Herkese merhaba. Bugün 08:45 saatinde olan ve olumlu sonuçlanan mülakatımızla ilgili deneyimlerim.
28 Temmuz günü olan mülakat için 27 Temmuz akşam üzeri Bursa'dan eşimle yola çıktık. Ankara'da konaklamak için tercih ettiğimiz otel Grand Silay isimli bir oteldi. Burası bize f/p olarak mantıklı geldiği için tercih ettik. Yürüme mesafesinde birçok restoran, cafe vs. var. Gecelik 2 kişilik oda fiyatı 1300 TL. Değerlendirmek isteyen arkadaşlara detay olarak belirtim.
Bizim dosyamız 3 kişiyi kapsıyor. Asıl talihli ben, eşim ve 3,5 yaşındaki oğlumuz. Mülakat için gelen hatırlatma mailinde 14 yaş altı çocuk getirmek zorunlu değil dendiği için oğlumuzu mülakata götürmedik.
Sabah 8 gibi otelden aracımızla ayrıldık ve konsolosluğa varmamız 9-10 dk sürdü. Konsolosluk çevresinde bir çok park yeri var. Araçla gelecekler park için sıkıntı yaşamayacaktır diye düşünüyorum.
Evrakların yer aldığı dosya, vize ücreti için çektiğim dolar, kolumdaki analog saat ve arabamızın anahtarı dışında başka hiçbir şey almadan büyükelçilik kapısına yöneldik. Kapıda sağlı sollu banklarda oturan birçok kişi vardı. Ellerindeki dosyadan iyi kötü kim dv için kim başka vizeler için gelmiş acaba diyerekten polis noktasına doğru gittim ve "8:45 mülakatlarını almaya başladınız mı?" diye sordum. Saat tam 08:25 ti. Görevli polis memuru evet girebilirsiniz dedi ve pasaportlarımızı camın altında bulunan metal kutuya koyduk ve sol tarafa giriş kapısına yöneldik. Bir görevli kolumdaki saat akıllı saat mi diye merak ederek sordu ve hayır değil dedim. Bu sırada pasaportlarımız ile birlikte başka bir görevli kapıyı açtı ve pasaportları bize teslim ederek metal dedektöründen geçmemizi belirtti. Buradan sonra ana binaya doğru yöneldik.
Kapıdan girince içerisinin bir hayli kalabalık olduğunu gördüm. Hemen kapı önünde kuyruk oluşmuştu ve biz de eşimle bu kuyrukta ilk işlem için sıra beklemeye başladık. Girişte sol tarafta açık masada oturan 2 Türk görevli pasaportları alarak hangi vize türü olduğunu soruyor, ekranından kontrol sağlayarak vize ücreti ödemek için insanları ödeme bankosuna yönlendiriyor. Yaklaşık 15-20 dk bekledikten sonra sıra bize geldi. Biz de pasaportları teslim ettik ve vize türü immigrant mı diye sordular. Ben evet diversity diyerek cevap verdim ve 1 dk'lık bir süre sonrası bizi hemen sağ tarafımızda olan vize ücreti ödeme kuyruğuna yönlendirdi buradaki görevli.
Ödeme için kuyrukta beklerken hemen önümüzde Alper, Begüm, Hüseyin Abi ve eşi Şükran Abla ile ayak üstü tanışarak muhabbet etmeye başladık. Herkes hem heyecanlı hem tedirgin.... İyi kötü aynı duygular paylaşıldığı ve en önemlisi frekans da tuttuğu için güzel güzel muhabbet ederek ücret ödeme için uzunca bir süre bekledik. Bu süre net hatırlamamakla birlikte en naz 30-40 dk idi. Sıra bize geldi ve camekan altındaki metal bölmeye pasaportlarımızı ve 990$ vize ücretini bıraktım. işlem yaklaşık 3-4 dakika sürdü. Pasaportlarımızla birlikte ödeme makbuzları ve 2 adet sıra numarası yazan kağıt bize teslim edildi. İki kağıtta da aynı numara var farklı numaralar değil.
Bu aşamadan sonra evraklarımızı teslim etmemiz için ilk girdiğimiz kapıya doğru yönlendirildik ve tekrar beklemeye başladık. Burada da yine tanıştığımız diğer arkadaşlarla sohbet ederek zamanı geçirdik. Bekleme baya uzun sürdü ya da bize öyle geldi bilemiyorum. En az bir 40-45 dakika kadar vakit geçtikten sonra sıramız yandı ve 16 numaralı bankoya geçtik.
Pasaportlarımızı yine camekan altından uzattık. Görevli hanımefendi ilk olarak 2'şer fotoğrafı ve sağlık raporlarının bulunduğu dosyayı açarak evrakları kendisine vermemizi istedi. Ben de sırayla zarfların ağızlarını açarak sağlık raporlarını cam altından sırayla uzattım. Bu sırada "daha hızlı olur musunuz" şeklinde ilk uyarımızı aldık görevli hanımefendiden. Zaten yeterince seri hareket ediyorduk ama neyse.... Sonrasında İlgilizce bilip bilmediğimi sordu, ben mülakatı Türkçe yapmak istiyorum dedim.
İlk olarak asıl talihli olan benim evraklarımı istedi.
- Nüfus kayıt örneği (vukuatli)
- Adli sicil kaydı (Arşiv kayıtlı, e-devletten İngilizce olarak)
- Askerlik Durum Belgesi
- Evlilik cüzdanı aslı ve fotokopisi
- Diploma aslı ve fotokopisi
- Banka hesap dökümleri
Eşim için:
- Nüfus kayıt örneği (vukuatli)
- Adli sicil kaydı (Arşiv kayıtlı, e-devletten İngilizce olarak)
- Evlilik cüzdanı fotokopisi
Oğlumuz için:
- Nüfus kayıt örneği (vukuatli) Bunu kendi üzerinizden aldığınız belgeyi veriyorsunuz.
Hepimiz için fotoğrafları ve sağlık raporlarını başta aldığını belirtmiştim bu sebeple maddelere ayrıca yazmadım.
Banka dökümlerimi istedikten sonra ben görevli hanım efendiye " bana ait olan araçlar ile ilgili ruhsatları da paylaşmam gerekli mi?" şeklinde soru sordum. Aldığım cevap "hiçbir açıklama yapmıyorum size, ne istiyorsanız onu verin" şeklindeydi. Ben de hiçbir şey demeden ruhsatları uzattım ve dosya içine koydu. Eşimle göz göze geldik, birbirimize "yapacak bir şey yok" der gibisinden. Moral bozmak yok.....
Bunlardan sonra, özellikle benim evraklarımı verirken dosya ve bankonun önü baya bir dağıldığı için işlemimiz yapılırken yavaş bir şekilde dosyamın kapağını kapamaya teşebbüs ettim ki camın arkasından görevli hanımefendi azarlar gibi " hiçbir şeyi toplamayın ve hiçbir şeye dokunmayın, hareket etmeyin" gibisinden bir cümle kurdu.. Ben şok tabi ne oluyoruz modundayım ama yine neyse deyip tabiri caizse nefes almak dışında hiçbir şey yapmadan beklemeye devam ettik. Bu sırada yaklaşık 1,5 saattir belki daha uzun süre ayakta durmanın verdiği yorgunlukla eşim sağ ayağını biraz salladı ayakta. Ben de yorulduğunu fark ettim ve çok kısık bir sesle "az kaldı" dedim veeeee ablamız yine bombayı patlattı " iyi ki bunu (bundan kastı eşimin ayağını sallaması) pasaport bilgilerinizi girerken fark etmedim" şeklinde bir cümle kurdu yüzünde bir gülümseme ile. Biz tabi fener yemiş tavşan gibi bakıyoruz. Hangi gezegendeyiz? mevzu ne, olay ne? Amaç ne? Ben artık ciddi ciddi psikolojik bir test fln yapıyorlar heralde şu aşamada diye düşünmeye başladım.
Neyse ki evrak teslim sürecimiz bitti ve vize ücretini ödediğimiz bankonun hemen solunda yer alan 2 bankonun karşısında mülakat için sıramızın gelmesini beklemeye başladık. Mülakatları gerçekleştiren 2 görevli de gayet güler yüzlü ve pozitif kişilerdi. Daha ilk saniyeden bunun farkına varabiliyorduk.
Bizden önce Alper ve Begüm arkadaşlarımız vizelerini sorunsuz aldı. Çok mutlu olduk onlar adına. Hüseyin Abi'nin dosyasında ise kendisi vize aldı ancak eşi Şükran abla AP'ye kalınca " ahh bee" tepkisini versek de sorunsuz olarak bu süreci de halledeceklerine inanıyorum.
Sıra numaramız yandı ve bankoya doğru geçtik. Mülakatı Türkçe istediğimi evrak kaydında belirttiğim için tercüman da bankoda yer alıyordu. İlk olarak sağ elimizi kaldırarak yemin etmemiz istendi. Konsolosluk görevlisi cümlesini bitirdikten sonra ben tercüman hanımın çevirmesini beklemeden tabiri caizse atladım ve boş bulunup cevap verdim ve görevli kişi " oo burada İngilizce bilen birisi var” dedi ve gülümsedi. Ben de bildiğimi ama heyecanla yanlış bir şey söylemekten çekindiğim için Türkçe istediğimi belirttim. Gayet güler yüzlü ve iyimser bir şekilde hiçbir sorun yok bu şekilde devam edelim dedi ve mülakatımız ilk sorudan İngilizceye dönmüş oldu Diyeceğim o ki Türkçe gitmesini istiyorsanız İngilizce tek laf etmeyin :)))
Mülakatımız çok kısa sürdü,
Yemin etmemiz sonrası parmak izlerimiz alındı ve aşağıdaki sırayla bana şu sorular soruldu;
G: Görevli B: Ben
G: Üniversite mezunusunuz, hangi bölümü bitirdiniz?
B: Çevre mühendisliği
G: Ne zaman mezun oldunuz?
B: 15 yıl önce
G: Şu an ne iş yapıyorsunuz?
B: Kendi nakliye şirketim var, lojistik sektöründeyim.
G: Daha önce Türkiye dışında yaşadınız mı?
B: Hayır
G: Daha önce evlenip boşandınız mı ?
B: Hayır
Bu sorudan sonra eşime de Türkiye dışında yaşayıp yaşamadığını ve ilk evliliği olup olmadığını sordu ve benimle devam etti.
G: Tek çocuğunuz var sanırım
B: Evet bir oğlumuz var
G: Sanırım çocuğunuz şu an burada değil
B: Evet çok küçük olduğu için getirmedik.
G: Çok güzel, sizinle o da Amerika’ya geliyor o zaman
B: Elbette
G: Amerika’da nereye gitmeyi düşünüyorsunuz
B: Florida
G: Tanıdığınız var mı?
B: Birkaç çocukluk arkadaşım var
G: Çok güzel, Ne iş yapacaksınız?
B: Yine lojistik üzerine çalışmayı düşünüyorum
G: Bu konuyla ilgili görüştüğünüz birileri var mı peki?
B: Resmi olmasa da fikir almak için konuştuğum birkaç kişi var.
G: Ne kadar birikiminiz var?
B: …… nakit ….. diğer varlıklar
G: Çok güzel. Vizenizi onaylıyorum, 1 hafta sonra PTT
Evraklarımızın orijinalleri camekan altından teslim edildi ve bankodan ayrıldık. Not olarak belirtim, verdiğim ruhsatlara ve diğer mali belgelere bakmadı görevli.
Yazarak uzun gelse de toplamda 3 dk. falan sürdü mülakatımız. 8:25 de başladığımız mülakat sürecini tam 11:00 da konsolosluk binasını mutlu bir şekilde terk ederek sonlandırmış olduk bu şekilde.
Umarım ki isteyen herkes vizesine en kısa sürede kavuşur.
Bu süreçte paylaşımlarıyla, cevaplarıyla destek olan yol gösteren herkese, adminlere ve özellikle Uğur Bey’e çok teşekkür ediyorum.