Herkese merhaba;
17 ağustos sağlık muayenesi, 20 Ağustos vize görüşmesi olarak görüşmelerimizi tamamlayıp vizemizi aldık.
OTEL
20 Ağustos mülakatımızı öğrendikten sonra 17'si için sağlık muayenesi randevumuzu aldık. Telegram grubundaki önerilere uyarak Seven Deep Hotel'den Tatilbudur sitesi aracılığıyla rezervasyonumuzu tamamladık. 16 Ağustos akşamı otelimize giriş yaptık. Otel Bestekar sokakta baya gürültülü bir bölgede ama hem Unganlara hem de konsolosluğa çok yakın. Uyku sorunu olanların yaz mevsiminde başka alternatifleri değerlendirmeleri daha sağlıklı olacaktır. Verilen ilk oda (B1 kat no 605) çok küçüktü ve ilk gece açıkçası moralimiz bozuldu. Duşun kapısı daha önce kırılmış ve yerinde yoktu. Duş alındıktan sonra otel terlikleri buzda kayar gibi kaydı az kalsın eşim düşüyordu. Sabah kahvaltı hazırlayan personel o odanın tam altında dışarıda sigara içiyor ve sizin camınız açıksa içeriyi sigara kokusu basıyor. En azından o odayı tutmamaya çalışın. Rica ederek ertesi gün odamızı değiştirmelerini sağladım ve 2. katta 205 no'lu çok daha büyük olan bir odaya geçtik ve memnun kaldık.
SAĞLIK MUAYENESİ
Otel ne kadar yakın olsa da 17 Ağustos günü 11:55'te olan sağlık muayenemiz için arabamızla otelden çıkıp Unganlar ve Düzen Laboratuvarı'nın bulunduğu binanın arkasındaki otoparkta aracımızı bıraktık. Burada 2 adet otopark var, araçla gidecekler için anahtarlarınızı teslim etmeden aracınızı girişi arka taraftan olan otoparka bırakabilirsiniz.
11:30 gibi 4. kata çıkıp Unganlar'a giriş yaptık ve bir kayıt açıldı. Düzen Laboratuvarı'na inmemizi ve testlerden sonra tekrar geri dönüp öğlenden sonra için randevu almamızı söylediler. Testlerimizi yaptırdık, ödememizi yaptık ve tekrar Unganlar'a çıktık. Öğlenden sonra 14:30 gibi gelmemiz istendi.
14:30 gibi bekleme salonunda yerimizi aldık ve beklemeye başladık. Telegram grubundan tanıştığım ve aynı davada davacı olan @thementor (Safa) ve ailesi ile birlikte muhabbet ederken Mehmet Bey beni 15:00 gibi çağırdı. İçeride önlüğü giyip beklemeye başladım. 5 dk gibi bir bekleyişten sonra Mehmet Bey gelip şu an ne iş yaptığımı, orada ne yapacağımı, hangi eyalete gideceğimi sordu. Stresli olduğumdan çenem düştü, anlattım da anlattım. Zaten hali hazırda Amerika pazarında online satış yaptığımı, Türkiye'de yönetim sistemleri üzerine denetim ve belgelendirme şirketimin olduğundan bahsettim. Mehmet Bey de kendisinin ne kadar dolar kazandığını unutmuş olacak sanırım, bana helal olsun bizim zamanımızda böyle işler yoktu gibisinden kolumu pışpışlayıp tebrik etti. Eşimin bu muhabbetten sonra kendisi ile olan muayenesi eğlenceli geçmiş güler yüzle oradan ayrıldık.
MÜLAKAT GÜNÜ ÖNCESİ
Cıvıl cıvıl Ankara mekanlarının ortasında eşim, Safa ve ailesi durup değerlendirmesi, evrakların tekrar kontrolü için otel önünde buluştuk. Haberler çok iç açıcı değildi. 19'u Perşembe günü mülakata girenlerde AP patlaması yaşanmıştı. Herkes zaten yeterince gergindi bu da tuzu biberi oldu. Evrak kontrolü sırasında genç bir çift yanımıza gelip selam verdi ve bizim evrakları görünce kendilerinin de o gün mülakata girdiklerini ve AP'ye kaldıklarını söylediler. Daha önce Amerika'da yaşamalarına, bankada 15'er bin dolar göstermelerine ve herhangi bir eksik evrak olmamasına rağmen neden AP'ye kaldıklarını anlayamadıklarını söylediler. Kendi adıma kanım çekildi, buz kestim diyebilirim. O gece bunun üzerine de zaten uyuyamadım.
MÜLAKAT GÜNÜ
Sabah 10:15 mülakatı için iki aile konsolosluğa tek araçla gittik. Araçla mülakata gidecekler için söylüyorum; çok kolay yer bulunmuyor son dakikaya bırakmayın, mümkünse 1 saat önce kapıda olacak gibi hesap yapın.
Güvenlik içeriye aldıktan sonra bir gün öncesinde doldurup imzaladığımız e-mail ile gelen Covid formunu istemedi, kendilerinin bize verdiği formu doldurmamızı ve imzalamamızı istediler. Formu doldurup teslim ettikten sonra sırayla güvenlikten aranarak içeriye alındık.
Safa'ların mülakatı 10:45 bizimkisi 10:15'te olmasına rağmen yanlarında çocuk var diye sanırım, ilk onları içeriye aldılar. Kendileri 21 biz de 22 numarayı aldık.
Bekleme salonu tabir-i caizse buz gibiydi, memurlar hiç gülümsemiyorlardı (gülümsemelerini beklemiyordum ama girişte siyahi kardeşimizle göz göze gelmiştim, gözlerimi kısarak selamla karışık pasımı almadı) açıkçası zaten gergindik daha da gerildik. Numaralarımız evrak teslimi için yandı. Bizden KCC’ye daha önce gönderdiğimiz evraklar da istendi.
Harçları da yatırdıktan sonra Safa’yla muhabbet ederken ikimiz de 3 numaralı gişedeki siyahi arkadaşın çağırmasını, 5 numaradaki Asyalı arkadaşın çağırmaması dileğiyle gişeleri kesiyorduk. Önden 21 numara yandı ve Safa ailesiyle siyahi arkadaşın gişesinde yerini aldı. Memur arkadaş onlara mülakatlarını Türkçe’mi İngilizce mi yapmak istediklerini sordu ve mülakatlarına Türkçe devam ettiler. Ben de sessiz bir şekilde onların mülakatlarını dinliyordum. 5 dakika sürdü sürmedi mülakatları olumlu sonuçlandı ve biz iki gişe boşaldıktan sonra bir 5 dakika kadar daha bekledik.
En sonunda numaramız yanmıştı ama Asyalı hanımefendi bizi bekliyordu. Gişeye vardığımızda ben baş selamı verdim ama kısık gözlerle bana bakıp sert bir bakışla bana bakıp adımı sordu Daha sonra eşime adını sordu ve mülakat direkt İngilizce başladı. Bir an gişede evrak gözünde diplomamla bordo renk bir şey gözüme ilişti, evlilik cüzdanımızmış, o kadar AP durumundan sonra pasaport zannettim resmen aklım çıktı.
Ben de dil tercihi sormayacak mısınız bile diyemeden açıkçası durumu kabullenmiştim. Herkese sorulan kalıp sorular sorulduktan sonra mevcut işimin ne olduğu sorusunun cevabını benden açmamı istedi. Detaylı bir anlatımdan sonra orada ne iş yapacağımızı sordu. Daha önceden çıktısını aldığım freelancer sitesi Fiverr’daki satıcı profilimi, Etsy dükkanlarımızın vitrinlerini ve Amazon satıcı hesabımın çıktılarını kendisi istemese de cama yapıştırdım ve kontrol ederse iyi olacağını söyledim. Biraz baktıktan sonra tamam diyip vizemizin onaylandığını 5 iş günü içerisinde pasaportlarımızın adreslerimize postalanacağını söyledi.
Bütün mülakat boyunca eşimin ve benim pasaportlarımızı iç içe geçiriliş bir şekilde klavyeye yazmadığı anlarda elindeydi. Pasaportları sürekli olarak köşesinden tık tık masaya vurması hiç aklımdan çıkmadı, her an geri verecek diye de içimden geçirmedim değil hani…
Herkesin en kısa sürede vizesine kavuşmasını dilerim. Bu süreçte Telegram grubumuzda mesai harcayan @gucarslan @Muhtaradana ve @covacik kardeşime teşekkür ederim.