Herkese merhabalar,
Biraz gecikmeli olarak 6 Mart tarihli mülakatımı paylaşmak istiyorum. Unganlar'ın sitesinden mülakatımın öncesindeki herhangi bir tarihe boş randevu tarihi bulamamam ile başlayan stresli süreç neyse ki sorunsuz şekilde son buldu. Mülakatıma 22 gün kala muayene için sistemden boş tarih aradığımda, en erken mülakat tarihimden bir hafta sonrasına tarih bulabildim. Mecburen sistemde bulunan en erken tarih olan 13 Mart'a Unganlar için randevu aldım. Bu süreçte sürekli Unganları arayarak mail attım, ekstra bir yoğunlukları olduklarını söylediler. 3-4 gün bilgisayar başında mülakat öncesine belki bir muayene iptal olur diye bekleyerek geçti ve sonucunda 21 Şubat tarihine sistemde tek bir boşluk yakaladım ve 13 Mart tarihli randevumu 21 Şubat olarak değiştirebildim. Unganlarda randevuyla alakalı sorun yaşayan birkaç kişiyle de konuştum, biraz ısrarcı olup arayıp mail atınca yardımcı oluyorlar. Fakat bu stresi yaşamamak adına sistem açılır açılmaz Unganların sitesinden randevu tarihini hızlıca almanızı öneririm, benim gibi 3-5 gün sonrasında ''nasıl olsa randevu tarihi bulurum'' diye düşünmeniz stresli bir sürece ve Ankaraya 2 kez gidip gelme masrafına sebebiyet verebilir.
Neyse ki muayene sorunsuz şekilde tamamlandı (21.02.2024), forumda Unganlar deneyimleriyle alakalı birçok tecrübe yazıldığı için bu kısmı çok uzatmayacağım, kan tahlili için 45 USD, muayene sonrası için ise 340 USD olarak tüm ödemeleri kredi kartımla gerçekleştirdim. Bir sonraki gün 15:00'de sonuçları teslim alabileceğimi söylediler. Sonuçları aldım ardından 6 Mart tarihinde mülakatım için tekrar Ankaraya gelmek üzere, ikamet ettiğim şehir olan İzmir'e yola çıktım.
MÜLAKAT RANDEVUSU (06.03.2024 - 08:00)
Mülakat tarihimden bir gün önce Ankaraya geldim. Sabah 08:00'deki randevum için 07:00 saatinde Aydınlıkevler konumundan yola çıktım. Konsolosluğa vardığımda arkadaşlarıma eşyalarımı bıraktım. Yaklaşık 50-60 kişilik bir sıranın arkasına girdim. Adliyelerdeki mübaşirlere benzeyen bir abi ''08:00 randevusu olanlar sol tarafa ayrılsın lütfen'' diyince biraz rahatladım. Sol tarafa doğru ilerledim, sonrasında ''sadece pasaportlarınız lütfen'' cümlesini duydum. Pasaportları teslim ederek aramanın ardından mülakatın yapılacagı diğer binaya yönlendirildik. (100 metre kadar taş bir yoldan yürüyerek)
Binaya ulaşınca turist vizesi için gelen ciddi bir kalabalık olduğunu farkettim. Bir numara verdiler ve ödeme yapmam için vezneye yönlendirildim, sıram gelince hemen karşımdaki vezneye 330 usd olarak ödeme yaptım.
Ödemenizi kartla yapacaksanız, kartınızın üzerinde kesinlikle sizin isminizin yazması gerekiyor, farklı bir kart ya da üzerinde isim yazmayan bir kart olursa kabul etmiyorlar ek olarak size bir süre verip eksik evrağınız ya da para vs eksiğiniz varsa tamamlamanız için dışarı yolluyorlar
(Bu sorunu yaşayan birkaç kişiyle denk geldim ama kendilerine verilen ek sürede eksikleri tamamladılar sorun olmadı)
Ödemeyi yaptıktan sonra bir numara alıp L şeklindeki veznenin sağ tarafına, koridorun diğer tarafına yönlendirildim. 15 dakika sonra sıram geldi ve çok fazla gülümsemeyen bir hanımefendiye evraklarımı teslim ettim.
°Pasaport ve fotokopisi
°2 adet 5x5 boyutunda Amerikan vizesi standartlarına uygun fotoğraf
°Vukuatlı nüfus kayıt örneği (Doğum belgesi)
°Arşiv kayıtlı adli sicil kaydı
°Üniversite diploması ve fotokopisi
°6 aylık banka hesap dökümü (2 yetkili tarafından imzalanmış) ve imza sirküleri
°Ds260 formundaki adresi değiştirip yeni bir adres yazdım
(Yanına gideceğiniz kişinin isim soyisim ve telefon numarasını da yazmanızda fayda var)
°Unganlar sağlık muayene sonuçları
°Askerlik durum belgesi
DS260 formu onay sayfası, mülakatın geldiği ekranın çıktısı, covid aşı kartı gibi belgeleri de vermek istediğimde ''onları istemiyorum'' diyerek almadı. Ama yine de bu belgeleri de yanınızda götürmelisiniz.
Tüm belgeleri teslim ettikten sonra, ''ödeme yaptığınız veznenin orda bekleyin lütfen, numaranız yanacak mülakat için çağırılacaksınız'' dediler. Teşekkür ederek ödeme yaptığım veznenin orda numaramın yanmasını bekledim. Bu arada ödeme yaptığımız vezne ve belgeleri teslim ettiğimiz vezne arasında zaten 50 metre falan var. Tüm bahsedilenler 200-300 m2 lik bir alan içerisinde gerçekleşiyor. Bu arada çocuklar sıkılmasın diye sürekli açık olan Cartoon network detayı da hoştu
Numaram geldi ve ödeme yaptığım veznenin bir yanındaki vezneye geçtim. Sarışın ve güleç bir hanımefendi bozuk türkçesiyle ''Merhaba, hoşgeldin'' dedi. Sanırım bir miktar heyecan yaptım, ''iyiyim siz nasılsınız''
şeklinde cevap verdim
X: Can u speak english ?
Ben: Yes I can, but I want to speak my main language.
X: Okey, Please just a second
Ben: Okey, thank you
Bu diyaloğun ardından, arkadan tercümanı çağırdı, sonrasında tekrar merhabalaştık ve yemin etme faslına geçildi.
X: Sağ elinizi kaldırıp söyleyeceklerinizin doğru olacağına dair yemin eder misiniz ?
Ben: Evet, yemin ederim.
X: En son hangi okuldan mezun oldunuz ?
Ben: Üniversite mezunuyum, sanat tarihi
X: Türkiye'de ne işle meşgulsunuz ?
Ben: Burda satış pazarlama işiyle meşguldum işimi bıraktım, bunun dışında kuru temizleme dükkanı işletiyoruz aile işimiz olarak.
X: Çok güzel, Amerikadaki planınız nedir nereye gideceksiniz ?
Ben: Ds260 formundaki adresimi değiştirdim, Adelphie bölgesine Maryland'a arkadaşlarımın yanına gideceğim ilk etapta burda olacağım.
X: Orda ne iş yapmayı düşünüyorsunuz ?
Ben: Kendi mesleğimi yapana kadar hizmet sektöründe çalışmayı düşünüyorum.
X: Banka hesabınızda ne kadar paranız var ?
(paranız olması gerektiğini biliyor musunuz tarzında birşeyler söyledi fakat o sıra tercüman çevirmedi ya da ben aradaki camdan dolayı sesi duyamadım.)
Ben: 11 bin dolarım var, evet bilgim var.(İngilizce söyledim bunu, tercüman da gülümsedi, bundan sonrası ingilizce Türkçe karışık şekilde ilerledi heyecanımı atmıştım.)
X: Daha önce yurtdısında yaşadınız mı ?
Ben: 4-5 ay kadar Montenegro'da yaşadım ama zaten planlı bir gidiş dönüşdü. (Tercüman, 4-5 aysa sıkıntı yok tarzında birşey söyledi)
X: Vizenizi onaylıyorum, tebrik ederim yeni hayatınızda başarılar dilerim.
Ben: Çok teşekkür ederim, sağolun.
Birkaç cümle ingilizce konuşarak gülümsedik, ama inanın ne konuştuğumu hatırlamıyorum bile, o sırada arkama baktığımda yaklaşık 50-60 kişinin arkamda olduğunu ve ben mülakatı yaparken arkamdaki sandalyelerde oturup sıra beklediklerini ve beni izlediklerini henüz yeni farkedebilmiştim.
X: Buyrun,(Pasaportumu uzattı)
Ben: Teşekkürler ( Pasaportu aldım)
X: aa hayır bunu size vermemem gerekiyordu kafam karıştı pardon (gülerek)
Ben: Evet, bunun PTT'yle bana gelmesi gerekiyordu benim de kafam karıştı. (gülerek)
X: (Türkçe şekilde) Bir haftaya PTT, tebrik ederim tekrar.
Ben: Çok teşekkürler, iyi günler
Çok uzun gibi görünen bu diyaloglar yaklaşık 1 buçuk dakika sürmedi bile. Heyecandan gece 1 dakika uyumamamı gerektirecek birşey olmadığını mülakat bitince farkettim.
Konsolosluktan dışarı çıktığımda, konsolosluğun hemen önünde turist vizesine kavuşmuş birkaç genç arkadaşın Vlog tarzında bir çekim yaptıklarını, ve polisler ve ordaki birkaç abi tarından ''Çekim yapmayın kameralardan tespit edilirse vizenizin yanma ihtimali var'' şeklinde uyarıldıklarını gördüm. Doğruluğunu bilemem ama dikkat etmekte fayda var.
Birkaç gün Ankarada vakit geçirdikten sonra İzmir'e döndüm bir hafta sonra PTT'den pasaportumu aldım ve 14 Nisan tarihinde Washington DC'ye yola çıkmak için geri sayıma başladım.
Umarım Ankara'nın bu yılın devamında artık hızlandığı, mülakat dağıtmaya başladığı, dosya taşımak isteyenlerin, current bekleyenlerin, hayallerine ulaştığı bir yıl olur.
Saygılar, sevgiler