Sağlık ve Mülakat Deneyimlerim
10 aylık sancılı bir bekleyişin ardından şükür ki vizem onaylandı ve sizlere deneyimlerimi özetlemeye çalışacağım.
3 Mart akşamı Ankara’ya ulaştım,otele yerleşip sabah 09:15 deki sağlık randevum için Kızılay’dan 413 nolu otobüse binerek Kuğulu Park durağı’nda indim ve 3 dakikalık bir yürüyüşün ardından 08:55 civarı Düzen Laboratuvarları’nın 4.katındaki Unganlar’ın ofisine vardım. Danışmadaki kadın pasaport ve dosya numarasını gösteren herhangi bir belge istedi ve kaydımı yaptı. Sonrasında masanın yanındaki sandalyeye oturmamı istedi,fotoğrafımı çekti ve 3. kata gitmemi söyledi. 3.katta yarım saat bekledikten sonra ismimle çağırarak 117,5 $ ücret ödememi söylediler. 100 dolar ve 109 TL şeklinde ödedim. Sonra bi süre daha bekledim ve kan ve idrar tahlili icin örnekler aldılar. Ardından akciğer röntgeni için çağırdılar ve yarı çıplak soyunarak röntgenimi çektiler. Tekrar 4. kata çıktım ve sadece iç çamaşırı kalacak şekilde soyunup beklememi söylediler. Ardından orta yaşlarda olan kadın bir doktor geldi ve soğuk,sert ifadelerle ard arda,cevaplamamı dahi beklemeden sorular sormaya başladı. “Nerden geldin,ameliyat oldun mu, ateşli hastalık geçirdin mi, kalp rahatsızlığın var mı,böbrek ağrın var mı,alkollü araç kullandın mı,kendine ya da bir başkasına zarar verdin mi ya da zarar vermeye kalkıştın mı,intiharı düşündün mü,psikolojik bir rahatsızlığın var mı,karnına bastırınca bi ağrı hissediyor musun,şeker hastalığın var mı,dövme yaptırdın mı,piercing kullandın mı..?” Aklıma gelen sorulardan bazılarıydı Bi anlık ara verdiğinde hepsine toptan yok diyordum ve sormaya devam ediyordu. Sorularının sonlarına doğru aşı vurmaya başladı ve “neden sol omzunda 3 aşı var?” Dedi ve toplamda 4 aşı vurdu. Neyse ki “giyinebilirsin” dediğinde rahat bir nefes aldım ve masasına oturdu. Sonra “gözlük kullanıyor musun?” dedi. Son sorusu buydu giyinip kayıt odasına geçtiğimde danışmadaki kadın toplam 280 $ istedi ve “yarın 16-18:00 arası sonuçları alabilirsin” dedi. Ödemeyi yapıp çıktım. Sağlık muayenesi böyleydi. Uzun anlattım çünkü detayları merak edenler olabileceğini düşünerek. Çünkü bende bazı detayları hep sordum.
6 Mart sabahı o büyük gün geldi. 08:30’daki mülakatım için otelden 07:35’te çıktım,biraz yürüdükten sonra Kızılay Meydanı’na geldim ve yine aynı numaralı otobüse bindim. 1 durak sonra Meclis durağında inerek 10 dakikalık bir yürüyüş sonrasında 08:00 civarı elçiliğin kapısına vardım ve karşısındaki küçük büfeye 10 TL karşılığında çantamı bıraktım. Kapıya doğru yöneldiğimde Sezgin’in sırada beklediğini gördüm. 09:15’deki mülakatı için benden önce gelmişti ve bana “08:30 görüşmelerinin içeriye alındığını” söyledi. Bende bi an önce kapıdaki görevliye listeden kontrolümü yaptırdıktan sonra güvenlikten geçip sola açılan kapıdan içeri girdim ve tabletten görüşmeleri kontrol eden görevlinin yanına gittim,kontrolü yapıp pasaportun arkasına case no ve vize kategorisini gösteren bir sticker yapıştırdı ve bana sıra numarası fişi verdi. Karşı tarafa geçip oturdum,yarım saatlik bi bekleyişin ardından Yusuf bey geldi yanıma ve selamlaştık,ben beklerken Sezgin arka taraftan geçip bi köşeye oturmuştu. Onun yanına geçip belgelerimizi karşılaştırdık. O esnada ilk numaram yandı ve 11 no’lu bankoya geçtim. Kadın görevli sırasıyla; pasaport,2 adet fotoğraf,adli sicil belgesi,vukuatlı nüfus kayıt örneği,sağlık raporu,diploma aslı,diploma fotokopisi,banka hesap dökümlerini istedi. (İki ayrı hesabımda toplam 20 bin küsür dolar gösterdim) Ais kaydını sordu ama istemedi. “Sadece sordum burdan görünüyor” dedi. En son kalan adres değişikliği kağıdıydı ve “onu da alabilir miyim” dedi. Kağıda baktı ve “telefon numarası yok mu?” dedi. Bende yok deyince “peki” dedi. (Kadının Türkçesi mülakatı yapan diğer kadından daha iyiydi.) Belgeleri teslim ettikten sonra yerime oturdum ve 10 dk kadar sonra 2.kez numaram yandı. 330 dolarlık vize ödemesini tam bir şekilde verdikten sonra tekrar yerime oturdum. O esnada Yusuf bey ve ailesinin 3.kez numarasının yandığını gördük. 3-4 dakikalık bi süreden sonra görüşmeleri bitti. Yanımıza gelip onaylandığını söyleyerek bizlere iyi dileklerde bulunarak ayrıldılar. Onların adına sevinirken daha sonra Sezgin’in numarası yandı ve evrak teslimi için gitti. Bunlar yasanırken bir taraftan etrafımızdakilerle sohbet ediyorduk. Bursa’dan gelen Ayvaz isimli arkadas mülakat icin bankoya gitti ve heyecanı her halinden belliydi. uzun bir görüşmeden sonra yanımıza geldi ve onaylandıgını söyledi,ama titriyordu resmen. “otur sakinleş önce” dedik ve bir taraftan da neler sorduğunu soruyorduk. 15 dk sonra da numaram 3. kez 6 no’lu banko için yanmıştı. Heyecan yoktu ama bi konuda kafama takılan birşey vardı,o da; bir çok yurtdışı seyahati yaptığımdan dolayı bi’ ihtimal AP’ye kalma durumum olabilir mi sorusuydu. Çünkü geçmiş deneyimlerden 2 arkadaşın bildikleri kadarıyla başka nedenleri olmamasına rağmen yurtdışı seyahatlerinden dolayı AP sürecine kaldıkları tahminleri idi. Neyse bankoya yanaştım ve karşımda küt sarı saçlı bir kadın vardı. İngilizce görüşme yapmamak için hemen merhaba günaydın dedim. O da ‘günaydın’ dedi ve Türkce devam ettik. Sağ elimi kaldırmamı ve yemin etmemi istedi ve sonra önce sol 4 parmağımı,sonra sağ 4 parmağımı,sonra baş parmaklarımı parmak izi vermem için yönlendirdi. Sonrasında sıra sorulara geldi. Diyaloglar şu şekilde gerçekleşti:
Görevli: “Nereye gideceksin?”
Ben: Houston
Görevli: “Orda kim var?”
Ben: Bir arkadaşımın yakını orda,gidince bana yardımcı olacak.
Görevli “O ne iş yapıyor orada?”
Ben. İthalat İhracat
Görevli: “Anlamadım?”
Ben: Tekrarladım
Görevli: “Orada ne iş yapacaksın?”
Ben: ilk etapta bir restaurantta çalışacağım sonrasında mesleğimi yapacağım.
Görevli: “Restaurantta daha önce çalıştın mı?”
Ben: Evet,çok önceden otelde çalıştım.
Görevli: “Restauranta çalışacak kadar ingilizcen var mı?”
Ben: Biraz biliyorum halledebilirim.
Görevli: “Kaç yıldır çalışıyorsun?”
Ben: Bu işte yaklaşık 5 yıldır.
Görevli: “Tamam”
Görevli: “Son 30 günde bir yere gittin mi?”
Ben: Efendim? (Türkcesi biraz bozuk ve ses az duyulduğu için bikaç defa efendim demek zorunda kaldım bazı sorularında.
Görevli: “Son 30 günde bir yere gittin mi?”
Ben: (Yurt dışından bahsettiğini düşünerek)
Gitmedim. (Tabi bu sorular arasında cevapları aldıktan sonra uzun uzun bilgisayara birşeyler yazıyordu)
Görevli: “Vizeniz onaylandı, pasaportunuz 7 gün içerisinde Ptt şubesine gelecek” dedi ve büyük bi gülümsemeyle birlikte teşekkürlerimi ileterek Sezgin ve orada tanıştığımız Azeri arkadaşın yanına geçtim ve yaşananları sıcağı sıcağına onlarla paylaştım.
Not: Sağlık sigortasıyla ilgili birşey sormadı. Bizi son aylarda telaşlandıran bu konunun 2 Mart mülakatındaki arkadaşlara sorulmaması mülakat öncesi bizleri rahatlatmıştı.
Başta özet geçeceğim demiştim ama kendimden yola çıkarak bazı arkadaşların da benim gibi detayları merak ettiğini bildiğim için onlar adına ayrıntılara yer verdim.
Özellikle Forum ve Telegram grubu ailesine değerli katkıları,yardımları ve güzel sohbetleri için çok teşekkürler.
Darısı bekleyen tüm arkadaşların başına..