Herkese selamlar, 24 Mart 2023 sabah 07:30’da eşim ile birlikte istanbul’da randevuya katıldık. Sırayla neler yaşadığımızı anlatayım.
Randevu benim adımaydı ve ek olarak seyahatimde eşiminde bana eşlik edeceğimi kendi ds160 formunda belirtmiştim, eşime de kendime de ayrı ayrı ds160 formu doldurmuştuk özetle.
Öncelikli olarak sabah 7’de konsolosluğun önünde bulunduk. İlk olarak 07.30 randevusu sıraya sokuldu ve sıradaki kişiler tek tek içeri alındı. Tek tek alınan kişiler üst aramasından geçti. Ardından pasaport fotoğraf kontrolü yapıldı. Randevumuz birlikte olduğu için pasaportlarımızın check-in işlemi birlikte yapıldı. Üzerimizdeki belgeleri, araba anahtarını ( araba anahtarı ile içeri girmekte bir sakınca yok fakat akıllı saat, telefon, çanta gibi eşyalar içeri alınmıyor. Garanti olması adına eşim takı takmadı. Alyansalarımız harici bir takı üzerimizde yoktu.), ceketlerimizi bir kutuya koyup x-ray cihazına yönlendirildik. X-ray cihazı öncesi bir görevli iki avcumuza ıslak bir şey sürdü (bunun ne olduğu konusunda fikrimiz yok sadece tahmimimiz var.) Demir sağlam bir kapıdan geçerek x-ray cihazı kontrolünü de atlattık. (İçeriye 3 kişi şeklinde aldılar.) kontrol ardından vize katına ulaşmak için asansör kullandık. Vize katına 3 kişi olarak çıktık. (ÖNEMLİ KISIM KESİNLİKLE MASKELİ OLMALISINIZ!) Vize katına ulaştığımızda yine bir demir kapıdan geçerek (içeriden butona basılarak açılıyor ve kendinize doğru çekerek açılan ağır bir kapı) vize bürosuna ulaştık.
Burada ilk olarak 2 kişiden oluşan görevli ekibi tek tek ds160 formunun barkodunu okutarak işlemleri yaptı. Ardından bizi pasaport kontrolüne yönlendirdi. Pasapor kontrolü sonrası hemen yanında bulunan vezneden parmak izlerimiz alındı. Sonrasında görüşme sırasına girdik.
Görüşme sırası bize geldiğinde çift olarak mülakatımıza başlandı. Mülakatımıza Türkçe olarak başladık. İngilizce konuşmanın çok önemli bir kriter olmadığınız gözlemlemiş olduk. Pozitif enerjiye çok önem verdiklerini gözlemledik. Günaydın merhaba ve nasılsınız şeklinde görevliye yaklaşmamız yüzünde bir tebessüm oluşturarak onu baya şaşırttı. Onlarında bir insan olduğunu unutmadan yaklaşmak önemli.
Görevlinin bize sormuş olduğu sorular ve cevaplarımız şu şekilde ;
-Evli misiniz?
+Evet.
-Amerika’ya neden gitmek istiyorsunuz?
+Temmuz 2023, 3. Evlilik yıl dönümümüz ve evlilik yıl dönümümiz için New York tatili planımız var.
-Meslekleriniz nelerdir, kaç yıldı çalışıyorsunuz ve maaşınız ne kadar?
+Eşim ve bende özel sektör çalışanıyız. Bu sorulara doğru bir şekilde yanıt verdik.
-Çocuğunuz var mı?
+Soruya esprili bir şekilde yok ama bir gün o da olacak umarım dedim. Görevli tebessümle yanıt verdi.
+Daha önce yurtdışına çıktınız mı?
-Evet, Yunanistan ve Almanya’ya gittik.
-Amerika’da akrabanız var mı?
+Hayır.
-Türkiye’de kardeşiniz var mı?
+Evet benim bir kız eşimin bir erkek kardeşi var.
-Anne babalarınız burada mı?
+Ben annemin sağ babamın vefat ettiğini söyledim. Görevli üzüldüğünü yine ifadeleriyle belirtti. Eşimin anne babası sağ olarak cevap verdik ve ailelerimizin Türkiye’de olduğunu belirttik.
-Kaç gün kalacağımız sordu.
+12 gün olarak yanıtladık.
Bize sorulan bütün sorular bu kadardı. Hazırladığımız hiçbir belgeye bakılmadı. Seyahat planımız, para durumumuz, mal mülk durumumuz sorulmadı. Sizin yine de hazırlıklı olmanızda fayda var.
Ardından görevli pasaportlarımızı birleştirip çekmecede bir şeyler aramaya başladı ve o an vizemizin onaylandığını anladık. Pasaportlarımızı lastikleyip köşeye koydu ve bize vizeniz onaylandı yazılı kağıdı uzatarak gülümsedi. “Vizeniz onaylandı.” Dedi. Kendisine teşekkür edip, iyi çalışmalar dileyerek oradan ayrıldık. Pasaportumuzu ptt’den teslim alacağız. Şuan merakla beklemekteyiz çünkü vizemizin kaç yıl olduğunu söylemedi o an heyecandan sormak bizimde aklımıza gelmedi.
Bizim tecrübelerimiz bunlar. Umarım sizlere olumlu anlamda bir destek olur.