Arkadaşlar merhaba, yaklaşık 9 aylık hayli stresli ve inişli çıkışlı bekleme sürecinin ardından vizelerimizi az önce aldık. Öncelikle böyle bir forum oluşturan, bilgi paylaşımı yapan, herkese cevap vermeye çalışan destek olan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Forumun önemini; konsolosluk içerisinde hala araştırma çok yapmamış, çok fazla bilgi sahibi olmayan, eksik evraktan ap'ye kalan arkadaşları görünce daha çok anladık. Sürecin başından beri her türlü sorularımızı yanıtlayan @gucarslan ve @ATS16 , bu süreçte yanımızda olan ve destek veren @minnesota iyi ki varsınız teşekkürler. 12 şubat mülakat deneyimimizi paylaşmak istedim. 11 şubat akşamı İzmir'den Ankara'ya uçup, konsolosluğa yakın bir otelde konakladık. Sabah 9.15 mülakatı için 8.30 gibi konsolosluk önüne gittik, hava çok soğuktu ve çok fazla kuyruk vardı. Burada söyleyebileceğim, kesinlikle sıra beklemeye gerek yok. Herkesi saati geldiğinde tekrar sıraya çağırıp içeri alıyorlar. İçeri girip uzun yolu geçtikten sonra, mülakatların yapılacağı binaya giriş yaptık. İçerideki çalışan arkadaşlar ne yapılması gerektiği konusunda çok fazla yardımcı oluyorlar zaten. İlk önce sol taraftaki masada pasaportları verip giriş yaptırdık, ardından mülakatların yapıldığı gişelerin orada beklemeye başladık. Oradaki görevli bugün gereğinden fazla green card mülakatı oldugunu belirtti. çoğunluk tahmin edebileceğiniz üzere yabancı insanlardı. bir süre bekledikten sonra vezneden paraları yatırıp evrakları teslim etmek üzere sağ taraftaki gişelere yöneldik. ( 9.15 randevumuz, sıra aldığımızda saat 10.40 olmuştu). Evrakları teslim alan tüm görevliler Türk bu arada, her türlü konuda yardımcı oluyorlar, eksik şeyler için dışarı gönderip geri aldıkları da oldu. Sıramız geldiğinde, dava dosyalarını verirken (iş yerinde olan bir iş kazasından ötürü 2.5 yıl hapis cezam, DS260 formunu doldurduktan 1 gün sonra onanmış, para cezasına çevrilmişti ve ödemiştim ama ds 260 formunu doldururken tüm güvenlik sorularına NO demiştim.) bu durumu görevliye anlattım, bu durumun çok önemli olduğunu söyledi ve not alacağını konsolosa ileteceğini söyledi ve Türkçe mi ingilizce mi istiyorsunuz dedi biz de davayı rahat açıklarız diye Türkçe seçtik.
Asıl talihli eşimden; Banka hesap dökümü(1 adet sadece dolar hesabı), E devletten arşiv kayıtlı sicil belgesi, Vukuatlı nüfus kayıt, Sağlık raporu zarfı, diploma aslı ve fotokopisi, evlilik cüzdanı aslı ve fotokopisi, 2 adet 5*5 foto;
Benden bunlara ek olarak; Adliyeden aldığım arşiv kayıtlı adli sicil kağıdı, askerlik belgem, Tüm dava dosyalarımı ve yeminli ingilizce tercümelerini (iddianame, ceza maddeleri, kesinleşme şerhleri, infaz kağıdı, ödeme makbuzu, bilirkişi raporları, gerekçeli kararlar istinaf dahil.) aldı, diplomamı almadı.
Ardından green card mülakatlarının yapıldığı sol taraftaki bölüme geçtik. çok dar bir yer, oturacak yer az, çocuk bölümü de var. 19-20-21 numaralı 3 gişe ve bir kapalı kapı var(bunu da en son fark ettik). bu 3 gişedeki konuşmaların çoğu, bekleyenler tarafından da duyuluyor. 19 numarada(genelde Türkçe seçen arkadaşları bu arkadaş mülakata aldı) güler yüzlü çat pat Türkçe konuşmaya çalışan bir kadın konsolos, 20 numarada ekseriyetle yabancıların(İran) mülakatını yapan hafif asabi bir arkadaş, 21 numarada ise ingilizce seçen Türkler ve yabancıları ortak mülakata alan birisi vardı.
19 numaradaki konsolosun mülakatları çok kısa sürüyordu, sorduğu sorular :
-Nereye gidiyorsunuz?
-Orada tanıdık var mı?
-Neden orası?
-Gidince bir iş planınız var mı?
Anlamadığı bir şey olduğu zaman arkadan Türk arkadaşını çağırıp yardım alıyordu.(Evet arkada çalışan bir hayli Türk arkadaş var.)
Bunun dışında gişelerde para ile ilgili soru sorulduğunu çok duymadım.
Bir süre sonra sıra numaraları karışmaya başladı, mesela bir tarafta 105 numara mülakat yaparken 85 numaralı arkadaş hala bekliyordu.
Orada gördüğümüz çekiliş kazanan arkadaşlar bir bir vize onaylarını aldılar, birkaç eksik evraklı arkadaş vardı( yabancı polis belgesi ve adli sicil kaydınının arşivsiz olması), onun dışında çok sorun olmadı.
Sıra bize gelmiyordu bir türlü, daha doğrusu bizim sıra numaramızdan sonrakiler tek tek alıyordu, bizim numaramız yanmıyordu. En son 5 kişilik yabancı bir aile ve biz kaldık. Biz, benim dava dosyamdan dolayı inceleme yapıyorlar diye stres içinde beklerken orada bulunduğumuz süre içerisinde hiç karşılaşmadığımız bir şey oldu. Eşimin adını sesli olarak anons edip, en sol köşedeki kapalı odaya gelmemizi söylediler(orada bir oda olduğunu o an anladık, oda sorgu odalarına benziyor, içeride sandalyeler var oturarak mülakat yapılıyor ). O anda öyle bir stres yaptık ki anlatılmaz yaşanır. ap'ye kalacağımızı ve sorgulanacağımızı anladık iyice stres yaptım. Odaya girdiğimizde, gişelerde hiç görmediğimiz orta yaşlı güler yüzlü konsolos bir kadın ve yanında tercüman olarak bir kadın arkadaş daha vardı. İngilizce konuşmaya başladı biz cevap verince de tercüman arkadaşı gönderdi. eşimin evraklarını incelerken bizim nasıl stresli olduğumuzu gördüğünden olsa gerek; korkmanıza gerek yok, bu odaya çağırılma sebebiniz diğer gişelerin dolu olması( bana göre de mesai saatinin bitmesinden dolayı acele etmesi ve herkesi bitirmek istemeleri) o yüzden rahat olabilirsiniz dedi. Eşimin Evraklarını incelerken çok az soru sordu;
-Nereye gideceksiniz?
- Ne iş yapacaksın?
-Neden orası?
-Banka hesap dökümündeki imza sirkülerine baktı ve bu nedir diye sordu? ( çok şaşırdım, buradan bu konsolosun, normalde mülakat yapmadığını ya da çok az yaptığını anladım. Durumu açıkladık.)
Parayla alakalı da bir şey sormadı başka. Her şey çok güzel görünüyor dedi ve benim dosyaları incelemeye başladı.
Asıl garip kısım burada başlıyor. Biz içerde ecel terleri döküp, bizi sona bırakmaların sebebini dosyamı incelemelerine bağlarken kadın benim dava dosyamı görünce şaşırdı ve Bu nedir? diye sordu. (o anda aslında hiçbir şeye bakmadıklarını, sadece o an kontrol ettiklerini anladık)
Olayla ilgili sorduğu sorular: - Bu nedir? iş kazası davası olduğunu söyledim
- Bitti mi dava dedi? bittiğini, para cezası alıp ödediğimi söyledim.
Bana başka hiçbir şey sormadı.
Daha sonra arkaya gitti ve tercümanlık yapacak bir arkadaşını çağırdı ve dikkatlice dinleyin dedi;
"Bu dosyayı arkadaşlarımla beraber incelemem lazım, bunun çok uzun süreceğini düşünmüyorum o yüzden pasaportlarınız bizde kalacak" dedi sarı bir kağıda ap işaretledi ve "hiçbir şey yapmayın sadece bekleyin diye tekrar tekrar uyardı." ardından eşime dönüp:
" Senin her şeyin güzel gözüküyor senin vizen onaylandı" dedi.
Ne kadar sürebilir diye sorduk, çok uzun süreceğini düşünmüyorum dedi ve sistemde kontrol ettiğinizde AP veya Refused yazabilir korkmayın dedi, rahatlatıcı konuştu. Sonrasında odadan çıktık, bizden başka kimse kalmamıştı, ne içerde ne dışarda kimse yoktu. Garip bir duygu durum içerisinde konsolosluktan çıktık ve akşam uçağıyla İzmir'e döndük.
Akşam ceac kontrol ettiğimde ikimiz de AP gözüküyorduk, 13 şubat sabah kontrol ettim yine AP idi. Akşam üstü kontrol ettiğimde Issued yazıyordu, açıkçası 24 saat bile geçmeden incelemenin bitebileceğini hiç düşünmedim, yine stres içerisinde forumdan arkadaşlara danıştım, bir sıkıntı olmayacağını söylediler sağ olsunlar. 2-3 saat sonra PTT mesajı geldi. Bugün öğlen ise PTT şubede mesajı geldi ve gidip aldık. Pasaportu açtığım ana kadar inanamamıştım, inanılmaz bir rahatlama oldu ama bu rahatlamanın tamama ermesi için sanırım Amerika topraklarına ayak basmam gerekecek. Umarım daha önce yazılanların bizlere ışık tuttuğu gibi, bizim deneyimlerimiz de başkalarına yol gösterir. Herkese çok teşekkür ediyorum, vizelerini alan arkadaşlara hayırlı olsun, darısı sabırla bekleyip bu mücadeleyi sürdürenlere olsun.