Sydney Mülakat Deneyimim
Öncelikle bu yolculuğumda bana çok çok yardım eden @ProofMoon kankama, forumumuzun adminlerine, geçtiğimiz DV yılında dosya taşıma çabasına bizzat şahit olduğum ama başaramadığımız beni bu foruma yönlendiren meslektaşım Selim kankama, Sinan abiye ve her şeyde yardımcı olan diğer üyelere çok çok teşekkür ediyorum.
Şubat ayında buradan birilerinin Avustralya’ya dil okulu ile gideceğini görmemle birlikte, acaba ben de mi böyle bir çılgınlık yapsam fikri oluştu. Forumda daha önceki Sydney deneyimlerini okudum ve sorduğum kişilerin “numaran aktif olmadan gidersen KCC aracılığıyla daha rahat dosya taşıyabilirsin” demesiyle İzmir’de bir acentaya başvurdum. “Ne zamana vize alabilirim, gidebilirim?” diye sordum. Neredeyse 1 hafta içinde evraklarımı hazırlayıp vizemi aldım. Vizemin çıkmasıyla beraber uçak bileti aldım ve pratisyenlikten istifa ettim.
Mart ortasında Sydney’e geldim ve KCC’ye mail attım. DV sürecinde burada olacağımı, eğitimime burada devam edeceğimi belirttim ve dosyamın Sydney’e taşınmasını istediğimi yazdım. Avustralya vizemi, pasaportumu ve DS-260 onay sayfasını ekledim. İlk başvuruda dosya taşınmadı, reddedildi. Neden reddedildiğini sorduğumda, gönderdiğim bilgiler arasında adresimin eksik olduğunu fark ettim. Bir sonraki mailde adresimi ve belki işe yarar diye Avustralya telefon numaramı bile yazdım. Birkaç gün sonra dosyanın Sydney’e taşındığına dair mail geldi. Asıl korktuğum şey dosyanın taşınmamasıydı, sonrası için daha rahattım. 31 Mayıs’ta mülakat mailim geldi. Birkaç gün içinde hemen sağlık muayenesi randevusu aldım. Mülakatımdan 3 hafta önce randevu almıştım ama tarih seçme konusunda esneklik sağlıyorlardı; yüz yüze gidip konuşmuştum.
Sağlık Muayenesi
Saat 8 gibi Chemistry’den hızlı antijen testi aldım. 45 dakika öncesinde muayene olacağım yere geldim, negatif test sonucumu sordular. Henüz yapmadığımı, yanımda olduğunu söyledim. Tuvalette 2 dakika içinde testi yapıp negatif sonucu aldıktan sonra, resepsiyondaki sekretere gösterdim. Tamamdır, bekleyebilirsiniz dedi. 10-15 dakika sonra bir hemşire beni çağırdı. Odasına geçtik, bilgilerimi kontrol ettikten sonra tansiyonumu, kilomu ve boyumu ölçtü. Göz muayenesi için başka bir odaya yönlendirdi ve harfleri okumamı sağladı. Ardından idrar testi için bir kap verdi ve test sonrasında dipstick ile kontrol etti. Herhangi bir sorun olmadığını söyledi ve beni tekrar bekleme odasına yönlendirdi. 10-15 dakika sonra doktorun beni çağıracağını belirtti.
Benim doktorum Rosemary Aldous’tu. Kendisi çok tatlı bir doktordu. Kısa bir sohbetten sonra aşı kartımı sorguladı. Bebeklik aşı kartımı inceledi. MMR aşısının 2. dozunun görünmediğini ve yeniden yapmamız gerektiğini söyledi. Tetanoz aşısını yakın zamanda olup olmadığımı sordu. Evet deyip e-Devlet’ten gösterdim. Aşı kartımın olduğu çeviri kâğıdına not aldı. Kan tahlilinde birkaç aşı için antikor seviyeme bakacaklarını söyledi ama şu an hangileri olduğunu hatırlamıyorum. Sonrasında fizik muayeneye geçti. Kalp ve akciğerimi dinledikten sonra kısa bir batın muayenesi yaptı. Ardından derin tendon reflekslerime çekici ile baktı. Ağız içi ve kulak muayenesi sonrasında birkaç basit eğilme, kalkma ve yürüme egzersizi yaptırdı. Herhangi bir sorun görmediğini, kan tahlili ve röntgen sonuçlarına göre raporumu oluşturacağını söyledi. “Raporunu buradan kendin mi almak istersin, yoksa direkt konsolosluğa mı gönderelim?” dedi. Mülakatıma daha 1.5 ay olduğu için ben kendim almak istedim.
Oradan çıktıktan sonra 2-3 dakika uzaklıktaki röntgen merkezine gittim. Bana verilen kâğıtları gösterdim ve “Medicalone’dan geliyorum, DV mülakatı için” dedim. Birkaç yer imzaladım ve 5-10 dakika bekledikten sonra röntgenimi çektirdim. Sonucunuzu doktorunuza göndereceğiz dediler. 5-6 gün sonra aranıp raporunuzu teslim alabilirsiniz dediler. Raporun kapalı zarfını açmamamı tembihlediler. Aşılarımın olduğu bir kopyayı ve akciğer röntgenimin CD’sini saklamamı, Amerika’ya girişte sorarlarsa gösterebileceğimi söylediler. Ücret olarak toplamda yaklaşık 700 AUD tuttu diye hatırlıyorum ama yanlış da olabilir.
Mülakat Deneyimi
Sabah 8’de randevum vardı. Trende gecikme olur, bir problem olmasın diye sabah 5.30’da evden çıktım. Belmore’dan North Sydney durağına, Town Hall’da aktarma yaparak yaklaşık 50 dakikada geldim. Konsolosluk giriş kapısının yanında aynı binanın diğer girişi vardı, orada başka bir DV talihlisi çiftle birlikte bekledik. 7.45’te kapıyı çaldığımızda görevli, hava soğuk olduğu için “yan tarafta bekleyin, 5 dakika sonra çağıracağım” dedi. İlk ben girdim. Güvenlik görevlisi telefonu uçak moduna almamızı söyledi, ardından ilk evrak kontrolü yapan hanımefendiye yönlendirdi. Australian Post Large Prepaid Satchel almıştım ama üzerine adres yazmamıştım; onu yazdırdım. Sonrasında gönderdikleri evrak listesindekileri sırayla istedi. Doğum belgesi için hem tam vukuatlı nüfus kayıt belgesi hem de Formül A almıştım. Sadece nüfus kayıt belgesinin yeterli olduğunu söyledi. Diplomamın orijinali B4 boyutunda olduğundan, onların dosyasına sığmayacağı için “yukarıda mülakatta gösterirsin, sende kalsın” dedi. Verdiğim evrakları dosyalarına koyduktan sonra güvenliğe yönlendirdi. Güvenlikte tablet, PC gibi büyük elektronik alet olup olmadığını sordular, sonra 5. kata çıkabileceğimi söylediler.
Hazırladığım evrak listesi sırasıyla:
Pasaport
• 2 Fotoğraf
• DV260 Confirmation Page
• KCC Appointment Letter
• Diploma (Türkçe ve İngilizce olduğundan orijinali ve 1 renkli A4 kopyası)
• Transcript (E-devlet’ten aldığım 2 kopya götürdüm ama almadılar)
• Doğum Belgesi (2 kopya siyah-beyaz tam vukuatlı nüfus kayıt örneği/ 1 renkli, 1 siyah-beyaz çevirisi)
• Australian Police Check (4 aydır burada olmama rağmen aldım, kesin olsun diye. 33 kodlu belge gerekiyor, ona dikkat edin. 1 orijinal, 1 renkli kopya götürdüm.)
• Türk Adli Sicil Kaydı (E-devlet’ten, 1 renkli, 1 siyah-beyaz kopya)
• Askerlik Belgesi (E-devlet’ten, 1 renkli, 1 siyah-beyaz kopya/ 1 renkli, 1 siyah-beyaz çevirisi)
• Kapalı sağlık muayene kağıdı
• Large Prepaid Post Satchel
Kata çıktıktan sonra sağ taraftaki vezneden çağrıldım. Oradaki beyfendi parmak izimi aldı. Heyecandan önce sol demesine rağmen sağ elimin dört parmağını okuttum. Yanlış yaptığımı söyleyince tekrar yaptım. Sonrasında bir kez daha evraklarıma baktı. Kartın kargolanmasını istediğim adresi değiştirmek istediğimi söyledim, “tabii” diyerek adresi yazdığım kağıdı aldı. Numaramın yazılı olduğu kağıdı verdi, yan taraftaki vezneye ücreti ödememi istedi. Nakit olarak 330 USD getirmiştim, onu ödedim. Ödendi kağıdıyla geri döndüm. Döndükten sonra vukuatlı nüfus kayıt belgemle ilgili sorular sordu. E-devlet’ten aldığımı, Türk vatandaşları için gerekli evraklar listesinde bu belgenin istendiğini söyledim. Formül A’nın da doğum belgesi olarak geçtiğini belirttim ama yine almadı. Diplomamın orijinali yanında mı diye sordu, verdim. İnceledikten sonra geri verdi. Evrakları hazırladıktan sonra ödeme yaptığım fişi tekrar verdi ve “yandaki mülakat alanına geçebilirsin, ekranda numaran yanınca geçersin” dedi. Yaklaşık 15-20 dakika bekledikten sonra ilk geldiğim için benim numaram yandı. Mülakatımı yapan, Latin kökenli gibi görünen, 35-40 yaşlarında güler yüzlü ve sıcak kanlı bir beyefendiydi. Parmak izimle kontrol yaptı, pasaportumu aldı ve yemin ettirdi.
• Amerika’da daha önce bulundun mu?
• Evet, 2018 ve 2019’da 2 defa J1 vizesiyle Work and Travel programıyla gitmiştim.
• Daha önce evlendin mi? Evli misin?
• Hayır, evli değilim, hiç evlenmedim.
• Diplomanın orijinali bu mu? Görebilir miyim yanındaysa?
• Tabii.
• Amerika’da doktorluk mu yapacaksın?
• Evet, denklik sınavlarına hazırlanıyorum, doktorluk yapmak istiyorum.
• Vizen onaylandı, 1 hafta içinde kargolanmış olur. Takip numarasıyla takip edebilirsin. Amerika’daki hayatında iyi şanslar. (Ödeme yaptığım fişi ve birkaç belgemi geri verdi.)
• Teşekkür ederim.
Sonrasında aynı kattaki tuvalette aylar sonra başarmanın sevinciyle zıpladım, yüzümü yıkadım, sonra sakin bir şekilde asansöre binip konsolosluktan çıktım.
Amerika’ya İlk Giriş: Hawaii, Honolulu
Mülakattan 1 hafta sonra evraklarım elime ulaştı. Ulaşır ulaşmaz USCIS Fee’yi ödedim ve Hawaii’ye gidiş-dönüş uçak bileti aldım. Dünyanın bin bir türlü hali var, Avustralya sonrası Türkiye’den Amerika’ya gidemem diye düşündüm. 6 ay içinde bir sorun olur diye ucuza bulduğum (gidiş-dönüş 550 AUD civarıydı) bileti alıp Hawaii’ye gitmeye karar verdim. Forumda daha önce Hawaii’den giriş yapana denk gelmemiştim ya da bulamamıştım ama sorun olmayacağını yazan birkaç kişi görmüştüm.
Girişteki polis memuru sarı zarfımı görünce biraz anlamadı, inceledi ve açtı. “Hangi vize türüyle geliyorsun?” dedi. “DV” dedim. Çekiliş sonucu geldiğimi söyledim ama böyle bir şey olduğunu bilmiyormuş. Evraklarımı alıp “bekle” dedi. Daha yaşlı bir polis memuruyla geri geldiler. Yaşlı olan daha önce DV ile gelenleri görmüş. Evrakları inceledi ve genç polise ne yapması gerektiğini anlattı. O sırada acaba bir sorun olur mu, yanlışlık yaparlar mı diye korkmadım değil. Bana pasaporttaki vizenin 1 yıl geçerli olduğunu, kartım basılana kadar bu vizenin Green Card yerine geçtiğini anlattı. “Ben senin yerinde olsam 4-5 aydan fazla Amerika dışında kalmazdım” dedi. “Amerika’ya hoş geldin, bol şanslar” diyerek girişimi yaptı.
Umarım yazdıklarım birilerine faydalı olur. Avustralya gibi mükemmel bir ülkeyi görme ve orada 5 ay yaşama şansına sahip olduğum için de çok mutluyum. Yeni DV yılında herkese bol şanslar, umarım her şey dilediğiniz gibi olur.