@EasternStar zaten göç eden aileler en çok çocukları için üzülürken aslında göçe en erken uyum sağlayanlar yine çocuklar oluyor. Filtresiz gözleri neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bizden daha hızlı kavrıyor.
Sizi de tebrik ederim. Oraya gider gitmez Türklerin el attığı işlerle sınırlı kalmayıp bambaşka iş kollarında da fırsatlar yaratabildiğiniz ve bunun pekala mümkün olabildiğini gösterdiğiniz için.
Alper Bayram tarafından gönderilen iletiler
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
-
RE: Mülakatsız B1/B2 Turist Vizesi Yenileme
@nyclover selam. hafta sonu araya girdiği için güncelleme olmaz.
pazartesi, salı gibi ''received'' i görürsünüz. çarşamba, perşembe gibi approved'u cuma, pazartesi gibi issued'ü görürsünüz. her şey yolunda giderse... salı gibi ptt'ye vizeli pasaportunuz teslim edilir. -
RE: Mülakatsız B1/B2 Turist Vizesi Yenileme
Selam. 1 Ekim günü oluşturduğum mülakatsız vize yenileme başvurum 17 ekim itibarıyla “issued” oldu. Aynı gün pttye verildiği mesajı geldi. Mevcuttaki mülakatlı randevular 15-16 ay sonrasına verilirken mülakat stresi olmadan 2 haftada vize almak gerçekten çok büyük bir lüks ve konfor. Şu uygulama bile bu ülkenin diğerlerinden anlayış farkını ortaya koymaya yetiyor.
-
RE: Change of Status (I-539 Gocmen Olmayan vizeyi uzatma ya da degistirme)
@amarico 29.sayfadaki detaylı yazıma bakabilirsiniz.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
@daydreamer
teşekkür ederim. gelir gelmez hızlı bir temponun içine girdik. babamızın kaybı, büyük deprem, yeni işler derken girdik yine bir girdabın içine. yakın zaman içinde tekrar oraya gitmek gibi bir niyetimiz yok. mayısta Gc sonuçları açıklanacak, 14 yıldır ilk kez oradayken başvurduk, belki bu yıl şans bize güler. Gülmezse er geç hayatımızı oraya taşıma isteğimiz baki. -
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
Yeni yaşamınız size sağlık, mutluluk getirsin. Her adımınızın arkasında özenle düşünülmüş bir hazırlık süreci var. Oralarda kendinizi yalnız hissettiğiniz her an, buralarda sizi merak edenler olduğunu hatırlayın. iyi gelecektir.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
@denizci10
İki hafta içinde hem ev, hem araba işini halletmişsiniz. Bilmeyenler için söyleyeyim bu muazzam bir başarı. Kredi skoru oluşmadan kontrat yapabildiğinize göre kuzeninizin de yardımı olduğunu tahmin ediyorum. Sizin adınıza çok sevindim. Kafası çalışan, dürüst, geleceğe dair planları olan sizin gibi insanların Amerika’ya katacağı çok şey var. İnanıyorum, önünüz çok açık. -
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
@mexido
Hayırlı olsun.
Boa’da hesabı nasıl açtırabildiğinizi sorabilir miyim?
Malum adınıza fatura ve adres göstermeden hesap açmıyorlar. -
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
Başsağlığı dilekleriniz için hepinize teşekkür ederim, var olun.
@denizci10, havaalanından dönüp de evimizin kapısını açıp girdiğimizde ne kadar modern ve geniş evlere sahip olduğumuzu fark ettik ilk. ny'ta geçen 8 ayda, başkalarının eşyalarıyla dolu 3 farklı evde kalınca, insan sahip olduğunun değerini daha iyi anlıyor. bizim sitedeki daireler henüz 13 yaşında. öyle sanıyorum mutfak ve banyosu yenilenmemiş 2-3 daireden biridir bizimkisi. ny'taki evlerin mutfak ve banyoları kaybettiğimiz babamın yaşına denkti. farklı anlayışlar, yaşama verilen farklı değerler diyelim. şimdi sıra sizde, sizler yaşayıp anlatacak bizlere ilham olacaksınız. merakla bekliyoruz. -
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
herkese merhaba.
@denizci10, tebrik ederim sizi, yeni hayatınızın ilk günleri heyecanlı, biraz endişeli, metabolizma şaşkın kısaca duygular tavan yapmış şekilde geçse de sonrası çok güzel olacak, zaten biliyorsunuz. büyüyen hayallerle birlikte büyüyecek olan ailenizi de tebrik ederim. sağlıkla kucağınıza alırsınız dilerim. doğduğu gibi amerikan vatandaşı olma hakkı kazanacak.bize gelince.. biz maalesef döndük. 31 aralık gecesi babamın yoğun bakıma kaldırıldığı haberini aldık. aslında kayınpederim ama babam kadar babalığı geçmiştir. takvimin havayolları açısından en yoğun dönemine denk geldiği için 9 Ocak'a bilet ayarlayabildik. Maalesef 11 Ocak'ın ilk saatlerinde babamı kaybettik. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim, giderken en büyük endişemiz buydu. Kendi annem ve eşimin babası. İkisinden söz istemiştim, dönene kadar bekleyeceksiniz diye. Babam sözünü tutmak için çok uğraştı ama tuttu. Peki bundan sonra ne olacak, annemizi yalnız bırakmak istemediğimiz için bir süre buralardayız. Sonrası allah kerim.
Döndüğümde ilk fark ettiğim hayat pahalılığı oldu. Ne kadar bu gerçeği biliyor olsak da yaşamak başka bir deneyim. Bana sorarsanız Türkiye'deki tek gündemin bu olması gerek. Bir başka dikkatimi çeken de bu yoksulluğa ve ekonomik şartlara rağmen insanlarımızın ne kadar 'fancy' yaşadığı gerçeği. Elde 60-70 liralık kahveler, 300-400 liraya serpme kahvaltı tabakları, otoparklara, sokaklara, ara sokaklara, ana caddelere sığmayan lüks arabalar... Sanki 8 aydır burada değilmişiz de 8 yıldır yokmuşuz gibi.
Gitmeyi düşünüp bu paylaşımlardan cesaret ummak isteyenlere yine aynı sözümü tekrarlayacağım. İstediğiniz kadar araştırın, planlar yapın. Hayat, siz plan yaparken başınıza gelenlerden ibaret. Bizim hikayemiz bunun onlarca örneğiyle dolu. Ve bir kere orada yaşadığınız anda her türlü pisliğine, adaptasyon sorunlarına, dil ve kültür bariyerine rağmen ruhunuz ve bedeniniz sizin için neyin doğru olduğunu zaten size söylüyor. So, bizim ny hikayemiz bitmedi, sadece sezon finali yaptık.
@denizci10, texas'ta vergiler çok düşük, yaşam maliyetleri nyc'nin %40-50 altında. çok doğru bir yer seçtiğiniz fikrindeyim. Hele Austin'i seçtiyseniz büyük isabet.
Sevgiler,
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
Yılın son günlerinde Christmas ışıklarıyla süslenmiş ağaçlarla dolu New York'tan herkese merhaba. ''holiday season'' dedikleri herkesin neredeyse 1 aylığına işi gücü bırakıp ailelerinin yanına, arkadaşlarının evine, kayağa, denize başka eyaletlere tatillere gittikleri dönemi yaşıyoruz. her yer çok hareketli. bizim de hayatımızda ev anlamında maalesef olumlu ve olumsuz gelişmeler oldu. Lizbon'a iş teklifi alan stüdyosunda kaldığımız kız, Lizbon'a gitmekten vazgeçtiği için ocak ortasında 3 aydır çok severek kaldığımız bu evi terk etmek zorunda kalacağız. ancak kızın wall street'te yaşayan bir arkadaşı bize kendi evini teklif etti, 21. katta özgürlük heykeli ve jersey city manzaralı bu yeni stüdyonun bir süre yeni sakinleri biz olacağız. binanın doorman'ini ve lobisindeki yılbaşı ağacını görünce bütünü olmasa da üzüntümüzün büyük kısmını unuttuk.
üzüntümüz deyince belki uzaklardan bu anlattığım kulağa şımarıklık gibi geliyordur ancak burada sürekli ev değiştirme haliyle yaşadığınız bu göçebe hayat duygusal olarak insanı çok yoruyor. bavulunuz sürekli açılıp kapanıyor, hiçbir yere bağlanmadan yaşamak zorunda kalıyorsunuz. biz de bu sürecin olumlu yanlarını görmeye gayret ediyoruz. bu noktada sizlere yeni yılda göç etmeyi ciddi ciddi düşünenler için yine bir toparlama ve değerlendirme yapmaya çalışacağım. artılar ve eksiler yine birlikte olacak.
ev meselesiyle başladık. öyle devam edelim. orada sahip olduğunuz ve genel olarak özgürlükler ve hayat pahalılığı endeksinde yoğunlaşan mutsuzlukların içinde bilmiyorum barınma bir problem mi? ancak buraya geldiğinizde banka hesabınızdaki paranın miktarından bağımsız ciddi anlamda bir barınma problemi sizi bekliyor olacak. biz çok şanslı insanlar olarak iyi bir arkadaş grubunun içine düştüğümüz halde 7 ayda 4.kez ev değiştirmiş olacağız. Amerikalılardan oluşan bu arkadaş grubu bize yardım teklifi etmese büyük ihtimalle airbnb odası bulmak zorunda kalacaktık. Buraya geldiğinizde bir kredi geçmişiniz olmadığı için bankadaki paranız hiçbir şey ifade etmiyor bunu unutmayın. 7 ay içinde tanıdığım biri Polonya'da yaşarken greencard çıkıp buraya gelen, biri de direkt Türkiye'den greencard çıkan iki ayrı arkadaşım da Green cardları olduğu halde uzun süre ev bulamadılar. Türkiye'den gelen arkadaş, iki çocuğuyla gelmişti, jersey'de çocuklar başka birinin evinde bir süre kaldılar, arkadaşım başka birinin yanında kaldı bir süre. 3-4 ay geçtikten sonra bir Türk arkadaşlarının kefil olması sayesinde Brooklyn'de ev tutmayı başardılar. Bunları böyle detaylı yazmamın sebebi Amerika çok güzel, her şey çok ucuz sığlığındaki YouTube videolarının yarattığı algıyla sınırlı kalınmasını istemememden kaynaklı. Eğer buraya geldiğinizde sizden önce buraya gelmiş bir arkadaşınız, akrabanız varsa, size kefil olma noktasında güvenilir biriyse yukarıda yaşadığım zorlukları yaşamama ihtimaliniz yüksek demektir.
barınma dışında daha önceki yazılarımda bahsettiğim kültürel farklılıklar alışmak için zorlanacağınız başka bir mesele. öğrenmeye açıksanız değişimin sancılarını daha kolay atlatmakla birlikte yine de dil ve yaşam kültürü bıraktığınız hayattan tamamen farklı. gecenin 3ünde yan komşunun tivi gürültüsünden uyuyamadığım için lobideki güvenliğe gidip durumu bildirdim, daireyi aradı kimseye ulaşamayınca isterseniz polis çağırabilirsiniz dedi. yani burada bu benim komşum falan durumu yok. rahatsızsanız gereğini yapmalısınız. bende gereğini yaptım ve polisi aramak yerine evde kulak tıpası aradım.
bir diğer zorluk iklim. New York city özelinde konuşuyorsak eğer, şu anda dışarıda hissedilen hava -7, normaliyse -3. dışarı çıktığınızda manhattan'daki gökdelenlerin arasında okyanustan esen ani rüzgarlardan korunmak mümkün, ancak blok başlarındaki ışıklara geldiğinizde yeşilin yanmasını dua ederek bekliyorsunuz. ancak northface, Uniqlo gibi markalardan çok da abartı olmayan rakamlara uygun koruyuculu kışlıklar almak mümkün. ve müşteri hizmetleri anlayışları şu düzeyde: northface'den aldığım bereye tamamen kendi hatamla latte dökmüştüm, mağazaya geri gidip durumu dürüstçe satış elemanına söyledim. 'lütfen raflardan kendinize yeni bir tane alın' dedi ve elimdeki kirli bereyi alıp kaldırdı. ne bir kağıt imzaladım, ne kullanıcı hatası olduğunu söyleyen mutsuz suratlar gördüm.
satın alma gücüne daha önceki yazılarımda değinmiştim. Zaten internet bu konuda okyanus gibi. 1 hafta çalıştığınızda başlangıç seviyesi bir iş bile yapsanız kendinize iPhone 14 pro alabilirsiniz. ama almalı mısınız kendinize sormanız gereken asıl soru bu. mevcut telefonunuzun yapmadığı hiçbir şeyi yapmıyor alet.
burada deneyime para vermek insanların daha çok önemsediği bir konu. eşimi yılın son günü candlelight konserine götürmek için dün konserin yapılacağı kiliseye gittik. mekanı önceden görmek istedik. tüm zeminin mum ışıklarıyla aydınlatıldığı bir kilisede canlı klasik müzik dinlemek bizi çok heyecanlandırdı.
kiliseye gittiğimizde henüz başlamak üzere olan bir 'anma töreni' olduğunu fark ettik. içeri girerken kimse 'siz kimsiniz' demedi. elimize tutuşturdukları programı bildiren kağıtlarda 20 gün önce hayata 82 yaşında gözlerini yuman amerikalı ünlü şair ve yayımcı bir kadının anma töreninde olduğumuzu öğrendik.
yukarı doğu yakasındaki bu güzel atmosferde herkesin çok şık giyindiği ortamda 1 saat kaldık. dualar edildi, şarkılar söylendi, filmlerdeki gibi yakınlarından bazıları kalkıp onunla ilgili güzel sözlerin söylendiği, komik anların anlatıldığı konuşmalar yaptı. kimse tavuklu pilav derdinde değildi, kimse bir tane daha pide alabilir miyim telaşına düşmemişti. hayatımız boyunca unutmayacağımız bir deneyim yaşamış olduk. etrafımda çoğu 80'lerin üzerinde kadın ve erkeklerin giyim ve kuşam anlamında gösterdikleri özeni, o yaşa rağmen vücut postürlerinin nasıl bu kadar dik ve uzun olduğunu anlamaya çalışarak ben de kendi dilimde duamı ettim.burası bildiğiniz hiçbir şeye benzemiyor. gelip çok mutlu olarak kalmaya devam edenler olduğu gibi, bir an önce dönmek isteyen insanlar da çok. yukarıda bahsettiğim Polonya'da yaşarken Green card çıkınca atlayıp gelen arkadaş şu anda ciddi ciddi polonyaya geri dönme planları yapıyor. düşünsenize istanbulda nerede yaşıyor olursanız olun evinizde çamaşır makinesi mutlaka vardır. burada çok havalı görünen gökdelenlerde bile çamaşırınızı yıkamak için çamaşırhane katına inmeniz, yıkamaya 2.75, kurutmaya 2.75 vermeniz ve programlar bittiğinde evinizden çıkıp çamaşırlarınızı geri almanız gerek. çünkü adında 'new' olan york şehrinin neredeyse yarısı 1900'ların başında yapılmış evlerden ibaret. binaların çok büyük kısmı 'pre-war' olarak geçiyor.
yeme - içme anlamında aldıklarımızın kalitesine uzun uzun değinip kimsenin canını sıkmam istemem. limon ne kadar sulu, domates nasıl kırmızı, avokado ne kadar güzel, yumurta nasıl sarı, kahve nasıl harika kokulu, salata malzemesini yıkamadan nasıl direkt kullanabileceğiniz kadar temiz konularını hayal gücünüze bırakıyorum, çünkü orası sonsuz.
sanıyorum bu benim bu forumdaki son yazım. çünkü burada öğrendiklerimi ve paylaşmak istediğim her şeyi paylaştım. bundan sonra yazarsam kendimi tekrara düşmüş hissedeceğim. bu kadar uzun bir yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim. umarım yeni yıl nerede yaşarsanız yaşayın, hayat sevgisiyle gelsin. o olunca geri kalan her şey için yakıt bulunuyor nasıl olsa. sevgiler...
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
Sağlık konusunda ekleyeceklerim var. Türkiye'de hiç kullanmadığım 4.300 TL'lik özel sağlık sigortamın yenilemesi 11.425 TL olarak geldi. Ki yapan sigortacı arkadaşımdır. Hadi banka soydum bu yılki %160 artışı karşıladım, benzer performansla seneye 2023 kasımda yenilemesi geldiğinde 29 bin lira olacak, bunu nasıl ödeyeceğim diye sorduğumda 'allah kerim' cevabını aldım. isteyenin isteyene istediği gibi saplayabildiği bir sistem sürdürülebilir olur mu? mevcut fiyatların bu kadar şişmesinin bir sebebi de kesinlikle bu anlayış yüzündendir. gelişmiş bir ülkede kimse kimseye böyle bir artışı dayatamaz. bunu ne vicdanla, ne rasyonelle, ne akılla açıklayamazsınız.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
Göç etmek başlı başına çok büyük bir değişim bir de işin içine çocuğu da dahil ettiğinizde zorluklar daha da katlanıyor. Çocuk, okula, arkadaşlarına alıştığında ebeveynlerden daha avantajlı bir konuma yükseliyor. Bu sebeple göç etmeyi düşünen ailelerin varsa çocuklarının okula başlamamış olması büyük bir avantaj. Hiç olmazsa çocuğun ayarlarıyla okula başladıktan sonra oynamamış oluyorsunuz.
Biz burada genellikle şunu gördük, göçü gerçekleştiren ilk nesil tohumu atıyor, asıl meyvesini yiyen sonraki nesiller oluyor. Bu gerçek tarihin her döneminde dünyanın her coğrafyasında hep böyle işlemiş. Amerika'ya ilk gelen Kıta Avrupası'ndaki insanların torunları ve onların çocukları bugünün en varlıklı insanları.Emre Bey yazısında işin kültürel tarafına değinmiş. Gerçekten maddi imkanları bir kenara bıraktığınızda en büyük mücadele bu cephede gerçekleşiyor. Bizim kültürümüzde bildiğimiz, alıştığımız, sorgulamadan kabul ettiğimiz bize doğru gelen şeylerin burada hiçbir önemi yok. Burada önem arz eden meselelerin neden önemli olduğunu da biz anlamaktan uzağız. Örneklerle ilerlemek yerinde olur: Bizim kültürümüzde biz tanımadıklarımızla çok çabuk iyi ilişkiler kurarız. Birinin bizim kankamız olması birkaç güne bakar. İlk başta bu iyi gibi gelen samimiyet işler ters yönde ilerlediğinde hızını kaybetmez. İki günde kankamız olan kişi, bir anda 'şeytan görsün yüzünü' kişisine dönüşür. Burada böyle bir şeyin imkanı yok. Tanıdıklar, arkadaşlar, dostlar hiyerarşisi bizdeki gibi birkaç haftada inşa edilmiyor burada. Bu sebeple her gördükleriyle her şeyi konuşmazlar. Ama bir pub'a gittiğinizde çok güzel günlük sohbetler edersiniz, hayattan bahseder, iyi zaman geçirirsiniz. Ki benim kriterim şahsen 'iyi zaman'dır. Çünkü herkes saatlik çalışır, zaman kıymetlidir. Türkiye'de saatleri aşan toplantılarda konuşulan konuları burada 5-10 dk'da konuşur dağılırsınız. Bir mesele bu kadar zamanda çözülmüyorsa orada başka bir sorun vardır.
Sanıyorum bunun böyle olmasında en büyük etken, bizim kalbimizin düğmesinin, beynimizin düğmesinden hep daha fazla açık olmasında yatıyor. Her meseleye, her duruma karşı önce duygularımızı konuşturuyoruz. Amerika'da biri gözünüzün içine baka baka yemeğini yer ve yemeğini sizinle paylaşmak aklının ucundan bile geçmez. Bizdeyse ısrar kıyamet. Ölümü gör'ler havada uçuşur. Şu anda evinde kalmakta olduğumuz kızın arkadaşları, kız, San Francisco'ya ailesinin yanına dönmeden önce kızlar gecesi için evde toplandılar. Şaraplar açıldı, yiyecekler ortaya kondu. 1 saat 15 dk sonra hepsi sessizce evlerine dağıldılar. E biliyorsunuz bizde böyle geceler sabaha karşı biter.
Diyeceğim o ki, aşırı uçlara kaymadan, böyle yaparsam şöyle düşünürler yargılarına varmadan insanın içinden geldiği gibi yaşaması aslında güzel bir özgürlük.7 aydır kendimize şunu soruyoruz. Lotodan 10 milyon dolar çıktı. Türkiye'de mi yaşamak isteriz, burada mı? Buna kalbinizin düğmesi açık cevap ararsanız memleketiniz size daha fazla göz kırpabilir. Ama aklınızın düğmesini açarsanız Türkiye'de artık varlıklı insanların bile huzurla yaşayamadığını görürsünüz. Arabanızı istediğiniz gibi sokağa bırakamaz, valeye teslim edemez, güvenlik kameraları ve elemanlarıyla çevrili villa sitenizin duvarlarınızın dışındaki hayata her karıştığınızda bir yerden bir yere giderken bin tane stresin içinde kalırsınız. Bu yazı kaleme alınırken New York city'de 35 saattir aralıksız yağmur yağıyor, şehirde hiçbir noktada tek bir su birikintisi yok. Bu yağmur istanbul'da yağsaydı metrekareye son yılların rekor yağmuru düştü diye haberler servis edilirdi önünüze.
Konu varlıklı olmanın önünde bir engel olup olmamasıysa eğer, gelişmiş ülkeleri gelişmiş yapan şeyin ne olduğunu burada görüyorsunuz. Yoksulların bile araba alabilmesi değil, varlıklı olmak. Zenginlerin bile toplu taşıma kullanması. Bizi diğer ülkelerden ayıran şey maalesef bu. Yoksa toprağa, ağaca, doğaya olan sevgiyi taşıyan birey dünyanın her yerinde dünyanın bütün kuşlarını sever, bütün ağaçlarından huzur bulur. Bunu çocukluğundaki 29 Ekim törenlerinde Vatan Caddesi'nden geçen tankları, askerleri, bandoları izlerken coşkuyla ağlayan küçük bir çocuk olarak söylüyorum.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
NYC'de yaşayıp gıda sektöründe iş yapmak isteyenler için gıda koruma sertifikası alabileceğiniz online ücretsiz kursun linkini paylaşmak isterim.
burada 15 derslik bir içerik mevcut, dersleri bitirince online görüşmeyle bir sınava giriyorsunuz, sadece sınav ücretli, (24.5 usd). sınavı geçtiğinizde bulunduğunuz adrese üzerinde fotoğrafınızın olduğu gıda koruma sertifikanızı gönderiyorlar. bu sertifika iş yapmayı düşünenlerin almak zorunda olduğu bir belge. kendi işinizi yapmayı düşünmüyorsanız bile iş başvurularında buna sahip olmanız sizi diğer adaylardan birkaç adım öne taşıyor. her türlü vize durumundan bağımsız kursa katılabilirsiniz.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
@Ping-PONG hafif alaycı bir tavırla sorunca siz benim klavyemin tonu da öyle çıktı. ben zaten 35 bin liraya aldığımı söylemedim, bu farkı Thy istiyor dedim. benim aldığım rakam 28 bin lira. siz tatil sezonu sonrası ölü sezona bakıyorsunuz, 22 ocak haftasına. biz 8 mayıs 2023'te dönüyoruz.
skyscanner'da daha ucuza bilet alınabilecek sitelerden işlem yaptığımda kredi kartı bilgilerimi girip devam ettiğimde rakamın yükseldiğini gördüm. durum bundan ibaret.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
@Ping-PONG iki kişilik gidiş dönüş bilet fiyatından bahsediyorum. merak etmeyin, bizde de internet var, skyscanner'dan o fiyata almak için işleme devam edin, bakalım alabiliyor musunuz?
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
@AE123
Ekonomi esnek bileti aldığınızda ceza ödemiyorsunuz ancak normal biletlerden 8-9 bin lira daha pahalı. (2 kişi için konuşuyorum)
Biletlemenin gerçekleştiği tarihten maksimum 12 ay sonrasına dönüş biletinizi kestirmeniz gerekiyor. Gidiş biletinizi gidiş tarihinden ortalama 2 ay öncesinde alacağınız durumda amerika’daki 10. ayınızda dönüş biletinizi kesinleştirmiş olmanız gerekiyor.Ancak sorun şu: giderken dönüş biletinizi 5 ay sonrasına oluşturmak riskli. Girişte bu kadar uzun süre nerede kalacağınızı, ne amaçla bu süreyi kullanacağınızı anlatmak terletici olabilir. Bu yüzden dönüş biletinizi maksimum 1-2 ay sonrasına oluşturmak daha güvenli hissettiriyor. Buraya geldiğinizde o bileti açığa alıyorsunuz, fakat uçuş tarihi gelip de siz o dönüş uçağında olmadığınız için açığa aldığınız bileti biletlemek istediğinizde ekonomi esnek bileti almış olsanız da thy kur farkı istiyor.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
@ayvalik10 ben alırken bilet kurallarını okumuştum, söylediğiniz gibi ekonomi esnek bileti aldığınızda cezasız değiştirme hakkı tanınıyor. aldığınız bilet esnek değilse değiştirme cezası ödüyorsunuz. burada sorun yok bence.
ancak uygulamada gördüm ki, buradayken dönüş için farklı tarihlerde arayıp fiyat bilgisi aldığımda aradaki fark 10 bin liralar seviyesindeyken nedense eylülden itibaren biletlemelerde fark 35 bine çıktı. zaten ödeyeceğiniz cezanın sıfır bilet almaktan daha pahalı olması gibi bir uygulama bilmiyorum nasıl bir mantıkla açıklanabilir?bir başka örnek vereyim. geçen yıl özel sağlık sigortamın poliçesi 4.400 liraydı. hiç kullanmadığım poliçemin bu hafta yenilemesi geldi, fiyat 11.325 lira. artış %160.
işte bunlar yüzünden buralardayız.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
@Borahan-Güven merhaba. buraya gelmeden önce sizin gibi gidiş dönüş bilet alıp dönüşü açığa çevirmiştim. dönüş biletimi biletlemek istediğimde Thy 35 bin lira fark istedi. ben de yeniden 28 bine sıfırdan dönüş bileti almak zorunda kaldım. Yani hangi bileti seçerseniz seçin, açığa da alsanız, yeni bilet de satın alsanız ya da en başından iade hakkı olan bilet de alsanız Thy çok anlayışlı bir marka olduğundan sizden her türlü bu rakamı alacak bir fiyat çıkarıyor.