Herkese merhaba güzel insanlar. Amerika’da 1 yılı devirmiş biri olarak bikaç deneyim paylaşmak istiyorum. Biraz uzun bir yazı olduğu için kusura bakmayın lütfen ve yazılanların sadece bizim deneyimimiz olduğunu hatırlatmak isterim. Umarım birilerinin işine yarar.
Öncelikle Green Card başvurusu yapmadan önce burada paylaşım yapanların deneyimlerini mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Özellikle bu başlık bulunmaz bir nimet! Ben ve eşim ve çevremde olan ve gelmek isteyen arkadaşlarımıza forumu hatim etmeleri gerektiğini her fırsatta paylaşıyoruz o yüzden lütfen okuyun tüm deneyimleri sonra gelip gelmemeye karar verin ve hüsrana uğramayın. Gelelim 1 yıllık deneyimimize;
Eşim ve ben 40 yaşında taşındık ABD ye. Çocuğumuz yok. İkimizde tv sektöründe çalıştık yıllarca. 20 yılı devirdim meslekte hem kamera önü hem arkası. Ünlü ya da zengin insanlar değildik. Kendi yağımızda kavrulduğumuz bir çok kişiye göre keyifli bir hayatımız vardı. Kirada oturuyorduk ve eski bir arabamız vardı. 8 yıl boyunca çekilişe başvurduk yani aslında gelmeye 8 yıldır hazırdık. Kafamızda tüm soru işaretleri her şey tamamdı. Eşim bana göre biraz daha mantık tarafındaydı gidince ne iş yapıcaz başarabilecek miyiz vs. diye. Ama biz kadınlar daha duygusal olabiliyormuşuz ben bununla fazlasıyla yüzleştim geldiğimizde. Tüm evraklarımız hazır bir şekilde ve yapabildiğimiz birikimle ABD ye geldik. Bizim en büyük avantajımız en yakın arkadaşlarımız California’da yaşıyordu. Yanımıza gelin geçiş sürecinde elimizden geleni yaparız dediler. Havalimanından aldıkları ve kendi evimize çıktığımız güne kadar 3,5 ay boyunca evlerini açtılar bize sağolsunlar. Hala tam destek olmaya devam ediyorlar. İlk 1 ay sudan çıkmış balık gibiydik. Rüyada ya da bir filmin sahnesinde gibi hissediyorduk. Ama sonra gerçeklerle yüzleştik.
Amerika’ya Green Card la gelseniz dahi size yeni doğmuş bebek muamelesi yapıyorlar. Buna hazırlıklı olun. Kendi ülkende geçirdiğin 40 yıllık deneyim burada en ufak bir anlam ifade etmiyor maalesef. Biz arkadaşlarımızın yanına geldiğimiz için şehirle ilgili pek bir araştırma yapmadık. California’ nın kuzeyinde Redding diye bir şehirde yaşıyoruz. Tamamen yeşilin doğanın mis gibi bir havanın içinde. İstanbul’da doğup büyümüş biri olarak ilk başta bir dinlendirdi ama sonra aşırı küçük ve sıkıcı geldi. Bu şehirde bulunan okullar sebebiyle çok fazla öğrenci var. Şehrin nüfusu 90 bin civarı. Şehirde genelde burda doğup büyümüş ve neredeyse şehrin dışına hiç çıkmamış yerel halk yaşıyor. Herkes aşırı kibar ve kiminle tanışsak siz çok cesur insanlarsınız ve yeni evinize hoşgeldiniz diye biz hep destek oldular sağolsunlar. Ekim ayında geldik ve Nisan ayına kadar her Allah’ın günü durmadan yağmur yağdı ve bu beni aşırı derecede depresif yaptı. Her gün ama her gün ağladım hemde hiç susmadan. Ailemi çok ama çok özledim. Üstüne vize alamadılar ağladıkça ağladım. Eşim gerçekten hastalanacaksın nolur ağlama istiyorsan dönelim, denedik olmadı deriz diye defalarca söyledi. Ama ben hem ağlarım hem kalırım diye direttim. (O kadar ağlamaya kalma sebeplerimiz çok fazla, ekonomik, deprem vs). Bu süre içinde ehliyet, banka işlerini hallettik. En büyük hatamız gelir gelmez kredi kartına başvurmamak oldu. (Hala yok yani kredi puanımız da oluşmadı. Yakında başvuru yapacağız) Kredi puanımız olmadığı için ev tutamadık bu geldiğimiz 3,5 ay içinde. Gitmediğimiz emlakçı kalmadı. Sonra eşim tesadüfen Facebook ta bir yoruma denk geldi (şehrin bir grubu vardı) ve biz o yorum aracılığı ile evimizi bulduk. Kredi puanımızın olmadığını, ülkeye yeni taşındığımızı ama eve ihtiyacımızın olduğunu anlatamaya çalıştık. Onlarda 1 yıllık kira bedeli gösterirseniz ev sizin dediler. Ev tutarken en önemli konu evin içinde çamaşır ve kurutma makinesinin olmasıydı. Amerika’da bir çok evde maalesef yok ve çamaşırlarınızı toplu yıkama yerinde yıkamak zorunda kalabilirsiniz. Biz bir Apartment da 1 odalı daire kalıyoruz. Evimizden ve oturduğumuz mahalleden kesinlikle çok memnunuz. O kadar ağlamanın karşılığını güzel bir ev ve komşularla aldık çok şükür. Buranın en büyük sorunlarından biriside 52 deceyi bulan bir sıcaklık. Bu bizim bu şehirde çok kalmayacağımızın en büyük sebebi. En fazla 1 yaz daha yaşarız diye düşünüyoruz çünkü yaşanacak gibi değil. Hem aşırı sıcak hem aşırı küçük. Gelmeyi sakın düşünmeyin tecrübeyle sabit.
Gelelim geçim kısmına şu an geçici olarak DoorDash yapıyoruz. Kesinlikle yapılacak iş ya da çekilecek çile değil. Bir gün güzel kazanıyorsun ertesi 3 gün eve 100 $ yapamadan dönüyorsun. Her dakikası para burda insanların. Yani çalışmadığın her dakika maddi kayıp. Bir şekilde geçiniyor muyuz evet ama Türkiye de maddi açıdan daha refahtık yalan yok. Çünkü belli bir maaş yatacak biliyorsun, sigortan vs bunları düşünmüyorsun. Ama burda çalışırsan paran var yoksa yok. Sağlık sigortası yaptırmadık Allah’a emanet yaşıyoruz. Bu işi yapmamızın en büyük sebebi dil. Lütfen gelmeden önce İngilizcenizin çok iyi olmasını sağlayın. İnanın her şey yoluna bir şekilde giriyor ama insanın derdini anlatamaması aşırı ağır geliyor. O yüzden aman gidince öğrenirim demeyin ben böyle bir salaklık yaptım siz yapmayın çünkü öyle bir zaman yok. Çalışmaktan öğrenmeye fırsat kalmayacak. 1 yılda İngilizcem tabi ki bir yere geldi ama hala insanların suratına boş boş bakıyorum. Sabahtan akşama kadar arabada radio dinlemeye çalışıyorum bence bir şekilde faydası oluyor. Evde sevdiğim İngilizce programları İngilizce alt yazalı izlemeye başladım. Çoğunu anlamıyorum ama durdurup bu ne demek diye bakıyorum. Umarım kısa sürede daha iyi olur ve daha düzgün işlerde çalışırız. Zaten burda iş olanağıda pek yok aşırı küçük bir yer olduğu için en fazla bir Restaurant da müdür olabilirim. Gelelim alım gücü vs konularına. Kesinlikle çok ciddi bir ekonomik kriz var. Marketlerde birçok şeye kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Hatta bazı organik ürünler daha bile ucuz olabiliyor. Ama ev almak araba almak istersen fiyatlar kredi ödemeleri çok yüksek. Umarım en kısa sürede düzelir.
Özellikle YouTube Instagram gibi sayfalarda paylaşım yapan Amerika’da yaşayan insanların anlattıklarını süzgeçinizden geçirin lütfen. Çünkü kişinin evli, çocuklu, bekar olması birikimi, dili, eğitimi vs tamamen değişkenlik gösteriyor. Ben de izledim hala izliyorum ama yaşamak bambaşka bir deneyimmiş.
Genel olarak toplayacak olursam. Her deneyim kişiseldir. Herkes kendi yaşadığını bilir. İlk 1-2 yıl çok zor geçecek. Kim ne derse desin size ne vaatler verirse versinler burada tek başınıza olacaksınız. Ağlayacaksınız, vazgeçme eşiğine geleceksiniz, bunun için mi bunca yıl okudum burada hiç bir işe yaramıyor diyeceksiniz, öğretmenin, doktorun bile denklik alana kadar yaptıkları işleri bir görseniz hiç kolay değil inanın.
Geçen gün 2 günlüğüne San Franciscoya gittik orda bir restoranda servis yapan garson kız Elektrik mühendisiyim dedi. İş bulamamış garsonluk yapıyor. Gelecek olan gelmeyi düşünen herkes lütfen kafanızda büyütmeyin ama hayallerinizden vazgeçmeyin. Emin olun nerede olursanız olun sorunlar geçim sıkıntısı her yerde var. Eğer aileden çok zengin değilseniz tabi. Ama bir amacınız varsa kalmak için sizi kamçılayacaktır. Vazgeçmeyin amacınıza tutunun. Zaman hızla geçiyor ve bir bakmışsınız o sıkıntılar teker teker geride kalmaya başlamış. Kendi adımıza diyecek olursak; 40 yaşından sonra sıfırdan hayat kurmaya çalışmak çok ama çok zormuş. Her şeye rağmen AMA ! şimdi dönüp bakıyorum da diyorum ki iyi ki kaldık, vazgeçmedik, devam ettik. 1 yılı devirdik. Çoğu gitmedi vatandaşlık sürecinde giden bu yolda ama en zoru geçti. Umarım bundan sonra çok daha iyi olacak. Yeni yeni kendimize geldik. Çevremizdeki şehirleri gezmeye başladık. Yani daha yeni yeni Amerika’da yaşıyoruz diyoruz. Kendinize zaman verin. Yürüdüğünüz bu yolda aynı deneyimleri paylaşan başka bir aileyiz bizde. İnanın her şey zamanla çok güzel olacak. Lütfen vazgeçme! Son olarak foruma elimden geldiğince girip okumaya çalıştım. Ama o kadar yorgun hissediyordum ki kendimi daha yeni yeni kendimize geliyoruz ve toparlanıyoruz. O yüzden ancak bişeyler yazabiliyorum. İyi ki varsın Yeşilkart Forum, iyi ki varsınız adminler, iyi ki varsınız güzel üyeler. Daha güzel deneyimler paylaşmak dileğiyle.
Sağlıcakla kalın ️