Eveeeeeettt Sonunda ABD'ye giriş yaptım. Vatana millete hayırlı olsun. Tuhaf duygular içerisindeyim. Bilet alma, uçuş günü, LA'de karşılama vs hepsini anlatmaya başlayalım. Umarım birilerinede faydalı oluruz. Sadece buradan değil. LA'de olanlara da inşallah.
Neden LA? Aslında bariz bir sebebi yok burada bir tanıdığım olduğu için LA. Onun faydasının olacağını düşündüğüm ve mental olarakta biraz rahat hissedeceğim için LA tercih ettim. Başlangıç için pahalı evet. Fazlasıyla hem de.
Mülakat sonrasında vizeyi alıp eve döndüğümde artık gidiş için planlamaları yapmaya başladım. Eylül Ekim gibi düşünüyordum ancak 9 Kasımda gelmek kısmet oldu.
Sürekli bilet bakarken ucuz bileti ancak londra aktarmalı buluyordum. American airlines ile. Ancak İngiltere benden transit vize isteyecek miydi bilmiyordum. Hemen araştırdım. Türk vatandaşı olduğum için transit vize gerekliydi. Ancak ABD, Canada, Avusturalya vizesi olanlar için transit vize gerekliliği YOKTU.
Bu bilgiye güvenerek biletimi aldım. 9 Kasım gidiş 21 Haziran 2024 dönüş (o tarihte bir iş halletmek üzere dönmek zorunda olduğum için dönüş aldım.) Londra aktarmalı uçacaktım. Bir abim hangi terminale ineceksin deyince gözüne ışık tutulmuş Davşan gibi kaldım Terminal? Terminaller arası transfer? Belki pasaport kontrolü? Bekleme süresi yetmezse ya da rötar olursa ilk uçakta? vs. vs.
Ne bileyim ben yahu. Sonrasında uzun araştırmalar, yeşilkart forum ve çeşitli kaynaklardan edindiğim bilgiye göre vize ihtiyacımın olmayacağı yönündeydi. Londra'da pasaport kontrolüne girsem bile ABD vizesi yeterliydi.
9 Kasım günü saat 2.55 te British airways ile IST-LHR uçuşunu gerçekleştirdim. He bu arada bileti ucuza aldığım için bagaj hakkım yoktu. Ancak kontuardaki güzel hanımefendi 'uçağımız çok dolu isterseniz valizinizi ücretsiz bagaja alalım' dedi. Dedim 'cansın'.
Valizlerden kurtulduktan sonra bana aktarmalı uçata dahil olmak üzere 2 adet bording pass verdi. Pegasus muadili bir uçuş ile LHR'ye indik. Tabi bende tedirginlik. Ancak uçak içinde anons ettiler transitler mor rengi takip edin diye.
İndikten sonra transit tabelalarını takip ederek ekranları takip ederek ve bir güvenlik personeline sorarak terminaller arası transferi yapacağım otobüsün kalkacağı noktaya geldim. Ayrıca güvenlik personelinden de pasaport kontrolüne girmeyeceğimi sadece güvenlik kontrolünden geçeceğimi teyit ettim. Öyle de oldu.
IST-LHR arası uçuş yorucuydu. LHR'de LA uçuşu rötar yaptı. Kabin ekibi geç geldi uçağa. Ancak sonrasında bizleri aldılar. Uçağın yarısı boştu. 11 saatlik uçuş çok keyifliydi. Uyuyup uyanıp birşeyler yedim sürekli ikram vs. 3 lü koltukta bir uyumuşum ki o sayede jetlag olmadım
LA'ye indiğimde green card ile gelenleri ayrı bir noktada pasaport kontrolüne alınıyordu. Benden başka da kimse yoktu sanırım GC'lı. Oradaki görevli memur telefonlar oynarken ben geldim. Pek memnun olmadı gibi. hayata küsmüş gibi bir hali vardı. Pasaportumu ve konsolosluktan aldığım sarı dosyayı verdim.
Pasaporta bakıp Ay Yıldızı gördü ve nereden geliyorsun dedi. Türk Ocağı reis dedim. şöyle bir baktı efferin dedi. Sonra bir soru sordu anlamadığımı söyledim. boşver dedi. ve dosyayı açarak işlemlere başladı. Adres bu mu dedi. Evet dedim. Sonrasında hem dosyaya hemde benim pasaporta damga bastı ve git dedi.
Yürürken arkadan bir ses geldiğinde tedirginlikle baktım ama bana seslenen olmamış hızlı adımlarda içeriye doğru devam ettim. Bagajımda sorunsuz gelmiş. oohhh misss. Şaka gibi. LA'deyim artık.
Şimdide tuttuğum odadan yazıyorum bunları size. Umarım faydalı olacaktır. sorularınız olursa çekinmeyiniz.
Namaste