Ben su esler durumuna geri doneyim hem de konu biraz dagilsin o halde. Sahsi kanaatimce ABD'ye, ya da yurtdisina goc konusunda diyelim daha genel olsun, eslerden birisinin daha az istekli ya da tamemen isteksiz olmasi cok yaygin bir durum. Kendi oykumde de benzer durumlari yasadim.
Benim yurtdisina cikma, kesfetme ve oralarda yasama hayalim kendimi bildim bileli var. Bu biraz genlerle filan alakali bir durum sanirim. Bu istek ve heyecan ornegin esimde hicbir zaman yoktu ve olmadi. Diger bircok konuda oldugu gibi yurtdisinda yasama anlaminda da esler arasinda bakis acisi farkliliklari olmasi cok dogal bir durum. Bana gore once bunu kabul ederek baslamak en iyisi. Bu dogal bir durum ve bundan dolayi kimse suclu degil. Gitmek isteyen de istemeyen de...
Burada tabii soyle bir risk ortaya cikiyor. Bir firsat ortaya ciktiginda -green card gibi- verilecek karar eslerden birini daha az mutlu hatta mutsuz edecek. Bu da cok normal bir durum ve kabul edilmesi gerekiyor. Yani isin ozunde bir tarafin daha fazla fedakarlik yapmasi durumu var. Burada karari iyi vermek gerekiyor iste. Kim yapacak fedakarligi ? Kim hayallerine mutluluguna bir sureligine sunger cekecek ? Kalalim diyen mi gidelim diyen mi ?
Bizim cozumumuz su sekildeydi. Bu bir firsat dedik. Ve bu kararin neticesinde bir tarafin bir sekilde istemedigi bir durumla yola devam edecegiz. Tamam. O halde iki durumu da degerlendirelim. Ilki, firsati degerlendirmeme durumu. Yani green card cikmamis gibi Turkiye'deki olagan hayata devam hali. Cokta degisen bir sey olmayacak fazla konusmaya gerek yok. Ancak bu durumda soyle bir risk var. Yillar sonra birgun hayattan cok bunaldiginiz bir anda "keske gitseydikte oralarda guzel mutlu huzurlu bir yasam kursaydik" dediginiz anda is isten gecmis oluyor. Cok gec. Tren kacti.
Ikinci durum ise firsati degerlendirdiginiz durum. Atlayip ucaga elinizde valiz ABD'ye iniyorsunuz. Tam filmlerdeki gibi. Korku verici rahatsiz edici bir durum. Cok fazla belirsizlik var. Cok buyuk bir meydan okuma ve sorumluluk altina girme var. Zaten esim de dahil istemeyenleri en cok urkuten ve istememelerine neden olan tam da bu durum. Evet zor bir meydan okuma. Kabul. Insanoglu hayatta kalma icgudusuyle hep az riske yonelir. Guvenligi sever.
Ama soyle bir kolay yolu var bu durumun. Kimse size "omrumun sonuna dek" diye imza attirmiyor goc kararinizin altina. Donus her zaman acik. Bir ucak biletine bakar. Turkiye orada. Milyonlarca yildir orada duruyor Anadolu. Yakin donemde de bir yerlere gidecege benzemiyor pek. Nolur en fazla ? Sattigin arabani yeniden alirsin, ciktigin isine benzer baska bir ise gene girersin. Hele ki ABD'de bir sure yasamis ve/veya calismis bir kimseyi Turkiye'de havada kaparlar. Hep sunu derim "yurtdisinda gecireceginiz bir gun bile vizyonunuzu fazlasiyla gelistirir. Kisiliginize katkida bulunur." Bunlari soylerken de son 6 yildir yurtdisinda birden fazla ulkerde yasadigimi belirtmeyi unutmayayim.
Neticede bizim karar asamamiz bu sekilde oldu asagi yukari. Dedik ki firsatlar her zaman gelmez. Yillar sonra ah vah edecegimize simdi daha gencken elimizi tasin altina koyalim. Cok buyuk ihtimalle de bunun karsiligini fazlasiyla alalim. Denemekten zarar cikmaz biraz zorlaniriz ama hallederiz dedik. Zorlaniyor muyuz ? Tabii ki evet. Ben daha tecrubeliyim gecmisteki yasanmisliklarimdan. Esimin ise ilk yurtdisi tecrubesi (gocmek anlaminda). O ilk haftalarda hayli zorlandi yalan degil. Yeri geldi agladi sizlandi. Umutsuzluga kapildi(k). Ama ikimizde "donuyoruz" demedik su ana kadar. 5-6 aydir buralardayiz hala Bir sekilde devam ediyor hayat. Ve suan durup baktigimda agladigimizdan cok gulmusuz bu surecte. Demek ki iyiye gidis var. Cevremiz olusmaya arkadasliklar kurulmaya baslandi. Isler gucler yerine oturdu. Dil problemleri hizla en alt seviyelere dogru iniyor. Bunlar inanilmaz seyler. Bunlar iste o bahsettigim vizyon kaynaklari. Sizi gelistiren, buyuten, donanimli hale getiren yasanmisliklar. Bunlari Turkiye'den oturdugunuz yerden milyon dolarlar verseniz satin alamazsiniz. Bunlari ancak o "konfor alanindan" cikarak cesaret edip deneyimleyerek elde edebilirsiniz.
Cokca soylendigi gibi kultur soku zor bir surectir. Kisiye gore degisse de hemen hemen herkes cok zorlanarak atlatir bu durumu yurtdisina yerlestiginde. Kimisi atlatamaz ve doner. Bu da bir erdemdir ve takdire sayandir. Ancak o ilk soku atlattinizmi eger, iste o zaman degmen benim keyfime... Ben bunu bir kac kere farkli tecrubelerimle farkli zamanlarda yasadim. Esim ilk kez yasiyor ve elinden geleni yapiyor. Birlikte yapiyoruz. Ben de zorlaniyorum tabii ki. Biz daha cok istedik diye biz hic mi zorluk cekmeyecez ? Cekiyoruz elbet. Ama biraz daha kol kanat geren biraz daha yol gosteren oluyoruz ziyadesiyle. Eee bu kadar da olsun. Hayallere ulasmanin bedelleri vardir.
Hayat bir yolculuk. Nereye vardiginiz degil nasil yol aldiginiz onemli. Atilan her adimin bir manasi bir amaci var. Her adim geleceginizi bir sekilde bicimlendiriyor. O bakimdan biz suan icin adimlarimizi atmaya ve o adimlarin tadini cikarmaya odaklandik. Su an attigimiz adimdan sonrakileri cokta fazla hesaplamak kitaplamak istemiyoruz. Ne demisler "kervan yolda duzulur" Bazen kervani biraz yolda duzmek gerek. Cok fazla plan program yaparsaniz o Turkiye'den kalkan ABD ucagina binmek pek kolay olmuyor maalesef. Ama dedigim gibi donus her zaman mevcut. Istemeyenlere duyurulur