@dreamm58 15 bin dolar çekilişe başvuru için veya vize alabilmek için şart değil ancak olur da giderseniz ilk etapta orada ihtiyaçlarınızı karşılayabilmeniz için öngörülen para miktarı olarak belirtiliyor. Sorunuzun cevabı olarak, resmi bir rakam değil ancak konsolosluk belli bir birikiminizin olduğunu görmek istiyor (nakit, araç, ev gibi). Forumda biraz vakit geçirip ilgili konularda sürece dair bir şeyler okudukça kafanızda daha da netleşecektir.
azuleverde tarafından gönderilen iletiler
-
RE: 15.000 Dolar mi
-
RE: Umutlu bekleyiş ve bir teşekkür
@newman "well-balanced" dediğiniz hâle gelebilmek zor bir şey sanırım, bana öyle geliyor (: Çok sevdiğim öğretmenlerimde, hocalarımda görüyorum bu durumu veya annem gibi, çağdaş diye geçindiğimiz yaşamda doğallığını kaybetmemiş insanlarda.
Çekilişle ilgili dileğiniz için teşekkür ederim. Çeşitli başlıklarda iletilerinizi okuduğumu biliyorum ama green card'la ilgili durumunuzu bilmiyorum. Size çıktı mı? Bu soruyu muzip bir edayla soruyorum aslında, sebebiyle birlikte açıklayayım. Yazı dilinde doğru ifade edebilmek için fazladan çaba harcamak gerekiyor bilindiği gibi.
İletinizi okuyunca sanki bir şeyi bekleyen insanlar bir odada bir araya gelmiş ve sohbet ediyorlar da örneğin yaşlıca biri benim 20. başvurum daha çıkmadı diyor yanındakine, insanlar birbirlerine tecrübelerini aktarıyor. Siz de umarım size çıkar diyorsunuz mesela, ben de sizin durumunuzu soruyorum. Bu şekilde bir ortam. Çıkanlar için de beyaz bir ışık eşliğinde odanın kapısı açılıyor örneğin, herkese bir rahatlama, tatmin geliyor, ona çıktı ve tabii ki büyük çoğunlukla güzellikler onu bekliyor düşüncesi çoğu kişiye hâkim oluyor; çünkü aktarılan tecrübeler yüzde yüz olmasa da büyük bir oranla insanlara bunu düşündürtüyor. O noktada ben hep şunu sorguluyorum, acaba gerçekten düşünüldüğü gibi mi? Acaba açılan o kapı ve o beyaz ışık o kadar davetkâr mı?
Ben bundan 8 yıl önce Work and Travel programıyla yaklaşık 4 ay kadar Pennsylvania'da kaldım. O zamana kadar Amerika'yı sadece medyadan bize gösterildiği kadar biliyordum. Yaşadığımız yerde oturan insanlar çoğunlukla Hindistanlıydı. Çalıştığımız yerdeki insanlar da çevre ülkelerden, özellikle İspanyolca dilinin konuşulduğu yerlerden gelmiş göçmenlerdi. Dışarıda da bu kadar çok evsiz insan olabileceğini de bilmiyordum örneğin. Medyadan (çoğunlukla Hollywood filmlerinden diyelim) gördüğüm evsiz insanlar iyi durumdaydı, hatta birçoğu havalı ve karizmatik bile dururdu. Demek istediğim şu ki, kafama yerleştirilmiş algıyla büyük oranda örtüşmesini geçtim, çok çok farklı bir ortamla karşılaşmıştım ve bunu hiçbir zaman göz ardı etmedim. Dönünce tekrar gitmek istedim, rahatlığını özlediğimi bilirim ama çekiliş için başvuru yaparken bile duraksarım iki defadır. Hep son günlere yakın tamamladım başvurumu, dur gerçekten gitmek istiyorsan başvur diyerek. İki defadır da Mayıs ayı geldiğinde keşke başvursaydım dememek için başvuruyorum. Umutlu bekleyiş denmişken ve konu içerisinde okuduklarımın vesilesiyle bunları düşünmüşken yazmadan geçmek istemedim. Benim foruma katkım hep bu yönde oluyor gibi şu an için, umarım okuyanların düşüncelerine katkı sunabilirim.
Yetiştiğim ortam ve okuduğum bölümün de etkisiyle ben hep elimizdekilerle en iyi ne yapabilirizin üzerine gitmeye çalışırım. Bu açıdan mühendisliği de hep elindeki malzemeyle en iyi ne yapabildiğindir diye tanımlarım (tabii ki yeni bir şey üretmek, elindekiyle yetinmemek gibi durumları da benimserim ama o da ayrı bir konu). Yazdıklarımın temelinde de bu durum olduğu için eklemek istedim -
RE: Umutlu bekleyiş ve bir teşekkür
@calibraturbo 14-15. başvurusunda çıkanları görüyoruz. Bunun bir çekiliş olduğunu biliyoruz ama hepimiz öyle ya da böyle bir gün mutlaka çıkacak sanıyoruz. Hâlbuki hiç çıkmayabilir de. Geçen yıl ilk başvurumdu. Forumda okuduklarıma benzer şekilde ben de tabii ki çıkacak hisleriyle Mayıs ayını getirdim. O dönemki hâlime umutlu bekleyiş yakıştırmasını yapabiliyorum ama bu sene hiçbir beklentim olmadan bekliyorum. Neredeyse yarı yarıya, çıkmasa daha iyi dediğim oluyor; bir çıksa keşke düşüncelerimin ağırlığı artıyor bir tam tersi. 4 aylık Amerika deneyimim, son 2.5 yıllık gitme isteğim ve ikinci kez başvuru sonucu bekleyişime dayanarak burada elimizdeki olanaklarla ne yapabildiğimizin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Ki benim gitmeyi isteme sebeplerimin çoğu buradaki durumlarla ilgili. Yani burada elimdekilerle bir şeyler yapayım desem elimde çok az şey var ama ona rağmen bunu düşünüyorum. Çalışıyor olsan, iyi kötü iş gücüne katılmış olsan ve az da olsa bir ekonomik özgürlüğün olsa bu bekleyişin, başka seçeneğinin kalmadığını düşünmen gibi konular daha hafif olur gibi geliyor bana. İş ayırt etmeden bir işte çalışsan zihnini de daha iyi toparlarsın kanısındayım. O kadar okuduktan ve mezuniyetinin üzerine belli bir süre geçtikten sonra iş fark etmeksizin çalışmak kolay değildir biliyorum ama en azından sana yaramayan bir döngünün içindeysen sırf o döngüyü kırmak adına yapılabilir. 2015'te çalıştığım kafede 33 yaşında maliye mezunu bir abi vardı benim gibi garsonluk yapan. Ona bakardım ve ben asla bu şekilde yapamazdım derdim. O arada iş yerindeki durumlara baktı, çalışma şeklini yarı zamanlıya çevirdi, bir dershaneye yazıldı kpss'ye hazırlandı. Sonraları kafeye uğradıkça görüyordum ama en son ne yaptı bilmiyorum. Demek istediğim, o kendince bir çözüm bulmuştu ve bulduğu bir çözümün içindeyken de başka konular için çözümler bulmaya çalışıyordu. Bence doğru bir yaklaşım, kendini tüketmek yerine zamanını bir işte harcarken kendine çözümler üretmek. Türkiye'deki olumsuz kültürden etkilenmeyen, bununla ilgili kötü anısı olmayan ya da söyleyecek sözü olmayan insan yoktur sanırım. Kimisi iliklerine kadar yaşamıştır bunu kimisi daha yüzeysel. Senin yazdıkların da bunlara bir örnek ama ben özellikle "Alternatifim kalmadı bu seneden gayrı" cümlesi için yazmak istedim. Benzer durumda olan başkalarına da bakış açısı sunabilir veya sen durumuna bir çözüm bulursan başkaları için senin çözümün aydınlatıcı olabilir. Sayın @newman'in çalışma azmi ve mücadele ruhuyla ilgili yazdıklarına katılıyorum. Bana göre burada mücadele etmek çok daha güzel bir şey. Green card'la ilgili olarak da dediğim gibi belki de hiç çıkmayacak. Neden böyle bir şeyi bekleyerek zamanımı geçireyim ki? Onun yerine elimizdekilerle bir şeyler üretmek daha akıllıca geliyor. Naçizane... (:
-
RE: Umutlu bekleyiş ve bir teşekkür
@chromium burada konuşulanlarla alakalı olmayacak ama bazen alakalı olmasa da yazmak istersiniz, yazmadan edemezsiniz ya, yazdıklarınızın bir yerinde tam olarak bunu hissettiğim için yazmak istedim. "Sanki elimize silah alıp dağa çıktık. Ortada bozuk bir düzen var, bu bozuk düzenin düzeleceğine dair umudumuz yok." Benim bildiğim yönüyle de eline silah alıp dağa çıkan insanlar bana göre bir yerlerde az da olsa umudu olanlar. Benim görüşüme göre bu durumda sözlerinizde bir çelişki oluşmuyor, amacım da buna dair yazmak değil, sadece bahsettiğim açıdan bakmamış olabileceğinizi düşünerek yazmak istedim
-
RE: DV2019 bekleme odası
@grslarc Rica ederim. Metro önerilmiş ama keşke daha önce görüp yazsaymışım, belki tercih ederdiniz. Ben bunu da öğreneyim, şunu da deneyeyim şeklinde yaklaştığım için bu gibi durumlarda toplu taşıma hep ilk tercihim olmuştu. Tabii yorgunluk durumunuz, valizleriniz vs. de önemli. Sizin tecrübeniz de JFK'den taksiye binmeyi düşünenlere yardımcı olur belki bundan sonrası için.
İlk zamanlardaki süreçlerinizde de başarılar dilerim.
-
RE: Çok tepkili insanlar var
@crazycells Teşekkür ederim sayın @crazycells. Yorumlarınızla durum benim için de daha aydınlatıcı oldu ve bu söylediklerinizle de forumla ilgili bahsettiğim kaygılarımın anlaşıldığını görmek güzel oldu benim için. İrdeleyince, üzerine konuşunca daha bir anlaşıldı ve çözülmeye doğru ilerledi kanısı oluştu bende. Umarım buna ayrılan vakte değmiştir ve bir fayda olarak kalır.
Başlığı günün sonunda tekrar hortlatıp sayın @daydreamer'ın rahatsız olmasına sebep olmak istemezdim (hâlâ öyle değilse çok daha iyi tabii ki) ama sizce de bir fırsat olabilir mi sayın @daydreamer, önceki bakış açınızla başlığı şimdi tekrar gördükten sonraki bakış açınızı karşılaştırmak açısından? (:
Herkese iyi forumlar dilerim. -
RE: Çok tepkili insanlar var
@aysegul Teşekkür ederim sayın @aysegul. Bilmediğiniz bir dilden birkaç kelime öğrenmek güzel olabiliyor. Kimin aklına gelirdi burada bu kelimeleri tanıyıp güzel anılarınızın canlanacağı (:
-
RE: Çok tepkili insanlar var
Sayın @crazycells gösterdiğiniz mesajları şimdi okudum. Öncelikle naber genşler başlığı ile ilgili yazayım. Başlığın kendisi ve sayın @pakaji'nin ilk yazdığı bana göre tamamen tuhaf, forumu biraz okuyan birinin yazmayacağı veya yazıldığını görünce tuhaf karşılayacağı türden. Siz de devamındaki mesajlarda forumun nasıl kullanılmasıyla ilgili gerekli açıklamaları yapmışsınız. Birisi bir konuda bir uyarı alıyor ve aynı hatayı tekrar tekrar yapıyorsa bu durum bana göre de doğru olmaz. Benim en çok takıldığım nokta insanların tepkileri. naber gençler başlığında sayın @aytac59'un mesajları, bu başlıkta sayın @Sinem-Akçam'ın yaklaşımı ve gönderdiğiniz 2 numaralı alıntıda daha birçok kişinin sabırlı, çarpıtmayan yaklaşımı bana göre doğru olan. Bence gönderdiğiniz iki başlıkta insanlar sayın @pakaji'yi çok da faydalı olmayan yorumlarda bulunan biri olarak kafalarına yerleştirip, açtığı bu başlıkta söylediklerini de yanlış/uygun olmayan/bize sürü dedi gibi yorumladı. Benim değinmek istediğim iki noktadan ilki, alıntıladığınız iki başlıkta insanların çoğu veya hepsi sabırla, çarpıtmadan yanıt vermiş (ki forumda çoğu kişi buna özen gösteriyor) ancak bu başlığa gelince aynı durum pek devam etmemiş. Bana göre bu başlıkta da olması gereken örneğin (aklımda daha çok kaldığı için yazıyorum, benzer yaklaşımda bulunanlar da bu örneğe dahildir) sayın @Sinem-Akçam'ın yaklaşımıydı. Ama üslup, başlık vs. ne kadar yanlış görüldüyse bu yanlışı yaptığı düşünülen kişiye yazılan bazı mesajlar da aynı derecede yanlıştı. Buradan değinmek istediğim ikinci noktaya geliyorum. Sayın @pakaji'nin açtığı bu başlık, kullandığı üslup, yine doğru kabul edilmedi belki (ben tam olarak yanlış olduğunu düşünmesem de bence bunun kararını vermek zor, o konudaki en doğru görüş bana göre foruma en çok emek veren kişilerdir, yöneticidir veya kullanıcıdır) ama diyorum ki birisi önceki yazdıklarından dolayı sorun oluşturdu ama burada bahsettiği, benim de gözlemlediğim bir durum var. Sırf üslubu doğru bulunmadı diye bahsetmek istediği konuyu kaçırmayalım, bence önemli bir konu diyorum. Bunu yapabilmek için de birine yanlış yaptığını söylemenin yanında (sizin forumun nasıl kullanılacağına dair uyarılarınız gibi) doğru örneği de göstermek gerekir diye düşünüyorum (sayın @aytac59'un ve sayın @Sinem-Akçam'ın yaptığı gibi) Bu başlıkta doğru bulduğum yaklaşımlar var evet ama asıl anlatılmak istenen konu kaçırılmış gibi gördüğüm ve bu konunun önemli olduğunu düşündüğüm için ısrarla yazıyorum. Konunun kaçırılmasının en büyük sebebi uygun bir başlıkta olmayışı bana göre, ama bunun yanında insanların tepkileri. Ve bana göre bu tepkiler birisi birine kötü diyor, herkes onun kötü olduğunu düşünmeye başlıyor gibi bir sürü psikolojisinden kaynaklanıyor. Bir yorumu okuduğumuzda kaçımız bunu kaç kişi beğenmiş veya kimler beğenmiş diye bakmıyoruz? Bu çok doğal belki yargılamıyorum veya yadırgamıyorum. Burada verilen tepkiler, bu başlıkta bahsedilen durum sürü psikolojisiyse veya değilse, her neyse, üslup doğruysa veya değilse bile asıl bahsedilmek istenen kaçırılmasın istiyorum. Bana göre bu önemli ve her zaman kendine yer bulamayan bir konu.
Kısacası bana göre burada açılan konunun, devamında konuyla ilgili olmasa da yurt dışında yaşamakla ilgili yazılan mesajların doğruluk payı var; ancak gerek uygun başlıkta uygun bir üslupla açılmamış olması ve kullanıcıların bir kısmının tavrı dolayısıyla naçizane benim de gözlemlediğim, önemli bulduğum bir konu konuşulmaktan, irdelenmekten uzaklaşıyor. Amacım petrol benzetmesiyle örneklenen bu konunun (o kadar kişi ismi yazdıktan sonra tuhaf gelecek belki ama) kişilerden bağımsız olarak daha da netleşmesini sağlamaktı. Belki sayın @pakaji bir süre sonra açtığı başlıkları, bunu ifade ediş şeklini tuhaf bulacak, veya aynı veya bambaşka şekilde devam edecek, bilemeyiz. Daha önce dediğim gibi herkesin her zaman tepkileri aynı olmayabiliyor. Herkesin kendine göre stresleri, uğraşları var. Ben bana göre doğru olan bazı olumlu yaklaşımları burada görmüşken onların üzerinde durmak istedim. Belki bunu zaman zaman başkaları başka konularda yine dile getirecek, toplumda da bu şekilde birbirimizden öğreniyoruz, bir çocuk her şeyi bilerek dünyaya gelmiyor, bu forumda yazan biri de buranın atmosferine zamanla alışabiliyor.
Son olarak benim de tecrübe ettiğim ve sayın @daydreamer'ın da birkaç mesaj yukarıda bahsettiği durumla ilgili yazmak istiyorum. Önceleri forumu okurken bazı başlıklarda gerilirdim, kimi insanlara kendimce sinirlenirdim, kızardım, ardından sayın @crazycells'in yorumlarını okuyunca sakinleşirdim (bundan bahsetmeden geçemedim(: ). Sonra zamanla burada yazılanları ne kadar içselleştirdiğimi veya ciddiye aldığımı fark ettim. Şimdilerde daha sakin, daha olması gereken bir tavırla okuduğumu fark ediyorum. Bazen o kadar içine giriyoruz ki bir şeyleri okurken sizin de dediğiniz gibi kendimizi suratımızı ekşitirken buluyoruz. Ben şu anda burayı (varlığından son derece memnun olduğum, arada açıp baktığım, gerektiği yerde de katkı sunmaya çalıştığım) bir ansiklopedi olarak görme eğilimindeyim. Şurayı niye böyle basmışlar, şu yazı karakteri niye kötüymüş, buraya bu resmi niye koymuşlar demek yerine içinde ne var ona eğilmekten keyif alıyorum ve fakat tabii ki düzensiz, neyin nerede olduğu belli olmayan bir ansiklopediyi okumak çok zordur, bunun da farkındayım.
Foruma katkı sağlayan, birbirine yardımcı olan herkese selamlar ve sevgiler... Umarım kimsenin çok vaktini harcamamışımdır (: -
RE: Çok tepkili insanlar var
@sinem Bu da iyi bir sürpriz oldu bana, iyi ki trollemeye geçmeyip not olarak belirttiniz
-
RE: Çok tepkili insanlar var
@arnblt Haha memnun oldum abi benim ismim de Murat. Bu aralar Portekizceye merak sardım, azul mavi, verde yeşil demekmiş, e de bağlaç ve. Ben de her şeyi gezegenimizin yeşili ve mavisi için yapıyorum diye bağlayayım o zaman, kullanıcı adını alırken tam olarak böyle düşünmemiştim ama olsun
O zaman gezegendeki tüm Hakkı Bulutlara sevgiler -
RE: Çok tepkili insanlar var
@sinem Haha sayın @Sinem-Akçam'ın öğretmen olduğunu bilmiyordum, daha önce yazdıysa kaçırmışım belki de ama iyi ki aklıma gelen örneği yazmışım, tam oturmuş (: sözlerinize katılıyorum, eksik bir şey görünce incitmeden açığı kapatmak gerekiyor bana göre de. Her zaman bunu yapabilecek tavırda olamıyoruz, herkesin kendine göre stresleri var çok doğal olarak. Bazen o kadar özenecek vakit de olmuyor belki. Benim bu konuda örnek aldığım kişi sayın @crazycells , mesela hem çalışıyor kendi işleri vs. var ama hem de özenip sabırla cevap verebiliyor. Bu gibi sözlerin onu istemeden de olsa bir kalıba sokmaya yönelten sözler olmasını istemem, tabii ki onun da daha farklı tepkileri vardır veya olabilir. Onu görünce ben de diyorum ki o yapabiliyorsa birçok kişi yapabilir.
Bana göre birinin tabirim uygunsa küsüp gitmesindense bir bildiğini paylaşması çok değerli. Bu görüşümü forum için düşünürsek forumun birçok alanını kapsayacak bir görüş ancak konu buradan ilerlediği için buraya yazdık, buraya birikti. Hangi konuya uygundur bilmiyorum ancak forumun doğal akışıyla, bahsedilen birçok konuda olduğu gibi, kendine doğru başlıklarda yer bulacağını umuyorum. -
RE: Çok tepkili insanlar var
2 yıldır Green Card'a başvuruyorum. Yaklaşık 1.5 yıldır forumda yazılanları okuyorum. Aklıma geldiği kadarıyla örneğin sayın @aysegul'ün dediği şekilde, sayfalarca okudum, yüzlerce ileti okudum, bekleme odalarında insanların yaşadıkları olumsuzlukları okurken üzüldüm şeklinde bir okuma. Göz ucuyla değil ilgiyle, anlayarak, sevinerek, üzülerek, gerilerek vs. Sanıyorum ki forumdaki birçok kişi gibi. Daha önce 2011 yılında Work&Travel programıyla 4 aya yakın Pennsylvania eyaletinde yaşadım. Bugüne kadar katkı sunabileceğim herhangi bir konu, başlık, yorum vs. olmadığından, bir süre Amerika'da yaşamış, bir süreliğine de olsa belli başlı bazı gözlemler yapmış biri olmama rağmen üye olup herhangi bir şey yazmadım. Bugün JFK'den Brooklyn'e gidişle ilgili bir soru gördüm ve ona verilen cevaplarda metronun tavsiye edildiğini okudum. Kimse A treninin daha az güvenli olduğundan, E treninin daha uygun olacağından bahsetmemişti. Başta üye olup yorum yazmayı aklımdan geçirmedim ama sonra evham yapıp ya o kişi A trenini kullanır da başına bir şey gelirse (böyle bir şeyin olacağı kesin değil tabii ki ama başıma gelen bir olay A trenindeyken üstü başı pek temiz olmayan birinin benden içinde 25 cent kalmış metro kartımı istediğinde kartı vermediğim zaman küfürler yağdırmasıydı. Bundan birkaç gün sonra New York City'li birinin E treni daha güvenli A trenini kullanma demesiyle sonraki bütün seferlerde E trenini kullandım) diye düşünerek girip yorum yazdım. Biraz uzattım ama metrolarla ilgili söylediklerime açıklık getirmek istedim.
Yine bugün bu başlığı gördüm ve bu kadar ileti yazılmış daha önce nasıl görmedim diye şaşırdım. Meğer başlık açılalı çok olmamış. İletileri okudum ve konuyla ilgili ben de görüşümü yazmak istedim. Umarım okuyanların bakış açısına katkı olur.
1.5 yıldır forumu nasıl bir ilgiyle/tavırla okuduğumdan yukarıda bahsetmiştim. Bu şekilde okuyan kişilerden biri olarak maalesef üzülerek yazıyorum ki "bana göre" de forumda sayın @pakaji'nin bu başlıkta anlattığı gibi bir hava var. Forumdaki yararlı bilgileri asla yadsıyamam. Hatta sayın @crazycells'in anlayışını, yapıcı yorumlarını ve en çok da sabrını hayranlıkla ve örnek alarak takip ettim. Ben olsam şimdiye kadar 500 kişiyi engellemiş, yüzlerce yorumu silmiş ve en sonunda çıldırıp küçük bir diktatöre dönüşmüştüm eminim. Forumda benim de gözlemlediğim bu hava, forumun yararlı veya değil bütün varlığını belli yüzdelere bölersek örneğin %5'lik bir hacmi kapsar belki, ama bence çok sinsi, burayı okuyan insanları çok çok yanlış yönlendirebilecek bir hava. Herkes şunda hemfikirdir eminim, ben de kendimden biliyorum, üye olsa da olmasa da burada yazılanları yukarıda bahsettiğim tavırla okuyan birçok insan var. Burada yazılanlarla (Amerika'yla ilgili veya değil) yeni bakış açıları kazanan kişiler var. New York City'de metroda yaşadığım deneyimi bile bu yüzden açıklık getirerek yazma gereği duydum. Forum ortamı, yazı dili, kimlerin okuyacağını bilemezsin, nasıl anlaşılabileceğini bilemezsin, azami özen göstermek gerekir, diye düşündüm.
Şunu da belirtmek isterim, bu demek değildir ki herkes yazdıklarına yüzde yüz özen göstermek zorunda. Çok dikkat ederek yazmaya çalışmama rağmen belki ben de bir yerlerde sonradan hatalı bulacağım bir üslup kullandım, şimdilik bilemem. Sayın @pakaji'nin üslubu da eleştirilmiş ama bana göre üslubunda bir sorun yok, sürü psikolojisi demesinde bile bence bir yanlış yok. Bu demek değildir ki istediğini diyebilir. Benim demek istediğim bu üsluba olan yaklaşım. Varsa diğer kişiler gözden kaçırdıysam kusura bakmayın, aklımda en çok kaldığı kadarıyla sayın @Sinem-Akçam sabırla yazmayı sürdürmüş ve bence yazışmalar iyi bir şekilde de devam etmiş. Bir durun bir dinleyin söyleyeceği bir şeyler var demiş. Örneklerim biraz tuhaf gelebilir ama bana şunu hatırlattı, ilkokulda burnu akan, kusan arkadaşlarımız olunca bazı öğretmenlerimiz o çocuğun elini yüzünü yıkardı. Bizim yaklaşmak istemediğimiz, görünce (bu forumda okuyunca) irite olduğumuz bir duruma iyi bir öğretmen çok başka yaklaşırdı. Bence doğrusu da oydu. Bu başlıkta da sayın @Sinem-Akçam'ın yaklaşımını buna benzettim. Her zaman bu şekilde olamıyoruz biliyorum/katılıyorum. Kendi adıma böyle bir yaklaşım gösterdiği, günlük hayatta her zaman görmediğimden bana bunu hatırlattığı için teşekkür ederim. Sayın @crazycells'in dediği gibi sayın @pakaji bir trol bile olsa bence önemli bir konuya değiniyor. Evet çoğu kişi değinme şeklini doğru bulmuyor ama her ne kadar üslubun eleştirildiği söylense de bana göre usulün değil de esasın daha önemli olduğu bir konu bu. Ben de sanırım içten içe forumdaki ortamı, burada bulunan kişileri (her ne kadar şahsen tanımasam da, sanal bir ortam da olsa) sevdiğimden, yanlış olduğunu düşündüğüm bir şeyi görünce direkt tepki veriyorum. Bir dakika, bu konuyu atlamayın, bence önemli, bir daha düşünün refleksleriyle yazıyorum.
Ne yapılabilir? Çok genel olarak ve naçizane şunu tavsiye edebilirim. Birçok kişi dikkat ediyordur belki ama gördüğüm kadarıyla dikkat etmeyen kişiler de olabiliyor. Bir şeye yorum yazacağımız zaman durup bir düşünelim. Bu yoruma gıcık olarak, içten içe sinir olarak, dalga geçerek mi yorum yazmak üzereyim? Bunun muhakemesini yapıp öyle yorum yazalım. Eğer bu haldeysek bekleyelim belki altına daha yapıcı bir yorum gelir, bizim duygusal tepkilerimiz değişir, okuduğumuz bir niyet varsa belki bu artık kaybolur.
Son olarak 1.5 yıldır forumu okumanın sonucunda aklımda kalan/şu an aklıma gelen birkaç şeyi eklemek isterim. Yazdıklarımın bu kısmında forumun aile/birleştirici yönü ön planda benim için. Sayın @Senay-Sirin'in hem Amerika hem Türkiye ile ilgili birçok yorumu, örneğin sayın @serkanist'e bir konuda Ege'ye tayin isteyin, ortamınızı değiştirin şeklinde yaptığı bir yorum; sayın @sadriabi'nin Türkiye'de belli bir yaşanmışlığın ardından, bazı alışkanlıklar kolay değişmiyor, bazen hafta sonları çalışmadığımda kendimi suçlu hissediyorum yorumu; sayın @arnblt'un ismini hep arnbit gibi okuduktan sonra bir gün aslında oğlunun ismi olduğunu yazdığı zamanki yorumu; yazdıklarını hatırladığım ama şu an kullanıcı adı aklıma gelmeyen ve buraya ekleyemediğim daha birçok kişinin yazdıkları keyifle, bakış açısı kazanarak, örnek alarak okuduğum yorumlardı. Umarım burayı 1.5 yıldır okumam sadece bana fayda sağlamamış olur ve kendimce ortaya çıkardığım sentezler buraya bir katkı sağlar.
Buraları okuyan herkesin her şey gönüllerince olsun isterim.
Bu arada yaşım pek küçük olmasa da burada bahsettiğim birçok kişi benden büyük, sayın dediğime bakmayın lütfen, her ne kadar şahsen tanımasam da herkesi abi-abla olarak görüyorum. Herkese sevgiler. -
RE: New York
Başka bir başlıkta sorulan bir soruya verdiğim bir cevabı buraya da eklemek isterim. New York City'de JFK havalimanından metroya binecekseniz E trenini tercih etmenizi öneririm. A treninin pek güvenli olmayan bir çevreden geçtiğini biliyorum. Ben iki treni de kullanmıştım. E treni daha güvenli ve temizdi. Bu arada 2011 yılına ait bir tecrübemden bahsediyorum.
-
RE: DV2019 bekleme odası
@grslarc Merhaba. Başka seçenekler hakkında bilgim yok ama JFK'den metroya binecekseniz E trenini kullanmanızı tavsiye ederim. A treninin pek de tekin olmayan bir çevreden geçtiğini biliyorum. Ben iki treni de kullanmıştım, E treni daha güvenli ve temizdi. Gece ve gündüz kullanmıştım. Gece ara ara duraklarda bir iki tane polis binmişti. Sayın @arnblt'un da dediği gibi E trenine geçebileceğiniz durakları öğrenip ona göre hareket edebilirsiniz. İlk etapta haritaya baktığınızda A treni daha kolay ulaşılabilir göründüğü için hemen o tercih ediliyor ancak E trenini kullanmak daha mantıklı. Bu arada AirTrain için kullandığınız metro kartlarıyla metroya binerken kullandığınız metro kartları farklı. Birbirine yakın temas edince bozulabiliyorlardı diye hatırlıyorum, kartlar değişmediyse tabii. Tüm bu bahsettiklerim yaklaşık 8 yıl öncesinin deneyimidir, bilginize.