1.6 milyon insanın katıldığı, konser yerinde 51 kişinin hayatını kaybettiği soviet union'un son zamanları olan dönemde moskovadaki tarihin gelmiş geçmiş en efsane konseri. hetfield şimdiki gibi yumuşak söylemiyor, o zamanlar sesi yerinde bağırmaktan çekinmiyor. ortam metallica'nın metallica olduğu zamanlar
kaanvercetti tarafından gönderilen en iyi iletiler
-
RE: ❤️📺📀🎵 Sevdiğiniz sanatçıların video klipleri 🎵📀📺❤️
-
RE: DV2022 Bekleme Odası
Öğrenci pasaportu diye bir şey yok, bildiğimiz bordo pasaport. Öğrenciysen harç parasını ödemiyorsun, sadece defter parası ile pasaportu alıyorsun bu kadar.
-
Suriye'den Gelen Sığınmacıların Türkiye'deki Eylemleri
Türkiye gerçekten yaşanılacak yer olmaktan çıktı ve oy için bu mahlukatları alıp vatandaşlık veren Erdoğan'ın Allah belasını versin. Türkiye kadar vatandaşlığı değersiz, boş bir ülke vatandaşlığı yoktur. Bu adamların bu ülkede böyle bir eylem yapmaya ne hakları var? Bu iki videoya bakıldığında Türkiye olduğunu anlamak imkansız. Biri İstanbul'da biri İzmir'de gerçekleşmiş sanırım. Buna göz yumuyorlar bir de.
-
RE: [Arşiv] Ücretsiz Green Card Çekiliş Başvurusu Nasıl Yapılır?
@heroinchains, içinde söyledi: Ücretsiz Green Card Çekiliş Başvurusu Nasıl Yapılır?
Sorulduysa kusura bakmayın.Kız arkadaşım hem bulgar hem tr vatandaşı.Sizce hangi pasaportla başvurmak daha mantıklı? İlerisi için sankli bulgar tarafıyla şansı daha mı yüksek?
Herhangi bir fark yok diye biliyorum, şans olarak da öyle. Bildiğim kadarıyla Bulgaristan da Türkiye gibi EU haznesinde çekilişte yerini alıyor. Kısaca ikisi de aynı, yanlışsam birisi beni düzeltebilir.
-
RE: F, M, ve J Öğrenci Vizeleri Mülakat Deneyimleri ve Görüşme Detayları
Merhaba arkadaşlar Mersin üniversitesi İngiliz dilbilimi 2. Sınıf öğrencisiyim.
Genel ortalamam 3.11
21 yaşındayım.
9 Nisan'da Katar'da 10.00 randevusuna girdim. Içerideki süreç bir saati geçmese de o stres sanki 50 saat geçmiş gibi hissettiriyordu.İlk ABD görüşmemdi ve Gustavo fring e benzeyen hafif uzun boylu hafif esmer kel memurla girdim.
Bekleme yerinde hafif telaşım vardı ama hemen önümde aynı counterda mülakata giren oda arkadaşım red alinca o kadar çok telaslandim ki sular seller gibi İngilizce konuşan hazırlığı birincilikle geçmiş özel ders veren ben mülakat esnasında kekelemeye başladım.
Bana sorulan sorular şöyleydi;
+Morning sir
-Morning- You're studying in m...? university? (Mersini yanlış telafuz edince kaşlarımı kaldırdım ve gecikmeli cevap verdim) [Ben söylemeden okuduğum üniversiteyi o söyledi transkriptimi açmadan]
- Yes, Mersin university.
- what's your department?
- English linguistics
- when did you start studying?
+Twenny twenny one
-when will you graduate
+Twenny twenny five, in two years
-whats your position regarding the job, what will you do?
+(Iste kekelemeye burda başladım) I'm something like a team member(crew member demek geçiyordu aklımdan ana o anki heyecanla onu söyledim) you can call it food service associate since it's what it says on my ds form I'll do the cleaning, also I'll be front desk. Simultaneously I'll be responsible for multiple positions.
Adamın sesi az geliyordu biraz ağzını okumak zorunda kaldım. Transkriptime bakmadı. Pasaportumu ve ds 19 formu hariç hiçbir şeye bakmadı.
Öneriler: İngilizceme guvenmeme rağmen tamamen straight to the point cevaplar verdim. işini açıkla sorusunda sadece açıklama yaptım nerde çalışacağımı nereye gideceğimi sormadı. Sadece soruya odaklanın başka gereksiz bilgiler vermeyin. Ben sadece benden istenen soruya cevap verdim okulumu sorduğunda gpa mi solemedim. Ds formunda ne yaziyorsa ona göre cevap verin.
Zenci kadının aksanı çok temiz ve sesi o kadar fazlaydı ki konsolosluk binası dışından duyabiliyordunuz. Bir şey söylediğinizde kafasını sallıyor her şeye feedback veriyordu sırf bu yüzden o zenci kadına gitmek istedim. Gustavo fring abimiz tam pokerface. Sıra bana geldiğinde adamın telefondan sevgilisine wpden mesaj atıyordu sanırım, mesajının bitmesini bekledim.
Ben icerideyken onay oranı çok iyiydi. dışarıda iki kişiyi pasaportla dönerken gördüm. birisinin abisi geçen yıl wat ile gidip change of status yapmış orda kalmış ve konsül bunu bildiği için abisi hakkında bir sürü soru sormuş red vermiş.
Diğer red alan kişi ise bi yıl mezuna kalıp iki yıl da hazırlık okuduğu için üç yıl boşluktan dolayı ret yemiş.Zenci kadın İngilizce hatasini affetti master yapan çocuğun biri en basit soruları anlamadı içimi kemirdim nasıl anlamaz diye ama kadın 50 kez tekrar etti utanmasa çevirmen getirecekti. Zenci kadın bir kişiyi alana kadar Gustavo 4 kişiyi paketleyip yolluyordu. Bir kişiyi anlamadı ve saniyesinde içeride eledi Gustavo. Zencinin daha çok dinlediğini düşünüyorum. Zencinin hiç red vermedigine ve Gustavonun iki red verdigine şahitlik ettik icerideyken.
South Dakota / Keystone barista olarak gidiyorum. (Ds formuna göre cevap verdiğim için yukarıda belirtmedim)
Ülkeye giriş tarihim 10 Mayıs, aklına soru takılan varsa çekinmeden bana sorabilirler.
-
RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
@REYCAN, içinde söyledi: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri
@kaanvercetti benim kızım da geçen yıl South Dakota da değişim öğrencisi olarak gidip,
host aile yanında kalarak liseye devam etti. Çok sakin, soğuk ve ıssız olarak tarif ediyor hep. Bizim Trakyadaki köyler oradaki kasaba gibi demişti.. Fakat suç oranı en düşük eyaletlerden biri olduğu için host ailesi çocuk büyütmek için ideal bir eyalet olduğunu söylüyormuş.Hocam tam yasli eyaleti zaten hayatin aksiyonundan sikilip sakin hayat yasamak isteyen south dakota tasiniyor. Buradaki yasayanlarin yarisi Indian native american diger yarisi Minnesota'dan goc etmis kisiler. Benim supervisorluk yaptigim iste iki menejerim guney californiali, artik gurultu kaos duymak istemiyoruz cete olaylari ile karsilasmak istemiyoruz diyip buraya tasinmislar neden buraya geldiklerini sordugumda. Bati tarafindaki tum sehirlere kasabalara gittim. Gercekten sessiz sakin bir yer. Ama benim gibi genc insanlar icin hayat burda yavas akiyor. Zaten yolda karsilastigim insanlarin yarisindan cogu local degil, mount rushmoreu gormeye gelen beyaz amerikali turistler. Bi hatun bulup evlenip green cardi cebime koyayim diyorum, locallerin yas ortalamasi +40 bulundugum kasabada. Diger genc olanlar da hep sahipli komsu cocuklari ile birlikte olan kisiler hahaha
-
RE: Bilinmesi gereken temel 1000 ingilizce kelime
bu başlığa bakarak kelime öğrenilmesini tavsiye etmiyorum, öğrenilecekse tam şekilde öğrenilmeli. misal by kelimesi tarafından olarak belirtilmiş fakat herhangi bir cümlede yapılan eylemin nasıl olduğu by ile de ifade edilebilir how sorusuna cevaptır aynı zamanda bunun gibi birçok kelime google translate'e yazılmış ve ilk çıkan alınmış. böyle kelime öğrenilmez arkadaşlar, o kelimenin kullanıldığı yerde kelimeyi öğrenmeniz lazım. bolca ingilizce makale okuyun, ELS kaynağının reading ve VOCABULARY kitap pdf'lerine internetten kolayca erişebilirsiniz. gerekirse fotokopi kitabı olarak bastırın çıkartın bir kırtasiyeye bir yere, yukarıda yazılan kelimelerin birçoğu tam anlamı karşılamıyor. bir kelimenin isim anlamı başka olurken fiil anlamı başka olabilir, bir kelimeyi öğrenecekseniz tam öğrenmelisiniz. bu başlıktaki içerik büyük vakit kaybı.
edit:
belli bir süre sonra ingilizce-ingilizce sözlük kullanmanızı öneririm. google play'de ingilizce ingilizce sözlüklerde arka planı mavi olup beyaz bi şeyin üstünde D yazan bir uygulama var, onu kesinlikle önerebilirim. belli bir seviyeye geldikten sonra ingilizce-ingilizce sözlükle hem kelimeyi çok daha iyi anlıyorsunuz(nerde kullanılabileceğini ayıkıyorsunuz 'bazı kelimeler türkçedeki gibi çevrilse de cümlede tam olarak öyle kullanılmayabiliyor misal hair painting derseniz ana dili ing olanlar ???? böyle olurlar kafaya badana yapmak gibi bir şey düşünürler' ) hem de üstüne daha fazla kelime öğrenmiş oluyorsunuz. -
RE: DV2022 Bekleme Odası
fotoğraf dosyasının adını turnthepage yaptım başvururken arkaya şu aşağıdaki şarkıyı açtım tam şarkı bitti submitledim herkese bol şans ilk başvurmamdaki totemim de böyle olsun ahaha şu hayatta istediğim şeyleri hep elde edebildim zorluk çekmedim umarım bunda da şansım yaver gider.
-
RE: Bilinmesi şart temel argolar ve kalıplar. (slang guide)
@this-time89, içinde söyledi: Bilinmesi şart temel argolar. (slang guide)
Yazdıklarının yarısı siyahilerin hood-ghetto kültüründen gelen kelimeler. Beyaz suburbanda yaşayan beyaz halk tarafından pek kullanılmayan şeyler aslına bakarsan. Diğerleri ortak ama yarısı dediğim gibi daha çok kültürel. Faydalı bir konu yine de. Gidecek birçok kişinin işine yarar.
hocam kullanmak başka bilmek başka mesela bu "stick" olayını miami'de yaşayan beyaz amerikan dostumdan öğrenmiştim. trippin'i siyahiler freaking out'u beyazlar kullanabilir o konuda haklısınız ama bu slanglerin en az %80'inin beyaz amerikanlar tarafından kullanıldığına eminim. tek siyahi gözüyle bakmayın, ülkede "whigger" olarak yaşayan popülasyon azımsanmayacak ölcüde. whigger kendisi beyaz olan fakat zenci gibi davranan, aksanı-konuşma şekli zenci gibi olan kişiler. texas'lı bir beyaz kız arkadaşım olmuştu bir defa formal ingilizce konuştuğunu görmedim bu paylaştığım slanglerin en az yarısını kullandığını görmüşümdür. %80-90 beyaz amerikalılar tarafından kullanılan, %100 siyahi kişiler tarafından kullanılan kelimeler diyebiliriz paylaştıklarıma. zaten bu kelimeler herkes tarafından bilinir. görüşünüzü paylaştığınız için teşekkürler.
düzenleme:
elimden gelebildiği kadar beyaz amerikanların da kullandığı çok yaygın olan argoları kullanmaya çalıştım. istek gelirse bang dat, bleeder, bust down, do the dash, dusty, lackin gibi yoğunluk olarak siyahi popülasyonun kullandığı argoları paylaşabilirim. o argolar hakında da çok bilgim var birçok siyahi dostum olduğunundan, ama bir yandan ortak bilinen argolardan sapmak istemiyorum. zencilerin içinde büyümeyen birisinin hemen az önce örnekte verdiğim argoları pek bilmesine gerek yok ama istek olursa onları da açıklayabilirim. -
RE: DV2022 Bekleme Odası
@Concorde, içinde söyledi: DV2022 Bekleme Odası
Beklemesi iyi de, bu 8 mayıs günü kazanamayınca kötü oluyor insan
çekilişe katıldıktan sonra unutmak lazım yoksa günler geçmiyor kendimi bu forumda ve youtube videolarında buluyorum, kazanamayınca insan daha çok üzülür çok fazla umut ettiğinden dolayı. 8 mayısı bile unutacak duruma gelmek lazım, bir şeyi çok isteyince olmuyor hayatta.
-
RE: 13 Kasım 2022 İstiklal Caddesi'nde Yaşanan Patlama
hayatını kaybedenlere allah rahmet eylesin. geçtiğimiz günlerde düzinelerce kamyonetten sayısız düzensiz kaçak göçmenin TEM'e, gebze'ye, istanbulun herhangi bir yerine indirildiğini gördük. halk bile bunu farkederken devletin farketmemesinin imkanı yok. geçenlerde polisin öldüğü canlı bombalı çatışma olayında kaçak göçmenin planörle dışarıdan girdiği bilgisi verilmişti. devletin bu kadar aptal olduğunu sanmıyorum. kaldı ki geçtiğimiz zamanlarda amerika konsoloslukları ülkemizde güvenlik tedbirleri kapsamında kapatılmıştı ve konsolosluk kendi vatandaşlarına duyuru yapmıştı dışarıda bulunmaması için, ne hikmetse çok kısa bir süre sonra bomba patlamıştı. bilemiyorum artık, umarım bu bomba olayları artmaz ve konsolosluklar yine kapatılmaz. içimden geçen bir ses 2. bir reina vakası da yaşanacak gibime geliyor, hakkımızda hayırlısı olsun.
-
RE: Bilinmesi şart temel argolar ve kalıplar. (slang guide)
Konuya üyelerimizin belirtmiş olduğu kullanımları da ekledim ve uzun süredir eklemeye üşendiğim telefonumda not ettiğim şeyleri de konuya ekledim. Eklenmesini istediğiniz bilgi varsa yazmaktan çekinmeyin amacımız herkese yardımcı olabilmek. Yeni bilgileri konuya geçirdim bu post içinde de konuya eklenen 3. bölüm bilgilerini görebilirsiniz.
I go by (...) ve you can call me (...) Birisi size isminizi sorduğunda verebileceğiniz cevap alternatiflerindendir ve oldukça kullanılır.
+Who you be bro?
-I go by Kaan. (ya da You can call me Kaan.)
Pick on: Sataşmak-bulaşmak.
My boss picking on me all the time. If he keeps doing that I'll tear down his joint.
No good: İşe yaramaz, boş kişi.
No clue: I don't have any idea ile eş anlamlı, bilmiyorum-herhangi bir fikrim yok anlamında kullanılır.
Be off to: Bir yere gidiyor olduğunuzu belirtmek için kullanılır.
I'm off to school. (okula gidiyorum şu an)
I'm off to Canada next week. (önümüzdeki hafta Kanada'ya gidiyorum)
Jump on: Birisine aniden saldırmak, dövmek.
Motherfuckers jumped on me while I was talking to my girlfriend on the phone. (kız arkadaşımla telefonda konuşurken or. cocukları bana saldırdı)
Sit tight: Genelde polis çevirmelerinde kullanılır. Polis sizle konuşup arabasına geri döneceği esnasında size sit tight yani yerinde kal, kımıldama, otur oturduğun yerde diyebilir.
Blow: Kokain
Bare: Kelime anlamı olan yalından ziyade (bare foot-yalın ayak vb) argo anlamı verydir yani çok anlamına gelir. I got bare .... diye cümle kurabilirsiniz. Hella yerine geçebilir.
Sing someone's praises: Övmek, övgüyle söz etmek gibi anlamları var.
Brandy been singing your praises for days. We'll see whether he's right or not. (Brandy seni günlerdir övüyor (öve öve arşa çıkarıyor) onun doğru(haklı) olup olmadığını göreceğiz.
Hit on: Yavşamak.
I saw Ahmet hitting on my girlfriend yesterday bro! I was going to punch him in the fucking face but then I noticed that she was cheating on me tho! (Ahmeti dün kız arkadaşıma yavşarken gördüm. Onu tam yumruklayacaktım ana sonradan farkettim ki benim manita da beni aldatıyormuş!)
Let me know: Oldukça fazla kullanılır, Lemme know gibi de kullanılır. Bileyim gibi anlamı vardır. İnternet dilinde LMK şeklinde kısaltılışı da vardır. Genelde arkadaşınızdan bir şey beklersiniz, müsait olduğunda ya da eline geçtiğinde beni haber et olarak kullanılabilir. Aslında her şey için kullanılabilir örneklerde anlarsınız.
If you get any of those packages, let me know.
If she wants to join the party as well, let me know.
Let me know if you come to turkey bro.
Catch someone slippin(g): Birini hazırlıksız- off guard yakalamak. Cops caught me slippin doe, I couldnt even do the dash 'cause my whip's key wasn't on me. Aynı zamanda düşmana ya da polise silahsız yakalanmak (onları vuramayacağın için) anlamı da vardır. Zenciler daha çok "Catch someone lacking" kullanır ve lacking onların jargonunda silahsız olmak anlamına gelir. I'm lacking doe. (silahım yok kanka.)
Clap: Alkıştan ziyade sokaktaki anlamı birisini silahla vurarak öldürmektir.
Fye: İnternet dili kullanımıdır, fire ateş ediyor gibi bir şey düşünebilirsiniz bizde de vardır fotoğrafların altına yorum attığımız şekil.
Patdown: Üst aramasıdır ve oldukça fazla kullanılır.
I got pat down by the cops three times in a row. If I get pat down once more, I'll do the dash. (üç defa üst üste polisler tarafından üzerim arandı. bir daha ararlarsa kaçacağım)
Decent: Good, iyi-güzel.
So long: Hoşçakal.
Spit the truth: Gerçekleri tükürmek, gerçekleri konuşmak.
When it rains it pours: Kötü şeyler üst üste gelir.
Holla (holler) at me: Beni ara.
I'mma holla at you when I'm available. (müsait oldugumda seni arıcam, sana mesaj cekicem, sana ulasıcam gibi anlamları olabilir)
Cry me a river: Ufaktan sarcastic(iğneleyici) olarak ağlarsan ağla, aman ne acıklı! gibi anlamlara geliyor.
Hold up (hollup): Bekle anlamına geliyor. Telefonda arkadaşınıza: Hollup a minute, am busy dealing with my mom right now. diyebilirsiniz.
Take it easy: Sakin ol, görüşürüz anlamları var. İki şekilde de kullanılabilir. Daha çok sakin ol acele etme gibi olarak kullanılır.
Don't get me wrong but...: Oldukça kullanılan bir sözdür. Beni yanlış anlama ama .... şeklinde devamını getirebilirsiniz.
Chop shop: Amerika'da da Kanada'da da kullanılır. Çalıntı arabaların parçaların söküldüğü (hurdaya verildiği junkyard gibi düşünebilirsiniz) yerlere denir. Kuzey Amerika'ya özgü bir argodur.
Out of the blue: Abruptly, unexpectedly gibi anlamlara gelebilir. Hop diye -birden bire demek.
No face no case: Şarkılarda da duyabileceğimiz sözlerden. Polisler sizi araba çaldığınız için tutuklar ve sonra delil yetersizliğinden serbest bırakılırsınız. Polisler sizin %100 suçlu olduğunuzu bilse bile bir şey yapamaz. Her suç için geçerli olabilir. Tam anlamı kanıt yoksa dosya da yoktur tutuklama da yoktur. No face no case. -
RE: DV2022 Bekleme Odası
pasaport zorunluluğunun kalkması tamamen geçmiş zamanlardaki gibi öylesine, denemek için kendini başvuranların önünü açacaktır. sahte başvuruların da öyle. 1.si zaten kazanan kişinin pasaport çıkartmasını diğer vize vb ücretleri geçtim uçak parasını bile $$ cinsinden ödemesi gerek. pasaport çıkartamayan adamın amerika'da yaşamak için çekilişe katılmasının hakkı olmamalı bence. pasaportu olmayan ülkeler için de oraya seçenek sunulmuş.
-
RE: Florida
@Ghost, içinde söyledi: Florida
@kaanvercetti gözümüz korkmalı mı acaba? Yoksa "her eyalette var canım bunlardan çok da şaapmamak lazım" mı? İlk seçeneğimizde Tampa var. Eşimle tekrar gözden geçirmeli miyiz acaba ?
göz korkutulsun diye yazmadım, sadece bu eyalet hakkında bilgi vermek istedim. amerikanın tüm eyaletlerinin kendine göre çılgınlığı vardır. zaten amerika school shootingleriyle adam vurmalarıyla delileriyle silahların kolay erişebilmesiyle biliniyor. bir ara çılgın trump abimiz tüm öğretmenleri silahlandırma çalışması yapmayı bile denemişti. florida gerçekten yaşamak ve ölmek için bir numara yerlerden biri olabilir. bizim türkiyemizde de vardır, bulunduğumuz şehirde belli başlı yerlerden uzak kalırız, girince insanlar & kültür & davranışlar falan bile değişir. florida'nın da çok temiz aynı zamanda çok kirli yerleri vardır. zenciler eskiden amerikaya köle olarak getirildikleri için ve hep bunla büyüyüp özgürlüklerine sonradan kavuşabildikleri için adamların içlerinde hala o sinir, agresiflik, isyankarlık var. ırkçı gibi de görünmek istemiyorum ama gerçekten böyle bir kısmı var(hepsi değil) ve florida zaten belirttiğim gibi amerikada zenci çetelerin doğduğu eyalet yanlış bilmiyorsam(izledigim belgeselin yalancısıyım). yani florida yaşamak için güzel yer, yanlış anlaşılmasın. kötü olsa milyonlarca turist orlando'daki disney'a, tüm dünya miami'i duymamış olurdu. sadece florida'ya özel olan şeylerden bahsettim. ona bakarsak amerikan mafyası diye geçen italyan-amerikan mafyalarının doğduğu yer new york ama orada birçok kişi yaşıyor. onu geçtim chicago çok efsane yer olmasına rağmen her hafta en temizinden en az 2-3 cinayet çıkıyor zenciler birbirini vuruyor. hatta şöyle bir meme bile vardır:
https://cdn.discordapp.com/attachments/463094444921716737/825661819661189130/unknown.pngyani silahlar, adam öldürmek zenciler vb amerikanın her tarafında yer alan şeyler. oraya takılmamak lazım. türkiyenin de pek geride kalır yanı yok merak etmeyin
(bu arada amerikada bulunmuş birisi değilim, internet üzerinde çok fazla amerikan (zencisi-beyazı her türlüsü) dostu olan ve internette bolca araştırma yapmayı seven birisiyim. yanlış söylediğim bir şey olduysa affola, birisi gelip beni düzeltebilir)
-
RE: Bilinmesi şart temel argolar ve kalıplar. (slang guide)
Burayı bir süre boşlamıştım. Ara ara konuyu doldurmaya devam edeceğim, eklemek istediğiniz bir şey varsa lütfen çekinmeyin.
Wrap up: Bitirmek anlamında kullanılır. We can wrap this interview up if don't have anything to say.
Run one's mouth: Kışkırtıcı şekilde boş gevezelik yapmak. Örneği internetten çaldım:
He likes to run his mouth, but he won't do anything. If she keeps running her mouth at the referee, she's going to be ejected from this game.
Make someone's day: Birisinin gününü gün etmek. Birisi sizin için çok güzel bir şey yapar, size çok sevindirici bir haber verir. You literally made my day bro diyebilirsiniz örneğin.
Sick: Hasta olmaktan ziyade on numara demek. Aynı zamanda güzel kızlara da dendiğini gördüm.
Whip (ingilizler de hooptie der): Araba.
Ew: Direkt bizim kullandığımız ıyyyyyyy olayının İngilizce versiyonu. Tiksindirici şeylere diyorlar. Çok aptalca bir şey gördüklerinde de bunu söyleyerek/yazarak tepki verebiliyorlar.
Period: Bizdeki nokta olayı. Açacak olursam biz bazen deriz, bu iş burada bitti nokta. Onlar da period kullanıyor, üstüne söylenecek söz yok. This is the best metal band in the world, period.
Shrink: Psikiyatristlere diyorlar. Shrink daha yaygın bir kullanım.
Give it a shot: Denemek. You should give painting a shot.
Give benefit of the doubt: Son zamanlarda en çok karşıma çıkan kalıplardan. Tam Türkçe karşılığı yok ama verdiğim örnekle iyi anlayacaksınız:
Polis sizi yüksek hızdan dolayı çevirdi diyelim. Polis size neden yüksek hız yaptınız diye soruyor, bu durumda siz hızlıca bir bahane uyduruyorsunuz işte ne bileyim çocuğum hasta falan. Polis pek inanmıyor ama yine de sizin dediğinizi kabul edip size ceza yazmıyor. I'll give you benefit of the doubt but next time please be careful. diye cevap verebilir.
Gucci: Efsane / on numara demek.
Orale: Amerika'nın güney yakasında hispanik (meksikan) abilerimizden duyabileceğimiz bir laf. Genelde tamam anlamına gelir, bir fikre katıldığını beyan eder. Orale wey de kullanılır, wey önceki argolarda bahsettiğim fool (kanka) anlamına geçer.
Right on: Orale kelimesinin aynısı, İngilizce versiyonu. Oldukça kullanılır.
Link up: Buluşmak. I'll link you up in the parking lot.
Suck: Çok kötü, berbat anlamında. It sucks ifadesi çok kullanılır.
Tough luck: Şansına küs.
Clusterfuck: Karmakarışık/hatalarla dolu/yanlış yönetilmiş bir olay.
Ambulance chaser: Direkt turengden aldığımı bırakacağım. Kötü avukatlara takılmış bir lakaptır aynı zamanda, sadece aşağıdaki değil.
Yaralanmayla sonuçlanan kazaları takip ederek mağduru tazminat davası açmaya teşvik eden/mağdura hukuki tavsiye vererek iş almaya çalışan avukat.
Getting laid / clapping cheeks: İlişkiye girmek. -
RE: DV2022 Bekleme Odası
@darknessww, içinde söyledi: DV2022 Bekleme Odası
@Masda https://www.greencardphotocheck.com/tr/ hocam bu siteden fotoğrafı kontrol ettiğimde hiçbir sıkıntı görünmedi.
Hiçbir sıkıntı olmaz hocam 600x600 ile 1200x1200 arasında kare formatta olması lazım gönlünüzü ferah tutun
-
RE: DV2022 Bekleme Odası
bence tartışma yaratanlara cevap verilmemesi gerek, kendi kendine konuşsunlar. cevap verdikçe devamı gelecek çünkü. moderatöre rapor edilebiliyorsa yeterli olur
-
RE: DV2022 Bekleme Odası
@Emtee, içinde söyledi: DV2022 Bekleme Odası
@kaanvercetti nevada tercihinin sebebleri nelerdir?.
cost of living sanıldığının aksine yüksek değil, ortalamanın yukarısında olsa bile california'ya göre on kat daha uygun. çok geniş yolları var. income tax olayı nevada eyaleti için %0 ve bildiğim kadarıyla yemek & ilaç harcamalarında da tax olayı yok. iyi iş imkanları var. 5 tane eyalet ile komşu, california hemen yanı başında gidebiliyorsun. efsane manzaralı yerlerini de unutmamak gerek. benim için en önemlisi sıkıcı & sıradan olmayışı.
bir de filmlerden duymaya alışık olduğumuz bir söz vardır, onu da eklemesem olmaz
what happens in vegas stays in vegas -
RE: DV2022 Bekleme Odası
@Ping-PONG, içinde söyledi: DV2022 Bekleme Odası
Yine ortalık karışmış ABD' de.
Daunte Wright isimli bir gencin polis müdahalesi esnasında öldürülmesi yüzünden.İnsanların olaya bakış açısını merak ediyorum. Aşağıda bodycam görüntüsü mevcut. Yorumlarda polise şok tabancan var iken neden silahını kullanırsın diye giydirmişler.
Edit:
Bireysel yorumum.
Gencecik bir insanın hayatını böyle saçma bir şekilde kaybetmesi acı verici.
Ancak; Tepki olarak sokağa dökülen insanların amacı sanki sadece sağı solu yağmalamak, kendi bireysel kinlerini sağa sola, polise kusmak için yakaladıkları fırsatları değerlendirmek gibi geliyor bana. ( Baya izledim olayları, araştırdım ve bireysel olarak bu çıkarımı yaptım. )
Olay anı için ise şok tabancası at doldur şeklinde kullanılan ve hedefi ıskaladığınız anda tekrar atmanız anlık olarak imkansız olan bir alet. Tam kelepçelenmek üzere iken böyle bir hamle yapan kişinin çok büyük bir suçu olabileceğini ve kaçabilmek için polislerin canına kıyabileceğini düşünerek polisin hamlesinin tamamen bireysel görüşüm olarak normal olduğunu düşünüyorum. Her şeyin bodycam ile kayıt edildiğinin bilincinde bir bireyin hakkını her türlü savunabileceğini, teslim olmanın en iyi yol olduğunu buna rağmen böyle bir girişimde bulunmasının düşündüğümün dışında bir sebebi olamayacağını düşünüyorum.Siz hayalini kurduğunuz coğrafyada yaşanan bu olaylar ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Öncelikle videoyu anlamak gerekiyor. Videodaki asıl olay taser ile tabancanın farkını bilmeyen bir memurdan oluşuyor. Elindeki tabancayı taser sanıyor ve taser ateşlediğini sanıp tabancasını ateşliyor, ateşlerken bile 3 defa taser diye sesleniyor hatta. Ben suçu departmana ve bölgedeki yetkililere bağlıyorum, bu durumun incelemesini yapan donut operator gibi. Eğer sen polislerin bütçesini kesersen/azaltırsan & onların kaliteli eğitim görmesine engel olursan böyle manzaralarla karşılaşmaya alışacaksın. Şimdi bu kadın yüzüne bir sürü polis öldürülecek.
Bu olaylar yeteri kadar eğitimli olmamaktan kaynaklanıyor. Eğitimlerin seviyesinin düşme sebebi de law enforcement'lara verilen bütçenin azaltılması. Bu George Floyd olayından sonra ciddi anlamda çoğu departmanda gerçekleşti hatta. Amerikanın en büyük polis teşkilatlarından biri olan LAPD bile geçtiğimiz zamanlarda baya defund yedi.
Olay hakkında konuşacak olursam kişinin vurulması tamamen saçmalık. Eğer kişi arabasına bindiği esnada gloveboxa ulaşsaydı ya da koltuğun altına ulaşıp tabancasını vb alsaydı Tennessee v. Garner caselawı altında polisler bunu tehdit olarak algılayıp silahla müdahalede bulunabilirdi. Hatta kişinin cinayetten sabıkası olduğunu bilinseydi silahı olup olmadığı bilinmese bile etrafa zarar verebilecek durumdaysa yine vurulabilirdi. Mesele şu ki ortada ne silah var, ne de aşırı büyük bir olay. Sıradan bir warrant. Yüksek stresli durumda polis sakin olamıyorsa, nefesini kontrol edemiyorsa, elindekinin taser mi silah mı olduğunu ayırt edemiyorsa polis olmayacak. Ki kaldı ki herhangi yüksek stresli bir durum da yok, bahsettiğim gibi sıradan bir olay. Bir sürü caselawlar polisin hayatını korumaya yetiyor zaten, yukarıda bahsettiğime ek olarak Terry v. Ohio'yu bile söyleyebilirim. Sen bir LEO isen (law enforcement officer) ne yapman gerektiğini çok iyi bileceksin, çatışma esnasında kaç mermi ateşlediğini bile sayacaksın. Polisin yasal olarak savunulacak bir yanı yok, olay başlı başına büyük bir drama zaten.