Merhaba arkadaşlar.
Belki de forumun en uzun deneyimlerinden biri olacak. Bol atraksiyonlu ve duygu dolu bir yazıya hoş geldiniz.
Bu satırları yazanın, hele de Mayıs ayında, ben olacağını hayal edemezdim belki de. Yurtdışında yaşamak her zaman hayalimdi, hatta ilk hayalim lise yıllarında ABD’de yaşamaktı ama orada green card olmadan tutunabilmenin zor olduğunu bildiğimden planımı hep Avrupa’ya odaklamıştım. Geçtiğimiz yıl ilk kez ‘Bir başvurayım bakalım, belki şansım vardır’ diyerek tüm kazananlar gibi başvurdum. Sonuçlar açıklanmadan önce içimde olumlu olacağına dair bir his vardı ve öyle de oldu. Hayatımın en mutlu anlarından birini yaşarken bir yandan araştırmalara başlamıştım. Yeşilkart Forum’u bulmam çok güç olmadı ve buradan o kadar hayati bilgiler öğrendim ki kimsenin hakkını ödeyemem. Emeği geçen herkese teşekkürü borç bilirim. Ankara’nın geçtiğimiz yıllardaki performansını gördükten sonra Mart ayı gibi harekete geçmeye karar verdim. Case number’ım 29K idi ve bana sıra gelmesi neredeyse imkansızdı. Öncelikle Excel listesine baktım, Viyana başta dikkatimi çekmemişti ve Schengen sürecinin ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyordum. Oturum sahibi olmadan dosya taşıyabilen olduğunu tahmin etmemiştim. Bu sebeple 1 Mart’ta öncelikle vize istemeyen 20 kadar ülkeye mail attım. Olumlu geri dönen olmadı. 2 Mart günü Schengen ülkelerine mail atmak aklıma geldi. Viyana ve Varşova’ya mail attım. Varşova’ya mail attığımı sansam da yanlış adrese göndermişim, yani yalnızca Viyana’ya mail atabilmişim. Derken 20 dakika sonra dosyamı transfer edeceklerine dair bir yanıt aldım. Süreçte en sevindiğim an bu olabilir. Çünkü şansımı deneyerek bir kapı açmıştım. Sevinçle birlikte ani bir tedirginlik hissettim. Schengen’i ne yapacaktım? Sürecin en sancılı kısmı Schengen süreciydi. Derken aklıma bir Viyana grubu kurmak geldi ve Viyana’dan mülakat alan herkese mesaj attım. Meğerse bir grup varmış ve mensubu olmaktan onur duyduğum o gruba katılmış oldum. Bu grupta başta ilk Viyana fatihlerinden @achillesoag olmak üzere birçok kişinin çok büyük emekleri oldu ve dayanışma içerisinde bir aile olduk. 2 Mart’taki dosya taşıma onayının ardından 27 Mart'ta Viyana’dan 2. bir mail daha aldım ve mülakat tarihim 11 Mayıs olarak belirlendi. Hemen Viyana’daki klinikten mail yoluyla randevu talep ettim, 9 Mayıs da sağlık randevum olarak belirlendi.
Schengen Süreci
5 Nisan tarihinde güçlü olduğunu düşündüğüm bir dosya ile Schengen vizesine Avusturya üzerinden başvurdum. İçim rahattı çünkü Viyana grubundan Schengen onay haberleri gelip duruyordu. Derken red haberleri gelmeye başladı ve sebepleri gördükçe bana da bir bahane bulup red vereceklerini hissediyordum. Kendimi itiraz dilekçesine hazırlıyordum. Çok zorlu geçen 2 haftalık bekleyişin ardından 19 Nisan’da pasaportumun kargoya verildiğini öğrendim. Araya Paskalya bayramı, Ramazan bayramı vs. girdi ve süreç 2 haftaya kadar uzadı. Uzun süren süreçlerin hepsi red ile sonuçlanmıştı ve ben de kendimi red kararına hazırlamıştım. Kargo şirketi pasaportumu getirmemekte ısrar edince 24 Nisan’da ana merkezlerine giderek pasaportu teslim aldım ve kahreden red haberini öğrendim. Eve gider gitmez uzunca bir itiraz mektubu yazdım. Sebepler çok saçma ve keyfiydi. Ben de 25 Nisan’da çok sağlam bir itiraz maili attım. İtirazın olumlu döneceğine inandığım için ne başka bir ülkeden Schengen randevusu aldım ne de Viyana ile olan mülakat tarihimi değiştirdim. İtiraz mailinden 2 saat sonra konsolosluk tarafından arandım ve ‘Viyana’daki sağlık randevunu onaylatacağız, eğer doğruysa vizeni basacağız. Pasaportunu bize gönder’ dendi. En çok sevindiğim ikinci aşama buydu çünkü taşı sıkıp suyunu çıkarıyordum. Apar topar aracı firma olan VFS’ye gidip pasaportumu teslim ettim. Sonraki hafta konsolosluktan bir haber bekledim ama nafile. Avusturya Başkonsolosluğu’na da VFS’ye de ulaşmak çok zordu, bilgi alamıyordum. 2 Mayıs tarihinde konsolosluğa hatırlatma maili attım çünkü uçuşum 8 Mayıs’tı ve arada çok az iş günü kalmıştı. Konsolosluk ise ’19 Nisan’da pasaportunu gönderdik’ diye cevap verdi. Yani pasaportumun tekrar onlarda olduğunu bile bilmiyorlardı. 3 Mayıs’ta durumu tekrar açıklayan bir mail attım ve ‘Kontrol sağlandı, bugün vizenizi basılacak ve yarın VFS’ye gönderilecek’ yanıtını aldım. Sadece 2 iş günüm kalmıştı ve pasaportu alamazsam mülakat iptal olabilirdi. Sonraki gün yola çıktım ve uzun uğraşlar sonucu gün sonunda VFS’den pasaportumu teslim aldım. 30 günlük multi vizemi görünce üstüme bir dinginlik çöktü.
Viyana
8 Mayıs’ta Viyana’daydım ve benimle aynı hafta mülakata girecek @Barolc ve @deniz1791 ile haberleşiyorduk. @Barolc havaalanına inmiş, bense otelimdeydim. Otel adresini sorduğumda aynı otel olduğunu ve aynı oda olduğunu söyledi. Dostumun ranzadaki üst katını hazırlamıştım. 1 hafta sürecek serüvende hep birlikte hareket ettik ve güzel bir dostluk kurduk. @Barolc ve @deniz1791 bu yolda bana yoldaş oldular, buradan onları selamlıyorum.
Sağlık Muayenesi – Dr. Molnar
9 Mayıs’ta @Barolc ve @deniz1791 ile birlikte Molnar’daydık. Öncelikle form doldurduktan sonra muayeneye geçtim. Ivana hanım çok rutin bir kontrol yaptı ve kan aldı. Sonrasında asistanlardan biri sağlık geçmişim ile ilgili (ameliyat vs.) sorular sordu. Türkiye’de TDAP aşısını yaptırarak belgesini oluşturmuş, antikor testlerimi de aynı şekilde Türkiye’de yaptırıp Molnar’a sunmuştum. Bu sebeple herhangi bir aşı olmadım. Sonrasında ücreti ödeyerek akciğer röntgeni yapılacak yere gittik. Burada röntgeni de çektirdikten sonra bir CD teslim aldık ve otelin yolunu tuttuk.
Viyana – Mülakat
1 yıldır beklediğim gün gelip çatmıştı, 11 Mayıs 2023. Yanımda aynı gün mülakata girecek @deniz1791 ve bir sonraki gün mülakatı olan @Barolc vardı. Yine aynı gün mülakata girecek @halilkoca ile ailesi ve @cansusağlam ve eşi ile de orada tanıştık. Heyecanlı bekleyişin ardından saat tam 1’de sırayla isimlerimiz okundu ve rutin X-Ray taramasından sonra bekleme salonuna geçtik. İlk benim ismim okundu ve 5 nolu kısma giderek Alize hanımla tanıştım. Dünyanın en güler yüzlü insanlarından biri olan Alize, benden 6 belge istedi: 1. Diploma 2. Banka dökümü (toplam tutar belirten konsolosluk yazısı) 3. Adli Sicil Kaydı 4. Formül A – Doğum Belgesi 5. Pasaport 6. İki adet fotoğraf. Sonrasında 3 nolu kısımda ödemeyi yaparak mülakatımı beklemeye başladım. Her işlem arası 15 dakika kadar sürdü. Sonunda mülakat için ismim okundu ve 7 nolu kısımda çok tatlı bir adam olan Sezar ile mülakatım başladı. Mülakat bir sorgudan ziyade başvuru formu doldurur gibi ve sohbet havasındaydı. Konsolos bey hiçbir gerginlik hissettirmedi aksine tüm konsolosluk çalışanları hepimize inanılmaz iyi davrandı.
B: Ben K: Konsolos
K: Tebrikler, kaçıncı başvuruşunuz?
B: İlk başvurum.
K: Şanslıymışsınız.
K: Evli misiniz bekar mısınız?
B: Bekarım.
K: Daha önce evlendiniz mi?
B: Hayır.
K: Çocuğunuz var mı?
B: Hayır.
K: İletişim Fakültesi mezunu olduğunuzu gördüm. Gazeteci misiniz?
B: Hayır, Radyo, Televizyon ve Sinema mezunuyum. Sosyal medya işiyle uğraşıyorum.
K: ABD’de ne iş yapacaksınız?
B: İşimle ilgili olan medya ve iletişim alanında şu an yaptığıma benzer bir iş yapmak istiyorum.
K: ABD’de nereye gideceksiniz?
B: Orlando, Florida.
K: Belirttiğiniz adrese gideceksiniz sanırım.
B: Evet.
K: Disney World’de çalışabilirsiniz aslında.
B: (Gülerek) Belki onların reklam filmlerini çekebilirim.
K: ABD’ye ne zaman gideceksiniz?
B: Tahminen 1 ay içerisinde.
K: Buradan sonra Türkiye’ye mi döneceksiniz?
B: Evet.
K: Aileniz nasıl hissediyor? Sevinçli mi hüzünlü mü?
B: Karışık hislere sahipler.
K: Bir belge alıp geleceğim ve siz de imzalayacaksınız.
DS1810 (askerlik belgesi) olabileceğini düşünmüştüm ve çantamdan imzalı halini çıkarmıştım. Geri döndüğünde belgeyi konsolos beye uzattım ve şaşırdı.
K: Siz benden daha hazır görünüyorsunuz. (Belgeyi kendisi de imzalayarak bir fotokopisini bana verdi.)
K: Her şey güzel görünüyor. Vizenizi onaylıyorum, birkaç gün içinde pasaportunuzu size göndereceğiz.
B: Her şey için tüm ekibinize teşekkür ederim. İnanılmaz bir iş çıkarıyorsunuz ve hepimize yardımcı oluyorsunuz, hepimiz size minnettarız.
Mülakat odasından çıkarken dingin bir huzur vardı içimde. Aynı gün tüm arkadaşlar da olumlu sonuç aldı ve güzel bir kutlama yaptık.
Bitmeyen sorunlar ve sonuç
12 Mayıs Cuma günü pasaportumu konsolosluktan teslim alabileceğime dair bir mail aldım. Hızlıca konsolosluğa gittim ve pasaportumu aldım. Vizeme baktığımda dünyam başıma yıkıldı çünkü bir hata yapılmıştı. Vize üzerinde ‘Passport number’ yazan yerde TC kimlik numaram yazıyordu. Aynı hatayı Dr. Molnar’ın ofisi de yapmıştı ve muhtemelen konsolosluk da aynı hataya düştü. Hemen pasaportumu Alize’ye geri götürerek durumu açıkladım. Alize aynı güne yetiştirmeye çalışacaklarını ama söz veremeyeceğini belirtti. O gün mülakata girecek @Esrâ-Nur @Barolc ve @Necla-ÇİFTÇİ 'yi beklerken Alize beni tekrar çağırdı ve vizenin maalesef Pazartesi günü tekrar basılabileceğini söyledi. İçimde bir burukluk ile Pazartesi’yi beklemeye koyuldum. Beklemeye o kadar alışmıştım ki. Pazartesi günü birçok arkadaşla beraber konsolosluktan haber bekliyorduk. @Barolc ile konsolosluk yakınlarında dolanıyorduk. Saat öğlen 16’ya gelmek üzereydi ve konsolosluk kapanacaktı. CEAC sisteminden baktığımızda ‘Issued’ yani vizemiz basılmış görünüyordu. Saatler 15:47’yi gösterirken konsolosluğa ‘Sistemde Issued görünüyorum pasaportumu gelip alabilir miyim?’ diye bir mail attım ve ‘Yarın sabah şu saatler içinde alabilirsin’ cevabını aldım. Ama kararlıydım, bu süreci o günün son dakikalarında sonlandıracaktım. Şansımı denemek için konsolosluğa çıktım ve yanımda bir tek telefonum vardı. X-Ray ile bile vakit kaybetmek istemiyordum. Girişteki güler yüzlü polise durumu anlattım ve şansımın az olduğunu, herkesin çıkış yapmak üzere olduğunu belirtti. Ben yine de rica ettim ve kimliği istedi. Kimliğim aşağıda @Barolc 'un yanındaydı. Saat ise 15:57 idi. Sadece 3 dakikam kalmıştı. Polise teşekkür ettim ve bir sonraki gün geleceğimi belirttim. Asansörle aşağı inerken kendime ‘Her şeyde ısrarcı oldun ve istediğini aldın hadi son 3 dakika’ dedim ve aşağıdan kimliğimi alıp tekrar yukarı çıktım. Polis kimliğimi aldı ve içeriyi aradı. Sonrasında telefonu bana verdi, Alize uçuş saatimi sordu ve içeri gelebileceğimi belirtti. İçeri girdiğimde saat 16’yı geçmişti bile ama Alize ve girişteki polis inisiyatif alarak bana yardımcı olmuştu. Alize ile son kez görüştük ve pasaporttaki bilgilerimi iyice kontrol ettim, bu sefer her şey eksiksizdi. Alize’ye çok teşekkür ederek oradan ayrıldım ve Viyana sokaklarını karışlamak için yola çıktım…