Bilgilerimizin paylaşılması sürecinde bireyler olarak özelimizi webte herhangi bir yere göndermenin de bizim sorumsuzluğumuz olduğunu düşünmemle birlikte, gelecekte anonimliğin kişiselliğin önemli olmaması ile eş anlamlı olduğunu düşünüyorum. Teknolojideki başat firmalar ile yalın tüketiciler olarak bizim edilgen kalmaktan başka şansımız yok. Herhangi bir online sözleşmeyi onaylarken (zaten tersi mümkün değil) "Next" "Next" yapıp ilerlemekten başka şansımız yok ki.
Gezdiğimiz her online kaynak, fareyi/imleci her gezdirmemiz, ekrandaki belirli bir yeri ne kadar uzun ekranda tuttuğumuz, kamera açıksa göz hareketlerimiz, aramalar, sesler, txt mesajları, epostalar, alışverişlerimiz, fantazilerimiz, meraklarımız hepsinden mamul bir sanal biz zaten şirketlerin envanterindeki bir sanal profilde duruyor.
Artık özelimiz çoktan anonim oldu. Bundan kaçmak da anlamsız. Tersine belki de bu iyi bir şeydir 😉
İşin felsefesi bir yana, hedef gözeterek ateş eden facebook gibi araçları kullanmayı ben de önermiyorum, ama siz kullanmasanız bile aslında oralarda varsınız?
Yüz tanıma API'leri artık bozulmuş görüntülerden bile sizi yüksek başarı ile tespit ediyor.
Yaşasın "anonymous" diyerek aforizmalarıma ara veriyorum 😉
-
@damian5, içinde söyledi: Neden ABD'de Türk Göçmenlerin kurduğu büyük şirketler yok?
@semavi Kadir Bey merhaba. Noktası virgülüne kadar size katılıyorum. Eklemek istediğim bazı şeyler de var. Mesela insanlar hiç farkında değiller ama parayı tutayım, sıkayım kendimi, fedakarlık edeyim derken paranın onlardan ne kadar çok kaçtıklarının farkında değiller. Savurganlık yapılsın demiyorum ama sadece "Ben" ya da "Biz" eksenli yaşanılan hayatın, insana getireceği tek şey Türkiye'de veya ABD'de ev, araba dışında olmayacaktır. Misal bugün düzenini kurdun, farzedelim ayda 40.000$ kazanıyorsun ama kimseye faydan yok. Yeni gelene, muhtaç olana yardım etmemişsin. Birilerinin elinden tutmamışsın. O zaman ne anladım ben bu zenginlikten? Paylaştıkça artan şey sadece mutluluk değildir. Diyeceksiniz ki insanlar kıymetini bilmiyorlar ya da sonra da yardım ettiklerimiz dönüp yüzümüze bakmıyorlar, bu mümkün ama sen onlar için değil, ALLAH için yaparsan iyiliği, işte o zaman "Balık bilmezse, halik bilir" sözü vücut buluyor. Ne kadar çok yardım edersen, ne kadar çok düşmüşe, muhtaca el uzatırsan kısaca birilerine umut olursan, para sana o kadar çok gelir. Yarın bir gün elinden tuttukların bakarsın sana bir yerde destek olur. Olsun ya da olmasın, karşılığını beklemeden iyilik yaptığın sürece artacak servetin. Hemen para biriktireyim, hemen ev alayım, en iyisini kullanayım, mobilyalarım gösterişli olsun, saatim rolex olsun vs vs. Bu kafa iyi değil. Öncelikle bunun farkına varılmalı. Hayatta her şey planlarınız dahilinde gerçekleşmiyor, gerçekleşmeyecek de. Bazen bazı şeyleri akışına bırakmak lazım ama çaba göstermeden, olduğun yerde durarak değil tabii ki. Sen max. çabanı göster gerisini de akışına bırak. Senin çaban karşılık bulacak ama sen istediğin anda değil, doğru zamanda doğru yerde. Eğer birbirimize destek olmazsak, yahudiyi, museviyi parmakla gösterir, "Nasıl da birbirlerini tutuyorlar" diye söylenmeye devam eder dururuz. Gerçekten dururuz. Olduğumuz yerde sayarız ki öyle de oluyor. Ben en iyi evde oturmak, en iyi arabaya binmek zorunda değilim. Hayattan beklentim de bu değil. Tavsiyem sizin de olmasın. Tabii ki illa benim dediğimi yapmak zorunda değilsiniz ama bir denediğiniz zaman nasıl da size döneceğini bu iyiliklerin, görecek yaşayacaksınız.
Burada bir cok kisi birbirine destek oluyor.
Kisa yazayim.
Turklerden uzak durun diyenlerden uzak durun!
-
Sevgili Forumdaslar... Ben ogrenim nedeniyle 16 yasinda bulundugum kucuk sehirden farkli bir buyuksehire tasindim, yani evden, anne-baba korumasindan ilk o donem ciktim. Amerika'ya ilk gittigimde ise 19 yasindaydim, ve daha once ucaga hic binmemistim. O donem oyle direkt ucuslar falan pek yoktu. Internet zaten yok, cep telefonu yok. O yasta, Almanya dahil 3 aktarmali bir ucusla, tek basima kisin-ayazin icinde kalacagim sehire gitmeyi becerebilmistim ki o donem Ingilizceyi de pratigim olmadigi icin cok iyi konusamiyordum. Bursum oldugu halde ve mecbur olmadihim halde gider gitmez okul kampusunde ek is bulmus ve para biriktirmeye baslamistim, ki o parayla daha sonra ilk olarak ehliyet alip sonra da ucuzundan bir araba aldim. @redsat2000 cok guzel bir cumle kullanmis; kendinize guvenmekle ise baslayin. Her sartta ve durumda yardim edebilecek insanlar cevrenizde olsa dahi tek basiniza sorunlarinizi cozmeyi deneyin. Bu sizi ozgurlestirir. Korkusuz kilar. Hayatin zorluklarina karsi sapasaglam durursunuz. Zamanla, sorunlar gerceklesmeden onlari ongorebilmeyi ve kendinizi ona gore hazirlamayi de basarirsaniz bu dunyada hic bir zaman sirtiniz yere gelmez. Hele ki bu cagda, bilgi insanin onunden coskun bir nehir gibi akip gidiyorken insanin disarida bir kuvvet bir destek aramasina inanin hic gerek yok.
-
-
@MySea, içinde söyledi: Dolar Çıldırdı
Ben hala $ kurunun 50 ile 75 TL arasinda olmasi gerektigini dusunuyorum. Dusuk tutulmaya calisilan, baskilanan $ kuru aslinda ihracat gelirlerinin azalmasina neden oluyor cunku ihrac edilen urunler daha pahaliya satilmak zorunda kaliyor. Bu durum da ulkeye ihracat yoluyla girmesi beklenen $ miktarini olumsuz etkiliyor. Yani kisaca $ reserveleri artmiyor.
Reis $ kurunu baski altinda tutarak enflasyonla mucadele edebilecegini saniyor ama bu sadece gecici bir denge saglayabilir. Uzun vadede bir sureklilik saglayamaz. Iste bu yuzden zaten TCMB nin tum reservelerini ve hatta ihtiyac akcesi diye adlandirilan kenardaki birikimleri bile kullandilar ama hicbir ise yaramadi.
Halbuki, $ kurunu serbest biraksalar ve piyasa dinamiklerine gore olmasi gereken seviyeye kendiliginden gelse, ilk baslarda kisa vadede ithalat maliyeti artacagindan bir miktar enflasyonist bir etki olabilir ama aslinda ihracat verilerinin artmasina ve Turk urunlerinin daha rekabetci hale gelmesine neden olacagindan, orta ve uzun vadede ulkeye daha fazla $ girecektir. Ayrica, yuksek kur yabanci yatirimciyi ulkeye yatirim yapmak icin orta ve uzun vadede cekecektir.
Elbette daha baska ekonomik reformlara da ihtiyac var. Kamudaki israf engellenmeli, tasarruf ekonomisine gecilmeli, vergi politikalari reforme edilmeli ve elde edilen gelir dogru ve gerekli yerlere harcanmali, tarim, ticaret, sanayii ve teknoloji alanlarinda kalkinmaya yonelik reformlar yapilmali....
Ne yazikki bunu en başta yapacaklardi. Dolarin şuanki seviyesi en az 4-5 yil önce den olmasi gerekirdi. Merkez bankasi kuru baskılamadan kuru serbest birakip rezerv eritmemeliydi.
Tabiki ne yazik ki böyle olmadi. Ve şuanda malesef kuru serbest birakamazlar. Birakirlar ise daha kötü olucak o yüzden kuru baskılıyorlar.
Balıgı koktuktan sonra değil kokmadan önce buza koyman gerekirdi. Bizimkide bu hesap işte. Baştan temelleri saglama almak gerekiyor idi.
Ülke de ney saglam ki? Deprem bölgesinde depreme dayanikli bina yapmişlar ama depremde yıkılıyor. Kim denetliyor bunlari? kim onay veriyor.... Şansa yaşiyoruz....
-
@Ayşenur-Zaza 2006 da Türkiye Antalya da izlemiştim. Bu gün Montreal de açık bir havada izledik ve gerçekten etkileyiciydi. Güneş in ve aydınlığın çok kıymetli olduğunu hissettim. Ve nedense geçmiş çağlarda tutulmalara yüklenen anlamlar (anlık kararma ve ortamın ısı ve ışık değişikliği ) kimbilir bilmeyenler için çok ürkütücü gelmiştir diye düşündüm🫣
-
@MySea, içinde söyledi: USA-TURK.com ve Forumuna Ne Oldu?
Eskiden birde Mezun Forum vardi. Ona ne oldu bilgisi olan var mi?
Benim green card başvurumu onlar yapmışlardı 10 dolar ücret alarak.
-
@crazycells Mükemmel bir arşiv. Fotoğraflara bakarken merak edip başka bilgilere de ulaştım. Çok teşekkürler...
-
Trump doneminde Amerika'da yasamadim ama yasayan tanidiklarim ekonominin Biden donemine kiyasla cok cok daha iyi oldugunu soyluyor. Biden doneminde pandemi oldu ve hersey tepetaklak oldu ama iyilestirme anlaminda da su an kendim Amerikada yasadigim icin cok bir umut gormuyorum. Ev fiyatlari, faiz, benzin ve diger fiyatlar halen cok cok yuksek umarim bir sekilde kim secilirse secilsin olumlu yonde isler degismeye baslar.
-
-
Geçen sene aralık ayında yayınlandıktan "Generative AI" alanında bir çağ başlattı resmen. Sadece içerik üretiyor, içeriği özetliyor vs. için küçük çaplı öneriler veriyor diye düşünmeyin. Yazdığım kodu input olarak verdiğim zaman gözümden kaçan hataları vs. tespit edip bunları düzeltip bir çıktı sağlıyor. Eksikleri var mı? Tabi ki. Bazı durumlarda sonucu değiştirmeye çalışırsanız "halüsinasyon görmek" dediğimiz duruma geçip kafasına göre cevaplar üretebiliyor. Bu haliyle bile inanılmaz bir araç. Yayınlandıktan sonra eski yöneticim şöyle demişti: "Arkasında çalışan tüm teknolojileri biliyoruz, ancak halen nasıl çalıştığını anlayamıyorum"
Yapay zeka geliştirilmelerinin durdurulmasını desteklemiyorum. Çünkü bence sorun bu geliştirmelerin geldiği/geleceği nokta değil, insanlığın buna ne kadar hazır olduğu. Yanlış hatırlamıyorsam ChatGPT'nin yayınlanmasından birkaç hafta sonra OpenAI bir yazı yayınlamıştı, "Elimizde GPT-4'ten de çok karmaşık ve yüksek parametreli modeller var, ancak insanlık buna etik açıdan hazır olmadığı için yayınlamaktan çok uzaktayız" diye. Maalesef linkini şu an bulamadım.
-
-
@Amedh Eski sayfalar arasında bulup merak ettiğim bu kahve halen aynı kalitede ise bulup denemek isterim. Önerdiğiniz bir site var mı öğrenmek isterim 🙂
-
Evet bu spor gerçeten maliyetli bir spordur. Çok büyük hacimlere çıkacaksanız.
Sağlığımız için iyidir ve sizin fiziksel yorgunluğunuzu aldığı kesindir. Çok yoğun bir iş gününden sonra kendinizin spor salonuna girerken ki bitkinliğinizi ve o spordan çıktığınızdaki enerjinizi hissedince çok şaşıracaksınız. Oysaki mantıken içeride muazzam performans ile kendinizi daha çok yoracak olacakken işler hiç de böyle olmuyor. Kendinizi daha maskülen ve stresten arınmış olarak bulacağınıza garanti veririm. Amacınızı doğru belirlemeniz şarttır. Yarışmalara katılmayacaksanız günlük öğünlerinizin bir tık üstüne çıkarak ideal görünümü yakalayacaksınızdır. Tabi bunda en büyük etkenlerden biri de fiziki yatlınlığınız.
Spor candır ve mutlaka herkes yapmalıdır.
Dipnot: Lütfen spor günlerinzin birinde mutlaka 15 -30 dk arası kardiyo ile kalp sağlığınızı da destekleyin. Bu kas gelişiminizi de doğrudan etkilecektir. -
-
@kartalveat togg şu ana kadar bir kaç kazaya karıştı. Sorularınıza aşağıdaki Twitte cevap vermişler
-
@gucarslan elinize saglik sayin @gucarslan , ilginc bir istatistik...
grafiklerde 2020 oncesini de gormek iyi olurdu. dediginiz gibi pandemi doneminde genel olarak seyahatin azalmasi anlasilir bir durum...
-
ilk insanli yerli/milli supersonik jet ucagimiz, Hurjet'imiz. Tamamen Tusas tasarimi ve uretimi. Avionic'ler ve ucus bilgisayari Aselsan'dan.
-
@paramedik Merhaba, daha önce seyahat amaçlı 3 kez ABD ziyaretim oldu. Sadece New York gezecekseniz araba kiralamanıza gerek yok, Manhattan da arabayla gezmek imkansız zaten, hem trafik çok yoğun, hem de otoparklar çok pahalı. New York un 24 saat çalışan harika bir metro sistemi var, metroyla gidemeyeceğiniz hiçbir yer yok.
Şehirler arası ulaşım da ise araba kiralamak şart. Toplu taşıma imkanları az ve pahalı, araç kirası 2 kişi toplu taşımayı kullanmaktan daha hesaplı oluyor.
New York da gezilecek yerlerin çoğu Manhattan adasında, çoğu yeri yürüyerek bile gezebilirsiniz. Vaktiniz olursa bir gün de Brooklyn tarafına geçin, özellikle Bushwicks tarafını çok seviyorum ben, bütün mahalle grafilerle boyanmış, tam bir hipster bölgesi. Dumbo, Brooklyn Köprüsü, Greenwich Bölgesi, Grand Central Terminal, Times Meydanı (özellikle gece görün), Central Park mutlaka görün. Bir gün batımını Rockefeller Center'a çıkıp (mutlaka önceden web sayfasından biletinizi alın) oradan izleyin muhteşem Manhattan manzarasını. -
@Sabri-FT no problem 🙂
Çok acayipleşmedik mi?
-
Her ağacın kurdu kendinden olur derler ve son birkaç gündür forumda bazı kişilerin nasıl agresifleştiğini, saldırgan olmaktan keyif aldığını, bağcıyı dövme amacını gördükçe aslında gitme çabamın ne kadar doğru olduğunu, gerekçelerimin ne kadar yerinde olduğunu fark ediyorum.
Neden böyleyiz biz? Sokakta, forumda, sosyal medyada ve her yerde? Neden?
Kavgaya hazır, bilgisi olmadan fikri olan insanlar olmamızın altında yatan nasıl bir kafa yapısı? Keşke demek iyi değil de keşke böyle olmasak..
Düzeleceğine de hiç umudum yok ne yazık ki. Akşam akşam içimi dökeyim onu da burada yapayım istedim. Bizim sürecimiz artık sona yaklaşıyor sanıyorum Ocak ayının ilk yarısı için gelir tarihimiz. Sonra alırız, alamayız onu bilmiyorum yaşayıp göreceğiz. Ben çok istiyorum gitmek, bunun nedeni de gerçekten boğuşarak enerji tüketmek istemiyorum. Enerjimi işime gücüme, üretmeye, düşünmeye harcayayım istiyorum.
Gidemezsem, onay alamazsam da bakacağız...
Sevgiler, selamlar
-
merhaba sayın @mhepekiz. maalesef haklısınız uzun zamandır toplum olarak uzlaşma kültüründen ve anlayıştan yoksun kaldığımız kesin. bununla ilgili aşağıya bir yazı bırakıyorum.
Uzlaşmak en önemli insani özelliklerimizdendir. Her insanın farklı düşüncesi ve anlayışı vardır. Bu farklılıklar insanlığın gelişimi için bir zenginlik bir gerekliliktir. Uzlaşmayı günlük hayatımızda olumlu bir kavram olarak kullanırız. Ancak bu kavramların sınırlarını iyi tespit etmek gerekir. Uzlaşmanın temelinde bilgi, erdem, sevgi, insanlık adına fayda olmalı. Uzlaşmak insanları daha zararlı bir sonuca gitmekten kurtarmalıdır.
Yüz savaş kazanmak hüner değildir. Hüner savaşmadan güvenliği sağlamaktır.
(Çin Atasözü)Uzlaşma insanlığın mahvına yönelikse, kötülükte anlaşma ise buna uzlaşma değil suçta ya da kötülükte işbirlikçilik demek uygun olur. Her insan kavga yapabilir, zıtlaşabilir. İnsan eğitimsiz, sevgisiz ve erdemsiz olduğunda bunlar olağan hallerdendir. Ancak kişinin sosyal ilişkilerinde uzlaşı kültürü içinde hareket etmesi belli bir beyin ve yürek kalitesini gerektirir.
Uzlaşı anlayışı, kazan/kazan ilkesinin zemini oluşturur. Eskiden akıllı insana izafe ettikleri “Bir iş yaptığında hem kendisi hem başkası fayda görür.” şeklindeki davranış modeli de uzlaşı kültürü içinde yerini bulur. Uzlaşmayı hayatımıza öyle yaymalıyız ki, kavgalaşma ve çatışmaya yer bırakmamalıyız. Çünkü bu bir seçimdir. Uzlaşma kültürüyle insanlığa ve medeniyete, kavga ile yabanıllığa ve vahşete doğru yol alırız. Uzlaşma aklı kullanmanın ve başkalarının da aklından istifade etmenin yollarından biridir.
Uzlaşmadan bizi uzaklaştıran etmenler nelerdir? Bunu öğrendikten sonra uzlaşma kültürünü algılamamız daha kolay olacaktır. Uzlaşmayı karşılıklı konuşma ve dinlemeyi bilenler başarabilir. Napolyon “Her şeyi konuşabilen insanlar, her şeyin üstesinden gelebilirler.” der bir sözünde.
Özgüven eksikliği uzlaşma anlayışını ortadan kaldırır. Eğer özgüven yoksa kandırılma, aldatılma korkusu ön plana çıkar. Karşı tarafı anlama ve değerlendirme yetimiz sekteye uğrar. Karşı tarafı tam anlamayınca şüpheci yaklaşırız, kötü varsayımlarla hareket ederiz.
Özgüveni uzlaşma konusundan bir üst kavram olarak kabul etmek gerekir. Özgüvenin oluşumunda bilgili olmanın, empati kurabilmenin, konuşmayı, dinlemeyi ve tartışmayı bilmenin büyük önemi vardır. Bilgi olmadan konuşmak, dinlemek ve tartışmak verimli sonuçlar doğurmaz. İletişim kazalarına yol açar. Gereksiz tartışmaların, zıtlaşmaların hatta kavgaların nedeni olabilir.
Bilgili olmanın arka planında erdem ve hoş görü de bulunmalıdır. Aksi takdirde bilgi bir üstünlük kurma, ezme ve sömürme anlayışıyla uzlaşmanın değil kavganın aracı haline gelebilir. Bizi uzlaşmadan uzaklaştıran en önemli etmenlerden biri de önyargılarımızdır. Geçmişteki deneyimlerimizin bize enjekte ettiği duygu ve düşünceler olumlu adımların önünde bir duvar oluşturabilir. “Şu millet haindir.” “Bu millet zalimdir.” “A partisi hırsızdır.” “B partisi aşırı uçtur.” gibi yargılar uzlaşma zeminini ortadan kaldırır. Her olayı, olguyu zamana ve mekâna göre kendi şartları içinde değerlendirmek gerekir. Önyargı uzlaşmanın önünde duvar oluşturur.
Uzlaşma fikri alçak gönüllüğü, fedakârlığı, feragati ve eleştiriye açık olmayı gerektirir. Kendini sürekli büyük görmek herkese tepeden bakmak, üstün ve önemli konumda olduğunu varsaymak, uzlaşmanın önündeki engellerdendir. Kişi “Ben bilirim, ben yanılmam, ben geri adım atmam, ben güçlüyüm, ben önemliyim” diyerek uzlaşma anlayışından uzaklaşır. Katı zihinsel yapıya sahip bu tür kişiler zamanla hem yalnızlaşır hem de uzlaşmanın getirdiği zenginliklerden yoksunlaşarak verimsizliğe düşerler.Uzlaşma gizli gündem taşıyarak oluşmaz. Kafanın arkasında farklı planlar taşıyarak yapılan uzlaşma, uzlaşma değil hilekârlık olur. Sıkışan eller kısa zamanda yumruğa döner. Uzlaşma belli bir yürek şeffaflığını gerektirir. Yüreği yansıtmayan yüzdeki maske çabuk düşer. Peki, uzlaşma sonunda kazanımlarımız ne olur?
Uzlaşma kültürü bizim insanca yaşamamızın anahtarıdır. Sosyal barış uzlaşma ile mümkün olur. Demokratik yönetim ancak uzlaşma ile mümkündür. Özgürlük alanımızı ancak uzlaşıyla genişletebiliriz. İç huzurumuz da uzlaşmanın sükûnetiyle sağlanır. Uzlaşmak hayatı bir bütün olarak görmemizi sağlar. Uzlaşmak ahenk ve uyumdur. Batı dünyası uzlaşma kültürü içinde takım ruhunu yakaladığından bilimde ve teknikte ileri adımlar atmaktadır.
Uzlaşma olursa dayanışma ve güç birliği sağlanır. Toplumumuza bakıyoruz. Trafikte insanlar kavgalı. Bu nedenle her yıl binlerce insanımız ölüyor. Sosyal ilişkilerde uzlaşmasız tutum nedeniyle adliyeler iş yükünü kaldıramıyor. Siyasette sürekli kavga hali var. Uzlaşma olmadığından kötü yönetiliyoruz. Ülkenin varlığı ve birliği tehlikede. İnatçı keçiler gibi köprüden düşmek üzereyiz. Oysaki uzlaşma olsa birçok hayati ve önemli dertlerimiz çözümlenecektir. Yüzümüz gülecek mutlu olacağız. ( alıntıdır)
-
Aynı görüşteyim , haytımın bundan sonraki bolumunu 40lı yaşların sonunda ailemle eşsiz doğal güzelliklere sahip ülkemde geçirmek varken,
bundan sonrası için başka denizlere yelken açma macerasına atılıyoruz , eğer aralıktaki gorusmeden olumsuz bir yanıt çıkmazsa..
dediğiniz gibi zamanımızı enerjimizi kendimiz ve ailemiz için harcmak istiyoyoruz bundan sonra. -
@mhepekiz Çok acayipleşmedik mi? içinde söyledi:
Her ağacın kurdu kendinden olur derler ve son birkaç gündür forumda bazı kişilerin nasıl agresifleştiğini, saldırgan olmaktan keyif aldığını, bağcıyı dövme amacını gördükçe aslında gitme çabamın ne kadar doğru olduğunu, gerekçelerimin ne kadar yerinde olduğunu fark ediyorum.
Neden böyleyiz biz? Sokakta, forumda, sosyal medyada ve her yerde? Neden?
Kavgaya hazır, bilgisi olmadan fikri olan insanlar olmamızın altında yatan nasıl bir kafa yapısı? Keşke demek iyi değil de keşke böyle olmasak..
Düzeleceğine de hiç umudum yok ne yazık ki. Akşam akşam içimi dökeyim onu da burada yapayım istedim. Bizim sürecimiz artık sona yaklaşıyor sanıyorum Ocak ayının ilk yarısı için gelir tarihimiz. Sonra alırız, alamayız onu bilmiyorum yaşayıp göreceğiz. Ben çok istiyorum gitmek, bunun nedeni de gerçekten boğuşarak enerji tüketmek istemiyorum. Enerjimi işime gücüme, üretmeye, düşünmeye harcayayım istiyorum.
Gidemezsem, onay alamazsam da bakacağız...
Sevgiler, selamlar
Aslında bu yorum biraz bana komik geldi. Çünkü geçen hafta herhalde face'de bir yorum yaptınız. Birilerinin çok basit soruları defalarca sormasından dolayı serzenişte bulunmuştunuz. İşte ince nokta burada her zaman alttan almak lazım tabi herkes için. Şimdi biz alttan almayıp laf edince karşı taraflarda irite olup basıyor küfürü ki o günde hoş olmayan yorumlar vardı. Ben normalde forum dışında sosyal medyalarda yorum yaparken baya agresifim basıyorum ağzıma geleni. Bu forumu seviyorum ve ona göre davranıyorum. Hep alttan almaya çalışıyorum. Biri basit bir olayı bile anlamıyorsa tekrar anlatmaya hatta kendim yapmaya çalışıyorum. Bu sebeplerden forumdaki imzamda ilgili konunuzu okuyun yazıyor ve gene de okunmuyor. Forumdaki bazı arkadaşlara ondan dolayı tanımasam da çok saygım var.
-
Orta denen bir şey var
- Ben o gün birisini belirtmedim genel konuştum zaten o soruyu soran kişi de Greencard başvurusu bile yapmamış biriydi gocunanlar yarası olanlardı demek
- Küfür etmekle mülayim olmak arasında çoook uzun bir yol var. Orta denen şey işte tam burada. O küfür edenler sanıyor mu ki benim küfür bilgim yok. İnsanlık farkı diyelim
- Alttan almak, gerekli yerlerde elbette yapılır da orada kime karşı alttan alınacak? Ben kanaat önderi değilim toplumu sakinleştireyim
- Benim 5500 kişiye yaklaşmış bir Youtube kanalım var sizin kadar sevgi kelebeği değilim herkesin işini yapamam zira o kadar acayip talepler geliyor ki buna "Daha çok" zaman ayıramam zira işim var ailem var vs
- Başka soru?
-
@mhepekiz Çok acayipleşmedik mi? içinde söyledi:
Orta denen bir şey var
- Ben o gün birisini belirtmedim genel konuştum zaten o soruyu soran kişi de Greencard başvurusu bile yapmamış biriydi gocunanlar yarası olanlardı demek
- Küfür etmekle mülayim olmak arasında çoook uzun bir yol var. Orta denen şey işte tam burada. O küfür edenler sanıyor mu ki benim küfür bilgim yok. İnsanlık farkı diyelim
- Alttan almak, gerekli yerlerde elbette yapılır da orada kime karşı alttan alınacak? Ben kanaat önderi değilim toplumu sakinleştireyim
- Benim 5500 kişiye yaklaşmış bir Youtube kanalım var sizin kadar sevgi kelebeği değilim herkesin işini yapamam zira o kadar acayip talepler geliyor ki buna "Daha çok" zaman ayıramam zira işim var ailem var vs
- Başka soru?
Teşekkürler anladım ben alacağımı aldım.
-
Toplum olarak kötü yöne gidiyoruz. Bakalım sonumuz hayrola.
-
@ Çok acayipleşmedik mi? içinde söyledi:
@Ziyaretçi
Orta denen bir şey var
- Ben o gün birisini belirtmedim genel konuştum zaten o soruyu soran kişi de Greencard başvurusu bile yapmamış biriydi gocunanlar yarası olanlardı demek
- Küfür etmekle mülayim olmak arasında çoook uzun bir yol var. Orta denen şey işte tam burada. O küfür edenler sanıyor mu ki benim küfür bilgim yok. İnsanlık farkı diyelim
- Alttan almak, gerekli yerlerde elbette yapılır da orada kime karşı alttan alınacak? Ben kanaat önderi değilim toplumu sakinleştireyim
- Benim 5500 kişiye yaklaşmış bir Youtube kanalım var sizin kadar sevgi kelebeği değilim herkesin işini yapamam zira o kadar acayip talepler geliyor ki buna "Daha çok" zaman ayıramam zira işim var ailem var vs
- Başka soru?
sayın @Ziyaretçi ilk önce Greencard talihlisisiniz sanırım. Olumsuz bir şey yaşamadan sorunsuzca gider güzel mutlu mesut bir hayatınız olmasını temenni ederim.
-
Çok bilmişlikten ötesi yok. Aslında kör cahilliktir.
-
@barış Arkadaş hesabını silmiş olmalı ki yaptığı paylaşım "Ziyaretçi" olarak görünüyor. Ben de bu konuyu görünce birilerinde farkındalık oluşuyor diye düşünüp umutlanmıştım. Maalesef o kadar kolay değilmiş. "Atar yapmak" veya "kapak olacak şeyler yazmak" daha revaçta.
-
Günümüz Türkiye’sinde ve geçmişte sürekli bir “taraf” olmuş. O “taraf”ların sadece adı değişmiş fakat sürekli gündemde olmuş. O “taraf”cı, bu “taraf”cı, her karar her hareket buna göre alınmış. O nedenle biz karşı “taraf”ın düşüncesine saygı duyulmasını hiç beklemeyelim.
-
Dün kurumumuza bir yazı geldi acil olarak secimde görev alan personelin bilgilerini istediler. Görev aldılarsa neden görev istedikleri, istemedilerse neden istemediklerini soruyorlar. Emanete yasıyoruz. Sonumuz hayr olsun
-
@hockeyumpire2 Çok acayipleşmedik mi? içinde söyledi:
Dün kurumumuza bir yazı geldi acil olarak secimde görev alan personelin bilgilerini istediler. Görev aldılarsa neden görev istedikleri, istemedilerse neden istemediklerini soruyorlar. Emanete yasıyoruz. Sonumuz hayr olsun
Taraf bertaraf araştırmasıdır.
Demokraside oyunuz sayılır, feodalizmde sayınız oydur. Mogens Jallberg -
@hockeyumpire2 Çok acayipleşmedik mi? içinde söyledi:
Dün kurumumuza bir yazı geldi acil olarak secimde görev alan personelin bilgilerini istediler. Görev aldılarsa neden görev istedikleri, istemedilerse neden istemediklerini soruyorlar. Emanete yasıyoruz. Sonumuz hayr olsun
Bu bahsettiğiniz şeyle ilgili twitterda paylaşımlar görmüştüm bugün, hatta inanmadım asparagas olabilir gibi düşünüp geçmiştim, anlayamamıştım hatta geçen seçimde görev alanlarla ilgili soruşturma mı yoksa yeni seçim için kaşla göz arası yapılacak oldu bittiye getirilecek bir hazırlık mı emin olamamıştım, dünya küçük derler ya, onun gibi, şimdi sizin mesajınızı okuyunca teyit etmiş oldum bilginin doğruluğunu.. Gerçekten Allah sonumuzu hayretsin, çok tuhaf bu olan bitenler..
Benzer Başlıklar
57
Çevrimiçi
42.9k
Kullanıcı
4.5k
Konu
436.5k
İleti
Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum