Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!

  • Misal örnek veriyorum ben Türkiye’de iki senedir makine oparatörlüğü yapıyorum mermer ocağında iş için Kanada’ya gidebilir miyim kanada’da nasıl bir iş bulabilirim dil olarak İngilizce az biliyorum ne yapabilirim kanada’da çalışmak için

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @Ceyhun-Şahin, içinde söyledi: İş için Türkiye’den gitmek

    Misal örnek veriyorum ben Türkiye’de iki senedir makine oparatörlüğü yapıyorum mermer ocağında iş için Kanada’ya gidebilir miyim kanada’da nasıl bir iş bulabilirim dil olarak İngilizce az biliyorum ne yapabilirim kanada’da çalışmak için

    Maalesef dediginiz sekilde olmuyor.

    Calisma vizelerini almak icin once bir is bulmaniz gerekiyor. Daha sonra ise sizi ise alacak kurum size vize sponsoru olup sizin adiniza basuruyu baslatiyor. Islemler tamamlaninca da siz Kanada Konsoloslugu'nda vize basvurusu yapiyorsunuz.


  • Erkek kuaförüyüm iş arıyorum deneyim var 13 yıl
    0552 632 89 16 yaş 30 Mustafa Akçakaya teşekkürler


  • Alintidir

    2016 agustos ayinda, 5 bavul kiyafet disinda turkiyede olan hic bir esyamizi yanimiza almadan esim ve kizimla kanadaya geldik. bizden sonra gelen bir cok aileye bakinca bunu cok daha kolay basardiklarini goruyorum, cunku genelde pr(permanent residency) alip geliyorlar ve direkt hayatlarina basliyorlar.

    bizim yeterli puanimiz olmadigi icin, buyuk masraf ve zahmet ile, esim 1 sene burada post graduate bir programda okumak zorunda kaldi. kanada pahali bir ulke, ozellikle ontario eyaleti ve toronto cevresinde yasam cok pahali. okullar zaten international student kategorisinde olanlara 3 kat fazla fiyat cekiyor. bunun disinda credit score denen sey yeni gelenlerde 0 oldugu icin ev kiralamak biraz sans isi. biz ev sahibini ikna icin neredeyse 8 aylik kirayi pesin vermek zorunda kaldik. okul da ayri masraf, kisa surede parasiz kaldik diyebilirim.

    en buyuk hatalarimdan biri, kendi tecrubemde is bulmaya calismakla vakit kaybetmek oldu diyebilirim. 5 ay is aradim ve bulamadim. daha sonra is bulma kurumuna gittim ve ne olursa hazirim demek zorunda kaldim.

    ertesi gun celik uclu bot satin alip ise gittim. ne is olursa olsun ilk tanisma onemlidir diye, gomlek, kumas pantalon giydim. beni goren mudur, boyle suslu giyinmene gerek yoktu dedi. o anda bir seylerin ters oldugunu anladim.

    bunun sonunda 13 sene ihracat satis yapmis, 38 farkli ulkede bulunmus universite mezunu biri olarak, bir fabrikada paketlemeci oldum. paketleme dedigime bakmayin, is cok agirdi, 20-25kgluk demir urunlere etiket yapisitirip, kaldirip kutuya koyup, zimbalayip, palete yerlestirme yaptiginiz bir is. o kadar cok tekrar var ki, insan kendinden suphe etmeye basliyor, demek ki ben sadece bunu yapabilecek bir insanim, kanadada baska ise yaramayacagim diye dusundugum anlar oldu. fight clubda hayatini sifirlamanin ne oldugunu birinci elden ogrenmis oldum. kazandigim para zar zor gecinmeye ve kiraya yetiyordu. ıse ulasmak icin once otobuse biniyordum, sonra otobusten inip araba yolunun yanindan 2.5 km yuruyup fabrikaya variyordum. 2.5km ne ki diye dusunenler icin, mesai sabah 6:30 da basliyordu, ben sabah 5:30 da kalkip yola cikiyordum, zaman zaman kar yagisi ve soguk o kadar kotu oluyordu ki, kafami tamamen onume egip suratimi kapasam da ruzgar buldugu her minik delikten montumun icine doluyordu. burada soguk bazen -40 dereceyi buluyor, ortalama da -15 filan. resmen ıstanbuldaki rahat hayat bir hayal gibi gelmeye baslamisti. herhalde bu iste bir 15 - 20 kg zayfilamisimdir.(en iyi yani buydu aslinda:)

    daha sonra bunca seyin yaninda calisma iznim bitti. esim okudugu surece calisma iznim olabiliyordu, okul bitince o is aramaya basladi. o is bulmadan benim tekrar calismam yasakti. cok sacma buldugum bir kanun ama maalesef oyleydi. ama eve para getirmek gerekiyordu, cok caresiz kaldim. eski fabrikadan kolombiyali bir arkadasim, bi acenta var, parani cash oduyor, kimse vergi filan sormuyor, sana is bulabilir dedi. telefonla bu acentayi aradim, ertesi gun bir plastik sise fabrikasinda bana is buldular. cok sevindim, ta ki calisma ortamini ve isi gorene kadar. fabrika sizi resmen bir makina parcasi, harcanabilir bir insan olarak goruyor. plastik siseler surekli hattan akiyor ve onlari her siseye gore ayri paketliyorsun, kontrol ediyorsun vs. surekli ayaktasin, o siseler sonsuzluk gibi surekli yagiyor, yetismek imkansiz gibi bir sey. 10 dakikalik 2 ara var, yemek arasi da 20 dakika. ınsanlik disi bir ortam. o kadar cok ayni hareketi tekrar ediyorsun ki, gercek hayatla ruya alemi birbirine giriyor gibi oluyor. calisma saatlerim de 14:30 - 22:30 arasiydi.

    2 hafta sonra artik gelme, ihtiyacimiz yok dediler. yine ortada kaldim. tekrar acentaya dondum ve yeni is sordum. bu sefer bir miknatis fabrikasina yonlendirdiler. kendimi en kotuye hazirlamistim ama tahminimden daha rahat bir yer cikti. kucuk bir fabrika, toplamda 6-7 kisi vardi. yine tekrar eden isler, ama en azindan agir is degildi. tek zor olan is, ayda bir yaptigimiz bir kaynak isiydi. ayakla calisan bir kaynak makinasi var, onunla binlerce ama binlerce parcayi birbirine kaynakliyordum. surekli ayaktasin ve makina inanilmaz isi uretiyor. burada da bir gun bir makineyi temizlememi istediler. tinerle makina sildim, eldivenden kollarima sizan tiner kollarimi yakti. ne yapacaksin ki? para kazanmak zorundasin, ve elimde baska bir imkan yoktu.

    1.5 sene sonra pr belgemizi aldik. onu alma macerasi da cok uzun ve zorlu ama is konusundan devam etmek istiyorum. artik ozgurce ve legal olarak calisabilmenin yolu acilmisti.

    artik bir seyler yapmam gerektiginin farkindaydim, ama bazi seyler oyle uzerinize yapisiyor ki, sanki care kalmadi gibi geliyor. tekrar calisma iznim ciktiginda, aklima birden is bazinda degil de sektor bazinda is aramak geldi. 5 sene boyunca display urunleri satan bir firmada calismistim. en uzun tecrubem o sektorde oldugu icin ilk ona odaklandim. yakindaki tum display firmalarini internetten bulup, hepsine kendimi tanitan ve sektordeki tecrubelerimi anlatan bir email attim.

    onlarca firmadan sadece biri beni gorusmeye cagirdi. arabam olmadigi icin ulasim zor olsa da, satis isi oldugu icin hemen atladim. maasi cok iyi degildi, ama yaklasik 2 sene boyunca general labor diye tasvir edilen isci olarak calistiktan sonra bana bu is can simidi gibi geldi. bu is de satis olmasina ragmen, sattigin urunleri kapali kamyonete yukleyip teslim etmen gereken bir isti. urunler led pano ve agirdi, yine yari isci yari satis gibi bir isteydim. ama bunu bir basamak olarak kullanmayi basardim, bu firma ile katildigim bir fuarda, eski calistigim display firmasinin buyuk bir musterisinin standini gordum. hemen kosup kendimi tanittim. daha sonra mudurle tanistim, bir gun ofise gel de konusalim dedi. sonunda bir seyler iyi gitmeye basliyor diye inanilmaz sevindim. gorusme sonrasi yaklasik 1 ay sonra teklifte bulundular. hemen atladim tabi, artik duzenli ve duzgun bir satis isim var.

    bu kadar paragrafta anlattigim seyler, hayatimda yasadigim en buyuk zorluklardi aslinda. bunlarin hicbiri baska ulkeye yerlesmek isteyenleri caydirmak icin degil, aksine eger kararli olursaniz, basarabileceginizin bir gostergesi. dedigim gibi bu bizim hikayemiz, bizden sonra gelen bir cok aile bize gore cok daha sansliydi.

    bu kadar zorluga ragmen asla donmeyi dusunmedim. neden derseniz;

    • ıstanbul`daki kosusturmaca, stres, insandan tiksinme derecesine getiren kalabalik burada yok.
    • cocugunu bir parka goturmek istediginde her kose basinda minik bir orman olabilecek parklar dolu.
    • yuksek bir yere cikip etrafa baktiginda, binadan cok yesillik goruyorsun.
    • devlet okullari bile cok iyi, cocuklara verilen onem inanilmaz. kizim 6 ay icerisinde buranin aksani ile ingilizce konusmaya basladi, ilk geldigimizde tek kelime ingilizce bilmiyordu. su anda turkce`den daha iyi ingilizce konusuyor. turkiyede cocuklarimiz bir dil ogrenebilsin diye ozel okullara dokulen parayi dusununce, en buyuk artilardan biri bu herhalde.
    • her yerde surekli bir etkinlik, festival, konser vs oluyor. bir cogu da bedava.
    • sokakta, apartmanda, markette, her yerde insanlar size selam veriyor, iyi gunler diliyor. burada bunu yapan degil yapmayan ayiplaniyor / garip karsilaniyor diyebilirim.
    • genel olarak guvenlik seviyesi cok iyi. muhakkak olaylar oluyor, cinayet de isleniyor ama dunyanin diger taraflarina kiyasla burada bu olaylar yok denecek kadar az.
    • bir cocugun tehlikede oldugu anlasilirsa, hemen amber alert denilen sistemle tum telefonlara bir uyari geliyor, buraya geldigimizden beri 5-6 kez yasadik, biri disinda hepsi iyi sonuclandi ve cocuklar ayni gun bulundu.
    • ınternet hizmeti bir eziyet degil resmen nimet. turkiye`de hayal edemedigim hizlar burada standard.
    • eletrik ve su 3 senedir bir kere bile kesilmedi.
    • geliriniz dusukse, devlet elektrik yardimi, cocuk yardimi, vergi indirimi gibi desteklerde bulunuyor.
    • marketler buranin geliri ile degerlendirildiginde gayet uygun. et fiyatlari herkesin alabilecegi seviyede.
    • ılgilendiginiz alanlarla ilgili bedava kurslar, dersler bulmak mumkun. halka acik dil kurslari, resim kurslari vs her yerde.
    • yine dogadan bahsedecegim ama, ıstanbulda piknik yapmak icin ta polonezkoy`e giderken, burada sokaga cikip 10 dakika yurusen piknik masalari olan yemyesil bir parka rastlaman cok kolay.
    • vahsi yasam sehire ragmen cevrede devam ediyor, cunku sehirlesme disinda her yer agaclik. kanada kazlari, sincaplar, tavsanlar, geyikler, rakunlar, tilkiler, kokarcalar, vahsi kuslar (atmaca, hindi akbabasi vs) bunlara rastlamak cok mumkun.
    • ehliyet isini cok ciddiye aliyorlar. tamamen profesyonel ehliyete ulasmak icin 3 asamali sinav sistemi ve tecrube mecburiyeti var. trafik cezalari cok agir ama bu sayede kaza seviyesi az ve dikkat seviyesi yuksek.

    dedigim gibi yine bu zorluklari yasayacaksin deseler, sonuclari icin katlanirdim. kolay is degil elbette, 3 senedir ailemi gormeye gidemedim.

    gencseniz, imkaniniz varsa ve ozellikle cocugunuz varsa, cesaret edip yapin derim.

    edit:
    bu editi yapmak zorundayim cunku yazi tahminimden cok daha fazla ilgi aldi. arkadasim ssg`nin twitterdan paylasmasindan dolayi muhtemelen.

    tabii ki de olumlu yorumlardan cok olumsuz yorumlar daha fazla(insert senin fikrinin ne onemi var vasifsiz herif jpg).
    41 yasindayim, 38 farkli ulkede bulundum, amerika`da 2 ay yasadim. bu ise kalkisirken neler olabilecegini tahmin ederek ama yine de sansli olmayi umarak buraya geldim. sorulara toplu cevap vereyim;

    birikimin yoksa ne gittin?
    birikimin elbette vardi, ama is bulamazsan o birikim hemen erir, ben is bulmada yasadigim zorluklari anlattim ki her sey gulluk gulistanlik sanilmasin.

    yesillik icin kanadaya mi gidilir. evet gidilir, ama tek sebep olarak bunu yazip ehu ahi diye gevsek yorum yapacagina keske olumlu sartlarin devamini da okusaydin. turkiyede guneye inip yesillik icinde yasamak bir cozum mu sizce? kendini bir akvaryuma kapatip okyanusu hayal edemeyenlerin yapacagi bir yorum bu. sen kendi fanusunda yasarken cevrede olan biteni bir yere kadar reddedebilirsin, bir gun biri gelip o fanusunu da kirar.

    plan program yapmadan gitmissin, hayalcilik vs vs.
    kardesim boyle bir ise planlama yapmadan kalkisilir mi?ben kanada`ya universite doneminde gelip yerlesmek istedim ama ailemin durumu yoktu. ben de 13 sene calistim, arastirdim ve birikimimle istedigimi basardim.

    gittigine pisman gibisin o yuzden bu yaziyi yazmissin.
    pisman olan doner, ben donmeyi dusunmuyorum, zaten 1 sene sonra vatandaslik alma hakkim dogacak, yine olsa yine yaparim diyorum hala pismansin diyor.

    paran varmis tabi tuzun kuru gidersin bizde para yok napalim?
    yukarida yazdigim gibi ben universite yillarimdan beri bunu istiyordum, ama param yoktu. calistim biriktirdim ve geldim. havadan dusmuyor hicbir sey.

    politikaya kafa yormak zorunda kalmadigim, havanin temiz, insanlarin duzgun, egitimin iyi, guvenligin yuksek oldugu icin, ve en onemlisi cocugumun guvenligi icin surekli endise duymak istemedigim icin buradayim. yazdiklarim benim buraya gelis, kalis hikayem. gelmek isteyenler icin, her zaman her seyin planlandigi gibi gitmedigini de gostermek icin yazdim. hayatimdan memnunum, saglicakla kalin


  • @celica Bu yaziyi yazan arkadasi tebrik ediyorum ve mutluluklar diliyorum. Zorluklar cekilmeden, hayattan dersler alinmadan hicbirsey kolayca elde edilemiyor. Onemli olan pes etmemek ve hedefe odaklanmak!


  • @celica vay be okurken gözümden yaş geldi bu abi kimse şuan umarım çok güzel yerdedir ve mutludur filmi çekilse gişe rekoru kırar gerçekten tebrik ederim başarılarınızın devamını dilerim

  • ⭐⭐

    .....yeni bir ulkeye antlasmali bir sekilde gidilmiyorsa ilk etapta zorluklari coktur,hic bir sey toz penbe degildir.


  • Merhaba abim için; bir soruma cevap ve fikirlerinize ihtiyacım var.

    Kanada’da açılalı bir yıl olmayan bir restoranda çalışmak için Türkiye’den 3 arkadaş isteği var bunlardan bir taneside abim. (İş yeri sahibi vs birbilerini tanıyorlar, güvenilir 2-3 kişi istedikleri için böyle bi durum doğdu)

    İş yeri bir referans mektubu ile 3 arkadaşı çalışmak üzere Kanada’ya davet edecek.

    Abimin henüz pasaportu vs olmadığı için o işlemleri halletmek için işe koyuldu ve vize işlemleri için bazı dökumanlar istemişler genel şeyler. (hatalı bina raporu istenmiş sanırım genel dokumanlar olduğu için öyle yazıldığını düşünüyoruz.)

    Sorum şu ; abim ,eşi ve çocuğunu yanında götürebilir mi ?

    Ve Türkiye’den Kanada’ya böyle bir durumda ne gibi süreçler işleniyor ? Bir danışmanlık firması ile bu işi yapmak istiyor abim. Sizlerinden mutlaka dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgi almak istiyorum yinede.

    Teşekkürler. Eğer başka sorularımda olursa “abimin bana ilettiği” şimdiden affınıza sığınıyorum. Her an yaşadığımı durumlar değil çünkü.


Benzer Başlıklar

  • 1
  • 2
  • 8
  • 1279
Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

84
Çevrimiçi

40.1k
Kullanıcı

4.3k
Konu

420.1k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum