Öncelikle herkesin vizesini almasını dileyerek başlayım yazıma.
Arkadaşlar 6 haziran 2020 de beraber başladığımız bu yolculuğun sonuna neredeyse gelmiş bulunmaktayım.
En baştan başlayım sizler için...
Kendimi çok şanslı bulmadığımdan 6 haziran günü çıkmayacağına inanarak açıp bakmadığım çekiliş sonuçlarına abimin ilgilenerek bakması sonucu "TALİHLİ" olduğumu öğrendiğim bir süreç başlangıcı oldu benim için. Tabi ki inanılmaz bir mutluluk, sanırsın piyango çıktı. Biraz sevindikten sonra beraber başvurduğum arkaşımı aradım ve onada çıktığını öğrenmem benim için çifte sevinç oldu tabi. Süreç böyle güzel böyle mutlu başladı. Tabi daha sonra Sayın Trump amcamızın yasaklarıyla zor bir döneme girdiğimiz ekip olarak kılcal damarlarımıza kadar yaşadığımız sıkıntılı bir süreçe girdik. Keşke ailemden başka kimsenin haberi olmasaydı dediğim bir süreç oldu benim için.
Çok uzun ve zihinsel olarak yorucu olan bu dönem mülakat mailimin gelmesiyle yerini 32 diş göstererek gülmelere bıraktı ama bu da kısa sürdü bende, sanırım pek anı yaşayabilen bir insan değilim...
Şu son bir ay bir yıldan uzun sürdükten sonra sağlık muayenemizin günü geldi çattı. Neredeyse herşeyin DV2021 ler için ters gittiği bir süreç olduğundan inanılmaz kasılarak hazırladığım sağlık dosyamla beraber(20 lik diş ameliyatım için bile epikriz raporu aldım. Siz almayın 20 lik dişinizle kimse ilgilenmiyor.) gittim Unganlara..
Unganlara arkdaşım sayın @sfkahmet ile beraber gittik. Randevumuz dan 20 dakika önce oraya vardık 4. kata çıktık. kapıyı çaldık girdik içeri.(bu arada hiçbir tabela yok binada google haritalar bir kaç defa baktık gerçekten burasımı diye google haritalra güvenin ve dalın içeriye...). Orada bir 10 dakika bekledikten sonra pasaportumuzu aldılar ve bir kayıt yaptıktan sonra fotoğraf için gelmemizi söylediler. Bildiğiniz webcam kamerasıyla bir fotoğraf çekti bir hanfendi.(Oturur oturmaz pozisyonunuzu alın. Çekiyorum bile demiyorlar. Tamamdır çektik diyorlar hemen. Boyumunda uzun olması sebebiyle inanılmaz komik bir fotoğraf olmuş benim ki ve inanın ben bile zor tanıdım kendimi.)
Bunlardan sonra pasaportumuzuda teslim edip 3.kata göğüs röntgeni, idrar ve kan tahlili için inmemizi söylediler bize. 3. Katta ilk başta 117. 5 dolar ödettikten sonra önce kanımızı aldılar(Kimse bu kadar güzel kan almamıştı benden hemşirelerin eli çok hafif yada aletler çok iyi bilemedim.) daha sonra idrar tahlili ve sonrasında göğüs röntgenimizin çekilmesi ile tekrar dördüncü kata gönderildik. Ordanda saat 14.00 da gelmemiz direktifiyle ayrıldık. Saat 14.00 da tekrar geldik ve bir 15 dakika bekledikten sonra Sayın Mehmet Ungan'ın kontrolü için beni çağırdılar. Orada sizden üzerinizdekileri çıkarmanızı istiyorlar. Daha sonra bildiğiniz ameliyat önlüğünü giyiyorsunuz.(İşte ben o ameliyat önlüğünü deli gibi giymeyi sevmediğimden bornoz misali geçirdim üstüne ama tabiki orantısız bir güç kullanarak önündeki o zımbırtılar koptu hemen Matrixteki Morpheus gibi kaldı önlük üzerimde.... Hahaha öyle olunca insan modada girmiyor değil. Orada bir Morpheus ceketi almaya karar verdikten bir iki dakika sonra Sayın Ungan muayenesini yapmak için geldi. Bildiğimiz soruları söylemeyeceğim size burada. Ama şunu bilin Sayın Ungan inanılmaz rahat bir adam... Şakalar gülüşmeler ve sorular sonunda o kadar titizlikle hazırladığım dosyalara bir defa bile bakmadan Amerikada başarılar diyerek çıktı odadan (kendisine bunu sordum insanların genellikle kendilerinin geçirdiği operasyonları sözlü olarak iyi ifade edemediği durumlarda bu raporlara bakıyoruz o yüzden herkesten istiyoruz dedi). Sayın Ungan'ın muayenesinden sonra bi 250 dolar daha ödeme yaptık. Ve bir sonraki gün belgeleri almamız için gelmemiz konusundaki direktiften sonra unganlar maceramızı burada bitirmiş olduk.
Geldik finale...
Mülakat günü için bütün belgelerimiz hazır şekilde vardık konsolosluğun önüne. @sfkahmet 'in mülakatı saat 9.45 te olduğu için saat 9.10 geçe oraya vardık. Kapıda biraz bekledikten sonra kendisi 9.25 geçe içeri girdi.(mülakatınızdan çok önce gitmenizi önermem ben sohbet ederiz diye gitmiştim ama çokta sohbet edemedim kimseyle. Dışarıda kimin ne için geldiği çok da belli olmuyor. Öyleki hiçbir dv kazanıyla sohbet edememişken bir afgan kardeşimle nasıl randevu alacağı konusunda baya bi muhabbet ettik. En sonunda sende mi afgansın demesi işin komik olan tarafı tabi..... ). Bu hoş sohbetten sonra o an geldi ve 11.15 çağrısı yükseldi amerikanın kapılarından vardım kapının önüne oradaki formu doldurmamı istedi bir hanımefendi doldurdum bir kaç dakika sonra içeriye davet ettiler. İçerdeki adamların tip tip bakışları arasında güvenlik kontrolünden geçerek içeriye yönlendirildim.(korkmayın adamların işleri bunu gerektiriyor çıkarken gülüyorlar). İçeriye giriş kapılarının neden bu kadar zorla açıldığını kafamdan sorgulayarak içeriye girdim ve orda bekleyen hanfendi pasaportumu kontrol etti bir sıra numarası uzattı ve beklememi söyledi.
Sıramı beklerken benden önce giren arkadaşımla biraz sohbet ettikten sonra yavaş yavaş DV2021 ekibi bulunduğumuz noktada toplandı. Dışarıda sohbet edememenin acısıyla sohbet açı olan ben arkadaşlarla sohbete dalarak sıra numaramın yandığını bile farketmedim. Adımın salonda yankılanmasıyla 11. görüşme noktasına giderek(valla adı bence bu olmalı. Hahaha Unuttum adını...) evraklarımı teslim etmeye gittim. Orada ki hanımefendi bize gönderilen maildeki sıraya göre tek tek aldı belgelerimi ek belge vermek isterseniz biraz ısrar etmeniz gerekebilir. Eğer Ds 260 doldurduktan sonra pasaport yenilediyseniz kesinlikle Ds 260 doldurduğunuz pasaportu verin çünkü orada istemiyor sizden daha sonra tekrar çağrılabilirsiniz.
Bunu atlattıktan sonra sıra numaramın ikinci defa yanmasını beklemeye başladım. Bu arada sıra numarası toplam üç defa yanıyor.
Birincisinde evrakları teslim ediyorsunuz.
İkincisinde ödeme yapıyorsunuz.
Üçüncüsünde ise finaldesiniz.
İkinci defa yanmasını beklerken yine sohbet muhabbet tabiki arkadaşlarla ama şahin gibi izliyorum bu sefer tabelayı adımla çağrıldığım için bi kere mimlenmiş gibi hissediyorum kendimi sanki bi daha çağırsalar sen yandın çık diyeceklermiş gibi. (inanın çok rahat insanlar siz benim gibi kasmayın). İkinci defa yanıyor ve ödemi yaptıktan sonra senaryoda final sahnesine yaklaştığımı hissederek bir heyecanlanıyorum tabi.
O sırada dua ediyorum abi şu çinliye benzeyen ablamız gelsin mülakatta diye. Dualarım kabul olmamış olacak ki Sayın Siyahi abimizin olduğu bölümde yandı sıram. Geçtim camın karşısına geldi siyahi abimiz, bana gülümseyerek oturdu, sonra maskesini taktı ve ingilizce birşeyler söyledi.(ingilizce cevap verdiğiniz anda ingilizce devam ediyorlar ) Hiç taviz vermeden "ingilizce bilmiyorum" diye cevap verdim. O da gözlerinden güldüğü anlaşılarak bana türkçe olarak "Bende Türkçe bilmiyorum" dedi. Kısa bir gülüşmeden sonra Türkçe bilen bir görevli çağırdı ve klasik soruları sordu. Bana benden çok abimle alakalı sorular sordu.(Abim Amerikada yaşıyor. Bana abimin mesleğiyle alakalı sorular sordu açıkçası bu konuda pek iyi anlaşamadık.) En sonunda eski pasaportumu bana verdi ve tebrikler vizeniz onaylandı dedi. Adamın gözlerinin içine bakarak maskemin altından tam olarak 32 dişimi açarak güldüm ve teşekkür ederek aynı zamandada bittiğine inanamayarak ayrıldım oradan....
Vizesini alan bütün arkadaşlarımı tebrik ediyorum.
Herkesin vizesini almasını dileyerek bitireyim yazımı. Bu süreçte umarım herkes finale ulaşır.
GÖSTERDİĞİM PARA:18.3K $
GİDECEĞİM YER: NEWYORK
git