Merhabalar 22 ağustos Umman Maskat’ta girdiğim vize mülakatındaki deneyimlerimi paylaşmak isterim;
22 ağustos’taki mülakatım için 2 gün öncesinden Maskat’a giriş yaptım 1-1.5 hafta öncesinde Airbnb’den ayarladığım eve geçtik ve mülakatı beklemeye başladım. Mülakattan bir gün önce 22 ağustos grubu ve 15 ağustos-1 ağustos grubundan (pasaportlarını bekliyorlardı) bir kaç kişiyle Umman’daki bir avmde buluşup sohbet ettik sağolsunlar mülakat konusunda bizi epey bilgilendirdiler ve açıkcası beni rahatlattılar.
Mülakat saatim saat 9.30’daydı ve yaklaşık bir saat önce vize görüşmesinin yapılacağı yere giriş yaptım ama çok erken geldiğimi ilerleyen zamanda anlayacaktım. Vize görüşmesine giderken belgelerimi, pasaport, kimlik, vize için ücret (330 dolar) götürdüm. İlk başta güvenliklerin olduğu bir kapıdan geçiyorsunuz orada telefonu, saatinizi, eğer sigara kullanıyorsanız çakmak ve sigara paketiniz alıyorlar. Yani sadece yukarıda yazdıklarımla girebiliyorsunuz. Onları bıraktıktan sonra vizenin görüşmesinin yapılacağı yere doğru ilerledim. Odaya girdiğimde (oda diyorum çünkü epey küçük bir yer) 22 ağustos ekibinden 6-7 kişi evrak teslimi ve vize görüşmesi için bekliyordu. Yanlarına geçip ben de beklemeye başladım. Vize görüşmesinin yapılacağı yer epey küçük bir yer 3 tane gişe var ve sadece 2’sini kullanıyorsunuz. Vize görüşmeleri yapılırken arkada oturanlar duyabiliyor yani o kadar butik bir yer.
Mülakat dosyalarını verme sırası bana geldiğinde dosyalarımla beraber harekete geçtim. Benden istenen evraklar (bu sıraya göre istenmemiştir);
- Pasaport ve pasaport kopyası,
- 2 adet renkli vize fotoğrafı,
- Lise ve üniversite belgeleri,
- Vukuatlı nüfus kaydı,
- Formül A,
- Askerlik belgesi,
- Adli Sicil belgesi,
- Finansal banka belgesi,
Yukarıda yazdığım belgelerin hepsini ingilizcesini ve siyah beyaz fotokopisiyle beraber istendiğini belirtmemde fayda var tabii ki.
Belgeleri sorunsuz bir şekilde teslim ettikten sonra bana verilen sıra numarasıyla beraber mülakatımın yapılacağı gişenin önünde beklemeye başladım. 15-20 dakika bekledikten sonra benim sıra numaram yandı ve gişeye doğru ilerledim. (Öncesinde gişedeki görevlinin verdiğim belgeleri incelediğini ve yüzündeki gülümsemeyi gördüğümde epey rahatladığımı söylememde fayda var). Soruları heyecandan dolayı tam hatırlamıyorum ama yazmaya çalışacağım;
-belgelerin doğruluğuna v.s yemin edebilir misin ?
+yemin ederim.
-şimdi parmak izini almam gerekiyor önce sağ sonra sol sonra iki elinin baş parmağını yandaki cihaza koymanı istiyorum.
+(dediği şeyleri yaptım)
-heykeltıraş olmana rağmen parmak izlerinde sorun çıkmadı (gülerek)
+(ben de yarım yamalak ingilizcemle) evet işim zor, sürekli mermer ve ahşapla çalışmak zorundayım (gülerek).
-Türkiye de ne iş yapıyorsun ?
+Sanatçıyım, heykel sanatçısıyım.
-Amerikada ne iş yapmayı düşünüyorsun?
+Başta basit işlerde sonrasına kendi işimi yapmak istiyorum.
-Hmm güzel, peki nereye gideceksin ?
+California
-California’mı! Epey pahalı bir yer umarım tanıdığın vardır, California’da nereye gideceksin ?
+Evet arkadaşım orada. San Francisco’ya gideceğim.
-Arkadaşın ne iş yapıyor ?
+O, bir araba galerisinde çalışıyor.
Sonrasına bilgisayarda bir şeyler yazıp vizemin onaylandığını, 10 gün içerisinde pasaportumu teslim alabileceğimi iletti.
Mülakatın inanılmaz rahat geçtiğini söylemem gerekiyor. Görevli inanılmaz tatlı ve nazik bir hanımdı. Her konuda yardımcı oldu, bazı soruları anlamadım tane tane tekrar sordu. Açıkcası o an çok fazla sevinemedim çünkü durumu anlayamamıştım. Açıkcası halen durumu daha kavrayamadım sanırım pasaportumu teslim alınca her şey çözülecek.
Umarım açıklayıcı bir deneyim yazısı olmuştur.
Bu süreçte bana destek olan bütün yeşilkartforum ekibine özellikle ama özellikle @gucarslan abime çok teşekkür ederim. Işık daima seninle olsun abi, asla unutmayacağım seni.