Merhabalar, başlamadan önce 25 yaşından küçük 3. Sınıf üniversite öğrencisi olduğumu söylemek istiyorum.
• UNGANLAR
27 Ocak tarihli mülakatım için 24 Ocak 11.15’e randevu almıştım. 1 saat erken gidip direkt içeri girdim. Altta yazdığım belgeleri teslim ettim.
- DS260 Onay Sayfası
- Pasaport
- Randevu Mail Çıktısı
- Covis-19 Aşı Belgesi
Randevu mail çıktısına hiç bakmadı. DS260 onay sayfasında olan ‘Case Numberı' kontrol etti, ardından randevu mail çıktısını ve DS260 onay sayfasını geri verdi. Covid-19 aşı belgesi dışında bir aşı belgem olup olmadığını sordu, yok dedim. Bundan sonra ki süreci çok detaylı anlatmayacağım çünkü sizi orada detaylı bir şekilde yönlendirecekler. Sadece birkaç noktaya değinmek istiyorum. 25 yaşından küçük olduğum için idrar testi de verdim. İlk olarak 117.5 dolar (2207 TL Olarak ‘’Banka kartıyla’’) ödedim. Ardından aşılar için 340 Dolar(6408 TL Olarak) ödedim. Kısaca demem şu ki eğer 25 yaşından küçükseniz ve covid-19 aşı belgesi dışında resmi olarak sunabileceğiniz bir aşı belgeniz yoksa 117.5 + 340 dolar ödeme yapacaksınız büyük ihtimalle. Benden önce giden arkadaşlar da aynı şekilde ödeme yapmıştı.
• MÜLAKAT
9.15 mülakatım için 8 sularında Amerika konsolosluğunun önündeydim lakin saatinize yakın gelmenizi tavsiye ederim çünkü 45 dakika o soğukta ellerim cebimde olmasına rağmen buz tuttu Yaklaşık 45 dakika sonra 9.15 mülakatı olanları çağırdılar. Sıraya girip pasaportumu teslim ettim, ardından güvenlikten geçip mülakat yapılacak alana geçtim. Öncelikle pasaportun arkasına bir şey yapıştırıyorlar. Yapıştırırken bana ‘’Onay sayfasını verebilir misin’’ diye sordu. Yanımda 2 dosya getirmiştim. İlk dosyada evrak tesliminde verebileceğim muhtemel belgeler, diğer dosyada destekleyici belgeler vardı. Hepsini birazdan yazacağım. Ben 2. Dosyadan onay formunu çıkarmaya tam elimi atarken, ‘’Tamam, gerek yokmuş. Siz Greencard için gelmişsiniz vermenize gerek yok’’ dedi. Ardından direkt birkaç metre uzaklıkta bir yerde 1 kişi için nakit 330 dolar ödeme yaptım. Parayı ödediğime dair bir fiş ve 2 adet sıra numarası aldım. Sıra numaram I66’ydı. Ardından belgeleri teslim etmem için yaklaşık 5-10 dakika bekledim. Sıram yandı ve belgelerimi teslim etmeye gittim. Götürdüğüm Belgeler:
- DOSYA
- Eski ve Yeni Pasaportum
- Parayı ödediğime dair fiş ve sıra numaralarımdan biri
- 2 Adet 5x5 fotoğraf
- Lise diplomamın aslı ve fotokopisi
- Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneği
- Adli Sicil Belgesi
- Askerlik Durum Belgesi
- Mali Belgeler
- Amerika’da yaşayacağım adresin yazılı bir A4 kağıdı (DS260 formunda boş bırakmıştım.)
- Sağlık Raporu
- DOSYA
- DS260 Onay Sayfası
- Öğrenci Belgesi
- PTT-AIS Çıktısı
- Pasaport fotokopisi
2 kişi vardı karşımda. Belgelerimi teslim ederken lise diplomamın aslının orijinal olmadığı söylediler. Ufak bir -orijinal, orijinal değil- tartışmasından sonra öğrenci belgemi ve öğrenci kartımı istediler. Her ikisini de teslim ettikten sonra tatmin oldular. 1. Dosyada sağlık raporu dışında her şeyi istediler ve gönderdiler. Ayrıldıktan kısa bir süre sonra sağlık raporumun halen elimde olduğunu gördüm ve hemen geri dönüp teslim ettim. Ayrıca eski pasaportumu gösterip bu benim eski pasaportum dememe kalmadan ona ihtiyacım yok dedi. Tekrar ayrılmadan önce ‘İngilizce biliyor musunuz?’ diye sordu. ‘Evet biliyorum’ dedim. ‘Mülakatı İngilizce yapmak ister misiniz’ diye sordu. ‘’Olur’’ dedikten sonra, yüzünde büyük bir gülümsüme oluştu. Bu kadar mutlu olacağını düşünmemiştimArdından mülakat için biraz bekledim. Mülakatları sarışın, gözlüklü ve Türkçesi bozuk bir beyefendi yapıyordu. Benden önce I62, I63, I64, I65 vardı. Hepsinin mülakatlarını dinledim. Sarışın beyefendi hepsine gayet nazik ve olumlu yaklaşıyordu. 2 tane esmer(Türk değildiler) arkadaş dışında benden önce girenlerin hepsi 2-3 dakikalık görüşmelerle vizelerini aldılar. Esmer arkadaşlarınki biraz uzun sürdü ve AP’ye kaldılar. I65’te mülakat görüşmesini bitirdikten sonra heyecanlandım ve ‘tamam sıra bende sorun olmayacak’ dedim lakin hiç beklemediğim bir şekilde benden bir sonrası olan I67 yandı. Belki sıralar karışmıştır deyip bekledim lakin onun da mülakatı bittikten sonra I68 çağrıldı. Ayrıca Greencard mülakatlarına giren sarışın beyefendinin bir yanında bir hanımefendi Greencard dışındaki mülakatlara bakıyordu. Görüşmeleri İngilizce yapıyordu ve gelen kişileri ince eleyip sık dokuyordu. Her şeyi soruyordu. Ondan tek bir kişinin dahi vize aldığına şahit olmadım. I68 yandıktan sonra benim numaram hanımefendinin bölümünde yandı. Oraya doğru ilerlerken içimden ‘sanırım İngilizce dedim diye bunlar başıma geldi, keşke demeseydim’ diye sızlandım. Bayağı tedirgin bir şekilde hanımefendinin karşısına geçtim. Parmak izlerimi aldıktan sonra görüşmeye başladık. Bundan sonraki konuşmalar ingilizce gerçekleşti ben türkçesini yazacağım.
Hanımefendi: İngilizce biliyor musunuz?
Ben: Evet, Biliyorum
Hanımefendi: Nereye gitmeyi düşünüyorsunuz?
Ben: Naperville
Hanımefendi: Neden orası?
Ben: Bir aile dostumuz orada yaşıyor.
Hanımefendi: Amerika’da ne iş yapmayı düşünüyorsunuz?
Ben: Bilgisayar ağları üzerinde mühendis olarak çalışmayı düşünüyorum.
Hanımefendi: Sağlık muayenesi oldunuz mu?
Ben: Evet oldum.
Hanımefendi: Ne zaman oldunuz?
Ben: 2-3 gün önce
Hanımefendi: Dosya yanınızda mı?
Ben: Aslında ben onu teslim etmiştim.
Hanımefendi: (Dosyaları biraz karıştırdıktan sonra) Tamam buldum buradaymış.
Ardından 4-5 saniye bilgisayara ve önündeki dosyalara baktı ve banka dökümü, imza sirküleri, lise diplomamın aslını ve öğrenci kartımı geri verdi.
Hanımefendi: Tamamdır, dosyalarınızda hiçbir problem göremiyorum. Vizenizi onaylıyorum. 1 hafta içerisinde PTT şubesinden alabilirsiniz.
Ben: Teşekkür ederim.
Banka hesabımda 285 Bin TL vardı. Dökümü mülakata gitmeden 3 gün önce aldım. Vizeyi almamda bana inanılmaz yardımcı olan telegram grubundaki tüm üyelere özellikle @gucarslan beye çok teşekkür ederim. Umarım hepiniz mülakat alırsınız. Dualarım ve desteklerim devam edecek. İyi günler dilerim herkese.