Öncelikle bu forumun varoluşunda ve böylesine yararlı, her sorunun cevabını bulabileceğimiz şekilde aktif ve yalın olarak hayatımızda olmasında emeği geçen herkese çok teşekkür, bin teşekkür ederim. Deneyimlerimi paylaşmayı borç bildiğim için olabildiğince detaylı ve net bir şekilde deneyimlerimden bahsetmek isterim.
Eşim asıl talihli olmak üzere, 2 kişi olarak bu sürece dahil olduk. Öncesinden bahsetmek gibi bir planım yoktu ama paylaşan arkadaşları gördükçe heveslendiğim için ben de biraz bahsetmek istedim.
Eşim de ben de daha önce hiç Green Card başvurusu yapmamıştık. Eşim başvuruların son günlerine yakın, Green Card başvurusu yapalım, bize kesin çıkacak dedi. Gülüp geçtim. Ama o oldukça ısrarcıydı, ilginç bir şekilde kendisine çıkacağına çok inanıyordu. Açıkçası bu benim için biraz sinir bozucuydu çünkü gelecek yaz için tatil planlamak isterken bile, biz o zamana Amerika'da olacağız diyordu. Başvuruların bitmesine birkaç gün kala bir gece kendi evimizde çektiğimiz bir fotoğrafla başvurumuzu yaptık. Fotoğrafın çekiliş için çok önemli olduğunu okumuştum. Hatta bazı platformlarda Green Card Çıkaran Fotoğrafçı etiketiyle bu işi yapanların olduğunu gördüm. Herkes fotoğraf olayına özel bir hassasiyet gösteriyordu. İstenen şeyler netti aslında ama bu Green Card Çıkaran Fotoğrafçıya gitmek için il değiştirenleri bile duydukça bu olayı kavramakta güçlük çekiyordum.
Eşim fotoğrafçı olduğu için evimizde ekipmanlarımız vardı. Birbirimizin fotoğrafını evimizin beyaz duvarında çektik. Ama mevzu fotoğrafı çekense eğer, asıl talihli olan eşimin fotoğrafını ben çekmiştim, bunun da altını çizmek isterim.
Sonuçların açıklanmasıyla eşimin talihli olduğunu öğrendik. 09.05.2023 tarihinde DS-260 doldurduk. Bu arada biz bu formu doldururken pasaport ve adres bilgilerini girmemiştik. Bu o dönemlerde biraz içimi kemirse de forumda bunun sorun olmadığına dair deneyimler okudukça rahatladım. Evet, gerçekten hiçbir sorun yaşamadık bu durumla ilgili. Sonrasında Kasım ayında mülakat mailimizi aldık. Bir hafta öncesi için ise Unganlardan randevumuzu aldık ve İzmir'den Ankara'ya doğru yola çıktık.
11.01.2024 - 10:30 - UNGANLAR: Öncelikle Unganlar çalışanları bizim deneyimlerimize göre kesinlikle çok tatlı, çok sabırlı, çok güler yüzlü ve herkes gerçekten yardımcı olmak için uğraşıyor. Güler yüzlü hanımefendi maildeki evraklardan başka bir şey istemedi. Hatta onların bile çoğunu istemedi. Aklımda kaldığı kadarıyla teslim ettiklerimiz;
- Pasaport
- Covid Aşı Sertifikaları
- Kronik Hastalık Raporları (Eşim MS hastası olduğu için teşhis ve tedavisine yönelik belgeler)
- Çocukluk Aşı Kartları (Aşı kartlarımızın orijinallerini saklayan annelerimize bin teşekkür, bu çok kıymetliydi.)
Sanırım başka bir şey vermedik. Çocukluk aşı kartlarımızı verdiğimizde bizimle ilgilenen hanımefendi ''Doktor bey bunları çok kabul etmiyor ama ben yine de dosyanıza koyacağım. Siz kendinizi bütün aşıları olacakmış gibi hazırlayın.'' dedi. Hiç sorun değil, şansımızı denemek istedik sadece dedik.
Sonrasında kan tahlili ve göğüs röntgeni için ilgili katlara yönlendirildik. Bizden idrar istenmedi. Sonrasında röntgenimizi de çektirip oradan ayrıldık. Saat 13:00'da muayene için gelmemizi söylemişlerdi, o zamana kadar civarda bir yerde yemek yer, kahve içeriz diye düşünmüştük ama daha kahvemizi içemeden bizimle ilgilenen hanımefendi eşimi aradı. Ciğer röntgeninde bir sorun olduğunu, tekrarlanması gerektiğini söyledi. Ülke çapında ciddi bir salgın var malum, ikimiz de hastalıktan yeni kurtulmuştuk. Bu grip ciğerlerimizde bir şey mi bıraktı acaba, bir şey mi gördüler diye düşünüp endişeyle Unganlara geri döndük. İlk geldiğimizde girişimizi yapan hanımefendi hiçbir sorun olmadığını sadece net olmadığı için yenilemek istediklerini söyleyerek bizi röntgen çektirdiğimiz alana yönlendirdi. Gittiğimizde bizi bekliyorlardı. Daha derin bir nefes alıp tutarak yeniden ciğer filmini vermiş oldu. Onaylanıp onaylanmayacağını öğrenmek için bir süre beklettiler, o sırada muayene sıramız yaklaşmıştı zaten. Girişimizi yapan hanımefendi kendisine onaylandığı bilgisinin geldiğini güleryüzle bildirdi bize. Sonrasında muayene için beklemeye başladık. Önce eşimi aldılar, kullandığı ilaçları da alarak muayene alanına girdi. O çıkar çıkmaz beni aldılar. Kullandığım bir ilaç yoktu. Yanıma sadece gözlüğümü almıştım. Siyah bir önlük giyip beklemeye başladım. Doktor hanım geldi ve birkaç soru sordu. Hatırladıklarım;
-Alkol ve uyuşturucu kullanıyor musun? Ne sıklıkla?
-Kendini depresif, bitkin, saldırgan hissediyor musun?
-Kendine zarar verme isteğin var mı?
-Bayılma, nöbet, atak geçiriyor musun?
-Hiç ameliyat oldun mu?
-Hamilelik şüphen var mı?
Sonrasında aşı kartlarımızı incelediğini ve kabul ettiğini, sadece su çiçeği aşısı olmamızı istediğini söyledi ve bu esnada sol kolumdan su çiçeği aşısı yaptı. (eşim için de durum aynı şekilde gerçekleşmiş)
Tansiyonumu kontrol etti ve vücudumda herhangi bir iz var mı diye kontrol ederken aynı zamanda bazı bölgelere baskı uygularak acı olup olmadığını sordu. Sonrasında klasik göz testi yapıldı ve muayenem tamamlanmış oldu. Girişimizi yapan hanımefendiye ödememizi yaparak oradan ayrıldık. Ertesi gün 3-5 arası gidip raporlarımızı teslim aldık.
17.01.2024 - MÜLAKAT: Randevu saatimiz 07:45’ti. Saat 07:20 gibi taksi ile Konsolosluk önüne gittiğimizde bir kalabalık vardı. Bu bir sıra mı yoksa talihlilerin kapı önünde bekleyen aileleri mi anlam veremedik önce. Giriş oradan mı ondan bile emin değildik ama heyecandan birine de soramıyorduk. Herkes çok gergin duruyordu. 07:35 gibi sanırım arkadaki simitçi abi seslendi kalabalığa. Kapı açılmış şu taraftan yürüyün, içeri girin dedi. Bu alandaki tek yönlendirmenin simitçi abiden gelmesi bizi biraz güldürüp gevşetti. Asla sıranın olmadığı bir toplulukla yürümeye başladık. Saat 10 randevusu bile öne geçmek için kendini parçalıyordu. Saatimiz geldi mi geçti mi neler oluyor asla bilmiyor, endişeli bir şekilde bir yetkiliden gelecek yönlendirmeyi bekliyorduk. Sonra İngilizce bir şeyler duyduk ve biraz öne geçebilmek için randevumuzun 07:45 olduğunu belirterek izin istedik topluluktan. Ön sıralara geldiğimizde sanırım @symbi0te arkadaşımızın sesini duyduk. Yetkilinin söylediği şeyleri arka taraftaki kalabalığa iletiyordu. 3 metre geri gidin, 07:45 randevuları öne gelsin gibi şeylerle herkese yardımcı olmaya çalışıyordu, sağ olsun.
Camekanın arkasındaki görevli biraz agresifti. Pasaportlarımızı çekmeceye koyduk, geriye gidip bir iki dakika bekledik ve ardından kapıya doğru yönlendirildik. Bir süre sonra önce benim ismim okundu, içeriye girdim. Çanta ve elektronik alet götürmedik. Sadece evraklarımızı koyduğumuz şeffaf dosyalar ve içerisinde diplomaların olduğu karton klasör vardı elimde. İkinci ağır kapıdan girdikten sonra pasaportlarımıza barkod yapıştırdılar ve sonra her şey çok hızlı gelişti. Toplamda 15 dk bile beklemedik sanırım. Vize ödememizi kişi başı 330 dolar olarak yaptık. Başka bir alanda numaramızın yanmasını bekledik. Numaramız 3-4 dk içinde yandı ve banka gibi vezneye benzer bir alanda camekanın ardında bir hanımefendi mülakatı hangi dilde istediğimizi sordu. Eşim İngilizce de olabilir ama eğer mümkünse Türkçe olsun dedi.
-Adli Sicil Kaydı
-Evlilik Cüzdanı ve Fotokopisi
-Askerlik Belgesi
-Nüfus Kayıt Örneği
-Diploma Aslı ve Fotokopisi
-2 adet Fotoğraf
-Unganlar Sağlık Raporu Zarfı
-Bankadan Alınmış Birikim Özeti ve İmza Sirküleri (Hisse senedi evraklarını istemedi, bunlar yeterli dedi.)
-Adres (Daha önce Amerika'da herhangi bir adres beyan etmediğimiz için adres ve adreste ikamet eden arkadaşımızın ismi yazılı bir A4 çıktısı hazırlamıştık)
Evrakları teslim edip ilk başta ödeme yaptığımız alana geri dönüp mülakat sırası bekledik. Yine 2-3 dk içinde numaramız yandı. Güler yüzüyle ve kırık bir Türkçe ile bize Günaydın diyen mülakat görevlimizle tanışmış olduk. Oldukça pozitif ve enerjikti, rahat hissettirmek için esprili bir dille İngilizce ve yarım Türkçe bir şeyler söylüyordu ama ben heyecandan hiçbirini anlamıyordum. Eşimin söylediğine göre sistem biraz yavaş, henüz kendine gelemedi gibi şeyler söylemiş. Yanındaki tercüman kadını bile çok sonra fark ettim. Sağ elimizi kaldırıp yemin ettik. Parmak izlerimiz alındı ve işte başlamıştı. Benim 3 soru dışında cevaplamama gerek olmayan neredeyse tamamı asıl talihli olan eşime yöneltilen sorular şöyleydi:
-İlk evliliğiniz mi?
-Daha önce Türkiye dışında yaşadınız mı?
-Daha önce Amerika’da bulundunuz mu?
-Ne kadar birikiminiz var? ( Dolar, Euro ve TL olarak beyan ettiğimiz belgedeki tutarları söyledik ama tercüman özellikle toplam Dolar olarak söylememizi istedi.)
-Nerede yaşayacaksınız?
-Orada tanıdıklarınız var mı?
-Ne iş yapıyorsunuz?
Tüm sorulara hiç ayrıntıya girmeden kısa ve net cevaplar verdi. Eşim ingilizce bildiği için tercüman daha çevirmeden soruyu anladığı için istemsizce cevap verecek gibi oldu hep. Mülakatımızı yapan beyefendi sen ingilizce biliyorsun ama beni kandırıyorsun gibi bir espiri yaptı ve hepimiz güldük.
Sonra kocaman gülümseyerek ‘’hiçbir sorun gözükmüyor.’’ dedi. Ve ardından yarı İngilizce yarı Türkçe bizi biraz endişelendiren bir şey söyledi. ‘’Eğer sistem izin verirse, onaylıyorum. Bir haftaya PTT. Hayırlı olsun, tebrikler.’’
Sistem izin verirse mi? Bir haftaya PTT mi? Tebrikler mi? E ne oldu şimdi? Oldu mu olmadı mı? Öncesindeki cümleyi sindiremeden adamın güler yüzünden aldığımız cesaretle onaylandığını düşünüp teşekkür ederek ayrıldık. Arkamızı döner dönmez @symbi0te arkadaşımız ilk tebrik edenimiz oldu. Kendi heyecanı yetmezmiş gibi, o durumda bile bizim için sevinip tebrik ettiği için çok ama çok teşekkür ederiz kendisine. Eşimin söylediğine göre yanındaki beyefendiyle birlikte küçük küçük sevinçten alkışlamışlar bizi. Ben ne olduğunu idrak edemediğim için ne tepki verdiğimi bile hatırlamıyorum. Kusura bakmasınlar. Hemen arkamızda bekleyen sarı saçlı çok güzel bir hanımefendi ve eşi vardı. Sonrasında onlar tebrik ettiler. Ne söyledim ne konuştum bilemiyorum gerçekten, o sırada görevliler uyardığı için ayrılmak zorunda kaldık. Çıkarken oldu mu diye birbirimize sorduk. Sistem neden sorun yarattı, bizlik bir şey miydi, değilse bizi mi buldu bu sorun anlamadık. İzmir’e içimizdeki kurtla geri döndük. Bu sabah kontrol ettiğimizde vizemizin basıldığını gördük.
Hüsnü kuruntumuzdan ve stresten dolayı karşılaştığımız ama düzgün iletişim kuramadığımız herkese çok ama çok teşekkür ederim. Umarım hayal ettiğinizden çok daha güzel bir süreç geçirir ve hayal edemeyeceğiniz güzelliklerle dolu bir hayat kurarsınız. Unutmadan hiç kırmadan her soruma cevap verip destek olan, deneyimlerinden faydalanmama izin veren @yakt05 arkadaşıma da teşekkürü bir borç bilirim. Var olsun!
Orada bizden önce şahit olduğum herhangi bir mülakat olmadığı için yalnızca kendi deneyimlerimden bahsettim. Aklıma gelenler şu anda bu kadar. Sorusu olan arkadaşlar varsa gönülden severek yardımcı olurum. Tüm süreçlerin herkes için hayırlı olmasını dilerim.
Sevgiler..