Herkese merhaba. 2 yıllık bir beklemenin ardından "mülakat deneyimleri" başlığına yazmak sonunda nasip oldu. Geçen sene eşimin adına çıkan dosyamızı eşim çabalarıyla Viyana'ya taşımıştı. Ancak dosya numarası 35k olduğu için dosya aktif olmamıştı. Bu sene de benim adıma çıkan 7k dosyamızı buradaki paylaşımlar sayesinde haberdar olarak taşıdık. Kaderimizde Alize Hnm ile tanışmak varmış demek ki.
Bize önce 30 Nisan 2024 için Molnar'da sağlık görüşmesi, 2 Mayıs 2024 (Perşembe) konsolosluk görüşmesi teklif edildi. Eşimin iş durumu (fikir olması açısından: eşim avukat ve 30 Nisan’da Yargıtay'da duruşması vardı, ki Yargıtay duruşması pek sık olmaz aslında) nedeniyle tarihlerin uygun olmadığını, önce Molnar'a sonra konsolosluğa bildirdik. Molnar konsolosluk için sorun olmayacaksa mülakat görüşmesinden sonra sağlık randevusu verebileceklerini söyledi. Konsolosluğun da kabul etmesi ile 3 Mayıs 2024'e (Cuma) de sağlık görüşmemizi aldık.
Konsolosluk Görüşmemiz: 13:00'teki görüşmemiz için erkenden gidip yakındaki Elias Cafe'de oturduk. 12:50 gibi aşağıda beklemeye başladık ve buradan bir arkadaşla karşılaştık. Yukarı çıktığımızda kapıda küçük bir sıra vardı. Sıramız geldiğinde kapıdaki görevli benim adımın listede olduğunu ancak eşimin adının listede olmadığını söyledi. Eşim: “Küçük bir çöküp ağlama isteği sırasında sağolsun buradan bir arkadaş "üzülmeyin, sabah benim de adımı bulamamışlardı, sonradan haloldu" diyince az buçuk kendime geldim. Ve sonra içeri çağırıldım.” Bu sırada ben içerde hop oturup hop kalkıyorum, camın arkasında olduğu için sesimi duymayacağını düşünüp yüzüğümü gösterip dışarıyı işaret ediyorum. Sakin ol otur, ayakta durma gibi bir şeyler söylüyor. Derken eşim de içeri alındı ve beklemeye başladık. İçeride bir iki kişi daha vardı, onların işlemlerinin ne olduğunu bilemiyorum ama burada okuduğumuz deneyimlere nazaran uzun bekledik gibi geldi. Sonra soyadımız söylendi ve elimizdeki belgelerimizi teslim ettik. Asıl talihli için: - pasaport (ilk bilgi sayfasının fotokopisini almıştık, bu fotokopiye "bu pasaport US Viyana konsolosluğundadır" şeklinde bir ibare yazılıp kaşe imza yapıldı. daha sonrasında da tax free ve exchange ofiste pasaport sorulduğunda bu fotokopilerin sebebini anlatarak kullanımda herhangi bir sorun yaşamadık.) - 2 fotoğraf - en yüksek diploma - formül A (geçen sene almışız e-devletten, denemek amaçlı. Sistem herhangi bir değişiklik olmadığı için yenisini vermiyor.) - formül B - finans kayıtları (banka dökümleri vb. imza sirkülerini almadı) - adli sicil belgesi eşim için: - pasaport (aynı şekilde kaşeli imzalı ile kopyasını aldık.) - 2 fotoğraf - formül A (küçükken aile kütüğü başka şehirden yaşadıkları şehre taşındığı için e-devletten ulaşılamıyor. Nüfus müdürlüğünden alındı, çevirtmedik.) - formül B - adli sicil belgesi (1 sene Almanya'da öğrenciliği olduğu için hem Türkiye'den hem de Almanya'dan) Başka da bir belge istenmedi. Bu aşamadan sonra gittik kişi başı 330 doları kredi kartı ile ödedik. Belgelerimizi verirken Alize Hnm, ödeme yaptığımız makbuzları saklamamızı söyledi. (pasaportları teslim alırken mi, USCIS için mi o kısım biraz flu, halen saklıyoruz o sebeple :))) Sonra mülakat için soyadlarımız seslenildi: İkimiz de İngilizce biliyoruz. Herhangi bir yardım talebinde bulunmadık. Önce yemin edildi. Daha sonra asıl talihli ağırlıklı olarak birkaç soru soruldu. Daha önce 3 sene Amerika'da yaşadığım için daha çok oradaki deneyimlerime odaklı bir görüşme oldu. - Daha önce Amerika'da yaşamışsınız? Nereye gitmek istiyorsunuz? +Houston. -Daha önce Houston'da mı yaşamıştınız. +Hayır West Virginia'da yaşamıştım. - Ah evet. Sonra bir süre bilgisayara baktı. Ve beklenen o soru soruldu: - What happened in WV? (West Virginia'da ne oldu?) (Özellikle söyleniş şeklini de yazıyorum, çünkü geçen seneki turist vizesi görüşmemizde de aynı şekilde soruldu) +Sanırım DUI (driving under influence- alkollü araç sürüşü) soruyorsunuz? - Evet. + (Burada olayı anlattım. Durum alkollü araç kullanımından çok akşamdan kalma gibi bir durum. Herkesin özelinde durum değiştiği için asıl durumu açıklamak yerine, durumun kabaca özetini yine de belirtmek istedim.) - Tamam problem değil, anladım. Eşime pek de soru sorulmadı açıkçası. Hatırladığı tek şey, giriş seviyesi işlerde çalışacağını söylemiş olması ama bunun için soru soruldu mu, genel bir konuşma sırasında verilen bilgi miydi net hatırlayamıyoruz. - Ben biraz not alacağım, sizi bekleteceğim. .... - Tamam, herhangi bir sorun yok. We welcome you to the US. + (eşim) yani kabul edildi mi şimdi? (bir Türk onaylanma hastalığı) -(gülerek) evet onaylandı. bu etap bu şekilde, güzel bir şekilde tamamlandı.
Sağlık Kontrolü: 03.05.2025 Cuma Molnar Randevumuz 09:00'da idi. Biz daha önce korona aşısı yaptırmamıştık. Bu nedenle ilk aşımızı 28.04.2024'te hastanede yaptırdık. Tek doz olması sebebiyle burada tekrar etmek istedim. verdiğimiz belgeler: - Pasaportlarımız konsoloslukta olduğu için, pasaportun aslı değil fotokopileri (bunu gitmeden önce sormuştuk, onlar da ilk sayfalarının fotokopisinin yeterli olacağını söyledi) - korona aşı kartı - bağışıklık kan testi sonucu (biz geçen sene yaptırmıştık, bu sene tekrar gittiğimizde intaniye doktoru yaptırdığımız testin ömür boyu geçerliliği olan bir sonuç olması sebebiyle aynı değerlere tekrar bakmadı. Molnar da tarihe takılmadı.) - eşim sağlık ocağından aldığım TDAP aşısı olmuştur ibaresinin yer aldığı ıslak imzalı kağıdı, İngilizce çevirisi ile birlikte; ben de uluslararası aşı kartını (hudut sağlığından alınan sarı defter, içinde daha önceki senelerde yapmış olduğum geziler için sarı humma vb. ile TDAP aşısının yapıldığına dair imza ve ilgili aşının barkodunun yapıştırılmış olduğu) sunduk. Beklerken form doldurduk, sonra onlar bilgisayarda bizimle ilgili form doldurup fotoğraflarımızı çektiler. Yüz yüze görüşmede, doktor asistanı bize ameliyat, göz bozukluğu, psikolojik problemlerimiz vb. olup olmadığını sordu. Aşılarımız üzerinden geçerken, yeni çıkan bir durum olarak (ki 26.04.2024'te email gelmişti bununla ilgili ama o sıra işlemler peşinde koştuğumuz için ilgilenemedik) polio aşısının yetişkinlerde 3 doz istendiğini, bizim bağışıklık kan testinde polio olmadığını, bununla ilgili bir belge de sunmadığımız için ya polio aşısı yapması gerektiğini ya da bağışıklı testi yaparak sonuca göre (ki bunun da sonucunun gelmesinin uzun sürebileceğini) hareket etmesi gerektiğini söyledi. Paşa paşa aşımızı olduk (kişi başı 40 euro). Eklemem gerekir ki; benim uluslararası aşı kartında polio aşısı da vardı. Ancak onu da tek doz olduğu için doktor asistanı kabul etmedi. doktor asistanı kanımızı aldı ve sonra gelen doktor da muayene etti. Muayenemizde de, sadece sırt üstü uzanarak refleks testi (evet biz de anlamadık) ve aşımız yapıldı. oradan da röntgen merkezine gittik. oldukça detaylı bir kağıt hazırlamışlar yeri anlatabilmek için, ama forumdaki anlatımlardan elimizle koymuş gibi bulduk. Buradaki sıra bekleme durumu günden güne değiştiği için çok detaylı anlatmama gerek yok sanırım. Totalde bir buçuk saatte işimizi hallettik ve çıktık. İşlemlerimiz cuma günü bitmiş oldu.
Dönüş biletimizi 8 Mayıs Çarşamba gününe almıştık. Dolayısıyla pazartesi sabahtan itibaren önce röntgen merkezinden sonuçların çıkıp çıkmadığını öğrendik. Sonra Molnar’dan sonuçları gönderip göndermediklerini öğrenmek istedik. Röntgen sonuçlarını aldıklarını kan testi sonucunu beklediklerini söylediler ve mesaileri saat öğlen 12’de bittiği için işimiz salıya kaldı. Salı günü sabah Molnar, önceki akşam üst üste attığımız maillerden olsa gerek, sağlık dosyanızı gönderdik diye bilgi verdi. Ondan sonra da elçilikten haber beklemeye başladık ve tabii moraller bozuldu. Saat 16:00 gibi elçiliğin olduğu bölgeye gittik, hemen gelin derlerse gidip alalım diye. Akşam 17:00 gibi de artık Marriott otelin lobisinde beklemeye kadar gittik. Ama ses yok elçilikten. Akşam bu moral bozukluğuyla sabah görmeleri için bir mail attık, öğlen uçağımız olduğunu hatırlattık. Neyse ki sabah ilk iş olarak “15 dakikaya elçilikte olun vizeniz basılmış olacak” mailini attılar. Biz o sırada zaten otelden çıkışımızı yapmış elçiliğe giden tramvaya binmiştik bile. Sonuç olarak öğlen dönüş uçağımıza da yetiştik ağzımız kulaklarımızda yolculuğumuzu yaptık.
Bu satırları da size Texas’taki evimizden yazıyoruz. Bir türlü kafamızı ve zamanımızı toparlayıp aktarmak istediklerimizi yazamamıştık. Umarım yazdıklarımız faydalı olur. Amerika’daki tecrübelerimizi de mümkün oldukça paylaşmaya çalışacağız.
Yeşilkartforum'a katkı sunan herkese teşekkür etmek isteriz.