Facebook duvarımda paylaşmıştım, buradaki arkadaşlarla da paylaşmak istedim olduğu gibi kopyalıyorum
Netekim 3 ay geride kaldı ABD'de.. Biraz toparlama yapalım, gelen genel sorulara cevap vermiş olalım. Öncelikle en çok sorulan soru "Alıştınız" mı? Sanıyorum geldiğimizin haftasına alışmıştık. Biz zaten çok gezen ve yeniliğe açık bir çift olduğumuz için çok zor olmadı bizim açımızdan adaptasyon. Yeme içme mutfak, domuz eti gibi dertlerimiz olmadığından adaptasyon çok kolay oldu. Beyaz Amerikalı gibi olmasak da neredeyse burada doğmuş gibiyiz.
Bir başka soru. "Türkiye'de neyi özlediniz" sevdiğimiz 3-5 insan dışında özlediğimiz bir şey yok açıkçası.
"İş güç meselesini ne yaptınız" Türkiye'de ne olursanız olun burada sıfırsınız. O nedenle düzenli maaşlı bir işe girmek kolay değil. Yani kolay gidip markette falan çalışmak isteyen için ertesi gün işe başlama imkanı var ama uzmanlık alanınızda çalışmak o kadar kolay değil. Takip edenler biliyordur ben düzenli olarak haftada 6 gün Lyft yapıyorum. Lyft, Uber gibi bir şey kendi arabamla taksicilik diyebiliriz. Biraz "Sosyete taksiciliği" Şu an standart bir işten alabileceğim maaştan fazlasını bu yolla kazanabiliyorum ve kendi kendimin patronuyum istediğim zaman çalışma istemediğim zaman uyuma şansım var.
Ev, eşya vs konularını çok hızlı hallettik zaten bilen arkadaşlar da "Birçok şeyi çok hızlı çözdünüz" diyorlar. Gonca'ya araba aldık işte 2 hafta önce bu hafta onun üzerimize alma işlerini halledeceğim gidip. Bir yandan düzenli iş arayışımız da devam ediyor. Görüşmeler oluyor, anlaşmalar, anlaşamamalar oluyor. Bakıyoruz.
Mutlu muyuz? Bence mutluyuz. Bir kere huzur var. Gerçekten huzurluyuz. Herkes sadece işine ve yaşamına bakıyor. Eşine ismiyle seslenmek mekruh mu? Bilmem ne günah mı kimse ilgilenmiyor herkes işine bakıyor onun dışındaki saatlerde de yaşantısına bakıyor. Basit denklem. Yaşadığımız şehirde sürekli etkinlik var. Konserler, festivaller. Üniversite şehri olmasının avantajı bu biraz da.
Dil sorunumuz yok pek. Sular seller gibi İngilizce konuşuyor değiliz de insanlarla anlaşabiliyoruz. Zaman daman "Aaa İngilizceniz ne kadar düzgün nerede öğrendiniz" sorularıyla karşılaşıyoruz "Türkiye'de İngilizce mi konuşuyorsunuz" diyenler oluyor. Hatta "Trafik soldan mı akıyor" diyenler de
3 ayda evi hallettik, para kazanmaya başladık, ne nerede onları öğrendik. Ha biraz da gezdik dolaştık. Bu arada "Arkadaş" kategorisindeki birçok insanı hayatımızdan çıkardık boşa kalabalıkmış, ülkeden ayrılınca selam bile vermez verilen selamı da almaz oldular Çok da umurumuzda değil açıkçası.
Bir yandan da ekmek, simit işlerimiz yürüyor onunla alakalı da planlarımız var ama hepsi bir anda olmuyor tabi.