Toplamda 4 kere konsolosluğa girip çıkarak artık memurlarla arkadaş olduğumuz ve Hong Kong’da çok güzel geçen 17 günün ardından tecrübelerimi ve yaşadıklarımı mülakatımın tüm detaylarıyla birlikte sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bizimle birlikte süreci atlatan arkadaşlar için tarihe not; bizden sonrakilere ise yol göstermesi dileğiyle:
Dosyamızı taşıyıp mülakat gününü aldıktan sonra direkt aşılara odaklandım. Sizlere tavsiyem aşıları son dakika olun ki 2. Doza Hong Kong’da para vermeyin. Önce ben antikor testi yaptırdım çıkmayanlar içinde:
-5’li karma, Hepatit B, influenza yaptırdım Türkiyede.
O yüzden bana hiç aşı yapmadılar. 5’li karmadaki polioyu vs. hepsini saydılar. Covidi mecbur orda yaptırdım yaklaşık 1800HKD ödedim.
Sağlık muayenesini Andersondan almıştım çünkü Nicolson çok erken tarihlere randevu veriyordu. Muayene günü istenen belgeler ile gittim. Hemen mülakat tarihime baktılar ve rapor yetişmez konsolosluğa mail at ertelettir dediler. Ben de bu tarihi onların verdiğini sorumluluğun onlarda olduğunu söyledim. Sonra sekreter baya sinirlendi falan garanti etmiyoruz haftaya bir uğra dediler tamam dedim çıktım.
Check-up’a geçtik: İlk röntgen çekildim sonra kan ve idrar verdim, göz kontrolü, en son da doktor geldi genel soyundurup vücudu kontrol etti sorular sordu sıkıntısız hallettik.
Her şey toplam 4700HKD ödedim çıktım ama rapor hala muallaktaydı.
Ardından mülakat gününe kadar çok güzel arkadaşlıklar edindik, çok harika insanlarla tanıştık; bunlardan hiç unutamayacağım kişi tabiki: Lockhard Rd. Wan Chai bölgesinde İstanbull Express Masterchef Emin Usta Adamın dibidir kendisi, her yönden bize destek oldu, sizde giderseniz mutlaka bir uğrayın bir çorbasını için derim.
Sağlık muayenesinden 1 hafta geçti hala ses soluk yoktu ben de tabiki bir Türk işi yapayım dedim: Söylemesi ayıp bir kutu donut, tart vs tatlı kutusu yaptırdım aldım gittim hastahaneye. Hemşireler şaşırdı bu ne falan filan dediler; dedim öyle raporum çıkmıştır belki diye teşekküre getirdim dedim. Sonra bana kızan sekreter kadın geldi ona da anlattım size getirdim diye; ne gerek vardı, çok teşekkür ederiz dediler kadın beni elimden tuttu gel raporun çıkmış mı bakalım dedi baktık yoktu, iki gün sonra gel dedi hazır olur dedi tamam dedim. Sonra gittim raporum hazırdı, hepsi tatlılar için teşekkür etti mülakatımda ve amerikada başarılar dileyip uğurladılar beni sağolsunlar. Raporum 1 haftada çıktı yani.
Aynı gün bir arkadaşımın mülakatı vardı ve AP’ye kaldı sabah. Öğlende beraber yemek yerken konsolosluktan mail geldi: Pasaportunuzu geri getirin diye. Sabah tercümanla mülakata giren arkadaşım öğleden sonra tercümana ulaşamadığı için konsolosluğa beraber gittik ve kapıda tercümanlık yapmak için rica ettim onlarda kabul ettiler ve daha mülakat günüm gelmeden konsolosluğa ilk defa girdim. Vize memuru ve biz vardık kimse yoktu bizi hemen çağırdı pasaportu istedi ve bazı özel bilgileri teyit ettirdi, ben de elimden geldiğince çevirdim ve o şekilde ayrıldık oradan.
İki gün sonra arkadaşımın CEAC’daki durumu issued oldu ve hemen pasaportu almaya gittik yine beraber vizesini almıştı çok şükür, vize memurunun söylediklerini arkadaşıma ilettim ve mutlu bir şekilde oradan ayrıldık. Yine o aradaki günlerde çok güzel gezdik, yedik, içtik eğlendik. Hong Kongta 17 günde çoğu gün otele insanlar işe giderken girmişizdir.
Ardından geldi benim mülakat günü 13 Ocak pazartesi. O gün toplam 5 case Türk vardı. Sabah belgelerimiz hazır şekilde güzel resmi bir kıyafetle konsolosluğun önüne gittim. 8’de ordaydık kapıdaki güvenliğe pasaportumu gösterdim o da listeden adımı onayladı ve tam 8.30’da gel dedi. Bizde karşı duvara yaslanıp bekledik. Sonra 8.30 da bizi içeri aldılar. Normal güvenlik prosedürleri: üstümüzü aradılar falan oralar çok rahattı. Yukarı çıktık ben arkalara oturdum. Karşımızda 3 tane gişe var. İlk gişe sırayla pasaportları ve fotoğrafları alıyor. Yanındaki gişe belgeleri tek tek alıyor ve birkaç soru da soruyor genellikle. Son gişe de asıl mülakat dediğimiz sağ el kaldırıp yemin ederek mülakatınız yapılıyor.
Öndeki arkadaşlardan sonra ben de pasaportumu ve fotoğrafımı verdim ve ortadaki belgeleri isteyen memura geldim: O zaten pek yüzünüze bakmıyor genelde belgelerin doğruluğu ve tam olmasıyla ilgileniyor. Bana üniversite diplomamda diploma supplement ile transkriptin farkını sordu onları açıkladım. Sonra onu da dosyama ekledi. Lise için barkodlu mezuniyet belgen yok mu dedi bu e-devletten aldığımız. Ben de o yok diploma yeterli diye getirmedim dedim. Tamam sorun yok dedi. Orayı atlattık. Sonra beni vezneye gönderdi 330USD ödememi yaptım ve herkesle birlikte son memurun penceresini açıp mülakata başlamasını bekledik.
İlk giren arkadaş çağrılmadan ben tam memurun karşısında olduğum için tam sandalyesine otururken elinde mavi kağıt gördüm. Arkadaşlara dedim bu birimize geliyor ama kime acaba. Sonra ilk çağrılan arkadaşa birkaç soru sorduktan sonra mavi kağıdı uzatıp AP’ye kaldığını söyledi. Tercümanda pek bir şey anlamadı. Size tavsiyem yes/no biraz ingilizce biliyorsanız tercümana hiç gerek yok bu arada.
Bizim tabi moraller düştü biraz ama ben çok net gördüm kağıt 1 taneydi yani. Sonra sırayla diğer arkadaşları da çağırdı onlar aldı vizelerini. Sıra geldi bana:
İlk olarak yemini ettim, parmak izlerini verdim. Sonra ilk sorusu eğitim seviyemi sordu Lisans dedim, ne yapıyorsun şimdi anlat dedi ben de anlattım iş güç yeni mezunum yeni başladım sonra bu green card işleriyle uğraşıyorum dedim. Sonra amerikaya daha önce gitmişsin dedi evet dedim. Nereye gittin? Ne için gittin? Hangi tarihlerde giriş çıkış yaptın vs. bunları detaylıca sordu bana. En son gidince kimin yanına gideceksin dedi ben de arkadaşımın dedim. Ne iş yapıyor dedi, master dedim. Vizen onaylandı dedi şükür atlattık geçtik.
Ertesi gün vizeler çıkmıştır umuduyla gittik ama maalesef elimiz boş döndük. Bir gün sonra tekrar gittik: benimle giren arkadaşlara vize yok demişler ben gittim beni aldılar içeri, girdiğimde Bir abimiz ve ablamız vardı onlarda 1 hafta falan beklediler pasaportları almaya gelmişlerdi. Onlarla sohbet ettik memur ilk onları çağırdı ben de yanlarında gittim yine tercüme konusunda yardımcı olmak için. Onlar pasaportlarını vizeler basılı şekilde aldı çok şükür.
Vize memuru beni çağırdı sonra: sana çok teşekkür ederim Türklere burda çok yardımcı oldun dedi. Dedim valla ben teşekkür ederim. Sonra bana zarfı kağıtları verirken sana açıklamıyorum biliyorsun zaten dedi ben de biliyorum abi dedim, aldım çıktım şükür. Çıkarken güvenliklerde finally falan dediler bana baya samimilerdi onlarda good luck dediler çıktık o şekilde.
Ardından kalan 2-3 günümde de yine güzel zaman geçirdik gezdik ve Hong Kong macerasını da başarıyla tamamlamış olduk.
Bir çok arkadaşımız belki masraftan belki de uzak olmasından HK’dan çekiniyor olabilir o yüzden tüm masraflarımı aşağıya yazıyorum:
UÇAK: Gidiş: China southern , Dönüş: thai airways. 30000TL
Otel: 17 gece x 2000 tl = 34000TL (ortalama bir apart gibi bir yerdi ama genişti)
Sağlık muayenesi: 4700HKD
Günlük yemek: 200HKD bütçe yapmıştım günlük o da toplam yaklaşık: 17000TL
Vize ücreti: 330 USD
Covid aşısı: 8000TL
Belge tercümeleri: 3000TL
Ulaşım – sim kart – ufak tefek giderler: 10000TL
TOPLAM: 135.000 TL tutmuş yaklaşık. (3800 USD, Tek kişi)
Bunlara ek olarak bazı özel alışverişler, geziler, ekstra harcamalar onları katmadım.
Bu süreçte forumdan ve gruplardan yardımlaştığımız, iletişime geçtiğimiz kim varsa Allah onlardan razı olsun. Hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Hong Kong’da kısa sürede tanıştığım güzel insanlardan da Allah razı olsun, umarım ABD’de de yollarımız hep böyle iyi insanlarla kesişir.
Herkese sevgi ve saygılarımla…
Tuğrul.