Arkadaşlar merhaba,
Her bilginin birinin işine yarayabileceğini düşünerek ve sonsuz bilgi aldığımız bu foruma katkı yapma şansı olarak gördüğümden 3 Şubattaki mülakat ile ilgili aklımda kalanları aktarmak istiyorum.
Sabah 8,30 randevumuzdu ve aile olarak 4 kişi müracaat etmiştik. En son 1 temmuza çekebildiğimiz randevu konsolosluk tarafından 3 Şubata alındı. DS60 neredeyse 1 sene vakit geçtiği için fotolarımızı yenileyerek ve eşimim iş durumunu güncelleyerek pazar akşamı tekrar doldurduk. Çocuklar 14 yaşın altında olduğu için almadık yanımıza. Aklımıza gelen tüm evrakı dosya olarak yanımızda götürdük ancak hiç birine bakılmadı. Buradaki yorumlardan siyahi beye düşmek umuduyla sıramızı beklerken tam ona sıra gelince hareketlendik ancak bekleyin deyince korkulan düz saçlı hanımefendi işaret etti. İngilizce başladık öyle devam etti. Neden US'ye gitmek istediğimizi, ne kadar kalacağımızı, çocukların okulundan izin mi alacağımızı, eşimin işini, benim işimi, daha önce başka yurtdışı seyahat yapıp yapmadığımızı sordu.
Önce tam olarak seyahat tarihimizi ve planı anlalttık; Orlando Disneyland ardından Newyork arkadaşlarımızla buluşacağız dedik okul açılış tarihinden 3 gün önce döneceğimizi anlattık, Disneyland bilet fiyatlarının pahalılığı mevsim seçimi vb hakkında 1-2 dakika sohbet döndü. Arada notlar aldı bilgisayarda. Sonra da vizemizin onaylandığını söyledi ve iyi eğlenceler diledi.
Az önce baktım issued olmuş hepsi ancak ne zaman pasaportları gönderecekler bilmiyorum.
Ben 48 yaşındayım aslen hukukçu olmakla beraber, 15 yıldır kendimize ait şirketimizde ticari faaliyet sürdürmekteyim, eşim master dereceli mikrobioyolog 16 seneyi aşkın tecrübesi var ve etkili mi bilmiyorum ama 2 Amerikan şirketinde görev yaptı son pozisyonu AR-GE müdürü. Yeşil pasaportumuz var benden dolayı ancak yeni olduğundan basılı vize yoktu, daha önceki seyahatleri sözlü olarak sordu eski pasaportlar da yanımdaydı ve görebileceğini söyledim istemedi. Daha önce Sırbistan, İtalya,yakın tarihili daha eski olarak Almanya, Hollanda birkaç kez, Makedonya, Bulgaristan vb vardı.
Rivayet muhtelif tabi ama benim hissettiğim; DS -160 olayın, kararın büyük bölümü oluşturuyor. Ve tabi genel olarak görüşmede gider de gelmez bunlar intibaı uyandırmamak, özgüvenli olmak. Benim asıl amacım bu seyahatin New York bölümünde E-2 vizesi ile alakalı yatırım yapabileceğim yerleri görmek, oradaki arkadaşlarım vasıtası ile bir süredir takip ettiğimiz yerler var, gidip yerinde inceleme yapıp avukatla sürece start vermek. Büyük oğlumun bu yolla liseye orada başlamasını arzuluyoruz
Bizim önümüzde yaşça bizden daha genç akademisyen bir hanım Türkçe olarak görüştü hiç yurtdışı çıkışı olmadığını söyledi ve onay aldı.
Benim aklımda kalanlar bunlar, umarım birimizin işine yarayan bilgiler olur.
Herkese kolay gelsin