Forumun En Beğenilen İletileri

Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!
  • RE: DV2022 Mülakat Deneyimleri

    Bunları yazsam mı yazmasam mı uzun zamandır kararsızdım. Benim için oldukça uzun bir süreç oldu, içimi dökeyim istiyordum ama kimseyi de sıkmak istemiyordum. En sonunda aman yazayım, kimse okumasa da en azından bana hatıra kalsın dedim. Biraz uzun, gereksiz bir yazı olursa kusura bakmayın. Altta direkt mülakat deneyimime de geçebilirsiniz.

    Hikayeye biraz baştan başlamak istiyorum.
    Sene 2019...
    DV2021 greencard çekilişi için başvuru yaptığım zaman... Kazanacağımdan emin bir şekilde yaptım başvuruyu. Hem sonuçlar açıklanana kadar da evlilik süreci ile meşgul olacağım, zaman da çabuk geçer, oh ne güzel diye düşünüyorum. Başvuruyu yaptım, süreçle çok ilgilenmeden ama hep aklımın bir köşesinde Mayıs'ta kazanacağım düşüncesi var. Eve eşya alırken "Çok pahalı olmasın zaten Amerika'ya gideceğim, çok kaliteli olmasına gerek yok gidene kadar idare etsin yeter" vb. şekilde davranıyorum sürekli. Tabi ailem, eşim sen çok güvenme ona daha bir şey belli değil diyorlar... Yine de tüm masrafları minimumda tutmaya çalışıyorum tabi. Her şeyin en ucuzunu alamamış olsam da "hiçbir şekilde bizi borca sokmayacak" şeyler tercih ettim. Neden? Çünkü takıdan gelen parayı borca harca vermektense, çekilişi kazandıktan sonra onunla Amerika'da hayat kuracağım kendime.
    Neyse. Nişan, nikah, kına, düğün derken vakit bir güzel aktı geçti. Sonuçların açıklanmasına kaldı 2 aycık 👀 Alaçatı'da balayındaydık eşimle, ömrümden 2 yılı erteletecek, tüm her şeyin bahanesi olarak kullanılacak o haber geldi... "Türkiye'de ilk covid19 vakası görüldü."
    Tabi biz daha 2 gün önce düğün yapmışız, balayındayız. Bir yandan oh diyoruz, ucuz atlattık, bir yandan korkuyoruz otelde milletle içiçe olduğumuz için. Yine de sevinçliyiz pandemi öncesi son düğünü yaptığımız için. Bilmiyoruz ki bu bizden 2 yılı götürecek! Tabi o hafta pandemi de ilan edildi dünyada.

    2020 Mayıs geldi. Heyecanla sonuç sayfasına baktım. Zaten son 2 ay çok zor geçmişti. Annemin, babamın doğum günü vardı, kutlayamadım. Eşimin doğum gününü evde 2 yetim gibi geçirdik. Evlendik, evimize kimse uğramadı, biz kimseye gidemedik. Evlenmeden önce yaptığımız en basit aktivitelerden -sinemadır, sahil gezmesidir, kafede arkadaşlarla vakit geçirmektir- hiçbirini yapamadık. Sokağa, markete alışverişe bile çıkmıyordum. Tıkıldım eve kaldım. Hem de öyle yoğun, yatmadan yatmaya eve gidip ancak uyumaya vakit bulabildiğim yoğun bir evlilik sürecinden sonra. Yine de Mayıs olmuştu. Sonuç sayfasına bakıyorum, sonuçlar 6 Haziran'da açıklanacak yazıyor. İngilizceyi unuttum sanırım, yanlış anlıyorum diye düşünerek biraz internette araştırma yapınca öğrendim ki sonuçlar 6 Haziran 2020'de açıklanacakmış, pandemi yüzünden... Böylece pandeminin ilk golünü hissetmiş oldum.

    Mayısı bile zor beklemişken 2020 Haziran daha da zor geldi. Her şeyi o güne başlamıştım. Kazanacak ve gidecektik. Eşim ev almak istiyordu, arabayı satıp krediye girecektik. Pandemi sebebiyle 1 yıl ertelemeli, çok düşük faizli, uzun ödeme dönemi olan kredi veriyorlardı. Dur dedim, olmaz. Paramızı harcayamayız, biz Amerika'ya gideceğiz. Tamam dedi, 6 Haziranı bekliyorum öyleyse. O gün geldi. Daha birkaç dakika olmuştu sonuçlar açıklanalı. Düşe düşe zorladım ve öğrendim kazandığımı. Yerimde duramıyordum, koşmak istiyordum, haykırmak istiyordum. Artık kesinleşmişti. Kazanmıştım ve gidecektim. Eşimle kimseye söylememe kararı aldık. Ama ben duramam ailemle paylaşırım dedim. Tamam başka kimse bilmesin dedik. O hafta sonu o kadar enerji doluydum ki uyuyamadım bile.

    Ertesi günü annemlere gittim. Size çok güzel bir haberim var dedim. Zaten sabaha kadar uyuyamadığım için tüm foruma göz atmış, süreci çoktaaan öğrenmiştim bile o mutlulukla. Ben anlatmaya başladıkça annemin endişelendiğini, babamın gözlerinin dolduğunu gördüm. Ben heyecanlı heyecanlı anlattıkça anlatıyordum onlarsa sus pus beni dinliyorlardı. Peki siz ne düşünüyorsunuz dedim. Annem -kendisi mantık insanı- tabi ki gideceğin için üzülüyorum ama senin adına mutluyum, ne kadar çok istediğini biliyordum, sonunda hayallerin gerçek oldu dedi. Babam -kendisi duygusal- ama Amerika çok uzak dedi. Gözleri dolmuş, ağlamamak için kendini tutuyor, zor konuşuyordu. Keşke Avrupa olsaydı, orası daha yakın, yok mu öyle Avrupa'da falan bir ülke dedi. Biliyorsun, ben Amerika'da yaşamak istiyorum ama dedim. Evet ama acil bir şey olsa, biz nasıl geleceğiz sen nasıl geleceksin dedi. Gitmeyeyim mi istiyorsun dedim. Gitme demiyorum tabi ki ama keşke daha yakın olsaydı dedi. Biraz hüzünlü, biraz duygusal, biraz heyecanlı, biraz mutlu, çokça endişeli...

    Bizim için DV2021 süreci yeni başlayacaktı ancak pandemi yüzünden süreci yarıda kalan, mağdur olmuş, gelecekleri belirsiz DV2020'ler vardı önümüzde. Onlar için endişelendik, üzüldük, çabaladık, destek olmaya çalıştık. Ama DV2021'in daha kötü olacağını hiç düşünmemiştim. DV2020'ler dava sayesinde, küçük bir bölümü olsa da, vizelerine kavuşmuştu, geride kalanlar için ise 9095 adet rezerv vize için umut vardı. Kötünün iyisi diyebileceğimiz bir durumdaydılar.

    Ekim 2020, DV2021 süreci resmi olarak başlamıştı. Ancak Eylül'de fark ettiğim, davalar yüzünden diye düşündüğüm yavaşlama, devam ediyordu. Hatta daha da kötüydü. KCC telefonlara çıkmıyordu. Sebep hep aynıydı, pandemi. Her şeyin bahanesi olmuştu. Ama biz sanıyorduk ki, suçlusu Trump. O giderse her şey düzelecek. Kasım 2020 seçimlerinde kaybettiğinde hep beraber sevindik. Tamam dedik, artık önümüz açık. Trump'ın koyduğu yasak 31 Aralık 2020'de bitecek ve bizim için asıl süreç o zaman başlayacaktı. Geride kalan 9 ay Ankara gibi büyük bir konsolosluğun biz dv kazananlarına vizelerini vermeleri için oldukça yeterliydi.

    Ocak 2021, tam yasak bitti derken Trump yasağı 31 Mart 2021'e kadar uzattı. Aman, 20 Ocakta Biden başkanlık koltuğuna oturacak, her şey güllük gülistanlık olacak zaten. Ankara için kalan zaman yeter...

    Biden geldi, Trump gitti, yasaklar kalktı, dünyadaki konsolosluklar bir bir açılmaya başladı. 137 konsolosluk bir bir açılırken Ankara'dan ses yoktu. Zaman geçiyordu. Ama olsun, Ankara büyük konsolosluk, kalan zaman yeter...

    Vakit geçiyor, konsolosluklar açılıyor, davalar açılıyor ama Ankara'dan ses yok. Artık Mayıs geliyordu. Gözümü DV2022'ye dikmiştim çoktan. Hobi olarak yine kazanacaktım. Hem de bu sefer düşük bir CN bekliyordum. Ne de olsa DV2021 ile gidecektim ki. Yine de totem yapmıştım. Eğer 7bin üzerinde bir numara ile kazanırsam davaya dahil olacaktım ama altında olursa dahil olmayacaktım. Çünkü yeni yılımı Amerika'da geçirmek istiyordum ve 7bin altında olursam 1 Ocak 2022'den önce vizemi alır giderim diyordum. Ama 7bin üzerinde olursam da davaya katılacak ve geçen seneki davaya katılanlar gibi Eylül'de vizeyi alıp gidecektim. Her türlü gidecektim ben. Ankara büyük konsolosluk, biliyorsunuz.

    8 Mayıs 2021, DV2022 sonuçları açıklandı. Bu sefer de eşim kazandı. Case numberımız 14binlerde... 7bin üzerinde olduğu için davaya katılmaya karar verdim. Ankara 1 mülakat bile dağıtmamış olmasına rağmen DV21'den ümidimi kesmiş değildim. GoodluckvBiden davasına dahil olduk $500 ödeyerek. Ama yine de DV2022 için ds260 formunu doldurmuş ve göndermiştim, pek de hevesli olmayarak. Hatta formu ilk gün doldurmuş olmama rağmen 10 gün sonra submit ettim. Submit ederken bile gevşek davranmıştım, aslında ne gerek var zaten DV21 ile gideceğiz diyordum.

    Haziran 2021 geldiğinde Ankara ilk mülakatları dağıtmıştı Temmuz için, 18 mülakat... Hem Ankara mülakat dağıttı diye mutlu hem de az olduğu için hüzünlüydük. Neyse, davaya dahil olmuştuk zaten. Haziran biterken bir akşam uyuyakaldım erkenden ve bir mülakat furyası daha geldi. 211 mülakat. Onaylı olan herkes Ağustos ayı için mülakat almıştı. Ne yazık ki, istisnalar hariç, yalnızca case number 9bine kadar onaylıydı Ankara'da mülakat bekleyen Türkler. Yine de umutlar bitmiş değildi. Önümüzde koskoca Eylül ayı vardı.

    Ağustos ayında işten çıkarıldım. Sebep: Pandemi dolayısıyla iş yok. Pandemi bir gol daha atmıştı... Annemin doğum gününde başladığım işten kardeşimin doğum gününde kovuldum 🙂 Dv2021 ile gideceğiz zaten, önemli değil dedim. Ağustos biterken, Eylül için birkaç Türk mülakatı ve yabancılar için mülakat verdiler. Biz davadan hala umutluyduk. DV21 ile gideceğimizi düşünüyordum.

    Eylül geldi, Ankara ekstra mülakat vermedi. Mahkemeler, hemen davacıların vizesini verin demedi. Davacıların %31'i için vizeler rezerv edildi ama kime verilecek, ne zaman verilecek hala belli değil... Sonuç olarak -istisnalar hariç- 10bin ve üzeri olan hiçkimse DV21'de vizesini alabilmiş değil 😔

    Ekim ayının gelmesiyle davadan ve DV2021'den gözümü ayırmış, DV22'yi takip ediyordum. Ankara Ekim ayına DV22 için de mülakat vermemişti. Kasım ayına ise planlanan sadece 1 mülakat vardı. DV22 için de işler yolunda gitmiyordu. Süreçte bir tuhaflık vardı. Mayıs ayında formu submit eden yüksek numaralar evrak talebi/onayı alırken case numberı tek haneli olan kişi bekliyordu. Bayağı 0000x idi case numberı ve süreci ilerlemiyordu.

    8 Aralık 2021 günü, sürekli KCC'ye attığım maillerden birine evrak onayı cevabı gelmişti. Bir yandan mutluydum çünkü DV21'de onayı olan hiçkimse mülakatsız kalmamıştı, bir yandan tedirgindim hem sürecin gidişatı yüzünden hem de acaba yanlış mı gönderdiler diye. Hemen tekrar mail attım ve birkaç saatte yine onay olacak şekilde cevap geldi. Resmen mülakat habercisi maili almıştım. Ertesi günü ise açıklama yapıldı. Artık evrak talebi/onayı kaldırılmış ve DV2022 boyunca bu şekilde pilot uygulama sürecekti. Ds260 formu submit etmek, mülakat almak için yeterliydi. Tam onay aldım, yolu yarıladım derken tekrar başa dönmüştüm. Kafalar karışıktı. Aralık ayının sonlarına doğru Şubat için Ankara yine çok az mülakat vermiş ve bu kişiler ilk 100'de olanlardı. Mayıs ayında submit etmiş, onay almış kişiler değildi. Ocak ayı ise zaten boş geçilmişti.

    Ocakta yeni mülakat dağıtılmadı, Mart mülakatlarının dağıtılmasını bekliyorduk. Bu arada Şubat için dağıtılan ve case number olarak tekrar en başa dönen bir avuç mülakat, bizi tatmin etmemişti ve ben bu sene işimi şansa bırakmak istemiyordum. Başka bir ülkeden oturum alıp, orada mülakata girmek istiyordum. En azından şu kısır döngüden kendimi kurtaracak bir şeyler arıyordum. İşim de yoktu, Türkiye'de durup beklememe gerek yoktu. Eşimle bunu konuştuğumda önce Ocak ayında alacağı maaşı görmek istedi. Asgari ücrete %50'den fazla zam yapılmıştı ve eşim alacağı zammı bilmiyordu. Eğer zamlı maaşım beni tatmin etmezse tamam gidelim dedi. Zaten kaybedecek bir şeyimiz de yoktu.

    1 Şubat günü eşimin maaşı yattı. Zam %27 idi. Beklentinin çok çok altında. Bana dedi ki, tamam gidelim, nereye ve ne zaman gideceğimize karar ver, 1 hafta içinde planlamasını yapalım. Ve ben araştırmaya başladım. Ertesi günü, 2 Şubat 2022'de evliliğimizin 2. yıl dönümünü kutlamak için yemeğe çıkmıştık. Malta'da bir dil okuluna gitmeye karar verdik. Mart'ta kuzenimin düğünü vardı, ben okulu ayarladıktan sonra eşim istifasını verecek, ihbarı için 1 ay daha çalışacak ve Mart'ta düğünün ertesi günü gidecektik. Akşam eve döndüğümde çok yorgun hissediyordum. Normalde doğru düzgün uyumayan ben, o gün akşam 10 bile olmadan uyuyakalmıştım. Ve ben uyuyakalınca yine bir mülakat furyası... Ankara Mart ayı için 466 mülakat dağıtmıştı. Ama biz bültenin biraz üzerinde olduğumuz için mülakatı kıl payı kaçırdık. Bu kadar yoğun mülakat verildiğini ve onaylılara mülakat verildiğini görünce Maltaya gitmekten vazgeçtik çünkü Ankara'nın silkelenip kendine geldiğini ve böyle devam edeceğini sanmıştık. Nisan ayı current sayıları açıklanmış ve current olmuştuk. 13500 olan bülten bir anda 27000e yükselmişti.

    Mart 2022'de, case numberımız artık current olduğu için Nisan ayına mülakat bekliyorduk. Ancak o 2nl bir türlü gelmedi. Nisan için 1 Türk bile mülakat alamamış, Ankara yalnızca yabancılara çalışmıştı. Mart bitmek üzereydi. 29 Mart akşamı annem kahve falıma baktı. Sana 1-2 gün içerisinde uzun boylu bir erkek tarafından beklediğin haber gelecek dedi. Keşke dedim. Önceden işe girmemi çok istemiştin ve doğum gününde sana işe giriş belgemi vermiştim, keşke bu sene de mülakat belgemi versem sana dedim. Ertesi günü annemin doğum günüydü. Annem, doğum gününde farklı hastane ve muayenehanelerden sabah 9'la akşam 16.00 arası 4 farklı randevu almış. İnsan doğum gününü hastane hastane gezerek geçirir mi ya? Ben de mecbur, annemle beraber gittim. Ben gidince anneannem de geldi. Üçümüz Kadıköy'de o hastane senin bu hastane benim geziyorduk. Tam 3. Hastaneden çıkmış arabaya doğru gidiyorduk ki anneannem bileğini burktu ve düştü. İyiyim ben iyiyim dese de iyi değildi. Arabaya bindik ve son doktorun muayenehanesine gittik. Anneannem ise daha kötü olmuştu. Anneannem için daha sonra hastaneye geri döndük. Ayağını atele aldılar. Günümüz hastanelerde geçmişti ve yorgun şekilde anneannemin evine gittik. Hem anneannem için hem annem için üzülüyordum. Ben Ankara'dan bıkmış, anneannem ayağını burkmuş, babam covid pozitif olduğu için evde karantinada, annem ise doğum gününü böyle geçiriyor. Yorgun ve tükenmiştim. Uykum geliyordu yine erkenden. Anneme dedim ki uykum geliyor benim, hadi seni evine bırakayım da evime geçeyim ben de. Tamam şu çayımı içip kalkarım dedi. O sırada telefonuma bakarken o uzun boylu erkekten beklenen haber geldi. Durumum "in transit" görünüyordu, mülakat almıştım! 30 Mart 2022, saat 22.13te 2nl gelmişti. Mülakat tarihi 26 Mayıs 2022. Heyecandan kalkıp halay çekmeye başladım annemle. Ama anneannem bize dahil olamıyordu, babamla beraber sevinemiyorduk, eşim evde beni bekliyordu. Sevincim kısa sürdü. Buruk bir sevinçti. Çünkü Ankara'nın yine onaylılara mülakat dağıtacağını düşünüyorduk ama maalesef yine sadece bir avuç mülakat dağıtmıştı, tek 1 güne... 2 yıldır bunu bekliyordum ve yeterince sevinememiş gibiydim.

    Nisan ayında yine bir avuç mülakat dağıtıldı Haziran'a. 1 ay sonra mülakatım vardı ama mülakattan çok geride kalanları düşünüyordum. Hem DV21'den geride kalan çok dostum vardı hem de DV22'de de işler yolunda gitmiyordu yine. Ankara Mart mülakatları ile ağzımıza 1 parmak bal çalmış ve geri çekmişti kendini. Gelmiyordu o mülakat furyası bir türlü. Ben ise Unganlara gidip sağlık muayenemi olmuştum. Hem vakit geçsin, hem biraz daha neşeleneyim diye Unganlar sonrası ailemle ufak bir gezi planı yaptık.

    Ankara'dan çıktıktan sonra Sivas'a gittik, köye. 3 gün orada babaannemi ve dedemi ziyaret ettik, biraz gezdik. Amerika'ya gideceğimi onlara söyleyemedim, üzülmesinler diye. Ama kendilerini alıştırmaları için, bir iş kovaladığımı ve olursa belki 6 ay falan Amerika'ya gidebileceğimi, sonrasında ise yine İstanbul'da olmayacağımı, taşınacağımı söyledim. Sivas'tan çıktıktan sonra Tokat'ı gezdik ve 4 gün Ürgüp'te kaldık. Annem ve babamla beraber Ürgüp'ü ve çevresini gezdik. Tamam artık dönelim derken bayramı da Adana'da geçirmeye karar verdik. Bu gezi bana iyi gelmişti, moralim düzelmişti. Geride kalanlar için hala hüzünlüydüm ama kendim için mutluydum. Adana dönüşü, bayram bittikten sonra Unganlara uğrayıp sağlık raporlarımızı teslim aldım. İstanbul'a döndük. İstanbul'a dönünce bu sefer gidiş hazırlıklarına başladım.

    Mayıs gelmiş çatmış, mülakata sayılı günler kalmıştı. Hem DV2023 sonucunu bekliyor hem mülakatıma ve gidişime hazırlanıyordum. Bu seneki çekilişte elimde greencard olsun ve tekrar kazanmayayım istiyordum. Ama geride kalanlardan en azından birkaçı ve birkaç yakınım kazansın istiyordum. Tekrar kazanamadım. Yakınlarım da kazanamadı. Geride kalanlardan da kazanan olmadı 😔 Mülakat ve gidiş için kafamdaki planlamamı tek tek yapıyordum. Önce dişçiye gittim ve dişlerim için bir planlama yaptık, 10 gün sonra başlayacaktı. Ben de bu arada evin eşyaları için biriyle görüştüm. Daha sonra kedimizi alıp ailemin yazlığına gittim. Amerika'ya ilk gidişte kediyi götüremeyeceğim. Kedinin yazlığa alışması gerekiyor çünkü ben yokken ailemde kalacak. Orada biraz vakit geçirip kedinin de alıştığına emin olduktan sonra İstanbul'a geri döndüm. Dişim için tedaviye başladım. Bu arada aracı da satışa koymuştuk. Birkaç alıcı ile konuştum/görüştüm. Ancak satışını yapmadık henüz. Eşim de kendisi için doktor kontrollerine gidiyordu ve kendisinde boyun fıtığı çıktı, ameliyat olmalısın dediler. Biz yine karışmıştık. Bir an önce aracı ve ev eşyalarını satıp gitmek, Amerika'da hayatımıza yeniden başlamak istiyorduk. Bu sefer kendi sürecimiz karışmıştı. Yine ufak çaplı bir belirsizliğin içerisinde buldum kendimizi. Ama olsun, vize olduktan sonra halledilir. Ve bu geçen zamanda mülakat günü iyice yaklaştı. İstanbul'da belgelerimiz için son kontrollerimizi yaptık. Bu arada ben mülakata gireceğim ve çıktığımda sevincimi paylaşacağım, Ankara da o akşam Temmuz için yüzlerce mülakat verecek, herkes çok mutlu olacak diye umarken, 24 Mayıs akşamı Ankara yine bir avuç mülakat dağıtarak Temmuz ayını da kapattı. Yola çıkmadan önce moralim çok bozulmuştu. Bir yandan ben mutlu olurken bir yandan geride kalanlar vardı. Bu yüzden olsa gerek, mülakat için hiç heyecanlanamıyordum. Buruk yanım ağır basıyordu.

    posted in Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci
  • RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri

    Merhaba arkadaşlar kaç gündür yazacak oluyorum ama koşturmacadan ve yorgunluktan fırsat bulup foruma bile giremedim. Zaten uyku düzeni desen allak bullaktı yeni yeni düzene giriyor 😂
    Neyse konuya dönecek olursak öncelikle bizim Amerika hayallerimizin nasıl başladığını anlatmak sonra da bu güne kadar neler yaptığımızı ve ne durumda olduğumuzu anlatacağım. Bu yüzden biraz uzun olabilir şimdiden kusuruma bakmayın😅
    Ben yıllardır hep Amerika’da ya da bir Avrupa ülkesinde yaşama düşüncesi içindeydim, hatta bir ara Ankara Anlaşması ile İngiltere’ye gitmeyi baya araştırdım ama eşim İngiltere’ye hiç sıcak bakmadı Amerika için de pek hevesli görünmüyordu. Sonra nasıl olduysa 2021 yazında bana whatsaptan Florida’daki satılık ev ilanlarını göndermeye başladı, ne güzel evler ne kadar uygun fiyatlar diyerek😂Tabi ben şaşırdım ama bir yandan da çok da üstüne gitmeden sordum hayırdır diye😅 Ne güzel olur oralarda yaşasak diye cevap verince hemen ikna çalışmalarına başladım 😂 Beraber evrelere, oradaki yaşamla ilgili videolara başladık. O sırada forumu keşfettim ve üye olup bürün konuları baştan okumaya başladım. Okudukça araştırdıkça oradaki yaşama daha da ısındık ve mutlaka gitmeliyiz demeye başladık. Ekim ayında DV2023 çekilişine başvurduk ve her ilk başvuran gibi kesin bize çıkacak havalarına girdik 😂 Forumu okurken birgün @denizci10 Orçun kardeşimin imzasına denk geldim çekilişe katılmış, olmamış ama bundan sonra ‘Taktik maktik yok, BAM BAM BAM’ mottosuna bayıldım ve eşimle çekiliş olmazsa mutlaka başka yol deneyelim diye başka şeyler de araştırmaya başladık. Bu aramalar sonucunda E2 vizesini öğrendik ve bize uyabileceğini düşündük ve başka E2 düşünenlerin grubuna dahil olduk. Oradan da çok güzel bilgiler ve çok çok güzel arkadaşlıklar edindik. Hala çoğuyla görüşüyoruz hatta bizden önce gelmiş olan arkadaşlarla da burada görüşüyoruz ve görüşmeye devam edeceğiz, buradan hepsine teşekkür ediyorum🙏🏻

    Araştırmalarımız devam ederken E2 için turist vizesinin çok gerekli olduğunu öğrendik ama ben vize başvurusu için illa greencard çekilişinin sonuçlanmasını bekleyelim istedim. Ne de olsa kesin bize çıkacaktı 😂😂😂 Tabi mayısta hüsrana uğrayıp yine Orçunun sözünün etkisiyle hemen E2 planlarını hızlandırmaya karar verdik. 1 haftalık moral bozukluğunun ardından vize başvurusunda bulunduk. Önce Mart2023e sonra öne çekerek Aralık 2022 ve sonra da Ağustos ayına randevu bulabildik ve vizemiz onaylanır onaylanmaz evimizi satışa koyduk. Şubat başında evimiz satılınca da hemen hazırlıklarımızı hızlandık. İlk planımız Houston’a gitmekti ama Floridadan girişlerin daha kolay olacağını düşündüğümüz için Thy den 4 kişilik 15 Mart tarihine Adana-Miami bileti aldık. Özellikle dönüş biletini kesintisiz iade olan en yüksek fiyatlı olandan aldık iptal ettiğimizde kesinti olmasın diye ama şu anda Thy iade yapmakta zorluk çıkarıyor. Konuyla ilgili avukatımıza talimat verdik bakalım sonuç ne olacak duruma göre sonucu yazarım. Bizim yöntemimizle Amerika’ya geleceklere tavsiyem gidiş dönüş biletini ayrı ayrı, dönüşü de kesintisiz iade şeklinde almanız olacaktır.

    Evimiz satıldıktan sonraki 40 günlük süre bizim için tam bir koşturmaca haline geldi. Evimizi eşyalı sattığımız için eşya satışından kurtulmuştuk ama kişisel eşyalarımız ve götürmeyi istediğimiz eşyaları ayırmak paketlemek bile günlerimizi aldı inanılmaz yorulduk. Onlar dışında işyerlerimizden ücretsiz izin aldık, hepimiz için detaylı sağlık muayenelerini yaptırdık, uzun süreceği için erkenden diş tedavilerine başladık bir de ben 5 numara miyop olan gözlerimi lazer operasyon yaptırdım. Çocukların aşı kartlarını, okuldan alınan öğrenci belgelerini alıp İngilizceye çevirttik. Diploma, işyerinden alınan görev yazıları, Formül A denilen doğum belgeleri gibi ihtiyaç duyacağımız bütün evrakları temin edip tercüme ettirdik bazılarını da apostil yaptırdık. Bir de Mr, tomografi vb çekimlerin görüntülerini CD ye aktardık bütün bu evrakları Dhl ile gönderdik. Diğer büyük eşyalarımızı Orçunun da bahsettiği kargo firmasına gönderdik, yerleştiğimiz zaman adresi vereceğiz onlar da gelecek 🙏🏻

    Yanımıza 4 büyük, 3 orta boy valiz ve 3 de sırt çantası aldık. Valizlerden 1 tanesi 27 kg civarı geldi ama bir valizimiz eksik olduğu için görevli insiyatif kullandı uyararak ücret istemeden kabul etti. daha öncesinde koltuk seçimi yapmamıştık, otomatik olarak 1 çocuk 1 ebeveyn olacak şekilde dağıtmışlar, İstanbul uçağı dolu olduğu için onu değiştiremedik ama Adana’dan Miami uçuşunu da planladık, arka taraflardan sol 3lü ve orta 3lünün bizim yanımızda olanına olacak şekilde 4 kişilik yer ayarladık. Yoksa eşimle çok uzak yerlerde olacaktık, sağolsun görevli yardımcı oldu. Arka taraflardan olması lavaboya yakın olması açısından bizim hoşumuza gitti. Koltuklar gayet rahat ve genişti, çocuklar da biz de hiç sıkıntı yaşamadık. Yemekler ve diğer hizmetler de güzeldi, çocuklara hediye paketi vermişlerdi içinden çıkan oyuncakla oynadılar, tvden film izlediler beni hiç yormadılar.
    Yaklaşık 12buçuk saat sonra akşam saatlerinde iniş yaptık o dakikadan sonra girerken sıkıntı yaşar mıyız diye çok gergindik. Normalde Abd vatandaşları ayrı bir sıradan alınıyordu ama orada sıra az olunca bizi de vatandaşların sırasına aldılar çok hızlı ilerledik. Bize sıra gelince görevli neden geldiğimizi ve yanımızda ne kadar para olduğunu sordu, biz de turistik ve 10bin dolar dedik. Başka birşey sormadan damgaları bastı ve gönderdi. Bu kadar kolay olacağını asla düşünmemiştim o saniyeden sonra inanılmaz rahatladık 😅 Yarım saat kadar sonra valizleri beklerken i94 formunu kontrol ettik 6 ay izin vermiş inanılmaz sevindik🤩
    Valizlerimizi çok beklemeden aldık, birinin kulpunda birinin tekerinde hasar var diğerleri sağlam neyseki. Valizleri aldıktan sonra Turodan 7 koltuklu bir araç kiralamıştık ve sahibi otoparka bırakmıştı o araca gittik. Eşimin interneti açıktı onunla navigasyon kullanarak airbnb evine gittik. Gayet güzel temiz bir evdi, yolda da az uyuduğumuz için hemen uyuduk. Sabah 5 gibi hem çocuklar hem biz uyandık sonra da uyuyamadık😅
    Amerika’nın ilk güzelliğini sabah yaşamış olduk 😬Sabah saatlerine doğru kızlar acıktı, uber eatsten yemek siparişi verdik, eşim kapıdan aldı sipariş bir geldi farklı bişey😅 hemen getiren kişiyle iletişim kurmaya çalıştırı ama ulaşamadı, sonra uber eatse yazdı onlar da hemen para iadesi yaptılar ve yemek sizde kalsın dediler 😅 asla alışık olmadığımız şeyler tabi inanamadık😂 Emin olunca paketi açtık kahvaltılık güzel birşeyler çıktı 😬
    Neyse yemekten sonra At&t ye gittik eşimle kendime faturalı birer tane hat aldık, aylık 75 dolara herşey limitsiz, 50gb hotspot kotalı bir paket aldık. Amerika’da bir banka hesabı açınca 10 dolar daha düşeceğini söylediler. Faturalı hat alamayacağımızı sanıyorduk ama görevli burada yaşayacaksanız faturalı alabilirsiniz dedi, 3 ay sonra da taksitle telefon alabileceğimizi söyledi. Şimdilik sıkıntısız çalışıyor. Aynı gün Bofaya gidip Teb hesabımızdan günlük 600 dolar olacak şekilde para çektik. Onun limitini artırmaya çalıştık ama henüz başaramadık.
    Bu arada geldiğimden beri turkcell hattım mesaj alıyordu ama aramalara kapalı görünüyordu onun için de eşimin telefonundan Wi-Fi araması ile Turkcell’i aradım onlar yeniden bir ayar yaptılar telefon 5 dakika kapalı kaldı ve sonrasında normale döndü.
    Biz Miami’de 2 gece kaldık ilk gün yorgun olduğumuz için hat alma ve para çekme işi dışında bişey yapamadık. 2. gün ise Miami’de gezdik gerçekten çok güzel bir şehir ve o kadar güzel bir enerjisi var ki biz de sürekli mutlu ve huzurlu hissediyoruz. Hele Bayside Marketplace diye bir yere gittik oradaki insanlar o kadar eğleniyordu ki biz de istemsizce danslara eşlik ettik gerçekten çok eğlendim o gün. Dönüşte bir İtalyan pizzacısının yanından geçerken 2 tane Türkçe konuşan garson gördük, biriyle konuştuk o da turist gelip evlilik yoluyla burada kalmış ve hayatından çok memnunmuş. Öğleden sonra da Miami beach taraflarına gittik oralar da çok güzeldi ama sonuçta Miami çocuklarla yaşamak isteyeceğim bir şehir değil.
    Miamiden ayrılmadan önce Budgettan 1 haftalık araç kiraladık, ama hem araç 7 koltuklu olduğu için hem de teslim yeri Georgia olduğu için 1 hafta için 1058 dolar ödedik. Bir an önce araba almayı planlıyoruz 😅😅 Bu arada Miami havaalanından Car Rental Centerların bulunduğu yere gitmek istiyorsanız ücretsiz Mia Mover diye tren gibi bir shutle hizmeti var ondan faydalanabilirsiniz.
    Miamiden Parkland a geçtik orada bir arkadaşımızda kaldık. İlk kez yüzyüze görüşmemize rağmen sağolsunlar bizi çok güzel misafir ettiler bildiklerini anlattılar, çocuklarımız da yaşıttı çok anlaştılar. Okul puanı çok yüksek nezih bir bölge ama kiralar da bir o kadar yüksek olduğu için ilk aşamada o bölgenin bize uygun olmadığını düşündük ama yine de onlara yakın olmayı çok isteriz🙏🏻 Ertesi gün Boca Ratona geçtik orada da tır işiyle E2 almış başka bir aile ile görüştük, evlerinde klasik Türk kahvaltısı yaptık😍 Onlar da bizi güzel misafir ettiler sağolsunlar. Boca ratonu çok beğendik ama orada da okullar iyi olduğu için kiralar yine yüksek ama kiralarken ssn ya da kredi skoru çok sıkıntı olmuyormuş anladığım kadarıyla.
    Arkadaşlarla görüştükten sonra Boca Ratonu biraz gezip Sarasotaya gittik orada da @EmreATA ile görüştük sağolsun çok güzel vakit geçirdik onlarla da, özellikle hiç bilmediğimiz konularla ilgili fikrimiz oldu çok teşekkür ederim 🙏🏻 Sarasotayı da sevdik yaşanılası bir yer bence 👍🏻 O gün Sarasotadan sonra Tampaya geçecek ve @Rhonster a fotoğraf atacaktık ama geç saate kaldığımız için doğrudan Orlandoya otelimize geçtik.
    Orlandoda çocuklarımız için 2 günlük tema park turu planlamıştık. İlk gün Universal Studios a gittik ve gerçekten harikaydı erkenden gidip kapanışa kadar kalmamıza rağmen hala gidemediğimiz yerler kaldı.
    2. Gün ise Seaworlde biraz eşimin zoruyla da olda gittik. Universal kadar kalabalık olmasa da burası da güzel planlanmış bir tema parktı. Beni hayvan gösterileri ve doğal yaşamlarında olmayan hayvanlar biraz etkilediği için içim biraz buruktu. Yine de çocuklar çok eğlendi.
    Bu sabah ise otelden ayrıldık ve Atlanta üzerinden Cumminge doğru yola çıktık. Orada da bir arkadaşımızla görüşeceğiz. Orasıyla ile ilgili düşüncelerimi daha sonra yazarım.
    Beni buraya geldiğim günden beri en çok etkileyen şeylerden birincisi insanlar çok saygılı, güleryüzlü ve mutlu. Markette, petrolde, trafikte nerde olursa olsun herkes sakin ve huzurlu. Uzun zamandır unuttuğumuz ve özlediğimiz bir şey olduğu için gözlerim doluyor her insani davranışta. Bir diğeri de kimse kimseye karışmıyor, kafasına göre eğleniyor ve bence bu bulaşıcı. Geldiğim günden beri daha sakin daha huzurlu hissediyorum umarım bu geçici değildir. Tabiki sorunlar olabilir, kötü insanlara denk gelebiliriz ama şimdilik herşey yolunda. Umarım en az az hasarla atlatırız bu geçişi 🙏🏻🙏🏻 Buraya kadar okuduysanız ayrıca teşekkür ederim, çenem düşünce biraz zor toparlıyorum 😂😂

    posted in Amerika Birleşik Devletleri'nde Yaşam
  • 🇹🇷 Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılı Kutlu Olsun! 🇹🇷

    Değerli Yeşilkart Forum Ailesi,

    Bir asır önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bugünlerde 100. yaşını kutlamaktadır. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun!

    Bu kilometre taşını geride bırakırken, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri bu topraklarda yaşayan tüm vatansever bireyler için kılavuz olmuştur ve önemi daha iyi anlaşılmıştır.

    Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan için canını feda eden şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz; ve Atatürk'ün en büyük eserim dediği Cumhuriyet'i korumak ve yüceltmek için çalışan herkese teşekkür ediyoruz.

    Yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! 🇹🇷

    posted in Gündem
  • RE: Amerikada yasarken Turkiye saglik sigortasini devam ettirmek

    Sırf bu konudaki merakımı giderme adına bugün yaşadığım kentin SGK'sına gittim.ABD'de yaşarken TR'den kendimizi bir kurumda çalışıyor göstermek ve aynı zamanda GSS priminden muaf olma konularını sordum. Durum özetle şöyle;

    • ABD'ye ikametgahınızı taşıdığınızda burada prim ödüyor olsanız bile süreciniz iptal oluyor. Yani bunu sistemde görüyorlar ve sizi bir şekilde yakalamış oluyorlar. Hatta orada çalışan memur bana bir iki örnek dosya gösterdi bununla ilgili olarak.

    • ABD'de yaşıyorsunuz ama ikametgahınız TR'de ve siz TR'de SGK primi ödemeye devam ediyorsunuz. Süreciniz iptal olmuyor ama SGK çalışanları bu durumu uygunsuz buldukları için pek tasvip etmiyorlar.Yani prim ödeyen şahıs adına kısmen riskli bir durum.Ama orada çalışan memurlar, kişinin pasaport hareketlerini takip etmediklerini belirtti.

    • ABD'de yaşıyorsunuz ve ikametgahınızı ABD'ye aldırdınız. İşte bu süre zarfında, emeklilik konusunda yurtdışı borçlanmanız başladığı için hem GSS priminden muaf oluyorsunuz hem de TR'den kendinizi SGK'lı gösterme gibi bir zorunluluğunuz olmuyor. Sadece emeklilik zamanınız gelince, ödemeniz gereken gün sayısından, emeklilik için geri kalan günlerinizin ödemesini toplu yapıyorsunuz. (Bu da bugünün parası ile aylık ortalama 600 TL. Örneğin emekliliğiniz için 20 seneye ihtiyacınız varsa şayet, TR'den de emekli olabilmeniz için ödemeniz gereken tutar ortalama olarak bugünün parası ile 600 TL x 12 x 20 şeklinde oluyor.)

    • Bir başka hayati nokta; ikametgahınızı ABD'ye taşıdınız ve emekliliğiniz için yurtdışı borçlanma süreciniz işliyor. Diyelim ki yıllık izinde TR'ye geldiniz ve sağlık hizmetlerinden yararlanmak istiyorsunuz. İşte bu noktada da devreye, ABD'de yaptırmış olduğunuz ve belki biraz daha fazla prim ödeyerek yurtdışında da geçerli sağlık sigortanız, anlaşmalı olduğu kurumlarla sizin TR'de de sağlık hizmetlerinden yararlanmanızı sağlıyor. Yani TR'de SGK'nız ve ödemiş olduğunuz GSS priminiz olmadığı için TR'deki devlet sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorsunuz.

    • Ama ABD'ye değil de, SGK'nın anlaşmalı olduğu ülkelerde çalışıyorsanız (mesela Fransa vs) durum çok daha farklı işliyor. Bu ülkelere sağlanan ayrıcalık ve kolaylıklar çok daha farklı ele alınıyor.

    posted in Türkiye Cumhuriyeti
  • RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri

    Ülkeye giriş yapalı 1 ay oldu, Cary/NorthCarolina'ya yerleştim fakat deneyimlerimi aktaramadım. Zaten herkesin yeterince deneyimi var bana düşmez fakat belki birgün birinin işine yarayabilir düşüncesiyle SSN, Ev, Banka, StateID, Ehliyet, Araba ve Bölge olarak kısa kısa toparladım. Eğer yanlış bilipte hatalı aktardığım bir bilgi var ise deneyimli arkadaşlarımız beni düzeltirse çok sevinirim, herhangi bir yanlış bilgi aktarmak istemem.

    SSN, GC:
    2015 senesin Wat yapmıştım eşimle de orada tanıştık hatta, 2mizin'de SSN'i mevcut, ortalama bir kredi skorumuz vardı. SSN kartları 8. gün ilk adrese ulaştı (eşimin amcasına) oda bize kargoladı 11. gün elimizdeydi. Eşimin SSN numarası aynı fakat benim değişmişti. Neden kaynaklandı anlayamadık, acaba Greencard başvurusu yaparken yanlışlıkla yenisini mi istiyorum işaretledim hiç hatırlamıyorum. Banka hesabım onun üzerineydi, evi ona tuttuk, elektrik falan her şeyi gidip yenilemem gerekti. Greencard ise postaya verilmiş, güncelleme mailini aldık. Bu arada evi tuttuğumda, adres değişikliği yaptım my.uscis'den ama nereye postalandı bilmiyorum. Gelince bu kısmı editlerim.

    EV:
    Evi birçok eyalette de bulunan MAA isimli leasing firmasından kiraladık. Community olarak geçiyor biliyorsunuzdur zaten uzun süreli sadece beyaz eşyalı Suit Otel mantığında çalışıyor. Otel gibi diyorum çünkü anahtarını bile değiştiremiyorsun. Bilmediğimden değiştirmiştim, hemen aradılar değiştirmişsiniz diye, bende neden habersiz giriyorsun diye çıkıştım biraz limoni olduk. Ama çok ilgililer yalan olmasın firmadan memnunum. Kiralarken 1 aylık depozite istedi veya SmartDeposit diye bir seçenek sundu yarım aylık kira veriyorsun fakat geri ödeme almıyorsun sanada sürpriz bir fiyat çıkmıyor. Yeni olduğumuz için sürpriz çıkmasın istedik yarım kira geri ödemesiz verdik. Daire 2 + 1 gayet kullanışlı geniş, Comunity imkanları güzel 1380USD 10 aylık kontrat yaptık. USA içerisinde gelirimiz olan bir işimiz olmadığı için banka dökümü istedi. Bankadaki parayı 3 aya böldü onu maaş olarak yazdı, kendince böyle bir hesap yaptı. faturalar yaklaşık 250USD tutuyor site aidatı 17USD. Eşya olarak resmen bulamadık katlanır masa sandalye şişme yatakla yaşadık uzun süre. Ikea'dan alırız diye hesabını yapmıştık fakat TR'den farklı çalışıyor burda ki Ikea. Online mağazası yok, Normal şube kargoluyor fakat ondada her mağazanın stoğu farklı. yakında Charlote şehrinde var fakat onda çok alakasız parçalar var. Şansımıza Ashley'de sonbahar indirimi varmış. Internette 5 6 ay diyordu kargolama ama oda mağazanın kendi deposunda varmış şansımıza, biraz araştırıp aldıktan sonra 10 günde gönderdiler. Memnunum ürünlerden. 3 ay financing yaparak aldık vade farkı koymuyordu hem de +Credit Score.

    BANKA:
    Yanımızda cash para vardı o yüzden İlk iş bankayı hallettik paraları yatıralım diye. Benim BofA checkin hesabım vardı zaten, eşimin yoktu ona açtırdık. Eski SSNlerle açtırmıştık. Benim numara değişince sonradan güncellemeye gittim. Online olmuyor maalesef şubeden yapmanız lazım. Gitmişken bir de Secured Kredi kartı açtırdım sonuçta oda +Credit Score

    STATE ID:
    State ID önemli arkadaşlar ehliyetiniz yokken araba almak için önemli, bu kısmı araba kısmında anlatacağım, birde konfor sağlıyor yanınızda pasaport, greencard veya herhangi bir belge taşımanıza gerek yok. Aslında buranın T.C. Kimlik kartı gibi düşünebiliriz. DMV'den alınıyor, 1 adet imzalı adres proof gerekli(Ev kiralama sözleşmesini götürdük), ve pasaport.Sizden I94 isteyecekler inatla ve uzun kavgalar edecekler anlamak istemeyecekler. I551 göçmen vizesi ve I94 göçmen vizesi olmayan vize türleri içindir diye bastıra bastıra anlatmak gerekiyor(Yeşilkart Forumdan paylaşılmış bende ordan bilgilendim). State ID almak 10 dakika bile sürmüyor tabiki randevunuz varsa. Biz randevusu olmayanları, randevusu olanlar gelmezse alıyorlar. 2 saat kadar bekledik dışarda. Pandemiden dolayıymış. Randevu da en erken 2 ay sonraya var. Şanslıysanız az beklersiniz. Real ID'niz varsa State ID'ye gerek yok bu arada. Zaten Real ID = State ID + Driver License. Fakat ehliyetiniz olmadığı için ve araba almak keyif değil ihtiyaç olduğu için, State ID çıkartmak gerekli evi tuttuktan hemen sonra.

    EHLİYET:
    Bu eyaletteki en mantıksız işlerden birisi şu ehliyet işi. Ehliyet olmadan araba alamazsın, araban olmadan ehliyet alamazsın, Çünkü direksiyon sınavına giremezsin gibi bir saçmalık ve yanlış bilinen çok şey var eyalette arkadaşlar. Öncelikle biz NC harici ehliyet tanımayız diyorlar. Çoğu polis de bilmediği için okuduğuma göre bazı arkadaşları tutuklamışlar. Tabiki vatandaşlık öncesi böyle bir sicil istemeyiz. Turist vizesi ile T.C. ehliyeti 6 ay geçerli fakat, biz Resident olduğumuz için başka bir eyaletten gelen residentların kuralları ile aynı. NC eyaleti için yeni resident olmuş kişiler 60 gün içerisinde ehliyet ve arabalarını DMV'ye işletmeliler. Bu süreçte araç kullanabilirsiniz. DMV çalışanlarının dahi bilmediğine şahit oldum, telefonla birkaç üstleriyle görüşmeler yaparak ikna oldular ve doğruymuş kullanabilirsiniz dediler. 2 3 gün arayla sabah 6 da kapısında sıraya girmeniz ve bütün gününüzü geçirmeniz gerekebiliyor. Ama bu 60 gün içinde de sıfırdan ehliyet almalısınız. Süreç normalde şu şekilde işliyor. Knownledge testine gir 25 soruda en az 20 doğru yaparak geçiyorsunuz ve Lerning Permit sürücü oluyorsunuz, fakat Lerning Permit için NC ehliyeti olan birinin size supervision olması gerekiyor.Supervisionsuz kullanamıyorsun gibi kısıtlamaları var. Fakat bizim NC ehliyeti olan kimsemiz olmadığı için almadık, ki zaten neden alalım 60 gün kullanabiliyoruz, o yüzden burdan bir açık yakaladık. Knowledge testinin geçerlilik süresi 90 gün, yani 90 gün içinde Road Test sınavına girip sürüş testini verdiğiniz zaman Kalıcı ehliyeti alıyorsunuz. Yani kesinlikle Lerning Permit olup 2 yıl beklemenize gerek yok, 2 sınava 'da sırasıyla 1 gün içinde girip ehliyeti alabilirsiniz. Sınavlar; 25 soruluk test de, Direksiyon da 15 20 dakika sürüyor. Fakat buradaki sıkıntı ve aracın ve aracınızın geçerli insure'unuz yoksa road teste giremiyorsunuz. Yine NC'ye özel bir kural ödünç araba ile giremiyorsunuz, Non-Owner Car Insure yaptırmanız gerekli. Ben Budgetdan kiraladım Non-Owner Car Insure yaptırdım, bu seferde kiralık aracında insure belgesi gerekiyor, ve Budget buna kesinlikle izin vermeyiz dedi. Kesinlikle işler karmakarışık oluyor bu noktada. Çünkü diğer bilinen yanlış NC ehliyetsiz araba alınamaz. Buradaki çözüm ilk 60 gün içerisinde T.C. Ehliyeti + State ID ile araç alabiliyorsunuz. Sonunda aracı alıp, Non-Owner car insure'umu normal araba insure'une çevirttim ve o araçla direksiyon sınavına girip ehliyeti aldım. Knowledge testi ilk gün vermiştim zaten 90 gün geçerliliği var. Bu arada Knowledge testi geçemezseniz 1 hafta sonra bir daha girebiliyorsunuz. Yani özet olarak benim NC'de ehliyet için verebileceğim best practice'im sırasıyla; NC State ID -> Araba Al -> Araca Insure yaptır -> Sabahtan DMV ye git -> Knowledge testine gir -> Direksiyon testine gir -> Ehliyeti Kap

    ARABA:
    Ehliyet kısmında anlattığım yöntem ile aracı aldım. Bu kısımda değinmek istediğim konu, çok araç araştırdım, su/çip krizi buraya da vurmuş 2. eller pahalı, sıfır zaten Credit Score'dan dolayı internetteki fiyatları 2'ye katlıyor. Bizde orta halli bir araca financing yapalım dedik. O noktada GEICO isimli Insure şirketindeki arkadaş çok yardımcı oldu açıkladı sistemden fiyatları hesaplatarak gösterdi. Financing araç alımı için Full Covarage insure zorunlu imiş. bizlerinde Credit Score olmadığı ve ehliyet T.C. ehliyeti olacağı için Full Covarage normalde 150 ise 400 450 'lere kadar çıkıyor fiyat ve bunu financing süresince yaptırmamız gerekecek, fakat Peşin bulursak aracı işte full coverage değilde 100USD sini ben ödeyeyim gerisini sigorta şirketi ödesin diyebiliyorsun. Bu şekilde yapınca ise 400 450USD'lik insure 150USD ye düşüyor. Hem de 6 aylık oluyor Financing süresince ödemiyorsun indirime giriyor credit score oluşunca. 2. el araba dahi olsa Financing ile 3 araç parası ödemiş oluyorsun. Bu husus Leasing içinde geçerli. Görünmeyen gizli masraflar fakat çok büyük masraflar. Bu noktada bizi en az 6 ay götürecek bütçemiz dahilinde bir araç arayışına girdik. Aracı ertesi gün bir dealer'da bulduk. Anlaştık peşin kart çekerek yarım saatte aldık. 1 aylık olan geçici plakayı araca taktı ve geçici registration belgesini ve title imzalayıp ı vererek satışı yaptı. Bütün DMV kayıtlarını plaka başvurusunu Dealer hallediyor. Bunun için zaten bir 300USD kadar paperwork ödemesi almıştı, ama plaka ve register evinize geliyor siz hiçbir DMV işlemi ile uğraşmıyorsunuz. Sadece kartınızı ödemeyi yapıp aracı kullanabiliyorsunuz. Satıştan önce aracın şase numarası yani VIN ile aracın insure'unu yaptırmak zorundasınız değilse geçici belgeler çıkmıyor. GEICO'nun mobile appi çok kullanışlı tavsiye ederim. Bizim insure eşim ile beraber aile paketi yaptırdık, T.C. ehliyeti olmasına rağmen 150 160 USD gibi bir rakamdı yanlış hatırlamıyorsam. Aracı kim kullanacak ise ona da insure yapılması zorunlu. Bundan sonra DMV size vergi zamanı gelince posta atıp ödemenizi bildiriyor, dikkat etmeniz gereken husus son tarihten 2 3 hafta önce ödemelisiniz çünkü size yeni register posta ile yollayacak ve o registerdaki etiketi plakaya yapıştıracaksınız.

    Bölge (Cary/NorthCarolina):
    Bölgeyi de biraz uzun tutucam arkadaşlar çünkü gerçekten güzellemek istiyorum, aslında benim için de sürpriz olan tamamen keşfetmeye gelip kaldığım yer. Teknoloji sektöründeyim, iş imkanlarından dolayı Batı Amerika istesemde aşırı saat farkı, Uçakla bile olsa Eşimin ülkesine ve Türkiye'ye ulaşım zorluğu, Yeni başlayan aile'ler için yaşam masrafı, birazda evsizlerin yoğun olduğu şehir hayatından bıkmışlığımız vb. sebeblerden dolayı için North Carolina eyaletini Cary'i tercih ettik. Burada ki en büyük diğer faktör ise Doğu silikon vadisi olarak bilinen Research Triangle Parka çok yakın olmasıdır. Apple, Google, Microsoft gibi firmaların çok büyük yatırım yaptığı bir bölge. Cary, Raleigh(Başkent) ve Durham arasında bulunan yüksek binaların olmadığı bir kasaba diyebiliriz. Raleigh ile Durham ise normal bir şehir hayatı olan yerler. Bu 3 İl birbirine çok yakın 15 20 dakikada gidebileceğiniz üçgen şeklinde bir bölge. Cary de tam ortalarında, hiçbir yüksek binanın olmadığı fakat her türlü marka, mağaza ve restorantın bulunduğu Aşırı doğa harikası bulunan yemyeşil bir şehir. Geçen gün sitemizin içinden, insandan ürkmeyen geyikler geçiyordu. Sonradan öğrendiğime göre de USA'nın en yaşanılabilir şehirleri listelerinde başlarda yer alıyormuş. Genel olarak 1 tane bile evsiz veya sıkıntı çıkaracak tip göremezsiniz sokaklarında, çok huzurlu bir hayatı var. İş imkanıda bir o kadar fazla zaten bildiğiniz üzere USA'nın hiçbir eyaletinde böyle bir sorun yok fırsatlar ülkesi. Ben böyle bir yerin varlığından bile haberim yoktu meğersem çok Türk'ün yaşadığı bir yermiş. Hatta bir Türk marketi denk geldi(salçasından, bulguruna, tarhanasına), sahibi marketci abi burası küçük Berlin dedi inanamamıştım, şimdiye kadar şehir merkezinde Türk araba tamircisi tabelası ve 3 adet Türk restoranı tabelası da denk geldi. Gerçekten öyleymiş. Eşim Marshalls' da kasiyer olarak işe girdi, hergün çok fazla Türk alışverişe geliyormuş. Cary baktığınız zaman küçük bir bölge olduğu için beklemiyorsunuz bu kadar Türk. Bir diğer konu bu Raleigh-Durham-Cary bölgesinde 3 Adet gerçekten çok başarılı üniversite mevcut, muhtemelen Araştırma merkezi ve bazı yatırımlar bu yüzden bu bölgede yoğunlaşmış. Dışarıdaki iş olanaklarını saymıyorum sadece bu 3 üniversitenin kendi içerisindeki labaratuvarlarında dahil inanılmaz fazla iş olanağı mevcut, bazı ülkelerden bile fazla istihdam sağlıyor olabilir. Eğitimine devam etmek isteyen arkadaşlar içinde büyük bir imkan mevcut.1 aylık izlenimimde insanların çoğunluğu eğitimli ve kibarlar. Bir bakalım beğenmezsek gideriz diye geldik fakat resmen aşık olduk. Şuan için şiddetle tavsiye ederim 🙂

    posted in Amerika Birleşik Devletleri'nde Yaşam
  • RE: DV2022 Mülakat Deneyimleri

    Teşekkür ederim 🙂 @smartcells
    Bu çılgın sürece Türkiyede turist vizesiyle ikamet eden bir Azerbaycanlı olarak katıldım daha doğrusu ben değil eniştem hem kendisi ve ablam adına hem de benim adıma ne kadar bana çıkmaz uğraşma desem bile başvuru yapmıştı geçen sene ilk defa. 26 yaşında Uludağ mezunu müzisyen aynı zamanda estesiyen bekar şu anda işsiz olan biri olarak yazıyorum. Başvurunun üzerine ben İstanbuldan taşındım hatta bir dönem İsveç'e abimin yanına gittim ama zaten yıllardır ailem istese de orda yaşamak istemediğim için tekrar geri döndüm istanbula ve yine bir dönem buralarda çalışıp işi bırakıp mobing uygulayan patronlardan sıkılmış vaziyette ne yapacağımı düşünüyordum anlayacağınız gc'ı tamamen unutmuştum çıkacağını düşünmediğim için de ne zaman açıklanacağını bile bilmiyordum ilgisizdim tamamen ve eniştemin arayıp "sonuçlar açıklanmış hazırlan gidiyorsun, gidiyorsun değil mi? Sakın burda kalıcam deme" demesinin ardından küçük çaplı şok geçirdikten sonra tabii ki gideceğim diyebilmiştim.
    Bunu söyledikten sonra düşünmeye başladığımı itiraf etmeliyim o güne kadar bu konuyu 1sn bile düşünmeyen benim için bir sürü yeni soru belirmişti bir anda. Çoğunuz biliyorsunuz aslında o ilk anı ve ee şimdi ne yapmalıyım hissini aslında. Aynı gece karar verdim gitmeye çünkü zaten türkiyeyle ilgili bütün ümitlerim bitmişti isveçe orayı bir türlü sevemediğim için dönmek istemiyordum ve orada iş izni alma süreci vs vs benim için çok daha zor olacaktı zaten. Anlayacağınız Amerika her açıdan çok daha iyi bir seçenekti benim adıma. Benim Cn 5xx'di ve ertesi günden itibaren her şeyi araştırmaya başladığım için bunun avantaj olduğunu yine de ds260 formunu erken göndermenin de ekstra avantaj sağlayacağını öğrenmiştim. Zaman kaybetmemeye çalışarak 2-3 gün içinde ds-260 formunu gönderdim ve iyi ki de öyle yapmışım diyorum çünkü mülakata erken katılabilme nedenlerimden biri sanırım hızlı davranmaktı. Benim için asıl bekleme ve sabırsızlık süreci formu gönderdikten sonra başladı. Ağustosta tatile çıktım istanbulda değildim ve tatilin ortasında evrak talebi aldım bunu da hızlı bir şekilde göndermek için bir an önce evrakları halletmeye koyuldum ordayken çeviri vs (azerbaycana bağlı evrakları için) gereken evraklarımı ordaki noterde halledip bir iki gün sonra da Azerbaycana gittim çünkü 16-17 yaş aralığımda orada yaşadığım için oranın da sicil kaydını almam gerekiyordu burdan halledebilirdin diyebilirsiniz ama bekletmek süreci uzatmamak adına kendim gidip almayı seçtim gidip alıp dönmem de 4günümü aldı ve 1 haftanın bitiminde evrakları KCC'ye göndermiş oldum. Tekrar bekleme süreci ve tam noldu neden mail gelmiyor derken evrak onayı ondan 3-4 hafta sonra da mülakat maili aldım. Bütün evrakları topladım sağlık muayenesi için mülakattan 5 gün önce Ankaradaydım bir aksilik çıkmaması adına 1-2 gün de erken gittim açıkçası.Seven Deep Hotel diye Tunalıda Düzen muayenehanesiyle ABD elçiliğinin ortasında bir otelde kaldım (personel iyiydi temizlik de öyle kahvaltı sıradandı ben plastik çatal bıçağa takıldım yoksa idare eder).
    Muayene randevumu 11.05'e almıştım ama biraz erken gittim önce evraklarımı 4.kattaki mehmet ungan sekreteryaya verdim. Pasaportum ve bir kağıt verip 3.kata inmem söylendi. Aşağıda kan alımı ve röntgenden sonra verilen evrakla birlikte 4.kata unganlara çıktım. 1 saat bekleyip tekrar gelmemi istediler o arada unuttukları covid kayıt formunu doldurmamı söylediler aşağıda bi kafede onu doldurdum bekledim 12:30 gibi tekrar unganlara çıktım yukarıda meşhur siyah deri koltukta biraz bekledikten sonra içeri çağırdılar kilomu boyumu ölçüp not aldıktan sonra verdikleri giysiyi giyip biraz bekleyin dediler 5dk sonra Handan hanım geldi green card talihlisi misiniz mülakat bu hafta mı erken talihlilerdensiniz korona dönemi yaramış gibi şeyler söylerken bir yandan muayene ediyordu sonra klasik soruları sordu hastalıklarla ilgili 2 sağdan 1 soldan aşı vurdu o ara sohbet ediyorduk aşıları sormadım ama sonra verdikleri evrakta her şey yazıyordu (size de ayrıca bir kağıt veriliyor) geçmiş olsun dedi çıktı. Giyinip bekleme salonuna geçtim yarın saat 12-1 arası gelip sonucu alabileceğimi ciğerlerimde bir problem görünmediğini ama kan tahlilimin daha çıkmadığını onda da sorun olmayacağını bulaşıcı hastalıklara önem veriliyor gibi bir şey söyleyip çıkarsa da numaranız bu biz size dönüş yaparız dediler.Ertesi gün gidip direkt sağlık raporu zarfımı amerikada lazım olabilir denen aşı kağıdımı ve ciğer röntgenimin cdsini aldım mail olarak da göndermişlerdi aşı kaydımı bu arada.
    Mülakat günü randevum 8:45di 8 gibi ordaydım telefonumu karşıdaki emanet alınır yazan kafeye bıraktıktan sonra önümde 10-15 kişinin olduğı sıraya girdim türkçe bilen 2-3 kişi vardı etrafımda çoğunluk arapça konuşuyordu ABD vatandaşları içeriye önce alınıyordu 8 randevusunu 8:15 gibi ancak içeri aldılar (ankara ayazı ve kar yağıyordu bir miktar dondum 1 saat bekleyince :)) ben içeri girdiğimde arkamda çok fazla insan vardı ve saat 9u geçiyordu artık. İçeri girdikten sonra numara verildi oturup bekledim 15dk kadar numaram yandı evraklarımı teslim ettim istenen her şeyi tek tek verdim tekrar bekledim 5 dk sonra tekrar yandı ödemeyi yapıp yine bekledim bu bekleme yarım saat sürdü tekrar numaram yandı ve mülakattaydım kadın memur önce sağ elimi kaldırıp yemin edeceğimi söyledi sağ elimi kaldırdım çok hızlı ve aksanlı bir şekilde türkçe bir şeyler söyledi sonra yemin ediyor musunuz demesine evet dedim biraz trajikomikti orası neyse sonra parmak izi aldı ve hangi üniversitede okuyacaksın dedi ben de ben okumak için gitmiyorum dediğimde öğrenci kartımı (orjinal belge ve diplomalarımın üstündeydi) gösterip bu neden o zaman dedi ben de onu sadece öğrenci olduğumu kanıtlar nitelikte gösterge olarak koydum dedim aa anladım tamam deyip bilgisayara döndü sonra nereye gidiyorsun dedi Florida dedim aile mi arkadaşlar mı dedi arkadaşlarımın yanına dedim tekrar bilgisayara döndü ve tamam 4-5 gün içinde vizeniz gönderilecek dedi ben de nasıl yani bitti mi dedim evet her şey yolunda gözüküyor her şey gayet iyi dedi ben de şaşırdım tabi gülümsedim o da gülümsedi iyi günler diledi ben de iyi günler dileyip o mutluluktan oluşan sersem gülümsemeyle elçilikten ayrıldım mülakatın 5dk süreceğini hiç düşünmemiştim otele nasıl döndüğümü ve yolda kaç kişiyi aradığımı hatırlamıyorum bile 🙂 ...
    Benim sürecim bu şekildeydi aklımda tutabildiğim her detayı sizlerle paylaşmak istedim.Bunu okuyan gc sahibi olmak isteyen arkadaşım umarım en kısa zamanda o kapılar tek tek hızlı bir şekilde açılır ve bu tatlı sevinci yaşamış olursun. Görüşmek üzere 🙂

    posted in Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci
  • RE: DV2022 Mülakat Deneyimleri

    Herkese tekrardan selamlar,

    16 Şubat çarşamba günü konsolosluk randevu deneyimim;

    8.45 randevum için saat 8.15 de konsolosluğun kapısındaydım. Konsolosluk girişinin hemen karşısındaki kaktüs kafeye eşyalarımı emanet bıraktıktan sonra sıraya girdim. 8.30 gibi kapıdaki görevli randevu saatimi sordu ve beni içeri aldı. İlk girişte pasaportumu kontrol etti ve covid-19 formunu doldurmamı istedi. Sonrasında x-ray'den geçtim ve içeri alındım. İçerisi banka gibi geniş bir alan, ortada oturma yerleri var, kenarda ise sizi çağırdıkları vezneler(banko) var. Girişte soldaki görevli pasaportumu istedi ve üzerine etiket yapıştırıp sıra numarası ile birlikte bana geri verdi ve salonda beklememi sıra numaram yandığında vezneye geçmemi söyledi. Biraz bekledikten sonra sıra numaram yandı. Veznedeki görevli pasaportum ile sıra numaramı istedi (Pasaport ile sıra numaram görevlide kaldı). Ardından 330 doları nakit olarak ödedikten sonra tekrar beklememi ve sıra numaram bir daha yandığında evraklarımı teslim etmemi söyledi. Sıra numaram 2. kez yandı ve vezneye geçtim.

    Görevli sırasıyla;

    • Üniversite diplomamı ve fotokopisi,
    • Arşivli adli sicil belgesini,
    • Nüfus kayıt belgesini,
    • Sağlık raporunu,
    • Hesap dökümlerini,
    • 2x fotoğrafı,

    istedi, ben diğer belgelerimin de yanımda olduğu söyledim fakat onları istemedi bunlar yeterli dedi. Mülakatı ingilizce'mi türkçe'mi yapmak istediğimi sordu. Türkçe yapmak istediğimi söyledim, tamam bekleyebilirsiniz dedi. (Normalde ingilizce yapmak istediğimi söyleyecektim ama biraz heyecanlı ve gergin olduğum için türkçe istedim.)

    Tekrar salona geçtim, oturup beklemeye başladım. 10 dakika kadar bekledikten sonra numaram 3. ve son kez 7 numaralı veznede yandı. Veznede sarışın kadın görevli vardı. Vezneye geldiğimde bana direk ingilizce günaydın, hoşgeldin dedi bende ingilizce olarak karşılık verdim ve mülakat ingilizce başlamış oldu. Önce sağ elimi kaldırıp yemin etmemi istedi ardından parmak izlerimi aldı. Ve sorulara başladı;

    • Evli misin? (Hayır)
    • Çocuğun var mı? (Hayır)
    • Öğrenci misin? (Evet)
    • Hangi Bölüm? (Enerji Mühendisliği)
    • Master mı yapıyorsun? (Aynı zamanda açıköğretimden mezun olduğum için diplomamı göstererek master mı yaptığımı sordu bende hayır lisans okuyorum dedim.)
    • Nereye gideceksin? (Florida)
    • Neden oraya gideceksin? (İklim koşullarının iyi olduğunu soğuk havayı pek sevmediğimi söyledim, ayrıca yaşam maaliyetleri uygun olduğunu ve turizm bölgesi olduğu için iş bulma konusunda sorun yaşamayacağımı düşündüğümü söyledim.)
    • Amerika'ya ilk gittiğinde ne iş yapmayı planlıyorsun? (İlk etapta yaşam masraflarımı karşılamak için bulabileceğim her türlü vasıfsız işte çalışabileceğimi söyledim. İş seçme lüksüm yok dedim.)

    Ardından her şey güzel dedi ve önünde duran diplomamı uzatarak tebrikler vizeniz onaylandı, 5 iş günü içerisinde pasaportunuz gönderilecek dedi. Çok teşekkür ederim, iyi günler dedim ve ayrıldım.

    (Not: Bankada 11.000 dolar ve 4.500 euro gösterdim. Doları eylülde, euroyu şubat başında hesaba yatırmıştım. Hesap dökümlerim ve para hakkında bir şey sormadı.)

    Umarım isteyen ve çabalayan herkes sorunsuz bir şekilde vizelerine kavuşurlar.
    Sıkıntısız süreçleriniz olması dileğiyle. Herkese bol şanslar.

    posted in Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci
  • RE: Göçmen Vize ile ABD'ye ilk giriş

    🗽 ABD - FLORIDA İLK GİRİŞ DENEYİMİMİZ 🗽

    Merhaba Sevgili Forum Kullanıcıları,

    Mart başındaki mülakatımız sonrası söz verdiğim üzere Abd-Florida’ya ilk giriş aşamalarını ve deneyimimizi paylaşmak istiyorum.

    Dün THY ile Istanbul-Miami uçuşumuz için havaalanına geldik. ABD giriş kuralları gereği yanımızda aşı kartlarımız ve PCR testlerimiz vardı.
    Yolcu kontuarında Gözen Security firmasının çalışanları bizi karşıladı. Pasaport ve vizelerimizi görmek istediler, vizelerimizi gördükten sonra “DV Vizesi ile mi seyahat ediyorsunuz, sarı zarflarınızı da görebilirmiyiz” dediler. Zarflara şöyle bir üstün körü bakıp iade ettiler. “Tebrikler, muhtemelen bu yıl evraklarını incelediğimiz ilk DV talihlisisiniz” dediler. Tabi çok mutlu olduk 😀. Ardından bilet işlemlerimizi tamamladık.
    Pasaport kontrolüne gelince görevli (150 liraya yükseltilen) yurtdışı çıkış pullarını sordu. Biz de ABD de sürekli oturumumuz olduğunu ve şimdilik vize ile seyahat ettiğimizi belirtip vizelerimizi gösterdik. “Ha tamam öyleyse” deyip çıkış işlemlerimizi yaptılar ve Green Card’ın ilk faydasını burada görmüş olduk.
    Uçağa geçerken tekrar detaylı bir üst ve çanta aramasından sonra yerlerimize oturduk ve 12 saatlik uzun yolculuğumuz başladı. Yolculuk biraz film, biraz yemek, biraz sohbet ile çabucak geçti.
    Miami’ye vardıktan sonra pasaportlarımız ve sarı zarflarımız ile beraber giriş bölümüne ilerledik. Bir görevli bizi pasaport polislerinden birine yönlendirdi. Sıra bize gelince evraklarımızı uzattık ve heyecanla ne söyleyeceğini bekledik. Tatlı bir gülümseme ve hafif bir şaşkınlıkla ağzından çıkan ilk kelime “WELCOME TO STATES” oldu. İnanılmaz güzel bir his, tüm talihlilerin yaşamasını temenni ederim. Sonra pasaportlarımızla giriş işlemlerimizi yaptı ve içeriden bir görevli çağırıp tüm evraklarımızla bizi ona teslim etti.
    Görevli bizi biraz ilerideki bir bekleme odasına götürdü. İçeride görevliler için birkaç desk ve bekleyenler için koltuklardan oluşan bir banka salonu ortamı vardı. Bekleyen tek Green Card talihlisi sanırım bizdik, zira içeri gelen kimsede sarı zarf yoktu 😀. Zaten bekleyenler farklı farklı nedenlerden olabiliyor. Pasaportunu veya kartını kaybedip seyahat belgesi ile dönenler, evrakları eksik veya extra kontrol gerektirenler, ülkeye girişi kabul edilmeyip iade işlemleri yapılanlar vs. Yaklaşık yarım saatlik bir beklemeden sonra görevlilerden biri bizi desk’e çağırdı ve “tebrikler, işlemleriniz tamamlandı” dedikten sonra adres güncellemesi yapıp yapmayacağımızı sordu. Biz de ihtiyaç olmadığını ve herşeyin güncel olduğunu teyit ettik. Ardından pasaportlarımıza bir yıllık giriş mührümüzü basıp bize uzattı. Sonra da mührün ilk bir yıl için green card’ın yerine geçtiğini, tüm ülkeye giriş-çıkış, işe giriş, abonelik, banka, okul kayıt gibi konularda geçerli olduğunu tüm gerekli olan yerlerde vizemiz ve giriş mührümüzü kullanabileceğimizi söyledi. Green Card’ın ise 1 ay ile 6 ay arasında bir tarihte beyan ettiğimiz adrese ulaşacağını belirtti.
    Sorunuz var mı diye sorduktan ve biz de yok dedikten sonra tekrar hafif bir tebessümle “good luck” deyip bizi uğurladı.
    Bagaj bandında bizi bekleyen bagajlarımızı alıp, terminalden çıktık. Giriş esnasında yanınızda ne kadar para getirdiniz vb de dahil olmak üzere hiçbir soru sorulmadı.

    Yeni güne güneşli bir Miami sabahı ile başladık ve yapılacaklar listemizin en başındaki ehliyet değişimi için kolları sıvadık bile!

    Tüm arkadaşlara en az bizimki kadar sorunsuz ve güzel bir süreç diliyorum. Umut dolu, sağlık dolu, başarı dolu yeni başlangıçlarınız olsun, tebessümü yüzünüzden eksik etmeyin. Sağlıcakla kalın. Herkese kucak dolusu selamlar.

    posted in Yolculuk
  • RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri

    Herkese merhabalar,

    Fikir olması açısından bende ilk aylarımın tecrübesini paylaşmak istedim. 25 Ocak 2023 tarihinde Boston’dan eşim ile beraber giriş yaptık. Burayı seçmemizin nedeni ikimizinde Kimya bölümü mezunu olması ve biyokimya alanında yüksek lisans yapmamızdı. Boston Biyoteknoloji alanında iş olanaklarının en geniş olduğu şehir diyebilirim. İlk girişte sadece ne kadar para ile girdiğimiz soruldu. Onun dışında bir soru sorulmadı. Uzun bir sıra bekledik ama rahatça giriş yaptık. Bir kaç ay öncesinden 2 aylık Airbnb tutmuştuk. Airbnb dairemize geçmek için Uber XL çağırdık ama 6 büyük, 2 kabin boy bagajla geldiğimiz için almadılar. Ancak Uber Black Suv bizi almayı kabul etti.  Aklınızda bulunsun kalabalık bir aile iseniz ya da bavulunuz çoksa Uber XL yeterince büyük gelmeyebilir. Biz soğukta uzun süre bekleyerek bunu tecrübe edindik.

    Airbnb' den bahsedecek olursam, stüdyo daire, mutfağı, banyosu ve çamaşır makinesi- kurutma makinesi içinde Chelsea' de tam istediğimiz gibi bir yerdi. Tek sorun ilanda bulaşık makinesi var yazıyordu ancak geldiğimizde yoktu. Bu sorunu da her hafta bir kere temizlik hizmetini bedava vererek telafi etmeye çalıştılar. Çok sorun etmedik. Eksik olan ürünleri ve ileride ev tuttuğumuzda gerekecek ufak tefek malzemeleri buraya sipariş etmeye başladık. Özellikle dairede çalışma masası olmaması büyük sıkıntıydı. 2 tane çalışma masası sipariş ettikten sonra biraz daha ev gibi oldu ve rahatladık. Market Basket' e yürüme mesafesinde olduğu için hiç araba ihtiyacımız olmadı. Downtown'a da otobüs ile 2 durak olduğu için her yere ulaşımımız kolay oldu.

    Girişten 7 gün sonra SSN, 1 ay sonra ise green cardlar elimize ulaştı. SSN ler geldikten sonra hemen gidip banka hesabı açtık. Yanımızda getirdiğimiz para haricinde Türkiye'de olan tüm paramızı Cepteteb kartı ile hesabımızdan farklı günlerde çekebilmiştik. (Tavsiyem bir Teb şubesine gidin ve yurtdışı çekim limitinizi arttırmak için bir belge imzalayın, bu şekilde benim limitim 1200 dolara yükseldi. Eşimin ise 600 dolar olarak kaldı.) Cambridge taraflarında Bank of America’ da Türk bir bankacıdan randevu aldık. Sağolsun çok güzel ilgilendi. Secured kredi kartına başvurmamıza gerek olmadığını, hesaba koyduğumuz para birkaç gün bekledikten sonra normal kredi kartına başvurmamızın daha iyi olacağını söyledi. 4 gün sonra tekrar gelip kredi kartına başvurduk ve hem eşim hem de ben 1000 dolar limitli kredi kartı için onay aldık. Kredi skorunun oluşması için artık tüm harcamalarımızı kartlar ile yapmaya başladık.

    İlk ay etrafa alışmaya çalıştık ne kalıcı bir ev aradık ne de bir iş başvurusunda bulunduk. Sadece eşimin iş tecrübesi çok daha fazla olduğu için green card geldikten sonra eşim Linkedin profilini open to work olarak düzenledi ve yaşadığı şehri Boston yaptı. Bu aşamadan sonra her gün iki üç iş ilanı ile ilgili aramalar almaya başladı. En azından bu özgüvenimizi biraz yerine getirdi. Aynı zamanda Airbnb deki ikinci ayımıza giriş yaptığımızda ev bulmak için bir kaç yere mail atmaya başladım ancak çoğu yer kefil ya da job offer görmek istiyordu. Yeşil kart forumdan Boston’ a giriş yapmış bir kaç arkadaşa nasıl ev bulduklarını sordum. Açıkçası gelen cevaplarla biraz içim karardı. Türk emlakçılar ile konuştum ancak onlarda job offer ya da kefil olmadan yardımcı olamadı.

    Bu aşamadan sonra artık eşim gelen teklifleri değerlendirmeye başladı. Uzak yerleri ya da kendi özgeçmişine uygun olmayan yerleri kendisi reddetti. Kendi tecrübesine uygun bir yerle görüşmeye başladı ve her şey çok hızlı oldu, bir hafta içinde 2 online görüşme ve 1 yüz yüze sunum olmak üzere toplamda 3 görüşme yaparak, sonunda işe kabul aldı. Job offer elimize ulaşınca, Cambridge yakınlarında bir siteyi görmeye gittik ve beğendik ikinci bir yere gitmeden direkt 13 aylık sözleşme olacak şekilde başvurduk ve ertesi gün kabul aldık. Faturaları üzerime aldım bunun için sadece bir telefon görüşmesi yeterli oldu. İlk ödeme olarak sadece aylık kiranın yarısı olacak şekilde bir depozito ödedik, bir de ayın 23 ünde sözleşme başladığı için 7 günlük bir kira ödedik. Emlakçılar ile görüştüğümüzde bu miktar şu şekilde oluyordu. İlk ay ve son ayın kirası + bir aylık depozito + 1 aylık kiraya eşit olacak şekilde emlakçı ücreti. Burada tavsiyem elinizde bir job offer ya da kefil varsa emlakçı arkadaşlarla ilerlemeden kendiniz Zillow üzerinden bir yerlere ulaşarak çok rahat ev tutabilirsiniz. Çünkü emlakçılar ile ilerlerseniz ücretlerini bir aylık kira olacak şekilde ödemelisiniz. Yeni gelen ve kısıtlı birikimi olan birisi için bu çok büyük bir masraf olabilir.

    Moral olarak çöktüğümüz günler oldu, yapamayacak mıyız acaba diye düşündük. İnsan ailesinden ve tüm tanıdıklarından uzaktayken daha hassas durumda olabiliyor. Ama en sonunda bu işler düşündüğümüz kadar zor geçmedi ve Airbnb'den çıkmamıza hala 3 gün varken eşyalarımızı dün yeni evimize U-Haul dan türk ehliyetim ile minivan tutarak taşıdık. Tüm eşyaları da amazondan sipariş ettik. Yatağımız dün ulaştı. Koltuk ise yarın ulaşacak sanırım. Diğer küçük ıvır zıvır ise sürekli kargoyla geliyor. Şu aşamada ehliyet randevumuzu bekliyoruz onu da hallettikten sonra kredi skorunun oluşması dışında bir derdimiz kalmayacak umarım.

    Bu şekilde tecrübeleri okumak bize moral konusunda çok yardımcı oldu. O yüzden ben de yazmak istedim. Bir kişiye bile bu şekilde yardımcı olursa çok mutlu olurum.

    posted in Amerika Birleşik Devletleri'nde Yaşam
  • RE: DV2024 (2024 Green Card Lotosu) Aşamaları

    öncelikle, DV2024 çekilişini kazanan bütün arkadaşlarımızı tebrik ederim!

    umuyorum ki DV2024 süreci; geçmiş yıllarda yaşanan aksaklık ve sorunlardan uzak, ankara konsolosluğu'nun DV için maksimum sayıda slot ayırdığı, bütün talihlilere vize sağlayabilecek kadar önem verdiği bir yıl olur.

    bu iletide sizlere, DV süreci için en önemli noktaları madde madde anlatmaya çalışacağım.

    çekilişi kazandıktan sonra yukarıdaki iki iletinin ardından en çok dikkat etmeniz gereken noktalar bunlar olacak. sürecinizi sorunsuz ve sancısız geçirmek istiyorsanız bu maddelere lütfen azami dikkat edin.


    1- DS260 formunu EN KISA SÜREDE doldurun mülakat tarihi alana kadar formu açtırmayın!

    bunun için bir pasaporta ihtiyacınız yok! eğer sizin ya da aile üyelerinizden herhangi birinin hali hazırda geçerli bir pasaportunuz yoksa, "Other Travel Documents" seçeneğini işaretleyin ve formu o şekilde doldurup submit edin. ilk 7 ~15 gün sistem düzgün çalışmayabilir. sabah erken saatlerde giriş yapmayı deneyin ve doldurduğunuz her sayfa sonrası kaydederek ilerleyin. böylece verileriniz kaybolmadan submit edebilirsiniz.

    DS260'ın son sayfasındaki "Submit" kısmına geldiğinizde case numaranızı yazarken aradaki "Sıfır" / "0" ları yazmamalısınız. örnek: 2024EU1234 / 2024EU0001234

    HİÇBİR KONU İÇİN , MÜLAKAT ALANA KADAR FORMUNUZU AÇTIRMAYIN!!!
    **evlilik (same-sex marriage dahil), boşanma, aile bireylerinden (anne-baba dahil) herhangi birinin vefatı, pasaport değişimi, çocuk sahibi olma, iş değiştirme, adres değiştirme, isim değiştirme, cinsiyet değiştirme, adli suç vakaları, form doldurduktan sonra yapılan yurtdışı seyahatleri, askerlik de dahil)

    geçmiş yıllara ait adreslerinizi net bilmiyorsanız hatırladığınız kadarını yazın. kapı numarası, cadde-sokak adı, apartman ismi vb. konular net değilse yazmayabilirsiniz.

    "anne kızlık soyadı" sorusunda, annenizin evlenmeden önceki soyadını yazmalısınız, bunu unutmayın!

    kısa süreli kaldığınız adresleri, kısa süre çalıştığınız işleri, kurs ya da eğitim amaçlı gittiğiniz kısa süreli okulları, günübirlik yaptığınız seyahatleri DS260 formunuzda yazmanıza gerek yok. önemli olan uzun süre yaşadığınız adres, çalıştığınız işleri belirtmenizdir.

    aile bireylerinizden herhangi biri abd vatandaşı ise, kendi formunuzda o bireyleri (eş / çocuk) belirtin ancak; onlar için DS260 formu doldurmanıza gerek yok, sizinle abd'ye gelecek olsa bile.


    2- pasaport süreniz bitti ya da bitiyor mu? telaş etmeyin!

    şubat 2022'de başkan joe biden, Green Card Başvurusunda Pasaport Şartının Kaldırılması Kararı almıştı. bu tarihten sonra başvuru için herhangi bir pasaporta ihtiyacınız yok. ancak mülakatta vize alabilmek için geçerli bir pasaporta ihtiyacınız var. eğer DS260 formunu doldururken geçerli bir pasaportunuz yoksa "Other travel Documents" seçeneğini işaretleyin ve formu o şekilde doldurun. eğer form doldurduktan sonra pasaport süreniz bittiyse de hiç telaş etmeyin. eğer formu "Other Travel Document" seçeneği ile doldurduysanız, mülakat tarihi aldıktan sonra ankara konsolosluğu'na mail atıp formunuzu açtırma talebinde bulunun ve ilgili alandaki bilgiyi, yeni pasaport numaranızla değiştirin. eğer pasaport süreniz bitti ve yeni bir pasaport çıkarttıysanız da eski + yeni pasaport ile mülakata gidin. DS260 formunda hiçbir şey değiştirmenize gerek yok. mülakat sırasında yeni pasaportunuzu ibraz etmeniz yeterli olacaktır.


    3- o sadece bir form! >> DS260

    unutmayın ki DS260 sadece bir başvuru formu. sizden beklenen şuan güncel durumunuz neyse (öğrenci, çalışan, evli) o şekilde doldurmanız. geçmiş bilgilerinizi için de formda size sorulan (adres, telefon, kapı numarası, işyeri adresi, okulunuz, bina numaranız, eski müdürünüzün adı, şuan ki mesleğiniz, geçmiş iş tecrübeleriniz, geçmiş seyahatlerinizin tarihleri vb.) soruların cevaplarını net olarak hatırlayamayabilirsiniz. yine sizden beklenen hatırladığınız kadarını yazmanızdır. konsolosluk sizden ikametgah ya da eski işyerinizden belge getirmenizi istemeyecek. bu yüzden rahat olun ve formu hatırladığınız bilgilerle doldurun. telefon numarası, kapı numarası, firma adı vs değiştiyse de sorun değil, siz yaşarken / çalışırken / okurken adı, adresi neyse öyle yazın. hatırlayamadığınız sorular için de bu forma yaptığınız harf / rakam / noktalama işareti / cadde - sokak - kapı numarası / tarih gibi önemsiz detaylar sizin vize almanızı etkilemeyecek! bu yüzden rahat ve sakin bir şekilde formu doldurup submit edin.


    4- ABD'de verebileceğiniz bir adresiniz yok mu? hiç sorun değil!

    DS260 formunda green cardlarınızın ve ssn'ninizin teslim edileceği bir adres belirtmeniz gerekiyor. eğer bu adrese şuan için sahip değilseniz hiç sorun değil. ilgili sorunun bulunduğu kısma NOT AVALIABLE YET yazabilir ve formu bu şekilde doldurabilirsiniz. konsolosluk görüşmesinde bu adresi ekletebilir ya da göçmen vizenizle abd'ye girişte bu adresi değiştirebilirsiniz. bu adresi sadece bir kargo adresi olarak düşünün! o adreste yaşamanız; o eyalete gidip, o eyalete yerleşmeniz gibi bir zorunluluk yoktur. internetten aldığınız herhangi bir ürünün postalanacağı adresten hiçbir farkı yok kısaca. tek fark bu sipariş abd'de süresiz oturum ve çalışma hakkını sağlayacak green cardlarınız 😉


    5- geçerli bir ABD vizeniz varsa; AOS seçeneğini değerlendirin!

    geçmiş yıllardaki deneyimlerimiz gösteriyor ki, süreçleri için AOS seçeneğini değerlendiren talihliler vizelerine daha sorunsuz ulaşabiliyor. her ne kadar biraz daha masraflı olsa da, bu seçenek bir çok talihlinin vizesini almasına vesile oldu. ancak unutmayın, bu seçenek hali hazırda bir ABD vizesi olanlar için uygun bir seçenektir. DS260 formunu submit ettikten sonra bir ABD vizesi başvurusu yapmanızın, çok yüksek ihtimalle vize reddi ile sonuçlanacağını unutmayın!


    6- başka ülkelerde oturum sahibiyseniz DOSYA TAŞIMA seçeneğini değerlendirin!

    geçmiş yıllardıdaki deneyimler gösteriyor ki; ankara konsolosluğu'nun yoğunluğu ve yeterli mülakat verememesi, türkiye'deki talihlileri başka ülkelerde mülakat yapmaya yönlendirdi. eğer herhangi bir ülkede yasal oturum sahibiyseniz ya da o ülkelere gidiş için yeterli maddi ve prosedürsel (vize vb.) sorununuz yoksa mülakatınızı başka ülkelere aldırabilirsiniz. bu her zaman mümkün olmayabilir ancak; bunu deneyerek siz bulmalı ve kontrol etmelisiniz. DV2022 Mülakat Deneyimleri ve DV2023 Mülaklat Deneyimleri başlıklarındaki geçmiş deneyimler sizlere ışık tutacaktır. UNUTMAYIN Kİ! dosya taşımak size bir imkan sağlasa da, oldukça risklidir. her ülkenin sağlık muayenesi, aşı, evrak, vize ve konsolsoluk süreçleri farklıdır. bunu, ilgili ülkenin resmi sitesinden kontrol etmeniz gerekir. yapacağınız bir hata, bütün sürecinizi sekteye uğratabilir. süreçleri kontrol etmeden yapılan talepler yüzünden, seyahat edemeyen ya da sağlık raporu alamadığı için mülakata giremeyen arkadaşlarımız oluyor, bu riski sakın göz ardı etmeyin.


    7- sürecinizle ilgili bütün sayısal veriler Sayılarla DV2024 başlığında olacak!

    DV2024 süreci ile alakalı, türkiye'deki ve dünyada'ki bütün sayısal verileri (kazanan sayıları, bültenler, caseler arası boşluklar vb.) bütün konuları bu başlıkta bulabilirsiniz. ilgili konuyla ilgili başlıkları da lütfen bu başlıkta sormaya gayet gösterin.


    8- talihliler için telegram / whatsapp grubu açılacak mı?

    DV2024 mali yılı için, hayır!

    talihliler süreçlerini sadece Yeşil Kart Forum'un ilgili başlıkları üzerinden takip etmeliler.
    Yeşil Kart Forum adını kullanarak açılmış hiçbir telegram, whatsapp ya da buna benzer uygulamalar ile alakamız ya da bağlantımız yoktur, olmayacaktır da.

    orada verilen bilgilerin doğruluğu ya da güvenilirliği için sorumluluk kabul etmeyeceğimizi bildiririz.

    tarafımızca yönetilmeyen gruplarda kişisel bilglerin paylaşımı ve gizliliği güvence altında olmadığı için, sürecinizi vereceği zararları göz önünde bulundurarak hareket etmenizi şiddetle vurguluyoruz.

    posted in Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci
  • RE: Amerika'da Green Cardla Yaşayanların Tecrübeleri

    Herkese merhaba güzel insanlar. Amerika’da 1 yılı devirmiş biri olarak bikaç deneyim paylaşmak istiyorum. Biraz uzun bir yazı olduğu için kusura bakmayın lütfen ve yazılanların sadece bizim deneyimimiz olduğunu hatırlatmak isterim. Umarım birilerinin işine yarar.

    Öncelikle Green Card başvurusu yapmadan önce burada paylaşım yapanların deneyimlerini mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Özellikle bu başlık bulunmaz bir nimet! Ben ve eşim ve çevremde olan ve gelmek isteyen arkadaşlarımıza forumu hatim etmeleri gerektiğini her fırsatta paylaşıyoruz o yüzden lütfen okuyun tüm deneyimleri sonra gelip gelmemeye karar verin ve hüsrana uğramayın. Gelelim 1 yıllık deneyimimize;

    Eşim ve ben 40 yaşında taşındık ABD ye. Çocuğumuz yok. İkimizde tv sektöründe çalıştık yıllarca. 20 yılı devirdim meslekte hem kamera önü hem arkası. Ünlü ya da zengin insanlar değildik. Kendi yağımızda kavrulduğumuz bir çok kişiye göre keyifli bir hayatımız vardı. Kirada oturuyorduk ve eski bir arabamız vardı. 8 yıl boyunca çekilişe başvurduk yani aslında gelmeye 8 yıldır hazırdık. Kafamızda tüm soru işaretleri her şey tamamdı. Eşim bana göre biraz daha mantık tarafındaydı gidince ne iş yapıcaz başarabilecek miyiz vs. diye. Ama biz kadınlar daha duygusal olabiliyormuşuz ben bununla fazlasıyla yüzleştim geldiğimizde. Tüm evraklarımız hazır bir şekilde ve yapabildiğimiz birikimle ABD ye geldik. Bizim en büyük avantajımız en yakın arkadaşlarımız California’da yaşıyordu. Yanımıza gelin geçiş sürecinde elimizden geleni yaparız dediler. Havalimanından aldıkları ve kendi evimize çıktığımız güne kadar 3,5 ay boyunca evlerini açtılar bize sağolsunlar. Hala tam destek olmaya devam ediyorlar. İlk 1 ay sudan çıkmış balık gibiydik. Rüyada ya da bir filmin sahnesinde gibi hissediyorduk. Ama sonra gerçeklerle yüzleştik.
    Amerika’ya Green Card la gelseniz dahi size yeni doğmuş bebek muamelesi yapıyorlar. Buna hazırlıklı olun. Kendi ülkende geçirdiğin 40 yıllık deneyim burada en ufak bir anlam ifade etmiyor maalesef. Biz arkadaşlarımızın yanına geldiğimiz için şehirle ilgili pek bir araştırma yapmadık. California’ nın kuzeyinde Redding diye bir şehirde yaşıyoruz. Tamamen yeşilin doğanın mis gibi bir havanın içinde. İstanbul’da doğup büyümüş biri olarak ilk başta bir dinlendirdi ama sonra aşırı küçük ve sıkıcı geldi. Bu şehirde bulunan okullar sebebiyle çok fazla öğrenci var. Şehrin nüfusu 90 bin civarı. Şehirde genelde burda doğup büyümüş ve neredeyse şehrin dışına hiç çıkmamış yerel halk yaşıyor. Herkes aşırı kibar ve kiminle tanışsak siz çok cesur insanlarsınız ve yeni evinize hoşgeldiniz diye biz hep destek oldular sağolsunlar. Ekim ayında geldik ve Nisan ayına kadar her Allah’ın günü durmadan yağmur yağdı ve bu beni aşırı derecede depresif yaptı. Her gün ama her gün ağladım hemde hiç susmadan. Ailemi çok ama çok özledim. Üstüne vize alamadılar ağladıkça ağladım. Eşim gerçekten hastalanacaksın nolur ağlama istiyorsan dönelim, denedik olmadı deriz diye defalarca söyledi. Ama ben hem ağlarım hem kalırım diye direttim. (O kadar ağlamaya kalma sebeplerimiz çok fazla, ekonomik, deprem vs). Bu süre içinde ehliyet, banka işlerini hallettik. En büyük hatamız gelir gelmez kredi kartına başvurmamak oldu. (Hala yok yani kredi puanımız da oluşmadı. Yakında başvuru yapacağız) Kredi puanımız olmadığı için ev tutamadık bu geldiğimiz 3,5 ay içinde. Gitmediğimiz emlakçı kalmadı. Sonra eşim tesadüfen Facebook ta bir yoruma denk geldi (şehrin bir grubu vardı) ve biz o yorum aracılığı ile evimizi bulduk. Kredi puanımızın olmadığını, ülkeye yeni taşındığımızı ama eve ihtiyacımızın olduğunu anlatamaya çalıştık. Onlarda 1 yıllık kira bedeli gösterirseniz ev sizin dediler. Ev tutarken en önemli konu evin içinde çamaşır ve kurutma makinesinin olmasıydı. Amerika’da bir çok evde maalesef yok ve çamaşırlarınızı toplu yıkama yerinde yıkamak zorunda kalabilirsiniz. Biz bir Apartment da 1 odalı daire kalıyoruz. Evimizden ve oturduğumuz mahalleden kesinlikle çok memnunuz. O kadar ağlamanın karşılığını güzel bir ev ve komşularla aldık çok şükür. Buranın en büyük sorunlarından biriside 52 deceyi bulan bir sıcaklık. Bu bizim bu şehirde çok kalmayacağımızın en büyük sebebi. En fazla 1 yaz daha yaşarız diye düşünüyoruz çünkü yaşanacak gibi değil. Hem aşırı sıcak hem aşırı küçük. Gelmeyi sakın düşünmeyin tecrübeyle sabit.
    Gelelim geçim kısmına şu an geçici olarak DoorDash yapıyoruz. Kesinlikle yapılacak iş ya da çekilecek çile değil. Bir gün güzel kazanıyorsun ertesi 3 gün eve 100 $ yapamadan dönüyorsun. Her dakikası para burda insanların. Yani çalışmadığın her dakika maddi kayıp. Bir şekilde geçiniyor muyuz evet ama Türkiye de maddi açıdan daha refahtık yalan yok. Çünkü belli bir maaş yatacak biliyorsun, sigortan vs bunları düşünmüyorsun. Ama burda çalışırsan paran var yoksa yok. Sağlık sigortası yaptırmadık Allah’a emanet yaşıyoruz. Bu işi yapmamızın en büyük sebebi dil. Lütfen gelmeden önce İngilizcenizin çok iyi olmasını sağlayın. İnanın her şey yoluna bir şekilde giriyor ama insanın derdini anlatamaması aşırı ağır geliyor. O yüzden aman gidince öğrenirim demeyin ben böyle bir salaklık yaptım siz yapmayın çünkü öyle bir zaman yok. Çalışmaktan öğrenmeye fırsat kalmayacak. 1 yılda İngilizcem tabi ki bir yere geldi ama hala insanların suratına boş boş bakıyorum. Sabahtan akşama kadar arabada radio dinlemeye çalışıyorum bence bir şekilde faydası oluyor. Evde sevdiğim İngilizce programları İngilizce alt yazalı izlemeye başladım. Çoğunu anlamıyorum ama durdurup bu ne demek diye bakıyorum. Umarım kısa sürede daha iyi olur ve daha düzgün işlerde çalışırız. Zaten burda iş olanağıda pek yok aşırı küçük bir yer olduğu için en fazla bir Restaurant da müdür olabilirim. Gelelim alım gücü vs konularına. Kesinlikle çok ciddi bir ekonomik kriz var. Marketlerde birçok şeye kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Hatta bazı organik ürünler daha bile ucuz olabiliyor. Ama ev almak araba almak istersen fiyatlar kredi ödemeleri çok yüksek. Umarım en kısa sürede düzelir.

    Özellikle YouTube Instagram gibi sayfalarda paylaşım yapan Amerika’da yaşayan insanların anlattıklarını süzgeçinizden geçirin lütfen. Çünkü kişinin evli, çocuklu, bekar olması birikimi, dili, eğitimi vs tamamen değişkenlik gösteriyor. Ben de izledim hala izliyorum ama yaşamak bambaşka bir deneyimmiş.

    Genel olarak toplayacak olursam. Her deneyim kişiseldir. Herkes kendi yaşadığını bilir. İlk 1-2 yıl çok zor geçecek. Kim ne derse desin size ne vaatler verirse versinler burada tek başınıza olacaksınız. Ağlayacaksınız, vazgeçme eşiğine geleceksiniz, bunun için mi bunca yıl okudum burada hiç bir işe yaramıyor diyeceksiniz, öğretmenin, doktorun bile denklik alana kadar yaptıkları işleri bir görseniz hiç kolay değil inanın.
    Geçen gün 2 günlüğüne San Franciscoya gittik orda bir restoranda servis yapan garson kız Elektrik mühendisiyim dedi. İş bulamamış garsonluk yapıyor. Gelecek olan gelmeyi düşünen herkes lütfen kafanızda büyütmeyin ama hayallerinizden vazgeçmeyin. Emin olun nerede olursanız olun sorunlar geçim sıkıntısı her yerde var. Eğer aileden çok zengin değilseniz tabi. Ama bir amacınız varsa kalmak için sizi kamçılayacaktır. Vazgeçmeyin amacınıza tutunun. Zaman hızla geçiyor ve bir bakmışsınız o sıkıntılar teker teker geride kalmaya başlamış. Kendi adımıza diyecek olursak; 40 yaşından sonra sıfırdan hayat kurmaya çalışmak çok ama çok zormuş. Her şeye rağmen AMA ! şimdi dönüp bakıyorum da diyorum ki iyi ki kaldık, vazgeçmedik, devam ettik. 1 yılı devirdik. Çoğu gitmedi vatandaşlık sürecinde giden bu yolda ama en zoru geçti. Umarım bundan sonra çok daha iyi olacak. Yeni yeni kendimize geldik. Çevremizdeki şehirleri gezmeye başladık. Yani daha yeni yeni Amerika’da yaşıyoruz diyoruz. Kendinize zaman verin. Yürüdüğünüz bu yolda aynı deneyimleri paylaşan başka bir aileyiz bizde. İnanın her şey zamanla çok güzel olacak. Lütfen vazgeçme! Son olarak foruma elimden geldiğince girip okumaya çalıştım. Ama o kadar yorgun hissediyordum ki kendimi daha yeni yeni kendimize geliyoruz ve toparlanıyoruz. O yüzden ancak bişeyler yazabiliyorum. İyi ki varsın Yeşilkart Forum, iyi ki varsınız adminler, iyi ki varsınız güzel üyeler. Daha güzel deneyimler paylaşmak dileğiyle.

    Sağlıcakla kalın ❤

    posted in Amerika Birleşik Devletleri'nde Yaşam
  • RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri

    Part-1

    1.5 yıl aradan sonra herkese selamlar!

    Bu başlığa yazacak o kadar çok şey var ki… Hepsini bir iletiye değil, bir sayfaya bile sığdırmam mümkün değil. O yüzden ana konuları ilgili başlıkların altına detaylı yazmak üzere şu an sadece buraya kısacık, hatırlatma tarzında bir yazı bırakmak istiyorum. Detayları yazdıkça linklerini eklerim.

    Öncelikle, Amerika'ya yerleşmemin üzerinden neredeyse 1,5 yıl geçmesine rağmen, bu kadar aktif olduğum foruma yazmayı neredeyse tamamen bırakmış kadar azaltmamın sebebini açıklamak istiyorum. Amerika'ya eşim ile beraber ilk girişi yaptıktan çok kısa bir süre sonra boşanma kararı aldık ve yollarımızı ayırdık. Henüz resmi olarak boşanmamız gerçekleşmeden kendi özel hayatıma dair bir şeyler paylaşmak istemedim. Ancak geçtiğimiz ay Türkiye'ye gittim, resmi olarak boşandık ve geri döndüm. O yüzden artık geçen bu 1,5 seneyi yavaş yavaş hatırlayabildiğim kadar detaylı anlatmaya hazırım.

    Mülakatımızı ve mülakatımıza kadar yaşadıklarımızı detaylı olarak bu iletide anlatmıştım zaten. Mülakattan sonra olanları, ilk girişten önce neler yaptığımızı ve ilk girişimizi detaylı olarak ilgili konu başlığında anlatacağım. Ancak özetle gelmeden önce şunu belirtmek isterim ki niyet ettiğim her şeyi yaptım. Herkesle vedalaştım, evimizi kapattık, tüm eşyalarımızı sattık, arabamızı sattık. Nakite çevirebileceğimiz her şeyi nakite çevirip bir kısmını yanımıza aldık, bir kısmını ise daha sonra Amerika'da hesap açınca erişmek üzere TEB hesaplarımıza yatırdık.

    Uçak biletini almadan önce Kadir Bey ile çok konuştum, kendisinden araç almak için önceden haber verdim. Hatta Florida'ya yerleşmek istememize rağmen sırf ondan araç almak için ilk girişimizi Houston'dan yaptık. Çünkü bence Amerika'da üç şey çok önemli: İlki araba almak, ikincisi ev kiralamak ve tabii ki üçüncüsü iş bulmak. Cebimizde biraz birikmiş olunca işi önceliklendirmedim, hem zaten SSN falan da beklemek lazım. Ben bu üçlüden en önemlisinin araba olduğuna karar verdim çünkü eğer büyük şehirde değilseniz araba olmadan eliniz kolunuz bağlı, istediğiniz hiçbir yere gidemiyorsunuz ve hiçbir işinizi halledemiyorsunuz doğal olarak. Tabii Uber çağırmak veya araç kiralamak gibi alternatifleri var ama Kadir Zora'dan araç almak varken o alternatiflere yönelmek çok cezbetmedi beni.

    Kadir Bey de sağ olsun bize çok yardımcı oldu. Uçaktan indiğimizde bizi karşılaması ve otelimize götürmesi için birini gönderdi, Fatih. Fatih sadece bizi otele bırakıp gitmedi, otele vardığımızda, check-in yapıp odamıza yerleşmemize bile yardımcı oldu. Ertesi sabah Kadir Bey'in eşi, Ayşegül Hanım, otelimizden bizi alıp dükkana kadar bizzat kendisi götürdü, kahvaltımızı beraber yaptık. Ve sonunda Kadir Bey ile yüz yüze orada tanışmış olduk. Bizim için isteğimiz özellikte ve bütçemize uygun birkaç araç ayırmıştı. Onların hepsini ve daha bile fazla aracı eşim ve ben tek tek denedik. Hatta bazılarını birkaç kez kullandık. Aslında bu kısımları bu kadar detaylı anlatmayacaktım da konuya girince çıkamadım. Günün sonunda bir Lincoln MKZ'de karar kıldık ve ertesi günü aracı almak üzere Kadir Bey ile anlaştık. Ahh o araba yaktı beni o araba! Neyse, şimdilik detay yok.

    Aracı hallettikten sonra planım 10-15 gün kadar sürecek bir road trip ile Orlando'ya gitmekti. Hem yeni ülkede hayata başlamanın baskısı ve stresini hemen hissetmemek için, hem eyalet eyalet şehir şehir gezip kültürü görüp yaşamak için, hem zorlu bir pandemi ve DV sürecinin üzerine güzel bir tatili hak ettiğimiz için böyle bir planım vardı. Tabii amacım bir de yedek plan yapmaktı kendime. Evet Orlando'ya gidip yerleşecektik ama ya sevmezsek, ya umduğumuz gibi çıkmazsa, ya mutlu olamazsak diye potansiyel olarak yaşayabileceğimiz şehirleri görmek üzerine bir rota belirledim. Üstelik bu süreçte de SSN'lerimiz gelmiş olacaktı. Bir daha ne zaman böyle bir fırsat elde ederiz bilmiyordum. Bir arkadaşım da bize dahil oldu ve keşif tatili başladı. Bazen aksaklıklar ile bazen beklediğimden de iyi şekilde geçti. Yolda güzel tecrübeler edindik, güzel yerler gördük, çeşitli insanlarla tanıştık, şehir potansiyellerini değerlendirdik, 2 bin milden fazla yol yaptık ama yine de iyi dinlendik ve çok güzel yedik.

    Amerika'ya vardıktan 2 hafta sonra Orlando'daydık. SSN'lerimiz de gelmişti, planım tıkırındaydı. Sonunda her şey mükemmel olmasa da olmadı... Orlando'ya vardıktan birkaç gün sonra boşanma kararı aldık eşimle. O zamana kadar her şey planladığım ve istediğim gibi giderken bir anda her şey değişti. Boşanmak karşılıklı kararımızdı, en doğrusuydu, kavgayla gürültüyle değil, anlayış ve saygıyla ayrılıyorduk. Zaten bu yüzden resmi boşanmamız acil bir şey değildi, Türkiye'ye döneceğimiz zamana bırakmıştık. Ertesi sene Türkiye'ye gidip yarım kalan resmi işleri halletmek üzere anlaştık. Ama yine de tüm bunlar beklenmedik bir durumdu.

    O zaman artık benim orada kalmayacağıma karar verdim. En azından bir süre arkadaşımın yanında yaşayıp maddi ve manevi kendimi topladıktan sonra Orlando'ya dönecektim. Çünkü arabanın eşimde kalmasına karar verdik ve Türkiye'den nakite çevirdiğimiz tüm paramızdan, önce arabayı alıp sonra gezerken de harcadığımızdan kalan kısmını yarı yarıya bölüştük. Sonuç olarak elimde, yeni bir araba alacak ve ne zaman bulacağım belli olmayan işten bir gelirim olana kadar, tek başıma yaşayacak kadar param kalmamıştı. O saatten sonra harcamalarımda daha dikkatli olmalıydım. 2 hafta kadar daha Orlando'da kalıp eşimin iş ve ev bulmasına yardımcı oldum. Bu süreçte Orlando'da ikimize de ehliyet almaya çalıştık ama bir türlü kısmet olmadı bana. Amerika'ya gelişimin üzerinden tam 1 ay geçmişti ve uçağa binip Ohio'ya doğru, o zaman geçici olarak geldiğimi sandığım ama an itibarıyla hala yaşadığım eyalete doğru yola koyuldum.

    Hayatım boyunca da, Amerika serüvenim boyunca da her zaman maddi ve manevi yanımda olan ailem, Ohio'ya vardıktan sonra araba alabilmem için maddi destekte bulundular. Artık cebimde araba alabilecek kadar para vardı bu destekle. Önce ehliyet almam gerekiyordu. Şu ehliyet konusunda o kadar şanssızım ki geldiğimden beri... Ehliyetimi ancak yaz bittikten sonra elime aldım. Amerika'ya geldiğimden beri 3 aydan fazla vakit geçtikten sonra... Bu konuda şimdilik detay vermiyorum ama ilgili başlık altında çok detaylı anlatacağım siz de aynı sorunları yaşamayın diye.

    Ehliyeti bir türlü elime alamadığım için tabi araba da alamadım ve geldiğimde yaparım dediğim delivery işlerini de yapıp para kazanamadım. Sürekli cepten yedim bu süreçte. Güzel bir cep telefonum bile yoktu, arkadaşımın ödünç verdiği bir telefonu kullanıyordum idareten ve ne zaman para kazanacağım belli olmaz, cebimdeki param bitmesin diye bir telefon bile almamıştım kendime. Ama cebimdeki para azaldıkça alabileceğim araba seçenekleri de azalıyordu.

    Günlerimi çalışmadan geçiriyordum ama arkadaşım çalışıyordu. Delivery işleri yapıyordu. Ben de en azından vakit geçsin diye ona eşlik ediyordum, böylece kendim çalışmaya başladığımda daha ilk günden işin inceliklerini bilerek başlamış olacaktım. Tabi işin zorluğunu da gördüm. 2 kez kaza yapıp polis çağırdık. İkisinde de arkadaşımın hiçbir suçu yok, %100 karşı taraf suçlu. Spoiler vereyim hadi yine dayanamadım 🙂 Ehliyetimi alamama sebeplerimden biri de bu kazalardan biri. Direksiyon sınavımdan önceki gün olmuştu ve direksiyon sınavına arkadaşımın arabasıyla girecektim. Sigortaya falan kendi adımı eklettirmiştim her şey hazırdı. Araç çalışır yürür durumdaydı, hiçbir hata uyarı ışığı yoktu, airbag vs patlamamıştı ama kaza soldan olduğu için şoför kapısı dışarıdan açılmıyordu, bozulmuştu, yalnızca içeriden açılıyordu. O şekilde direksiyon sınavına gittiğimde "safety issue" diyerek beni sınava almayıp 1 ay sonrasına gün verdiler.

    Eylül sonu Ekim başı gibi nihayet ehliyetim elime geçtiğinde, artık güzel bir araba alacak param kalmamıştı. Ailem yine destek olmayı teklif ettiğinde artık istemedim, isteyemedim. Arabam olmasa da arkadaşımın arabasının sigortasında adım olduğu için şimdiden sıraya gireyim, hazır olsun diyerek arkadaşımın arabası ile delivery uygulamalarına kayıt oldum. Uber Eats çok kısa sürede açıldı, daha beklerim sanıyordum. Uygulama açıldıktan sonra arkadaşım, “Hadi gel Amerika’daki ilk paranı kazanalım” diyerek arabasını verdi ve yaz boyu onun için yaptığımız gibi bu sefer de benim için delivery yapmaya çıktık. Şeytanın bacağını sonunda kırmıştım 🙂 Şansımın geri dönmesini umuyordum bundan sonra. Artık iyi kötü bir araba alıp düzenli olarak para kazanmam gerekiyordu. Bu arada gözünüz korkmasın, Amerika’da araba almak normalde bu kadar zor bir şey değil. Benim bu kadar zorlanıyor olma sebebim, hala pandemi-çip krizi vs yüzünden hem piyasa çok yüksekti hem de çok az araç vardı. Ayrıca kuzeydeki arabaların pas sorunu olması da gözümü korkutuyordu. Ve tabi bir de Lincoln etkisi vardı, ama bunu sonra anlatacağım.

    Şansım yavaş yavaş geri dönmeye başladı. Ben kara kara şu araba işini ne yapsam diye düşünürken arkadaşım maaşlı işe başladı ve onun işte olduğu saatlerde arabasını ödünç vermeyi teklif etti. Bu durum gerçekten beni çok rahatlattı çünkü saçma sapan içime sinmeyen bir araba almadan para kazanacak, sonra da biriktirdiğim parayla iyi bir araba alabilecektim. Arkadaşımın birkaç haklı kuralı vardı tabii. İnsan taşımacılığı yapmayacaktım, sabah onu işe bırakıp öğlen yemek için almaya gidecektim ve tabii sonrasında iş çıkışı onu alacaktım. Bu yüzden iş yerine yakın bölgede çalışabilirdim çünkü öğle yemeğine ne zaman çıkacağı veya işten ne zaman çıkacağı belli olmuyordu. Karlı havalarda arabasını vermeyecekti. Daha sonrasında akşamları, onu işten eve bıraktıktan sonra da çalışmak istediğimde tehlikeli mahallelere gitmemem karşılığında kabul etti. Bu şekilde çalıştığımın ilk haftası kendime telefon almaya yetecek parayı kazandım ve telefon aldım. Ama yine yarınım ne getirir bilemediğim için telefon parasını kazanmış olmama rağmen taksitle aldım telefonu.

    2-3 ay arkadaşımın arabasıyla çalıştıktan sonra artık havalar da iyice soğuyup karlı havaların da çoğalmasıyla sonunda içime sinen bir araba buldum. Üstelik yazın galerilerden baktığım arabalardan daha uygun bir fiyata ilk sahibinden bir araba buldum. 2018 model Hyundai Elantra. Amerika’ya yerleşirken bir liste yapıp hangi arabaları alabileceğimi yazsam ilk 10'a bile girmeyecek bir araba, burada bana en uygun gelen ve en çok içime sinen araba oldu. Amerika’ya geleli yarım yıl olmuş, hiç hayalini kurmadığım bir arabayla çalışıyor, hiç yaşayacağımı tahmin etmediğim bir eyalette, Amerika’da yaşarım dediğim müstakil evin tam zıttı olan çok katlı bir binanın apartman dairesinde, ay ben o kadar soğukta yaşayamam dediğim soğukta yaşıyordum. Hiçbir şey umduğum, beklediğim veya planladığım gibi değildi. İşin tuhafı, mutluydum, huzurluydum…

    Ben doğa aşığı bir insan değilim, değildim. Kampa gitmem, pikniğe gitsem toprağa oturmak yerine yere bir şey serip onun üstüne otururum, kumsala gitsem kuma yatmak yerine sandalye koyar ona otururum. Kış sporlarını sevmem, hatta kar topu oynamayı bile sevmem, çok üşürüm zaten, evde yorgan altında yatmayı tercih ederim. Ama yemyeşil doğası tertemiz havası olan bir yere geldim, hala kamp yapmıyorum ama o yeşili görmek o havayı içime çekmek bile bana huzur veriyor. Sincapları, tavşanları, geyikleri görmek beni mutlu ediyor. En tuhafı, soğuktan donup yorgan altından çıkmayan ben, kış boyu dışarıda, bazen dizime kadar ulaşan karın içinde yürürken, -30 derece soğukta tişörtün üzerine giydiğim polarımla delivery yaptım, kalın montumu üzerime giymedim ve hiç hasta olmadım. Kendimi yeniden keşfediyorum resmen.

    posted in Amerika Birleşik Devletleri'nde Yaşam
  • Ucak Yolculugu ve Ucak Bileti
    Bu konu ucak yolculugu ve ucak bileti alma konusunda bir rehber olma amaci tasir, lutfen siz de sorulariniz ve yorumlariniz icin yeni bir baslik acmaktansa bu konuyu kullanin. Konuya yapilan faydali yorum ve fikirleri periyodik olarak ilk mesaja tasiyacagim.



    Ucak yolculugu, hizli ve guvenli bir seyahat yontemidir ve ozellikle okyanus asiri yolculuklar icin siklikla tercih edilir. Ucaklarda genel olarak 3 ayri sinif vardir ve bilet fiyatlandirmalari, bulunduklari sinifa gore yapilir. Bu siniflar: first class , business class ve economy class’tir. Kabin hacmine ve ucagin sekline gore genelde ucaklarda 2 ya da 3 farkli sinif bulunur.

    • First Class (Birinci Sinif) genelde biletleri en pahali olan, en yuksek ucus rahatligina ve servis yelpazesine sahip siniftir.

    • Business Class (Executive Class) yuksek kalitede rahatliga sahip siniftir, genellikle isadamlari ve cok sik seyahat eden kisiler tarafindan tercih edilir.

    • Premium Economy Class (Comfort Class) ekonomi sinifindan daha genis koltuk araligina ve genisligine sahip olan siniftir.

    • Economy Class (Coach Class ya da Travel Class) temel hizmetlerin verildigi standart siniftir; ara ara seyahat edenler ya da tatil, gezi vb. amacla seyahat edenler tarafindan siklikla tercih edilir.

    Ucak Bileti Almak

    Ucak biletleri, havayolu sirketlerinden ya da seyahat acentalarindan satin alinabilir. Ayrica havayolu sirketlerinin ve seyahat acentalarinin bilet fiyatlarini online olarak tarayabileceginiz web siteleri yardimiyla da ucak bileti satin alabilirsiniz. Bu web siteleri iki cesit olabilir: OSA ve BAM.

    Online Seyahat Acentalari (OSA): havayolu sirketleriyle anlasmali olup belli bir bilet sayisina sahip olan ya da biletleri havayolu sirketlerinin kendi sisteminden bulan ve uygun fiyati buldugunuzda bileti direkt satin alabileceginiz sitelerdir.

    Bilet Arama Motorlari (BAM): biletleri direkt satmayip, havayolu sirketlerini ve online seyahat acentalarini tarayip en uygun fiyatlari onunuze getiren sitelerdir. Bu sitelerde buldugunuz biletleri tikladiginizda bileti satin alacaginiz siteye sizi yonlendirirler.

    Sizin de tahmin edebileceginiz uzere, bir BAM ne kadar cok sayida OSA ve havayolu sirketini tariyorsa, size o kadar uygun fiyatli bilet bulabilir. Frommers'a gore en uygun bileti arastirabileceginiz en iyi 10 site sirasiyla soyledir:

    1. Momondo (BAM)
    2. Skyscanner (BAM)
    3. Google Flights (BAM)
    4. Kayak (BAM)
    5. Hipmunk (BAM)
    6. CheapOAir (OSA)
    7. Seatguru (OSA)
    8. Hotwire (OSA)
    9. Expedia / Travelocity / Orbitz (OSA) *
    10. Priceline (OSA)
    * Travelocity ve Orbitz, Expedia tarafindan satin alindigindan artik ayni sonuclari gosteriyorlar.

    Onlarca site var gibi gozukse de aslinda pazarin buyuk bir bolumu iki sirket grubu tarafindan yonetiliyor.

    The Priceline Group:

    Expedia Inc.:

    • CheapTickets , Expedia.com , Hotwire Group, Orbitz , Travelocity ve trivago gibi sirketleri icerir.


      alt metni

    Uygun Fiyata Ucak Bileti Bulmak icin Tavsiyeler


    Havayolu sirketleri bilet fiyatlarini belirlerken karmasik bir yontem kullanir. Bilet fiyatlarini; genel tasima ucreti, vergiler, havalimani ucretleri, yakit ucreti, verilecek hizmet bedeli, koltuk secimi, bagaj vs. gibi pek cok etken belirler. Havayolu sirketlerinin amaci ucagi tamamen doldurmaktir, boylece kisi basi maliyeti dusurup maksimum duzeyde kar edebilirler. Tabii, hicbir firma sadece ucagi doldurmak amaciyla zararina bilet satmaz; o nedenle gecmis yillarin verilerine bakilarak, ayni rotayi kullanan diger havayolu firmalarinin bilet fiyatlari incelenerek, ucagin doluluk oranina ve uygun koltuk sayisina -yani anlik arz/talep dengesine- gore bilet fiyatlari surekli guncellenir. Biletler haftanin belli gunlerinde guncellenir fakat bu gun sirketten sirkete farklilik gosterir.

    Uygun fiyatli ucak bileti almanin en onemli sarti esnekliktir. Ucus gununde ve zamaninda, ucagin cikis yeri ve varacagi yer (ve dolayisiyla havalimanlari) konularinda ne kadar esnekseniz, ucuz ucak bileti bulma sansiniz o kadar artacaktir. Genel olarak su noktalara dikkat ederek, ucak biletini masrafinizi dusurebilirsiniz:

    • Ozellikle resmi ve dini bayramlarda, noel, sukran gunu, yilbasi, somestr donemlerinde, haftasonlarinda ve genel tatil sezonu olarak kabul edilen yaz aylarinda (ozellikle Temmuz-Agustos aylarinda) bilet fiyatlari daha yuksek olur. Ucusunuzun gidis-donus ayaklarindan birini ya da mumkunse ikisini bu donemlerin disinda secip bilet fiyatinizi dusurebilirsiniz.

    • Bir havalimani bulunan kucuk bir sehirden cikis yapmaktansa, birden fazla havalimani bulunan ve ulasiminizin rahat oldugu yakindaki buyuk sehirlerden cikis yapmayi dusunebilirsiniz.

    • Yine ayni mantikla birkac havalimaninin bulunacagi bir varis noktasini secmeniz, uygun fiyatli bilet bulmanizi kolaylastirir. Ama varis yapacaginiz sehirdeki ve havalimanindaki ulasim yontemlerini iyice arastirin ve mumkunse toplu tasimanin devam ettigi saatlerde havalimanina varacak sekilde biletlerinizi alin.

    • Tek yon (one way) ucak bileti almaktansa, gidis-donus (round trip) bilet almak cogunlukla cok daha uygun fiyata bilet almanizi saglar.

    • Fiyat dususlerini takip etmek icin Airfarewatchdog, Kayak, Hipmunk ve Hotwire gibi sitelerdeki fare alert (price alert) bolumune abone olabilirsiniz.

    • Eger satislar beklenenden yavas ilerliyorsa, firmalar bu ucus hattina daha ucuz biletler koyarak satislara hareket getirmeye calisirlar. Bu kampanyalar ve indirimlerden, havayolu sirketlerinin web sitelerine ya da skyscanner , kayak gibi sitelerin e-bultenlerine abone olarak haberdar olabilirsiniz.

    • Eger iyi fiyatli oldugunu dusundugunuz bir bilet bulduysaniz, cok beklemeden satin alin. Rezervasyon iptallerinden dolayi anlik cok uygun fiyatli biletler karsiniza cikabilir, ama bu biletler kisa surede satin alinacaktir, o nedenle boyle bir firsati gordugunuzde elinizi cabuk tutun.

    • Pek cok BAM'da gecen yillardaki benzer zamanlarda fiyat degisimlerine gore bir analiz grafigi oluyor. Bu grafik, gecen yillarda site uzerinden yapilan satislara gore bilet fiyatlarinin azalacagini ya da artacagini tahmin etmeye calisan bir analiz, tabii ki bu tur analizler gercekte ne olacagini %100 garanti edemez, o nedenle grafigin yaninda yapilan analizin bir guvenilirlik yuzdesi de belirtilir. Bilet satin alma zamanina karar verirken bu analizlerden yararlanabilirsiniz.

    • Turkiye - ABD arasi ucak biletlerini 5 ay onceden takip etmeye baslayabilirsiniz, (gidis-donus sezonuna bagli olarak degisse de) genelde en uygun fiyatli biletleri ucustan 5 ay ile 3 ay oncesine kadar bulabilirsiniz. Ozellikle tatil periyoduna yaklasiyorsaniz biletinizi ertelemeden alin. Bilet fiyatlari ucusa 3 hafta kala yukselmeye baslar (Is seyahatinde bulunan orta ve ust sinif isadamlari ucusa genellikle ortalama 3 hafta kala bilet rezerve ederler. Eger ucak ongorulemeyen bir nedenden dolayi bos degilse, 3 hafta oncesinden baslayarak ucak gunune kadar bilet fiyatlari genelde artar).

    • Genellikle sali ya da carsama gunleri hareket eden ucaklarda (ozellikle sali aksamlari) daha ucuz fiyatli bilet bulabilirsiniz.

    • Eger uluslararasi ucusunuza aktarmali bilet aliyorsaniz, fakat aktarma yapacaginiz havalimanini tanimiyorsaniz aktarmanin en az 2.5 saat olmasini tavsiye ederim. Eger hava sartlari kotuyse, kullandiginiz sirket son zamanlarda cok sik gecikmeli kalktiysa, cocuklarla seyahat ediyorsaniz ya da bagajinizi ucaktan ucaga kendiniz goturmeliyseniz baglanti ucusunuzu kacirmamaniz icin 3.5-4 saat molali bir baglanti ucusu satin alabilirsiniz. Eger gideceginiz havalimanini iyi taniyorsaniz, cikacaginiz ve gireceginiz ucus kapilari birbirine yakinsa ya da hizli hareket edebileceginize eminseniz 1-1.5 saat gibi kisa sureli aktarmalar bile size yetebilir. (Aktarma yapacaginiz yerde transit vize gerekmedigine emin olun!)

    • Herhangi bir nedenden dolayi ucusu gerceklestirmeme ihtimaliniz varsa ya da bu ihtimal yuksek ise, daha pahali olsa da bilet iptali, degisikligi veya ucret iadesi olan bilet seceneklerini tercih etmeniz ucus zamanini degistirebilmenizi ya da en azindan paranizin bir kismini geri almanizi saglar.

    • Eger yurtici ucusu yapiyorsaniz, kucuk ucak firmalarinin fiyatlarini 1.5 ay oncesinden kontrol etmeye baslayip, ucustan 1 hafta oncesine kadar biletleri alabilirsiniz.

    • Bilet almaya karar verdiginizde, kullandiginiz web tarayicisindaki (chrome, mozilla vs.) cerezleri (cookie) silip biletlerinizi alin. Havayolu firmalari ve BAM'lar genelde sizi takip edip, ayni rotadaki ucus aramalariniz icin surekli fiyati arttirarak size gosteriyorlar. Amaclari, fiyatlarin gitgide arttigina sizi inandirmak ve cok gecikmeden ucak bileti almanizi saglamak. O nedenle her zaman cerezlerinizi silip bir daha arama yapin. (Bu bilgi cok fazla yerde yaziyor, bu bir efsane mi gercek mi emin degilim, bunu test etmeyi de dusunmuyorum 🙂 o nedenle uyari olarak yine de ekleyeyim dedim, cunku yapmanizin bir zarari yok. Eger bu konuda net bilgisi olan varsa lutfen forumu bilgilendirsin).

    • Gidis-donus (round-trip) biletlerinin, tek yonlu (one-way) biletlerden daha avantajli olacagindan bahsetmistim, ama soyle bir durum da var: Havayolu sirketleri karlarini arttirmaya calisirken, ucaklarini da doldurmak istemektedirler. Bu nedenle A sehrinden B sehrine goturdugu kisiyi, geri donerken yine kendi sirketini kullanmasi icin daha uygun fiyatli donus bileti onerirler. Bu nedenle bazi durumlarda gidis ve donus biletinin (one way) ayri ayri toplamindan cok daha uygun fiyata gidis-donus (round trip) bileti almak mumkun oluyor. Hatta bazi durumlarda tek yon bilet fiyatlari, round-trip'in toplamindan da yuksek olabiliyor. Bu her ne kadar mantikli gelmese de, havayolu sirketleri bu biletlerin, paradan cok ucus zamanini onemseyen isadamlari ve yoneticiler tarafindan satin alinacagini bildiginden, 'hidden city ticketing' teknigini kullanip daha uygun fiyata bilet satin almaya calisan kisileri engellemek icin ve ayrica B sehrine giden kisiyi yine kendi sirketini kullanip karini garantilemek icin daha pahaliya satmaktadir. Bu nedenlerden dolayi tek yon biletler bazen gidis-donus biletinin toplamindan bile daha fazla fiyata satilabiliyor.

    Diger Onemli Noktalar

    • Mil Programlari (Sikca Ucan Yolcu Programlari):

    Havayolu sirketlerinin, daimi musterilerine ekstra hizmet sunmak ve diger musterileri tesvik etmek amaciyla mil programlari vardir. THY'nin mil programi Miles&Smiles'dir. Bu mil programiyla hesabinizda biriktirdiginiz puanlari THY'den bir ucak bileti satin almak icin ya da -eger topladiginiz puanlar bilet almaya yetmiyorsa- Shop&Miles uzerinden anneler ya da babalar gununde hediye almak icin kullanabilirsiniz 🙂

    THY ile gerceklestirdiginiz her ucusta, iki sehir arasindaki mesafe kadar mil puani hesabiniza eklenir. THY disinda baska bir havayolu sirketini kullandiginizda da (bu sirketin THY ile ortakligi varsa ya da ayni havayolu birliginin icindeyse) THY mil hesabiniza puan eklenebilir (ama bu millerin sadece belli bir yuzdesi puan olarak hesabiniza aktarilir). Havayolu sirketleri diger sirketlerle birlikler olustururlar, su an dunyada 3 tane buyuk havayolu birligi (airline alliance) vardir: Star Alliance (THY'nin de icinde bulundugu), Sky Team ve Oneworld'dur. Star Alliance'a uye bir havayolu sirketiyle ucus yaptiginiz surece bu milleri THY hesabiniza ekleyebilirsiniz, ama genelde her havayolu sirketi icin en avantajlisi kendi mil programini kullanmaktir. Misal, yine bir Star Alliance uyesi olan Lufthansa'nin en ucuz koltuk grubundan bilet aldiginizda bu millerin sadece %25'i THY mil hesabiniza aktarilir.

    Ucmanin yaninda, size mil puani kazandiracak kredi kartlari da alabilirsiniz, boylece harcama yaptikca hesabinizda mil puanlari birikmeye devam eder. THY'nin Miles&Smiles icin anlastigi bankadan uygun kredi kartini alip mil kazanabilirsiniz. Ayrica kullandiginiz kredi kartlarindan, kaldiginiz otellere; kiraladiginiz arabalardan, aldiginiz saglik sigortalarina, kullandiginiz seyahat acentalarindan, alisverisinizi yaptiginiz yerlere kadar her yerden mil kazanabilirsiniz. THY'nin ya da diger havayolu sirketlerinin program ortagi oldugu partner sirketleri ogrenmek ya da bu konu hakkinda daha fazla bilgi sahibi olmak icin sirketlerin kendi sitelerini inceleyebilirsiniz.

    • Bavul Secimi ve Bavul Hazirlama

    Bu konuyu zaten sayin @smesut , kendi konusunda ayrintili sekilde acikladi:
    https://yesilkartforum.com/forum/topic/128/bavul-hazırlama-yeni-hayat-yeni-bir-başlangıç

    • online check-in

    Genelde havayolu sirketleri ucusa 24 saat kala online check-in yapilmasina izin veriyorlar. Peki online check-in hangi durumlarda onemlidir?

    ⋅⋅⋅Eger oturdugunuz koltuk sizin icin onemliyse bu koltugun secimi icin
    ⋅⋅⋅Fazladan rezervasyon yapilan ucaklarda bir koltuk garanti etmek icin
    ⋅⋅⋅Eger aktarma ucusunuz varsa, size 5-15 dakika arasi zaman kazandirmasi amaciyla onlerden bir koltuk secmek icin
    ⋅⋅⋅Bazi ucaklarda sadece belirli koltuklarda priz oluyor, eger ucusunuz sirasinda onemliyse prizi olan bir koltuk secmek icin

    online check-in yapmanizi tavsiye ederiz.

    • Sistemin Bosluklari ve Diger Taktikler:

    not: ilki haric asagida bahsedilen yontemlerin bu konuyu gasp etmesini istemiyorum, o nedenle lutfen o konulari burada tartismayin 🙂

    • ilk verecegim taktik, tek-yon bilet almakla ilgili. Yukarida da acikladigim nedenlerden oturu, pek cok kez gidis-donus fiyati tek yon fiyatindan daha uygun olabiliyor, o nedenle geri donmeyi dusunmeseniz de biletlerin round-trip fiyatlarina da kesinlikle goz atin.

      Ayrica cogunlukla gecerli olmasa da, bazen gidis-donus bilet almak yerine iki adet tek yon bilet almak daha avantajli olabilir. Ozellikle hem kalkis hem de varis noktasinda birden fazla havalimani varsa, teker teker gidis-donus fiyatlarini kontrol edebilirsiniz.

    • "hidden city ticketing"
      ornekle aciklamak gerekirse, cok tercih edilen A sehrinden, yine cok tercih edilen B sehrine gidecek bir yolcu 300 dolara bilet bulabiliyor. Eger bu yolcu A sehrinden, cok da tercih edilmeyen C sehrine bilet bulmaya calisirsa (C sehri, B'ye yakin bir sehir ve cok tercih edilmedigi icin ucaklar B uzerinden aktarmali sekilde gerceklesiyor) havayolu firmalarinin A-C arasi yolculuk biletini, A-B + B-C seklinde 200 dolara sattigini goruyor (Havayolu sirketleri cok aktif olmayan ucus noktalarina tesvik amacli indirim yaparlar). Teorik olarak, eger ucaga bagaj vermeyecekseniz A-C biletini alip, 100 dolar kar edip, aradaki B noktasinda ucaktan inip, B-C arasi yolculugu gerceklestirmeyebilirsiniz.

      Her ne kadar havayolu sirketleri bunun yasal olmadigi savunsalar da (cunku yeterince kar edemiyorlar 🙂 ), en iyi sakli sehri bulmak icin kurulan https://skiplagged.com/ sitesini dava etmelerine karsin, davayi kazanamadilar. Bu nedenle cok sik "hidden city ticketing" uygulayip yakalanirsaniz, havayolu sirketleri sizin mil programi uyeliginizi kapatmakla sizi tehdit edebilirler.

    • "fuel dumping"
      Bu metod da sistem hatasina dayanarak, birden fazla ucusu birlestirince benzin fiyatinin biletten silinmesine dayanan bir yontem. Bunun icin ozellikle ucusun basina ya da sonuna kisa sureli ucuslar ekleyip toplam gezinin fiyatinin degisip degismeyecegini kontrol etmeniz gerekiyor. Bu yontem ozellikle pahali ve uzun rotalarla, kisa ve ucuz rotalari bir araya getirdiginizde, sistemin hata yapmasi ve benzin masrafini biletlere eklememesi fikrine dayaniyor. Eger yolculugun basina bir kisa ucus eklediyseniz, o yerden ucaga binmeniz gerekiyor.

    • Eger kalkis ve varis yerinizde birden fazla havalimani varsa, seyahat zamanlarinizda cok esnekseniz ya da yukarida bahsettigim hidden city ticketing veya fuel dumping yontemlerini kullanmaniz icin en uygun tool'lardan birisi Google'in bunyesinde yer alan ITA software Bu ITA matrix'te ucuslari tarayip, buldugunuz ucuslarin itinerary'lerini not ederek biletleri su siteden satin alabilirsiniz: https://bookwithmatrix.com/

      Ayni zamanda kredi kartinizda foreign transaction fee yoksa, yine ITA matrix'i ozellikle yerel ucuslar icin farkli ulkedeymis gibi kullanabilirsiniz. Bir firmanin bir hattina ait bilet fiyatlari kisinin bulundugu konuma gore farklilik gosterebilir, bunun nedeni buyuk ihtimalle havayolu sirketinin seyahat acentalari ya da bilgisayar destekli dagitim yapan sirketlerle de bilet satisi icin anlasma yapmasi, bu da bilet fiyatinda konuma gore farkliliklara neden olabilir.


    Yesilkart Forum tum uyelerine iyi ve guvenli yolculuklar diler! Bizi sectiginiz icin tesekkur ederiz! ☺

    Not: 9 Nisan 2017’de bir kabin ekibine yer acabilmek icin hicbir gonullu yolcunun cikmamasi uzerine rastgele sectikleri bir yolcuyu zor kullanarak ve ucak kapisina kadar surukleyerek, insanlik onurunu ayaklar altina alan United Airlines firmasindan bilet almayin, tanidiklariniza da aldirmayin. Eger bu gibi durumlara tepkinizi koymazsaniz dun tanimadiginiz insanlarin basina gelenler, yarin sizin ya da sevdiklerinizin basina gelir.
    alt metni
    Iyi gozlemleyin, akilli davranin, rahatliginiz ya da cebiniz icin daha onemli degerlerden vazgecmeyin!

    posted in Yolculuk
  • RE: Amerika'ya gitme sebepleriniz ?

    Neden gitmek istiyorum.?

    Dünyalar tatlısı bir kızım sevdiğim bir eşim tıngır mıngır giden bir hayatım var. Maddi durumumuz ortalama sayılabilecek bir durumdayız çok şükür. Benim gitme isteği biraz kişisel.Küstüm arkadaşlar; herşeyden herkezden küstüm. Mücadele etmekten yoruldum. Tatil sonucu bile bu tükenmişlik sendromunu atlatamıyorum. Sisteme küstüm mesela yada bu sistemin bi mok olmadığını en yakın arkadaşıma anlatırken anlamamasına küstüm. İş arkadaşlarımın arkamdan konuşmasına gıybetine küstüm, herkesin birbirini ezdiği şu dünyada güçsüzün safın ve masumun ezilmesine küstüm. Ön yargılara içten pazarlıklara onlar gibi olamamaya küstüm. Giydiği markalı elbiseye göre sınıflandıran bakış açısından küstüm. En yakınındaki insanların bile yaptığı çalıştığı işe göre saygı gören, fiyakalı işe göre konumlanan insanlardan sıkıldım. Başarısız olmaktan sıkıldım. Hep biryerlerin kalbi kırılmasın diye mücadele etmekten aman yanlış anlamasın diye yırtınmaktan gocunmadım ama bu mücadeleyi diğer insanlardan görmeyince küstüm. Herkesin 2. yüzünü görmekten ama görmemezlikten gelmekten sıkıldım. birde abimden küstüm insanlara bazen kullanılmaması gereken kelimeleri hissettirilmemesi gereken şeyleri, kalbin kırılacağını bile bile hissettiren ve bunu çekinmeden hoyratça kullanan insanlara küstüm.Gitmek istediğim yerde bunlar belki yine karşıma çıkacak bilmiyorum ama benim buradan gitmek istediğim kesin. Bedenim bu ülkede bu insanların arasında ama aklım ve ruhum değil. Rabden dilerim. Zira ben çok yoruldum.

    posted in Göçmenlik Sohbetleri
  • RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri

    Selamlar. Green card ile geldigim Amerika’da gecen yaklasik 16 gunluk bir surecin ardindan tecrubelerimi paylasayim dedim. 😊 19 Haziran Sali gunu sabah Istanbul’dan kalkan ucagim ayni gunun oglen 12.30’unda Chicago O’Hare Havaalani’na inis yapti. Amerika’ya inmis olmanin yarattigi heyecanla hizla valiz teslim alanina dogru ilerledim. Valizimi teslim almadan once meshur sari zarfin teslimi ve pasaport kontrolu icin bir siraya girdim. Kisa bir sure sonra 20 li yaslarin sonunda bir polis memuru eliyle isaret ederek beni yanina cagirdi. Polis o kadar suratsizdi ki, tum belgelerim tam olmasina ragmen bir tedirginlik yasamadim degil. 😊 Zarfi acip, pasaportu kontrol ettikten sonra bilgisayarda bir kac islem yaparak bana eliyle isaret ettigi yere gecmemi ve orada beklememi soyledi. Akabinde baska bir polis memuru geldi. 5 adim onumden bu yolun sonuna kadar yuruyorsun dedi. Ben yuruyorum ama 4 5 adim arkamdan da o geliyor. Sanirsin goz altina alindim. 😊) Baska bir polis noktasina ilerleyip burada da islemleri tamamladiktan sonra valizimi teslim alarak havaalanindan cikis yaptim. Gelmeden once Chicago’nun Lincoln Park bolgesinde bir hostel rezervasyonu yapmistim. Planim havaalaninda Uber veya Lyft cagirip dogrudan hostele gitmekti. Bunun icin de havaalaninin WIFI ina guveniyordum. Telefonumu elime aldim, internete baglandim ki o da ne! Internet o kadar kotu ki, degil Uber-Lyft cagirmak, tarayicida google bile acamiyorum. Lyft cagirmaya yonelik 2 tesebbusumden ikisi de basarisiz olunca 10 dolar iptal ucreti yansitilinca artik bu yolu denemekten vazgectim. Daha sonra elimde koca bir valiz, sora sora Blue Line a kadar gitmeyi basardim. 5 dolara bir oneway ticket alarak trene bindim ve yolculuga basladim. Simdiki plan Downtown’da inip bir telefon hatti alarak ulasim imkanlarimi kuvvetlendirmekti. Chicago duragina 1 durak kala yanimdaki Amerikali’ya Chicago yazan durak downtown mu diye sordum. Amerikalinin evet demesi uzerine Chicago duraginda inis yaptim. Inis yaptim ama, benden baska inen yok. Istasyon bombos. Hem de saat henuz 4 bile degil. Yukari cikip etrafima bakinmamla yanlis durakta indigimi farkettim. Meger burasi West Downtown mus. Bu da demek oluyor ki unlu Trump Tower, Water Tower in bulundugu Downtown’a gidebilmem icin elimde koca valiz, sirtimda sirt cantasi ile uzunca bir sure yurumem gerek. Bu secenegi degerlendirmektense etrafimda bulunan en yakin bir operator ofisine gidip bir telefon hatti alarak uber-lyft kullanmak daha mantikli geldi. Insanlara sora sora sonunda bir T-Mobile magazasi bularak telefon hattimi almayi basardim. Sonrasinda hemen bir Uber cagirarak hostele gectim. Amerika’ya gelis surecim bu sekilde idi. Simdi ise biraz da Chicago’da yasadigim deneyimlerden biraz bahsedeyim. Chicago siyahi nufusun cokca fazla oldugu, kuzey doguya ilerledikce yasam kalitesi, refah seviyesi artan, guney batiya ilerledikce de egitim seviyesi, yasam kalitesi dusen bir sehir. Sehrin guneyinde buyuk cogunlukla afro-amerikalilar yasiyor. Ben sehrin kuzey dogusunda yer aliyordum. Beyaz amerikali cogunluklu bir bolgeydi. Hostele yerlestikten sonra ilk 2 gun sehri guzelce gezdim. 2 gunun ardindan banka hesabi actirmak icin Bank of America ofisine ugradim. Kendileri benden ABD de yasadigima dair kanit, SSN veya ABD bankalarindan birine ait bir kredi karti istediler. Bunlarin 3 une de henuz sahip degildim. Bu durumda yardimci olamayacaklarini belirttiler. Sonrasinda Chase Bank, US Bank, Harris Bank, Citibank gibi bir cok banka gezdim. Hepsinden aldigim yanit ayniydi. Gunun sonunda bir baska Bank of America subesine gittim. Kadin herhangi bir sorun olmadigini, pasaport ve vize turumun banka hesabi acabilmek icin uygun oldugunu soyledi ve 3 gun sonrasi icin randevu verdi. (Evet burada bireysel musteri temsilcileri ile genelde randevu ile gorusuyorsunuz.) Ertesi gun SSN basvurusu icin Social Security Administration a gittigimde islemlerimi tamamlayip binadan ayrildiktan sonra karsida bir BofA subesi daha gordum. 2 gun daha beklemis olmayim diyerek bir de burada sansimi deneyeyim dedim. Ve evet, gittigim 3. Bank of America subesinde hesap actirmayi basarabildim. Yapmam gerekenleri tamamladiktan sonra artik is ve ev sorununu cozme zamani gelmisti. Gunlerce haril haril craiglist, indeed, monster gibi sitelerden is ilanlarini arastirdim. Ayni zamanda craiglist uzerinden bir de kalacak yer icin arastirma yapiyordum. Amerikaya yaklasik 3 aylik bir surec icin gelmis oldugumdan dolayi uzun sureli kontrat yapamiyor olusum alternatifleri ciddi oranda dusuruyordu. Turkiye’de hala egitim gormekte olan bir Iktisat ogrencisi olmamdan dolayi gecmiste hicbir is tecrubemin olmamasindan oturu is gorusmesine gittigim yerler tecrubeli personel bahanesini gosterek beni reddediyorlardi. Eger herhangi bir mesleginiz, ehliyetiniz, sosyal guvenlik numaraniz yok ise buyuk sehirlerde is bulmak gercekten zor. Soyle ki meslek yelpazesi restaurant isleri ve housekeeping arasinda gidip geliyor, Bu iki isin disinda yapilabilecek malesef cok fazla bir is yok. Bu nedenle ABD de ehliyet cok onemli. Yaklasik 8-10 gun suren bir is arayisinin ardindan cebimden yedigimi farkederek radikal bir karar almam gerektigi dusuncesine vardim. Chicago da kalmaya devam edersem, yuksek kira bedelleri, ortalama maaslar ve yuksek vergi oranlari ile onumdeki 2.5-3 aylik sureyi pek aydinlik geciremeyecektim. Arkadasimin tavsiyesi ile Bozeman, Montana’da bir otel isi oldugunu ogrendim. Housekeeping isiydi. Otel konaklamayi aylik 300 dolara sagliyor ve ucretsiz ogle-aksam yemekleri veriyordu. Para kazanabilmek ve giderleri minimize edebilmek adina bundan daha iyi bir teklif olamazdi. Hemen bir ucak bileti alarak Bozeman a gecis yaptim. Suan pek sevmemis olsam da housekeeper olarak calismaya devam ediyorum. Buradaki giderlerim inanilmaz derecede dusuk. Ayrica burada satis vergisi de yok. Etiket fiyati neyse onu oduyorum. Walmart a 2 gun once bir is basvurusunda bulunmustum, oradan da olumlu donus yaptilar. Yakin zamanda orada da ise baslayacagim. Simdilik burada birakayim. Eger sorulariniz olursa yanitlamaya calisirim. Yeni seyler tecrube edersem onlari da paylasirim. Bos zamanlarimda sik sik forumu ziyaret ederek sizlere yardimci olmaya calisacagim. Gorusmek uzere 😊

    Imla hatalari icin kusura bakmayin. Ilk kez ingilizce klavye kullandigim icin biraz zorlandim. 🙂

    posted in Amerika Birleşik Devletleri'nde Yaşam
  • DV2021 (2021 Green Card Lotosu) Asamalari

    DV2021 Green Card Lotosu Talihlilerinin Dikkatine!


    DV2021 sureci ana hatlariyla su asamalardan olusmaktadir:

    1. DS-260 formunu Green Card alacak herkes icin doldurup gondermek
    2. KCC'den email ile gelen talimatlar dogrultusunda, istenilen evraklari tarayip dijital olarak gondermek
    3. Dosya(case) numarasinin aktif olmasini beklemek
    4. Forumdaki “DV2020 Mulakat Deneyimleri” konusunu ve “ABD’de Yasam" kategorisindeki konulari okumak
    5. KCC'nin bir mulakat tarihi vermesini beklemek
    6. Mulakata Hazirlik ve Konsolosluk'ta Gocmen Vize Gorusmesi
    7. Vize basili pasaportlari PTT'den almak
    8. Seyahat hazirligi ve ABD’ye ilk giris(vize suresi bitmeden)


    DV2021 Zaman Cizelgesi:

    alt text

    Not: COVID-19 nedeniyle sonuclarin aciklanmasi 6 Haziran 2020'ye ertelendi.


    DV2021 Asamalari ayrintilariyla soyledir:

    1. DS-260 formunu Green Card alacak herkes icin doldurup gondermek

    dvprogram.state.gov adresinden kazandiginizi ogrendikten sonra buradan DS-260 formunu kendiniz ve Green Card alacak aile fertleriniz icin ayri ayri doldurmaniz gerekiyor. Eger cekilise basvurduktan sonra bilgilerinizde degisiklik olduysa (evlilik, bosanma, dogum vs.) bilgilerinizi guncellemeyi unutmayin!

    Kazandiginizi ve daha sonra mulakat tarihinizi ogrenebileceginiz tek yer dvprogram.state.gov adresidir. Ayrica her yil uygulamalarda ufak tefek degisiklikler oluyor, bu nedenle hicbir hata yapmamak icin bu surecte sadece forumdaki DV2021 baslikli konulardaki bilgilerle hareket etmelisiniz!

    Bu formlari yesilkartforum.com/cekilis adresindeki hazirlamis oldugum yonergelere gore doldurun (Bu pakette DS-260 formundaki her sorunun turkce olarak aciklamasini bulacaksiniz, eger yonergelere cep telefonu ya da tabletlerden ulasmaya calisiyorsaniz su linki kullanabilirsiniz). Ayrica formlari doldururken Youtube Kanalimizdaki su video'dan da yararlanabilirsiniz:

    Formlari hizli bir sekilde dolduran arkadaslarin cogu daha sonra formlarda yanlislik yaptigini farkediyor. Bu nedenle formu hemen doldurmanizi tavsiye etmem, lutfen formu doldurma isini birkac gune yayin ve sonrasinda ayri bir gunde tum cevaplari tekrar kontrol edip formlarinizi gonderin. Formlari bir kere gonderdikten sonra mulakat tarihi alana kadar cevaplarda degisiklik yapmamanizi tavsiye ederim. Ayrica surecte hicbir gecikme yasamamak icin en yakin zamanda DS-260 formunu Green Card alacak herkes icin doldurup gondermenizi oneririm.

    Forum kaynaklari:

    Formlari online olarak doldurduktan sonra en sondaki 'confirmation page' yani barkodlu onay sayfasinin ciktisini alin ve bu ciktiyi vize gorusmenizde beraberinizde goturun (Formu gonderdikten sonra herhangi bir gun siteye girerek cikti alabilirsiniz).

    2. KCC'den email ile gelen talimatlar dogrultusunda, istenilen evraklari tarayip dijital olarak gondermek

    Formlarinizi doldurduktan ve online olarak gonderdikten sonra yapmaniz gereken tek sey KCC'den email gelmesini sabirla beklemek. Size ve aile uyelerinize ait DS-260 formlariniz KCC ‘ye ulasip islendikten sonra, gerekli destekleyici belgeleri tarayip dijital ortamda gondermenizi isteyen talimat alacaksiniz (e-mail basvuru sirasinda verilen veya DS-260 formuna yazdiginiz e-mail adresine gonderilebiliyor, karisiklik yasamamak adina tum surecte sadece ana e-mail adresinizi kullanmanizi tavsiye ederim). Bu surecle ilgili ayrintili bilgiyi DV2021 Mulakat Deneyimleri basliginda bulabilirsiniz.

    3. Dosya(case) numarasinin aktif olmasini beklemek

    Talimatlara uyarak istenen belgeleri KCC’ye yolladiktan sonra dosya numaranizin aktif (current) olmasini bekleyeceksiniz. Dosya numaraniz aktif olduktan sonra dvprogram.state.gov adresindeki sayfaniza girerek (cekilise basvuru yaparken aldiginiz confirmation number ile giris yapiyorsunuz) mulakat tarihinizi ogrenebilirsiniz. Mulakat tarihiniz siteye aktarildigi zaman KCC'den dvprogram.state.gov sayfanizi kontrol etmenizi soyleyen bir e-mail alacaksiniz. Bu e-mail de cekilise basvuru esnasinda yazdiginiz e-mail adresine veya DS-260 formunda belirttiginiz e-mail adresine gonderilebilir, karisiklik yasamamak adina tum surecte tek bir e-mail adresi kullanmanizi tavsiye ederim.

    Formlariniz islendikten ve belgeler KCC'ye ulastiktan sonra, yani bilgileriniz database 'e aktarildiktan sonra, size mulakat tarihi verilmesi icin numaranizin "aktif" olmasi gerekmektedir. Numaralar formlarin gonderilis ve islenmis oldugu tarihlere gore ayrilir ve bu formlar "dosya numaralari"na gore siralandiktan sonra o ay dagitilacak vize sayisina gore bir “cut-off” yani “sinir” belirlenir. Dosya numarasi sizin cekilisi kazanma siranizdir ve degistirilmesi mumkun degildir. Vizelerin dagitimina kucuk dosya numaralarindan baslanir, bu nedenle dosya numara(case number)niz cok buyukse -30.000 gibi- formunuzu ilk siz gondermis olsaniz bile, dosya numaralarina gore siralamada arkalarda kalacaginiz icin size ilk aylarda mulakat tarihi verilmeyecektir!

    O ay hangi "dosya numaralarinin" aktif oldugu her ay aciklanan vize bulteninde yer almaktadir. Eger numaraniz aciklanan numaradan kucukse sizin de dosya numaraniz aktif olmus demektir. Bu bultene suradaki "visa bulletin" adresinden ulasabilirsiniz. Her ayin 15'ine dogru bir sonraki ayin bulteni aciklanir. Ve aciklanan bultende "B. DIVERSITY IMMIGRANT (DV) CATEGORY..." basliginin altindaki EUROPE bolgesindeki 'aktif' (current) numaraya bakmaniz gerekmektedir. (Her bolge icin ayri sayida kisi DV icin sans kazanmaktadir, dolayisiyla her bolgenin dosya numaralarinin ilerleyisi birbirinden farklidir(bagimsizdir). Turkiye ‘Europe’ kategorisinde bulunuyor.)

    Bunun disinda her ayin bulteninde bir sonraki ay aktif olacak numaralar da "C. DIVERSITY (DV) IMMIGRANT CATEGORY RANK CUT OFF WHICH WILL APPLY..." baslikli kisimda on bilgi olarak verilir. Yani su an icinde bulundugumuz Haziran ayinda, gelecek ay olan Temmuz'a ait vize bulteni aciklanacak ve bu Temmuz bulteninin icinde hem Temmuz'a ait hem de Temmuz'dan bir sonraki ay olan Agustos'a ait aktif numaralar aciklanacak.

    Fikir vermesi amaciyla gecen yilda ve bir onceki yilda hangi dosya numaralarin ne zaman aktif olduklarina su sayfadan bakabilirsiniz:
    http://yesilkartforum.com/bulten/

    Kimin dosyasina ne zaman mulakat tarihi verilecegini ogrenmek ve ABD'deki yakin sehir veya eyaletlere gidecek forum uyelerinin birbirlerine destek olmalarini saglamak icin DV2015 zamani forum uyesi mario'nun Turkiye'den DV2015’i kazananlar icin hazirladigi su tablodan yararlandilar: http://bit.ly/1CgoTHT

    Benzer tablo diger yillar icin de hazirlandi:
    DV2016 tablosu: https://bit.ly/1JRqgEd
    DV2017 tablosu: https://bit.ly/2A2RcW2
    DV2018 tablosu: https://bit.ly/2oUsb7r
    DV2019 tablosu: https://bit.ly/2L0H2pM
    DV2020 tablosu: https://bit.ly/2V0zMOz

    Bu da bu yilin tablosu: https://bit.ly/3csLtWZ

    Lutfen bu tabloyu bu foruma uye olsa da olmasa da; bu satiri okuyan butun DV2021 kazananlari doldursun. Bu cizelge, butun DV2021 kazananlari icin faydali bir dokuman olacak.

    4. Forumdaki “DV2020 Mulakat Deneyimleri” konusunu ve “ABD’de Yasam" kategorisindeki basliklari ve konulari okumak

    Bu surecte islemlerin gerceklesmesini beklerken, bilgi ve deneyim dolu forum konularini ve gecmis yillarin mulakat deneyimlerini incelemeyi unutmayin.

    Not: Sadece deneyimlerin aktarildigi su konuya da ayrica goz atabilirsiniz: https://yesilkartforum.com/forum/topic/2888/çeşitlilik-vizesi-mülakat-deneyimleri

    5. KCC'nin bir mulakat tarihi vermesini beklemek

    Sizin dosya numaraniz aktif olduktan, form ve belgeleriniz islendikten sonra size bir mulakat tarihi verildiginde, dvprogram.state.gov sayfaniza girip oradan mulakat tarihinizi ogrenebileceksiniz. dvprogram.state.gov sayfaniz guncellendigi zaman KCC'den size bir e-mail gelecek ve siz de siteye girip mulakat tarihinizi ogreneceksiniz (Bazen email’den hemen sonra sayfaniz henuz guncellenmemis oluyor, email geldikten sonra 3-4 saat bekleyip tekrar siteye girebilirsiniz!).

    Mulakat tarihleri KCC tarafindan belirlendikten sonra dosyalariniz formlarda belirttiginiz konsolosluga gonderiliyor, yani eger Ankara'daki Amerikan Konsoloslugu'nda mulakata girecekseniz belgeleriniz oraya gonderilecek. Turkiye'de gocmen vizeler icin sadece Ankara ABD Konsoloslugu'nda mulakata giriliyor.

    6. Mulakata Hazirlik ve Konsolosluk'ta Gocmen Vize Gorusmesi

    Mulakat oncesi belgelerinizi nasil hazirlayacaginizi ve mulakatlarla ilgili tum ayrintilari DV2021 Mulakat Deneyimleri adli konuda bulabilirsiniz! Ayrica forumdaki gecmis yillarin mulakat deneyimlerini de incelemenizi siddetle tavsiye ederim!

    7. Vize basili pasaportlari PTT'den almak

    Mulakattan sonra AIS’ten secmis oldugunuz PTT subesine uzerine gocmen vize basili pasaportunuz gonderilecek. PTT, pasaportunuzu konsolosluktan aldigi zaman telefonunuza bilgi gonderecek.

    8. Seyahat hazirligi ve ABD’ye ilk giris(vize suresi bitmeden)

    Green Card almak istiyorsaniz size verilen vizenin son tarihine kadar (yaklasik 6 ay sureniz olacak) ABD'ye ilk girisi yapmak zorundasiniz. ABD'ye girdikten sonra Green Card'iniz ve doldurdugunuz formlarda istediyseniz SSN(Social Security Number)'niz DS-260 formunda verdiginiz adrese gonderilecek.

    DV2021 mulakat deneyimleri konusunun ilk iletisinde de acikladigim uzere, vize paketi geldikten sonra ABD'ye giris yapmadan $220 USCIS Gocmenlik ucretinizi odemenizi tavsiye ederim. Bu USCIS ucretini odemeden Green Card'iniz size gonderilmeyecek. Bu konudaki ayrintili bilgiyi su konuda bulabilirsiniz: USCIS Immigrant Fee Ödeme (ekran görüntüleriyle)

    Ayrica ABD’ye seyahat ve ABD disinda kalis sureleriyle ilgili sorulariniz icin su konuyu da incelemenizi kesinlikle tavsiye ederim: Green Card sahiplerinin ABD dışında Kalış Süreleri

    Onemli not: Foruma kayit olduktan sonra lutfen imzanizi uygun sekilde guncelleyin. Hangi kullanicinin hangi surecte oldugunu gorunce sorularinizi ve sorulma amacini anlamamiz ve dolayisiyla cevaplamamiz kolaylasiyor.


    Lutfen DV2021 mulakatlari ile ilgili sorulari "DV2021 Mulakat Deneyimleri" adli konuda, DS-260 formu ve surecle ilgili diger sorularinizi "DV2021 (2021 Green Card Lotosu) asamalari" adli konuda sorun. DV2021 sureciyle ilgili baska bir baslik acmaniza gerek yoktur.

    Ayrica konu ile alakasiz her soru, daha sonra konuyu okuyanlar icin gereksiz bilgi olusturacaktir. Eminim ki kimse kendini boyle bir durumda bulmak istemez, bu nedenle baskalarini da bu duruma sokmadigimizdan emin olalim. Tesekkurler!

    posted in Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci
  • RE: Göçmen Vize ile ABD'ye ilk giriş

    Herkese selamlar. Mülakat deneyimimden sonra yaşadığım süreci de paylaşmak isterim, belki vereceğim bazı bilgiler birilerinin işine yarar.

    12 Ağustos Perşembe günkü mülakatımdan dört gün sonra, 16 Ağustos Pazartesi sabahı vizeli pasaportum PTT şubesine ulaştı. Bundan sonraki planım, bulabildiğim en ucuz ve yakın tarihli biletleri alıp ABD’ye giriş-çıkış yaparak Green Card ve SSN kart basım süreçlerini başlatmaktı. Pasaportumu teslim alır almaz kredi kartımla USCIS’e 220 USD kart ücretini ödedim ve iki üç gün sonrasına bilet aramaya koyuldum.

    Çok yakın tarihli biletler, özellikle THY ve Avrupalı taşıyıcılarınkiler inanılmaz pahalı, 1500 USD civarında dolanıyorlar malumunuz. Ama bazı OTA (online travel agency) sitelerinde bazı havayollarının boş koltukları doldurmak için fiyatları 24 saat kala filan indirdiği biletler olduğunu duyardım ama bunlara nasıl ulaşabileceğimi, hangisinin güvenilir olduğunu vs. hiç araştırmamıştım.

    Ertesi gün (Salı) gözümü kararttım, yurt dışı seyahatte geçerli PCR testi yapma yetkisi bulunan yakındaki bir hastaneye (Yeditepe Üniv. Hastanesi) gidip test yaptırdım, akşam 6’da teslim almak üzere sözleştim. Eve döndüm, ETS’ye bağlı ucuzabilet.com’da ABD’deki herhangi bir noktaya en ucuz son dakika biletlerini kovalamaya başladım. Gerçekten de sabah 12 bin TL civarında fiyatlanan bazı biletler öğleden sonra 8 bin TL’ye filan geriledi. Covid testi üç gün geçerli olacağı ve biraz daha zamanım olduğu için bileti hemen almadım, akşama kadar fiyatların biraz daha düşmesini bekleme riskini almaya karar verdim. Akşam 18.00’de gidip negatif test sonucumu teslim aldım ıslak imzalı, damgalı, İngilizceli vs.

    Ucuza bilet nasıl bulunur?

    Eve geldim, aynı siteye girdim, ertesi gün 13.20 kalkışlı, Doha’da uzun süre beklemeli Qatar Airways İstanbul-Doha-Boston bileti buldum; 18 Ağustos gidiş, 20 Ağustos dönüş olmak üzere toplam 6260 TL’ye (735 USD) geldi. New York biletlerinin düşüp düşmeyeceğinden emin olmadığım için bu bileti kredi kartıyla alarak sırt çantamı hazırlamaya başladım. (Üzücü bilgi: New York bileti de 2 saat kadar sonra 6,600 TL’ye düştü, ama düşmeyebilirdi.)

    Ertesi gün birer paket çerez ve bisküvi, tişört, çamaşır, tablet, laptop, şarj kabloları, pasaport, konsolosluğun verdiği zarf ve belgeleri sırt çantama tıkıştırıp İstanbul Havalimanı’na yol aldım. Sıra yok gibiydi, havayolu şirketi yetkilisi vizeye baktı, telefonuyla PCR testinin fotoğrafını çekti, check-in üç dört dakikada bitti. Katar, TC vatandaşlarından vize istemiyor; sadece aşı kartı veya test kafi.

    Dört saatlik uçuşla sorunsuz şekilde Doha’ya vardım. Oradaki 12 saatlik bekleme biraz yordu elbette ama havalimanı içinde bulunan beş altı adet Quiet Room'daki şezlonglarda az da olsa uyuma şansınız var. Havalimanında WiFi ücretsiz ve ara ara duraklasa da genelde sorunsuz çalışıyor. Quiet Room'da uyurken çantanızı bir şekilde emniyete almayı unutmayın. Doha Hamad havalimanı ultra lüks markalarla dolu, ticaret odaklı ve çok pahalı bir havalimanı. Öncesinde mutlaka atıştıracak şeyler alın, uçaktayken az da olsa plastik su şişelerinizi doldurmaya çalışın. Zira havalimanında maske dışında hemen tüm Covid-19 tedbirleri kaldırılmış, alışveriş mağazalarda ve ultra pahalı restoranlarda tam gaz devam ederken nedense su sebilleri kapalı! (Boston’da hepsi açıktı). 500ml su dükkanlarda 4-5 USD! Qatar Airways belli ki asıl işine, yani yolcuyu emniyetli, rahat ve sağlıklı şekilde taşımaya değil daha çok para basmaya odaklanmış. Nitekim özellikle dönüşte Doha-İstanbul seferi tam bir kepazelikti. (Aşağıda biraz daha detaylandırdım. Özeti “Best airlines in the world, my ass!")

    Boston’a varış ve beklenen an!

    Boston uçağına boarding ve 14 saatlik uçuş genelde sorunsuz geçti, Boston'a indik. İşin en heyecanlı, vizenizin tek bir damgayla Green Card’a dönüştüğü an nihayet gelmek üzereydi. 😀 Pasaport polisi özellikle öğrencileri oldukça zorluyordu. Güney Asyalı (Hint, Paki, SriLankalı vs.) iki kişinin yaklaşık 15’er dakika sorguya çekildiğine, aynı sorunun defalarca farklı şekilde sorulduğuna (ne okuyacaksın, neden?), yakınlarının, okulunun telefonlarının adreslerinin birkaç kere istediğine, sonunda da “siz şurda bekleyin” diye farklı bir yere alındığına bizzat şahit oldum. Malum Boston üniversite şehri (MIT, Harvard, Tufts, Emerson vs. 35 tane üniversite, "kolej" ve partnerleriyle beraber 200 binden fazla öğrenci nüfusu), o yüzden öğrenci trafiği oldukça yüksek. Ama bu kadar ürkünç ve sorgulayıcı olabileceklerini sanmıyordum. 😄

    Başka bir öğrencinin arkasında uzun süre bekledikten sonra sıra bana geldi. Pasaportumu uzattım, “fresh immigrant here” dedim, iyi ki maske vardı da pişmiş kelle gibi sırıttığım görülmedi. 😁 Eleman vizeyi hızlıca inceledi, maskeyi indirtip kameraya baktırıp fotomu çekti, o esnada önündeki monitörde fotoğraflarım, parmak izlerim ve tüm diğer bilgilerimin olduğu ekranı göz ucuyla gördüm. Vize numarasını girer girmez bütün hayatınız ekranda önüne düşüyor yani elemanın.

    Genel deneyimlerden farklı olarak benim bütün işlemlerimi o kabindeki arkadaş yaptı, başka bir odaya vs. götüren olmadı. Verdiğim konsolosluk zarfını açtı, tek tek belgeleri ayırdı, bir süre sarı doktor raporunu aradı, işaret ettim buldu, açtı baktı vs. Toplam 3-4 dakika sürdü hepsi; vizeme “Admitted” damgasını bastı, boş kısımlara Registration Number’ımı ve DV1 yazdığı anda artık Legal Permanent Resident olmuştum.

    Sonrasında hangi posta adresini kullanacağımı sorunca aklıma geldi DS260 formundaki adresi değiştireceğim (arkadaşım taşındı, adresi değişti); yeni adresi cep telefonumdan gösterdim, aldı formalarda bir yerlere not etti. Sonra da bütün postaların bu adrese geleceğini, Green Card altı ay içinde gelmezse mutlaka USCIS’e bildirmem gerektiğini, altı aydan sonra seyahat edeceksem ve kart hala yoksa USCIS’ten seyahat izin belgesi almam gerektiğini, aksi halde hayatımın zorlaşabileceğini filan anlattı gayet dostane şekilde. Bu arada adresim New York olmasına rağmen neden Boston’dan giriş yapıyor olduğum sorulmadı, sorulmasını da beklemiyordum zaten.

    Qatar Airways? Never again!

    Boston’da bir hostelde kaldım bir gece için 89 USD ödeyerek. Pahalı bir şehir ama güzel, bir gece idare edilebilir. Ayrıca son 10-15 yıldır bu kadar rutubetli (%80-90 arası) bir şehirde herhalde bulunmamışımdır. Hem jetlag hem uykusuzluk yüzünden akşam 9 gibi duş alıp uyudum, ertesi gün sabah 8 gibi kalktım, hostelde kahve içtim, check-out yapıp şehri gezdim, akşam 10 uçağına bindim ve Doha’ya geri döndüm. Doha’da bu kez 2.5 saatlik kısa bir beklemeden sonra hayatımın en berbat uçak yolculuğuna çıktım. Havalandırması bozuk bir uçağa bile bile tüm yolcuları aldılar. Biz havalandırma açılacak herhalde diye beklerken üstüne 1 saat 15 dakikalık rötar da yiyerek, yaz zamanı, Doha’da havalandırması olmayan çelik bir zindanın içinde tam 2 saat inanılmaz sıcak (40 derece civarı) ve sağlıksız bir ortamda bekledik! Havalandıktan sonra da bu kez yüksek irtifadaki aşırı soğuk havayı içeri bastılar; millet battaniyelerle korunmaya çalıştı. Qatar Airways herkesi hasta etmek konusunda bir hayli iddialıydı yani. Yemekler de oldukça vasattı, hem Boston hem İstanbul seferlerinde.

    Özetle Qatar Airways çok ışıltılı, petro-dolarlarla şişirilmiş, ama asli işini iyi yapmayan ve yapmaya da niyeti olmayan, insana saygısı namevcut tam bir islamo-kapitalist oluşum. Bu kafayı biz de Türkiye’de son 20 yıldır çok iyi biliyoruz. “Bir daha asla” diye söylenerek İstanbul’a gecenin bir vakti ayak bastım, E-10 ile evin yolunu tuttum.

    Bu anlattığım üç günlük serüven bana biletler dahil toplam 850 dolara mal oldu. Şu an hem mutlu hem de bundan sonraki eşya satma ve taşınma sürecinin yorgunluğunu şimdiden hissetmeye başlayan bir US Permanent Resident olarak sözlerime son veriyorum. Süreç hassas olduğu ve ben de gaza geldiğim için yazı uzun oldu kusura bakmayın. Ayrıca ihtiyacınız olan bir eşya varsa mesaj atın, belki bende vardır 😁

    Forumdaki tüm “dreamer”lara sevgiler, yolunuz açık olsun.

    posted in Yolculuk
  • RE: DV2022 Mülakat Deneyimleri

    Bu deneyimde, “DV2022 süreci hakkındaki düşüncülerimizi”, “Greencard sonrası evlilik sürecimizi”, “Herhangi bir oturum iznine sahip olmadan, dosya transferimizi Malezya’ya nasıl gerçekleştirdiğimizi”, “DV2022 sürecini hangi kaynaklardan yararlanarak takip ettiğimizi” ve “Malezya’da girmiş olduğumuz sağlık kontrolü ile mülakat deneyimimizi” başlıklar halinde bulacaksınız.

    Bu deneyimimi foruma aktarmadan önce, bu detaylı paylaşımda beni motive eden kişinin @gucarslan olduğunu belirtmek isterim. Kendisinin burada ki emeklerinin ve dokunduğu hayatların karşısında kuru kuru teşekkür etmek yerine, bu deneyimimizi foruma yeni gelecek olan arkadaşlara aktarmak, benim için daha anlamlı bir teşekkür niteliği taşımaktadır. Yeşilkartforum ve forumun Telegram gruplarında bu ortak bilince irili, ufaklı katkı sağlayan değerli insanlardan aldığım sayısız bilgi ve deneyim için minnettarım, iyi ki varsınız.

    DV2022 Süreci Hakkında ki düşüncelerim

    DV tarihinin en farklı senelerinden birisi de kuşkusuz DV2022 olmuştur. Kazanan insanların sürekli kendini sorguladığı, keşkeler ile aylarını geçirdiği, birçoğumuz için tüm umutların hayal kırıklıklarına dönüştüğü bir DV yılı. Sıra numarasının bir önemi olmadığı, DS-260 formunu en erken gönderen 27K sıra numarasına sahip kazananların mülakatını alıp vizesine kavuşurken, sıra numarası 5K içerisinde olan insanların DS-260 formunu geç gönderdiği için mülakat alamadan sürecin sonuna gelinen bir yıl olmuştur. DV2022 yılını daha iyi anlamak isteyen arkadaşlar için, 2022 Mayıs ayı içerisinde, o dönem Telegram grubunda yönetici olan değerli arkadaşım @berke1998 , @tunax, eşim ve benim yer aldığımız abdpost.com editörü Özlem Hanımla yapmış olduğumuz söyleşiyi buraya bırakıyorum.

    Greencard Sonrası Evlilik Sürecimiz

    DV2022 çekilişinin son başvuru günü olan, 9 Kasım 2020 tarihinde saçma bir fotoğrafçıdan çektirdiğim fotoğrafı kendim editleyerek günün son saatlerinde başvurmuştum. Bu bizim 3. başvurumuzdu. 2021 Mayıs ayında çekilişi kazandığımızı öğrendik. Tabi hızlı bir araştırmalardan sonra daha önce 2018 yılında red yediğimiz B1/B2 vize türü için kısmi olarak yararlanmış olduğum yeşilkartforum’dan tekrar yararlanmaya başladım.
    Forumdan aldığımız tavsiyeler üzerine, evlendikten sonra DS-260 forumunu her aile üyesi için doldurulmasının daha sağlıklı olacağını öğrendik ve uzun bir süredir birlikte yaşadığımız kız arkadaşım ile pandemi yüzünden ertelemiş olduğumuz evliliği ani bir şekilde tekrar gündemimize aldık. Tam o dönem de covid-19 kısıtlamaları olduğu için bu Mayıs ayı sonuna kadar en erken bulabildiğimiz tarihte evlendik. Daha sonra pasaport yenileme ve evrak işlerini bekledikten sonra, CN’in yüksek olmasından, biraz da daha dikkatli ve eksiksiz dolduralım, aceleye gelmesin diye DS-260 forumlarımızı 1 Temmuz da submit ettik. Burada büyük bir parantez açmak isterim. Kimsenin ön göremediği bir yıl olacağı henüz bilinmiyordu. DS-260 formunun erken gönderildiğinde talihliye avantaj sağladığı daha önce ki senelerde görülmemiş bir şeydi. Eğer bunu bilseydik 1 dakika bile beklemezdik, DS-260 formunu benim adıma bekar olarak doldurarak mülakat aldıktan sonra kız arkadaşımla evlenerek dosyamı açtırıp gerekli güncellemeleri yaparak eşimi sürece bu şekilde eklemiş olurduk ya da 2. bir seçenek ise evlendikten sonra zaman kaybetmeden ana talihli ben olduğum için medeni durum dışında herhangi bir değişiklik olmadığından dolayı DS-260 formunu evli olarak doldurup submit ederdik daha sonra eşimin soyadı sebebiyle pasaport değişim vb. işlemlerinin tamamlanmasının ardından onun da DS-260 formunu sonradan submit ederdik. Tüm bunların farkına varmak ne yazık ki 1 seneden erken olmadı. O yüzden bu durum hiçbir şekilde öngörülebilir değildi, eğer bizden sonra ki senelerde de bu şekilde devam ederse bu seçenekleri değerlendirebilirsiniz. Tabi burada şunu da bilmeniz de fayda var, ilerleyen kısımlarda mülakat deneyimimizde göreceksiniz, sizlerden Greencard kazandıktan sonra evlendiğiniz için ilişkinizin öncesini kanıtlamanızı isteyeceklerdir. Eğer gerçek ve kanıtlanabilir bir evliliğiniz varsa içiniz rahat olsun, evliliğiniz ile ilgili herhangi bir sorun yaşamazsınız.

    Oturum İzni Olmadan Dosya Transfer Süreci

    Bizi dosya transfer etme kararını aldıran ve bunun için çabalamaya iten birkaç durumdan bahsetmek daha iyi olacaktır. Ankara Büyükelçiği’nin yeni Büyükelçi Jeff Beyin göreve başladığı sıralarda mucizevi bir şekilde planladığı toplu mülakat herkesi umutlandırıp, öylece beklemesine sebep oldu. Daha sonrasında ise yok denecek kadar az EU dosyasına mülakat planlaması, case number’a göre değil de tamamen DS-260 doldurma tarihine göre mülakat planlaması ve daha da önemlisi ise EU ve AS dosyalarına eşit bir şekilde mülakat veriyor olmasıydı. Bu ne demekti? Ben bunu şu şekilde yorumluyordum DV2022 yılında 2526 Türk seçilenin yarısından fazlası Ankara’dan mülakat alamayacak demekti çünkü Ankara gayet güzel bir performansla çalışıyordu ama maalesef EU dosyalarına öncelik vermiyordu yani bize fayda sağlayacak şekilde çalışmıyordu. Onun yerine AS dosyalarına en çok mülakat planlayan postlardan biri oldu. Bu durumda bizim Ankara’dan mülakat alma şansımız yoktu. Biz tüm bu göstergeler sebebiyle 2022 Nisan ayının son gününde Morrison Urena ekibinin açmış olduğu UAO v BIDEN davasına katılan 13 dosyadan biri olduk. Deneyimimizin ilerleyen zamanlarında Curtis ile gerçekleştirmiş olduğum birkaç diyalogdan bahsedeceğim. Davanın bize şöyle bir artısı oldu. Bu bizim sürecimizde bir ‘keşke katılsaydık’ olarak karşımıza çıkmayacaktı ve bu süreci takip etmemizde farklı bir kaynak olarak dava dosyalarında hükümetin sunduğu savunmalarda ki tablolardan ve verilerden yararlardık. Tam bu dönemlerde Ankara AS dosyalarına daha çok mülakat veriyorken, EU dosyalarına daha az mülakat vermeye başladı ve zaman artık giderek azalmıştı. Ankara bütün yıl boyunca göndermiş olduğumuz hiçbir maile cevap vermedi. Otomatik reply bile gelmiyordu.
    2022 Mayıs ayının sonlarında dosyamızın transferi için önce birçok vize istemeyen ülkeye, Ankara Büyükelçiliğinin iş yoğunluğundan dolayı dosyamızı transfer etmek istediğimizi içeren mailler atmaya başladık. Mail içeriğine ise çok fazla uzatmadan kısa kısa bilgilerle birkaç mail taslağı oluşturduk. Bunlar şu bilgileri içeriyordu; “kim olduğumuzu”, “hangi bölgeden ve hangi ülkeden kazandığımızı”, “hangi okullardan mezun olduğumuzu”, “ne iş yaptığımızı”, “dosyamızı neden transfer etmek istediğimizi”, “transfer edeceğimiz ülkede ne kadar süre boyunca yasal olarak kalabileceğimizi”, “herhangi bir oturum iznine sahip olmadığımızı”, “Amerika’da bizi bekleyen akrabalarımız olduğunu”, “herhangi bir seyahat kısıtlamamız olmadığını” ve “Green Card’ın bizim için ne kadar önemli olduğunu” içeren maillerdi.
    Gidilebilir gördüğümüz bazı ülkelere açık bir şekilde case numaramızı vererek, gidilmesi biraz daha riskli olan ülkelere case numaramızı vermeden mailler gönderdik. Tam bu dönemlerde 2022 Haziran ayının başında Sarajevo’dan mülakat alan birçok arkadaşımız oldu, maalesef biz Bosna Hersek’e transfer maili daha sonradan attığımız için o treni kaçırmış olduk. Bu bize bir mail ile dosya transfer işleminin gerçekleştirilebilir olduğuna inancımız arttı. Yeter ki o Büyükelçinin boş slotu olsun ve mülakat planlamak istesin. Bizim için bir yıldır Ankara’nın yapmadığını başka konsolosluklar yapabilirdi. Bu durum bizim dosyamız için Ankara’yı unutup, başka ülkelere yönelmemiz gerektiğinin kanıtıydı. Haziran ayı boyunca vize isteyen ya da istemeyen 40’ın üzerinde Büyükelçiliğe transfer maili göndermiştik. Bunları nasıl seçtik ve neye göre belirledik?
    Öncelikle https://savediversityvisa.org/ bizim için kutsal bir kaynaktı. Adamlar nasıl yapmışsa helal olsun diyorum hala da şükranlarımı sunarım. Güncel bir şekilde tüm konsoloslukların verilerini görebiliyorduk. Hangi case numarasına ne kadar mülakat vermiş, düzenli mi ilerliyor yoksa rastgele mi, o ülkeden kaç kişi seçilmiş ve kaç dosyaya mülakat verilmiş, geçmiş senelerde nasıl performans göstermişler vb. gibi saymakla bitmeyecek bilgilerden faydalandık. Bir diğer yandan travel.state.gov’dan “List of Us Embassy” bölümünden bütün Büyükelçiliklerin göçmen birimlerinin mail adreslerine ulaşabiliyorduk. Bu iki değerli kaynak bize çok faydası oldu.
    Mail gönderdiğimiz Büyükelçiliklerin büyük bir kısmından hızlı bir şekilde olumsuz yanıt alırken, bazıları oturum izni ya da vatandaşlık istediği için ret ediyordu, bazıları ise şu an müsait değiliz gibi cevaplar veriyordu. En önemli dikkatimi çeken ise birkaç Büyükelçilik fiziksel olarak burada bulunan adayların dosyalarını işlemekte herhangi bir sorunları olmadıklarını belirtiyorlardı. Yani bu şu anlama geliyordu oraya gidip tüm işlem sürecimiz boyunca kalabileceğimi kanıtlarsam dosyamızı kabul edeceklerdi demek oluyordu. Bu durumda ben de hızlı bir plan yaparak, Temmuz ayı içerisinde sırasıyla önce Gürcistan (Tiflis) ardından Kuveyt ve son olarak Malezya’ya (Kuala Lumpur) seyahat ettim. Gürcistan’dan herhangi bir olumlu mail bile almamıştım ama hem kimlikle giriş çıkış rahat olduğu için hem de uçak biletleri ucuz olduğu için şansımı denemek istedim. Gürcistan, Tiflis Büyükelçiliği hiçbir mailimize cevap vermiyordu. Ancak onlarda şöyle bir durumla karşılaştım. Travels.docs uzantılı mail adresinden bana” cgi.fedaral” portalından Gürcistan adına bir hesap oluşturuldu. Ben de hesaba giriş yapıp tüm dv bilgilerimi ve pasaport bilgilerimi girmiştim. Orada mülakat için gün seçebilme bölümü vardı. Ancak hiçbir şekilde uygun mülakat tarihi bulunmuyordu. Derken Temmuz ayının ilk haftasının sonunda bir gece yine kontrol ederken, Eylül ayı için boş slotları olduğunu gördüm, hemen 1 Eylül için randevu oluşturdum. Tam o dönemde bayram tatili geldiği için hızlı bir şekilde Gürcistan’a giderek, ülkede olduğumu giriş belgeleriyle birlikte mail atarak, kendilerine mülakat oluşturduğumu da belirterek, kibar bir şekilde sağlık randevusu için ne yapmam gerekiyor diye sordum. Tabii teoride her şey tamamdı ama sonra Gürcistan ilk defa mailime cevap vererek, dosya transfer isteğinizi kabul edemiyoruz, almış olduğunuz mülakatınızı iptal ettik ve lütfen bir daha o portaldan mülakat oluşturmayın dediler. Gürcistan dosyası bu şekilde bizim için kapanmıştı. Daha sonra Temmuz ayında Kuveyt’e giriş yaptım. Kuveyt Türk bordo pasaport sahiplerinden vize istemektedir. E-vize olarak alınabilmektedir. Ancak sınırda sizlerden dönüş bileti isteyerek, ülkeye giriş için kendileri farklı bir belge vermekteler. Sizin aldığınız e-vize giriş için tek başına yeterli olmamaktadır. Kuveyt’in Gürcistan’dan farkı ise fiziksel olarak burada bulunan adayların dosyalarını işlemekte bir sorunları olmadığını söylemeleriydi. Ülkeye girer girmez pasaport damgası ve giriş belgelerim ile birlikte transfer talebinde bulundum. Ertesi gün Türkiye’ye geri döndüm onlar bayram tatili ile kendi tatillerini birleştirdikleri için bir hafta sonra dönüş yaptılar. Dosya transferini kendilerinin yapamadığını benim KCC’den talep etmem gerektiğini söylediler. KCC ise tüm maillerimize aynı kalıp yanıtı vermekteydi. “Dosyanız bir mülakat planlamasına hazır”, “KCC dosyanızda herhangi bir değişiklik yapamaz” ve “bir değişiklik yapmak istiyorsanız bunu mülakata gireceğiniz Büyükelçiliğinize bildirin” şeklindeydi. Kuveyt’e dosyamızın KCC tarafından işlendiği için sizlerin KCC’den istemeniz gerektiğini söylesek de yine bize aynı şekilde KCC’den isteyin cevabını verdiler. Ben de Ankara’dan rica ettim, her yolu deniyordum. Ankara hiç alışık olmadığımız bir şekilde ilk defa bir mailimize cevap verdi ve dosyanızı Kuveyt’in KCC’den talep etmesi yeterlidir dediler. Bu mail cevabını da Kuveyt’e gönderdim ve yine kabul etmediler ve böylece Kuveyt defterini de kapattık.
    Forumdan başka bir talihli Malezya’ya gitmeyi düşündüğünü paylaşmıştı. Bunu biliyordum ve Temmuz ayının sonlarına doğru UAO v BIDEN davasında hükümet 200 den fazla bir savunma sundu. Bu verilerin benim Malezya’ya gelmem konusunda çok büyük bir etkisi oldu. Bu verilerde hükümet bütün Büyükelçiliklerin göçmen vizesi backloglarını yayınlanmıştı, Ankara da bekleyen 1500 den fazla dv dosyası varken Malezya’da bekleyen dosya sırası yoktu. Temmuz ayının sonunda Malezya’dan fiziksel olarak burada bulunursanız dosyanızı kabul ederiz mailini aldık ve hemen Malezya’ya uçak bileti araştırmaya başladım. Elimizi çabuk tutmalıydık, çünkü eylül ayı için son mülakatlarını planlayacaklarını biliyorduk. En erken en uygun tarihte TSİ, 31 Temmuz sabah saatlerinde İstanbul çıkışlı, Malezya saati ile 2 Ağustos sabahı Malezya’ya inen İstanbul – Yeni Delhi aktarmalı bir uçuş buldum. Hızlı bir araştırma sonrası Hindistan’dan Transit vize almam gerektiğini öğrendim ve Hindistan’dan transit vize alabilmek için Hindistan Ankara Büyükelçiliğine durumumun aciliyetini anlatan mailler atarak telefonla defalarca aradım ve en hızlı vizeyi ne zaman alabileceğimi sordum aynı gün içerisinde sabah erkenden gelirsem akşam vize basılı halde pasaportunuzu alırsınız dediler. Öyle de oldu 29 Temmuz Cuma günü istedikleri tüm evraklarla Ankara Hindistan Büyükelçiliğine gittim, Transit Vize için bile bildiğinizin mülakata girerek akşam pasaportumu teslim aldım. Oradan İstanbul’a geçerek Malezya yolculuğuma tek başına başladım. Asıl talihli ben olduğum için transfer işlemlerini benim tamamlayıp eşimin daha sonra eşlik etmesinin yeterli olduğunu biliyorduk. Burada transfer kabulleri için bir detay belirtmek isterim, bir gün dosya kabul etmeyen bir Büyükelçilik başka bir zaman müsait olduklarında dosyanızı kabul edebilirler. Aralıklarla mail isteği atıp sormak faydanıza olacaktır.
    02 Ağustos sabahı Malezya’ya giriş yaptım daha önceden hazır olan mail kalıbına Malezya’ya giriş damgasını ekleyerek Kuala Lumpur Büyükelçiliğinden transfer talebinde bulundum. Kendileri 4 Ağustosta dosyamızı KCC’den istediklerini belirttiler, tabi biz de bu sefer olacağını düşünmüştük. Ancak gergin bir hafta bizi bekliyordu. Bizden sonra Malezya’ya giriş yapan kişilerin transfer isteklerini kabul etmediklerini içeren mailler atmaya başladılar. Yanı sıra şu önemli detayı da belirtiyorlardı, KCC Kuala Lumpur Büyükelçiliğinin Eylül ayı tüm mülakatlarını planladı. Bu durumda bize mülakat planlamadan Eylül ayını kapattıklarını düşündük. Yani bu durum DV2022 sürecinin sonu demek oluyordu. Tam bu sırada değerli @gucarslan aldığım tavsiye üzerine Curtis’e mail attım, kendisinden dosyamız için Kuala Lumpur’a mail atmasını istedik, sonuçta onun bir davasında bulunuyorduk. Ne yazık ki kendisi bana saçma birkaç mail ile cevap verdi. “Dosya transferini sadece acil durumlarda olan ülkeler yapabilir”, “Kuala Lumpur DV2022 sürecini bitirdi”, “Siz dosyanızı taşımış olabilirsin ancak mülakat alamayacaksın” gibi. O gün benim için gözüme uyku girmeden geçen bir gün olmuştu. İçinde bulunduğum ruh halini tahmin edebilirsiniz. Derken aynı gün çok enteresan bir gelişme yaşandı. 14 Haziranda mail attığımız Uruguay (Montevideo) 30 Ağustosta (doğum günüm) bize mülakat planladıklarını, eğer dosyamıza herhangi bir mülakat planlanmadıysa, case numaramızı kendilerine paylaşmamızı istediler. Onlara case bilgilerimizi dahi vermemiştik. O isteği yaptığımız dönemlerde ise kendileri tarafından olumsuz cevap almıştık. Ufak bir şok halinden sonra eşimle oturup düşünerek çok hızlı bir karar ile Kuala Lumpur’un akıbeti belirsiz olduğundan Uruguay’a hemen case numaralarımızı vererek dönüş sağladık. Ortada bir kesinlik vardı tarih vermişlerdi bir kere. Ben dünyanın en doğusunda bir ülkeden dünyanın en batısında bir kıtaya seyahat etmek için gözü karartmıştım. Kendileri de mesai saatlerinde hemen dönüş yapıp teşekkür edip dosyamız için çalışmaya başladıklarını belirttiler. Birkaç gün içerisinde 10 Ağustosta case’imiz in transit oldu. Birkaç saat mülakat nereden geldi diye https://dvprogram.state.gov/ sayfamızın güncellenmesini bekledik. Belirsizlikten mülakat aldığımıza sevinemiyorduk bile. Derken Kuala Lumpur’dan 15 Eylül için mülakat aldığımızı gördük. Bu sefer bir panik hali sardı bizi acaba dosyamızı Uruguay’a gönderecekler mi diye. Hemen kendilerine mail atarak dosyamızın Kuala Lumpur’da kalmasını rica ettik. Sağ olsunlar kendileri maillerimizi görmeden dosyanızı Uruguay Büyükelçiliği istiyor gönderelim mi diye sordular. Biz de hali hazırda burada Malezya’da olduğumu ve dosyamızın burada kalmasını talep ettik, artık mülakat aldığımızın farkına varıp bir an önce eşimin Malezya’ya gelişini planladık. Mülakatımızı öğrendiğimiz ertesi gün Kuala Lumpur Büyükelçiliğinin anlaşmalı olduğu “Qualitas” kliniği ile mailleştik ve 26 Ağustos için sağlık randevumuzu oluşturduk.

    26 Ağustos 2022 08.00 – Sağlık Muayenesi

    Sağlık randevusu aldığımızda bize detaylı olarak kliniğe gelmeden getirmemiz gereken belgeleri içeren bir mail aldık.

    • Orijinal Pasaport
    • Eğer varsa aşı karnemiz
    • Amerika’da ki adresimiz
    • Malezya’da ki adresimiz
    • Kişi başı RM 1000 - 1300 ya da Kredi kartı
    • 4 Adet 5cm x 5cm fotoğraf

    Sabah saat 07.40 civarı eşimle beraber, sağlık kuruluşunun girişinde beklemeye başladık bizden başka kimse yoktu. Klinik bir rezidansın altında tek katlı, eski ve mütevazı bir klinikti. İçeride çalışanlar yeni gelmişti biz de mesainin başlamasını bekledik. İçeri girdikten sonra danışmada bize bir belge verildi ve doldurmamız istendi. Case ve kişisel bilgilerimiz, Türkiye’de ki ikametgâh adreslerimizi içeren bir form doldurduk. Daha sonra tüm sağlık geçmişimizle ilgili soruların yer aldığı yes/no içerikli ayrı bir form daha doldurduk ve ikisini de danışmana teslim ettik. Biraz bekledikten sonra içeri de ayrı bir odaya davet edildik. Burada sırasıyla kilo ve boylarımız ölçüldü. Daha sonra görme testi için harfler okutuldu ve bu sefer direkt doktor hanımın odasına yönlendirildik. Doktor Hanım çok genç, kibar biriydi eşimle bizi aynı anda muayene etmeye başlamadan önce tüm sağlık prosedürlerini tek tek anlattı. X-ray konusunda bizi defalarca uyardı. Size 2 aşıyı şimdi yapacağım ve bundan sonra ciğer grafisi için X-ray çektirmeniz gerekecek, eğer ciğerleriniz de herhangi bir leke çıkarsa, Tüberküloz (TB) olsun olmasın balgam testi yapmak zorundayız dedi. Bu onların elinde olmayan bir prosedür olduğunu, eğer en ufak bir leke varsa 8 hafta süreceğini ve sürecimizin buna yetişmeyeceğini anlamamızı istedi. Bu sebepten sürecini sonlandıran birkaç talihli olduğunu anlattı. Her ne kadar prosedürün böyle olduğunu biliyor olsakta ister istemez gerilmemize sebep oldu, özellikle buralara kadar gelmişken. Doktor Hanım bütün bilgilendirmelerden sonra muayeneye geçti, eşimi yanında ki sandalyeye, beni de karşısında ki sandalyeye oturttu. Sırasıyla, göz, kulak, işitme ve görme testi yaptı. Daha sonra tansiyon ve nabız ölçümümüzü gerçekleştirdi. Psikolojik ve sağlık geçmişimiz ile ilgili sorular sordu. Biz aşı karnemizi kanıtlayamadığımız için tüm aşıları hiç uğraşmadan tekrar olmak istedik. Sadece eşim daha önce septum deviasyon ameliyatı olmuştu onun için e devletten bir belge aldık ve tarihlerini kendisine belirttik. Yara izimiz olup olmadığını sordu, biz de yara izimiz yok ama dövmelerimiz var dedik. Dövme ile ilgili hiçbir sorun yok merak etmeyin dedi. Daha sonra kendisi bizzat kanlarımızı aldı ve hiç soyunmadan ya da önlük giymeden sırayla önce eşimi, sonra beni sedyeye yatırarak ciğerlerimizi dinledi ve fiziksel muayenemizi tamamladı. Sırada aşı kısmına geçtik, toplam 4 adet aşı yapacağını söyledi.
    • Hepatit B
    • Tdap
    • MMR
    • Chickhen Pox,
    İkimize de Hepatit B ve Tdap aşılarını bir sağ ve bir sol kolumuza yaptı, geri kalan 2 aşı için 02.09.2022 tarihinde tekrar kliniğe gelip tamamlamamızı istedi. Ama vizelerimiz için sağlık raporumuzun başlangıç tarihini ilk aşıları vurduğu günü kabul edeceklerini belirtti. Burada ki işlemimiz bittiğinde saat 09.30 olmuştu, bizi x-ray için yaklaşık 5km uzakta kendilerine ait olan başka bir kliniğe yönlendirdiler. Doktor hanım orada X-ray çekildikten 10-15 dakika sonra bize bir sorun olup olmadığını söyleyeceklerini belirtti. Hiç beklemeden x-ray için yola koyulduk. X-raylerimizi çektirdik, hiçbir sorun olmadığını öğrendikten sonra klinikten ayrıldık. 02.09.2022 tarihinde kliniğe tekrar gittik, kalan aşılarımızı tamamladık ve kapalı zarfları onlardan teslim aldık. Sağlık muayenesi için toplam 1500 RM (340 USD), iki kişi için ödeme yaptık.

    15.09.2022 09.00 - Mülakat Deneyimi

    Malezya dosya işleme konusunda daha önce alışmış olduğumuz Ankara Büyükelçiliğinden biraz farklı bir yol izlemektedir. Mülakat aldıktan sonra bir dizi soruların sorulduğu bir mail ile evraklarınızı önceden taratarak kendilerine cevap olarak iletmeniz gerekmektedir. Bu sorular şu şekildedir;
    • Başvuru sahibi hala Malezya’da mı? Evet ya da Hayır.
    • Başvuru sahibinin Malezya’ya giriş tarihi nedir?
    • Başvuru sahibi eğer İngilizce bilmiyorsa çevirmen getirmelidir.
    • Daha önce 6 aydan fazla kaldığınız ülkeleri belirtin
    • Sağlık kontrolünüzün tarihini belirtin.
    • Ana talihlinin daha önce ki evliliği var mıdır?
    Bu soruların dışında sizlerden tek bir Pdf halinde istenilen evrakları göndermeniz gerekmektedir. İstedikleri evrak listesi ise şu şekildedir;
    • Pasaportlarınızın biyometrik sayfaları
    • DS-260 Confirmation Page
    • Eğer evli ise evlilik cüzdanı
    • Varsa önce ki evliliklerine ait boşanma ya da ölüm belgeleri
    • İngilizceye tercüme edilmiş Evlilik Cüzdanı
    • Doğum belgeleri / Vukuatlı Nüfus kayıt örneği
    • Adli sicil kaydı daha önce 6 aydan fazla yaşanılmış tüm ülkelerden alınan
    • Sağlık Raporu hazırsa eğer açmadan mülakata getirmenizi istemekteler.
    • Eğitim kanıtları, sahip olduğunuz tüm diplomalar ve transkriptler.
    • Geçmişte çalışmış olduğunuz tüm iş yerlerinden ve güncel olarak çalıştığınız iş yerinden çalıştığınıza dair kanıtları sizden istemektedir.
    Biz bütün evrakları büyük bir titizlikle hazırladık, zaten çoğunu e-devletten çıktı olarak aldık, ancak İngilizce olarak e devletten aldığımız belgelerde bazı kelimeler Türkçe olduğu için, hiç riske atmadık direkt Türkçe alarak, Malezya’da bulunan Malezya Türk Büyükelçiliği onaylı bir yeminli tercümana çevirttik ve Malezya Türk Büyükelçiliğinde de apostil ettirdik. Buna gerek olmadığını biliyorduk, ancak riske atmamak ve belgenin güvenirliğini arttırmak amacıyla böyle bir yol izledik. Daha önce Malezya’da yaşayan ve mülakat alan bir arkadaşımız @guybrush bu şekilde yaparak evraklarından kabul almıştı, biz de aynı yolu izledik. Kendisine de selamlarımı iletiyorum, fazlasıyla yardımcı oldu, eksik olmasın.
    Daha önce mülakata giren birçok kişi Kuala Lumpur konsoloslarının tarihleri önemsediğini ve lise üniversite mezuniyet ve işe başlama tarihlerine çalışmamız gerektiğini öğrendik. Bizler de öyle yaptık. İyi ki de öyle yapmışız.
    Mülakatımız için yaklaşık bir saat önce Kuala Lumpur Büyükelçiliğinin yanında bulunan “Bray Bakery” adlı bir kafede oturduk. Mülakat saatimizden 20 dakika önce konsolosluğun girişine gittik. Kapıda ki güvenlik bizden mülakat mektubumuzu ve oraya bırakmamız gereken kimlik kartlarımızı istedi. Biz de pasaportlarımız dışında yanımıza T.C kimlik kartlarımızı almıştık ve onları güvenliğe bıraktık. Yanımızda telefon, cüzdan, çanta vb. gibi kişisel eşyalarımız yoktu ama olsa bile güvenliğe bırakabilme seçeneğimiz olduğunu fark ettik. Mülakat mektubumuza “B” stampi bastıktan sonra bizi içeri yönlendirdiler.
    İçeride 1.step bölmesi vardı, bir yetkili bizi karşıladı bir sıra numarası verdi ve evrakları önce ana talihli için ve ardından eş için ayrı bir şekilde verdikleri listeye göre sıralamamızı istediler. Başka bir odaya yönlendirildik ve evraklarımızı sıralı bir hale getirdik. Daha sonra sıra numaramız yandı, bir hanımefendi daha önce mail ile istedikleri evrakların orijinal hallerini ve diplomaların orijinal hallerini tek tek aldı. Farklı olarak bir tek anlaşmalı oldukları kargo şirketi olan “Aramex” isimli şirketin internet sitesinden pasaportlarımızı teslim almak için oluşturduğumuz barkodlu çıktıyı istedi. Hepsini ekranından eşleştirerek, damgaladı ve önünde ki listeden kutucuklara tik attı ve ardından parmak izlerimizi aldı. Daha sonra bizi ödeme yapmak için yönlendirdi, içerisi çok büyük olmayan bir alandı ve gürültülüydü. Ödememizi bir beyefendiye 660 USD nakit olarak yaptık ve iki tane makbuz verildi. Daha sonra diğer odada beklememiz istendi. Ödememizi yaptıktan sonra yaklaşık bir buçuk saat bekledik ve sonunda tekrar numaramızı ekranda gördük ve 6 numaralı gişede gözlüklü, bize göre sempatik bir beyefendi ile mülakatımıza başladık. Selamlaşma faslı geçtikten sonra göz teması eşliğinde isimlerimizi sordu, ardından yemin ettirdi ve bu yeminin bir parçası olarak sağ el 4 parmağımızın tekrar izini aldı. Tüm süreç İngilizce olarak gerçekleşti.
    Mülakat soruları şu şekildeydi,
    • Lise mezuniyet tarihiniz ne zaman?
    • Üniversite ve Yüksek Lisansta hangi bölümü okudun?
    • En sevdiğin Yüksek Lisans dersi hangisiydi?
    • Greencard çekilişine ne zaman başvurdun?
    • Kaçıncı başvuruda kazandın?
    • Eşinle nasıl tanıştınız?
    • İlişki başlangıç tarihiniz ne zaman?
    • Ne zaman evlendiniz?
    • Neden daha önce evlenmediniz?
    • Daha önce başka bir evlilik yaptınız mı?
    • Çocuğunuz var mı?
    • 6 aydan fazla bir ülkede yaşadınız mı?
    • U.S. vizesine sahip bir pasaportunuz var mı?
    • Daha önce B1/B2 vizesine başvurunuz reddedilmiş doğru mu?
    Hazırladığımız ilişki kanıt dosyasına bakarak birkaç fotoğraf hakkında daha sorular sordu. Soruların hemen hemen hepsi bana soruldu diyebilirim. Evlilik ile ilgili soruları eşimle birlikte cevapladık. Soruların hepsine olduğu gibi tüm gerçekliği ile eksiksiz bir şekilde cevap verdik. Bütün sorulara cevap verirken Konsolos Beyefendi ile göz temasını hiç kesmedim kendisi de bizimle ilgili değerlendirmeleri bilgisayara işledi. Derken beklenen o cümleyi bize söyledi, “Tebrikler! Tüm sorulara doğru bir şekilde yanıt verdiniz.” “Ödeme yaptığınıza dair verilen makbuzu verir misiniz?” dedi ve makbuzun birini kendisine aldı diğerine ise paraf attı ve pasaport teslim sürecini anlatan bir mektup ile birlikte geri verdi. Mülakatımız burada son bulmuş oldu. Ancak bana daha önce verilmiş bir kararı açıklıyor gibi gelmedi. Orada o anda karar verdiği hissini mülakat sonuna kadar yaşadık. Pasaportlarımızı henüz teslim almadık, mülakatımızın ertesi günü Malezya’da resmi tatildi ve üstüne hafta sonu araya girdi. Dosyamız 21 Eylül 2022 sabahı “Issued” olduk birazdan gidip pasaportlarımızı teslim alacağız. Bizim vize alma serüvenimiz gelgitler ile dolu ancak güzel sonuçlanmış oldu. Şunun da farkındayız ki asıl mücadelemiz şimdi başlıyor.

    posted in Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci
  • RE: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmenlerin İlk Aylardaki Deneyimleri

    Gecen yil 4 Eylul'de Amerika'ya ik girismizi yapmistik. Aradan tam 1 yil gecmis. Bu surede neler yaptik, neler yasadik biraz paylasmak istiyorum. Bu yilki Labor Day tatili 4 Eylul Pazartesi yani bugun. Sali'dan Cuma'ya da ben 4 gun ucretli izin aldim ve 9 gunluk bayram tatili basladi. Yazmak icin iyi bir firsat oldu. Hatirladigim ve aklima geldigi kadariyla butun deneyimlerimizi anlatacagim. Nerdeydik, nerelere geldik.

    Giris yapmadan once is basvurusu ve daha gelmeden nasil is buldugumu Su LINK'te ve ise baslangicimi su LINK'te anlatmistim.

    • Normal planimiz 2022'nin Kasim sonu veya Aralik basi gibi ilk girisimizi bir defada ve butun aile olarak yapmakti. Fakat anlastigim isyeri mumkun olan en kisa zamanda gelip baslamami isteyince stratejide degisiklik yapmak zorunda kaldik. 6 Eylul'de gelip baslamami istiyorlardi. 5 Eylul Pazartesi gunu Labor Day olarak tatildi. En erken 12 Eylul'de baslayabilecegimi soyledim ve o sekilde anlastik. Ben ve esim THY ile 4 Eylul Pazar gunu Istanbul'dan NYC'ye direk ucusla geldik ve aksam 8 gibi JFK'ye indik. Pasaport kuyrugu uzundu ama biz sadece bir kac dakika bekledik. Cunku elimizde sari zarfi goren bir polis bizi onunde hic kuyruk olmayan bir giseye yonlendirdi. Bu gise pilot ve kabin gorevlilerine bakan giseymis. Guler yuzlu, neseli ve biraz sismanca bir zenci polis arkadas hizlica islemlerimizi halletti. Adres degistirmek isteyip istemedigimizi sordu, hayir dedik ve 5 dakikada islemlerimiz bitti. Amerika'ya hosgeldiniz, bol sanslar dileyip gidebilirsiniz dedi. Bagajlarimizi alip havaalanindan ciktik ve taksiyle dogrudan kalacagimiz otele gittik. Cikis kapisindan hemen once kucuk bir kulube icinde prepeid simcard satan yerden 1 adet T-mobile prepaid simkart aldim, hemen aktive ettik. Aylik 50 dolar gibi bir seydi dogru hatirliyorsam.

    • Otel Lower Manhattan'da, Wall Street'in de bulundugu Financial District'e ve su meshur Wall Street bogasina cok yakin DoubleTree Hilton oteliydi. Hem otelin yerinden hem de odalarin konforundan cok memnun kaldik. Burayi Booking-com uzerinden indirimle 3 gece icin 340 dolar olarak rezerve etmistim. NYC'deki bu gunler turist havasinda gecti. Havanin da guzel olmasini firsat bilerek caddelerde uzun uzun yuruduk, akla gelen belli basli butun yerlere gittik. Bu arada otele girisi yaptiktan sonra USCIS'e girip butun aile bireyleri icin adresleri kendim guncellemistim.

    • Pazartesi Labor Day nedeniyle tatil oldugu icin bankalar da kapaliydi. Sali sabahi otele cok yakin BofA subesine gittik ve hesap acmak istedigimizi soyledik. Herhangi 2 kimlik belgesi gerektigini soylediler. Turistik bolge oldugu ve turistlerin hesap actirmasina aliskin olduklarindan hesap acmada adres, ssn, gc gibi seylerde direten, zorluk cikaran bir sube degildi. Turk pasaportu ve Turk ehliyetini kabul ettiler. Otelde kalmamiza ragmen adres konusunu da dert etmediler. Hesap acildi, debit card olusturuldu ve bu karti Google Pay'e tanimladik beraberce. Hemen orada subedeki ATM'lerde cep telefonu ile ATM'ye para yatirma ve cekme denemesi yaptik. Her sey duzgun calisinca beraberimizde getirdigimiz butun parayi da hesaba yatirip ayrildik. Islemlerimizi yapan Italyan kokenli hanim SSN ve GC gelince sehir eyalet farketmeksizin herhangi bir subeye gidip ev adresi dahil butun bilgilerimizi en kisa surede guncellememizi tembihledi.

    • Gelmeden once yine Turkiye'den turo-com uzerinden 10 gunlugune bir Toyota Camry kiralamistim. Sigorta vs dahil gunlugu 51 dolara geliyordu. Carsamba sabahi gidip arabayi teslim aldim ve esylarimizi yukleyerek otelden ayrildik. Esim ogleden sonra bir ucusla Turkiye'ye donecekti. Gelirken kisi basi 2x23 kg bagaj, 1'er kabin bagaji ve 1'er sirt cantasi ve laptop cantalari olarak gelmistik. Nerdeyse tamami benim esyalarimi iceriyordu. Esimi JFK'ye biraktiktan sonra ben de yerlesecegimiz sehre dogru uzun bir yolculuga ciktim.

    • Gidecegim sehirde yine Turkiye'den booking-com uzerinden guzel bir motelde 10 gun rezervasyon yapmistim. Planim ev ve araba islerini halledene kadar bu motel ve bu kiralik aracla 10 gun kadar idare etmekti. 7 Eylul Carsamba aksami gec saatte motele vardim ve girisimi yaptim. Motel web sayfasindan gorundugunden de iyi cikti. Oda kalitesi ve konforu DoubleTree'den daha iyiydi diyebilirim. Buraya da gunluk 50 dolardan rezervasyon yapmistim.

    • Pazartesi gunu ise baslayacaktim ve vaktim kisitliydi. Ev ve araba isini halletmek icin 10 gun surem vardi. Hafta ici is cikisi, aksamlari ev ve araba bakmak icin cok uygun olmayacagindan ise baslayacagim Pazartesine kadar 3 gun cok degerliydi. Araba almak cok bir sorun degildi, sonucta iyi kotu bir seye karar verip hemen alinabilirdi ama ev bulmak o kadar kolay bir sey degil, hele de yeni gelmis ve hic bir kaydi, finansal gecmisi gorunmeyen yeni gocmen birinin ev bulmasi hic kolay degildi. Bu yuzden onceligi ev bulmaya verdim. Bir an once ev tutup hazirlamam gerekiyordu, ki Turkiye'ye donup butun aile olarak kalici olarak yerlesmeye gelebilelim. Ev arama ve bulma deneyimini su LINK'teki mesajimda anlatmistim. Evi tuttuktan 1 gun sonra da araba isini hallettim. Bir suru galeri, dealer gezip cok sayida arac denedikten sonra kafama yatan dusuk milde 2016 model bir sedani pesin parayla aldim. Boylece planladigim gibi 10 gun icinde ev ve araba isini halletmis oldum.

    • Giris yaptiktan 9 gun sonra SSN, 25 gun sonra da GC'lar geldi.

    • Isyerindeki HR belge olarak benden sadece SSN ve Amerika'daki statumu gosteren belgeleri istedi, hic bir sey sormadilar ve istemediler. Ne diploma, ne diploma cevirsi, denkligi ne de transkript vs. Sehre geldigimin ertesi gunu SSA ofise gidip SSN numarasini ogrenmistim. Bu numarayi, pasaporttaki vize ve 1-551 damgasini yeterli gorduler. Sonradan kartlar gelince ikisini de HR'a bildirdim. Sonra BofA subesine gidip buradaki butun bilgileri guncelledim. Ehliyet icin randevu aldim ve sinavi ilk defada 20'de 20 yaparak gectim ve Real ID ozelligi olan Learner Permit'i aldim.

    • Butun temel isleri hizli ve bir problem yasamadan tamalayinca artik aileyi getirmek icin planlar yapmaya basladim. Isyerinden 2 hafta (10 is gunu) ucretli izin alip Turkiye'ye dondum. Bu 10 gun icinde araba ve nerdeyse butun ev esyalarini sattim. Satmayi dusunmedigimiz fakat yanimizda da getirmeyecegimiz, getiremeyecegimiz, fakat atamayacagimiz, birakamayacagimiz aile yadigari ve diger bazi esylari paketledik ve kiralik depoya kaldirdik. Ucustan 1 gun once bir kamyonet ustunde 7 m3'luk bir yarim konteyner geldi. Bu esyalari yukledler ve konteyneri kilitleyip anahtarini bize verdiler. Bu depo kiralama icin 1 yillik 4500 TL odedim. Yataklar dahil her sey satildigi icin son gece evde yere battaniye serip oyle yattik. Ertesi gun ABD'ye ucusumuz vardi.

    • Sabah onceden ayarladigimiz 2 taksi geldi. 8 buyuk boy bagaj, 4 kabin bagaji, 4 sirt cantasi ve 4 laptop cantasini 2 taksi arasinda paylastirip havaalanina erkenden geldik. Sigabilmesi icin ozellikle Doblo tarzi taksi gelmesini istemistim. Bagajlarin 23 kg olmasi gerekiyordu ama havaalanindaki kantarda tartinca fazla ciktilar. Meger evdeki tarti dogru gostermiyormus, her bir bagaj 2-3-4 kg fazla cikti ama THY gorevlisi hic problem yapmadi, hepsine etiketi yapistirip gecti. Bagajlar ebat olarak normal bavullardan cok daha buyuk oldugundan (bavul yerine cuvallar kullandik, Laleli isi koli bantlariyla paketlenmis tekstil kargolari gibi) check-in yapilan bankodan degil oversize bagaj bolumunden teslim edildi. Hic bir ek odeme istenmedi. Bos bir bavulun kendisi en az 4-5 kilo cektginden 8 bagajda ekstradan 30 kg bagaj getirmis olduk. Yine bu sayede bavul almak icin de marsaf olmadi ve gelip yerlesince nereye koyacagini bilemedigin, saklamak gereken bavul kalabalikligi da olmuyor. Bir tasla kus katliami.

    • Rahat ve keyifli bir yolculuktan sonra 5 Kasim aksami JFK'ye indik. Bu sefer dogrudan GC kuyruguna girdik. Ben ve esim green cardlar ile hemen gectik, cocuklarin sari zarflarini acip islemlerini yaptilar ve onlar da PR statusu kazanmis olaraktan butun aile hizlica ve sorunsuz gectik. Cogunlugu oversize olan 20 parca esyamizi 2 el arabasina yukleyerek bagaj alim noktasinin biraz ilerisindeki ic hat ucusu aktarma bagaj kabul bankolarina geldik. Istanbul'dan tek bilet olarak almistim ve ic hat ucusu JetBlue ile devam edecekti. Bagajlarin hepsinin 2-3 kg fazla cikmasi bizde biraz tedirginlik yaratmisti. Tarttiklarinda en az 25-30 kilo fazla cikacakti, 1000 dolar belki daha fazla ek ucret talep edebilirlerdi. Fakat bagajlari tartmadan dogrudan teslim alip borading pass'lari verdiler. Zaten biz bagajlari JFK'de teslim aldigimizda da hepsi JetBlue ucusu icin onceden yeniden etiketlenmisti. Etiketleri okutup tasiyiciya koydular. Ek odeme istemedikleri icin derin bir nefes alip bunun rahatligiyla diger terminal binasindaki ucus kapisina dogru yola ciktik. Kapiya vardiktan 30 dakika sonra boarding basladi.

    • Geldigimiz sehrin kucuk havaalanina gece 12;den biraz sonra indik ve bagajlarimizi yine 2 el arabasina yukleyerek disariya ciktik. Evimiz havaalanina 5 dk mesafedydi. Bir taksi tuttum ve bir kac parca esya ve cocuklardan biriyle eve geldik. Onlari eve birakip kendi arabami alip tekrar havaalanina dondum ve geri kalan butun esya ve aile uyelerini eve getirdim. Evde her sey hazirdi zaten, odalar, yataklar, yeterli mutfak malzemesi. Iznimin bitmesine, Pazartesiye kadar 4 gunum vardi ve bu surede evdeki eksik esyalarin tamamlanmasi icin kosturacaktik. Kendi evimizi alana kadar pahalli hic bir sey almamaya karar vermistik. Bizi idare edecek en ucuz cozumlerle ilk yil idare edecektik. Ne zaman kendi evimizi aliriz, o ev ve evin ic yapisina gore ve zevkimize, ihtiyacimiza gore iyi ve kaliteli esyalar alacaktik. Bir kac bin dolar harcayarak sadece ihtiyac duydugumuz gerekli her seyi temin ettik.

    • 6e17b8bf-ed12-4653-8c11-a1f8cddb4db8-image.png

    • Geldikten sonra ilk islerimden biri cocuklara eyalet kimligi cikarmak oldu. Ebeveynlerden biri Real ID sahibi ise cocuklara da dogrudan Real ID veriyorlar. Cocuklarin da SSN'leri 8 gunde, GC'lari 24 gunde geldi.

    • Kucuk oglum Turkiye'de ortaokul 7. sinifta okuyordu. Eve en yakin ortaokula gidip neyi nasil yapacagimizi sorduk. Bizi District Office'e yonlendirdiler. Kimin hangi okulda okuyacagini burasi belirliyormus. District Office'e gerekli olacagini, isteyeceklerini dusundugumuz butun belgeleri dosyalayarak gittik. Son okudugu okuldan ayrilis belgesi, gordugu derslerin transkripti, kira sozlesmesi, diger adres proof ve yasal durum belgeleri, asi kartlari vs. Burada guler yuzlu personel cok yardimci oldu ve cocugun gidecegi ortaokul belli oldu. Evimize cok yakin iyi bir okula verdiler. Ertesi gun okula gittik ve zaten sistemlerinde district office'in yaptigi kayit gorundugu icin isimizi hizlica hallettiler. Normalde ev okul arasi 1,5 milden az ise su sari okul otobuslerinden faydalanmak mumkun degilmis ama bizim burada ev ile okul arasinda cok seritli bir yol gectgi icin, bu yolda trafik isikli yaya gecidi de olmasina ragmen ogrencilerin bu yolu yuruyerek gecmelerini istemediklerinden otobusle gidip gelecegini soylediler ve alma-birakma icin saat ve yer belirlenmesi icin Transportaion bolumune yonlendirdiler. Sari otobusle ulasim, okulda verilen kahvalti ve ogle yemegi tamamen ucretsiz ve okuldan. Otobus evin 20 metre ilerisindeki kavsaktan saat 8:45'te alip ogleden sonra saat 3'te yine ayni yere birakiyor.

    • Cocuk nerdeyse ilk donemin sonuna dogru baslayacakti. Yani ogretim yilinin yarisi bitmek uzereydi. 7 siniftan baslamasina karar verdiler ama oncesinde sadece Ingilizce dersi verilen bir sinifta baslayacagini, dil becerisine gore normal sinifa devam edecegini soylediler. 2023 Ocak icinde dil seviyesinin normal sinifi rahatlikla takip edebilecegi bir seviyeye geldigine karar verip normal 7. sinifa dahil edildi. Bu arada okulun ilk gunlerinde okul hemsiresi butun saglik evraklarini kontrol ettikten sonra eksik 2 asi oldugunu soyleyip 1 ay icinde tamamlanmasini aksi takdirde sinifa girisine izin verilmeyecegini soyledi. Bir saglik merkezinden randevu alarak eksik asilari 1'er ay arayla tamamladik. Normalde bu asilar icin 40-50 dolar gibi bir odeme yapilmasi gerekiyormus ama calistigim yerin butun aile icin full saglik sigortasi saglamasindan dolayi bir sey odemedik, sigorta kartini gostermemiz yetti. Bunun disinda geldigimiz gunden beri saglik sigortasina sadece 1 kere ihtiyac duyduk onda da buyuk oglum bisikletten dusup kolunu incitti. Herhangi bir kirik, cikik ya da yara falan yoktu ama rontgen, MR, muayene, kolluk, sonraki kontrol vs hepsini saglik sigortasi kartini beyan ederek sadece 15 dolar odeyerek hallettik.

    • Turkiye'de ortaokulda verilen ve cok da randimanli olmayan Ingilizce derslerinden ogrendigi boluk porcuk 3-5 kelimeyle buraya gelip 2 ayda normal sinif derslerini takip edecek seviyeye ulasan kucuk oglum yarim donem olarak katildigi ortaokulu 11 tane ustun basari sertifikasi alarak ortaokul birincisi olarak bitirdi! Yine ayni bolgede olan Junior High School'ada basarili ogrenciler icin olusturulan ozel bir sinifa dahil edildi. Jr High School'da da yine ulasim, kahvalti ve ogle yemegi ucretsiz olarak veriliyor. Gecen hafta icinde yeni ogretim yili baslamadan once olusturulan liderlik grubu egitimine ve yine baska bir ozel egitim grubuna alindi. Normal lise egitimi haricinde paralelde baska egitim ve aktiviteler icin 1 yillik bir program yapildi. 3 dili (Turkce, Rusca, Ingilizce) anadil seviyesinde ve aksansiz konusuyor.

    • Kucuk oglum komsum ve cevredeki bazi evlerle anlasti. Cimlerini biciyor, kopek gezdiriyor vs. Kisin da yaprak ve driveway kar temizligi icin anlasti. O da simdiden kendince iyi para biriktirdi.

    • 4e5d0c86-07b4-4677-a1d0-7048969c532b-image.png

    • Bitirdigi ortaokulda cok siki guvenlik tebdirleri vardi. Kapida surekli duran bir sheriff arabasi ve iceride surekli bekleyen bir deputy oluyor. Ana giris kapisi cift bolgeli ve kursun gecirmez kalin camlarla kapli. Okula gittiginizde once disaridan zile basip kapinin acilmasini bekliyorsunuz. Iceri girince ikinci bir kursun gecirmez kapisi olan bir bolgeye giriyorsunuz. Burada kucuk bir penceresi olan (tabi yine kursun gecirmez) bir buro penceresinden diafon yardimiyla neden geldiginizi soyluyorsunuz ve kimlik belgelerinizi ibraz ediyorsunuz. Kimligi alip size bir kart veriyorlar, ondan sonra diger kapi aciliyor. Kapi acilinca polis sizi karsiliyor ve gerekirse eslik ediyor. Ogrencilerin ve siniflarin oldugu yere kesinlikle gecemiyorsunuz. Mass-shooting ya da school-shooting bu bolgede gorulen olaylardan degil ama rehavete kapilmayip isi ciddiye alarak okullarda boyle onlemler alinmasi guven veriyor. Yabanci birinin veya bir saldirganin okula dalip ates etmesi mumkun degil bu onlemlerle. Sanirim Mayis ayiydi, okuldan bir mesaj geldi, "okul cevresinde dolasan supheli bir sahis goruldu, bolgedeki butun okullar lock-down yapildi, kimsenin girip cikmasina izin verilmiyor, okul cevresinde polis yogunlugu gorurseniz meraklanmayin, cocuklar guvende ve her sey kontrol altinda" diye mesaj attilar. Butun okul bolgesi bir anda state police, trooper'larla dolmus etraftaki her sokagi kapatmislar ve supheli sahsi yakalamislar. Is okullla ilgisi olmayan baska bir mesele cikmis sonucta ama okul ve polisin dikkati ve reaksiyonu guven verici. Hic salmadan cok ciddiye aliyorlar bu tur seyleri.

    • Bunun disinda okulun ve ogretmenlerin yaklasimi, ailelerle olan surekli iletisimleri takdir edilesi. Telefon, email, web uygulamalari veya normal posta ile surekli iletisim kurup bilgilendiryorlar. Ogrenciyi ve okul surecini, gelisimini cok yakindan takip etmek mumkun.

    • Buyuk ogluma gelirsek, 2022 yazinda liseyi bitirmis ve universite sinavinda Mimar Sinan uiversitesini kazanmisti. Gelmeden once ne olur ne olmaz, dunya halidir diye kayit yaptirdi ama hic gitmedi. Buraya geldigimizde buradaki universitelere basvuru ve kayit icin artik gecti. Hem universite parasini biriktirmek hem de hayatin icinde olup topluma ve kulture hizla adapte olmak icin universiteye baslayana kadar calismak istedi. Geldigimiz donem tatiller, kampanyali gunler, yilbasi oncesi cok fazla kargo hareketi olan bir donem oldugu icin kargo firmalari normalin cok ustunde saat ucreti ile gecici elemanlar ariyorlardi. Fedex'e basvurdu ve hemen evimize cok uzak olmayan bir Fedex deposunda saati 21 dolardan ise basladi. Yil basina kadar orada calisti. Yilbasindan sonra saatlik ucreti 13 dolara dusunce baska is bakmaya basladi. Eve yakin yurume mesafesindeki butun magazalara teker teker gidip sordu, elemana ihtiyaciniz var mi diye. Walgreens'te saati 17 dolara part-time ise girdi. Hem depo islerine gore cok rahat bir isti hem de bizim evin oldugu sokakgin asagi ucundaydi, yuruyerek gidip geliyordu, calisma saatleri cok uygundu. Sonra yakinlarda yine yurume mesafesinde baska bir magazada da part-time is buldu. Cogu zaman 2 iste calisti. Bu sekilde bir sure calistiktan sonra bir AVM'de bir 3D eglence merkezinin isletmesini ona verdiler. Universiteye baslayincaya kadar burada calisti ve 15 bin dolardan fazla para biriktirdi. Tabi kira, yemek, ulasim, sigorta gibi masraflari yok keratanin, ne kazansa direk cebe gidiyor 🙂

    • 2023'un ilk ayiyla itibaren universiteleri arastirmaya basladi. Cunku 2023-24 donemi icin Mart-Nisan aylari basvuru icin son zamanlar. Kendi istedigi bolumle ilgili arastirmalardan sonra 2 universiteye basvurmaya karar verdi. Ikisi de prestijli ve cok iyi universitelerdi. Internet uzerinden bu iki uni ve bir kac farkli universiteni ogretim gorevlileri, profesorlerin iletisim bilgilerini alip tekr teker hepsiyle kontak kurdu. Ve hepsiyle teker teker gorustu. Kimiyle telefonda kimiyle zoom veya baska uygulamalarla uzun uzun saatlerce hepsiyle konustu, kendisini anlatti ve tavsiye ve yonlendirme istedi. Koca koca profesorlerin lise mezunu yabanci bir gence kendi ozel zamanlarindan vakit ayirip saatlerce konusmalari beni hayrete dusurdu. Bazisi ile yuz yuze gorustu. 2 tane Turk ogretim gorevlisi bulup onlarla da uzun uzun konustu. Sonra baska bir universitede, bizim bir akrabamizin bolum baskani oldugunu ogrenince onunla da tanisip gorustu.

    • Butun bu arastirma ve cabalamalardan sonra dogru bilgilenmis olarak ve yonlendirmelerle 2 universiteye basvurdu. ABD'deki universitelerin ogrenci kabulunde ders notlarindan cok kisisel beceri ve lise donemindeki sosyal-sportif basarilara ve faaliyetlere daha cok onem verdigini bildigimden gelmeden once kendisine butun her seyin belgesini ve cevirilerini toplamasini istemistim. Lise doneminde okul bunyesinde ve okul disinda katildigi tum kisisel-sosyal aktivitelerinin, calismalarin belgelerini, setifikalarini, fotograflarini toparlamisti. BM bunyesinde yurutulen bir calismaya 2-3 defa aktif olarak katilmisti. Lisedeki 7-8 ogretmeninden Ingilizce referans mektuplari topladi. Sonrasinda oturup neden onu universiteye kabul etmeleri hakkinda bir kac sayfalaik bir makale hazirladi. Butun bu belge, bilgi, ceviriler, fotograflar vs ile 2 dosya hazirladi ve bu 2 universiteye en cok istedigi bolum (major) icin basvurdu. 1 ay icinde 2 universiteden de cevap geldi ve her ikisinden de kabul aldi. Sonunda birisine karar verdi ve ilk depozitosunu yatirarak kaydini baslatti.

    • Sectigi bolumun yillik ucreti yabancilar icin 42 bin dolar. Henuz 6-7 aydir eyalette olmasina ragmen In-State olarak degerlendirdiler ve 15K'ya dusurduler. Normalde in-state icin en az 1 yil oturma sarti var. Ogrencilerin kaldigi apartments'a yillik 9K dolar istiyorlar. Saglik sigortasi mecburiyeti var ve bunu da faturaya ekliyorlar. Zaten benim sigortam kapsaminda tam saglik sigortasi oldugu icin bu insurance icin muafiyet istedi. Basvurdugu eyalet ve federal burslar onaylandi ki aslinda bunlar icin de 1 yil sarti varmis. Sonucta yillik odeyecegi miktar 5-6 bin dolara kadar dustu. Buna 1 yillik apartments kirasi ve yemek de dahil!. Kendi kazandigi parayla odemesini yapti.

    • 2 hafta once universite yeni egitim donemine basladi ve butun esyalarini arabaya yukleyerek kampuse goturduk. Kendisine verilen apartment odasina yerlestirdik. Ihtiyaclari olacak her sey var odalarinda. Sosyal olarak cok hareketli bir ortam. Her turlu spor icin tesisleri var. Ogrencilere taninan imkanlar o kadar cok ki. Sectigi universite ve kampusu harika bir yer. Oyle imrendim ki, kendim de kayit yaptirip yeniden universite okuyasim geldi 🙂

    • Ilk haftasinda arsiv veya kutuphanede calismak icin basvurdu ve mulakata girdi fakat mulakatta red aldi cunku kampus ici islerde ilk yilindaki ograncilere (freshman) is vermiyorlarmis. Gitmis itiraz etmis, bazi okul yoneticileri ile gorusmus. Bunun uzerine ikinci bir mulakat yapmislar ve kutuphanede part time olarak isi kapmis. Sen cok azimli bir cocuga benziyorsun deyip istisna yapmislar. Bu kutuphane isi icin taksitler halinde toplam 3000 dolar alacak. Kampus ici ve disi icin kullanilan otobusleri sadece ogrenciler suruyor. Bunun icin otobus soforlugu yapmak isteyen ogrencilere egitim verip ehliyet almalari saglaniyor. Bir de gozunu bu otobus soforlugune dikmis 🙂

    • Arsivde calismasi icin ikinci yil olacak dediler. Buyuk oglum da kucugu gibi 3 dili anadil seviyesinde konusuyor. Universite arsivinde cevirilmeyi bekleyen cok sayida Rusca ve Turkce dokuman varmis, bunlarin cevirilerinde calisacakmis. Amerikalilar ikinci bir dil bilme konusunda biraz isteksiz ve becreiksiz olduklarinden 3 dil bilmek burada her alanda avantaj getiriyor, ozellikle universite sonrasi is bulma ve calisma konusunda. Simdilik hedefi ve hayali okudugu alanda akademisyen olup universitede kalmak.

    • Cocuklarimin kisa suredeki adaptasyon ve basarilarinin gurur vermesi disinda bana buyuk bir guven ve ic rahatligi vermis durumda. Sikayet etmeden, sizlanmadan, miz miz etmeden gozlerine kestirdikleri icin ugrasiyorlar, engel veya sorunlarda pes etmeyip israrci olup ugrasiyorlar. 1 dakika sonra olsem gozum arkada kalmaz, biliyorum ki burada her turlu hayatta kalip istediklerini koparacak, hayatta kalacak azme, bilgi ve guce sahipler. Kendi baslarina istedikleri gibi bir hayat kurabilirler. Burada cok mutlular ve bunu surekli dile getiriyorlar. Zaman zaman gelip sarilip opuyorlar, "baba iyi ki bizi buraya getirdin, burasi cok guzel" diyorlar. Bu saatten sonra deport etseler bile gitmezler zaten 🙂

    posted in Amerika Birleşik Devletleri'nde Yaşam
  • RE: DV2024 Mülakat Deneyimleri

    Herkese tekrardan merhabalar,

    Çok şükür vizemizi aldık. Heyecandan ilk önce onu bu güzel gruptaki insanlarla paylaşmak istedim. :)) çok stresli bir o kadar keyifli bir heyecan.. Mülakatımız saat 08.00'deydi. İlk pasaportlarla bir kayıt yaparak x-ray cihazından geçmek üzere içeriye alıyorlar çanta, telefon vs. kabul edilmiyor. Herşeyi bırakın biz orada biraz toyluk yaptık daha sonra koştur koştur arabaya bıraktık. Neyse içeri geçtikten sonra kayıt yapılıyor (ds-260 onay formu ve pasaportlar isteniyor) ve para yatırmak üzere bankoya yönlendiriyorlar 2 kişi için 660$ ödedik kredi kartıyla ödeme için mail order'ın aktif olması gerekiyor. (Önemli) Benim telefon değişikliğinden dolayı bi problem yaşandı 1 saat süre verip üzerinizde adınızın yazdığı bir kart veriyorlar ((Para çekip gelecek 0940 Eren ÖZPAR)). Gidip dışarıdan para çekin diyerek gönderiyorlar dönüşte o kartı göstererek bina içine beklemeden girebiliyorsunuz. Çok uzatmayayım gidip geldikten sonra para ödeyince fiş veriyorlar sonra numaranız ekranda çıkınca bankoya gidiyorsunuz. Evraklar isteniyor genelde asıl talihlinin detaylarına bakılıyor. Eşimin lisans diplomasını aldılar benimkini istemediler.. 2 mizinde mali belgeler nüfüs kayıt örnekleri ve adli sicil kayıtlarımızı istediler ve Mülakata Türkçe devam etmek isteyip istemediğimiz soruldu. tekrar çağrılacaksınız diyerek oturmamız söylendi. Numaramız tekrar ekranda çıkınca bankoya gittik. Amerikalı bir beyfendi yanında bir tercüman ile beraber mülakat yaptı ama adamın türkçesi anlaşılıyordu :)) Sağ eli kaldırıp verdiğimiz beyanatların ve söyleyeceklerimiz konusunda yalan olmayacağına yemin ettik.
    Parmak izlerimiz alındı. Sol 4 sağ 4 baş parmaklar...
    Görevli : Asıl talihli olan eşime Ne mezunusunuz? lisans?
    Eşim : Evet Metalurji ve malzeme mühendisiyim.
    Görevli : Hangi eyalete yerleşip ne yapmaya düşünüyorsunuz? (ingilizce sordu tercüman çevirdi)
    Eşim : Houston Texas kendi işimizi yapmak istiyoruz.
    Görevli : Vizeniz onaylandi 1 hafta sonra Beşiktaş alicak siz hayirli olsun. (Amerikalının türkçesi ile)

    Veeee vizemiz onaylandı. Allah herkese nasip etsin. Çok stresli bir o kadar da keyifli bir süreç... Büyük bir yük kalkıyor... Herkese mülakat verilmesi ve herkesin onay alması dileğiyle...

    Okuduğunuz ve verdiğiniz destekler için tekrar çok teşekkürler..

    posted in Greencard Lotosu (Diversity Visa) Süreci
Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

100
Online

40.7k
Users

4.4k
Topics

424.3k
Posts


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum