-
-
@EasternStar Tesekkurler hocam, ben su an icin dusunmuyorum. Zaten baska bir eyalete tasinmaya yonelik planlarimiz var. O durumda, evi kiraya veririz buyuk ihtimalle ve o yuzden gerek duymuyorum. Ama ileride dusunursem, aklimdasiniz 😃
-
@Darko Mesajın ve temennilerin için çok teşekkür ederim.Umarım hayallerine kavuşursun
-
Kıymetli arkadaşlar iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Elbette her şey güllük gülistanlık değil, neticede yabancı memleketteyiz ve sorunlar yaşıyoruz, şu ana kadar aşılamayacak bir sorunla karşılaşmadık çok şükür ama her şey benim anlattığım gibi kolay olmayabilir, biraz kısmet biraz da maddiyat meselesi. Bir çok sorunu maddiyatla çözüyorsunuz ve maddi güvenceniz yoksa bu memlekette bir hiçsiniz.
Bazı bilgileri daha önceden vermiştim, tekrar etmekte fayda var, ben 2008 yılından kalma SSN'i kullanıyorum, bu sebeple e-2 onaylandığı bilgisini alır almaz Lyft ve Uber ile çalışabildim, yoksa yaklaşık 2-3 hafta kadar daha beklemek durumunda kalırdım. Tüm uygulamalara başvuru yaparken sizi güvenlik soruşturmasına alıyorlar ve SSN sorgulamasında karşılık göremedikleri için bir süre daha bekletebilirler. Ayrıca Uber Driver için 1 senelik ehliyet, Lyft ise en az 6 aylık SSN istiyor. Doordash, Instacart gibi uygulamalar ise süre aramıyor, ehliyet ve SSN ile başvuru yapabiliyorsunuz.
Arkadaşlar bir diğer mevzu da İngilizce, en azından ne yapmaya çalıştığınızı anlatabilecek kadar ingilizceniz yoksa bu işleri de yapamazsınız. Zira, teslim etmeye gittiğiniz yerde sorun çıkabilir, adres yanlış yazılmış olabilir ve bu durumlarda destek ekibiyle ya da müşteri ile doğrudan iletişim kurmanız gerekir. Eğer iletişim kurmadan teslimatı gerçekleştirmezseniz ilk seferinde zararı karşılarsınız ama ikincisinde hesabınız askıya alınır. Dolayısıyla, akıcı olmasa bile en azından temel kelimelerle iletişim kurmak; kimsiniz, necisiniz, amacınız nedir gibi kalıpları belirleyip bunlar üzerinde pratik yapmak günlük hayatta da işinizi kolaylaştırır. Eğer bunları yapamayacak durumdaysanız maceraya girmenizi tavsiye etmem.
Bir diğer mevzu da ABD'nin "yerel hareket eden" bir memleket olduğunu unutmamak. Bir caddenin sağ kaldırımı ile sol kaldırımı farklı kurallara tabi olabilir, bir banka şubesinin olur dediğine diğeri olmaz diyebilir, aynı marka sigarayı aynı marketin farklı şubesinden farklı fiyatlara alabilirsiniz. Homojen bütünlük göstermeyen bu ülkede farklı uygulamalara hazır olun.
Alışveriş, akaryakıt gibi size indirim sağlayacak uygulamalar için Florida'ya gelenler benimle irtibata geçerse bildiklerimi söylerim. 3 depo benzin aldım, 4.sü bedava oldu, market kartlarında 120$ para 3 ayda birikti, bir alışverişimiz bedavaya geldi 🙂
Sayın @Darko E-2'ye konu olan ticareti başkalarının vebalini almamak için genelden paylaşmıyorum, bana iyi olan size kötü olabilir, neticede ticarette herkesin nasibi farklı, yalnızca E-2 danışmanlarının bireysel danışmanlık adı altında veriyoruz dedikleri hizmeti almayın, gerek yok.
-
-
@valour rendering ,cad ,auto desk vs iyiyseniz is cok hele birde burda okursaniz 5 sene icinde iyi bir planlama ile guzel yerlere gelirsiniz.Dedigim gibi land of opportunity. AMA sunuda unutmamak lazim amerikada sozlesmeler at will yani isverende sizde istediniz zaman çıkabilirsiniz. Adam durduk yere atabilir .Bunuda goz onunde bulundurun.Ben sizin yeriniz olsam mock bir resume hazirlayip hatta linkedn bile indeed uzerinden islere basvurup mulakatalara girerdim.Bir hafta sirf ny bolgesi oteki hafta Texas boyle boyle kafamda bir plan yapardim.Su anda buyuk kriz var ama amerika en az etkilenen bir ulke.
-
@charon hayır greencard kazanıp 18-25 yaş arasında olanların doldurması gereken seferberlik durumunda amerikan ordusuna alınma ile ilgili bir form. yanlışım varsa detaylı bilgisi olan düzeltsin lütfen.
ayrıca DS-1810 formun adı sanırım. bu formda SSN yazılan herhangi bir boşluk bulunmuyor. SSN ne için gerekiyor anlamadım.
-
@Sayal, içinde söyledi: Absürd, Detaycı, Obsesif, Cevaplanması Şart Olmayan Ama Kimine Göre Cevabı Önemli Sorular
Ayakkabi konusu kirmizi cizgimdir. Her marka her model giyip deneyen birisi olarak sunu soyleyebilirim. Bildiginiz butun markalari unutun.
1- ON - Cloudmonster
2-Hoka
3-Brooks
deneyin aradaki farki gorun. bunca zaman ayakkabi diye ne giymisiz biz diyeceksiniz.
sevgiler,Ilgilenenler icin:
https://www.on-running.com/en-us/products/cloudmonster-61/mens
-
@Mine-İpek Çalıştığım şirket tarafından işlemler yürütüldü, herhangi bir aracı/sponsor kurum ile çalışmadım.
-
Turkiye'den Turkce kitap almak isteyenler icin asagidaki websitesini tavsiye ederim. Ben kullandim ve memnun kaldim. ABD'e shipping yapiyorlar.
Kitapyurdu, Kitapla buluşmanın en kolay yolu -
2 hafta önce san francisco'ya geldim. 3 gün san diego, 2 gün los angeles gezdim. san francisco'da çinli ve hintli nüfus dışında kimseyi görmüyorum. burada bir düzen oturtmaya çalışmak istiyorum ama emin olamıyorum.
amerikan kültürünü sevdiğim için amerikaya geldim.
san francisco'da business mindseti olan (non-tech) insanlarla nerede tanışabilirim?
-
USA Learns Homepage Bu siteden ücretsiz şekilde dil için eğitim alabiliyorsunuz. Ayrıca duolingo vs uygulamalarda var. Bunlardan başlamak ve birkaç temel öğrenmek, hiç başlamamaktan sıfır şekilde amerikaya gitmekten daha iyidir.
-
USA Learns Homepage Bu siteden ücretsiz şekilde dil için eğitim alabiliyorsunuz. Ayrıca duolingo vs uygulamalarda var. Bunlardan başlamak ve birkaç temel öğrenmek, hiç başlamamaktan sıfır şekilde amerikaya gitmekten daha iyidir.
-
-
@FreeWoRLD Bu iletinizi yazalı neredeyse 5 yıl olacak. Hedeflerinizin ne kadarını gerçekleştirebildiniz?
-
@seray Asagidaki link de aciklamalar ve bilgiler mevcut:
Facts About SNAP | Food and Nutrition Service -
@Laçin-Boz slm NJ de dusunebilirsiniz ancak NY ve NJ eyaletlerinde ev kiralari cok pahali. Bunlara MA ve CT da dahil edilebilir. Nereyi sececeginiz tamamiyla maddi durumunuza bagli. Mesleginiz gecerli bir meslek. Ingilizceniz iyi ise ve networking ya da software de tecrubeniz varsa, ABD nin her yerinde is bulmaniz olasi.
-
@Jiyan-Zoroğlan Ben de merak ettim doğrusu 🙂 nextdoor.com bildiğim tek uygulamaydı.
-
-
@debbieLA77, ABD'de federal devlet tum eyaletlerdeki gelirlerden (sahis yada sirket geliri fark etmez) vergi alir. Bazi eyaletler bu federal hukumete ek olarak eyaletinde gelir elde edenlerden vergi alir, bazi eyaletler ise almaz. Ozetle bazi eyaletler "Federal+Eyalet" bazi eyaletler ise sadece "Federal" gelir vergisi toplar.
ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
-
@coinlocker Merhaba. Maaşlardan verdiğimiz gelir vergisi mi deniyor ? İncome tax olarak geçiyor değil mi? Ben de New york'taki maaşın % kaçı vergiye gidiyor onu hesaplıyorum.
Ortalama %20 çıktı yanlış hesaplamadıysam.
-
@coinlocker Merhaba, evet dediğim gibi 2 haftalık 2040 gibi çıkıyor, hesaplar doğru.
-
@orhan-cabarov Bu siteden aldığınız saatlik ücret yada yıllık toplam ücretinizi ve bulunduğunuz eyaleti seçerek kolaylıkla verginizi öğrenebilirsiniz.
-
@esranboylu Verdiğiniz bilgiler ailesi ile gidecekler için çok güzel bir klavuz olmuş teşekkürler biz bekar ve tek gidecekler için bir öneriniz var mıdır
-
@şahan-küçükbingöl hayat size güzel tadını çıkarın
-
@esranboylu Hayatın güzelleşeceği nokta 7 Mayıs itibari ile olacak
-
-
Kafamızda kurduğumuz tüm süreçleri tamamlamış olmanın verdiği rahatlıkla genel bir anlatım yapmak isterim;
Oldukça uzun olacağı için (4,5 Ay) eğlenceli kılmaya çalışacağım.
14 Eylül'de Ben, eşim (hamile) ve henüz eşimin karnında bulunan 7 aylık bebeğimizle THY İstanbul - Chicago direk uçuş ile ülkeye ilk girişimizi yaptık. Pasaport kontrolü daha önce yazdığım üzere 5-10 dk. Ya sürdü ya sürmedi diyebilirim. Sarı zarfı alıp açarak işlemlerimizi hızlıca yaptı görevli.
Chicago’da, uzun yıllar önce GC ile gitmiş ve artık vatandaşlığını almış olan bir arkadaşım bizi birkaç gün misafir ettikten sonra, tek yön bir araç kiralayarak (Hertz), doğumumuzu ve uzunca süre kalmayı planladığımız Kansas’a doğru yola çıktık. Eşim hamile olduğu için aktarma vs. Kansas’a İstanbul’dan aralıksız uçmak istemedik. Yol 7 saat kadar sürdü, keyifliydi ilk maceramız olduğu için.
Güzel dostlar biriktirmiş olduğumdan, yine Kansas’ta bir hayli büyük ve güzel bir evi bulunan arkadaşım; Evinin bir katını bize tahsis ederek konaklama sorununu ortadan kaldırmıştı daha biz gitmeden. Eve yerleşip, birkaç gün dinlenerek ve arkadaşla özlem giderdikten sonra heyecanla SSN ve GC posta bekleyişimiz başladı. 7. Gün SSN’lerimiz geldi. 30. Gün ise GC’lar. Bir çoğumuz gibi sorunsuzca elimize ulaşan bu postalardan sonra, banka, ehliyet, telefon hatları, sigorta, doğum vs. derken yapılacak bir hayli iş ve bürokrasi olduğunu fark ederek kolları sıvayıp adımlar atmaya başladık.
İlk iş hatlarımızı alalım dedik, Misafiri olduğumuz arkadaşım ile AT&T gittik. Şu hat var bu hat var derken, temsilci arkadaşa kendi hattını sordu. Bizdeki aile paketleri tarzı bir hattı varmış. E alamıyor muyuz bunun üzerinden derken (Sağ olsun.) Aylık 15$ (+ ne geleceğini kimsenin bilemediği tax’lar.) 2 hat her şey sınırsız şekilde aldık. E 2’de telefon verin bari dedik işi çözdük çıktık.
Sonra Bankayı halledelim diyerek Chase’e gittik. Adres olayına takıldık. Çokta umursamadık. Arkadaşımın kullandığı bir yerel banka vardı bize önerdiği. Çıkıp oraya gittik ve 1 saat kadar bir süre sonunda eşim ile benim ayrı ayrı hesaplarımız açılmıştı. Debit kartı bile şubede kendileri basıp veriyordu -ki bu bizi farklı bir bekleyişten kurtardı ve hemen hesaplarımızı kullanmaya başlayabildik. Kredi kartı olayını da, Amazon Secured Credit Card başvurusunu online olarak yaparak hallettik ve 1 hafta içinde kartlarımız geldi.Ehliyete sıra gelince DMV’ye gittik. Bir güleç, bir neşeli kurumdu ki anlatamam. (Birçoğunuz sorunlar yaşadığı için korkarak gitmiştik.) Herkes çok yardımcı oldu işlemler için.
Sanırım Kansas’ta göçmen olayı çok sık karşılaşılan bir durum olmadığı için memurlar birbirleri ile sorup soruşturup kayıtlarımızı hemen aldılar. 10-15dk içinde sınavda bulduk kendimizi. Tabi eşimin hamilelik durumu da birçok yerde olduğu gibi etkili olmuştu. Sınavda takıldığınız yerler olursa el kol edin geliriz dediler. Feet – inch vs. sorular çalıştığımız yerlerden gelmeyince seslendik, gelip birkaç sorumuzu da çözmüş olabilirler.Tabi biz bu işleri yaparken, müstakbel çocuğumuz 8. Ayını devirmişti artık anne karnında ve biz diğer tüm işlerimizi hallederken bir yandan sigorta, doktor, hastane, doğum için bir çok yer ve kurum ile görüştük telefonlar ile. Henüz bir işimiz ve gelirimiz olmadığından madem devletimiz (Hemen benimsedik evet ) imkan sunuyor e hadi Medicaid deneyelim dedik. Telefon ile başvuru yapıp, online evrak gönderme şeklinde işlemi tamamlayabileceğimizi ve kısa süre içerisinde başlayacağını söyledi telefonda görüştüğümüz yetkili. Teşekkür edip, başvurumuzu yaptık ve evraklarımızı online sisteme yükledik. Gerçekten kısa süre sonra posta ulaştı elimize ve RED Yeniden telefon ile görüştük, böyle böyle demişti arkadaş dedik, ı-ıh olmaz “5 yıllık Resident” olmamız gerekiyormuş Kansas eyaletinde Medicaid için. Ama bir daha başvurun, belki hamileliğinizi atlamışlardır dediler Yeniden başvurduk ve bu sefer çok daha kısa sürede sonuçlandı ve yine RED Olmuyordu. Peki kabullendik.
Doktor, hastane, doğum vs. işleri bizim oralarda olduğu gibi değil, işi düşen, duyan, gören bilir. Hastane ile ayrı anlaşıyorsunuz, Doğum için ayrı anlaşıyorsunuz. Hatta sonra daha da netleşti ki; Laboratuvar, Anestezi gibi her birim ayrı ayrı bir kurum şeklinde çalışıyor. Dışarıdan gelip Hastanede işlerini yapıp gidiyorlar. (40 ayrı yerden fatura geldi oradan biliyoruz.) Araştırdık ettik derken güzel bir klinik bulduk, öneriler ile doktorumuzu da seçtik; Kontrolleri orada oluyorsunuz, doğumu da seçtiğiniz bir hastanede yapıyorsunuz. (Genelde doktor öneriyor zaten şu güzeldir, bu pahalıdır vs. diye.)
Bize bir kredi hesabı açtılar (Kaçarız falan maazallah ) önden 2.5k $ yatırın sonrasına bakarız dediler. Eğer bu süreçte sigorta vs. yaparsanız iade ederiz diye de bilgi verdiler. Biz ödemeyi yapıp düzenli kontrollerimizi gerçekleştirdik. Bu arada HealthCare üzerinden bir sigorta yaptık ve durumu arayıp izah ettik. Hamileliği kapsayacak, doğduğunda bebeği de ekletecektik. Bunu yapabiliriz! Başarabiliriz! Dediler. Doğum anı geldi çattı. Hastane sigorta vs. bir şey sormuyor zaten. Önceden de doğuma geleceğimizi bildirdiğimizden ve anlaştığımızdan (Anlaşmak deyince para pul mevzu bahis olmadı. Siz hiçbir şeyi düşünmeyin, aman efendim gelin doğurun sonra bakarız falan dediler Türk kafası devam ediyor tabi bizde, ne geirecekler belli değil falan diye takılıyoruz birbirimize.) gider gitmez kaydımızı yaptılar hemen müdahaleye başladılar. Sağ salim bebeğimizi kucağımıza aldık.
Hastaneye tek kelime ile ba-yıl-dık. 48 saat kaldık ve totalde sadece 5dk evet hepi topu 5dk yalnız kaldık diyebilirim. Hemşireler, emzirme uzmanları, doktorlar, pediatri uzmanları (bakın ler lar diyorum gelen 3-5 kişi şeklinde geliyor. ) daha kimler neciler. Gelende öyle 5dk konuşup gideyim değil 2 saat odada kalanlar oldu. Eğitimler, yardımlar havada uçuştu. (Evet o soru devam ediyor. Ne geirecekler belli değil! )
Tabi yedik içtik eğlendik derken, çıkış yaklaşıyor. Dedim ben bir sigortayı arayayım. Çocuğumuz doğdu, Ne yapıyoruz? dedik; Kontrol etmeler, elden ele aktarmalar, anlaşmazlıklar falan derken yine aynı sonuçla kaldık. Çocuğu eklemiyorlar ve hastaneyi kapsamıyorlar. Şaşırmadık ama, telefonla tek bir iş halledemedik Amerika’da. Herkes yalancı, herkes dolandırıcı gibi. Sonra yine arkadaşımızın yönlendirmesi ile çözdük olayı; Biri telefonda bir şey şöyle böyle olur dediği anda, “Tamam güzel kardeşim, bunu hemen bana yazılı mail gönderir misin?” diyorsunuz. İşin aslı ortaya çıkıyor. Yapamayacakları hiçbir şeyi yazılı yollamıyorlar. Yazılı yolladıkları her şeyi de yapmak zorunda olduklarından yapabileceklerine eminlerse yolluyorlar. Tabi biz hastane ile kucaklaşıp vedalaşmak üzere olduktan sonra bunların çok önemi kalmıyor.
Çıkışımıza birkaç saat kala, yine odada 3-5 kişi bir şeyler eğitip anlatırken, güler yüzüyle muhasebeci bir ablamız geldi. Kendini tanıttı, hayırlı olsunlar, amanda amanlar falan derken o an geldi; “Ben işlemlerinizi tamamlayabilmek için sigorta bilgilerinizi almaya geldim.” Dedi. Bizde durumu anlattık dedik böyleyken böyle ablacım, bizi aldattılar, kandırdılar. (İşin şakası tabi.) Neyse günahımız kendimiz ödeyeceğiz.
Güler yüzü daha da güldü. (Evet evet o soru!) Olur mu hiç öyle şey! Dedi. (Biz şok!) Ben 5dk’ya geliyorum deyip gitti. 5dk geçmedi elinde evraklarla geldi. Verin bakalım ID’leri dedi, formları doldurdu, bir takım sorular sordu, (Gelir, gider, banka hesap durumu falan.) atın bakalım şuraya iki tane yandan çarklı imza dedi. Sizi 1 hafta 10 güne ararlar dedi. Hiç merak etmeyin falan diyor. Dedik bize umut verme abla bak, inanırız! Sonra olmaz, üzülürüz!
Bizi Medicaid’in farklı bir alt yapısı olan Sobra diye bir uygulamaya dahil ettiğini, kendi 3 çocuğunu da çalışıyor ve geliri olmasına karşın böyle doğurduğundan falan bahsetti. (İyice umutlandırıyor!) Siz şimdi güzel güzel alın çocuğunuzu evinize gidin keyfini sürün falan diyor. Peki dedik, çok teşekkür ettik çıktık. Zaten normalde de ya paranız ya canınız uygulaması yok hastanelerde. Hep faturalar sonradan geliyor buralarda. Dedik olursa olur, olmazsa zaten ödemeyi göze aldık. (Nooo!!) Bir hafta olmuş olmamıştı, telefon çaldı. Medicaid’den arıyoruz dediler. Başvurunuz var dediler. (E varda Red yemiştik falan diyorum kendi kendime!) Biz onayladık, (eeee) bize çocuğun SSN’i lazım falan diyorlar. (Yesss!!) Dedik valla taze taze daha dün geldi. Hemen çıkardık verdik falan. Telefondaki abla anlatıyor; ID Number’ınız bu, arayın kurumlarınıza verin her şey ödenecek, ödediklerinizi geri isteyin, yeni faturalarınızı bize yönlendirin, şöyle yapın böyle edin falan.. (Az kaldı 1 haftalık çocuk dile gelecekti ) ToDo List’e bir check işareti (hemde ne işaret!) daha atmanın rahatlığıyla kapattık telefonu teşekkürlerimizi sunarak. (Evet evet TR’den kilo kilo baklava götüreceğiz muhasebeci ablaya )Tabi bürokrasi ile savaşımız bitmemişti. Biz tamamdık eşimle ama yavrucağımızın SSN’inden başka hiçbir şeyi yoktu! Burada çocukla ilgili her türlü bürokrasi durumlarında Birth Certificate istediklerini 5dk’lık bir Google araması ile öğrendik. Eee bize vermediler falan dedik, sorduk soruşturduk başvurmak gerekiyormuş. Başvuralım dedik, 6-10 hafta falan diyorlar. Hızlısı var ekstra para karşılığı dediler. (Canına yandığımın kapitalist düzeni!) E olsun dedik, 10 güne geldi. Hoop! yazım hatalı.
Aradık dedik böyle geldi, yanlış bu. Bizlik değil, hastane kayıtlarını basıyoruz dediler. (Print almak için 6-10 hafta diyorlarmış meğer. Bildiğiniz Ctrl+P & Enter yani ) Hastaneye ulaşın onlar düzeltsin, sonra bize hatalı olanı geri gönderin, biz yeni çıktı yollayacağız ama en az 6 hafta sonra. (Sanki her gün 10k bebek doğuyor Kansas’ta. Nüfus zaten 2m ablacığımm!) Yalnız biz ekstra ödemiştik, hızlı almıştık. E hatada bizim değil falan. (Türk işi ekşın yapmaya çalışıyorum.) “Evet! Ama onu yalnız bir kere yapabiliyorsunuz.” (Yani şair diyor ki 10 katı ödesen nafile!) Deneme yanılma yaparken, size yanlış formu yollarken PrePaid zarf yollasam en hızlısından (Yıldırım ile gökten iletilen!) ona koyun geri yollayın bari dedim. “Aaa olur hiç düşünüp yapmamıştık!” falan demesin mi? (Tabi kimse para saçmıyor buralarda.) Kendi çözümümüzü üretmiş olduk böylece. Tabi düzeltti, gitti, geldi derken; Doğrusunun gelmesi yine bir 10 gün sürdü.
Hadi first passport alalım, malum kimsesiz gibi geldik, bir başımıza doğum yaptık, dedeler, neneler yolunu gözler, bir el öptürelim dedik 3-6 ay’ı bulur, hızlandırılmışı var dediler. (Her yer McDonald's sanki, 2TL farkla Jumbo boy ister misiniz?)
Tamam yaz bizi dedik, yalnız öyle olmuyor; Uçuşunuza 2 hafta kala aramanız lazım dediler. E çok kısa ama süre yetişir mi dedik? Garanti yok dediler. (İlk pasaport, ilk kumar’a dönüyor. Çocuğumuzla uçabilecek miyiz? Yoksa onu bırakıp mı uçacağız? Yok yok yakarız o biletleri de uçağı da bırakmayız. ) E Peki dedik, 2 hafta kala ararız.
Türk konsolosluğunu aradık. (Yedek plan lazım tabi.) Telefonla hiçbir şeyi çözemediğimiz gibi bunu da çözemeyeceğimizi düşünmemiştik tabi. Kulağa itici gelen konuşma tarzları, yardımcı olmaya değil de böyle zorla çalışıyorlarmış gibi geçen konuşmalar ile işimizi çözemeyeceğimizi anlamamız çok sürmedi. Bu hızlandırılmış pasaport olayları Passport Agency dedikleri yerlerde olabiliyormuş, bizim eyaletimizde yoktu. (Kansas’lı Kansas’tan çıkmıyor, napacak tabi pasaportu.) En yakın yine Chicago olunca, dedik madem 2 hafta kala uçuşumuza Chicago’ya dönelim sonra hem Passport Agency hem Türk Konsolosluğu ikisini de halleder uçarız. 14 Ocak olan geçici geri dönüşümüz için 3 Ocak günü Chicago’ya geldik. (Yine tek yön araçla (Hertz) ve bebeğimizi uzun yolda tanıma şansıyla ) Hemen aradık telefonla Passport Agency’i dedik 2 haftamız kaldı pasaport lazım geldik, kısa bir kontrol sonrası (Uçuş kontrolü yapıyorlar birde confirmation number ile.) randevu YOK dedi. (Telefon maceralarımız son hızıyla devam ediyordu..) 2 hafta kala ara dediniz, ilk iş gününün (yılbaşı – hafta sonu vs.) ilk saatinde arıyoruz dedik. Kim almış olabilir bu kadar randevuyu dedik. El kadar bebekle dünya kadar yol geldik falan. (Evet bildiniz.) Olmadı... Yapabileceğim hiçbir şey yok dedi. Tüm ümitler Türk Konsolosluğuna kaldı. Viyana Kapısına dayanan Osmanlı gibi, aramadan sormadan Türk Konsolosluğuna gittik. (Ne varsa vatanımda var naraları ile..) Kapıda biraz ırım kırım ettiler ama randevu falan diye. Durumu anlattım, uçuşumuzun çok yakın olduğunu, randevu olmadığını ve zaten daha önce buraya evrak gönderdiğimi vs. telefonda konuştuğumuz hanımefendi geldi kapıya (Telefondaki tavırlarını içeride bırakmıştı sanırım.) Hoş geldiniz, gözünüz aydın, Allah analı babalı büyütsünler falan buyur etti bizi içeri. (Vatan insanı işte.. ) Durum özetini bir daha geçince e hadi bu seferlik böyle olsun yapalım falan oldu. (Sanki ayağımız alışıp her gün nüfus kaydına gelecekmişiz gibi ) Kayıtlar, geçici pasaport talebi, çifte vatandaş kaydı vs. ne var ne yok topladı. Ah ne kadar yardım sever falan diyoruz. Meğer hepsinin ücreti varmış birde (TR’de bu işlemlerin hepsi ücretsiz.) Konudan alakasız, bir gün yine Chicago’da bir Türk restoranında böyle olmuştu. Aman özlemişsinizdir biraz ondan yaptırayım biraz bundan yaptırayım derken ayıptır söylemesi 200$-300$’a kebap yemiştik Neyse.. Konsoloslukta hesabımızı ödedik. 3-5 güne olur dediler çıktık. Bu sefer oldu gerçekten. Sonunda elimizde bir geçici pasaport ve en azından bir kere de olsa uçabilme garantisi vardı yavrucağın. Kalan günleri tatil babında keyifle yaşadıktan sonra, (Keyif dediğim, geceleri uykusuz bebek bakmalar, bez değiştirmeler. ) atladık yine direk uçuşumuza (THY) Chicago-İstanbul geldik.Bugün (03.02.2022) İstanbul US Embassy’de Pasaport işlemleri için randevumuz vardı. Meğer biz neler çekmişiz dedik gittiğimizde. Bayağı yağmurlu bir sabahtı bugün, aracı bıraktık, millet kapıda yağmur altında perişan. Bebek arabasında çocuk ile nasıl olacak falan derken, “Ya bu çocuk vatandaş!” acaba? Yani! Diyerek konsolosluğun önüne gelir gelmez direk güvenliğe; Vatandaşlık işlemlerimiz var dedim. İsim sordu, söyledik. Sizi yağmur altında tutmayalım şöyle gelin ile başladı, sıra beklemeyin direk herkesi geçip girin ile devam etti. Kontrollerde bebeği sevmeler hoplatmalar falan. Yukarıya çıktık izdiham gibi sanki herkese aynı saati vermişler. Biz daha yürürken arkamızdan kapıdaki güvenliklerden biri geldi. Beklemiyorsunuz, direk geçin vatandaş bölümüne buyurun benimle diye ta konsolos’a kadar ilerledik. (Tabi böyle sıradaki insanlardan kimi rahatsız, kimi özenen, kimi vs.. bakışlar eşliğinde. Bende sizin gibi birkaç ay önce buralardaydım yapmayın abiler ablalar diyesi geliyor insanın. ) 10dk içinde evraklarımız alındı, ödeme yapıldı, yeminler imzalar hop çıktık..
Böylece planladığımız ve ilk etap olarak adlandırdığımız her türlü bürokrasi, sağlık, kağıt kürek ne varsa yapmış olduk. Geriye bir tek pasaportu beklemek kaldı. Buraya kadar üşenmeyip okuyan, aman ya ne yazmış ben sona atlayayım direk diyen herkese gönlünden geçen her şeyi bizim gibi eninde sonunda bir şekilde yapmış olmalarını diliyorum.
2. Etap olan 2 Kedi 1 Çocuk ile geri dönüş ve kalıcı hayat başlangıcı kısmında görüşmek üzere… -
@jackfoxy Paylasim icin tesekkurler! Gulumsemelerle okudum
Bebeginiz ve yeni yasaminiz icin tebrikler ve bol sans dilerim!
-
@jackfoxy Bebişinize hoş geldin diyorum öncelikle Hayırlı olsun size de! Hem keyifle okudum hem de bilgilendim sayenizde. Bundan sonraki aşamalarınızı da merakla beklediğimi iletiyim
Kediler nasıl gelecek mesela? Veya bebişiniz ve uçak yolculuğu nasıl oldu?
Siz vakit buldukça yazın valla, alıcısı çıkar mutlaka (öhömm ) -
@jackfoxy, içinde söyledi: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
Kafamızda kurduğumuz tüm süreçleri tamamlamış olmanın verdiği rahatlıkla genel bir anlatım yapmak isterim;
Oldukça uzun olacağı için (4,5 Ay) eğlenceli kılmaya çalışacağım.
14 Eylül'de Ben, eşim (hamile) ve henüz eşimin karnında bulunan 7 aylık bebeğimizle THY İstanbul - Chicago direk uçuş ile ülkeye ilk girişimizi yaptık. Pasaport kontrolü daha önce yazdığım üzere 5-10 dk. Ya sürdü ya sürmedi diyebilirim. Sarı zarfı alıp açarak işlemlerimizi hızlıca yaptı görevli.
Chicago’da, uzun yıllar önce GC ile gitmiş ve artık vatandaşlığını almış olan bir arkadaşım bizi birkaç gün misafir ettikten sonra, tek yön bir araç kiralayarak (Hertz), doğumumuzu ve uzunca süre kalmayı planladığımız Kansas’a doğru yola çıktık. Eşim hamile olduğu için aktarma vs. Kansas’a İstanbul’dan aralıksız uçmak istemedik. Yol 7 saat kadar sürdü, keyifliydi ilk maceramız olduğu için.
Güzel dostlar biriktirmiş olduğumdan, yine Kansas’ta bir hayli büyük ve güzel bir evi bulunan arkadaşım; Evinin bir katını bize tahsis ederek konaklama sorununu ortadan kaldırmıştı daha biz gitmeden. Eve yerleşip, birkaç gün dinlenerek ve arkadaşla özlem giderdikten sonra heyecanla SSN ve GC posta bekleyişimiz başladı. 7. Gün SSN’lerimiz geldi. 30. Gün ise GC’lar. Bir çoğumuz gibi sorunsuzca elimize ulaşan bu postalardan sonra, banka, ehliyet, telefon hatları, sigorta, doğum vs. derken yapılacak bir hayli iş ve bürokrasi olduğunu fark ederek kolları sıvayıp adımlar atmaya başladık.
İlk iş hatlarımızı alalım dedik, Misafiri olduğumuz arkadaşım ile AT&T gittik. Şu hat var bu hat var derken, temsilci arkadaşa kendi hattını sordu. Bizdeki aile paketleri tarzı bir hattı varmış. E alamıyor muyuz bunun üzerinden derken (Sağ olsun.) Aylık 15$ (+ ne geleceğini kimsenin bilemediği tax’lar.) 2 hat her şey sınırsız şekilde aldık. E 2’de telefon verin bari dedik işi çözdük çıktık.
Sonra Bankayı halledelim diyerek Chase’e gittik. Adres olayına takıldık. Çokta umursamadık. Arkadaşımın kullandığı bir yerel banka vardı bize önerdiği. Çıkıp oraya gittik ve 1 saat kadar bir süre sonunda eşim ile benim ayrı ayrı hesaplarımız açılmıştı. Debit kartı bile şubede kendileri basıp veriyordu -ki bu bizi farklı bir bekleyişten kurtardı ve hemen hesaplarımızı kullanmaya başlayabildik. Kredi kartı olayını da, Amazon Secured Credit Card başvurusunu online olarak yaparak hallettik ve 1 hafta içinde kartlarımız geldi.Ehliyete sıra gelince DMV’ye gittik. Bir güleç, bir neşeli kurumdu ki anlatamam. (Birçoğunuz sorunlar yaşadığı için korkarak gitmiştik.) Herkes çok yardımcı oldu işlemler için.
Sanırım Kansas’ta göçmen olayı çok sık karşılaşılan bir durum olmadığı için memurlar birbirleri ile sorup soruşturup kayıtlarımızı hemen aldılar. 10-15dk içinde sınavda bulduk kendimizi. Tabi eşimin hamilelik durumu da birçok yerde olduğu gibi etkili olmuştu. Sınavda takıldığınız yerler olursa el kol edin geliriz dediler. Feet – inch vs. sorular çalıştığımız yerlerden gelmeyince seslendik, gelip birkaç sorumuzu da çözmüş olabilirler.Tabi biz bu işleri yaparken, müstakbel çocuğumuz 8. Ayını devirmişti artık anne karnında ve biz diğer tüm işlerimizi hallederken bir yandan sigorta, doktor, hastane, doğum için bir çok yer ve kurum ile görüştük telefonlar ile. Henüz bir işimiz ve gelirimiz olmadığından madem devletimiz (Hemen benimsedik evet ) imkan sunuyor e hadi Medicaid deneyelim dedik. Telefon ile başvuru yapıp, online evrak gönderme şeklinde işlemi tamamlayabileceğimizi ve kısa süre içerisinde başlayacağını söyledi telefonda görüştüğümüz yetkili. Teşekkür edip, başvurumuzu yaptık ve evraklarımızı online sisteme yükledik. Gerçekten kısa süre sonra posta ulaştı elimize ve RED Yeniden telefon ile görüştük, böyle böyle demişti arkadaş dedik, ı-ıh olmaz “5 yıllık Resident” olmamız gerekiyormuş Kansas eyaletinde Medicaid için. Ama bir daha başvurun, belki hamileliğinizi atlamışlardır dediler Yeniden başvurduk ve bu sefer çok daha kısa sürede sonuçlandı ve yine RED Olmuyordu. Peki kabullendik.
Doktor, hastane, doğum vs. işleri bizim oralarda olduğu gibi değil, işi düşen, duyan, gören bilir. Hastane ile ayrı anlaşıyorsunuz, Doğum için ayrı anlaşıyorsunuz. Hatta sonra daha da netleşti ki; Laboratuvar, Anestezi gibi her birim ayrı ayrı bir kurum şeklinde çalışıyor. Dışarıdan gelip Hastanede işlerini yapıp gidiyorlar. (40 ayrı yerden fatura geldi oradan biliyoruz.) Araştırdık ettik derken güzel bir klinik bulduk, öneriler ile doktorumuzu da seçtik; Kontrolleri orada oluyorsunuz, doğumu da seçtiğiniz bir hastanede yapıyorsunuz. (Genelde doktor öneriyor zaten şu güzeldir, bu pahalıdır vs. diye.)
Bize bir kredi hesabı açtılar (Kaçarız falan maazallah ) önden 2.5k $ yatırın sonrasına bakarız dediler. Eğer bu süreçte sigorta vs. yaparsanız iade ederiz diye de bilgi verdiler. Biz ödemeyi yapıp düzenli kontrollerimizi gerçekleştirdik. Bu arada HealthCare üzerinden bir sigorta yaptık ve durumu arayıp izah ettik. Hamileliği kapsayacak, doğduğunda bebeği de ekletecektik. Bunu yapabiliriz! Başarabiliriz! Dediler. Doğum anı geldi çattı. Hastane sigorta vs. bir şey sormuyor zaten. Önceden de doğuma geleceğimizi bildirdiğimizden ve anlaştığımızdan (Anlaşmak deyince para pul mevzu bahis olmadı. Siz hiçbir şeyi düşünmeyin, aman efendim gelin doğurun sonra bakarız falan dediler Türk kafası devam ediyor tabi bizde, ne geirecekler belli değil falan diye takılıyoruz birbirimize.) gider gitmez kaydımızı yaptılar hemen müdahaleye başladılar. Sağ salim bebeğimizi kucağımıza aldık.
Hastaneye tek kelime ile ba-yıl-dık. 48 saat kaldık ve totalde sadece 5dk evet hepi topu 5dk yalnız kaldık diyebilirim. Hemşireler, emzirme uzmanları, doktorlar, pediatri uzmanları (bakın ler lar diyorum gelen 3-5 kişi şeklinde geliyor. ) daha kimler neciler. Gelende öyle 5dk konuşup gideyim değil 2 saat odada kalanlar oldu. Eğitimler, yardımlar havada uçuştu. (Evet o soru devam ediyor. Ne geirecekler belli değil! )
Tabi yedik içtik eğlendik derken, çıkış yaklaşıyor. Dedim ben bir sigortayı arayayım. Çocuğumuz doğdu, Ne yapıyoruz? dedik; Kontrol etmeler, elden ele aktarmalar, anlaşmazlıklar falan derken yine aynı sonuçla kaldık. Çocuğu eklemiyorlar ve hastaneyi kapsamıyorlar. Şaşırmadık ama, telefonla tek bir iş halledemedik Amerika’da. Herkes yalancı, herkes dolandırıcı gibi. Sonra yine arkadaşımızın yönlendirmesi ile çözdük olayı; Biri telefonda bir şey şöyle böyle olur dediği anda, “Tamam güzel kardeşim, bunu hemen bana yazılı mail gönderir misin?” diyorsunuz. İşin aslı ortaya çıkıyor. Yapamayacakları hiçbir şeyi yazılı yollamıyorlar. Yazılı yolladıkları her şeyi de yapmak zorunda olduklarından yapabileceklerine eminlerse yolluyorlar. Tabi biz hastane ile kucaklaşıp vedalaşmak üzere olduktan sonra bunların çok önemi kalmıyor.
Çıkışımıza birkaç saat kala, yine odada 3-5 kişi bir şeyler eğitip anlatırken, güler yüzüyle muhasebeci bir ablamız geldi. Kendini tanıttı, hayırlı olsunlar, amanda amanlar falan derken o an geldi; “Ben işlemlerinizi tamamlayabilmek için sigorta bilgilerinizi almaya geldim.” Dedi. Bizde durumu anlattık dedik böyleyken böyle ablacım, bizi aldattılar, kandırdılar. (İşin şakası tabi.) Neyse günahımız kendimiz ödeyeceğiz.
Güler yüzü daha da güldü. (Evet evet o soru!) Olur mu hiç öyle şey! Dedi. (Biz şok!) Ben 5dk’ya geliyorum deyip gitti. 5dk geçmedi elinde evraklarla geldi. Verin bakalım ID’leri dedi, formları doldurdu, bir takım sorular sordu, (Gelir, gider, banka hesap durumu falan.) atın bakalım şuraya iki tane yandan çarklı imza dedi. Sizi 1 hafta 10 güne ararlar dedi. Hiç merak etmeyin falan diyor. Dedik bize umut verme abla bak, inanırız! Sonra olmaz, üzülürüz!
Bizi Medicaid’in farklı bir alt yapısı olan Sobra diye bir uygulamaya dahil ettiğini, kendi 3 çocuğunu da çalışıyor ve geliri olmasına karşın böyle doğurduğundan falan bahsetti. (İyice umutlandırıyor!) Siz şimdi güzel güzel alın çocuğunuzu evinize gidin keyfini sürün falan diyor. Peki dedik, çok teşekkür ettik çıktık. Zaten normalde de ya paranız ya canınız uygulaması yok hastanelerde. Hep faturalar sonradan geliyor buralarda. Dedik olursa olur, olmazsa zaten ödemeyi göze aldık. (Nooo!!) Bir hafta olmuş olmamıştı, telefon çaldı. Medicaid’den arıyoruz dediler. Başvurunuz var dediler. (E varda Red yemiştik falan diyorum kendi kendime!) Biz onayladık, (eeee) bize çocuğun SSN’i lazım falan diyorlar. (Yesss!!) Dedik valla taze taze daha dün geldi. Hemen çıkardık verdik falan. Telefondaki abla anlatıyor; ID Number’ınız bu, arayın kurumlarınıza verin her şey ödenecek, ödediklerinizi geri isteyin, yeni faturalarınızı bize yönlendirin, şöyle yapın böyle edin falan.. (Az kaldı 1 haftalık çocuk dile gelecekti ) ToDo List’e bir check işareti (hemde ne işaret!) daha atmanın rahatlığıyla kapattık telefonu teşekkürlerimizi sunarak. (Evet evet TR’den kilo kilo baklava götüreceğiz muhasebeci ablaya )Tabi bürokrasi ile savaşımız bitmemişti. Biz tamamdık eşimle ama yavrucağımızın SSN’inden başka hiçbir şeyi yoktu! Burada çocukla ilgili her türlü bürokrasi durumlarında Birth Certificate istediklerini 5dk’lık bir Google araması ile öğrendik. Eee bize vermediler falan dedik, sorduk soruşturduk başvurmak gerekiyormuş. Başvuralım dedik, 6-10 hafta falan diyorlar. Hızlısı var ekstra para karşılığı dediler. (Canına yandığımın kapitalist düzeni!) E olsun dedik, 10 güne geldi. Hoop! yazım hatalı.
Aradık dedik böyle geldi, yanlış bu. Bizlik değil, hastane kayıtlarını basıyoruz dediler. (Print almak için 6-10 hafta diyorlarmış meğer. Bildiğiniz Ctrl+P & Enter yani ) Hastaneye ulaşın onlar düzeltsin, sonra bize hatalı olanı geri gönderin, biz yeni çıktı yollayacağız ama en az 6 hafta sonra. (Sanki her gün 10k bebek doğuyor Kansas’ta. Nüfus zaten 2m ablacığımm!) Yalnız biz ekstra ödemiştik, hızlı almıştık. E hatada bizim değil falan. (Türk işi ekşın yapmaya çalışıyorum.) “Evet! Ama onu yalnız bir kere yapabiliyorsunuz.” (Yani şair diyor ki 10 katı ödesen nafile!) Deneme yanılma yaparken, size yanlış formu yollarken PrePaid zarf yollasam en hızlısından (Yıldırım ile gökten iletilen!) ona koyun geri yollayın bari dedim. “Aaa olur hiç düşünüp yapmamıştık!” falan demesin mi? (Tabi kimse para saçmıyor buralarda.) Kendi çözümümüzü üretmiş olduk böylece. Tabi düzeltti, gitti, geldi derken; Doğrusunun gelmesi yine bir 10 gün sürdü.
Hadi first passport alalım, malum kimsesiz gibi geldik, bir başımıza doğum yaptık, dedeler, neneler yolunu gözler, bir el öptürelim dedik 3-6 ay’ı bulur, hızlandırılmışı var dediler. (Her yer McDonald's sanki, 2TL farkla Jumbo boy ister misiniz?)
Tamam yaz bizi dedik, yalnız öyle olmuyor; Uçuşunuza 2 hafta kala aramanız lazım dediler. E çok kısa ama süre yetişir mi dedik? Garanti yok dediler. (İlk pasaport, ilk kumar’a dönüyor. Çocuğumuzla uçabilecek miyiz? Yoksa onu bırakıp mı uçacağız? Yok yok yakarız o biletleri de uçağı da bırakmayız. ) E Peki dedik, 2 hafta kala ararız.
Türk konsolosluğunu aradık. (Yedek plan lazım tabi.) Telefonla hiçbir şeyi çözemediğimiz gibi bunu da çözemeyeceğimizi düşünmemiştik tabi. Kulağa itici gelen konuşma tarzları, yardımcı olmaya değil de böyle zorla çalışıyorlarmış gibi geçen konuşmalar ile işimizi çözemeyeceğimizi anlamamız çok sürmedi. Bu hızlandırılmış pasaport olayları Passport Agency dedikleri yerlerde olabiliyormuş, bizim eyaletimizde yoktu. (Kansas’lı Kansas’tan çıkmıyor, napacak tabi pasaportu.) En yakın yine Chicago olunca, dedik madem 2 hafta kala uçuşumuza Chicago’ya dönelim sonra hem Passport Agency hem Türk Konsolosluğu ikisini de halleder uçarız. 14 Ocak olan geçici geri dönüşümüz için 3 Ocak günü Chicago’ya geldik. (Yine tek yön araçla (Hertz) ve bebeğimizi uzun yolda tanıma şansıyla ) Hemen aradık telefonla Passport Agency’i dedik 2 haftamız kaldı pasaport lazım geldik, kısa bir kontrol sonrası (Uçuş kontrolü yapıyorlar birde confirmation number ile.) randevu YOK dedi. (Telefon maceralarımız son hızıyla devam ediyordu..) 2 hafta kala ara dediniz, ilk iş gününün (yılbaşı – hafta sonu vs.) ilk saatinde arıyoruz dedik. Kim almış olabilir bu kadar randevuyu dedik. El kadar bebekle dünya kadar yol geldik falan. (Evet bildiniz.) Olmadı... Yapabileceğim hiçbir şey yok dedi. Tüm ümitler Türk Konsolosluğuna kaldı. Viyana Kapısına dayanan Osmanlı gibi, aramadan sormadan Türk Konsolosluğuna gittik. (Ne varsa vatanımda var naraları ile..) Kapıda biraz ırım kırım ettiler ama randevu falan diye. Durumu anlattım, uçuşumuzun çok yakın olduğunu, randevu olmadığını ve zaten daha önce buraya evrak gönderdiğimi vs. telefonda konuştuğumuz hanımefendi geldi kapıya (Telefondaki tavırlarını içeride bırakmıştı sanırım.) Hoş geldiniz, gözünüz aydın, Allah analı babalı büyütsünler falan buyur etti bizi içeri. (Vatan insanı işte.. ) Durum özetini bir daha geçince e hadi bu seferlik böyle olsun yapalım falan oldu. (Sanki ayağımız alışıp her gün nüfus kaydına gelecekmişiz gibi ) Kayıtlar, geçici pasaport talebi, çifte vatandaş kaydı vs. ne var ne yok topladı. Ah ne kadar yardım sever falan diyoruz. Meğer hepsinin ücreti varmış birde (TR’de bu işlemlerin hepsi ücretsiz.) Konudan alakasız, bir gün yine Chicago’da bir Türk restoranında böyle olmuştu. Aman özlemişsinizdir biraz ondan yaptırayım biraz bundan yaptırayım derken ayıptır söylemesi 200$-300$’a kebap yemiştik Neyse.. Konsoloslukta hesabımızı ödedik. 3-5 güne olur dediler çıktık. Bu sefer oldu gerçekten. Sonunda elimizde bir geçici pasaport ve en azından bir kere de olsa uçabilme garantisi vardı yavrucağın. Kalan günleri tatil babında keyifle yaşadıktan sonra, (Keyif dediğim, geceleri uykusuz bebek bakmalar, bez değiştirmeler. ) atladık yine direk uçuşumuza (THY) Chicago-İstanbul geldik.Bugün (03.02.2022) İstanbul US Embassy’de Pasaport işlemleri için randevumuz vardı. Meğer biz neler çekmişiz dedik gittiğimizde. Bayağı yağmurlu bir sabahtı bugün, aracı bıraktık, millet kapıda yağmur altında perişan. Bebek arabasında çocuk ile nasıl olacak falan derken, “Ya bu çocuk vatandaş!” acaba? Yani! Diyerek konsolosluğun önüne gelir gelmez direk güvenliğe; Vatandaşlık işlemlerimiz var dedim. İsim sordu, söyledik. Sizi yağmur altında tutmayalım şöyle gelin ile başladı, sıra beklemeyin direk herkesi geçip girin ile devam etti. Kontrollerde bebeği sevmeler hoplatmalar falan. Yukarıya çıktık izdiham gibi sanki herkese aynı saati vermişler. Biz daha yürürken arkamızdan kapıdaki güvenliklerden biri geldi. Beklemiyorsunuz, direk geçin vatandaş bölümüne buyurun benimle diye ta konsolos’a kadar ilerledik. (Tabi böyle sıradaki insanlardan kimi rahatsız, kimi özenen, kimi vs.. bakışlar eşliğinde. Bende sizin gibi birkaç ay önce buralardaydım yapmayın abiler ablalar diyesi geliyor insanın. ) 10dk içinde evraklarımız alındı, ödeme yapıldı, yeminler imzalar hop çıktık..
Böylece planladığımız ve ilk etap olarak adlandırdığımız her türlü bürokrasi, sağlık, kağıt kürek ne varsa yapmış olduk. Geriye bir tek pasaportu beklemek kaldı. Buraya kadar üşenmeyip okuyan, aman ya ne yazmış ben sona atlayayım direk diyen herkese gönlünden geçen her şeyi bizim gibi eninde sonunda bir şekilde yapmış olmalarını diliyorum.
2. Etap olan 2 Kedi 1 Çocuk ile geri dönüş ve kalıcı hayat başlangıcı kısmında görüşmek üzere…Sanki bir mini dizi izler gibi keyifle okudum deneyiminizi Öncelikle bebeğiniz ve yeni hayatınız için tebrikler ve bundan sonrası için de bol şanslar. Ayrıca darısı başımıza
-
@jackfoxy, içinde söyledi: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri
Buraya kadar üşenmeyip okuyan,
Ufak tefek tökezlemeler olsa da su gibi akan bir süreç olmuş, tebrik ederim Yavrunuz da sizlerle birlikte mutlu bir hayat yaşar umarım. Ben de bu hikayenin kediler kısmını merakla bekleyenlerdenim 2nci etapta bol şans
-
@mysea Gülümseme yaratmasına sevindim. Teşekkürler iyi dilekleriniz için
@mulus Çok teşekkürler Bebeğimiz için Pusetli koltuklardan istedik valiz teslim ederken ve bebeğimizi uçuşta hayretle izledik. Yani gerçekten izledik çünkü yol boyunca ya uyudu ya host/hostes abi ablaları ile gülüşüyordu. Beklenmedik şekilde çok rahat ve aksiyonsuz bir uçuş oldu. (Maşallah deyip dilimizi ısırıyoruz. )
Kediler için bilgiler edindim ancak deneyim kısmı tam bir bilinmez şu an bizim için. Onu da yaşayıp göreceğiz inşallah
@dytmelek Çok teşekkürler Amin inşallah isteyen herkese nasip olsun
@Kryptonite Sağ olun iyi dilekleriniz için. Çok sürmeyeceğini umarak görüşmek üzere diyelim o halde 2. etapta
-
@jackfoxy Degerli anlatiminiz icin tesekkurler Keyifle okudum ve bircok kisiye motivasyon sagladigina eminim. Yolunuz acik olsun.
-
@jackfoxy vakit buldukca deneyimlerinizi bekliyoruz forumda
-
@jackfoxy henuz talihli olamasamda olma umidi ile bekliyorum.Paylasiminizi sade yalin ve cok icten buldum.
Umarim ufak tefek zorluklardan sonra tum kolayliklar sizi bulur️
Bu yeni baslangicta mutluluklarNot: artik sirada diger deneyimler ve edinimler
-
@JackFoxy Hocam ilk olarak Teşekkürler içten paylaşımınız için. İkinci olarak emin olun ileride bu birkaç aylık süreçteki anınızı, hatırladığınız her sefer, birkaç ay ruh sağlınıza iyi gelir. Son olarak da bundan sonraki yerleşme sürecinizi daha rahat atlatmanız ve anlatmanız dileğiyle...
-
@jackfoxy deneyimlerinizi aktardığınız için çok teşekkürler.
bebeğinizle birlikte daha güzel, daha mutlu, huzurlu bir yaşam diliyorum.
yolunuz açık olsun.. -
@fatih-celep @gokhanbagatur Teşekkürler, sizlere de nasip olması dileğiyle.
@melcem İyi dilekleriniz için teşekkürler. Sizin deneyimleri de okumayı bekliyoruz inşallah süreci tamamladığınızda
@gucarslan Çok teşekkürler, bu deneyimlerin, anıların, hikayelerin bir çoğunun temelinde emeğiniz var bizimkilerde olduğu gibi. Bunun gibi deneyim ve anıların en çok siz tarafından yazılması beklenilen kişisiniz. En kısa sürede nasip olması dileğiyle.
-
Bir solukta okudum,bizim için de Bilgilendirici bir paylaşım olmuş, teşekkür ederiz,bebeğiniz güle güle büyüsün bizim içinde mıncırın onun yanaklarını ️
-
@jackfoxy ee siz çocuğu bir vatandaş yapıp dönmüşsünüz hemen tebrik ederim 🥳🥳 Başka sıkıntı yaşamadan mis gibi büyütürsünüz umarım çocuğunuzu.
Benzer Başlıklar
46
Online
40.7k
Users
4.4k
Topics
424.2k
Posts
Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum