Onumuzdeki hafta 25 yasima girecegim ve ayni zamanda Amerika Birlesik Devletleri’ndeki 7. ayimi geride birakmis olacagim. Geriye donup baktigimda su gecen 7 ayda ne kadar hizli olgunlastigimi fark etmemek elde degil.
Greencard cekilisini kazanmadan once Birlesik Krallik, Irlanda, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada gibi ulkelerin gocmenlik/vize programlari ile ilgili onceden bilgi sahibiydim. Yurtdisina yerlesmeyi universitenin 2. senesi, yani 2017 yilinda kafama koymustum, bu hedef dogrultusunda hic kimseye, hicbir olumsuz goruse kulak asmadim, yeri geldi ailemle tartistigim gunler oldu, ama her defasinda burnumun dikine gittim. Bos vakitlerimde ucaga atlayip farkli ulkelere seyahat ettim, hostellerde konaklayip farkli milletlerden insanlarla tanistim. Yaptigim seyler hem ufkumu genisletti hem de ozguven kazanmami sagladi. Su anda dunyanin bir ucunda, tek basina ve kimseye muhtac olmadan yasiyorum.
Beklemedigim bir anda 4. denemede cekilisi kazandiktan sonra ise 1 yildan fazla Ankara'daki buyukelcilikten mulakat almayi bekledim, zamanin artik daralmaya basladigini fark edince risk aldim ve Kolombiya, Uruguay, Israil, Singapur, Arjantin, Ingiltere, Letonya, Brezilya vb gibi dunyanin dort bir yaninda bulunan ABD Buyukelciliklerine emailler yollayarak dosyami kabul etmelerini talep ettim, gelen olumsuz geri donuslere ragmen en sonunda Bosna Hersek'te bulunan ABD elciligine dosyami kabul ettirmeyi basardim ve onlar sayesinde su an buradayim, eger harekete gecmeseydim hayatta birkez gelecek bu sans yuksek ihtimalle ellerimden kayip gidecekti. Bu vesile ile ayni zamanda guzel bir Bosna ve Karadag tatili de yapmis oldum.
Bu topraklara elimde koca 2 bavul ve 1 sirt cantasi ile tek basima ayak bastim. Ucak pistten teker kaldirdigi vakit gecirdigim koskoca 24 yili, ailemi, arkadaslarimi, butun anilarimi geride birakmis olmamin verdigi huzun, ayni zamanda o hayalini kurdugum hayati yasayabilecek olmamin verdigi sevinc ve heyecan vardi, tarifi garip duygular gercekten. Kendimden hicbir zaman suphelenmedim, ya yapamazsam diye bir soru aklima bir saniye olsun gelmedi, cunku gemileri yakmistim, gidip bir bakayim olmazsa geri donerim diye hic dusunmedim. Kan ter icerisinde o agir bavullari NYC metrosunun merdivenlerinde tasidigim, turnikelerden guc bela gectigim gunler aklima gelince yuzumde hala bir tebessum olusmuyor degil. Buraya geldiginizde kendinizle basbasa kaliyorsunuz ve artik butun yuk omuzlariniza biniyor, burasi Almanya gibi Istanbul'a sadece 3 saatte geri donebileceginiz bir yer degil. Aynada baktiginiz kisi ile bir mucadele icerisine giriyorsunuz, baskasi ile degil. Yaptiginiz seylerden yalnizca kendiniz sorumlusunuz ve arkanizda sizi destekleyecek, yanlis yaptiginizda uyaracak kimseniz yok, tanidiginiz olsa dahi burada yalnizsiniz, hic kimseden bir beklenti altina girmeyin, burada hayat tamamen bireysellik uzerine kurulu. Kim oldugunuzun, hangi universiteyi bitirdiginizin vb hicbir onemi yok, burada her seye gercekten sifirdan basliyorsunuz.
Burasi ozgur bir ulke, fakat bunun hem artilari hem eksileri var. Basari merdivenlerini cok hizli tirmanabilir, ayni zamanda o merdivenlerden cok hizli bir sekilde tepetaklak dusedebilirsiniz. Yillik 6 haneli rakamlar kazanip kendinize guzel, havuzu olan, garajinda son model arabanizin oldugu mustakil bir ev satin alabilir ama bir yandan kendinizi borca batmis, kredi skoru aydan aya dusen, ay sonunu nasil getirmeyi dusunecek bir sekilde de bulabilirsiniz, tamamen size kalmis, burada nasil bir hayat istiyorsaniz ona gore yasarsiniz hic kimse kimseye karismiyor. Duzenini kurup daha once hic olmadigindan daha mutlu ve huzurlu bir sekilde yasayan tanidiklarim da var buradaki manevi yuku kaldiramayip Turkiye'ye donen tanidiklarim da var, gocmenlik herkesin kaldirabilecegi bir sey degil ne yazik ki. Bu bahsettigim guzel hayati elde edebilmek icin uzun vadeli bir planiniz olmasi ve sabirli olmaniz gerekiyor. 2 iste calisip aksam mesaiden sonra odamda isiklar acik bir sekilde uyuyakaldigim, buzdolabim yiyecek icecekle dolu olmasina ragmen yorgunluktan dolayi disardan yemek soyledigim, sabahin 4'unde kalkip ise gittigim cok oldu, fakat her gecen gun tunelin sonundaki isigi daha yakindan gorebildigim icin bu zorluklara karsi ayakta durabildim. Her sikayet ettigim an aklima, depremde ailesini, evini, butun her seyini kaybeden, hayal kurma yetisini yitirmis, gecim derdinden dolayi bunalimda olan ulkemin insanini getirdim ve hep onume bakmaya devam ettim, ediyorum.
Her ne kadar Turkiye'de dogmus buyumus olsam da temelli donme konusunda Turkiye defteri benim icin kapandi, artik kendimi bir gocmen olarak degil, Turk asilli bir Amerikan vatandasi olarak goruyorum, bu da buradaki hayatimi olumlu anlamda etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. Toplam kredi limitimin sadece %1 ini kullanarak 6 ayin sonunda gayet iyi bir kredi skoru elde ettim, artik butun kapilar bana acildi. Dolar kurunu dusundugum, diger ulkelerden vize alabilmek icin 40 takla attigim gunler geride kaldi. Su an gayet mutlu ve huzurlu bir hayatim var, bu ulkeye bana sundugu icin bu hak ve imkanlardan dolayi minnet ve aidiyet duyuyorum. Her ne kadar kendine has birtakim zorluklari da olsa, iyi ki buraya gelmisim diyorum.
Okudugunuz icin tesekkurler, saglicakla kalin.