Herkese merhaba. Vizem onaylandı ve ben de her şeyi öğrendiğim bu foruma vefa borcumu, tüm bu süreçteki deneyimimi aktararak ve süreci devam eden arkadaşların sorularına cevap vererek ödeyeceğim.
Deneyime geçmeden önce tüm bu süreçte emeği geçen, sıkça kapısını çaldığım ve hiç bıkmadan tüm sorularıma cevap veren, hatta yeri geldiğinde ekran fotoğrafları gönderip ne yapmam gerektiğini tek tek anlatacak kadar ilgilenen Özden abiye, foruma yazdığım sorularda da hepsine sabırla cevap veren @gucarslan'a ve diğer adminlere ve tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim. Sizin ve bu forumun hakkın ödenmez.
Öncelikle benim deneyimimde bir çok olayı bir arada yaşadığım için yazım benden sonraki bir çok arkadaşın sürecine ışık tutacaktır. Çaylarınızı aldıysanız hadi başlayalım
1- ) Ben Türk vatandaşıyım, eşim Rusya vatandaşı ve biz Türkiye'de yaşıyoruz. Asıl talihli ben olduğum için haliyle mülakat yerim Ankara olarak atandı. Asıl kazanan benim ama eşimin üzerinden dosyamı taşıyabilir miyim diyenler iyi dinlesin :))
Özellikle gucarslan ve forumdaki diğer adminlerin de dediği gibi Ankara'ya güvenmememiz gerektiğinden dosyamı bir an önce (cut-off olmadan önce) Polonya/Varşova'ya taşımak için Aralık ayından itibaren hem KCC'ye hem Polonya'ya mail göndermeye başladım. Uzun bir sürecin sonunda gönderdiğim maile eşimin Rusya'daki ikamet adresi, eşimin ve benim pasaportlarımız ve evlilik cüzdanını ekleyerek KCC üzerinden dosyamı Polonya'ya Ocak ayında taşıyabildim.
Önemli detay: Forumda mail tipleriyle ilgili bir yazı var, orada söylendiği gibi KCC'ye mail atarak hangi mail tipinde olduğunuzu 2-3 haftada bir takip edin. Mail tipiniz 3 olmadan KCC dosyanızı taşımayacaktır. Bu sebeple mail tipiniz 1 ya da 2'yken boş yere KCC ve konsoloslukların iş yükünü artırmayın.
2- ) Tabi dosyamızı Polonya'ya taşıdık süreç bitti mi, hayır. En kritik olan kısım schengen vizesi. Hemen schengen için en yakın tarihe (Mart ayına) randevu aldım İtalya üzerinden ve 3 aylık schengen vizesi verdiler. İtalya'ya gir-çık yaptım ve ardından cut-off olmayı ve ardından da mülakat mailini beklemeye koyuldum. Nisan ayı geldi ve cut-off oldum. Varşova mail gönderimine başladı ve şansa sıra tam bana gelecekken konsolosluk o ay için mülakat dağıtımını durdurdu. Şanssızlığa bak. Benim numarama yakın olan bir arkadaş (Serkan) Nisan ayında mülakat alabildi ancak ben alamadım. Mayıs ayı geldi bu sefer sıra ben de dedim ancak Mayıs'ın ortalarına geldik halen mail alamadım. Schengen vizem 6 Haziran'da bitmek üzere olduğu için mecbur tekrar schengen başvurusu yapmam gerekti çünkü vize sürem mülakata yetişmeyecekti. Yunanistan'dan randevu bulabildim ve şok, Yunanistan'dan red yedim. Haliyle benim greencard sürecim o an çıkmaza girdi. Çünkü 6 Haziran'a kaldı 2 hafta, yeni bi schengen başvurusu yapsam -ki bilen bilir scgengene randevu bulunmuyor- zaten sonucu bana 2 haftada gelir ve kime sorsam ne araştırma yapsam herkes yeni bi red yedikten hemen sonra başvuru yaparsan yine red yersin, üzerinden vakit geçmeli diyor. Zaman gittikçe daralıyor, bir yandan diyorum ki schengen sürem bitmeden Polonya'ya gireyim gerekirse vize süresini aşacak şekilde kalırım, diğer yandan diyorum ki ya başka bi ülkeden başvuru yapıp onay alırsam hem riske de girmem diyorum, ama olurda bir kez daha red yersem bu sefer Polonya'ya legal olarak girme şansım da kalmayacak çünkü muhtemelen yeni bir başvurunun sonucu 6 Haziran'ı yani aktif schengenimin bitiş tarihini geçmiş olacak. Bi yandan mülakat mailini halen alamamanın verdiği bir stres de var, tabi schengenin bitmesine çok az kaldı hemen bi karar vermem lazım ve vereceğim karar tüm sürecimi uçtan uca etkileyecek.
Ya tam olarak hani Matrix'de bi sahne var ya Morpheus Neo'ya kırmızı ve mavi hap sunduğu; "Mavi hapi alırsan hikaye biter. Yatağında uyanır ve istediğin şeye inanırsın. Kırmızı hapı alırsan Harikalar diyarında kalırsın ve sana tavşan deliğinin ne kadar derin olduğunu gösteririm" tam olarak bunu yaşıyorum. Ben ne yaptım, tabi ki kırmızı hapı seçtim ve macera başladı
27 Mayıs oldu ve Mayıs ayında mülakat maili beklentimi de yitirdim ancak Haziran'da en azından mail gelir Ağustos'a kadar kaçak kalırım düşüncesiyle riske girdim ve ertesi güne bilet aldım önce İtalya sonra Polonya'ya girdim.
Kritik bilgi: Bu süreçte schengen ülkelerindeyken mücbir bir sebebin varsa schengen'i uzatabildiğini öğrendim. Bu bilgi TR'deki vize ofislerinde bile yok, gidip schengen yönetmeliğindeki satır aralarında keşfettim bunu. Polonya'dayken schengen sürem bitmeden schengen uzatma işlemine başvuru yaptım ve bana başvuru sonuçlanana kadar Polonya'da yasal olarak kaldığımı gösteren bir kağıt verdiler. Ve bu sorunu da böyle aşmış oldum.
Ve şansıma Mayıs'ın son günü yani 31 Mayıs'ta mülakat mailimi aldım! Bir gün daha geç atsalar mülakat tarihim Temmuz değil Ağustos'a kalacaktı. Hayatta bazen risk almak gerekiyor, risk alıp buraya gelmesem mülakata büyük ihtimalle giremeyecektim.
3 -) Sorunlar burada bitti mi, tabi ki hayır . Eşim sağlık muayenesindeyken doktor eşimin kalbini dinlerken "Mitral kapak prolapsusu" olabileceğini ve bunu sağlık raporuna not düşeceğini ancak kesin tanının sadece detaylı muayenede belli olacağını söyledi. Beni yine korku sardı. Ancak bulaşıcı bir hastalık olmadığı sürece bir sorun olmayacağını yine forumdaki geçmiş deneyimlerden buldum. Gerçekten de bulaşıcı bir hastalık yoksa takmayın vize almaya engel değilmiş. Hiç sorun olmadı.
4-) Evet tahmin edeceğiniz gibi burada bitti mi, yine hayır Bu kısmı mülakat süreciyle birlikte anlatacağım.
Mülakat süreci:
Mülakat günü sabah saat 07:00'de Varşova Amerika konsolosluğunun önüne geldim. İlk gelen bizdik. 2 numaralı gişe Pasaport ve UID barkodlarımızı kontrol etti ve 13 numaralı banko için bizi yönlendirdi. Telefonunuzla gelebilirsiniz, telefonu kapatıp sizden alıyorlar ve geri almanız için telefonu bıraktığınız kutunun numarasını veriyorlar size. Güvenliği geçip binaya girdikten sonra alt kata inip sıra numarasının yanmasını bekledik. 10 ile 14. banko dahil 5 banko sadece greencard süreçlerine bakıyor. Sıramız yandı ve istenilen evrakları teslim ettik bunları tek tek yazayım benden sonraki arkadaşlar çeviri masraflarını buna göre yapabilir;
- Evlilik cüzdan aslı ve fotokopisi (çeviriye gerek yok sadece fotokopisi yeterli) formül B ve vukuatlı nüfus belgesin de getirdim formül B'yi de vereyim mi dememe rağmen istemediler,
- Adli sicil kaydı, 6 aydan fazla bi ülkede yaşadıysanız onları da istiyorlar, eşim Türkiye ve Rusya için belge hazırlamıştı, ben sadece TR için (adliyede İngilizce olarak verip kendileri apostilliyor),
- Askerlik belgesi (yeminli tercüme + noter onayı + apostil yaptırmanız gerekiyor),
- Doğum belgesi (formül A, bunu nüfus müdürlüğünden İngilizce alabilirsiniz ve yine orada apostilliyorlar),
- Pasaport aslı
- Diploma (benimki ing+türkçe diplamaydı noterde aslı gibidir yaptırıp apostillettirdim, sizini sadece Türkçe'yse çeviri yaptırmanız gerekiyor)
Tüm istedikleri belge bunlardı.
Ardından bir üst katta soldaki vezneden 660 dolar kredi kartıyla ödeme yaptım. Ardından buradaki makbuzu alıp belgelerimi alan hanımefendiye verdim ve konsolosun bizi çağırmasını bekledik.
Numaramız yandı ve sağ elimizi kaldırıp yemin etme seremonisinden sonra;
- Ne zaman tanıştınız,
- Nasıl tanıştınız,
- Ne zaman evlendiniz,
- Amerika'da nereye gideceksiniz, orada aileniz ya da arkadaşınız mı var,
- Amerika'da ne iş yapacaksınız,
- Bunlara ek kişisel bi soru,
- Bankanızda ne kadar para var sorularını sordular. Bankadaki paramın küsuratına bakmak için belgeyi bulmaya çalışıyordum ki konsolos "tahmini söylemen yeterli" dedi ortalama rakamı söyledim ve not aldı.
En kritik kısma geldik; "Greencard başvurusunu yaptığınız formda (ds260 değil ilk başvuru yaptığımız form) eşinizin doğum yerini hatalı yazmışsınız bunu bilerek mi yaptınız" dedi. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik bu sefer süreç kesin bitti dedim içimden. Sormama rağmen o alana ne yazdığımı söylemedi. Görevliye, belki şehir yerine ülke ismi yazmış olabiliriz ancak hatalı bilgi yazdığımı düşünmüyorum dedim. Görevli; "formu kim doldurdu" dedi, formu ben doldurdum anca eşimle beraberdik doldururken kontrol ederek ilerledik hep dedim.
Ds260 formunu gösterdim bu şekilde doldurdumuştuk dedim, kasıtlı bir şey yapmadık dedim. Bu ciddi bir sorun mu diye sorduğumda "evet bu kritik bir bilgi ve elenmeye de sebep olabilecek bir sorun" dedi. Ancak devamında "doğruyu söylediğinize ve kasıtlı değil yanlışlıkla hatalı yazdığınıza inanıyorum çocuklar ve vizenizi onaylıyorum tebrik ederim" dedi ve o anki endişemin yerini sevinç aldı. Tüm bu çetrefilli süreçten sonra sadece basit küçük bir hatalı girişten dolayı elenmek çok üzerdi. Ancak vizemizi alabildik. Son 14 aydır omuzlarımda taşıdığım yük, sinir, stresten kurtulmanın verdiği hafiflik gerçekten tarif edilemez.
5 -) Pasaportları teslim aldıktan iki gün sonra Amerika'ya giriş yaptık. Greencard ve SSN adresimizi konsolosluktayken Pennsylvania'da bir arkadaşımızın adresini verdik ancak ülkeye girişi Chicago'dan yaptık. Yani illa greencard adresinizin olduğu eyaletten giriş yapmanıza gerek yok. Ayrıca telegramda uçak bilet konusunda da kafaların karışık olduğunu gördüm; Amerika'ya ilk girişte illa direkt uçuş yapmanıza gerek yok aktarmalı da uçuş yapabilirsiniz. Biz Polonya'dan Amerika'ya İzlanda üzerinden aktarma yaparak uçtuk.
Son olarak; forumdaki bilgilerden faydalanıp, buradaki insanların emeğini ve bilgisini sömürüp, süreci bununla tamamlayıp, ertesi yıl kendine "danışman" diyen tiplerden uzak durmanızı tavsiye ederim. Forum başlı başına her şeye yetiyor.
Herkesin bu sevinci yaşamasını umuyorum.
Sevgiler