Herkese merhaba,
Yeşil kart forumun süreç boyunca sağladığı destek nedeni ile Tirandaki süreç tecrübemi buraya koymayı kendime bir borç bildim ve umuyorum Tiranda ve diğer konsolosluklarda mülakata girecek olanlara faydası dokunur.
Durumumuz az önce issued’a döndü.
Sürecin kolay anlatımı açısından 3 başlıkta toparlıyorum
Mülakat öncesi:
Arnavutluk’ta mülakat için evrak hazırlama süreci Türkiye’dekinden biraz farklı olarak evraklarınızı DHL aracılığıyla mülakattan en az 2 hafta önce olacak şekilde postalamanız gerekiyor. Bunun yanında, police certificate, yani deshmie penaltiteti postaneden ABD konsolosluğuna gidecek şekilde mülakatı aldığınız tarihten hemen sonra talep etmeniz gerekiyor. Bu evrak hiç sizin elinize geçmeden doğrudan konsolosluğa gönderilecek. Sağlık kontrolü için 2 adet yetkili sağlık kuruluşundan mülakat tarihinden 3 hafta önce olacak şekilde online randevu talebinde bulunacaksınız. Sağlık muayenesi ile ilgili tecrübemi daha önce paylaşmıştım o sebeple tekrar o kısma girmiyorum. Tiran konsolosluğunda lise diplomasına çok önem veriliyor, dolayısıyla Uni diploması olsa bile lise diplomasını da apostilletip dosyanıza koymalısınız. İlave olarak edevlet ten Uni transkriptimide çıktı alıp dosyama koymuştum. 4 kişilik bir aileyiz ve hepimizin çifte vatandaşlığı bulunuyor. Bu sebeple hem Türkiye’den hem Arnavutluk’tan evrak almamız sanırım biraz daha kolay oldu. Doğum belgelerimizi e-Albania’dan, ilave olarak benim için Türkiye’den formula-A aldık. Türkiye’de eşimin 9 ay kalması sebebi ile e-devletten ingilizce QR kodlu adli sicil kaydı alıp apostillettik. Evlilik belgemizi Arnavutluk makamlarından aldık(6 dilde). Askerlik belgesini hem tr’den alıp noter tasdikli tercümesini apostilletmiştim, bunun yanında arnavutluktanda askerlik durum kağıdını postane aracılığıyla almıştım. Ayrıca Ankara konsolosluğundan farklı olarak, maddi yeterlilik maalesef banka hesabınızdaki parayı göstererek yapılamıyor. Yapan olduysa da duymadım. bunun yerine ABD'de yaşayan bi green card sahibinin yada Abd vatandaşının size sponsor olması gerekiyor. Biz sponsorluk için gerekli belgelerin orjinallerini de dosyamıza koyup 2 hafta önceden konsolosluğa postaladık. Biraz karışık gibi görünüyor fakat aşağıda Tirana konsolosluğunun nasıl bir dosya hazırlamamız gerektiği ile ilgili eki üzerinden de daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Mülakat süreci:
Sabah 9:00 da ki randevumuza, sabah kahvemizi birlikte içtikten sonra, Özgen abimiz bizi yarım saat önce kapıda olacak şekilde getirdi. Çocukların küçük olması sebebi ile görevli sıcak kanlı bir şekilde beklemeden içeri girmemizi sağladı. Bekleme odasına girdik ve enteresan soğuk bir atmosfer vardı. Klimanın altına oturduğumu fark ettim ama yer değiştirmeme rağmen halen soğuktu. Çocuk seslerinden ve onları sakinleştirmeye çalışan ebeveynlerinden başka bir hareketlilik olmuyordu. Neyse aile isimleri anons edilmeye başlanmıştı. Bizi de saat tam 9 da anons ettiler ve pasaportlarımızı teslim ettik, memur benim pasaportumu verdi ve vezneye ödeme yapmamı istedi. $330x4 lük ödememi vezneye yaptım, makbuz ile pasaportumu 3 numaradaki memura geri verdim. Memur bekleme salonunda bir sonraki anons için beklememizi söyledi. Ve o soğuk bekleme salonuna geri gittik. Zaman ilerledikçe çocuklar ile beklemekte oldukça zorlaşmaya başlamıştı. Mülakat tecrübelerinde okuduğumuz sevinçten ağlayanlar, sarılıp bir birini öpenler bu konsoloslukta yoktu. Bunun yerine tuhaf bir kaygı havası insanlarda hakimdi. Çocuklar bahçeye çıkmak istiyorlar, bir yandan anonsları takip etmeye çalışıyoruz, saniyeleri saydığımı çok iyi hatırlıyorum. Neyse saat 10:30 gibi soy ismimiz anons edildi ve 6 numaralı gişeye yönlendirildik. Eşim küçük kızımı alıp gişeye hızlıca gitti fakat ben bahçede o sırada kendine arkadaş bulup oynayan büyük kızımı görüşmeye götürebilmek için uğraşıyordum. “Kızım gitmemiz lazım” diyorum, “babacım neden gidicez, biraz daha oynamak istiyorum” diyor. Sabır ve sakinlik ile yürütmem gereken süreci yaklaşık bir dakika görevliyi bekletmek suretiyle tamamladım. Ve koridorun sonunda beni bekleyen memurun yanına giderken kendimi Dr. Hannibal Lecter ile görüşmeye giden ajan Sterling gibi hissediyordum. Nedense o koridor bana öyle kasvetli gelmişti. Neyse o atmosferden çıkmam memurun bana ismimi sorması ile bi nebze yok olmuştu. Çünkü Hannibal’da doktor ajanın ismini kendisine söylemişti. Neyse biraz fazla geyik oldu sanırım kusura bakmayın. Memur diplomalarımı camekanın önüne koymuş vaziyette benim ile arnavutça görüşme yapmaya başladı. Konuşmalarını anlasam da ingilizce mülakatın benim için daha konforlu olacağını ifade ettim. Bunun üzerine en üst mezuniyet durumumu ve branşımı sordu. Ardından neden Arnavutluk pasaportu ile başvurduğumu sordu. Kendisine açık bi şekilde kazanma şansımı arttırmak istediğim için AL passport ile başvurduğumu söyledim. Başvuruyu benim mi yoksa aracı kuruluş mu yaptığını, çoklu başvuru yapıp yapmadığımı, T.C. pasaportum ile başvuru yapıp yapmadığımı sordu. Ds-260 formunu kimin doldurduğunu sordu. Ben cevaplarken bilgisayarına notlarını aldı. Verdiğimi bilgilerin doğruluğu için yemin etmemi istedi. Eşimden de arnavutça olarak yemin aldı. Ardından benim adıma bir kağıt doldurmaya başladığında bir şeylerin tam olarak iyi gitmediğini fark ettim. Bu 221g refusal letter idi, ve AP kutucuğu işaretli bi şekilde pasaportlarımız bize geri verdi. email ile bize talimat vereceklerini söyledi ve pasaportlar ile oradan çıkarken ne olduğunu tam olarak anlamaya çalışan bizler(her ne kadar her tür senaryoya kendimi hazırlamış olmaya çalışmış olsam da) bi taraftan etraftan gelen meraklı sorulara sakinlik ile cevap vermeye çalışarak orada sukünetimi korumuştum. Aslında AP %50 beklediğim bir durumdu, çünkü Türkiye bağlantılı evraklarımızın olması, pasaport ve chargeability konusundaki çekincelerim beni buna hazırlamıştı.
Mülakat sonrası:
Moral bozukluğu ile eve giderken sayın Gücarslan AP sürecinde pasaportlarımızın bize verilmesinin normal olduğunu, ilave bilgi taleplerine karşı hazırlıklı olmamız gerektiğini söyledi. Yeniden bir bekleme süreci ve belirsizliğin içine girmiştik. Neyseki mülakattan 1 gün sonra pasaportlarımız bizden istendi. DHL ile pasaportları ve 221g kağıdığını barcod lu AIS çıktılarıyla birlikte konsolosluğa postaladık. Bundan sonra süreç CEAC’da aşağıdaki şekilde ilerledi.
refused(21/07/22),
Ready( 28/07, 01/08, 03/08/22),
AP(04/08/22),
issued(05/08/22)
Yüksek dosya numarası ile süreci sürdürmek gerçekten oldukça zordu. Fakat ben sürecimi olumlu sonuçlanacağına gerçekten çok inandım. Her tür olumsuzluğa rağmen. Bu süreçte sağladığı şeffaf, güncel ve açık bilgi paylaşımı nedeniyle yeşil kart foruma, mimarlarına, dinamikleri çalıştıran sayın gücarslan ve değerli kullanıcılara çok teşekkür ederim. Bu sürecin ilk ve somut en büyük kazançlarından birisi tabiki büyüğüm, abim, dostum Özgen abiyi tanıştırması. Kendisinin de süreçte desteği büyük oldu.
Kazandığımı öğrendiğimde 11/05/2021 tarihiydi ve almanyaya göç etme planı üzerinde almanca kursunda derste idim. Bacanağım mesajla sonucumu bildirmişti. O tarihte almanya benim için daha iyi bir seçenek olarak düşünüyordum ve green card sürecine çok sıcak bakmıyordum.
Sürecin benim açımdan birkaç kırılma noktası vardı,
Süreç ile ilgili hiç bir bilgi sahibi değilken(yani yeşilkart forumu tanımadan önce), CN’min düşük olduğunu zannederek youtube’da izlediğim bir videodaki "bir an önce ds-260 larınızı submit et" cümlesini DV-22 süreci içerisinde ciddiye almış olmamdı. Ds-260 nasıl doldurulacağını araştırmaya başladığımda kendimi yeşilkart forumda buldum. Formlarda eksik kalan kısım küçük kızımı pasaportu idi ve hızlı prosedürde Arnavutluk pasaportunu iki gün içinde çıkarttık ve 17 mayısta formlarımızı submit ettik. 2. Kırılma noktası 5 ekimde evrak talebi emailini almamız ve formumuzun işlenmesi idi. Çünkü korkum reopen email’inin daha önce gelmesiydi. Neyseki formumuz işlendikten sonra açıldığı için ds submit önceliğimizi kaybetmemiş olduk. 3. Kırılma noktamız başvurumuzu Arnavutluk kontenjanı üzerinden yapmış olmamızın hatalı olduğu, büyük ihtimal refused olacağımız idi ama, bu dönemde sayın crazycell ve smartcell in şansımızı denememiz konusunda desteği, noyan bey’in fam daki ilgili maddeyi paylaşması bizi sürece yeniden bağladı. Çok uzattım. Ama 15 aylık bi süreç daha da kısa anlatılamazdı. Yazdıklarımın ileride Tirana da veya başka konsolosluklarda mülakat alacaklara da ışık tutması dileklerimle, oldukça zorlu bu sürecin herkesin hayallerine kavuşmasını ümit ediyorum
Yeşilkart forum ailesine sevgilerimi iletiyorum