Merhaba arkadaşlar, Asıl talihli olan eşim ile mülakattan bir ay önce evlendik bizim gibi bir süreç yaşayacak herkesin içine su serpmek için deneyimlerimizi sizinle paylaşmak isterim.
Unganlara 6 Haziran Salı günü gittik.Kan tahlili ve diğer istenen tetkikleri yaptırdık.Eşim ve beni farklı odalarda doktor hanım kontrol etti daha önce uyuşturucu kullandık mı, psikolojik sorunlarımız var mı bunu öğrenmek adına sorular sordu ve sonrasında 4 adet aşımızı olduk. Aşıdan korkan arkadaşlar için o an heyecandan hissedilmiyor, sonrasında da ağrı pek olmuyor.
Mülakat günümüz 9 Haziran Cuma günüydü. Konsolosluğun önünde araç içinde emanetçilik yapan beyefendilere çantamızı bıraktık, başta güvenememiştik ancak konsolosluğun karşısında bulunan eczane çok uzun zamandır böyle bir hizmet verdiklerini belirtti. Siz de oraya bırakabilirsiniz size numara verip eşyalarınızı emanete alıyorlar o numara ile çıkışta tekrar 50 TL karşılığında emanetlerinizi alıyorsunuz.
Daha sonrasında konsolosluğun önünde sıraya girdik pasaportlarımızı gişeden verdik, diğer tarafa geçip pasaportlarımızın kontrolünü bekledik. Eşimin pasaportunu verip geçirdiler benim beklememi söylediler 5 dk boyunca pasaportumun gelmesini bekledim o an 15 saat gibi geldi herkes pasaportunu alıp içeri girerken benim pasaportum bir türlü gelmedi, giriş kontrolde duran beyefendi gidip sordu ve sistemlerinde beni bulamadıklarını söyledi. Beni tekrardan ilk pasaport kontrol gişesine aldılar ve adımın çıkmadığını başka adım olup olmadığını sordular. 1 ay önce evlenmiştik ve DS260 formunu submit etmiştik ancak sistemde bekarken kullandığım soyadım gözüküyordu. Bir yerleri aradılar ve sonra geçişime izin verdiler. (Küçük çaplı bir kalp krizi yaşadık.)
İçeriye girdiğimizde kişi başı 330 USD ödedik ve sıra numaramızı aldık. Sıramız yandığında evraklarımızı kontrol ettirmek için gişeye geçtik. Burada gerçekten üslup sorunu olan bir kişiye denk geldik. Benim soyadı değişikliğim burada da sorun oldu aldığımız DS260 confirmation formunda doğru yazdığını göstermek istedi eşim ve kağıtlara dokunmayın diye bir tepki aldı sonrasında ben sormadan konuşmayın, beni duymuyor musun ,zarfı da istedim gibi azarlar tavırla konuştu. (kendi yanımızda getirdiğimiz evraklara dokunmamızı yasakladı anlayacağınız). O an mülakatta oluğumuzu düşündük, sadece evraklarımızın kontrol için gişede olduğumuzu unutmuşuz heyecandan dolayı. Tekrardan beklememizi söyledi ve gişeden ayrıldık. Bu esnada bu hanımefendinin sadece evrakları kontrol ettirme amaçlı alan Türk bir memur olduğunu idrak ettik ve içimiz çok rahatladı , tekrardan modumuzu düzelttik.
Arkadaşlar lütfen sizi kimsenin demoralize etmesine izin vermeyin, normal şartlarda biri durduk yere bize bu şekilde davransa şikayet etmeyeceğim yer kalmazdı ancak hayallerimiz yolunda bazı şeyleri görmezden gelmemiz gerekiyor. Eminimki aynı muameleye farklı bir yerde kendisi de maruz kalacak.
Bizden sonra evraklarını kontrol için veren kişiler bir bir görüşmeye ve vizelerini almaya başladı. Onalar vizelerini aldıkça biz mutlu olduk bir yandan da heyecanlandık ve soyadı sorunumun devam ettiğini anladık. En sonunda numaramız yandı ve kırık Türkçesiyle sempatik yüzüyle bizi bir vize memuru karşıladı.
B: Ben. E: Eşim. M: Memur
M: Günaydın
E: Günaydın
M: İsimleriniz
E:Umut,Aslı
M: Yaşlarınız
E: 24,26
M: En son mezun olduğunuz eğitim kurumu?
E:Lise. 1 hafta sonra üniversiteden mezun olacağım.
M: Nereye gideceksiniz? Orada ne yapacaksınız?
E: Wisconsin e gideceğiz, burada akrabalarımız var ilk süreçte onlarda kalacağız ve bize arkadaşlarının restoranında iş ayarlayacaklar.
M: Ne zaman evlendiniz?
E: 1 ay önce.
M:O maşallah( Kırık Türkçesiyle )
Bu sırada gülüştük. Neden bu kadar geç evlendiniz tarzında bir soru bekliyorduk ancak gelmedi.
İlişki dosyamıza baktı 3 senedir beraberdik bir sürü fotoğraf, her ay için 1 konuşma geçmişi, nişan ve nikah resimlerimiz, daha önce ailelerimizle beraber çekildiğimiz fotoğraflar hepsi mevcuttu ve bir kaçına baktı.
M: Eşinizin annesinin ve babasının adı? (Bana döndü ve artık sorular bana gelmeye başlamıştı)
B: Az olan ingilizcemle düzgün bir cümle kurmaya çalışarak söyledim.
M: Eşinizin en sevdiği film?
B: Yüzüklerin efendisi. (Burada vaaoovv nice tarzı kendi sevdiğini gösteren ifadeler kullandı.)
M: Vizeniz onaylandı.
Bu anı duyana kadar kafamızda bir ton soru ve düşünce vardı ancak gerçekten de en kolay kısmı mülakat süreciymiş. Yaklaşık 1 yıl 1 ay sonra mülakat günümüz geldi ve bu sürece kadar eşimin green card süreci riske girmesin,çekilişi öğrendikten sonra evlensek riske girer miyiz diye kendimizi yedik bitirdik. Ben öğrenci vizesine başvurdum bu şekilde gidip daha sonra evlilik sürecine girmeye karar verdik ve red aldım. Bu defa acaba red aldım üstüne çok kısa süre kala evlendik red yer miyiz diye düşünüp durduk. Forumdan güzel insanlar bana cevap verdi, eşime de telegram grubundan güzel cevaplar verdiler ve sonunda 1 ay içerisinde evlendik, durumumuzu güncelledik ve vize onayımızı aldık.