@stardium, içinde söyledi: ilişkilerde kültür çatışması (Anna & Mürsel)
Üşenmedim dün boş vaktimi Mürsel ve Anna'nın 90 gününü (bazen sara sara) izlemeye adadım. 🙂 Sn. @crazycells in özetine ek olarak, Anna'nın 3 tane erkek çocuğu var. En büyük oğlu bu ilişkiye en baştan beri hiç sıcak bakmadı. Hatta Mürsel ile ufak tefek atışmaları da oldu. Mürsel efendi, tam olarak ne istiyor pek anlayamasam da Anna yenge çok delikanlı bir kadın, Mürsel'e gerçekten yüzlerce konuda karşılıksız fedakarlıklar yaptı. Kadın Mürselin İngilizce öğrenemeyeceğini düşünüp kendisi Türkçe öğrendi, işin kötüsü bizim oğlanın Türkçesi de biraz şey. Bizim oğlan Colorado'lu Anna yengeyi, Erzincanlı Mahide abla gibi sanıyor. (Hanım, yumurta yap, Hanım çoraplarımı çıkar gibi... Hele ingilizce reaksiyonlarını bizim Türkçe fonotiğiyle söylemiyor mu bitiyorum 🙂 Oookkkeey Annnaaağ! yani tamam anladık demenin ingilizcesi olsa gerek.) Anna ve çocukları bu tür durumlara şok olmasına rağmen "Türk kültürü zahar" deyip geçiştirdiler. (Evet, bütün Abd artık bizi böyle sanıyor olmalı) Gel gelelim bizim oğlan bombayı patlattı, Anna, çocukları ve Mürsel güzel Amerikan bahçelerinde huzurla otururken, Mürsel efendi dedi ki "çocukların olduğunu aileme söyleyemem Anna!" Anna, zaten önceden biliyordu ama çocuklar şok! Büyük oğlan, sürekli Mürsel'i anlamaya çalışıyor aslında. Bu duruma çok bozuldu, nedenlerini sordu. Mürsel, "biz Türküz yeğenim, ailem beni evlatlıktan reddeder, miras desen hak getire" dedi. Sonra Anna ile Mürsel bi ayrılık sürecine girdiler, Anna Mürsele "Peki ailene çocuklarımı ne zaman söyleyeceksin?" diye sordu. Bizim Mürsel hiç de kıvrak olmayan zekasıyla Türk esprisi yapmaya çalıştı ve "10 yıl sonra anca" dedi. Amerikalı yenge bunu ciddiye aldı, garibim kadın röportajlarında "10 yıl ne demek?"filan diye sorguluyor. Oysa bilmiyor ki bizde çok kullanılır, "ohoo o işin bi on yılı var yeğenim" gibi bi tabir. Neyse sonra Mürsel Türkiyeye geldi. (tam orda bıraktım, evet böyle de bir işsizim 😃
yaa birader öldürdün beni 🙂