Merhaba herkese,
Bize de bu satırları yazmak kısmet oldu. Öncelikle en başta şunu belirtmeliyim ki, bu forumun kurulmasında, geliştirilmesinde ve yaşamasında emeği geçen tüm herkese sonsuz teşekkürler, zira biz dahil olmak üzere bir çok arkadaş bu forum olmasaydı süreci büyük ihtimal ile olumlu tamamlayamazdı diye düşünüyorum.
Viyana ve Hong Kong'a dosya taşıma durumlarını kıl payı kaçırdıktan sonra, üçüncü bir elçiliğinde benzer bir davranış gösterme durumunu sürekli takip ediyorduk açıkcası. Mayıs ortalarına doğru Maskat Büyükelçiliğinin de birkaç arkadaşın dosyalarını taşıdığını yine Yeşilkart Forum sayesinde öğrenmiş olduk. İlk maili attık dönüş olmadı. Sonrasında arkadaşların yönlendirmesi ile inquiry form üzerinden tekrar bir taşıma talebi ile ilgili mail attık. Sonrasında 1 yıllık çok girişli vize olması gerektiği ile ilgili dönüş yapıldı. Biz 4 kişilik bir aileyiz ve yeşil pasaport sahibiyiz. Ona rağmen, sadece ilk başta asıl talihli eşim için hemen online vize başvuru yaptık, ancak o sırada 2-3 gün boyunca Umman'a ait online vize sayfasında sıkıntı oluştu ödeme yapamıyorduk, mail ile iletişim kurduk ancak beklemekten başka çare yoktu. O sırada sistem düzelir düzelmez hemen ücreti yatırdık. Hemen ertesi gün vizemiz onaylandı ve bir maile attach edilmiş şekilde iletildi. Aynı gün (21 Mayıs) gelen vizeyi tekrar elçiliğe iletip doya taşıma isteğimizi yeniledik. 23 Mayıs sabahı ise güzel haberi aldık. Çok kısa ve öz bir şekilde KCC ile dosyanızın taşınması için iletişim kurduk, dosyasını çekme talebinde bulunduk anlamında bir dönüş sağlandı.
İkinci kısımda ise, dosyamızın gerçekten taşınıp taşınmadığı sorunsalı üzerine bir süreç geçirdik. Bunun için 2-3 gün bekledikten sonra KCC'ye mail atıp dosyamızın nerede olduğunu sorduk. KCC'den cevap dönmesi 5 gün sürdü. Bu sürede gerçekten stres olduk, çünkü dosyanızı taşıyacağız maili alan 2-3 arkadaşın dosyasının gerçekten taşınmadığı ortaya çıktı. Dürüst olmak gerekirse tüm bu süreçteki beni en çok etkileyen ve üzen hadiselerden biriydi bu durum. KCC'den 5 gün sonra dosyamızın Maskat'ta olduğuna dair maili aldık.
Üçüncü adımda ise başka stresli bir süreç geçti:) 23 Mayısta dosyalarımız taşınmıştı ve bu teyit edilmişti. Arkasından mülakat bekliyorduk elçilikten, her salı cuma ve bir süre sonra artık olay toteme dönmüştü ne zaman mülakat maili gelecek diye sorularla boğuşuyorduk. Acaba bizi taşıdılar ama yeterli kapasiteleri yoktu ve taşıdıkları herkese mülakat vermeyecekler miydi sorularını soruyorduk ister istemez. Zira mülakat maili oldukça geç geldi, nerdeyse bir ay sonra 22 Haziran günü akşam 18:00 gibi o güzel haberi aldık. 1 Ağustos'da mülakatımız vardı. Aslında dönüm noktası burası oldu.
Dördüncü adımda, artık işler bizim tarafa geçmişti bekleyen taraf değil, aksiyon alan taraf olacaktık. Elçiliğin yönlendirdiği sağlık kuruluşu (NMC) ile WhatsApp üzerinden iletişime geçtik. Bizlere 16 Temmuz için randevu verdiler. Bu demek oluyordu ki bizlere 2 defa git gel yolu görünmüştü, olası bir sıkıntıya karşı risk almamak adına mülakattan hemen öncesi için randevu vermeyeceklerini söylediler. Bu noktada ilk başta dosya taşıma için sadece eşime aldığımız vizeyi yaktık. Yeşil pasaportumuz olduğu için vizesiz girebilecektik Umman'a. Sağlık için istenen belgelerin detayına girmeyeceğim ancak şunu belirtebilirim ki oradaki sağlık çalışanları aşırı iyimser ve sıkıntısız insanlardı. İhtiyaç duyulan tüm antikor testlerini ve eksik aşıları Türkiye'de olduk. Sonra kendi İngilizce yazdığımız çıktıları doktorlara ıslak imza ve kaşe ile onaylattık hiç bir sıkıntı olmadan süreç tamamlandı. Yetişkinler için 75 riyal, çocuklar için 15 riyal olmak üzere toplamda 180 riyal ödeme yaptık kredi kartı ile. Sağlık muayenesi için 3 gün kaldıktan sonra geri döndük Türkiye'ye.
Beşinci adımda, mülakat dökümanlarını hazırladığımız süreç vardı. Burada da şunu belirtmeliyim ki alınabilen tüm belgeleri orijinal olarak İngilizce alabilmek en önemlisi. Geriye kalan orijinalleri Türkçe olan her belge, basitçe önce çeviri sonra noter, sonra apostil sürecinden geçti. Her belgenin fotokopileri çıkarıldı. Ancak mülakat sonrası tecrübe ettiğimiz, süreç hep esas talihli üzerinden ilerledi. Örneğin benim askerlik belgem ve diplomalarım bile istenmedi mülakat sırasında. Mülakat hazırlığı ve mülakat günüyle alakalı olarak aşağıda bir kaç şey yorumda bulunayım:
Finans belgesi olarak ben de eşim de yalnızca İngilizce olarak yıl başından itibaren olan hesap dökümünü verdik. Referans mektubu, kapak sayfası gibi şeyler yoktu ikimizde de. Hatta İngilizce hesap dökümünde açıklamalar kısmı falan da Türkçe idi. Bir sorun olmadı.
Vukuatlı nüfus örneğini, nüfus müdürlüğünden aldık ve eşimin kızlık soyadı yoktu sorun olmadı. Çocuklar dahil aile bireylerinin bilgileri yazıyordu.
Çocuklar için pasaport, fotograf, sağlık raporu, formül A, vukuatlı nüfus örneği verdik. Bu noktada şunu belirtiyim, vukuatlı nüfuslar bildiğiniz gibi Türkçe ve çeviri noter apostil gerekiyor. Aynı zamanda bu belgeler tüm aile bireyleri için aynı içerikte, sadece sıralama değişiyor bildiğim kadarıyla. Biz yalnızca benimkini ve eşiminkini noter + apostil yaptırmıştık. Çocuklarınkini sadece çeviriye sokmuştuk. Çocuklar için sadece formül A vermeyi planlıyorduk. Ancak dokumanları alan bayan formül A yanında kendiniz için verdiğiniz diğer belgeyi de verir misiniz diye sorunca onu da vermek durumunda kaldık. Bu seferde muhtemelen belge üzerinde bizimki kadar fazla imza görmeyince, bi sağına soluna baktı. Ama sonunda olumsuz bir şey söylemeden çocuklar için yalnızca çeviri olanı aldı.
Asıl talihli eşim, benim hiçbir diplomamı almadılar istemediler bile. Aynı zamanda benden askerlik belgesi de istemediler. Hatta ben görüşme bittikten sonra tekrar mülakatı yapan bayanın yanına gidip, askerlik belgemin orjinaline bakılmadığını söyledim. Tekrar bir sıkıntı olup geri çağrılmak istemediğim için. O da önemli değil dedi gülerek, bu arada kaç ay askerlik yapmıştın askerlik Türkiye de nasıl oluyor biraz bahseder misin tarzında bir şeyler dedi, ben de çok kısa bahsettim. En sonunda bir kaç ülke için askerlik belgesi bizim için önemli, Türkiye’de sorun yok dedi. Ancak ben asıl talihli değildim tekrar hatırlatayım.
Girerken bebek arabası götürmedik, bebek bezini bile alamadık yanımıza ihtiyacınız olursa buraya tekrar gelin dediler. Çok ciddi bir güvenlikten geçiliyor, cüzdanların ara bölmelerini bile aradılar bizim. Yanımızda tek telefon vardı onu kapatıp orada bıraktık sorun etmediler, Türk kimlik kartlarımızı verdik. Yanımıza yalnızca dokumanları, cüzdanı ve bebek için bir örtü alabildik içerisi soğuk olacaktır diye. İlk girişteki güvenlikten sonra avlu gibi bir yere çıkıyorsunuz 30-40 metre yürüdükten sonra ayrı bir binaya giriyorsunuz. Binaya girdikten sonra sol tarafta en sondaki soldaki odada mülakatlar yapılıyor.
Benim gözlemim, en dikkat ettikleri şey asıl talihlinin eğitim diploma bilgileri ve eğer evli iseniz evlilik ile ilgili belgeler. İngilizceniz sıfır değilse hiç sorun etmeyin, basit seviye bir İngilizce yeterli olacaktır.
Bu arada herkesin dediği gibi gerçekten iyi niyetli ve güleryüzlüler. Dürüst olmak gerekirse bizlerin caselerini taşıyarak dert edinmişler, sağolsunlar:) Mülakatın yapıldığı yer muhtmelen birçoğumuzun salonundan küçüktür, lafın gelişi değil gerçek anlamda. Mahalle arası bir postane gibi düşünülebilir 4 tane bankosu var yanyana, en sağ bankoda bir bayan camın arkasından belgeleri alıyor. Elinde bir kontrol listesi var siz verdikten sonra tik atıyor. Burada eğer dokumanları ayırt ederek düzenli hazırlamışsanız süreç çok basitleşiyor iki taraf için de. Aynı anda hem orjinal hem fotokopi veriyorsunuz. Sonrasında yine aynı bayana ödeme yapılıyor fiş alınıyor. Hemen 1 metre solundaki (bir sıra yanındaki ) bankoda ise mülakat yapılıyor. Mülakat yapılırken de, mülakat yapılan kişinin hemen bir iki metre arkasında basit 3lü sıralar var sıra bekleyen insanlar orada oturuyor. Yani her şey çok ortak konuşmalar duyuluyor tüm her şey görülüyor. Biz 4 saate yakın bekledik, sanırım normal dışı bir durum oluştu. İçeride bizler dışında başka ülkelerden gelen insanlar da vardı. Görüşme sırasında bebek için bir iki kez sabrınız için teşekkür ederim dedi konsolosluk görevlisi.
Dokumanları alan bayan düzenleyip orjinal ve fotokopi olarak ayırdıktan sonra konsolosluk görevlisinin önüne koyuyor, buraları da görebiliyorsunuz. Bizim sıramız geldi diyebiliyorsunuz:) O sırada konsolosluk görevlisi kendi masasına konulan belgeleri inceliyor 4-5 dakika, onu da izleyebiliyorsunuz camın arkasında oturduğunuz sıralardan ve sonra sizin numaranız geliyor zaten bankoya gidiyorsunuz.
Ortamı biraz tasvir etmeye çalıştım bilinçli olarak da çok detay vermeye çalıştım.
Mülakatın kendisi ise toplamda 4-5 dakika sürmüştür en fazla, kısaca sorulan sorular;
Kaç yıldır evlisiniz?
Daha önce hiç tutuklandınız mı?
En yüksek eğitim durumunuz nedir? (Asıl talihli için sadece)
Nereye gitmeyi planlıyorsunuz?
Orada ne yapacaksınız?
Sonrasında o güzel an geliyor ve elçilik görevlisinin gülümseyen bir ifadeyle vizeleriniz onaylandı cümlesini duyuyorsunuz:) Ve 10 gün içinde vizelerinizi buradan alacağınıza dair maili bekleyin dedi.
Tabiki burada bitmedi:) Altıncı adım sanırım süreçteki en sıkıntılı dönemi geçirdiğimiz anları barındırıyordu. Bizden önceki arkadaşlar vizelerini 4-5 gün içinde almışlardı sorunsuz bir şekilde. Biz ise 16 Agustos'da pasaportlarımızı alabildik. Bu süreçte 4 defa otel 3 defa uçak tarihlerini güncellemek durumunda kaldık. Teknik bir sebepten vizelerin basılamadığı bir sorun yaşanıldığı söylendi sonunda tabi öncesinde çok rahat bir şekilde elçilik ile iletişim kuramıyorduk bilgi alamıyorduk. Süreç uzadıkça stres seviyesi de artıyordu. Giriş yaparken pasaport polisi 13 Ağustos çıkış damgası basmıştı ve biz süreyi geçirmiştik. Türk elçiliği ile iletişime geçtiğimizde, damganın sehven yanlış basıldığı ve en kısa sürede düzeltilmesi gerektiği bildirildi. Ancak bizim pasaportlarımız yoktu beklemekten başka bir şey yapamıyorduk. Eşimin izin durumları sıkıntı oldu, çocukların sağlık sıkıntıları oldu derken bu süre boyunca vizelerimiz de issue olmamıştı hala. Neyseki sonunda 15 Ağustos da vizelerimiz issue olduğunu gördük, sanırım günde 50 kere kontrol ediyorduk. Gerçekten elçilik görevlisin vizeleriniz onaylandı demesinden kat ve kat daha fazla yoğun bir duygu yaşadık o an. Hemen arkasından pasaportları alabileceğimize dair mail geldi. Pasaportları ertesi gün alır almaz havalimanına gittik vize bölümü ile görüşmek için. Önce 160 riyal gibi bir ceza ödemesi çıkardılar, sonra Türk elçiliğinin paylaştığı dökümanı onlara ilettik durumu anlattık yaklaşık yarım saat içinde hatalı işlem olduğunu söyleyip pasaportlardaki çıkış damgalarını güncellediler. 18 günlük konaklamamızdan sonra Maskat'tan ayrıldık.
Bizim de hikayemiz bu şekilde:) Bu arada ek bir bilgi olarak, 4 kişilik bir aile olarak (çocuklardan biri 5 yaşında, biri 10 aylık) yaklaşık 220k TL gibi bir harcama yapmış olduk tüm süreç boyunca konaklama, iki kez uçak ücretleri, şehir içi ulaşımlar, sağlık harcaması, vize ücretleri, yeme, içme, gezme. Ancak toplamda 21 gün otel konaklaması olduğunu hatırlatmakta fayda var, ekstra kişisel harcamaları da düşersek %10-20 aşağısına denk gelen rakamlar çıkacaktır.
Umarım herkesin gönlüne göre olur.