diye dusundum,soldan saga dogru salteri itiyoruz,salter yari yolu gectikten sonra sicak su gelmeye basladi,bu da tecrube oldu....sabahin erken saatinde hava alaninda olmamiz lazim sehir merkezinden hava alanina tren gidiyor,sabah karanliginda istasyona yuruyoruz,genc bir kadin onumuzu kesip affedersiniz bir kahve parasi verebilirmisiniz diye sordu,ters ters bakip yoluma devam etti,sabahin korunde kahve parasi istiyor.


  • Temmuz 2019’da aslen Guney Koreli olan patronum ve aslen kizilderili olan is arkadasimla Boston’a is seyahatine gitmistik. Ikinci aksam yemek icin internetten bir Turk restaurant buldum ve oraya gittik. Guzel ama kucuk bir restaurantti.

    Garson kiz masaya gelince ben Turkce konustum dogal olarak ve siparislerimizi verdik. Kiz gulumseyerek, “ben siz ilk Turkce konusunca, iskender doner isteyeceginizi tahmin etmistim” dedi. Gulumsedim ve “Hadi ya nereden bildiniz? diye sordum. “Bilmem, tipiniz iskender donerci gibi geldi bana” dedi. 🙂

    Bu konusma ilginc bir ani olarak kaldi bana, iskender doneri de cok severim ve tercih ederim 😃


  • Bu anim ABD disindan ama is nedeniyle oldugu icin sanirim burada paylasabilirim.

    2006 yilinda is nedeniyle Kuwait'teydim ve gece saat 4'de Kuwait City'den Dubai (UAE) ucusum vardi. Gece 1 gibi havaalanina gittim, bagajimi check-in yaptim ve passport kontrole gittim. Simsiyah giyinmis, kapali bir kadin polis vardi. Biletime bakti ve bana ucusa daha cok var, passport icin henuz erken oldugunu soyledi ve 1.5 saat kala gel dedi. Ok dedim ve ana lobbyden nereye gidip otursam diye etrafa bakmaya basladim. Ikinci katta starbucks gordum ve oraya ciktim, bir coffee alip, iki kisilik masalardan birine oturdum. Karsi tarafimda buyuk masalar vardi ve hepsi de doluydu. O zamanlar smartphones henuz yok ve wifi olayi yeni yeni yayiliyordu. Havalaninda wifi vardi ve Kuwaitli genc erkekler ayaklarinda flip-flop terkliklerle, bembeyaz elbiseler icinde tum masalari doldurmuslardi. Gecenin bir yarisinda her birisinin onunde bir laptop hem coffee iciyorlar hemde saniyorum chat yapiyorlardi veya oyun oynuyorlardi. 🙂

  • ⭐⭐

    .okurken yazarken devamli yakin gozlugu kullaniyorum,australya bozuk paralarina gozumuz alisti,eh amerikaya gezmeye gittik elimize bir suru bozuk para gecti,bir cent 5 cent 10 cent ve 25 cent,25 cente quarter diyorlar 1 dolar ise kagit para bir iki yerde bir dolara single dediklerini duydum ,,bizde bes cent en kucuk capli paradir, ,bir yerden alis veris yapiy0rum bozuk para olunca paralari avucuma alip tezgahtara uzatiyorum,tezgahtar en kucuk paralari alip tamam diyor, allah allah ya hep bes centleri aliyor yalnis yapiyor diyorum,,,sonra paralari gozlukle inceleyince 5 cent diye bildiklerim megerse 10 cent mis bes centten kucuk molduklari icin onlari ben 5 cent zannediyordum,tezgahtarlar megerse 10 cent aliyorlarmis,dikkatli bakinca ogrendim 10 cente de dime diyorlar..
    .....bir marketten alis veris yapmistim,tezgahtarlar bozuk paralara el surmuyorlarmis,kasanin yaninda ufak bir kayma yeri gibi yer var para asagi dokuluyor ve musteride aliyor,bende para ustunu kagit para olarak aldim,bozuk paralara hic dikkat etmedim,benim bozuk paralarda orda kalmis,ikinci gidisimde isin farkina vardim.

  • ⭐⭐

    ..tatile filan gittigimiz zaman karnimizi hep otel odalarinda doyururuz,disarda pek yemek yeme adetimiz yoktur,arasira turkiyede yiyoruz,amrikaya gidince ilk isimiz otel odasindaki mini bar i bosaltmak olur,hawaii otellerinde kucuk bos buz dolaplari vardir,amerika ana karada kaldigim otellerde hep mini bar lar vardi icinde kucuk alkol, soft dirinkler,kucuk cikolata gibi seyler,ben bu buz dolabindakileri bir yere bosaltir disardan kendi aldigimiz yiyecek seyleri koyarim ekseri kahvaltilik seyler olur....
    ..newyork manhattanda bir otelde bir hafta kaldik,gunduz cikiyoruz dolasiyoruz ne zaman otele odamiza gelsek,biraz sonra kapi caliniyor,temiz kiyafetli bir veya iki kisi sorry efendim,mini bari kontrol etmeye geldik,mini bari kullanmiyoruz yani sizin bir seyinize dokunmuyoruz,gelmenize luzum yok diyorum,okay sorry filan,,,ertesi gun ayni hikaye degisik insan,yine adamlari kapidan gonderiyorum,otelde master anahtarlar vardir,temizlikcilerin girdigi gibi iceri girip mini bara bakabilirler,yok bir gun sonra yine ayni hikaye,kac sefer bardan bir sey yemiyoruz icmiyoruz diyorum,diyorumda adamlar her gun geliyorlar,,,,,,,, pasaportumuz australya ama dogum yerimiz istanbul,adimiz turk ismi, sonradanhep dusundum dusundum acaba bu adamlar CIA veya FBI elemalari olmasinlar diye, ikiz kuleler olayindan sonra newyorkda yasiyan tum muslumanlari fislemislerdi.

  • ⭐⭐

    ..bu gunde new york olsun..
    newyorkda manhattan bolgesinde kaldim51/7 kosesi,eh buraya geldik hadi su hurriyet abidesini gorelim dedik,yakinda info ofisi varmis bulduk,asyali bir hanim yardimci oldu birde manhattan haritasi verdi,bazi yerleri isaretledi, tren metroya binmemiz lazim en yakindaki istasyonu buldum,istasyonlar yer altinda oldugu icin disardan ne girisleri belli ne de cikislari,eh merdivenlerden asagi indik,bilet veren kimse yok,bilet makinesi var,hic kullanmamistim,makinenin yaninda afro-amerikan genc kadin duruyor,biletmi alacaksiniz yardimci olayim dedi,evet south ferry ye gidecegiz gidis donus dedim,kadin bir kac dugmeye basdi ve parayi at dedi,attik bir 10 dolar,galiba 1 dolar filan geri dustu,kadin bozuklari alabilirmiyim efendim dedi,,,, himm yardimi hayrina yapmiyormus al dedim, tesekkur etti,iki gun sonrada,ikiz kulelerin oldugu yere gidecektik,ayni sey ayni hatun,hadi bakim bu seferde buraya bilet ayarla dedim,bahsisinide verdim.


  • ABD'de bir ara passport islem ofisinde calismistim. Bu ofislerde degisik bolumler var, her birisinin fonksiyonu farkli. Ben ilk 2 ay evrak kabul bolumunde, sonraki donemde ise evrak scan ve cek islem bolumlerinde calistim.

    Evrak kabul bolumunde calisirken, degisik eyaletlerden gelen passport basvurularini inceliyorduk ve iki sey yapiyorduk: Ya kabul edip baska bolume islem icin gonderiyorduk yada eksiklik varsa geriye gonderilmek uzere ayiriyorduk. Genelde form duzgun doldurulmus mu, duzgun imzalanmis mi, resim duzgun cekilmis mi, cek veya money order dogru ucretle gonderilmis mi ve eski passport, dogum belgesi falan eklenmis mi diye kontrol ediyorduk.

    En ilginc basvurular resim nedeniyle geri cevirdiklerimiz idi. Mesela bazilari kendi resmi yerine tum aile bireylerinin oldugu aile fotolari gonderiyordu. Kimisi cowboy sapkali, gunes gozluklu foto gonderiyorlardi. Kimisi bikini ile yada pijama ile tum boydan resim gonderiyordu. Kimisi kucaginda kedisi, kopegi ile foto gonderiyorlardi. Kimisi ise oldukca eski siyah-beyaz fotolar gonderiyorlardi.

  • ⭐⭐⭐⭐

    @MySea, içinde söyledi: ...amerika anilari

    Temmuz 2019’da aslen Guney Koreli olan patronum ve aslen kizilderili olan is arkadasimla Boston’a is seyahatine gitmistik. Ikinci aksam yemek icin internetten bir Turk restaurant buldum ve oraya gittik. Guzel ama kucuk bir restaurantti.

    Garson kiz masaya gelince ben Turkce konustum dogal olarak ve siparislerimizi verdik. Kiz gulumseyerek, “ben siz ilk Turkce konusunca, iskender doner isteyeceginizi tahmin etmistim” dedi. Gulumsedim ve “Hadi ya nereden bildiniz? diye sordum. “Bilmem, tipiniz iskender donerci gibi geldi bana” dedi. 🙂

    Bu konusma ilginc bir ani olarak kaldi bana, iskender doneri de cok severim ve tercih ederim 😃

    İskender candır. Fırsat olan her zaman, yapan yer de gösterişli yapıyorsa İskender ilk tercihimdir. Dün yemişsem bu gün de yerim. Aynı gün 3 kez yemişliğim var.

  • ⭐⭐⭐⭐

    @MySea, içinde söyledi: ...amerika anilari

    Bu anim ABD disindan ama is nedeniyle oldugu icin sanirim burada paylasabilirim.

    2006 yilinda is nedeniyle Kuwait'teydim ve gece saat 4'de Kuwait City'den Dubai (UAE) ucusum vardi. Gece 1 gibi havaalanina gittim, bagajimi check-in yaptim ve passport kontrole gittim. Simsiyah giyinmis, kapali bir kadin polis vardi. Biletime bakti ve bana ucusa daha cok var, passport icin henuz erken oldugunu soyledi ve 1.5 saat kala gel dedi. Ok dedim ve ana lobbyden nereye gidip otursam diye etrafa bakmaya basladim. Ikinci katta starbucks gordum ve oraya ciktim, bir coffee alip, iki kisilik masalardan birine oturdum. Karsi tarafimda buyuk masalar vardi ve hepsi de doluydu. O zamanlar smartphones henuz yok ve wifi olayi yeni yeni yayiliyordu. Havalaninda wifi vardi ve Kuwaitli genc erkekler ayaklarinda flip-flop terkliklerle, bembeyaz elbiseler icinde tum masalari doldurmuslardi. Gecenin bir yarisinda her birisinin onunde bir laptop hem coffee iciyorlar hemde saniyorum chat yapiyorlardi veya oyun oynuyorlardi. 🙂

    Benzeri görüntüleri Qatarda yaşamıştım 2007 de. İnternet yeni yaygınlaşıyor. Laptoplarda beleş ve geniş bant internet için AVM lerdeki Starbuckslarda bi kahve alıp 3 saat bizde oturuyorduk, onlar da.. Bir de uzun beyaz fistanları parmak arası terlikleri, meşhur beyaz toyota camry leri ile boş boş gezinip duruyorlardı.

  • ⭐⭐

    boyle jet lag olunur.

    2012 yilinda 21 gunluk bir amerika ve kanada gezisi planlamistim,australyadan amerikaya kalkan ucaklar ya los angeles sehrine yada san francisco sehrine inerler,qantas hava yolari bir yere daha direk gidiyor o da bati sahillerinde....amerika kitasina ayak bastiginiz an hemen resmi giris yapilir,ordanda aktarma filan yapilir.ben direk olarak kanadanin toronto sehrine gitmek istiyordum,uzun uzun arastirmalar yaptik,amerikaya ugramadan kanadaya gecmek imkansiz gibi...los angeles aktarmali bilet ayarladik,hic bir yerde kalmadan gitmek istiyorduk.
    ...sydneyden kalktik 14 saatlik bir ucusla sabahin erken saatinda lax da olduk,tabi hemen gumruk kismina yonlendirildik,ben transit yolcuyum filan dinleyen kim,aktarma yapacagim ucak icin 2 saat zamanim var,pasapot kuyrugu var,gorevlilerden birine ya yardim edin benim baska ucaga yetismem lazim dedim,kadindi kabaca sirani bekle dedi.pasaport sirasi geldi,adam nerde kalacaksin diyor, kalmicam kanadaya gidiyorum diyorum ne zaman diyor simdi diyorum,neyse heyecanl heyecanli pasaporttan gectik,bu sefer valizimizi aldik baska bir yere verdik,diger ucagin oldugu bolgeye geciyoruz ic hatlar, muazzam bir kalabalik var ve COK SIKI arama yapiliyor burdada bir hayli bekleyip iceri girdik,ucak yolcu almaya basladigi an bizde yetistik,yaslaninca her halde heyecan biraz daha artiyor...
    ..ikinci ucaga bindik ucak atlanta sehrine gidiyor,bu yolculukda 4,30 saat,tabi bir cok bolgelerde saat farklari oluyor.
    ..atlantada indik burdada baska bir ucaga binecegiz,hadi kapi numaralari ara,hava alani gercekten cok buyuk ,tabelalara bak oraya bak buraya bak epey yurudukten sonra kapiyi bulduk,merdivenle bir alt kata indik,hic bir sey yok sadece uzun bir salon gibi,baktim bir kapi acildi bir iki kisi cikti,yuruduk hmmm istasyonmus,hava alani icinde diger kapilara giden kucuk tren varmis,tren geldi atladik, icerde bir gorevli tekerlekli sandalyeli bir yolcu goturuyordu,bu kapiya mi gidiyoruz diye sordum, hayir ters tarafa gidiyoruz dedi,eyvah hapi yuttuk dedim,adam bir istasyon sonra tren geri donecek telaslanma dedi,tesekkur ettim,tren bizim ucagin kalkacagi kapiya gelince indik ve son etap ucagina bindik,bu ucakda asag yukari 2 saat filan uctu,hatirladigima gore gece saat 22,00 den sonraydi torontoya indik,gumrukten ciktik sehire gidecegiz bir iki taksi var,sordum 60 dolar dediler, shuttle minubus yokmu dedim var dediler bir kosede kucuk ofisi var kapanmamis,derdimiz anlattik, o zaman otele teslim gidis donus 90 dolar filan para aldilar cash almiyorlar kredi kartiyla odedik,
    ... shuttle geldi bindik sehir merkezine geldik, surucu siz burda inin baska bir vasita gelip sizi otele goturecek dedi, haydaaa,birazdan baska bir minubus geldi ve bizi otele goturdu saatde gece yarisi oldu,lobideki gorevli efendim bu formu doldururmusunuz diye kagit verdi, o kadar jet -lag olmusum ki,yazarken buyuk harf kucuk harf bir birine karisiyor.20 saatimiz ucak icinde gecti birde hava alanlarinda kostur,bunun ardindan 24 saat uyunur degilmi, ama nerde o sans.

  • ⭐⭐

    ..bizim sydneyde bazi bolgeler vardi,vietnam toplulugunun cok oldugu muhit, arap toplulugunun cok oldugu muhit,eskiden gelen gocmenler devamli bir birlerine destek olduklari icin hep ayni muhitte oturmayi tercih ederlermis,italyyanlarin cok oldugu muhit var,birinci kusakdan sonra cocuklar buyuyp ingilizce ogrenip anaya babaya tercumanlik yapmaya baslayinca de her kes degisik muhitlere goc etmeye butcelerine gore ev almaya basladilar,...

    ..bende bir hafta miamide kalmistim.otele bakiyorum calisanlarin cogu latino,magazalara giriyorum,calisanlardan bayan veya bay hep latino,tek tuk afro-amerikan var,ismi aklimda kalmiyan buyuk bir alis veris merkezi var,bir iki sefer oraya gittik,ikinci defa bir pazar sabahiydi saat 10.00 filan otobuse bindik kimse yok yollar bombos,megerse o alis veris merkezi pazar gunleri 12,00 de aciliyormus,benim hatun MACY'S magazalarini cok sever cok indirim yapilmis giyecekler vardir,hatunun tipi biraz ispanyol birazda italyan gibidir,magazaga bir bolume giriyoruz birisi geliyor ispanyolca konusmaya basliyor,baska bolume gidiyoruz gelip ispanyolca konusmaya basliyorlar,yaw biz ispanyol degiliz diyoruz ama cok benziyorsunuz diyorlar..
    .....velhasil miami sehrinin ana dili ispanyolca olmus ikinci dilde sanki ingilizce.
    ..sehir merkezine gittik,ordada kucuk bir MACY'S var girdik iceri,yasli bir siyahi tezgahtar hanim geldi,ne alirsaniz alin ama bu kasaya gelin size discount verecegim dedi yani aldigimiz seylerden indirim yapacakmis, allah allah hadi hayirlisi dedik,bir kac sey aldik,kasaya yaklastik, o yasli bayan gidip yine kendisi gibi siyahi bir genc kizi kasaya getirdi ve satisi sen yap hemde bunlara indirim yap dedi,iyi is dedik,genc olan tezgahtar satis yaparsa bonusmu alacak pek aklim almadi

  • ⭐⭐

    ....newyorkdayken hurriyet anitinida gorelim dedim,gercekten denizin icinde bir adada oldugunu bilmiyordum,resimlerde sadece heykeli gorurduk,sorduk sorusturduk,tekneye binecekmisiz,gittik iskeleye ,millet sirada bekliyor , bizde siraya girdik,kimi bilet konusuyor kiminde bilet var,ben onumuzdeki binadan bilet alacagimizi zannediyordum,bilet ofisi gerilerdeymis hadi kosa kosa bilet ofislerini bulduk siraya girdik,bilet aldik listedeki fiata gore bilet biraz ucuz oldu,kosa kosa yine deniz kenarina gittik iskeleye yakin siraya girdik, tekne gelip yanasti, yavas yavas binadan iceri girdik, anaaaa sanki hava alaninda ucaga binecekmisiz gibi arama tarama yapiliyor,once biraz garibime gitti ama sonra hak verdim yabanci kaynakli terrorist olaylari olabiliyor,amerikanin dusmani cok,merak ettigimde bilincli bir dusmanlikmi,yoksa kara cahilliktenmi....
    ......pahali bilet ile heykelin icine giriliyormus,biz alt katta ve parkta biraz gezinti yaptik,guzel bir gun gecti, donuste bu sefer tekne ellis adasina ugradi,liman icinde kucuk baska bir ada,,bir nevi muze haline gelmis,eskiden ilk gelen gocmenleri bu adaya getirirlermis burda muameleleri yapildiktan sonra birakirlarmis,bir suru eski tip seyahat sandiklari valizler filan...

    ....daha sonra baska bir gun ikiz kulelerin oldugu parka gittik yine ayni sekilde siraya girdik,kac para ,parasiz ama pass alacaksiniz bir nevi giris karti,yurume mesafesi ile 10 dakika kadar uzaktaki bir bir binanin onunde veriliyormus,yuruduk pass aldik kucuk bir bagis yaptik,ground zero ya geldik parkin yeni adi,,, iceri giriyoruz,yine ayni sekildeSIKI bir arama var ustler araniyor cantalar araniyor,kolumda saat var gir gir olsun diye memurlardan birine saatimide cikarayimm dedi,yok yok saatin kalsin dedi,yakinda cok buyuk bir bina insaati vardi,tahta perdelerle kapatilmis gibi koridorlardan parka girdik,,icerde ziyaretci kadar polis ve guvenlikciler var,bende kocaman bir kamera cantasi var,kamera, video,bir iki,lens filan canta hayli kabarik gorunuyor,gerci rontgenden gectik,icerde dolasiyoruz,bir resmi uniformali polis caktirmadan pesimizde dolasiyor,saga sola bakip kari koca resmimizi cektirecek birisini bulayim diye bakiyorum,her kes kendi havasinda,ben saga sola baktikca polisde beni gozluyor,,parki dolastik memorial havuzlarin etrafinda resim cektim kayit yaptim guzel bir gun gecti sayilir,yine manhattanda time square ye dogru yuruyoruz kenarda bir kucuk park var,cok az bir topluluk miting yapiyor zannediyorum, yabanci bir kac bayrak vardi40-50 kisi varsa belki 40 tanede polis arabasi vardi,3 teker polis araclari var cok hosuma gitti,yaninda iki polis sohbet ediyordu,kamerami gosterip resim cekebilirmiyim diye isaret ettim,polida basiyla okay isareti yapti bende degisik bir polis otosunun resmini cekmis oldum.heryerde dikkatimi ceken sey polislerin hep ciddi tavirli olmasiydi...


  • ABD'deki ilk arabam Nissan Sentra idi. 1993 modeldi. Arabayi ogrenci olarak Tampa'da yasayan bir Turk'ten almistim. $300 odedim. Yasadigi apartment sitesinde park halinde haftalardir araba yatiyormus. Hic test surusu yapmadan, sadece calistirip icinde oturarak aldim arabayi. Title'i imzaladi ve verdi.

    Plakasiz sekilde kendi kaldigimiz eve goturmek uzere yola ciktim. Daha sigorta bile yaptirmis degildim. Arabayi satan kiside kendi arabasi ile arkamdan gelmek istedi, polisle herhangi bir sorun cikmasi diye.

    Neyse tam yolu yariladik, kirmizi isikda 3 seritli yolun orta seritinde arabanin motor stop etti. Bir turlu tekrar calismadi. Neyse ittir-kaktir trafigi de tumden durdurarak kenara cektik arabayi. Bu arkadasin tanidigi Turk bir tamirci varmis, onu aradik, 10 dakika beklemeden sonra birisini cekici ile gonderdi, arabayi cekip onun calistigi tamirciye goturduk. 3 gun orada kaldi, gerekli tamir ve bakimini yapti.

    $800 masraf cikardi. Satan arkadasa ben odemem dedim. Henuz arabayi uzerime bile almadim. Senin sorumlulugun dedim. Ya tamir parasini odersin ve ben arabayi alip giderim yada benim $300'i geri ver, ben baska araba bulurum dedim. Benden $500 fazladan para birde araba cikiyor dedi. Sen zaten bu arabanin sorunlu oldugunu biliyordun ve bana bunu $300'e kilitlemek istedin, yolda kalacagini tahmin ediyordun, o yuzden beni yalniz gondermedin, arkamdan geldin dedim. Bunlari soylerken tamirci olan Turk ve orada arabasini tamir ettiren baska bir Turk daha vardi. Sanirim onlarin yaninda kotu gorunmek istemedigi icin biraz soylendi ama sonunda tamirciye odedi parayi. Bende baska hicbirsey soylemeden arabayi alip ayrildim oradan, gidip sigorta ve diger islemlerini yaptirdim.

    $300'lik o arabayi yaklasik 3 ay kadar kullandim. Sonra 1996 model Corolla aldim, $500'e. Onu alinca, Nissan'i arabasi olmayan baska bir Turk ogrenciye hediye verdim. Para almadim, sadece esimle bana bir defa kahvalti ismarladi.


  • Onceki haftasonuydu, misafirimiz vardi, aksam yemek icin Domino's Pizza'dan online Domino's app uzerinden siparis verdim. Misafir de olunca normalden daha buyuk bir siparisdi. Kredi karti ile odemesini, delivery bahsisi falan hepsini odedim. Domino's store bize oldukca yakin, 5 dakika uzaklikta. App uzerinden takip ettim, delivery yapan kisi biz cok yakinda olmamiza ragmen, ilk once 2 ayri yere goturdu ve en son dukkana donerken bize ugradi. Tabii ki normalde siparis verildikten itibaren 30 dakika civarinda gelmesi gerekirken 55 dakikada geldi. Pizzalar falan oldukca sogumustu. Bende siparisi kapiya birakinca, cok gec kaldigini, siparisi verdigimizden bu yana neredeyse 1 saat gectigini, halbuki dukkan hemen surada cok yakinda falan diye birazcik soylendim kendisine. Ama kesinlikle arayip sikayet falan etmedim.

    Bu haftasonu bir baktim ayni sofor biz hic siparis bile vermeden, iki adet pizza getirip kapiyi caldi. Gecen hafta icin ozur dileriz, managerim gonderdi dedi. Ayrica, sizin app uzerinden hesabiniza 1 adette bedava pizza ekledik dedi. Oldukca sasirdim. Bedava pizza eklemeyi aslinda anladim da kapiya kadar iki adet pizza gondermeleri cok hosuma gitti. Sofore cikartip bahsis verdim ve tesekkur ettim 🙂

    Boyle boyle insanlari kendilerine devamli musteri yapiyorlar 😃


  • @MySea Çok iyi walla 😊

  • ⭐⭐

    .ilk amerikaya gidisimde biraz cahillik ettim,once san franciscoda bir hafta kaldik,ordan hawaiiye gittik bir haftada orda kaldim,ordanda los angeles e dondum,aradan zaman gecince dusunurum,acaba niye boyle yaptim,once los angeles ve san francisco da kalsaydim ordanda son durak hawaiiye gitmis olsaydim,donus yolum 4 saat daha kisalacakti, daha az bilet parasi odeyecektim, san franciscodan hawaii ye gidis 5 saat-5 saat de donus,iyi dusunseymissim en az 9 saat bosuna ucmiyacaktim.....

    ..... o gezide los angelesde marina del rey diye bir yerde guzel bir otelde kaldim,yakin yer olarak santa monica kasabasi var, oteldeki gorevli bayana santa monica ya nerden gidebilirim diye sordum,latino hanim,bazen onlarin ingilizcelerini de anlamak zor oluyor,,,,kendimdede koklu bir ingilizce olmadigi icin bazen ben karsimda konusani anlamam bazende onlar beni anlamazlar. ulkede 46 yilimi doldurdum amma iyi koklu bir ingilizcem olmadi,ne diyeyim bazi insanlara allah kabiliyetmi veriyor, okadar cok ingilizce kitap okurum,yinede bazi kelimelerin manalari kafama yerlesmiyor...

    ....latino hanim ana yola cik karsidaki duraga gec ve bekle 3 no lu otobus santa monica ya gidiyor dedi...hatunla gittik gercekten otobus geldi,,amerikada yasiyanlar bilir, otobus soferleri paraya el surmezler,on kapinin girisinde bir kumbara gibi bir sey vardir,yolcu sofere gidecegi yeri soyler ve bilet parasini tam olarak kutuya atar soferde bilet verir,aktarma yapacaksa transfer bileti ister,eh bende otobuse bindim bir on dolarlik cikarmisim tam kutuya atmak uzereyim,sofer elime bakiyormus hey hey dur , para ustu vermiyoruz, normal bilet parasi atman lazim dedi,seniorlar icin ucuzmus galiba 2 dolar filan attik,ondan sonra cebimizde bozuk para tasimayi ogrendik.
    ......hawaiide bulundum san francis coda bulundum biraz insanlari tanidim, otobusde 20 kisi kadar yolcu var,dikkatle bakiyorum ya acaba bunlarin hangisi gercek amerikali diye,cogu latino hah bir tane afro amerikan gordum iste bu amerikali dedim,zannedersem bolge isci bolgesiymis otobusdeki yolcularin hemen hemen hepsi gocmen kokenli insanlardi.


  • Biz ilk geldigimizde, Sarasota, Floridadaydik bir sure. Otelde kaliyoruz, araba yok, hicbiryer bilmiyoruz. Otelin sahibi Hintli bir aile. O zamanlar smartphone falan da yok. Ofise gidip sordum, sizde harita var mi diye. Kadin cikartti bir harita verdi, otelin yerini haritada isaretledi, downtown bolgesini gosterdi, birde hic ugramamamiz gereken bolgeleri gosterdi. "Danger" diye de ustune bastirarak tekrarladi.

    Neyse, ilk birkac gun heryere yuruyerek gidiyoruz. Oncelikle SSN ofisine gittik, postaneye gidip Turkiye'ye birkac mektup gonderdik, sonra kutuphaneyi bulduk, orada bedava internet kullandik, emaillerimizi kontrol ettik, arkadaslara yazdik falan. Sonra ben tesaduf otobusler gordum ve sora sora downtown da otobus duragini buldum. Orada her otobus hattini gosteren haritadan aldim ve ayrica otobuslerde para yerine kullanilan kartlardan aldim.

    Ve artik heryere otobusle gitmeye basladik. Arabamiz yoktu ama otobusle Sarasota'nin heryerini gezdik. Sehrin bir bolumu olan adalara gittik, Fort Myers'a gittik, Bradenton'a gittik. Bircok yeri otobuslerle gezdik.

    Tum bunlar 1-2 hafta icinde yaptigimiz seylerdi. Tabii bu arada is de ariyorduk, 2 defa is gorusmesine gittik, onlara da otobusle gittik. Adamlara adres olarak otel adresi verince cok tuhaflarina gitmisti. 🙂

    Birde is gorusmesine gittigim bir yerdeki adam cok yasliydi. Tane tane konusuyordu ve elleri falan titriyordu. Dayanamadim yasini sordum, 95 yasindaydi ve halen ofisde calisiyordu. Cok sasirmistim. 🙂

    Boyle otobusle gezerken, rastgele bir pizzaciya ugradik. Sahibi Turk cikti, hatta calisanlar bile hep Turktu. Ve hepside orada okullarda okuyan ogrencilerdi. Mesela asci olarak calisan arkadasla, delivery yapan bir arkadas dis doktorlugunda okuyorlardi. Bir digeri ise makina muhendisliginde okuyordu. Oturduk pizza yedik, ustune cay demlediler cay ictik, muhabbet ettik. Hatta bizi alip otelimize kadar restaurant sahibinin esi goturup birakti. Ertesi gun de soforun birisiyle bize otele pizza gondermislerdi. Neyse, bu aile cok arkadasca ve sicakkanliydi ama bize is vermediler. Kadromuz dolu dediler.

    Sonradan Hintli otel sahibi bize bir gazete ilanindan bisikletler buldu. Arabasina atladik ve gidip tanesine $30 odeyerek aldik. Ondan sonra heryere bisikletle gitmeye basladik. Ilk ise girdigimde falan birkac hafta bisikletle ise gittim. Sonradan araba alinca o bisikletler cope gitti. Daha dogrusu verecek yer bulamadik, cop container yanina biraktik. Ertesi gunu biraktigimiz yerde degillerdi. 🙂


  • @MySea yıl kaçtı ?.


Benzer Başlıklar

Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

94
Çevrimiçi

40.1k
Kullanıcı

4.3k
Konu

420.0k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum