Yıllardır başvuran, farklı vize türlerini deneyen ama başarısız olan, aklındaki tek şey gitmek ve bu coğrafyadan kurtulmak olan, nefes alamayan ve çürüdüğünü hisseden, ömründen giden onca sene ile ciğeri parçalanan herkese selam olsun! Çok zor biliyorum ama gülümseyin arkadaşlar. Ara ara sinir krizleri de geçirseniz, dişlerinizi sıkmaktan her gün kan tükürseniz de, artık dayanacak gücünüz kalmasa da arada bir gülümseyin.
Keşke bir yolu olsa da hep birlikte kavimler göçü şeklinde gitsek, ama olmuyor. Biz maalesef geri kalmış bir ülkeyiz. 1000 yıldır aralıksız süren ve bitmeyen kaos sonucu pasaportumuz sadece bizim gibi geri kalmış ülkelere gitmeye yarıyor. Ve ne acıdır ki, şahsi fikrim, bu kaos hiç bitmeyecek. Belki dünyanın en ilkel, en geri kalmış toplulukları bile bir gün aydınlanacak ama ben bu toplumun gün yüzü göreceğini pek sanmıyorum.
Bu cehennemden kurtulmak isteyenler de green card'a başvuruyor ama %90'dan fazlası hüsrana uğruyor. Bu da çok normal. Yılbaşında büyük ikramiyenin size çıkma şansı ne kadarsa, green card çıkma şansı da maalesef o kadar. Yani özetle durumumuz "Hicran Yine mi Hicran Bu Aşkın Sonu" şarkısındaki gibi. O yüzden diyorum gülümseyin diye. Tüm bu olumsuzluğa, çaresizliğe ve umutsuzluğa karşı gülümseyin.
Umarım ben büyük yanılırım ve bu ülke 100 sene sonra herkesin gelmek için can attığı, ama kimsenin vize alamadığı bir hayaller ülkesi olur. Biz göremedik umarım sonraki nesiller görür. Ama daha önceden de belirttiğim gibi, bu toplumla pek mümkün gözükmüyor. Umutsuzluktan ziyade tarihsel gerçekler ve toplumun yapısı buna müsait değil. Yeni, çağdaş, düşünen ve sorgulayan bir toplum oluşturulursa belki olabilir ama bunu yapmak da zaten çok zor... Cumhuriyet zaten bu yüzden kurulmuştu ama geldiğimiz durum ortada Hele hele son 20 senede toplum 2000 sene geri gitmiş durumda düşünsel olarak. Maalesef durum bu.
Çok parası olan yatırımcı ya da öğrenci vizesine başvuruyor. Öğrenci vizesiyle bile gidemeyen çok gördüm. Parası olmasına ve genç olmasına rağmen... Şanslı olanlar gidiyor ve tüm zorluklara rağmen kalıyor orada.
İş bulup iş sponsorluğu ile gidebilenler gerçek Winner'lar ve en rahatları onlar. Eğer bu yolla gidebilirseniz ne mutlu size. Ama iş sponsorluğu almak da inanılmaz zor. Kimse kolay kolay yanaşmıyor. Uzun ve sıkıntılı bir süreç. Yüzlerce iş başvurusu yapmış ve içlerinden sadece bir tanesi ile iş sponsorluğuna çok yaklaşmış biri olarak söylüyorum.
Kimisi de paralı evlilik yapıyor ki ASLA bu yola başvurmayın!!! Bu çıkmaz yol! Öyle verdim parayı, evlendim şip şak Amerika yok. Hayatınız kararmasın.
Kimisi de gerçek evlilik yapıyor. Evlilik konusunda da başarılı olan var olamayan var. Misal ben ; Duvara tosladım, hayatım mahvoldu, maddi ve manevi olarak çöktüm. Gerçek evlilik yapacak arkadaşlara da tavsiyem, evleneceğiniz kişiyi çok ama çok iyi tanıyın ve seçin. Sonu facia olabiliyor. Kalbi güzel olan, mental sağlığı yerinde biriyle evlenirseniz ve karşılıklı sevgi ve saygı olursa, geriye sadece başvuru süreci ve uçak biletini almak kalıyor. Aksi takdirde yıllarca sürecek ve sizi tüketecek bir boşanma davasına hazır olun.
Ha bir de şebeke, Meksika sınırı ve iltica olayı var. Arkadaşlar size şu kadarını söyleyeyim. Ömrünüz boyunca green card çıkmayacağını bilseniz, bu ülkede kan kusarak öleceğinizi bilseniz yine de o yola başvurmayın. Kullandığınız şebeke güvenilir olsa dahi o yola başvurmayın. Meksika havaalanına indiğiniz andan, sınırdan iltica ettiğiniz ana kadar rüşvet vererek soyulma, gasp, yaralanma ve hatta öldürülmeye kadar gidebilen seçenekler mevcut.
Hadi diyelim tüm bu badireleri atlattınız ve Amerika'ya giriş yaparak iltica başvurusunda bulundunuz. Amerika'da bir tanıdığınız, yani sponsorunuz olması lazım. Yoksa işiniz hakikaten çok zor. Gerçekten sponsoru olanlar bile inanılmaz zorluk çekiyor. Sponsoru olmayanları artık siz düşünün. Diyelim ki bir şekilde çıktınız iltica kampından ve sponsorunuz yok. Sokakta kalanlar, arabada kalanlar ki arabanın olması çok büyük şans, iş bulamayanlar, hasta olanlar, hastaneye gidemeyenler, gidip 5-10 bin dolarlık fatura ile çıkanlar ve daha neler neler.
Çalışma izni almak bile aylar sürüyor ve bu sürede Uber yapmanız lazım ama onun için de sahte kimlik düzenleniyor ve bu da parayla yapılan bir şey. Hasta olursanız öyle Türkiye'deki gibi sigortanız olmasa bile acil şekilde hastaneye gidemiyorsunuz. Bir dünya para. Yine Uber yapmanız için araba lazım. Paranız olsa dahi öyle ben geldim şu arabayı alayım diye bir sistem yok. Tanıdığınız olması lazım. Kredi skorunuz yoksa zaten işiniz çok zor.
Gitmeyi düşünen arkadaşlar iki kez düşünsün. Oraya gittikten sonra yaşayacağınız ve karşılaşacağınız şeyler öyle size anlatıldığı gibi değil. Bunların hepsini bilen biri olarak söylüyorum. Özetle iltica etmeyi unutun. Oturun oturduğunuz yerde. Ya da edin ve kendiniz yaşayarak tecrübe edin
Biraz uzadı yazdıklarım ama içimden geldi ve yazmak istedim. Hem düşüncelerimi, hem kişisel tecrübelerimi, hem de çevremdeki tecrübeleri aktarmak istedim. Ben son 10 yıldır savaştım gitmek için. Ama olmadı, olmuyor, olacak mı bir gün bilinmez. Herşeye rağmen içimiz kan ağlasa da arada bir gülümseyelim arkadaşlar. Evet çok zor bazı gerçekleri kabullenmek ama en azından green card kazanamayan arkadaşlara bir motivasyon olması açısından yazıyorum. Sebebsiz de olsa arada bir gülümsemeyi unutmayın
Gidebilenler evet çok şanslı. Yolları açık olsun. İşleri güçleri rast gitsin ve iyi insanlarla karşılaşsınlar. Umarım bu şansa bu hayalle yaşayan ve çaba gösteren herkes sahip olur.
Son olarak tek ülke Amerika değil. Evet hepimizin hayali ama olmuyorsa başka ülkelere bakmak araştırmak gerek diye düşünüyorum. O da olmuyorsa can sağlığı diyelim.
Tekrardan hayalleri için çabalayan, başarısız olan ve üzülen herkese selamlar Yalnız değilsiniz! Bir yerlerde hiç tanımadığınız insanlar da aynı sizin gibi kahroluyor. Bunu bilerek gülümseyin