Uzun zorlu bir sürecin ardından viyanadan almış olduğum vizemin detaylarını ve deneyimlerimi paylaşmak üzere notlarımı düzenliyorum (Spoiler: AP ve SCHGEN REDDİ İÇERİR ). Her şeyden önce bu grubu kuran, birbirine bilgilerini, deneyimlerini esirgemeyen herkese teşekkür ederim. Simdi en başından süreci anlatmaya başlayalım
.
Her şey Kasım ayında öylesine başvurduğum greencard çekilişi ile başladı. O zaman diş hekimliği fakültemin 4. Sınıfının başındaydım. Sosyal medyada gördüm ve öylesine basvurayım dedim. 15 dk da formu doldurdum ve kimliğimden copy paste yaptığım fotoğrafım ile özensizce bir başvuru yaptım ve başvurumu resmen unuttum.
Aradan aylar geçti. 2023 de 5 mayıs gecesi ( doğum günüm ) sonuçların açıklandığını gördüm ama arkadaşlarım ile dışarıda olduğum için yine umursamadım. Gece saat 3 sularında evde öylesine bir kontrol edeyim derken birden ne göreyim "you have been randomly selected" önce inanılmaz bir şok yaşadım. Ne demek simdi bu ? Tabi o zamanki cahillikle hemen birkaç hafta içinde amerikaya gitmem gerekiyor sanıyordum
. Sonra youtube da bazı videolar izledim herkes ds260 formunu çok hızlı doldurmak gerektiğinden bahsetmişti. Ben de o gece uyumadan sabah 7 ye kadar formu doldurup submitlemis oldum. Aileme durumu bildirdim. Olacaklardan habersiz mutlu mutlu beklemeye başladım. Tabi bu süreçte forum ile tanıştım ve okudukça endişelerim arttı. Dosya numaram 16 k lardaydi ve Türkiyede sıra gelmesi düşük ihtimaldi. Peki ne yapılabilir? Dosya taşıma! Bunun için önden biraz çalışma gerekliydi. Benim ne yeşil pasaportum vardı nede yurtdışı tecrübem. Bundan dolayı yurt dışı da oldukça ürkütücü ve ulaşılmaz geliyordu. Aynı zamanda öğrenciydim ve vize almam çok kolay değildi. Bundan dolayı daha önce yurt dışına çıkmış yeşil pasaportu olan sınıf arkadaşım ebrar ile birlikte 2023 haziran ayında kosova ve arnavutluğa bir ön Seyehat planladım ve gerçekleştirdim. Amacım pasaportumu güçlendirmek ve olur da Dosya taşırsam diye vize surecimi kolaylaştırmaktı. Ardından Ekim ayı geldi ve 2023 süreci başladı. Ben bir yandan forumu hatim ediyorum
bir yandan da okulum için hastahanede hasta bakıyorum ( evet yaz kış
). Ögretim yılı başladı artık fakültede son yılım. Her dönem bakmam gereken belli sayıda hasta var. Sınavlarım var, sözlülerim var. Bir yandan da dosya taşıma için pusuda bekliyorum. Eylül Kasım aralık ufak ufak mail atıyorum ama daha kimse olumlu dönmüyor. Bir yandan da forumda adminler uyarıyor. Bu dönemlerde dönen olmaz. Ocaktan sonra yavaş yavaş kabuller başlar diye. Bunu düşünerek yine arkadaşım ebrar ile beraber pasaportumda bir schgen hazırda bulsun diye Kasım sonu gibi bir yunanistan seyehati planladım. Yunanistan kolay vize veriyordu ümitliydim. Sonuçta Daha once yurt disina da çıkmıştım hem de ayni arkadaşım ile geziyordum. Niye vermesinler ki
Ama malesef yunanistan beni reddetti ve Öncesinde dosya taşırsam schgeni alıp giderim, Gelme diyecek halleri yok ya? ortalama bir vatandaşız seklinde olan düşüncelerim malesef Türkiye gerçekleri ile çok sert bir şekilde yüzleşmiş oldu. Bundan dolayı sadece vizesiz olan konsolosluklara mail atmaya karar verdim ve ocağa kadar sadece bu konsolosluklara mail yolladım ama hep aynı cevaplar gelmeye devam etti. Aylar ayları kovaladı yılbaşı geçti ben düzenli olarak 15 günde bir belirlediğim konsolosluklara mail atmaya devam ederken içimden avrupaya da mail atayım ne olur ki düşüncesi geçti. Yanılmıyorsam şubat ayı gibi Avrupa'daki konsolosluklara mail attım. İster şans ister kader deyin tam da o ay Viyana konsoloslugu dosya taşımaya karar verdi. Ve birkaç gün sonra dönüş yaptılar. "İsterseniz dosyanızı taşıyabiliriz! " bir anda hem sevindim hem de korktum. Çünkü vize alabileceğime dair çok inancım yoktu. Durumlarım değişmemişti hala ögrenciydim hala yeterli param yoktu. Ve daha birkaç ay önce aldığım bir red vardı ve bu yeniden vize almayı çok çok zorlaştırıyordu. Ama Türkiye'de de asla sıra gelmeyeceğini biliyordum ve az bir şansım da olsa sonuna kadar onun için savaşmaya karar verdim. Olmazsa olmaz tekrar türkiyeye taşırım giden para olur dedim ve dosyamı taşımaları için viyanaya dönüş yaptım. 29 şubatta dosyanızı taşıdık. Kcc den mülakat bekleyin maili geldi benim bekleme süreci başladı ben de o sırada vize ile ilgili ögrenebildiğim her seyi araştırıyordum. Gruptaki herkesin maddi durumu bir değildir. Ben öğrenciyim ve bugüne kadar biriktirdiğim belli bir param vardı. Ailemin durumu orta halli ama bu süreçte aileme olabildiğince az yük olmak istiyordum çünkü ortada kesin bir şey yoktu ve verdiğim tüm emek ve para boşa gidebilirdi. Benden gitmesi sorun değil ama ailemin zorla biriktirdiği parayı düşük ihtimallerle kumar oynamak isteyeceğim son şeydi bu yüzden ince eleyip sık dokuyordum. Bir ay sonra kcc mail attı ve sanki kader ağlarını benim için örüyordu. Bir önceki yıl doğum günümde aldığım greencard haberi gibi bu sefer de mülakatım doğum günümden 2 gün sonra 7 mayıstaydı
.
Şansıma bir iki hafta içinde bir uçak firması kampanya yaptı ve çok uyguna uçak bileti buldum. Bu süreçlerde can dostum Ebrara ben seyehate gidiyorum gelmek ister misin dedim. Sağolsun beni yalnız bırakmadı o da bilet aldı ve beraber bir plan yaptık. Ve işin artık en çetrefilli en lanet kısmı başladı.
SCHGEN CANAVARI:
Herhangi bir ülke olsa belki çok zor da olmazdı diyebilirim ama AVUSTURYA ahh avusturya. Bu kadar illet çirkin bakan başka bir ülke daha var mıdır bilmiyorum. Kafamda her türlü senaryoyu oynuyordum Grencarddan bahsetmeli miyim? 9 gün viyanayi gezmek için uzun bir zaman şüphe çekebilir salzburga gittiğim tren bileti mi eklesem? Vb. Bu sırada viyanaya dosya taşıyan başka kişilerle de tanıştık ve süreçte iletişimde kaldık. Benden önce mulakati olan bazı kişiler schgenini aldı bazıları alamadı. Ama profili bana çok benzeyen öğrenci bir arkadaşım vardı Samet, sana da selam olsun @narinbey. Benden 2 hafta önce başvurup reddi yedi kendisi. Tabi bu bende öyle bir panik yarattı ki. Dedim kesin ben de red yiyeceğim çünkü onun daha önce aldığı schgen reddi yoktu ben daha kötü bir haldeydim. Bu süreçte forumdan malesef ki yeterli yardımı alamadığımı düşünüyorum. Keşke schgen konusunda daha çok konuşulabilse en azından ayrı bir başlık olsaydı. Yapacak bir şey yok eminim gelecek zamanlarda o da olacaktır. Bu işleri bilen tanıdık birileri vardı. Sorduk öğrendik ve çok iyi bir dosya ile başvurumu yaptım. Size schgen için şunu söyleyebilirim 3 şeyi kanıtlamanız gerekli
1- Gidişinize dair yeterli kanıt :
Gidisinizi turistik olarak belirtiyorsaniz bu turistik bir aktivite bileti olabilir veya greencard mulakati için gidiyorsanız mulakatinizin olduğunu gösteren belgeyi ekleyebilirsiniz
2- Geri döneceğinize dair kanıt :
Bu, konsolosluğa Türkiyede güçlü bağlarınız olduğuna dair inandırmanız gereken kısımdır. Türkiyede ki düzenli işiniz, üzerinize olan mal mülk taşınmaz. Aileniz, okulunuz vb. Ne kadar resmi evrak bulabiliyorsanız eklemenizi tavsiye ederim.
3- FINANS :
Seyehatiniz için yeterli parayı hesapta göstermeniz gerekiyor AMA bu para yasal yollarla gelmiş olmalı. Yani asgari ücret kazanan bir kişi hesabında 100 bin TL göstermesinin yada hesaba 1 hafta önce para yatırmış olmasının hiçbir hükmü yok. Düzenli geliri olan bir kişi hesabında seyehati için yeterli para göstermesi gereklidir.( biz 2000 dolar gösterdik) hesabınız ekside olmasın. Her ay düzenli para artıyor görünsün bunun dışında ekstra bir birikim hesabında birikiminizi gösterip seyehatimi bu paradan karşılayacağım diyebilirsiniz.
Başvuru için şöyle bir senaryo kurduk. Arkadaşım ile beraber 9 günlük bir doğum günü kutlamasına gidiyoruz daha önce zaten birlikte seyehate çıkmışız ( greencarddan bahsetmedik çünkü bizden önce bahsedip başvuran kişiler göçmen şüphesi ile red yedi) Babam bana sponsor oluyor. Hesapta yeterli para gösteriyorum. Yani anlayacağınız 4 dörtlük bir dosya ile başvurumu yapıyorum. Oldukça Ümitliyim.
Ama tabi ki hesaba katmadigim bir gerçek var. Başvuru ülkesi Avusturya ! Yani ikinci kez red yemekten malesef kurtulamıyorum Adamlar resmen Türkleri ve seni ülkemizde istemiyoruz diyorlar. Buna ilk elden şahit oldum. İlk 1-2 gün yoğun bir çöküş yaşadım. Ümidim hiç kalmadı çünkü itiraz dahi etsem yine vermeyeceklerini düşünüyordum daha ne yapabilirdim ki ! Zaten her şeyi yapmıştım. Sonra moral veren, destek olanlar oldu. Bir daha dene itiraz et güzel bir metin yaz. İtiraz örnekleri atıldı bir hanfendinin itiraz metnini gördüm. Her maddeye ayrı ayrı nedenleştiren bir itiraz yazmıştı ben de benzer bir metin yazdım. Beni red etmelerin temel sebepleri olarak daha önce schgenim olmaması yani geleceğime dair yeterli kanıt yokmuş, ve geri dönecegime inanmiyorlarmis. Aslında ilk dosyamda olan metinleri ve belgeleri tekrar ekledim. Babamın hesabında ek biraz daha para gösterdik. Ve turistik bir bilet ekledim. Hiç ümidim yoktu ama 4 gün sonra cuma günü telefonum çaldı
️ . Avusturya konsoloslugundan bir hanfendi işini hızlıca bitirmek isteyen bir memur edasıyla tak tak tak cümlelerini söyledi. "İtirazınız kabul ediyoruz pasaportunuzu getirin basalım." Hemen hastahaneden çıkıp eve gittim pasaportu alıp vfs ye bıraktım ve yine beklemeye başladım. Uçağım pazar günüydü Pasaportum cuma günü basılmış olarak geldi
. Yani anlayacağınız Her şey ucu ucuna denk düştü. Tabi bu süreçte ben schgen, sağlık muayenesi ve aşılar ile o kadar boğuşuyordum ki ne kalacak yer ne yol hiçbiri ile ilgilenemedim. Sağolsun Ebrar benim yerime her şeyi ayarlamıştı. Ben sadece belgelerimi hazırladım, aşılarımı oldum ve uçağa bindim ve yola çıktım. Daha önce viyana serisi çokça anlatıldığı için schgen konusuna odaklanmak istedim. Çünkü bu konuda forumda çok az kaynak vardı
MÜLAKAT
Uçağımız indi ilk defa schgen bölgesine girişimi yaptım. Havalanından şehir merkezine giden trenler var. Onlar ile ulaşım sağlanıyor. Ardından şehir içinde haftalık tren bileti aldık ve o şekilde ulaşımı sağladık. Ben 6 mayıs günü sağlık muayenesine gittim. Küçük bir klinik içeri girdiğinizde Amerikalı sarışın bir bey var. Önce forum doldurttu ardından fotoğraf çektiler. Hemşire hanımın odasında sağlık bilgilerimiz alındı ve ayrı bir odada fiziki muayene gerçekleşti. Tüm surec çok basitti. Ekstradan bir aşı olmam istendi onu yaptırdım ücreti ödeyerek çıktım.
Sonraki gün mülakata gittim saatime birkaç dakika kala yanımda bekleyen diğer talihliler ile yukarı çıktık ve güvenlik kontrolünden geçerek konsolosluğa girdik. Yine çok büyük bir yer hayal etmeyin. Birkaç cam vezne var. Mulakati bile onun arkasından yapıyorlar. Yani ayrı bir oda vs yok. Benden önceki diğer insanların mulakatlarını oturduğum sandalyeden birkaç metre uzaktan izledim ve duydum. Belgeleri talep ediyor sıra ile istenenler veriliyor getirilen çoğu belge istenmiyor . Ardından yemin, ve bitti. Sıra bana geliyordu çünkü diğer kişilerin mülakatları bitmişti. Beni almadan önce konsolosluk görevlisinin diğer talihlilere yaptığından farklı bir süreç işlettiğini gördüm. Önce arkaya gitti ve bir kağıt aldı. Sonra onları doldurdu ve beni çağırdı. Durumdan biraz şüphelendim ama kötüye yormamaya karar verdim. Ardından normal bir mülakat gercekleşti. Belgeler verildi, yemin edildi, Parayı ödedim. Askerlik muafiyet kağıdı imzaladım. (Bilginiz olsun 25 yaş altı kişiler bunu imzaliyormuş. Bu askere gitmeniz gerekiyor demek değil ama askerlik çağında olduğum için imzalanması gerekli olduğu söylendi). Ve o can alıcı cümleler geldi. "Random bir isim kontrolü olacak.(ilk adım Muhammet) endişe edilecek bir şey değil. Size formu mail atacağız soruları doldurup geri yollayın süreç bittiginde haber veririz. Şimdilik pasaportunuzu geri veriyoruz." Aslında Arkadan o kağıdı aldığı an şüphelenmiştim ve düşündüklerim doğru çıkmıştı. O an ne hissettiğimi hiç bilmiyorum. Sadece teşekkür ederim dedim ne kadar süreceğini sordum. Belirsiz dedi. Pasaportumu aldım ve konsolosluktan çıktım. Arkadaşım Ebrar beni dışarıda cafe de bekliyordu. Onun yanına gittim. Durumu söyledim. Ee peki ne olacak diye sordu. Ben de bilmiyorum bekleyeceğiz dedim. Buraya kadar gelmiştik her şeyi yaptık. Dosya taşıdık. Schegenden red yedik. İtiraz ettik kazandık. Resmen tırnaklarımla kazıyarak geldim. Sadece orada 5 dk hiç konuşmadan oturduğumuzu hatırlıyorum. Ardından arkadaşım yapacak işin kalmadıysa gezelim madem dedi. Peki napalım dedim. 2 saat sonra Bratislavaya otobüs var. Slovakyaya gideriz o zaman dedi. Peki dedim kendimi ona bıraktım. Bavulları aldık ve bratislava - budapeste tekrar viyana yapıp 9 günlük seyehatimizi tatille bitirdik. O sırada konsolosluğun attığı soruları cevaplayıp form olarak onlara geri yolladım ve beklemeye başladım.
AP SÜRECİ
İnsanı Bundan daha fazla yıpratan başka bir süreç var mıdır bilmiyorum. Çünkü hayatınız öyle bir belirsizliğin içinde ki. Resmen hayatınızı durduruyorsunuz ve sadece haber bekliyorsunuz. Her ayın ilk haftası CEAC sisteminde güncelleme oluyordu ben de bunu takip edip bekliyordum. AP de benim anladığım her bölge yada konsoloslugun ayın belli zamanlarımda kontrolü olduğuydu. Viyanada her ayın ilk haftası oluyordu. AP sürecim 3 ay sürdü. Bu sırada okulum bitti, mezun oldum. Türkiyede doktora ve amerikada doktora başvurularını kaçırdım. Hiçbir yerde plan yapamıyordum. Geleceğim sadece ulaşması gereken bir maili bekliyordu. Vee ağustos başında brklediğim mail geldi " admistirative procces surecinizin bittiğini bildirmekten mutluluk duyarız. En yakın zamanda fiziken yada buraya gelecek birisi ile pasaportu bize ulaştırın" elim ayağıma dolaştı. Hemen pasaportu yollamak için birilerini aradım. Tanıdıklardan 1 hafta sonra oraya gidecek birini buldum ve pasaportu teslim ettim ve yolladım.
Şuan pasaportum elimde Uçak biletlerimi aldım ve master programı için araştırmalar yapıyorum . Önümüzdeki hafta New york'a bir gir çık yapacağım ama asıl amacım mayısta okul başvurularından sonra kabul aldığım eyalete gitmek. Çünkü okulun yurdunda kalacağım için yaşam derdim daha az olacak. 1.5 yılda neler yaşadım neler gördüm. Bugün greecard çıktı diye sevinen geçmişteki halime sesleniyorum. Süreçte neler yaşayacağından haberin bile yok ama yolun sonu güzel olsun. Hakkımızda hayırlısı inşallah
. Herkese sevgiler, esenlikle kalın. Bu gruptan bir @lifepark0 geçti