merhaba arkadaşlar,
peşin edit: bu yazı biraz uzun olacak, en başından belirteyim de sonradan zamanım boşa gitti diye üzülmeyin…
aslında bu tarz bir yazı daha çok sohbet odasını ilgilendiriyor ama artık burda yazılanları okuduktan sonra bekleme odasına yazmaya karar verdim. yoksa bu tür sohbet adamı asla değilim.
gelelim konuya;
birkaç örnekle gitmek istiyorum, ben 31 yaşındayım ve bu güne kadar çevremde farkında olduğum, olmadığım, aradan aylar hatta yıllar geçtikten sonra farkettiğim bir çok kan emici insan oldu. tabi onlara şu an düşündüğümde kan emici diyorum yoksa o zamanlarda benim iyiliğimi düşünen yakın arkadaşım diyordum.
mesela, üniversite sınavını kazandım, yakın arkadaşlarım kazanamadı ya da düşük puan aldılar. benden ses çıkmıyor çünkü biliyorum iyi kötü bir yere yerleşeceğimi, sohbet şu şekilde ilerliyor,
ben: b, arkadaş: a
a: sen ne yaptın, nereye yazacaksın?
b: boğaziçi düşünüyorum, yazacağım, olursa olur, olmazsa ikinci sıraya marmara falan yazarım, iktisat uygun bana
a: deli misin? ne iktisatı, geleceğin mesleği moda tasarım, nişantaşı üniversitesinde burslu moda tasarım yazsana…
(kendisi bir yere yerleşememiştir)
cep telefonu almaya karar verilmiştir;
a: ne alacaksın
b: iphone’a çok alıştım, muhtemelen borç harç bir iphone alırım. taksitle de öderim.
a: deli misin? iphone’lardaki kronik sorunu çözemediler sen en iyisi nokia al…
(bu sırada kendisi iphone almıştır.)
üniversitede erasmus düşünülür;
a: notların çok iyi erasmus düşünmüyorsun değil mi?
b: aslında tam da onu düşünüyordum.
a: deli misin? bazı derslerin denkliği yok, avrupayı görücem diye okulu uzatacaksın
(kendisi 50. kez aynı dersi alıyordur)
green card çıkmıştır;
a: amerikaya gitmeyi düşünüyorum deme sakın!
b: 10 yıldır düşünüyorum, kısmetse de gideceğim.
a: deli misin, işsizlik, korona, trump! sen haberleri izlemiyor musun amerika battı batıyor.
b: error, blue screen !
az çok ne demek istediğimi örneklendirmeye çalıştım.
arkadaşlar, romalılar! burda herkes sizin iyiliğinizi düşünmüyor, biz burda bir aile değiliz. bunu idrak ederek işe başlayın, bazı yorumları duyun bazı yorumlara ise kulak tıkayın.
ben dayıma kura çıktığını söylediğimde,
dayım: hımmm, ama gitmek için hiç uygun bir zaman değil, amerika senin bildiğin gibi değil artık. bunu söyleyen amerika vatandaşı ve tatile Türkiye’ye geliyor, ben Amerikaya onun yanına sadece bir kez gittim, toplamda 8-9 kere gitmeme rağmen…
bu karta başvuran herkes İstanbul’dan başvurmuyor, köyünde mahallesinde gece kafasını yastığa koyduğunda Amerika hayalleri kuran birçok insan var.
gelmiş buraya diyor ki, ben x eyaletini düşünüyorum, internetten baktım çok güzel bir yer, orda yaşayan var mı? garibim (saf, temiz anlamında garip) bilmiyor ki burdaki herkes onun hayallerine kavuşmasını istemiyor. biri çıkmış diyor ki,
biri: saçmalama x eyaleti ne kadar bozdu, o youtuberları izleyip gaza gelme sakın, burda aç kalırsın.
bizimki: ama uber var lyft var, birşeyler yapabilirim
biri: o oo oo o işler kapıldı, sana iş miş yok, otur oturduğun yerde. amerika doydu artık uber’e.
bizimki: hayalleri kırılıyor…
burda las vegas’a sıkıcı, new york’a eski havasının olmadığını yazan kan emiciler var.
ama öte yandan, crazycells ve muhtaradana gibi, canı gönülden işlemlerinizi yapmamızı isteyenler de var. mesela Eylül ayında mahkeme kararını buraya en çok taşıyan ve büyük harflerle yazan @Muhtaradana ’ydı… bu adama teşekkür etmeniz lazım, adam resmen vize alın diye çabaladı!. @crazycells i anlatmaya zaten gerek yok. her konuyu kendi işi gibi hepimizi yönlendiriyor…
sevgili dostum, Amerikayı istiyorsan mutlaka başvur ve çıkarsa da mutlaka git. Ama senden ricam, oraya gittiğinde de bu tip kan emicilerden uzak dur, bunlar senin iyiliğini falan istemiyor. bak 2017’den beri green card kaldırılıyor yazıyorlar bir sevinçle, bir kısım o kadar mutlu ki Trump’in kararlarından. çünkü istemiyor. burayı bağırarak oku! kimse senin Amerikaya gitmeni istemiyor.
bu insanlardan kaçabildiğin kadar kaç, yorumlarını okuduğun değer verdiğin insanların kim olduğunu iyi belirle… bu da benden hepimize bir tavsiye…. iyi akşamlar