Çevremdeki arkadaşların başvurduğunu ve bu senede çıkmadı diye içlendiklerini senelerdir duyardım, ama hiçbir zaman başvurmak aklıma gelmezdi; ta ki 2021 kasım ayına kadar. Ağustos ayında dünyaya gelen kızım için başvurmaya karar verdik. Fotoğraflarımızı çektirip başvurumuzu yaptık ve beklemeye başladık. 7 Mayıs günü geldiğinde ilk önce kendi confirmation number’ımı girdim ve pek çok insanın gördüğü “HAS NOT BEEN SELECTED“ yazısı karşımıza çıktı. Sonra eşimin numarasını girdim ve karşımızı bu sefer farklı bir sayfa çıktı. Bir an kazandık diye heyecanlandık ancak bu sayfa yanlış numara girdiğimizi söylüyordu. Daha sonra numarayı hatasız bir şekilde girmeyi başardım, bu sefer de farklı bir sayfaya bakıyorduk, uzun bir yazı olduğu için kısa bir süre ne olduğunu idrak edemedik ve sonra o büyülü “You have been randomly selected“ yazısını fark ettik ve havalara uçtuk. Birkaç dakika sonra o ilk heyecan yerini endişeye bıraktı. Süreci nasıl yürüteceğiz, orada nerede yaşayacağız, ne iş yapacağız, bu yaştan sonra sıfırdan bir hayat kurabilecek miyiz gibi sorular kafamızı kurcalamaya başladı. Hemen araştırma yapmaya başladık ve karşımıza tabii ki Yeşilkart forum çıktı. Hemen üye oldum ve telegram grubuna katıldım. Yeşilkart forumun ve telegram grubunun gediklileri sayesinde sürecin nasıl işlediğini, case numarasını, formu erken doldurmanın önemini çok vakit kaybetmeden öğrenmiş olduk. Hepsine ne kadar teşekkür etsek azdır. Formumuzu çok vakit kaybetmeden doldurduk ve mülakat mailini beklemeye başladık ve sürecin en zor kısmının beklemek olduğunu bu sırada anladık. Biz çok beklemesek de zorluğunu hissettik, önümüzdeki sene Eylül ayına kadar mülakat bekleyecek arkadaşlara sabır diliyorum. Belirsizlikle baş etmek gerçekten kolay değil. Bana göre 7 Mayıs’tan sonraki ikinci önemli tarih olan 16 Eylül’de mülakat mailini aldık. Dananın kuyruğu 3 Kasım’da kopacaktı. Unganların sitesinde mülakat tarihinizi girdiğinizde hangi tarih aralığında randevu alabileceğinizi hesaplayan bir araç var. Ona göre randevunuzu alabilirsiniz. Mülakat mailini alır almaz Unganların sitesine girdim ve maaile 6 Ekim’e randevumuzu aldık.
Unganlar Deneyimi
Muayeneden bir gün önce Ankara’ya vardık. Eşim de ben de Ankara’da okuduğumuz için Unganlar’ı bulmakta pek zorlanmadık. Unganlar; Kuğulu parkın karşısındaki, Ankara’da yaşayan ve yaşamış olanların bilebileceği Kıtır’ın hemen yanındaki binada. Sabah 9:15 randevumuz için tam 9’da Unganlar’daydık. 4. Kata çıktık ve çalışanlardan biriyle dükkânı biz açtık diyebilirim. İçeride bir süre bekledikten sonra, pasaportlarımızı, confirmation sayfalarını, covid aşı kartlarımızı (eşim ve benim başka aşı kartımız yoktu), kızımızın aşı karnesini, e-devletten çıkarttığımız aşı programını ve özel aşılarını yaptırdığımız hastaneden, yapılan aşıları gösteren ıslak imzalı belgeyi teslim ettik; ardından fotoğraflarımız çekildi ve daha sonra kan tahlili için 5. Kattaki Düzen laboratuvarına yönlendirildik (sanırım 25 yaşın altındakilerden idrar tahlili de istiyorlar). Burada 47,5 x 2 = 95 dolara ödeme yaptıktan sonra eşim ve ben kan verdik ve röntgen için 3. Kata yönlendirildik. 3. Kat çok kalabalık ve içeride sadece vize için gelenler yoktu, başka hastalar da vardı. Burada Unganlar’daki görevli yanımıza gelip röntgende çok sıra olduğunu önce muayeneye girebileceğimizi söyledi. Biz de hemen 4. Kata çıktık. İlk önce ben muayeneye girdim. Asistan boyumu ve kilomu ölçtükten sonra meşhur siyah önlüğü giymemi söyledi ve Mehmet bey yanıma geldi ve sedyeye yatmamı söyledi ve bilindik sorularını sormaya başladı.
- Hiç ameliyat oldun mu?
- Sigara içiyor musun?
- Kaç çocuğun var?
- Amerika’da ne yapacaksın?
- Vücudunda leke, şekil bozukluğu vs. var mı?
Bu soruları sorarken göğsümü dinledi, elle muayene yaptı ve 5 tane aşı vurdu (Ben elinde 2 flakon ve 2 enjektör gördüm, karma/kokteyl aşı yaptı sanırım).
Sonra eşim ve onun ardından kızım muayene oldu. Eşim 5, kızım ise 2 aşı oldu. Muayeneden sonra 3. Kata tekrar indik ve röntgenlerimizi çektirdik. Verilen dosyayı aşağıya teslim ettik ve muayene için 860 dolar ödedik (toplam 955 dolar). Akşam üstü 5’e kadar aramazsak sorun yoktur dediler. 7 Ekim’de saat 3’ten sonra kulağı kesik dosyalarımızı aldık ve Unganlar maceramız sona ermiş oldu.
Mülakat Deneyimi
2 Kasım gece Ankara’ya vardık. Ertesi gün sabah aracımızla elçilik binasının yanına park ettik. Araçla gelecekler için park sorunu yok diyebilirim. Her yer park yeri. Mülakatımız saat 9:45’teydi ancak biz 8:45’te sıraya girdik, ilk önce gişeden pasaportları alıyorlar sonra güvenlik görevlisi isimleri okuyarak X-Ray bölümüne çağırıyor. Araba anahtarı sorun olmuyor; arabayla gelenlerin emanetçi aramasına gerek yok. X-Ray’den sonra büyük bir avludan geçip vize hizmetlerinin verildiği bölüme vardık. İçerideki görevliler oldukça kibar bize okumamız için bir yazı verdiler (yazıda vize red nedenleri ve paranın iade edilmeyeceğine ilişkin bilgiler yer alıyor) ve vize ücretinin ödeneceği gişeye yönlendirdiler. 330 x 3 =990 dolar ödedikten sonra bize bir sıra numarası verdiler. Yarım saatlik bekleyişin ardından numaramız yandı ve gişedeki Türk görevliye belgelerimizi teslim ettik. İstedikleri belgeler:
- Nüfus kayıt örnekleri (eşim ve benim için e-devletten alınan kare kodlu belgeler, kızım için nüfus işlerinden aldığım, adına hazırlanmış kırmızı mühürlü ıslak imzalı belge)
- Evlilik cüzdanının aslı ve fotokopileri (her eş için birer fotokopi istiyorlar)
- Arşivli adli sicil kayıtları
- Benim askerlik durum belgem (e-devletten alınabiliyor)
- Eşimin üniversite diploması ve fotokopisi (benden istemediler)
- Banka hesap dökümü (2 imzalı ve kaşeli) ve imza sirkülerleri
- 2’şer Fotoğraf
- Bana ait evin tapusunun fotokopisi (orijinaline bakmadı)
- Sağlık raporları
Görevli belgeleri alırken, Amerika’ya daha önce gidip gitmediğimizi, daha önce yurtdışında yaşayıp yaşamadığımızı ve İngilizce bilip bilmediğimizi sordu. Eşim mülakatı Türkçe yapmak istediğini söyledi. Yanımızda aracın ruhsatı ve değerini gösteren çıktılar ve evin değerini gösteren rapor olmasına ve bunları da verebileceğimi söylememe rağmen istemedi. Gerek yok dedi. Sadece ev tapusunun fotokopisi varsa alabileceğini iletti.
Belgeleri teslim ettikten 5 dakika sonra sıra numaramız tekrar yandı. Sarışın gözlüklü bir beyefendi kırık ama tatlı Türkçesi ile bize merhaba dedi ve yemin ettirdi. Sonra parmak izlerimizi aldı. Bir yandan belgeleri incelerken eşime sorularını yöneltmeye başladı:
- Üniversitede hangi bölümü okudunuz?
o Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi - Amerika’da Aileniz var mı?
o Hayır, kimse yok. - Burada ne iş yapıyorsunuz?
o Muhasebeciyim - Amerika’da nereye gitmeyi düşünüyorsunuz?
o New Jersey - Orada ne iş yapacaksınız?
o Kendi mesleğimi yapmayı düşünüyorum; ama kariyerime uygun iş buluncaya kadar daha basit işlerde çalışabilirim.
Son olarak bana dönüp ne iş yaptığımı sordu ve “Her şey iyi görünüyor. Vizenizi onaylıyorum. Postaya 5 gün içerisinde verilecektir. Amerika’da iyi şanslar“ dedi ve hesap dökümünü, diploma, aile cüzdanının aslını ve tapu fotokopisini iade etti. Böylece mülakatımız ağzımız kulaklarımızda sona erdi. Orda geçirdiğimiz süre en fazla 3-4 dakikadır bunun sadece 1 dakikası soru-cevap faslıydı. Sayın @gucarslan’ın dediği gibi sürecin gerçekten de en kolay kısmıydı.
Başta Uğur Bey olmak üzere tüm Yeşilkart forum ailesine verdikleri tüm destekler için teşekkür ederiz. Umarım bu sene herkes çok istediği vizesine kavuşur ve arzu ettiği yerde düşlediği hayatı kurabilir.