Uzun bir yazı sizleri bekliyor, çaylar kahveler hazırsa bir bardaklık yazıma başlıyorum. 🙂
Hayallerimin hayalden ibaret olmayacağı bir çevre istiyorum. Ve sadece benim değil çevremin de refah seviyesinin yüksek olduğu bir alan hayal ediyorum. Türkiye’de misyonumu doldurduğumu ve arzuladığım hayatın burada yeşeremeyeceğini düşünüyorum. Kısaca hayatımdan bahsedersem, eşimle ben öğretmeniz, yabancı dilimiz native-like İngilizce, evimiz kira sanayii yüzü göstermeyen bir arabamız var ve istersek aylık 50-55bin kenara atabiliyoruz, lakin enflasyon o 50bini 6ay sonra 5-10bin yapacağı için hiçbir anlamı kalmıyor. Ne diye biriktiriyoruz desek yiyelim içelim gezelim tozalım da nereye kadar, çevremizde böyle diyen arkadaşlarımız eşimiz dostumuz olmayınca bir yerden sonra o da sarmıyor. Kazanıyoruz da paylaşacak kafadar insan yok, bir yaştan sonra burada da sosyal çevre Amerika gibi yüzeysel kalıyor. Zaten fikir olarak da bir tezim var “İnsan ergenliğini paylaştığı insanlardaki ve ortamdaki samimiyeti, dostluğu ileriki yaşlarda ne kadar uyumlu, özverili olsa da bulamıyor.”
Diğer bir husus ise hobiler. Benim en sevdiğim hobilerden biri, izlemelere doyamadığım bıçak üretim videoları. Hem memleketimde manda boynuzu saplı çakı üretimi konusunda çekirdekten bilgimin olması, hem kişisel olarak reel bir metanın üretiminden aldığım zevk bir araya gelerek bende böyle bir hobi isteği oluşturdu. Ama ne maddi yönüyle kurulumu kolay olmaması ne de alan olarak bir atölye fırsatının olmayışı, hepsini bir kenara bırakır bu atölyeyi kurarsam el emeği üretilen metanın ülkemiz insanı nazarında fuzuli ve pahalı olması sürekli zarar yazacağından beni vazgeçiriyor.
Bir diğer hobim ise basit araç modifiyesi. Bıçak konusundaki tüm etkenlere ek olarak toplum gözünde modifiye işinin hitap ettiği, pazarını oluşturan kitle hepimizin malumu ve ne kadar kaçınsam da o malum kitleyle eninde sonunda muhatap olacağım. Kısa bir sürelik deneyimim sonucunda hiç bana göre bir ortamları ve zevkleri olmadığına kanaat getirerek bu hobiyi de bıçak atölyesi gibi zarar hanesine kaptırıp izleyerek yetiniyorum.
Bireysel olarak eşimi, çocuğumu katmadan bu kadar örnek hedef ve isteklerimin onda bir sayılır. “Niyetimiz kimseyi kırmak değildir, şurdakini buraya koymak değildir” özlü sözüyle sizlere veda ediyorum. Selametle.