Öncelikle herkese tekrar merhaba, uzun süredir Yesilkartforum’u takip ediyor ve Greencard adaylarını yanlış yönlendirmemek adına doğruluğundan emin olmadığım bilgileri paylaşmaktan uzak durdum, duruyorum.
Bu süreçte vize alan ve Amerika’da yaşayan arkadaşların, tanımadığı-bilmediği kişilerin vize alması için çaba gösteren arkadaşların yollarının açık, şanslarının bol, hayatlarının sağlıklı olmasını diliyorum. Vize alamayan, konsolosluklar yüzünden fırsat bulamayan herkese tekrar bol şans diliyorum.
Üniversite yıllarından beri Amerika, İngiltere, Hollanda ve Kanada ile başlayan yurt dışı eğitim ve tatil sürecim şu anda Amerika ile devam etmektedir. Tabi bu anlamda isteğiniz yurt dışında yaşamak ve kendinizi geliştirmekse iltica eden vatandaşlarımızdan dolayı işiniz biraz daha zor oluyor. Bunu ilk olarak çalışma izni için başvuru yaptığım (TS2023) Kanadacığım bana RED vererek gösterdi. Bu arada son bahar ve kış mevsiminde hava şartları gerçekten zor bir ülke Kanada…
Açıkçası Greencard başvurusunu “Bana çıkmaz yaaa…” diyerek yapmıştım. Hatta başvuruların açıklandığını Twitter’dan öğrendim. Genelde yorumlarda “HAS NOT BEEN SELECTED” paylaşımlarını gördüğümde aman neyse sonra bakarım diyerek 4, 5 gün sonra aklıma gelince tekrar baktım ve “HAVE BEEN RANDOMLY SELECTED” yazısını gördüm. O sırada nabzımın nasıl attığını, nasıl değiştiğini sadece doktorlara ve antrenörlere anlatabilirim. Seçildiğimi öğrendiğim an herkes gibi bende çantamı toplayıp gidiyorum diye düşündüm. Ancak DS260 formunun erken doldurulmasından tutun, onaylanan pasaportun elinize ulaşmasına kadar her anın ayrı bir ZORLUK, ayrı bir MECARA, ayrı bir SABIR, ayrı bir ÇABA, ayrı bir TAKİP gerektiğini süreç bana ACI ACI öğretti. CasaNumber’ım (66XX) önce ki yıllara bakarak rahat bir şekilde randevunun geleceğini gösteriyordu. Ancak DS260 formunu geç doldurulmam nedeniyle randevularda sona kalabileceğim de söyleniyordu. Tabi bu sırada AOS ve Dosya Taşıma gibi hakları araştırıyor ve bilgileri de okuyordum. Aylar, günler ve saatler geçtikçe Amerika vizem varken, SSN numaram hazırken AOS hakkımı neden kullanmadığımı sorguluyor ve kendi kendime kızıyordum. Artık AOS için zaman kalmamış, Ankara performansı adeta salyangoz niteliğinde ilerliyor ve bende bu sırada tüm konsoloslukların mail adreslerini çıkartıyordum. Yaklaşık 149 Konsolosluk listesi ile daha önce hangi konsolosluk Türk vatandaşlarını kabul ettiğine göre bir çalışma hazırladım. Yine bu sırada dosyamı Avrupa’ya taşıyabilmem için schengen başvuruları yapıyordum. Tabi orada da randevu bulmak ayrı bir macera, ayrı bir masraf söz konusu oluyor. Çıkarttığım konsoloslukların emaillerine en az 4er, 5er kere mail gönderdim. Genelde konsolosluklar Navigatörlere yönlendiriyor ve bu yaptığım işlemleri ve verdiğim cevapları saymıyorum bile... Ancak maalesef süreç ve randevular aşırı sıkıştığı için randevu alamadım.
Genel bu mailler ve Navigatörlerle uğraşırken epostama bir bilgi postası düştü ve beklenen o randevu geldi. Süreç hakkında öyle bilgiler edindim ki ne yapılması gerektiğini az çok ezberlemiştim artık. Hemen Unganlardan 22 Ağustos için bir randevu oluşturdum. Unganlarda ve yurtdışında ki sağlık muayenelerini okuduğum kadarıyla muayeneyi rahat geçebileceğimi tahmin ediyordum. Çünkü sağlık kontrolünden başka bir iş için daha yeni geçmiştim. Unganlardan gelen epostada istenen evrakları hazırladım. Randevu günü güncel Pasaport, Covid aşı belgesi ve Randevu belgem dışında bir şey görmek istemediler. Diğer arkadaşların paylaştığı tecrübelerden (3. Kat, 4. Kat, 5. Kat ve ücret 310$ + 47,5$) ziyade Doktor hanım sadece Alkol ve Sigara kullanıp kullanmadığımı sordu, sigara hiç kullanmadım, alkol içinde sosyal içici diyebilirim dedim. Onu da içmesem olur diye belirttim. Sonrasında ne iş yaptığımı sordu ve cevap verdim. Tamam çıkabilirsiniz dedi. Kan tahlili, Röntgen ve Muayene (Aşı vurulması) toplam 25-30 dk sürüyor. Ancak bekleyen yabancı vatandaşlar ve diğer muayeneye gelenler nedeniyle süre ciddi uzayabiliyor. Ertesi gün Unganlar’ın dediği saatte raporu aldım ve Ankara konsolosluğundan istenen evrakları toplamaya başladım.
Daha önce Amerika ve Kanada için Turistik vize başvurularım nedeniyle, Konsolosluk benden ne istemişse onu götürdüm. Ekstra bir iki evrak talep ederler diye onları da ekledim. İstenen evraklar şu şekildeydi.
• Lise diploma ve fotokopisi
• Banka son 6 aylık döküm ve fotokopileri
• Güncel Pasaport ve Amerika Yeni/Eski tüm vizelerin olduğu pasaportlar
• 330 $ ödeme faturası (önerim nakit dolar götürün rahat edin)
• Askerlik belgesi (Edevletten alınanı kabul ettiler) – Bende orijinal belgede vardı - fotokopisi
• Arşiv kayıtlı Adli Sicil Kaydı (Edevletten kabul ediyorlar) - fotokopisi
• Nüfus kayit örneği (Tüm aile olarak alınmasını istiyorlar – Edevletten alınan belge yeterli)
• 2 x Fotoğraf (istenilen ölçülerde olması zorunlu)
• Unganlar Sağlık Raporu Zarfı (Bu Zarfı sakın açmayın)
• PTT Ais Kaydı
• Mahkeme Kayıtları (Orijinal ve İngilizce tercümesi), Başvuru sahibi herhangi bir ülkede tutuklanmış, suçlanmış, hüküm giymiş veya hapsedilmişse.
• Polis Sertifikası (Orijinal ve İngilizce tercümesi), Başvuru sahibi polis sertifikasının mevcut olduğu herhangi bir yabancı ülkede 12 aydan fazla yaşamışsa (bağlantıyı kontrol edin) VEYA orada ne kadar süre yaşadığına bakılmaksızın herhangi bir nedenle tutuklanmışsa. Türkiye için polis belgeleri arşiv kayıt kontrolünü (Arsiv Kayitli Adli Sicil Kaydi) içermelidir, ancak tercüme edilmesine gerek yoktur. Nişanlı (K1) vizesi başvuru sahipleri için, polis belgesinin mevcut olduğu herhangi bir yabancı ülkede 6 aydan fazla yaşamış (bağlantıyı kontrol edin) VEYA orada ne kadar süre yaşadıklarına bakılmaksızın herhangi bir nedenle tutuklanmış olan herhangi bir başvuru sahibi.
• Varsa, önceki eş(ler)inize ilişkin önceki evlilik belgeleri (Orijinal ve İngilizce tercümesi), Evlilik Sertifikası, Boşanma Sertifikası ve/veya Ölüm Sertifikası.
İstenen bu evrakları toplayıp randevu saatimi bekledim. Konsolosluğun önünde saati gelmemiş olup bekleyen bir sürü kişi vardı. Fakat bu kişileri randevu saatinden önce kesinlikle içeri almıyorlar. Randevu saati gelenlere çalışan memurlar ve görevliler en kibar şekilde yardımcı oluyorlar. Talimatlar basit ve anlaşılır şekilde veriliyor. Uyduğunuz takdirde her hangi bir sorunla karşılaşmazsınız. Güncel Pasaportunuzu çekmeceye koyuyorsunuz. Sonrası adeta çorap söküğü gibi geliyor. Güvenlikten geçerken, havaalanında güvenlikten geçer gibi geçiyorsunuz. Kesinlikle akıllı saat, telefon gibi ürünlere izin verilmiyor. Konsolosluk yakınında emanet alan büfeler var. Ben içeriye alınmayan ürünleri otelde bıraktım. Konsolosluk yeri çok basit korkmayın kaybolmazsınız. Söğütözü Metro Durağında indiğinizde Konsolosluk yürüme mesafesinde. Konsolosluğa girmeden eşyalarınızı/çantalarınızı/valizlerinizi oralara (sanıyorum en ucuz 200 TL) bırakabilirsiniz. Her neyse sol kapıdan giriş yapıp sol tarafta bulunan bankoda ki personel sizi çağırıp pasaportunuza sıra numarası veriyor. Orada sizi sıraya alıyorlar ve beklemeye başlıyorsunuz. Önce 330 $ ödeniyor (Bu parayı ben nakit götürdüm). Sonra yine sıraya göre sağ tarafta bulunan kabinlerde evrak kontrolü yapılıyor. Bu kontrollerden önceki tecrübelerim sayesinde rahat geçtim. Hatta kabinde evrakları alan memurda gerçekten tebrik ederim hazırlıklı gelmişsiniz dedi. Mülakatı nasıl yapmak istersiniz diye sordu. Ben de İngilizce yapmak istiyorum diye belirttim. Tamamdır, sıraya tekrar geçebilirsiniz dedi. Sıramı beklerken diğer talihlilerin mülakatlarını dinliyordum. Zaman zaman işlerinin en ince ayrıntısına kadar sordular, evli olanlara yeni evlenenlere tanıştıkları, evlendikleri zamanları sordular, gittiğinizde ne iş yapacaksınız sorusu klasik bir soru ama bilmediği bir iş denk gelirse en ince detayına kadar sordular, tek gideceklere daha önce evlendiniz mi? Yurt dışında yaşadınız mı? Orada ne yapacaksınız? Gibi detaylı sorular beni heyecanlandırırken kullanılan İngilizce beni rahatlattı. Enteresan bir şekilde sorulan soruları rahatlıkla anlayabiliyordum. Sıra bana geldiğinde ilginç bir şekilde rahattım. Önce yemin, sonra parmak izleri derken, en yüksek mezun olduğum okulu sordu? Bölümü sordu? Daha önce Amerika’ya gittiniz mi? Neresine gittiniz? Ne kadar kaldınız? Derken yeni vizenizi görüyorum. Turistik vizeyle nereye gitmeyi düşünüyordunuz? Ne iş yapmayı planlıyorsunuz? Sonrasında sohbet havasında birkaç soru daha yöneltti ve vizenizi onaylıyorum dedi. Türkçe “İyi yolculuklar” dedi. Teşekkür ettim ve evraklarımı alıp çıktım. Dışarda bir Türk kahvesi içip otelime geçtim.
Daha önce de söylediğim gibi, SORULARINIZI SEVE SEVE bildiğim kadarıyla YANITLAMAK İSTERİM…
Vize alan herkese iyi yolculuklar, iyi kazançlar ve sağlıklı bir hayat diliyorum.
Herkese bol şans diliyorum.